16.07.2009, 18:16 | #1 |
|
Yonca Yetiştiriciliği
Yonca (Medicago sativa), baklagiller (Fabaceae) familyasından uzun yıllar yaşayan, gerek yeşil ot gerekse kuru ot olarak değerlendirilebilen çok yıllık bir serin mevsim yem bitkisi türü.
Yonca çok yıllık otsu bir bitkidir. Boyu 50-80 cm dir. Derin bir kök sistemi vardır. Uygun koşullarda 8-10 metre derine gider. Etkili kök derinliği 120-180 cm dir. Bu nedenle, anavatanı olan Ortadoğu bölgesinin şartları ile birebir özelliklere sahip olup, kuraklığa dayanıklıdır. Yonca önemli bir yem bitkisidir. Otlatılmaya da oldukça dayanıklıdır. Bu nedenle meraların ıslahında diğer bitkilerle karışıma giren ve meranın kalitesini arttıran bir bitkidir. Ahır besiciliğinde et ve özellikle süt verimini % 30'lara kadar artıran ve yem bitkileri içerisinde en çok besleyicilik değeri olan yoncada, içerisinde 10 kadar vitamin de vardır. Tetraploid genetik yapıya sahip bir bitkidir. Genelde hasat edilerek hayvanlara yedirilir, daha ender olarak mera ortamında hayvanlara otlatılır. Köklerinde, diğer hayvan yemlerinde olduğu gibi, bitki bünyesindeki azot değerlerini artıran rhizobia gibi proteobakterilerbakteriler topraktaki azot miktarı ile sınırlı kalınmaksızın yüksek protein değerli bir besi kaynağı oluştururlar. Bu özellikleri nedeniyle etkin üretiminin bilimsel yöntemlerle geliştirilmesinde önemli ilerlemeler sağlanmış, üretiminde en yüksek verim düzeylerine ulaşılmıştır. bulunmaktadır. Bu Türkiye'de TÜİK verilerine göre 2004 yılında 320 bin hektar yonca ekilmiş ve 2 milyon 300 bin ton yeşil ot, 2 milyon ton kuru ot elde edilmiştir. Türkiye coğrafyası kökenli bir bitki olduğu ve ilk kez Tunç Çağı'nda Orta Asya bozkırlarından temin edilen atları besleme amacıyla bugünkü İran topraklarında tarımsal ortamda yetiştirildiği tahmin edilmektedir. Eski YunanPers İmparatorluğu orduları ile birlikte at yemi olarak giriş yapmıştır. 17. yüzyıldan itibaren Avrupa'da düzenli olarak yetiştirilmeye başlanması Avrupa hayvancılığı açısından önemli bir ileri adım oluşturmuştur. 19. yüzyılda Amerika kıtasının özellikle iki ucunda (ABD ve Şili) geniş ölçekli olarak yetiştirilmeye başlanmıştır. A.B.D.'de özellikle Wisconsin ve KaliforniyaMojave Çölü'nde yapılmaktadır. Günümüzde dünyanın neredeyse bütün bölgelerinde büyükbaş hayvan yemi olarak üretilmektedir. uygarlığı coğrafyasına eyaletlerinde yetiştirilmektedir. Kaliforniya'daki üretimin büyük bölümü özel sulama düzenlemesi (California Aqueduct) altyapısına sahip Yoncanın en iyi yetiştiği topraklar; tınlı, kumlu-tınlı, kumu çok fazla olmayan ve yeter derecede kireç içeren topraklardır. Taban suyu düşük ve pH'nın 6.5 dan aşağı olmaması gerekir. Yoncanın normal ürün verebilmesi için toprağın fosfor ve potas kapsamı bakımından iyi olması gerekir. İlkbaharda veya sonbaharda hasat edilebilir. Çok yüksek potas düzeylerine sahip, çoğu kez suni gübre kullanılarak zenginleştirilmiş toprağa ihtiyaç duyar. Üretiminde çoğu kez, toprağı yabancı otlardan arındırmak için bir ön ürün, örneğin yulaf veya arpa, ekilir veya herbisit kullanılır. Herbisitlere dayanıklılık sorunu genetik yapısı değiştirilmiş alfalfanın piyasaya sürülerek ekilmesini gündeme getirmiş olup, bu konunun biyogüvenlik açısından doğurduğu tartışmalar sürmektedir. Ototoksisite özelliği bulunan ender bitkilerdendir. Bu nedenle mevcut tarhları içinde yeni tohumları yetişmez. Yeni tohum ekmeden önce zeminin temizlenmesi gerekmektedir. Toprak hazırlığı Yoncanın derin köklü bir bitki olması nedeniyle sonbaharda derin işlenmesi gerekir. İlkbaharda ise kültivatör ve diskaro çekildikten sonra tapan geçirilerek iyi bir tohum yatağı hazırlanmalıdır. Ekim Nisan ayının ilk yarısında ve toprakta iyi bir tav mevcut iken ekim yapılmalıdır. Ekim elle serpme olarak yapılacak ise 5-5.5 kg/da, mibzerle ekim yapılacak ise 3.5–4 kg dekara tohum kullanılmalıdır. Elle serpme ekimde tohum ince elenmiş kumla 1/1 Gübreleme Yoncaya ekimle birlikte 4 kg N