|
20.12.2010, 21:34 | #1 |
|
Devekuşu Yetiştiriciliği
Dünya nüfusundaki hızlı artış, beslenme sorununun önemini ortaya koy maktadır. Bu durum, insanları yeni kaynakları aramaya ve alternatif besin maddelerine yönelik araştırmalar yapmaya ihtiyaç duyar hale getirmektedir. İnsanoğlunda yenilik arayışı ve daha iyisini üretme isteği vardır. Söz konusu isteğin gerçekleşmesi, bilimsel çalışmalar ve teknolojik ilerleme lerin uygulanması ile mümkün olacaktır. 20. Yüzyılda bilim ve teknolojideki gelişmelerin parelelinde, hayvancılık önemli seviyelerde mesafe kaydetmiştir. İnsanların sağlıklı ve yeterli ölçüde beslenmesi için hayvansal proteinler gereklidir Bilinen hayvansal protein kaynaklarına alternatif olması ve ülkemizin hayvansal protein açığının kapatılmasına katkıda bulunması amacıyla, her yönüyle ekonomik bir kanatlı hayvan olan Devekuşu yetiştiriciliği önemli olmaktadır. Devekuşu kanatları küçülen ve uçma yeteneğini kaybeden kuşlar sınıfına giren koşucu-yürüyen kuşlardandır. Bu günkü yaşadığı bölgeler Afrika’nın doğusu ile güneyindeki sıcak ve kurak iç bölgelerdir. Eski çağlarda Büyük Sahradan Orta Asya çöllerine kadar uzanan geniş bir alanda yaşadığı bilinmektedir. Yaklaşık 13-14 cm gaga uzunluğuna sahip olup ağzında diş yoktur. Kafası vücuduna oranla küçük boynu uzundur. Boyları 2-2,8 m arasında değişir. İki tırnaklı uzun ve güçlü bacaklara sahiptir. Baş boyun ve bacaklar sert ince, kanatlar ile gövdesi gösterişli ve tüylüdür. Göğüs kemeği bulunmamaktadır. Erginlerenin canlı ağırlığı 110-160 kg. arasında değişmektedir. Bunun doğada özgürce yalnız Afrika’nın doğusu ve güneyinde rastlanmaktadır. Gerektiğinde ortalama 60 km/saat süratle koşmakta hatta 90 km/saat hıza dahi ulaşabildiği bildirilmektedir. Ayakları ile tekme atarak, gagası ile darbe vurarak kendisini korur. Ortalama 60-70 yıl yaşarlar. Bakım ve besleme ortamına göre 20-30 yıl damızlıkta kullanılabilirler. Evcilleştirilmeleri, tüylerinin kadın giysilerinde kullanılmasıyla başlamıştır. Bu gün deresi eti ve tüyü İçin, başta Güney Afrika olmak üzere ABD, Avustralya, Kanada, Çin, Zimbabve, Bostvana, Namibya, İsrail ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde çiftliklerde yetiştirilmektedir. Ülkemizde Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesinde ve Kırşehir ile Antalya’da damızlık verebilecek kapasitede üretim yapılmaktadır. Ancak ülkemiz için oldukça yeni bir hayvancılık dalıdır. Giderek meraklı üretici sayısı artmaktadır. Üretimi: Devekuşlarının üretimi, tabii kuluçka ve kuluçka makinalarında yapılmaktadır. Yılda 40 ila 100 arası yumurta veren dişiler erkeklerine nazaran daha ufak yapılı olup, grimsi-kahve renklidir. Erkekleri ise siyah renkli olup kanat ve kuyrukta beyaz renkli gösterişli tüyler bulunur. Dişiler 2-2.5 yaşında, erkekler 2.5-3 yaşında eşeysel olgunluğa erişirler. Dişiler genellikle Nisan-Eylül döneminde yumurtlarlar. 