Günümüzde, dünya balıkçılık kaynakları üretimi 100 milyon tonun üzerindedir. Yapılan son çalışmalar, bu miktarın aşılmasının mevcut stoklar ile mümkün olmadığını göstermektedir. Balıkçılıkta ileri ülkeler, gelişmiş teknolojiye sahip gemileri ile alternatif av sahalarını yaratmak için açık denizlere yönelirken; diğer taraftan çevreye duyarlı "ekolojik balıkçılık" yöntemleri geliştirme yolunda önemli adımlar atmaktadırlar.
Türkiye'yi çevreleyen farklı karakterlere sahip dört ayrı deniz, balık türleri açısından büyük zenginlik sağlamaktadır. Karadeniz'de 165, Marmara'da 200, Ege Denizi'nde 300 ve Akdeniz'de 500 dolayında balık türü bulunduğu ifade edilmesine rağmen, bu türlerin bir çoğu yok olma noktasına gelmiştir. Ülkemiz coğrafik konumu ve uygun iklim kuşağıyla deniz ve iç sularda hemen her çeşit su ürünü üretme veya yetiştirme imkanına sahip olmasına rağmen uzun yıllar bu konuya önem verilmemiş, dolayısıyla düşük tüketim günümüze dek süregelmiştir. Ülkemiz su ürünleri üretimi için uygun doğal kaynaklara sahip olduğu halde, av miktarı ne yazık ki artmamaktadır. Türkiye, dünyanın su ürünleri avcılığı açısından önemli ülkeleri arasında bulunamadığı gibi, bilinçli bir avcılığı sürdürebilme konusunda da istenilen düzeyde değildir
.
Tüm bu bilgilerin ışığı altında bölümde insan beslenmesinde önemli bir yeri olan doğal ve yetiştirilmiş su ürünlerinin üretimden insan gıdası olarak tüketilmesine kadar olan süreçte gerekli olan yetişmiş iş gücünü desteklemek amacıyla teorik ve pratik bilgiler aktarılmaktadır.