ve 23 kg P2O5 verilmelidir. Yani 15 kg %26 lık Amonyum nitrat veya 20 kg %21 lik Amonyum sülfat ile 50 kg %42-44'lük triple süper fosfat gübresi diskarfo çekilmeden önce toprağa serpme olarak atılır. Azotlu gübre yalnız ilk yıl verilir. Fosforlu gübre ise her yıl sıra arasına banta verilerek çapa ile toprağa karıştırılmalıdır. Sulama Bir yılda 6-8 kez biçim yapılabilmekte ve yıllık su tüketimi sıcak yörelerde 2500 mm ye kadar varmaktadır. Nisan, Mayıs ve Eylül aylarında 15 gün arayla, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında ise 10 günde bir sulanmalıdır. Her sulamada toprağın 0-120 cm'si tarla kapasitesine getirilecek şekilde su verilmelidir. Yonca sulamasında dikkat edilecek önemli bir husus her biçimden sonra mutlaka sulanmalıdır. Sulamalar uzun tava veya yağmurlama metoduyla yapılmalıdır. Bakım Temiz bir yonca tarlasına sahip olmanın en doğru yolu temiz ve küskütsüz tohum ekmek ve tarlayı ekimden önce yabancı otlardan temizlemektir. İlk yıl yoncanın gelişmesi için gerektikçe çapa yapılmalıdır. Diğer yıllarda ise tarlanın yabancı otlardan temizlenmesine özen gösterilmelidir. Hastalıkları, zararlıları ve mücadelesi Yoncanın en önemli hastalık etmeni virüstür. Virüsten sakınmak için en etkili önlem, sertifikalı tohum, daha önceden virüsle bulaşık olmayan toprak ve temiz sulama suyu kullanılmalıdır. Yoncanın en önemli iki zararlısı yaprak bitiyonca hortumlu böceğidir. Yoncanın en büyük düşmanı küsküt (Püseron) ve otudur. Küsküt, ince sarı sülükleri ile yoncanın gövdesini sararak besinini alır, zayıf düşmesine yol açar. Küsküt görüldüğü zaman tohum bağlamadan yonca biraz dipten biçilmeli veya küsküt az ise elle toplanıp yakılmalıdır. Hasat, harman ve depolanması Otu için yetiştirilen yoncanın en uygun biçim zamanı %10 çiçeklenme devresidir. Biçim yüksekliği 8-10 cm olmalıdır. Son biçim daha yüksekten yapılmalıdır. Biçimden sonra yoncanın hayvanlarda şişkinlik yapmaması için güneşte 1-2 gün soldurularak verilmesi gerekir. Yoncanın depolanıp saklanacak ise fazla kurutulmadan ve balyalanarak saklanmalıdır. Yonca fazla kurutulursa hem yaprakların dökülmesi hem de A vitamini kaybına yol açar. Yonca silajı da yapılabilir. %25-50 çiçeklenme döneminde biçilip silolanmalıdır. Dehidrate edilmiş yonca yaprağı, kapsül, toz veya tisan şeklinde standardize edilmiş halde diyet katkı maddesi olarak yaygın surette kullanılmaktadır. Yüksek fiber düzeyi nedeniyle kolesterol düzeyleri üzerinde dengeleyici etki yaptığını, kötü kolesterolü düşürdüğünü gösterir bulgular bilimsel literatürde yer almaktadır. Baklagiller familyasındaki diğer bitkiler gibi protein, vitaminlermineraller açısından zengin bir kaynak oluşturan yüksek genel gıda değeri nedeniyle bünyede enerji eksikliğini önleyici, ayrıca içerdiği saponinlerkansızlık çekenlere faydalıdır. ve nedeniyle kanı ve karaciğeri detoksifiye edici özellikleri bulunduğu üzerinde durulmaktadır. Besin değeri yüksek bir besin olduğu için özellikle ABD ve Avustralya mutfağında salatalarda yeri olan bir bitkidir. Bazı ülkelerde genç yaprakları çiğ olarak tüketilmektedir. Daha olgun yoncanın tüketimi çok yüksek diyet lifi içeriği nedeniyle kısıtlıdır. Ek olarak şu bilgilere de bakınız: Yurdumuzda adi yonca veya kısaca yonca olarak tanınan bu bitki, dünyada en çok yetiştirilen yem bitkisidir. Yem bitkilerinin kraliçesi olarak adlandırılan yonca, tarımı yapılan hemen tüm yem bitkilerinden daha yüksek bir yem değerine sahiptir. Birim alana protein verimi de yüksek olan yoncanın kuru ve yeşil otu her türlü hayvan için lezzetli ve besleyicidir. Otu kurutularak hayvanlara yedirildiği gibi, silo ve pelet yemi olarak da kullanılabilir. Yonca, yeşil gübre veya toprak ıslah edici bitki olarak ekilebilir. Köklerinin çok derinlere kadar inmesi nedeniyle derinlerdeki su ve bitki besin maddelerinden kolayca yararlanabilir. Diğer bir çok bitkinin yararlanmadığı bitki besin maddelerini üst katmanlara taşır. Kendisinden sonra ekilen yüzlek köklü bitkiler için organik madde ve azotça zengin iyi bir tarla toprağı bırakır. Yonca, köklerindeki yumrucuklar ile toprağa fazla miktarda azot biriktirme özelliğine sahip bir bitkidir. 