|
16.10.2009, 09:31 | #1 |
|
Soğan Yetiştiriciliği
Soğan ülkemiz insanının beslenmesinde son derece büyük önem taşıyan her yemeğe lezzet katan ekonomik önemi son derece yüksek ve bütün bölgelerimizde yetiştirilen bir sebzedir. Soğan üretimi çeşitlilik arz etmesine rağmen Erzincan’da iki şekilde yapılmaktadır. Arpacıktan (Tıska) Doğrudan tohumla yapılmakta Arpacıktan soğan üretiminde ana materyal tıskadır.Bu şekilde soğan üretimi iki yılda gerçekleşmektedir. Birinci yıl arpacık üretimi, ikinci yıl ise başsoğan üretimi yapılmaktadır. Bu üretim şeklinde arpacıkların ekimi aşamasında makineli sistem geliştirilemediği için işçilik maliyetleri artmaktadır. Geleneksel olarak arpacıkların serpilip tırmıkla karıştırılması şeklinde yapılan uygulamada ise arpacıkların çoğu çimlenememekte ve birim alanda istenilen miktardan çok az bitki oluşmaktadır. Buda yüksek oranda verim kaybına neden olmaktadır. Düzenli ekim yapılmadığı için Yabancı ot kontrolünde çapamakinesi ve hasatta söküm aletleri kullanılamaz. Doğrudan tohumla üretimde; seçimi doğru yapılmış çeşidin önemi büyüktür. Bu sistemde ekim işlemi makine ile olduğu için geniş ekim alanları ekme imkanı bulabiliriz. Ekilen tohumun tamamına yakını çimlenir ve bir yıl içinde baş soğan oluşturma özelliğine sahip olur. Bakım işleri makineli kolay olur ve dekara ort.4-5 ton soğan elde edilir. Doğrudan soğan üretiminde tohum derinliği 1-1.5 cm sıra arası 25-30 sıra üzeri 2-3 olacak şekilde ayarlanmalıdır. Buna göre dekara yaklaşık olarak 600-800 gr tohum ekilir. Soğan yetiştiriciliğinde; uygun tohum seçimi, yabancı otlardan ari, besin maddesince zengin ve iyi işlenmiş tohum yatağı arzu edilmektedir. Dekara 4-5 ton verim için 8-12 kg/da saf azot, 8-10 kg fosfor kalite ve dayanıklılığı artırmak için 12-15 kg potasyum ekim öncesi toprağa karıştırılmalıdır. Ancak iyi bir gübreleme yapmak için mutlaka toprak analizi yaptırılmalıdır. Fazla azot kullanımı kuru madde miktarını düşürerek muhafaza süresini kısaltır ve istenmeyen kalın dokulu soğan oluşumuna neden olur. Soğan üretiminde en büyük sorun,soğan bitkisinin yaprak alanı azlığı ve yavaş gelişme gösterdiği için yabancı otlardan gelişme dönemi süresince korunmalıdır. Bunun için kimyasal ve mekanik mücadele yöntemlerini birlikte uygulamak gereklidir. Kimyasal mücadelede ekim öncesi,çıkış öncesi ve çıkış sonrası kullanılan herbisitler teknik talimatlarda belirtilmiştir. Soğanda yabancı ot kontrolü kimyasal mücadele ile tam olarak sağlanamamaktadır. Buna ilaveten soğan gelişim döneminde tarla devamlı kontrol edilerek yabancı otlar yoğunluk oluşturduğu zaman elle veya çapa ile temizlenmelidir. Soğan sineği yumurtaları Havaların ısınması ve yağışlarla birlikte soğanında toprak üstü aksamı gelişimi hızlanır. Bu devrede soğanlarda önemli derecede zararlı olan soğan sineği portakal renginde yumurtalarını yaprakların alt kısmına bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar yapraklara girerek boyuna galeriler açar ve yapakların toprağa yakın kısmına doğru ay şeklinde kıvrılmasına neden olur. Önemli derecede verim kaybına yol açmamak için yumurtaların yoğun olarak görüldüğü zaman tavsiye edilen insektisitlerle ilaçlama yapılır ve ilaçlama 10 gün sonra tekrarlanır. Yine bu dönemlerde soğan mildiyösü ve sürme hastalıkları da havaların nemine ve sıcaklık durumuna göre soğanda zararlanmalara neden olurlar. Soğan mildiyösünde; yaprakların dip ve orta kısımlarında çukurlaşmalar meydana gelir. Ortaları zamanla beyazlaşır ve menekşe rengini alır. Üzeri küf örtüsü ile kaplıdır. Lekeler birleşerek yaprağın kurumasına neden olur. Soğan başında ise buruşma, kalınlaşma ve sonradan süngerleşmelere sebep olur. Hastalık depoda da etkisini sürdürerek yumruların yumuşamasına neden olur. Soğan sürme hastalığı ise; yapraklarda bariz olarak çizgiler görülür.Çizgiler koyu kahverenginde, ilk önce tek yapraklı fide döneminde görülür. Hastalığa yakalanan yapraklar anormal bükülme ve kıvrılmalar olur. Soğan cüce kalır ve ölür. Her iki durumda da hastalığın şiddetine bağlı olarak ürün elden çıkabilir. Onun için zaman zaman gözlemlerimizi yapıp teknik elemanların tavsiye edeceği fungusitlerle mücadele yapmamız gereklidir. Soğan sürmesi hastalığı Yaprak gelişimini tamamlayan bitki soğan baş oluşumunu kısa sürede tamamlayarak hayat devresini kapatır. Alt kısımdaki yaşlı yapraklar uç kısımdan başlayarak sararır ve kururlar. Kurumanın ve yaprakların baş soğanla ilişkisini kesmek için tarla yüzeyinde boş bidonlar gezdirilerek yaprakların kırılması sağlanır. Hasat edilen soğanlar belli bir süre kurumaya terk edilerek çuvallara konulur. Soğan da depolama büyük önem arz eder. Basit depolarda bile 8-9 ay muhafaza edilebilir NOT: Tüm hastalık ve zararlılarla mücade için bakanlığımıza bağlı en yakın tarım kuruluşuna başvurulmalı ve tavsiyeleri doğrultusunda mücadele yapılmalıdır. HAZIRLAYAN: Uzm. Alaaddin SALTABAŞ ZİRAAT YÜKSEK MÜHENDİSİ |
Sponsorlar/Google Reklamları |
Bu alandan sitenizi, ürünlerinizi tanıtabilirsiniz. Bilgi almak ve reklam vermek için bize ulaşın.
|
09.02.2010, 21:05 | #2 |
|
SOĞAN
( ALLİUM CEPA ) Giriş Soğan; içerdiği vitaminler yanında mineral maddeler ve diğer besleyici maddelerle zenginliği, özellikle bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği soğanın tüketimini her geçen gün arttırmakta buda üetime yansımaktadır. Soğanın İklim İsteği Soğan; iklim isteği yönünden seçicidir. Gün uzunluğu ve sıcaklık, soğan yetiştirmeyi sınırlayan iki önemli unsurdur. Bitkinin erken gelişme devresinde serin havaya ihtiyaç vardır. Fakat baş bağlama ve başın büyümesi için sıcaklığın fazla olması gerekir. Erken gelişme devresinde ortalama sıcaklık 13 ºC olmalıdır. Baş bağlamaya başladığı zaman sıcaklığı 21ºC ve başın olgunlaşması için de 24-27 ºC olması gerekir. Erken çeşitlerde gün uzunluğu 10-12 saat olunca baş b ağlama başlar. Çeşitlerin 