|
02.05.2009, 15:56 | #1 |
|
Aşılama Nedir-Aşılama Yöntemleri
Aşılama Nedir?
Aşılama, iki bitki parçasını bir bitkiymiş gibi kaynaşacak ve büyümelerine devam edecek şekilde birleştirme tekniğidir. Aşılama, bitkilerde uygulanan tohumsuz bir üretme şeklidir. Çoğaltılması istenilen çeşitten, bir gözün veya aşı kalemi adı verilen bir dal parçasının anaç adı verilen diğer bir bitki üzerine yerleştirilip tutturulmasıdır. Meyve çeşitleri, genel olarak, tohumla üretildiklerinde çeşit karakterini kaybederek, yabanileşmeye doğru yönelmektedirler. Onun için, aşı usulü ile üretmek mecburiyetinde kalınmaktadır. Üretilmesi istenilen, kaliteli, bol verimli ve hastalıklara dayanıklı meyve çeşitlerini, aşılamak yoluyla çoğaltmak imkanı sağlanmaktadır. ANAÇLAR Tohumdan elde edilenlere “Generatif anaçlar” (çöğür ya da yoz); çelik daldırma, kök sürgünleri vb. bitki parçalarından oluşanlara ise “Vegetatif anaçlar (klon anaçlar)” denilmekledir. Genelde tohum, tozlanma ve döllenme sonucu oluşur ve kalıtsal yapıları homojen değil, heterojen niteliktedir. Bunlar çimlendikleri zaman yozları ya da çöğürleri oluştururlar. Kültür çeşitlerinin tohumlarından oluşan yeni bitkilere yoz; yabanilerin tohumlarından oluşanlara ise çöğür denilmektedir. ANAÇLARIN ÖZELLİKLERİ Kuvevvetli gelişirler. Üzerine aşılı çeşidi geç meyveye yatırır Ağaçlar uzun ömürlü olur. Bol ürün alınır ama standart yoktur. Genel Anaçların Özellikleri (Dezavantajları) Kuvvetli veya çok kuvvetli gelişirler. Üzerine aşılı çeşidi geç meyveye yatırır. Ağaçlar uzun ömürlü olur. Bol ürün alınır ama standart yoktur. Çöğür anaçlar tohumdan elde edildiği için kalıtsal yapısı heterozigottur. Alındığı çeşidin bir çok üstün özelliği, tohumlarda kaybolur,çoğunlukla bir yozlaşma meydana gelir. Heterozigot yapıdan dolayı standart ağaçlar oluşmaz ve aşılanan çeşitten birörnek meyve alınamaz. Ağaçların soğuğa-sıcağa, hastalıkzararlılara dayanımı farklı, habitüsü farklı olur. Kültürel işlemler zorlaşır, üretim maliyeti artar. Kuvvetli kök oluşturduklarından topraktan su ve besin maddesi alımları yüksektir. Toprağa tutunumu kuvvetlidir. Stres koşullarına dayanımı daha iyidir. Tohumdan elde edildiği için virüs hastalıklarını taşımazlar. Vegetatif (Klon) Anaçların Özellikleri ( Avantaj-Dezavantajları ) Dikimin 2. ve 3. yılından itibaren, üzerine aşılanan çeşit meyveye yatar, yatırım masraflarının geriyedönüşümü için gerekli süre kısalır (Gençlik kısırlığı kısa sürer). Homojen (birörnek, yeknesak) ağaçlar oluşacağından ve de bodur anaçlarla da bodurluk sağlanacağından işçilik masrafları düşer (budama, sulama, hastalık ve zararlılarla mücadele, hasat gibi işler daha kolaydır ),üretim maliyeti azalır. Üretilen ürünün kalitesi ve standardı yüksektir. Klon anaçlara aşılı fidanlarla daha homojen bahçeler kurulur. Her yıl ve düzenli meyve elde