1.1. Toprak ve İklim İstekleri Yonca, toprak yönünden fazla seçici değildir. Ancak derin, verimli, sulanabilir, iyi drenajlı ve nötr topraklarda iyi gelişir. Çok ağır ve çakıllı topraklarda gelişmesi yavaşlar. Toprak derinliği kıraç koşullarda önemlidir. Yüzeylerdeki geçirgen olmayan tabakalar gelişmesini engeller. Su göllenmesine karşı fazla toleranslı değildir. Bitkinin dormant ve sıcaklığın düşük olduğu devrelerde 10-20 günlük su toplanmaları bitkiye fazla zarar yapmaz. Ancak, büyüme döneminde ve yüksek sıcaklıklarda birkaç günlük su göllenmeleri bile büyük zararlara neden olabilir. Toprakta taban suyu seviyesi 150-200 cm’den yukarı olmamalıdır. Yüksek taban suyu bitkinin ömrünü kısaltır. Yonca çok asitli topraklarda iyi gelişemez. Bu alanlarda kireçlenme yapılması gereklidir. Hafif alkaliliğe daha toleranslıdır. Ancak fazla alkali topraklarda da iyi gelişemez, ideal pH 7 olarak kabul edilir. Kültürü yapılan yonca türleri serin mevsim yem bitkileridir. Çeşitler arasında iklim istekleri yönünden bazı farklılıklar bulunmakla birlikte, yoncalar genellikle ılık ve nemli yerlerde iyi gelişirler. Örneğin adi yonca için optimum yetişme sıcaklılığı 25/15 0C (gündüz/gece) kabul edilir. 30 0C’nin üzerindeki sıcaklarda büyüme yavaşlar. Daha düşük sıcaklarda büyüme yavaşlar, Çiçeklenme gecikir. Çok sıcak havalarda bitkiler erken generatif devreye geçerler. Yonca kurağa dayanıklıdır. Yarı kurak koşullara iyi uyum göstermekte ve yıllık yağışı 350-450 mm kadar olan alanlarda sulanmadan yetişebilmektedir. Bu bölgelerde yonca, kuru yaz aylarını dormant halde geçirir ve genellikle 1-2 biçim verir. 1.2. Ekim, Bakımı ve Hasat İşlemleri Yonca tohumlarının küçük olması nedeniyle, yonca ekilecek tarla çok iyi hazırlanmalıdır. Ekim yatağı sert, yabancı otlardan temizlenmiş olmalı ve toprağın birkaç cm derinliğinde nem bulunmalıdır. Bu nedenle derince sürülen toprak birkaç kez diskaro veya tırmık çekilerek iyice ufalanmalıdır. Ağır topraklarda yüzeyin çok uflanmamasına dikkat edilmelidir. Aksi halde ekimden sonra gelecek yağmurlar kaymak bağlamaya ve çıkışın zayıflamasına neden olabilir. Yonca tohumu oldukça küçüktür 1 kg yoncada, yaklaşık 465.000 tohum bulunur. İyi bir yonca tarlasının her m2 ‘sinde ortalama 200 bitki bulunduğu göz önüne alınırsa 1 da alan için 400-500 gr tohumun yeterli olabileceği hesaplanabilir. Ancak çimlenme ve sürme kayıpları ile fidelerdeki ölümler göz önüne alınırsa ekim oranının artırılması gerektiği de kolayca anlaşılabilir. Genel olarak 1 kg /da tohumun ekim için yeterli olduğu kabul edilebilir. ABD ve Kanada ‘nın bir çok yöresinde 1-1.5 kg/da ekim oranı yaygındır. Yurdumuzda bu ekim oranı ile yapılan ekimlerden çok iyi bir bitki örtüsü elde edilmektedir. Bazı yörelerimizde serpme ekim yapılmakta ve dekara 4-5 kg tohum atılmaktadır. Bu ekimlerde ekim yatağının iyi hazırlanması ve ekim derinliğinin ayarlanamaması yüzünden atılan tohumların çok azı çıkabilmektedir. Atılan her tohum çıksa bile fideler kısa sürede seyrekleşmektedir. Bu nedenle ekimde fazla tohum kullanmanın fazla bir yararı görülmemektedir. Yonca ekiminde seyrek çıkışın veya tarlada yer yer boşluklar kalmasının en önemli nedenlerden birisi, ekim derinliğinin iyi ayarlanmamasıdır. Tohumların küçük olması nedeniyle içerisinde yedek besin maddesi azdır. Derine ekilen tohumlar çimlendikten sonra toprak yüzeyine ulaşamazlar. Çıkabilen fideler çok zayıf olarak gelişirler. Bu nedenle yoncanın ekim derinliği 1.5 cm‘yi geçmemelidir. Ağır topraklarda daha yüzlek, hafif topraklarda biraz daha derin ekim yapılabilir. Orta Anadolu ve geçit bölgelerimizde, yonca Ağustos sonu- Eylül başı döneminde ekilebilir. Bu bölgelerde sulanarak tava getirilen tarlaya ekilen yonca kışa kadar