Öncelikle mesajıma geç te olsa cevap verildiği için teşekkür ederim.Ben bir Ziraat Mühendisi'yim ve yüksek lisans yapmaktayım,ar-ge çalışmalarında da bulunuyorum.Lisans döneminde Tübitak projelerinde hizmet vermiş biriyim ve memleketime hizmet etmekten onur duyan birisiyim.Meslek etiğine uymayan davranışlarda bulunmaktan ziyade mesleğe ''etik katmak'' derdinde olan,bugün değer verilmeyen mesleğime saygı kazandırma derdi taşıyan ve mesleğini çok seven birisiyim.Bugün bir ziraat mühendisinde bulunması gereken tüm belgelere sahibim ve bu mesleğe sahip olmaktan ötürü gurur duyuyorum.Eleştiri niteliği taşıyan ilk yazımda danışmanlıkla ilgili yanlış yönlendirme yaptığınızdan bahsederken eleştirim; şahsınızdan ziyade sizin yazmış olduğunuz yazının özel sektör ve devlet kurumlarının bakış açısıyla aynı direktifte olmasından kaynaklanmaktadır.
Cevap-1 de yazmış olduğunuz mevzuat içeriklerinin uygulanması için il tarımların kontrolü ve daha sonra ilk teknik komitelerinin denetimi sonrası uyarı,ihtar vb.cezaların uygulanabilir olması için ''denetim'' yapılmasının da gerekli olduğunu biliyorsunuzdur ama uygulanabilir olmayan veya uygulanmayan mevzuat hükümlerini takip edecek yapı maalesef yoktur.Tekrar ediyorum kağıt üzerinde bulunan hükümlerin uygulanmadığı bir durumdan bahsediyoruz.
Cevap – 2 de yazmış olduğunuz işletmelerin,kurumların,birliklerin ve vakıfların da danısmanlık yaptığından bahsetmişsiniz ki Türkiye’de tarım yapılan her yere gitmiş ve araştırmış biri olarak şunu söylemeliyim ki elbette bu işi ciddiye alarak yapan şahış ve kurumlar olmasına karşın gayri ciddi yapan şahıs ve kurum daha fazladır.
Cevap – 3 te yazdıklarınıza katılıyorum aksini iddia etmemiştim ama kosgeb desteği olmadan da şirketlerin veya danısmanlık yapan kurumların rahat gelir elde ettiği ve bu şekilde mühendis arkadaşların ücretlerinde dolgunluk yapabileceklerini söylemiştim,çiftçi başına ödenen ücret üzerinden sayısı 10 mühendisten fazla olan bir şirket veya kurum bu ödemeleri rahatlıkla yapabilir.
Cevap -4 te TZMO’nun asgari alınabilecek Z.M. ücretini alamayanları; deneyimsiz,tecrübesiz vs…gibi kelimelerle isimlendirmişsiniz.Bence o ücreti vermeyen her şirket veya kurum o isimlerle adlandırılmalıdır.O ücreti veren şirket veya kurumlara söylenecek söz, işlerine ve personellerine saygı duymalarından ötürü tebriktir.
Ve son olarak ta Türkiye’nin 34 vilayetinin tarım potansiyelini ve il tarım müdürlüklerin çalışmalarını araştıran biri olarak ve zirai danışman olarak ta hizmet vermiş biri olarak ülkemizde maalesef mücadelesini verdiğimiz tarımın gün geçtikçe küresel sermayenin kucağına doğru kaydığına şahit olmakta ve çiftçi-mühendis işbirliğinin gücünü, sermayenin ve tekelleşmenin aldığına şahit olmaktayız.Tarım bu ülkenin tek milli politikasıdır ve bundan çıkarılmaya çalışmasını görmek en üzüntü veren taraftır.
Cevap verdiğiniz için tekrar teşekkür ederim.