13-15 saat gün uzunluğuna ihtiyaçları vardır. Erkenci çeşitler soğuk bölgelerde iyi ürün vermez. Toprak İsteği Soğan, besin değerli yeterli, hafif bünyeli topraklarda başlayarak tınlı ve nihayet pek ağır olmamak şartı ile hafif killi topraklarda da yetiştirilebilir. Soğan tarımın a en uygun topraklar; gevşe yapıda, yeterli miktarda su tutabilen, kök sisteminin yayıldığı sahalar serin, humuslu ve kolayca işlenebilen verimli topraklardır. Soğan, toprak PH’sına karşı çok hassastır. En uygun toprak PH’ı 6.0- 6.5 arasında olmalıdır. YETİŞTİRME TEKNİĞİ Ekim Nöbeti Soğan yetiştirilecek arazide eğer önceden baklagillerden birinin tarımı yapılmışsa, arazide soğandan gayet iyi sonuç alınır. Soğanın aynı yere arka arkaya kesinlikle ekilmemesi ve ancak en az üç yılda bir aynı yere soğan ekilmesi tavsiye edilebilir. Çeşit Çeşit ayrımında önemli rol oynayan şekil faktörü bakımından dünya pazarlarında en fazla arananlar yuvarlak ve yuvarlağa yakın şekilli olanlardır. Tohumluk, yetiştirme tekniği ve bakım şartları elverişli olduğu taktirde çeşitlerin soğan iriliğine göre dekardan 750-3000kg arasında ürün alınabilir. Toprak Hazırlığı Ekimden veya dikimden bir ay önce toprak durumuna göre 1-2 defa pullukla ve tam tavında iken sürülmelidir. Keseklerin ufalanması ve toprak yüzünde bulunan çeşitli bitki artıklarının temizlenmesi amacıyla tırmıklama yapılır ve böylece arazi tesviyesi de yapılmış olur. Soğan yumru bitki olduğundan ve toprak altında geliştiğinden toprağı bastıran ve sıkıştıran merdane, freze gibi aletlerle arazi sürülmemeli, arazi gevşek ve süngerimsi bir hale getirilerek ekim ve dikime hazır hale getirilmelidir. Ekim Soğan elde etmek için genellikle iki ekim veya dikim yöntemi uygulanır. a) Tohumun doğrudan doğruya tarlaya ekilmek suretiyle başsoğan yetiştirilmesi, Tohumdan başsoğan elde etmek için 30′ar cm ara ile açılan çizgilere soğan tohumları mibzerle ekilir. Seyreltme yapılacağı düşünülerek bolca tohum atılır. Tohumlar çimlenip fideler toprak yüzünde yetişmeye başladığı ilk 15 gün içinde yabancı otları temizlemek ve toprağı kabartmak amacı ile birinci çapa, bundan 3-4 hafta sonra da ikinci çapa yapılır ve ikinci çapa ile birlikte sıra üzerinde bitkiler arasında çeşidin iriliğine göre 6-10 cm mesafe bırakılacak şekilde seyreltme yapılır. Dekara ortalama olarak 2 kg tohum atılmalıdır. Tohum ekim zamanı, çeşidin erkencilik yeteneğine ve bölgenin ekolojik şartlarına göre tesbit edilir. Bununla birlikte genellikle tohumlar şubat ve mart aylarında ekilmekte ve mevcut şartlara göre temmuz ve eylül ayları arasında hasat olgunluğuna varmaktadır. b) Önce tohumlardan arpacık denilen küçük soğanların elde edilerek bunların tarlaya dikilmesi suretiyle başsoğan yetiştirilmesi. Arpacık soğanı yetiştirmek için genellikle 1.20-1.5 m. genişliğinde ve 3-5 m. uzunluğunda, zeminden 15-20 cm yükseklikte, tahta adı verilen geniş masuralar hazırlanır. Tohumlar metrekareye 5 