iyi bir şekilde gelişir ve soğuklardan zarar görmez. Kışları ılıman geçen yerlerde yonca sonbaharda ekilebilir. Zeytin, incir ve turunçgil tarımı yapılan bölgelerde yonca fideleri kıştan zarar görmemektedir. Bu bölgelerde yonca Ekim ve Kasım ayı içerisinde ekilirse fideler fazla gelişmekte ve kışa kuvvetli bir şekilde girmektedir. Ertesi ilkbaharda fazla büyümeye başlayan bitkiler ilk yılında verimine kavuşmaktadır. Yonca tarımında, bölgeye önerilen çeşitlerin ekimi ile maksimum verimi ve ekonomik gelir elde edilebilir. Bu nedenle ekilecek yonca çeşidinin iyi belirlenmesi gerekir. Yurdumuzun orta Anadolu ve geçit bölgelerinden Kayseri yoncasının tarımı yapılmaktır. Kayser yoncası soğuğa oldukça dayanıklı, dik büyüyen biçimden sonra yavaş gelişen populasyon karakterinde bir çeşittir. Bu çeşittin tohumları bölgede yaygın olarak kullanılmaktadır. Doğu Anadolu da ise soğuğa çok dayanıklı, yarı dik gelişen şark yoncası veya Muş yoncası olarak adlandırılan yonca çeşidi yaygındır. Orta Anadolu ve geçit bölgelerimiz için son yıllarda geliştirilen Bilensoy-82 çeşidi Kayseri yoncasından biraz daha verimli ve hastalıklara daha dayanıklıdır. Kışlar ılık geçen kıyı şeridi ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde, soğuğa dayanıklı olmayan ancak hızla gelişen, biçim sayısı fazla, verimi yüksek Peru, Mesa-sirsa, Moapa gibi çeşitler kullanılmaktadır. Bu çeşitlerin tohumları çeşitli kurumlar tarafından üretilerek çiftçilere ulaştırılmaktadır. Son yıllarda İç Anadolu ve kıyı bölgelerimize uygun değişik yonca varyeteleri çeşitli tohumculuk firmaları tarafından ithal edilerek satışa sunulmaktır. Ekimde kullanılacak yonca tohumluluğunun saf ve biyolojik değeri yüksek, yabancı ot tohumlarından arınmış olması gerekir. Özellikle küsküt tohumlarının bulunmamasına özen gösterilmelidir. Kuru ve temiz yerde depolanan yonca tohumluluğu çimlenme gücünü çok uzun yıllar koruyabilir. Örneğin, Ankara koşullarında üretilen ve depolanan yonca tohumu 20 yıl kadar canlılığını koruduğu saptanmıştır. Kuzey Dakota’da normal oda sıcaklılığında 45 yıl depolanan yonca tohumlarının % 50’sinin çimlendiği görülmüştür. Görüldüğü gibi normal depo şartlarında bile canlılığını uzun süre koruyabilmektedir. Bu nedenle temiz yonca tohumluğu uzun süre ekim amacıyla kullanılabilir. Ancak kötü koşullarda saklanan yonca tohumlarının biyolojik değeri hızla düşer tohumlar küflenir ve renkleri matlaşır. Yonca çeşitli yöntemler ile ekilebilir. Bunlardan en ilkeli el veya makine ile serperek ekimdir. Bu ekim yönteminde tohum israf olacağı gibi çıkışta düzenli olmaz. Yağışlı bölgelerde ve devamlı yağış alan yörelerde toprak yüzeyi nemli kaldığından serpme ekim başarılı sonuçlar verebilir. Ancak yonca tarımında en iyi ekim yöntemi sıraya ekimdir. Yurdumuzun bir çok yöresinde olduğu gibi küçük parsellere tahta tırmıklar ile belirli aralıkla çizgiler açmak tohumu bu çizgilere attıktan sonra kapatmak iyi bir ekim yöntemidir. Geniş alanlarda ise özel ekim imkanları ile az miktarda tohum yüzlek ve düzenli bir şekilde ekilebilir. Ancak, özel ekim imkanları yurdumuzda fazla miktarda bulunmadığından tahıl ekim makinaları yonca ekiminde kullanılmaktadır dikkatli bir şekilde ayarlanan tahıl mibzerleri ile düzenli bir ekim yapılabilir. Yoncanın mibzer veya tırmıkla sıraya ekiminde sıralar arası 15-20 cm olmalıdır. Kıraçta ise sıra arası 30-60 cm ’ye kadar çıkarılmalıdır. Çok hafif ve havalı topraklarda ekimden sonra çeşitli aletler örneğin merdane ile toprağın bastırılması gerekir. Aksi halde çıkış düzensizlikleri ve tarlada boşluklar görülebilir. Yonca topraktan fazla miktarda besin maddesi kaldıran bir bitkidir. Yapılan hesaplamalara göre 2 ton/da yonca kuru otu ile 55 kg K, 39 kg Ca, 6.6 kg Mg, 5.8 kg P, 5.5 kg S kaldırılmaktadır. Yonca etkili bakteri kültürü ile aşılanmış veya toprakta doğal olarak bakteriler bulunuyorsa bitki köklerinde bol miktarda yumrucuklar (nodoziteler) oluşur. Yumrucuklarda