2-3 gün arayla yumurtlar, iki haftalık bir aradan sonra tekrar tekrara yumurtlarlar. 1100-1800 gr. Ağırlığındaki yumurtalardan yaklaşık 50 kada-rı damızlık değerdedir. Bakım ve beslenme durumuna göre ve yumurta verimi artabilir. Yumurtalardaki döllülük oranının artması için 1 erkek 2 dişi şeklindeki eşlemelerde her iki cinsiyetinde aynı yaş grubunda olmasına dikkat edilmelidir. Erkekler çiftleşme öncesi dişinin etrafında kanatlarını açarak dans eder. Bu dönemlerde sinirli ve saldırgan olurlar. Kuluçkalık yumurtalar 13-18 C derecelik % 22-25 nemli odalarda, temizlenip dezenfekte edilerek depolanır. Uygun koşullarda 7-14 gün süreyle muhafaza edilebilir. Kuluçka süresi 42 gün olup, döllük oranı %70, kuluçka randımanı %75 civarındadır. Kuluçka ısısı 36.2 C’dir. Fümigasyondan sonra hazır durumdaki kuluçka ma-kinalarına yerleştiri len yumurtalar 14 günde döllülük kontrolüne 39. günde de çıkış bölümüne alınırlar. Çıkan civcivlerin ilk üç aylık dönemi en kritik devredir. Bu dön emde %30 lara varan ölümler olabilir. Üç aylık dönemi atlatan civcivlerin yaşama gücü oldukça yüksektir. Devekuşu yumurtası 24-25 tavuk yumur tasına eşdeğer büyük-lüktedir. Daha ziyade damızlık olarak kullanılmasının yanı sıra yemeklik olarak’da kullanılmaktadır Devekuşu 9-12 aylık olduklarıda (yaklaşık 90-110 kg) kesilirler. Eti kırmızı renkli olup, yağsız ve kolesterolü düşük, yumuşak bir ettir. Avrupa ve Amerika’da yaygın olarak kullanılmaktadır. Kilosunun 17-18 dolardan satıldığı ifade edilmektedir. Yağ oranı % 3, kolesterol miktarı ise dana etinin yaklaşık % 55-60’ı kadardır. Karkas randımanı % 40-50 arasında olup en kıymetli kısımları butlarıdır.Derisi devekuşunun en değerli ürünüdür. Sığır derisinden 3-5 kat daha dayanıklıdır. Kalite olarak timsah .Ve fil derisi ile karşılaştırılabilecek düzeyde olup, suya karşı dayanıklı yumuşak bir deredir. Güney Afrika’daki çiftliklerin gelirini % 75 ini deri, % 20 sini et ve % 5 ini ise tüyleri teşkil etmektedir. Derisinden, şapka, eldiven, çanta ve bot yapılmaktadır. Tüylerinin, moda sektöründe süslü giysi ve şapka yapımlarında kullanılması evcilleştirilmesinin başlangıcı olmuşsa da bugün, eskisi kadar önem taşımamaktadır. Ancak yine de 8 ayda bir kesilen tüyler bir gelir kaynağı olmaya devam etmektedir. Sevk Ve İdare: Devekuşu yetiştiriciliği için üreticiler aşağıdaki sistemlerden birini seçebilirler. Bu, üreticinin imkanlarına göre belirlenir. a-) Ekstansif Sistem : Doğal koşullarda, açık alan yetiştiriciliği. b-) Yarı Entansif Sistem : Yarı kapalı yarı açık alan yetiştiriciliği. c-) Entansif Sistem : Tamamen kapalı barınaklarda yapılan yetiştiricilik. Devekuşları için en uygun ısı 18-20 C dir. Yaşantılarını daha soğuk ve daha sıcak ortamlarda da sür- dürürler. Ancak soğuk ve yağışlı ortamları pek sevmezler. Verimli bir üreme sezonu için sıcak ortamı tercih ederler. İstenen seviyede bir üretim için besleme, bakım