Toprak işlemesiz tarıma doğru.

Solucanlarımın beslenmelerini sağlamak için toprak üzerinde yaptığım kompostu 1x1 gözenekli elekten geçirsemde bu gözlerden geçen ufak taşçıkların solucan yataklarına taşındığını bildiğimden, bu gübrenin hasadı sırasında üst katmanlardan aldığım gübrenin içinde bu taş kırıntılarına rastlıyamıyordum.

Fakat üst katmandaki uluşan gübrelerin alınmasıyla alt katmanlarda bu taş kırıntılarına vede daha iri parça malzemelere rastlamam bu gözlelemimle bir gerçeğe ulaşmıştım, bu gerçek bize topraklarımızda solucan populasyonlarının arttırması ile toprak işlemesiz tarımın gerçekleşebileceğini ortaya koyuyordu.

Arkadaşlar solucanlar en ideal biçimde toprağı işliyorlardı gübrenin üst bölümleri tava gelmiş topraklardan çok daha mükemmel oluşum içinde bitki köklerinin tam gelişmesine uygun görünüm sağlanmıştı, bu oluşum içinde hiç sert maddeye rastlanmıyordu, solucanlar bütün sert maddeleri alt katmanlara taşımışlardı bu oluşumu hiç bir makinayla sağlanamazdı.

Toprak yapısındaki hiyerarşik canlılık bozulmadan toprak işlemesi görünüyordu, bu oluşumu ne insan eliyle nede makinayla sağlanamazdı, bu konunun açılmı ile bizler toprak işlerken toprağı alt üst ettiğimizde alt katmanlarda yaşlı mikro organizmalar ve güneşi ve oksijeni fazla tüketmiyenler, toprağın üstüne gelerek yaşamları buzulmakta, toprağın üst katmanında güneş ve oksijeni almak isteyen genç mikroorganizmalarda toprağın alt katmanlarında yaşamları sekteye uğrayarak topraklardaki işlevlerini yitirmekteler tabi bu olayı sadece alt üst şekliyle sınırlandıramayız, topraklar bu yöntem işlemeyle adeta mikro canlıların katliamıyla sonuçlanmaktadır.

Bu aletlerle yapılan bu toprak işlemeyi hangi mantıkla doğru bulmuşlarda, daha büyük makinalarlan bu işlemi hızlandırarak toprakların mahfını sağlıyarak erezyon, kuraklık ve çölleşmeyi kabullenmişlerdir.

Burada lafontenin hikayesindeki tavşan ve tosbağa benzerlik yarışının bir başka örneğini bende sunarak solucanla traktörün mukayesesi yaparak, toprakları işlemedeki yarışın galibinin solucanlar olacağı günler belirmiştir demekteyim anlayanlara, tabi benim bu gözlemlerimin yorumlarını paylaştığım arkadaşlarımdan kendi yorumlarını da almak isterim, sevgiler sunarım.

Toprağın dostlarına..

Aslında çok güzel bir konuya değinilmiş. oysa günümüzde teknolojinin gelişmesiyle topragın verimliliği olsun yapısı olsun tarım makinalarının uygunsuz kullanımıyla canavarca katledilmektedir. şu benzetmeyi yapamadan geçemiyeceğim: Toprak da kadın gibidir aslında kendisine karşı ne sert nede çekingen davranılmasın ister.

Toprak işleme söylediğiniz mikrobiyolojik düzeni bozmakla kalmayıp organik maddenin çok hızlı parçalanmasına, strüktürü bozarak perkolasyon ve infiltrasyona negatif etki etmektedir. Fakat toprak işlemesiz tarımda bir önceki sezondan kalan ürünlerin toprak altı ve toprak üstü kalıntıları gerek ekimde gerek genç bitki kök sisteminin gelişmesinde ve çimlenmede ciddi sorunlar oluşturduğu için toprak işlemeli tarım malesef çok yaygın.

Bu konuya cevap yazılarak yorumlanmaması bence çapa makinalarına olan ilginin boyutlarınıda ortaya koymaktadır, bir çok kimsenin tepki gösteren düşüncelerini yazmasalarda anlıyorum, ama bilsinlerki bu konu çok ciddi, tartışılmasında yarar gördüğüm için bütün ayrıntılarını ortaya koyan yorumlar getirerek güncel bilgi oluşturacağım.

Genel anlamda insanlar teknolojik gelişmelerden yana olduklarını, bu vesile ilede işlerini kolaylaştıracak ekipmanların peşine düşerek kullanımındaki kolaylıkları ön planda olarak elde etmenin gayretine girerler.

Konumuz çapa makinaları olmasına karşın benim yerli yersiz makinalı tarım heveslilerinin mesela 10 dönüm arazisi vardır tratör sahibi olmak isteyenler gibi 200 metre kare toprağı olanında çapa makinasi edinmek istemesi gibi özlemler içinde olduklarını forumları dolaşırken izlemekteyim, güya iyi bir araştırma içinde olduklarının izlemini veren en güçlüsü, az sarfiyatlısı, vede satış sonrası teknik donanımının desteğini ararken de adeta ileri derecede akademik araştırmalara girerler, kendilerine sorulduğunda en ekonomik en yararlısını seçme olduğunu belirterek kanaatlerini ortaya koyarlar.