yaşayan bakteriler gerekli enerjiyi bitkiden alarak havanın serbest azotunu azotlu bileşiklere dönüştürür. Bu nedenle yonca, azotlu gübreye fazla miktarda ihtiyaç duymaz. Ekimde sadece yumrucuk oluşumu öncesinde kullanılmak üzere az miktarda azotlu gübre verilmelidir. Bu dönemde uygulanacak fazla azot, yumrucuk oluşumunu engeller. Genellikle iyi yumrucuk oluşturmuş bir yoncaya azotlu gübrelemenin fazla bir etkisinin olmadığı kabul edilir. Fosfor fide gelişmesi için gerekli bir elementtir. Fosforlu gübrenin mineralizasyonu yavaş olduğundan serpme fosforlu gübre uygulamaları verimi fazla artırmamaktadır. Ekim öncesinde veya ekimde yapılacak iyi fosforlu gübre uygulaması, verimi uzun yıllar olumlu yönde etkilemektedir. Yapılan araştırmalara göre sulanabilir koşullarda ekimle birlikte yoncaya 2-5 kg/da N ve 10-15 kg/da P2O5 verilmesi yeterlidir. Potasyumlu gübreler yonca üretiminde önemlidir. Yurdumuzun birçok yöresinde K’lu gübrelere ihtiyaç olmadığı bildirilmektedir. Yonca toprak asitliğine karşı çok hassas bir bitkidir. En uygun toprak pH’sı 6.5-7.5 dir. PH 6.0’nın altına indiği zaman verim çok azalır. Bu nedenle asit topraklarda kireçleme yapılması gerekir. Kireç içerisinde bulunan bol miktarda Ca yoncayı olumlu yönde etkiler. Toprak çok asit karekterde ise kireçleme ekimden birkaç ay önce yapılmalıdır. Uygulamanın başarısı yağış miktarına, toprakla karışma düzeyine, parça iriliğine bağlıdır. Diğer bazı besin maddeleri, örneğin S, B ve Mo yonca tarımında önem kazanabilir. Ancak bunların eksikliklerine çok az rastlanır. Ekimden sonra yonca tarlasında en önemli bakım işlerinden birisi, yabancı ot savaşıdır. Yonca fidelerinin zayıf olmaları nedeniyle, otlarla kaplı bir alanda gelişemezler. Küçük parsellerde yabancı otlar çapalanarak temizlenebilir. Ancak, geniş alanlarda çapa ile ot mücadelesi zor ve masraflıdır. Böyle tarlalarda yoncanın ilk biçimi erken yapılmalıdır. Biçimden sonra gelişen yonca otları bastırır. İkinci yıldan itibaren yabancı ot, sadece ilk biçimlerde zararlı olabilir. Genel olarak iyi bir yoncalık ota boğulmaz. Ancak taban suyunun yüksekliği, su baskını ve kötü kullanım yüzünden yonca seyrekleşmeye başladığında tarlada yabancı otlar çoğalır. Yabancı otların aşırı derecede çoğaldığı yoncalıklar sürülerek başka bitkiler ekilmelidir. Yoncalık, salma veya yağmurlama yöntemi ile sulanabilir. Tarlanın düzeltilmesi gerekmeden, geniş alanlarda yağmurlama sulama başarı ile uygulanabilir. Ancak, yağmurlama tesisini kurmak masraflı olabilir. Salma sulama yönteminde suyun dengeli dağılımı için, tarlanın tesviyeli olması gerekir. Ekim dönemi genellikle yağışlı olduğu için sulamaya gerek duyulmaz. Eğer yağmurlama tesisi varsa, yonca çıkınca sulamaya başlanabilir. Yonca fideleri iyice kuvvetlenmeden salma sulama yapılmamalıdır. Yoncanın su ihtiyacı, toprak ve iklim koşullarına göre değişir. Genel olarak yoncayı biçimden bir hafta önce ve bir hafta sonra olmak üzere her biçimde iki kez sulamak yeterli olabilir. Suyun kısıtlı olduğu yerlerde yoncayı biçimden sonra bir kez sulamak yeterli olabilir. Yüksek verim ve kaliteli ot ürünü alabilmek için yoncada biçim, toplama ve depolama işlemlerine çok dikkat edilmesi gerekir. Yonca kök tacındaki gözlerden bol sürgün verir. Bu sürgünler 50-150 cm’ye kadar boylanır ve sırası ile vejetatif, tomurcuklanma, çiçeklenme ve meyve bağlama devreleri geçirir. Bu devreler boyunca verim ve kalite özellikleri değişir. Örneğin kuru madde oranı ve verim gelişme devreleri boyunca artarken, protein oranı ve sindirilme değeri giderek azalır. Devreler ilerledikçe yaprak oranı düşerken, sap oranı artar. Biçim devresi, verim ve kalite birlikte düşünülerek dikkatlice ayarlanmalıdır. Çiçeklenme başlangıç dönemi (1/10 çiçeklenme)genel olarak ideal biçim dönemi olarak kabul edilir. Bu dönemde sap ve yaprakların verime katkısı %50-%50 oranındadır. Biçim geciktirilirse yaprak oranı azalırken sapın katkısı çok artar. Biçim