ve çevre ısılarına dikkat etmek gerekmektedir. Devekuşlarını stresten uzak tutmalı, sevk ve idaresi yumuşak ve dikkatli yapılmalıdır. Ani korku ve sert davranışlara meydan verilmemelidir. Bu durum yumurta verimindeki ani düşmelerle kendini gösterir. Erkekleri üreme mevsimi dışında dişilerle bir arada bulundurulmamalıdır. Dişi ve erkekler çiftleşme dönemleri dışında birbirlerini görmediği takdirde daha yüksek cinsel aktiviteye sahip olurlar. Devekuşu çiftlikleri enaz 2 m yüksekliğindeki çitlerle çevrilmeli, barınakların yüksekliği ise 3 m den alçak olmamalıdır. Merada otlatılmaları için 10-15 hayvana 1 hektar, dinlenme ve gezinti için ise 40 hayvana 1 hektar arazi düşünülmelidir. Beslenme: Devekuşu yetiştiriciliğinde büyük gider yem gideridir. Bu nedenle kısmen de olsa meraya dayalı besleme daha ekonomiktir. Merada buldukları ot tohumları, yeşil ot türleri yanında ufak böcek gibi bir takım canlıları da yerler. Diğer kanatlılarda olduğu gibi dengeli beslenmeleri çok önemlidir. Toz yemler burun deliklerine kaçması ve solunum rahatsızlıklarına yol açmaları nedeniyle pek sevilmez. Hayvanın yaşa göre düzenlenmiş rasyonlarla ve mutlaka peletlenmiş yemlerle beslenmeleri gerekir. Fakat bu fabrika yemlerinde bilhassa vitamin ihtiyaçlarına çok dikkat edilmelidir. Yeşil yonca ve diğer yeşil ot veya sebze çeşitlerinin kıyılarak yemlerine karıştırılması yemi daha lezzetli ve iştah açıcı hale getirecektir. Yemin Temel Besin Maddeleri : A) Enerji Maddeleri : Karbonhidratlar (tahıllar) ve yağlar. B) Proteinli Maddeler : Bakla, Soya fasulyesi, Yer fıstığı gibi yağlı tohumlar ve küspeler. C) Vitaminler : Sentetik vitaminler ve yeşil yemler. D) Mineral Maddeler : Kemik unları, kireç taşı, midye kabukları ve fosfor ihtiva eden kalsiyum bileşikleri ile tuz. Bu besin maddelerinin karma yemlerdeki oranlarını yaş gruplarına göre dengeli bir şekilde düzenlemek gerekir. Civciv, Piliç ve anaç yemleri özellikle kapalı sistemlerde titizlikle hazırlanmalıdır. Yumurtlama döneminde kesinlikle yem değişikliklerine gidilmemelidir. Civcivlerin Beslenmesi: Yumurtadan çıktıktan sonra ilk 3-4 gün yiyeceğe ihtiyaç duymazlar. Yumurta sarısındaki besin maddeleri bu süre içindeki ihtiyaçlarını karşılar. Bu süre sonuna doğru yem yemeye başlarlar. Kümes ısıları tavuk civcivi gibi düzenlenebilir. Yani ilk hafta 35 C daha sonra 20 C ye kadar azaltılarak düzenle-nir. Yeme alıştırma genelde lapa türü hazırlanmış yemlerle yapılmalı daha sonra fabrikalarda hazırlanmış Devekuşu Civciv Yemi verilmelidir. Bu yemler minimum % 18 proteinli, 2600 Kcal/kg enerji, sindirimi kolay, bakteri mantar yönünden temiz olmalıdır. 