gram hesabı ile tahtalar üzerine sıravari veya serpme suretiyle ekilir. Ekim,iklim ve toprak şartları ve yılın gidişine göre Şubat-Nisan ayları arasında yapılır. Ekimden sonra tohumların üzerine ya ince bir tabaka halinde “harç” örtülür veya bir tırmık vasıtasıyla tohumlar toprak içerisine aktarılarak hafifçe bastırılır. Sonra süzgeçli kovalarla yeteri kadar sulanır. Tohumlar 10-15 gün içerisinde çimlenerek toprak yüzeyine çıkarlar.Uygun koşullarda, ekimden 5-6 ay sonra arpacıklar olgunlaşır. soğan da Gübreleme > Soğan yetiştirilecek arazi humus ve organik maddece fakir ise ; dekara 3-4 ton arasında bir önceki sonbahara veya ilkbahar başlarında uygulanmalıdır. Ayrıca siltli, tınlı ve killi tınlı topraklarda önce ahır gübresi vermek şartıyla tamamlayıcı gübre olarak da dekara saf olarak 6-7 kg azot ile 6-7 kg fosfor verilmelidir. Ahır gübresi verilmediği durumlarda bu miktarlar azot ve fosfor için 9-10 kg olmalıdır. soğan Sulaması Soğanlar yüzeysel köklü bir bitkidir. Köklerin çoğu toprağın 40-50 cm derinliğinde bulunur. Soğanlar devamlı rutubetli bir toprakta yetiştiriliyorsa, bu gibi durumlarda fazla sulama zararlı olur. Ayrıca uzun süre dayanıklılıklarını korumaları zorlaşır. Soğan en çok, baş bağlamadan olgunlaşmaya kadar geçen sürede suya ihtiyaç duyar. Bu kritik devrede soğanlar, tam olgunluğa varıncaya kadar haftada bir kez sulanmalıdır. İki sulama arasındaki süre; toprak bünye ve iklim şartlarına bağlı olarak az çok hafif değişiklikler gösterebilir. Olgunluk devresinde sulama kesilir ve mümkün olduğunca . toprağın çabuk kuruması sağlanmalıdır. Soğanlar masura sisteminde yetiştiriliyorsa karık usulü, eğer düzde yetiştirme yapılıyorsa o taktirde yağmurlama usulü sulama yapılır. soğan Bakımı Toprak tavında iken dikilmiş arpacıklar bir hafta içinde sürmeye başlayarak toprak yüzüne çıkarlar. Dikimden itibaren 1.5-2 ay sonra toprak üstü kısımları 10-15 cm boylanınca ot alma ve toprağı kabartma amacı ile birinci çapa yapılır. Bu arada özellikle tohum ile yetiştirmede; sıra üzerine tohumlar başlarının rahatlıkla gelişebileceği uygun mesafelerden, daha sık ekilmişse, fideler arasında çeşidin iriliğine göre 8-10 cm kadar mesafe bırakılacak şekilde seyreltme yapılmalıdır. Bitkilerin gelişme durumuna göre, birinci çapadan 2-4 hafta sonra da ikinci çapa yapılmalıdır. Soğan Hasadı Harmanı ve Depolanması Ülkemizde soğan hasadı genellikle başları teker teker elle tutulup çekmek suretiyle veya zedelemeden çapa ile yapılmalıdır. El, çapa veya hasat makinaları ile olsun topraktan çıkarılan soğanlar,havanın yağışsız olması koşuluyla başların istenilen kıvamda kurumasını sağlamak amacıyla 4-5 gün süreyle tarlada serili olarak bırakmak gerekir. Daha sonra daneler halinde saklanacak veya piyasaya çıkarılacak soğanlar için keskin bir çakı ile saplar kesilir. Saplar baştan 1-2 cm kadar uzaklıktan kesilmelidir. Sonra soğanlar çuvallara doldurulur ve muhafaza edilecek olanlar