edilir. Birim alana düşen ağaç sayısı fazla, birim alandan alınan verim yüksek ve kalitelidir. Ancak; Ağaçların ekonomik ömürleri kısadır ( 15-25 yıl ) Anaç-kalem arasındaki uyuşmazlık durumu ve anaçların hastalık taşıma riski (özellikle virüsler) yönünden dikkatli olmak gerekir. Bahçenin tesis masrafı yüksektir. Birim alana daha fazla fidan gerekecektir, bodur anaçlarla bahçe tesis ediliyorsa destek sistemi isteyecektir, damla sulama tesisat masrafı vb. Olacaktır. Neden Aşılama Yaparız? ·Tür ve çeşidin ismine doğru fidan üretimi, ·Başka ve kolay metodlarla çoğaltılamayan çeşitlerin ortadan kalkmasına engel olmak, ·Büyük ağaçların çeşitlerini değiştirmek, ·Islah çalışmalarında belirli özellikleri için seçilen çöğürlerin büyümelerini çabuklaştırmak, ·Ağaçların zarar gören kısımlarının tamiri, ·Virüs hastalıklarının incelenmesi için aşı yapılır. ·Bazı anaçların özelliklerinden (Bodur anaçlar gibi) yararlanmak için ancak üzerine iyi bir çeşit aşılayarak yararlanabiliriz · Kaç Çeşit Aşı Vardır? 1 . Göz aşıları, 2. Kalem aşıları. Göz Aşısı Nedir? Altında odun dokusu bulunan veya bulunmayan küçük bir kabuk parçası ile bunun üzerindeki tek bir göz ile yapılan aşılara göz aşısı denir. Sadece yongalı göz aşısı metodunda,kabuk parçasının altında odun dokusu bulunur. Meyve ağaçlarının çoğaltılmasında, kalem aşılarına nisbetle daha çok uygulanmaktadır. Göz aşıları, küçük fidanlarda kullanılmaktadır. Yapıldıkları zamana göre biri sürgün (yaprak aşısı), diğeri de durgun aşı olmak üzere ikiye ayrılır: Sürgün göz aşısında, göz anaca takıldığı yıl uyanır ve aynı yıl sürgün verir. Aşıya, yerine göre, Mayıs sonu veya Haziranın ilk haftalarında başlanır ve Temmuza kadar devam edilir. Aşı sürgünlerinin, kışın şiddetli soğuklardan zarar görmeleri tehlikesi vardır. Onun için, sürgün göz aşısı, kışları ılık geçen yerlerde yOnun için, sürgün göz aşısı, kışları ılık geçen yerlerde yapılır. Durgun göz aşılarında; anaç üzerine takılan göz, aynı yıl tutar, fakat kışa girildiğinden uyanmayıp, ertesi ilkbaharda sürer. Daha çok, kışları soğuk geçen yerlerde uygulanır. Durgun göz aşısı, yaz sonlarında (Ağustos-Eylül) yapılır. apılır. Göz aşısının yapılışı: Toprak seviyesinden 15 santim yükseklikten itibaren, aşı çakısının ucu ile anacın kabuğu (T) şeklinde kesilir. Kesik kısmın iki kenarındaki kabuk, aşı çakısının tırnağı ile yerinden kaldırılır. Bundan sonra üzerinde aşı gözlerinin bulunduğu kalem ele alınır. Bir gözün üst ve altında bir parmak kadar bir kısım bırakıldıktan sonra, gözün altı hafif odunlu olarak kesilir. Anacın tepesinin daha yüksek tarafında iki anacın kesilen kısmına yukarıdan aşağıya doğru sürülerek yerleştirilip, rafya ile sarılır. Göz aşılarının tutup tutmadıkları, aşıdan 15-20 gün sonra belli olur. Göz Aşısı Ne Zaman Yapılır? Bitkinin kabuk verme zamanı kullanılacak