1-2 hafta sonra bu yemlerin içine kaliteli yeşil yemler ilave edilebilir. Yemler-deki kalsiyum oranı % 2 yi geçmemelidir. Fazla kalsiyum bacak bozukluklarına sebep olabilir. Civciv yemi 40-50 gramla başlayarak yaş ilerledikçe 500-600 grama çıkarılır. İçme sularının temizliği de çok önemlidir. Temizliğe çok dikkat edilmeli su kapları günde birkaç kez yıkanmalıdır. Piliçlerin Beslenmesi: Civcivler 6 aylık olduktan sonra piliç devresine geçerler. Damızlıkta kullanıla-cakları 2 yaşına kadar bu döneme uygun Devekuşu Piliç Yemi ile beslenmelidir. %16-17 proteinli 2450 Kcal/kg enerjili % 2-2.5 oranında kalsiyum ve bunun 1/3 oranında fosfor ihtiva etmesi gereken bu yemlerde selüloz miktarı civciv dönemine göre daha yüksek olabilir. Ancak yeşil yem veya vitamin düzeylerine çok dikkat edilmelidir. Damızlığa ayrılacak hayvanların yağlandırılmaması için yemlerin kalori düzeyi titizlikle kontrol altında tutulmalıdır. Yedikleri yem miktarı günlük 1 kg dan, giderek 3 kg a kadar yükseltilir. Yemlerin yapısı pelet şeklin-de olmalı ve imkanlar ölçüsünde yeşil yemlerle lezzetlendirmeye çalışılmalıdır. Damızlıkların Beslenmesi: Dişiler 2 yaşında, erkekler ise 2.5- 3 yaşında damızlık olarak kullanılırlar. Dişiler 18-20 aylıkken yumurtlamaya başlarlar ise de 2 yaşından önce çiftleştirmeye alınmamalıdır. Günlük yem tüketimleri 5 kg’ a kadar yükseltilebilir. Kaliteli kaba yemlerle takviye edilerek Devekuşu Damızlık Yumurta Yemi verilmelidir. Bu yemler, minimum % 15 protein, 2450-2500 Kcal/kg enerji, % 3-4 oranında kalsiyum %0.35-0.40 fosfor ihtiva eden, bakteri ve küf yönünden temiz olmalıdır. Ergin hayvanlar günde 1-1.5 kg taş yutarlar bu taş kusakta mekanik sindirime yardımcı olduğundan, alınan yemlerin hazmı kolaylaşır. Her yaş dönemi için hazırlanan yemlerde vitamin düzeyi çok iyi ayarlanmalıdır. Sağlıklı bir döl verimi için, bilhassa serbest otlama imkanı olmayan yetiştiricilikte bu çok önemlidir. Yemler, diğer dönemlerde olduğu pelet şeklinde olan, içme suları ve su kaplarını temizliğine dikkat edilmelidir. Bütün yem çeşitlerinde önemli olan yemlerin ekonomik olmasıdır. Hastalıkları : Devekuşunun belli başlı hastalığı bulunmamaktadır. En çok ilk üç aylık ölümleri kayda değerdir. Kuluçkada yeteri kadar sıcaklık ve nem verilmemesi, havalandırma sorunları, yumurtaların yeteri kadar çevrilmemesi, kabuk altının artmasına çıkan civcivlerinde yaşama gücünün düşük olmasına neden olmaktadır. Bunun yanı sıra A, B, C, ve biotin gibi önemli vitaminlerin eksiklikleri tüm kanatlılar gibi devekuşlarında da çeşitli anomaliler meydana getirirler. İlk üç aylık dönemi atlatan civcivlerin yaşama gücü yüksektir. Ancak en çok görülen bir sorunda ayak bozukluklarıdır. Özellikle civciv döneminde rasyona vitamin D takviyesi gereklidir. |
Sponsorlar/Google Reklamları |
Bu alandan sitenizi, ürünlerinizi tanıtabilirsiniz. Bilgi almak ve reklam vermek için bize ulaşın.
|
Etiket (Tag) Ekle |
devekuşu, kanatlı, Üretim, yetiştiriciliği, yetiştirme, yumurta |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Devekuşu Etinin Özellikleri ve Et Kalitesine Etki Eden Faktörler | Mr.Muhendis | Zootekni | 0 | 18.05.2010 23:39 |