ambara nakledilir. Hemen piyasaya çıkarılacak çeşitlerden ziyade uzunca süre muhafaza edilecek kışlık soğanların muhafazasında sıcaklık, nisbi rutubet ve havalandırma faktörlerinin uygun nisbetlerde bulunması gerekir. Ayrıca yığın halinde yapılacak muhafazalarda pek yüksek yığınlar halinde bırakılmaması gerekir. Yapılan denemelere göre en fazla 1 metre kadar yükseklikte yapılacak yığınlarda, ara sıra tahta küreklerle başları zedelenmeden aktarma yapmak suretiyle soğanlar uzun süre rahatlıkla korunabilmektedir. Soğan muhafazasında ikinci bir sistemde bir kısım yabancı ülkelerle ülkemizde tatbik edilen dizi veya saç örgüsü sistemidir. Bu sistem de hasattan sonra soğanların sapları kesilmeden başlar saç örgüsü şeklinde birbirine saldırılarak muntazam diziler yapılır.Arpacıkların hasada geldikleri, yapraklarının sararmasından kolayca anlaşılır. Bu hale gelmişi arpacıklar uçları küt çepin veya bahçıvanlar arasında tırtıl denilen kısa saplı özel çapalarla topraktan çıkarılır. Topraktan çıkarılan arpacıklar havanın yağışsız olması koşulu ile 2-3 gün süre ile güneşlenmek üzere toprak yüzünde serili olarak bırakılır. Bundan sonra başa fazla yakın olmamak koşuluyla yaklaşık 1-2 cm üzerinde sapları kesilerek çuval veya torbalara konur ve ambarlarda dikim zamanına kadar muhafaza edilir. Çeşit, toprak ve bakım şartlarının uygunluğu oranında dekardan 500-1500 kg arasında arpacık elde edilir. Başsoğan elde etmede kullanılan arpacıklar erkek ve dişi olarak iki guruba ayrılır. Erkek arpacıklar genellikle taze yeşil soğan üretiminde kullanılır. Yuvarlakça şekilli olanlar ise büyük bir çoğunlukla dişi arpacık olarak kabul edilir. Dişi arpacıklar başsoğan yetiştirilmesinde kullanılır. Toprak analizi ve ekim nöbeti planına göre uygun olarak gübrelenmiş ve birkaç defa sürüldükten sonra tesviye edilerek hazırlanmış yerlere arpacıklar aşağıdaki şu usulle dikilir. Toprak üzerinde çift sıralı dikim için 30-40 cm genişliğinde ve zeminden 10-15 cm yükseklikte masuralar hazırlanır. Arpacıklar masuraların boyun noktalarına sıra üzeri 10 cm mesafeden dikilir. Zeminden 10-15 cm yükseklikte 1.20 m genişlik ve 10-15 m uzunluğunda hazırlanan ve tahta denilen genişlik masuralar üzerinde 25-30 cm ara ile 3-4 cm derinlikte açılan çizilere sıra üzerinde 10 cm mesafe ile dikilir. Eğer arazi yağmurlama sulama sistemiyle sulanacaksa, masura veya tahta için masraf ve emeğe girişmeden tesviye edilmiş toprak üzerine 30-40 cm ara ile açılan 3-4 cm derinlikteki çiziler üzerinde 10 cm ara ile elle veya özel mibzerler ile arpacıklar dikilir. Her üç dikim tarzında sonra ekilen arpacıkların iriliği ve bitkiler arasında bırakılacak aralık ve mesafeler dikkate alınarak dekara 30-40 kg arasında arpacık hesap edilir. Normalden iri arpacıkların kullanılması durumunda ise bu miktar dekara 45-60 kg’a kadar çıkmaktadır |
05.06.2010, 13:03 | #3 |
|
SOĞAN ÇEŞİTLERİ