zamanında yonca %70-80 nem içerir. Otun emniyetli bir şekilde kurutulması için nem oranının %20-25 ‘e indirilmesi gerekir. Eğer fazla nem ile depolanırsa kızışma ve küflene görülür. Yurdumuzun birçok yöresinde yonca 20-30 yıl yaşarsa da normal bir yoncalığın ekonomik ömrü 5-7 yıl kabul edilir. İkinci ve üçüncü yıllarda verim yüksektir. Belirli bir yaştan sonra yoncalık zayıflamaya başlar ve yabancı otlar çoğalır. Bu nedenle, yoncalık bu dönemlerde sürülmeli ve yerine başka bitkiler ekilmelidir. Başka bir kaynak: Yurdumuzda adi yonca veya kısaca yonca olarak tanınan bu bitki, dünyada en çok yetiştirilen yem bitkisidir. Yem bitkilerinin kraliçesi olarak adlandırılan yonca, tarımı yapılan hemen tüm yem bitkilerinden daha yüksek bir yem değerine sahiptir. Birim alana protein verimi de yüksek olan yoncanın kuru ve yeşil otu her türlü hayvan için lezzetli ve besleyicidir. Otlatılmaya da oldukça dayanıklıdır. Otu vitaminlerce çok zengindir. İçerisinde en az 10 vitamin bulunduğu bilinmektedir. Özellikle karotin (provitamin A), tokoferol (Vitamin E), vitamin K, piliç derileri ve yumurta sarısı rengini iyileştiren Ksantofil (Xanthophyll), maddeleri yönünden zengindir. Ayrıca, yonca otunda et, süt ve döl verimini artıran birçok madde bulunur. ABD'nde süt sığırlarının beslenmesinde yonca otu+mısır silajı kombinasyonu yaygın olarak kullanılır. Otu yeşil veya kurutularak hayvanlara yedirildiği gibi, silo yemine ve pelet yeme işlenebilir. Yonca, örtücü bitki, yeşil gübre veya toprak ıslah edici bitki olarak ekilebilir. Yonca çık yıllık otsu bir bitkidir. Boyu 50-80 cm dir. Derin bir kök sistemi vardır. Uygun koşullarda 8-10 metre derine gider. Etkili kök derinliği 120-180 cm dir. Köklerinin çok derinlere kadar inmesi nedeni ile derinlerdeki su ve bitki besin maddelerinden kolayca yararlanır. Diğer birçok bitkinin alamadığı bitki besin maddelerini üst katmanlara taşır. Kendisinden sonra ekilen yüzlek köklü bitkiler için organik madde ve azotça zengin, su tutma kapasitesi iyi bir tarla toprağı bırakır. Yonca, köklerindeki yumrucuklar ile toprağa fazla miktarda azot biriktirme özelliğine sahip bir bitkidir. YONCA YETİŞTİRİCİLİĞİ A) İklim İsteği Yoncanın Alaska ve Sibirya gibi çok soğuk bölgelerde yetişen türleri olduğu gibi en sıcak bölgelerde de yetişen türleri vardır. Sıcak olan gün sayısı ne kadar fazla ise biçim sayısı ve buna bağlı olarak ot verimi de o oranda artar. B) Toprak İsteği Yoncanın en iyi yetiştiği topraklar; tınlı, kumlu-tınlı, kumu çok fazla olmayan ve yeter derecede kireç içeren topraklardır. Taban suyu yüksek ve PH'nın 6.5 dan aşağı olmaması gerekir. Yoncanın normal ürün verebilmesi için toprağın fosfor ve potas kapsamı bakımından iyi olması gerekir. C) Toprak Hazırlığı Yonca kurulacak alan, her şeyden önce drenajlı ve tesviyeli olmalıdır. Aksi halde yüksek taban suyu ve durgun su yoncada verim düşüklüğüne ve giderek de seyrekleşmeye neden olmaktadır. Fazla eğimli arazilerde yonca yetiştirilmek istenirse önce teraslama, sonra da tesviye gereklidir. Yoncalık toprağı ekime hazırlanırken ilk ele alınacak konu arazinin yabancı bitkilerden temizlenmesidir. Çünkü yonca fideleri, diğer bitki fidelerinden daha yavaş gelişmekte, zamanla yonca bastırılmakta ve yok olmaktadır. Yonca kökleri derine gittiğinden toprakta alt tabakaların da gevşek yapılı olması istenir. Alt toprakta sıkışma varsa, önce “dipkazan” denen aletle pulluk tabanı yırtılarak gevşetilmelidir. Bu işlemden sonra toprak önce yüzlek olarak sürülür ve yabancı bitki tohumlarının çimlenmesine ortam hazırlanır. Sonra da derin sürüm yapılarak yabancı bitkiler toprağa gömülürler. Yonca tohumlarının küçük olması nedeniyle, yonca ekilecek tarla çok iyi hazırlanmalıdır. Pullukla sürümden sonra, toprağın iyice ufalanması için diskharrow veya kazayağı çekilmeli, tırmık merdane veya sürgü ile de toprak düzeltilerek tohum yatağı hazırlanmalıdır. Yonca ağır topraklardan kumlu topraklara