Buraya kadar ortaya konanlar sadece kendi açılarından en uygun ve yararlısının bilgileri kendi çıkarlarına ve işlerine uygunluğudur, halbuki gerçekler bu kadar dar çerçeve içinde mütala edilebilirmi ? tabii ki hayır.

Öncelikle bu makinanın kullanım alanın da içinde düşünülmesi gerekmezmi, insanımızın dar görüşlülüğü bir kere daha burada da ortaya çıkmaktadır.

İşte size bu dar görüşlülüğü ispatlıyacak kendimin ön görüşlüğünün açıklamaları aşağıda sıralanmıştır.

Çapa makinası toprağı karıştırarak gevşetilmesini sağlarken, toprağın içinde havanın dolaşımını kolaylaştımaktadır, bu makinanın faydaları hanesinde gösterilmesine karşın, toprağın karıştırılmasında menfi yönlerini ortaya koyacak olursak, bu karışma esnasında alt toprak üste üst toprak alta gelmesi ile toprak içinin canlı dünyasıda ters yüz edilerek bozulmaktadır, bu noktayı biraz açmak gerikirse toprak içinin dünyasındada canlıların hiyerararşik yaşadıkları için hava solumasız organizmalar alt katları işgal ederken hava solumalı canlılarında üst katlarda ki yaşamları alt üst edilmektedir.

İşte size bu makinanın sağladıkları yararlardan çok daha fazla bir zararı toprak yapısındaki bu dokunun bozulması ile organik değerleride beli bir zaman dinamik özelliğinin yitirilmesini getirecektir.

Şimdi bu makinanın bir başka faydalı olduğuna inanılan bir uygulamasının fayda ve zararlarını ortaya koyacağım, genelde halkımızın topraklardaki yabani otlardan kurtulmak için bu makinadan yarar sağladıkları düşünülsede, gerçekte sonuçları sanıldığından daha fazla zararlara sebeb olduğudur.

Kültür tarımı yapılmak maksadıyla gevşetilen toprak, yabani otlarınında köklenmesi ile hasattan sonra iklimin değişmesini mütakip doğa vahşi yüzünü ortaya koyunca, çapa makinasıyla hırpalanan topraklar bu seferde erezyonla sonuçlan bir katliamın toprağın ağlamasına ve ölümüne dereler ve denizler şahitlik etmektedir.

Toprağın katlini hazırlayan insan ve icat ettiği bu makina, insanlığın kıyametini hazırlamaktadır.

Olayı epey masallaştırmışsınız, Ziraat torak işlemesiz düşünülemez. Sizin kast ettiğiniz mana düzensiz ve bilinçsiz kullanımı. elbette bilinçsiz ve düzensiz işlemede toprak içinde mahsul içinde büyük kayıplar vardır ve biz ziraat mühendisleri bu bilinçsiz ve düzensiz toprak işlemenin önüne geçerek, Bilinçli ve konturollü bi toprak işlemesine teşvik ve takip etmeliyiz. Hiç işlenmesin mantığı çok yanlış bir uygulama. Nedeni ve gereği uzun uzadıya toprak işlemisi kitaplarında izah edilmiş merak eden araştırsın. Hem toprak alt üst olmakla Oksijenli veya oksijensiz organizmaya zarar gelmez aksine işlevliliği artar, belliki toprağın yapısını ve içeriğini detaylı olarak bilmiyorsunuz. Düşüncelerinize saygı duyuyorum ama halkı yanlış yönlendirmeyelim bunu toprak bölümü uzmanlarına soralım.. NOT: Bölümüm ve uzmanlık alanım Toprak olan bi ziraat mühendisiyim.

Sayın YasinZiraat; Ben bu konuda karıyer sahibi olmadığım gibi almış olduoum eğitimde yok, lakin hobi maksatlı toprak uğraşılar içinde kompost ve solucan gübresi üzerinde 1997 yıllarına dayanan uzun yıllardan beri kendimi yetiştirerek üretim yapmakla toprakların üzerindede organik değerleri konularında görüş sahibi olarak iyi bir gözlemci olarak yorumlar getirmiş bulunuyorum.

Yazdıklarımın hikaye olarak kabul ediyorsan yağmur ve rüzgar erezyonunun derelerin çamur akma olayının nedenlerini ortaya koyarsan senin iyi bir ziraat mühendisliğin kanıtlanmış olacak.

Yanlız bunları ortaya koyup açıklamasını yaptım demekle kabul etmiyorum, açıklamalarının uygulamaları ilk yağmurlarda çamur akan derenin temiz berak akmasını ortaya koyman gerekecek, aksi takdirde senin ziraat mühendisliğin hikaye durumuna düşecek, Saygılarımla.