AKGÜN-12 Bu çeşit, üretimi arpacıkla yapılan uzun gün soğan çeşididir. Baş büyüklüğü orta irilikte, baş şekli yuvarlak olup, kabuk rengi sarı-kahverengidir. Suda çözünebilir kuru madde içeriği %16,5 olup, depolanma özellikleri çok iyi, kışlık bir çeşittir. Dış kabuk sayısı 3-4 adet olan bu çeşidin tadı acı ve dekara verimi 3-3,3 ton'dur. YALOVA-15 Beyaz etli olan bu soğan çeşidinin tadı hafif acı, suda çözünebilir kuru madde içeriği %14'dür. Uzun gün soğan çeşitlerinden olup, depolanabilme özelliği çok iyi olan bu çeşidin üretimi arpacıkla yapılmaktadır. Baş şekli uzun, kabuk sayısı 3-4 adet, kabuk rengi pembe-kahverengi ve dekara verimi 3-3,2 ton'dur. KANTARTOPU-3 Tohumdan baş bağlayabilen, tatlı, erkenci ve yuvarlak şekilli bir soğan çeşididir. Toplu seleksiyon çalışması 1970 yılında tamamlanan bu çeşidin kabuk rengi sarı-kahverengi, kabuk sayısı 2-3 adettir. Et rengi sarı-beyaz, suda çözünebilir kuru madde içeriği %10 olan bu çeşidin verimi 3-3,5 ton/da'dır. |
05.06.2010, 14:31 | #4 |
|
SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ
Yemeklere lezzet ve tat vermesi bakımından vazgeçilemeyen bir sebze olan soğan, metabolizma düzenleyici ve mikrobik hastalıklara karşı bağışıklık sistemini düzenleyici etkileri ile önemli bir tıbbi bitkidir. YETİŞTİRME İSTEKLERİ Soğan yetiştiriciliğinde sıcaklık ve gün uzunluğu iki önemli faktördür. Soğan sıcağa karşı toleranslı bir sebze olmasına karşılık, iklimi serin olan yerlerde daha verimlidir. Bu dönemde ortalama sıcaklık isteği 12-13 0C’dir. Soğan, baş bağlamaya başladıktan sonra daha yüksek sıcaklığa ihtiyaç duyar. Bu dönemdeki sıcaklık isteği 18-20 0C olan soğanın başların olgunlaşması aşamasında istemiş olduğu optimum sıcaklık 23-27 0C’ye yükselir. Başın gelişmesi için gerekli olan diğer bir iklim faktörü gün uzunluğudur. Baş oluşumu aşamasında kısa gün çeşitleri 8-10, orta gün çeşitleri 10-12 ve uzun gün çeşitleri ise 13-15 saat gün uzunluğu ister. TOPRAK İSTEĞİ VE GÜBRELEME Soğan ekilecek tarla, sonbaharda bir ya da iki defa orta derinlikte sürülüp kesekli olarak bırakılmalıdır. Ekim mevsiminde, toprak tava geldiği zaman diskaro ve tırmık geçirilerek, kışın yağış ve donlarıyla dağılan kesekler düzlenmeli ve ekim yapılmalıdır. Sonbahar ekimine uygun olan kısa gün soğanları için toprak işleme daha önce yapılmalıdır. Soğan üretiminde çiftlik gübresi bir önceki ürüne verilmelidir. Uygulanacak sentetik gübre miktarı toprak analizleri ile belirlenmelidir. Önerilen azottun yarısı ile fosfor ve potasyumun tamamı ekim öncesi 8-10 cm derinliğe uygulanmalıdır. Kalan azot ise bitkinin 8-10 yapraklı olduğu dönemde verilmelidir. Azotlu gübre olarak sülfatlı olanlar tercih edilmelidir. YETİŞTİRİCİLİK Soğan üretimi, 3 farklı metotla yapılır. Bunlar; doğrudan tohum ekimi, arpacık (kıska, güğer) ile üretim ve fide ile üretimdir. Fide ile üretim pahalı olduğu için pek kullanılmaz. Tohumla doğrudan baş soğan üretiminde çeşit seçimi oldukça önemlidir. Ekim