kadar her tip toprakta yetişmesiyle birlikte en iyi kireççe zengin, tınlı-kumlu, kumlu-tınlı yapıda ve yeterince nemli bulunan topraklarda yetişmektedir. Taban suyu en çok 1,5-2 m yükseklikte olmalı ve durgun olmamalıdır. Yonca ekilecek toprak ağır killi bir yapıdaysa, toprağın sıkışmasını önlemek için, ya ekimden 1 yıl önce öncü bitki olarak bir çapa bitkisi yetiştirilir ve bu bitki dekara 3-5 ton hesabı ile ahır gübresi ile gübrelenir, ya da olgunlaşmış ve yanmış olmak koşulu ile 2-3 ton ahır gübresi doğrudan yonca toprağına verilir. Yonca ekimden önce toprağın pH derecesine de bakılmalı, pH 6.5’den düşükse gerektiği oranda kireçlenmelidir. D) Ekim Ekim zamanının belirlenmesinde toprak sıcaklığı ve nemi etkilidir. Ekimler sonbaharda ilk donlardan en az 4 hafta önce (Eylül - Ekim); ilkbaharda ise son donlardan sonra ve kurak yörelerde de son yağmurlardan en az 4 hafta önce tamamlanmalıdır. Ekimler imkanların elverdiği ölçüde erken yapılmalıdır. Böylece bitki sonbahar ekimlerinde kışa karşı, ilkbahar ekimlerinde de kuraklığa karşı daha dirençli olabilir. Yonca pratik olarak küçük (1-5dekarlık) alanlarda serpme olarak, 5 dekardan büyük alanlarda ise mibzerle sıraya ekilmektedir. Sıraya ekimlerde hem tarlanın her tarafına tohumlar homojen dağıtılmakta ve gereğinden fazla tohumluk kullanılmamış olmakta; hem de tohumlar istenen derinliğe bırakılabildiğinden çıkış güvence altına alınabilmektedir. Sıraya ekimde sıra arası mesafe ve ekim derinliği önemlidir. Genel olarak ot üretiminde sıra arası 15-20 cm, ekim derinliği ise toprak yapısı ve tav durumuna göre 0,5-2 cm arasında olmalıdır. Ekim yonca mibzeri ile yoksa sıfıra ayarlanmış hububat mibzeri ile yapılır ve üzerinden baskı (merdane) geçirilir. Dekara 2-2.5 kg tohum yeterli olmaktadır. Serpme ekimde ise, usulüne uygun olarak hazırlanmış tohum yatağına yeterli oranda (3-3.5 kg/da) tohumluk serpilir ve tohumların toprakla karışmasını sağlamak için üzerinden tırmık ve silindir E) Gübreleme Bitkinin gelişimi, topraktan alacağı besin maddelerine bağlıdır. Toprakta besin maddesi çokluğu oranında, bitkide kuru madde oluşumu da artar. Yonca, topraktan fazla miktarda besin maddesi kaldıran bir bitkidir. Yonca da ekim dönemi ve ekimden sonraki dönemler için olmak üzere 2 tip gübreleme yapılır. F) Ekim dönemi : En iyisi ön bitkinin (mısır) ahır gübresi ile gübrelenmesidir. Ahır gübresinin bulunmadığı yerlerde, genel olarak toprak işleme sırasında dönümüne 28 kg Triple Süper Fosfat, ekim sırasında ise dönümüne 12 kg Amonyum Nitrat (%26) verilmesi uygundur. G) Ekim sonrası : İkinci yıldan itibaren Aralık-Şubat ayları arasında dönümüne 15 kg gelecek şekilde Diamonyum Fosfat (DAP) m gübresi verilmelidir. Ayrıca her biçimden sonra dönümüne 8-10 kg Amonyum Nitrat verilmeli ve sulama yapılmalıdır. H) Sulama : Bir yılda 6-8 kez biçim yapılabilmekte ve yıllık su tüketimi sıcak yörelerde 2500 mm ye kadar varmaktadır. Nisan,Mayıs ve Eylül aylarında 15 gün arayla, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında ise 10 günde bir sulanmalıdır. Her sulamada toprağın 0-120 cm si tarla kapasitesine getirilecek şekilde su verilmelidir. Yonca sulamasında dikkat edilecek önemli bir husus her biçimden sonra mutlaka sulanmalıdır. Sulamalar uzun tava veya yağmurlama metoduyla yapılmalıdır. I) Bakım : Temiz bir yonca tarlasına sahip olmanın en doğru yolu temiz ve küskütsüz tohum ekmek ve tarlayı ekimden önce yabancı otlardan temizlemektir. İlk yıl yoncanın gelişmesi için gerektikçe çapa yapılmalıdır. Diğer yıllarda ise tarlanın yabancı otlardan temizlenmesine özen gösterilmelidir. J) Hastalıkları, Zararlıları ve Mücadelesi : Yoncanın en önemli hastalık etmeni virüstür. Virüsten sakınmak için en etkili önlem, sertifikalı tohum, daha önceden virüsle bulaşık olmayan toprak ve temiz sulama suyu kullanılmalıdır. Yoncanın en önemli iki zararlısı yaprak biti (Püseron) ve yonca hortumlu böceğidir. Yoncanın en büyük düşmanı