göz aşısı metodunu tayin eder. Zamanlara göre göz aşısı; a) Sonbahar göz aşısı (durgun göz aşısı), b) İlkbahar göz aşısı (erken sürgün göz aşısı), c) Haziran (geç sürgün) aşısı. Göz Aşısı Metotları Nelerdir? T Aşısı (Kalkan Aşısı): 6 mm-2,5 cm çapındaki anaçlara büyüme devresinde uygulanır. Topraktan 5-25 cm yükseklikte yapılır. Anaç T şeklinde kesilir. Göz kalkan şeklinde odunlu veya odunsuz olarak kesilir. Anaçta açılan T içerisine yerleştirilir. Hava almayacak şekilde bağlanır. Macunlanmaya gerek yoktur. Aşı bağı 15 gün sonra kesilir. Ters T Aşısı: Yağmurlu bölgelerde yağmur sularının açılan T içerisine girmemesi ve enfeksiyon meydana gelmemesi için ters T aşısı yapılır. Yama Göz Aşısı: Dikdörtgen şeklinde bir kabuk parçasının anaçtan kesilip çıkarılması ve bunun yerine üzerinde bir göz bulunan ve çoğaltılacak çeşitten alınan aynı büyüklük ve şekildeki bir kabuk parçasının anaç üzerine yerleştirilmesidir. Genellikle T göz aşısının başarısız olduğu tür ve çeşitlerde uygulanır. Bu aşıda başarılı olmak için gece ve gündüz ısı farkının az olduğu dönemler seçilmelidir. Aşı çabuk yapılıp, çabuk bağlanmalıdır. Flüt Göz Aşısı: Bu aşı esas olarak yama göz aşısına benzer. Ondan farkı anaçtan çıkarılan kabuk parçasının gövdeyi hemen tamamen kuşatacak şekilde büyük alınmasıdır. Yongalı Göz Aşısı: Bu aşı metodu ilkbaharda büyüme başlamadan önce veya yaz aylarında su noksanlığı veya başka bir sebeple büyümenin durduğu hallerde kabuğun odundan kolayca ayrılamadığı zamanlarda yapılır. En önemli nokta anaçta açılan T ye yongalı gözün çok iyi yerleştirilmesi ve çok iyi bağlanmasıdır. Kalem Aşısı Nedir? Taze kesilmiş anaçla taze kesilmiş kalemin kombiyum bölgelerinin üstüne gelecek şekilde sıkıca temas ettirilerek anaç ile kalem arasında bir bağlantı kurulması ile yeni bir bitki meydana gelir. Bu tür aşılara kalem aşısı adı verilir. Kalem aşıları ilkbaharda yapılır. Kalem Aşısı Metodları 1.Dilcikli aşı (Ingiliz aşısı) 2.Gaga aşısı 3.Çoban aşısı 4.Yarma aşı 5.Köprü aşı 6.Kenar aşı 7.Kakma aşı 8.Kemer aşısı Kalem aşıları Göz aşısı yapılamayacak kadar kartlaşmış olan meyve ağaçlarına kalem aşıları yapılır. Kalem aşılarında, üzerinde 2-3-4 göz bulunan bir dal parçası (kalem) kullanılır. Kalem aşılarının yapılış şekillerine göre çok çeşitleri vardır. Pratikte en çok kullanılanları; kakma aşı, çoban aşısı, yarma aşı ve İngiliz aşısıdır. Dilcikli Aşı: 6 mm ile 1.2 cm çapında küçük anaçların aşılanmasında kullanılır. Bu aşının yapılabilmesi için anacın ve kalemin aynı kalınlıkta olması gerekmektedir. Bu aşıda kalemde ve anaçta aksi yönlerde olmak üzere 2.5-6 cm uzunluğunda pürüzsüz bir kesim yapılır. Bu kesitin üzerinden birer dilcik kesilir ve bundan sonra anaç kalemin dilleri birbirinin içine sokulur, macunlanır, sarılır ve bağlanır. Kenar Aşı (Yan Aşı): Birçok çeşidi