zamanı; çeşidin kısa gün, orta gün ya da uzun gün çeşidi olup olmadığına göre değişir. Kısa gün soğan çeşitleri için en uygun tohum ekim zamanı; 10 Eylül-10 Ekim tarihleridir. Orta gün ve uzun gün soğan çeşitlerinde tohum ekim zamanı ise Ocak-Mart aylarıdır. Tohum ekiminde mibzer kullanılmalıdır. Elle serpme yöntemi ile ekim yapıldığında birim alana gerekli olan tohum miktarı 1-1.5 kg iken pinomatik mibzer kullanımında ise 350-500 g'dır. Tohum ekim derinliği 1-1.5 cm olmalıdır. Ekim mesafeleri, sıra arası 15-20 cm ve sıra üzeri 5-8 cm bırakılmalıdır. Direk tohumdan baş bağlayan çeşitlerde bir yıl içerisinde baş soğan üretimi gerçekleştirilebilir iken, arpacık ile üretilen çeşitlerde bu süreç iki yıldır. Arpacık üretimi için seçilen toprak bu işe uygun olmalı, tohum ekiminden 3-4 ay önce 15-20 cm derinliğinde işlenmelidir. Arpacık üretimi amacıyla genellikle 120 cm genişliğinde tahtalar hazırlanır. Tahtalar arası mesafe ise 40 cm olmalıdır. Şubat-Mart aylarında tohum ekimi yapılır. Tohumlar ya dikkatlice elle serpilir ya da çiziye ekilir. Çiziler arası 5-6 cm mesafe bırakılmalıdır. Dekara gerekli olan tohum miktarı 2-3 kg’dır. Tohum ekiminden 5-6 ay sonra arpacıklar hasat edilir. Hasat zamanı, yaprakların sararmasından anlaşılır. Hasat, kuru havada yapılır ve toplanan arpacıklar 2-3 gün kurutularak uygun şartlarda depolanırlar. Bir dekar alandan uygun şartlarda 1-1.5 ton arpacık elde edilir. Arpacık ile üretimde en uygun mesafe sıra arası 25 cm ve sıra üzeri 10-12 cm’dir. Baş soğan üretiminde kullanılacak arpacıklar 1.0-1.8 cm çapında olmalıdır. Dekara gerekli olan arpacık miktarı 35-40 kg’dır. Soğan yetiştiriciliği, ticari olarak geniş alanlarda yapılıyor ise; yabancıot kontrolünün herbisitler ile yapılması ekonomik olmaktadır. Ancak, herbisit uygulamasının yapılacağı bitki gelişim aşamalarına dikkat edilmelidir. Herbisitler önerilen dozlarda kullanılmalı ve toprakta kalıntı bırakmayanlar tercih edilmelidir. HASAT Hasat zamanının tespiti, en pratik olarak, bitkilerin toprak üstü aksamlarının üçte ikisinin kurumuş olması ve tarladaki bitkilerin %80'inin bu duruma gelmesi ile anlaşılır. Hasat, küçük üretim alanlarında elle yapılır. Büyük işletmelerde ise, bu amaç için geliştirilmiş olan makinalardan yararlanılır. Hasat edilen soğanlar ya tarlada ya da kurutma odalarında kurutulur. Tarlada 3-4 gün kurutulan soğanlar gölge yerlere alınarak burada kurutma işlemine devam edilir. Kurutma odalarında, yığın yüksekliği 30 cm'yi geçmemeli ve sık sık havalandırma yapılmalıdır. |
22.10.2016, 19:21 | #5 |
|
Arpacık soğan Ayni haşlanmış gibi oluyo ve kısa bir sure sonra çürümeye ici boşalmaya başlıyo acaba neden oluyo bilgisi olan var mı
Konu fatih40 tarafından (22.10.2016 Saat 19:23 ) değiştirilmiştir. |
15.10.2018, 16:58 | #6 |
|
Emeğinize sağlık paylaşım için teşekkürler.
|
25.10.2018, 11:12 | #7 |
|
Elinize emeğinize sağlık gerçekten paylaşım için çok teşekkür ederim.
|