küsküt otudur. Küsküt, ince sarı sülükleri ile yoncanın gövdesini sararak besinini alır,zayıf düşmesine yol açar. Küsküt görüldüğü zaman tohum bağlamadan yonca biraz dipten biçilmeli veya küsküt az ise elle toplanıp yakılmalıdır. K) Hasat, Harman ve Depolanması : Otu için yetiştirilen yoncanın en uygun biçim zamanı %10 çiçeklenme devresidir. Biçim yüksekliği 8-10 cm olmalıdır. Son biçim daha yüksekten yapılmalıdır. Biçimden sonra yoncanın hayvanlarda şişkinlik yapmaması için güneşte 1-2 gün soldurularak verilmesi gerekir. Yoncanın depolanıp saklanacak ise fazla kurutulmadan ve balyalanarak saklanmalıdır. Yonca fazla kurutulursa hem yaprakların dökülmesi hem de A vitamini kaybına yol açar. Yonca sılajı da yapılabilir. %25-50 çiçeklenme döneminde biçilip silolanmalıdır. L) Biçim Yüksekliği ve Sayısı : Yonca hasadında biçim zamanı kadar, biçim yüksekliği de önemlidir. Biçim alçaktan yapıldığında yeni sürgünler zarar görmekte, yüksek yapıldığında ise ürün tarlada bırakılmaktadır. Normal koşullarda bölgelere göre değişmek üzere yoncada biçim yüksekliği 5-10 cm dir. Ancak kıştan önce yapılan son biçimde, yüksekliğin 15 cm olması gerekmektedir. Bu yükseklik kökün besin maddeleri bakımından zenginleşmesini sağlamakta ve böylece bitki kışı daha güvenli geçirip, ilkbaharda daha kuvvetli gelişebilmektedir. Yonca öğle sıcaklığında değil sabah veya öğleden sonra serinde biçilmelidir. Biçme sırasında özen gösterilecek bir diğer konu da özellikle nemli havalarda, yoncalığın fazla çiğnenmemesidir. Aksi halde yoncalığın toprağı sıkışmakta ve verim düşmektedir. Yoncada biçim sayısı, yoncanın çeşidine, yetiştirildiği bölgeye ve biçim zamanına göre değişmektedir. M) Verim : İlkbaharda kurulan bir yoncalık ilk yıl fazla ürün vermemektedir. Sonbaharda kurulan yoncalık, bir sonraki yaz başından itibaren ürün vermektedir. Yonca en yüksek verimi üçüncü yılda vermekte ve daha sonra verim düşmektedir. Bu nedenle yonca, ekim nöbetinde en az 3 yıl kalmalıdır. Ot verimi, toprağın verimine, gübrelemeye, sulamaya göre değişir. Her biçimden dekara ortalama 1 ton yeşil ot alınabilir. Bunun kuru ot karşılığı 250 kg’dır. Sulama koşullarında bir yoncalıktan yılda 1200-1800 kg/da kuru ot alınabilmektedir. |
Sponsorlar/Google Reklamları |
Bu alandan sitenizi, ürünlerinizi tanıtabilirsiniz. Bilgi almak ve reklam vermek için bize ulaşın.
|
24.05.2011, 22:44 | #2 |
|
yonca daha çok kasım ayında ekilmez mi? Biz öyle ekiyoruz
|
25.05.2011, 13:52 | #3 |
|
yonca yem bitkilerinin en önemlisidir.uzun ömürlü bir bitki oluğundan iyi adapte olduğu yerlerde uzun yıllar yaşarsa da normal olarak 7-10 yıl ekomomik ürün verir. yonca bitkisi ılıman bölgelerde kışlık olarak ekilir. diğer bölgelerde ise yazlık olarak ekilir. yonca cinsine bağlı 54 tür saptanmıştır. yonca türlerinin çoğu çok yıllıktır. bazı yonca türleri: sarı çiçekli yonca, melez yonca, şerbetçiotu yoncası, fıçı yoncası gibi... yurdumuzun hemen hemen her tarafında yetişmektedir.
|
22.11.2012, 15:14 | #4 |
|
yoncanın kültüre alınması ile ilgili güzel bir kaynak elinizde mevcut mu?
önerebilir misin? SAYGILAR |
22.11.2012, 16:49 | #5 |
|
Konuya bazı eklemeler yaptım. Kitap olarak istiyorsanız Hasad Yayıncılık'ın "Yembitkileri" kitabını alabilirsiniz.
|
28.05.2013, 12:41 | #6 |
|
taş yoncası hakkında bilgi bulmam qerekıyor yardımcı olursanız sevinirim şimdiden teşekkurler.
|
28.05.2013, 20:05 | #7 |
|
yonca da 3 ekim dönemi vardır yaz sonbahar ve ilkbahar ayrıca yonca sahil ve karasal ekotip olmak üzer 2 ye ayrılır yani sahil tip yoncalar kıyı bölgelerde yetişir karasal olanlar iç bölgelerde yetişir ve soğuğa dayanıklıdır. bu nedenle karasal tipi ekiyorsanız kasım ayı normaldir.
---------- Mesaj eklendi (05:05) ---------- Önceki mesaj (05:03) ---------- eğer samsunda ikamet ediyorsanız omü baklagil yem bitkileri kitabını temin edebilirsiniz onda ayıntılı bilgi var |
Etiket (Tag) Ekle |
yetiştiriciliği, yonca, yonca yetistiriciligi |
|