vardır. Esası kalemin kendinden kalınanacın yan kısmına yerleştirilmesidir. Kakma aşı Fidanlarda, gözden yapılmış, göz aşılarının tutmayanlarına ilkbaharda kakma aşı yapılır. Kakma aşı en çok baş parmak kalınlığındaki anaçlara uygulanmaktadır. Aşılanacak anacın tepesi, toprak seviyesinden itibaren bir karış yükseklikten hafif meyilli olarak kesilir. Anacın tepesinin daha yüksek tarafında iki bıçak kesimi ile (V) şeklinde bir oluk açılır. Aşı kaleminin ucu anacın oluğuna uyacak şekilde yontulur, hazırlanan kalem, anacın oluğu içerisine, anaçla kalem kabukları birbirine denk gelecek şekilde yerleştirilir; rafya ile iyice bağlanır ve yara yerleri aşı macunu ile hava almayacak şekilde sıvanır. Çoban aşısı Çoban aşısı, kalınlaşmış anaçlara tatbik edilir. Anaç düzgün olarak kesilir ve üzeri perdahlanır. Kalemler 10-15 santim boyunda 2-3 gözlü olurlar. Kalemin en altındaki gözün karşı tarafından, bir taraflı olarak yontulur ve üzerinde oturmayı kolaylaştırmak için, kertik yapılır. Hazırlanmış kalem, evvelce kuru kalemle anacın kabuğu içerisinde açılmış olan yuvasına yerleştirilir. Anaçla kalem iyice bağlanır ve bütün yara yerleri aşı macunuyla sıvanır. Yarma aşı Gövdesi bilek kalınlığında olan ve bu şekilde diğer aşılar uygulanamayan yumuşak çekirdekli meyve türlerinde yapılmaktadır. Anacın tepesi kesilir ve üzeri perdahlanır. Anacın tepesine yarma aşı usturası dikey bir şekilde konarak üzerine tahta tokmakla yavaş yavaş vurularak, anacın tepesi yarılır. Üzerinde 2-4 göz bulunan kalem de alttaki gözün iki yanından başlanarak düzgün bir şekilde yontulur. Kalem takılırken, anacın ve kalemin kabuklarının birbirine denk gelmesine dikkat edilir. Aşı yeri bağlanır ve yaralı kısımlar aşı macunu ile sıvanır. İngiliz kalem aşısı Kış aylarında cemakanda yapılan bir aşıdır. Anaç ile aşı kaleminin aynı kalınlıkta olmasına dikkat edilir. Anacın tepesi vurulur ve aşı bıçağı ile anacın tepesinden itibaren 3-4 santimlik bir kısmı, bir taraflı olmak üzere dikine kesilir. Üzerinde 4-5 gözü bulunan ve anaçla aynı kalınlıktaki kalemin alt ucu, anaçtaki gibi kesilir ve kalemin kesik kısmı anacın kesik kısmı üzerine oturtulur. Rafya ile bağlanır ve macunla sıvanır. |
Sponsorlar/Google Reklamları |
Bu alandan sitenizi, ürünlerinizi tanıtabilirsiniz. Bilgi almak ve reklam vermek için bize ulaşın.
|
15.03.2010, 10:31 | #2 |
|
Yarma aşi nasil yapilir ? Konulu videoyu izleyemiyorum, düzeltirmisiniz
|
15.03.2010, 17:36 | #3 |
|
İlgili konuda YouTube Jacker isimli programının linki bulunmakta. Bu programı indirip kurmanız yeterli. Ya da kTunnel isimli siteden izleyebilirsiniz
|
11.06.2010, 13:15 | #4 |
|
Bir Meyve Ağacından Yeni Bir Meyve Ağaç Yaratmak –Aşılama-
Meyve ağaçlarına yapacağınız aşılama yaşamınızda elde edeceğiniz başarılardan biri olacak. Hayal edin: Siz bir ağaç yaratacaksınız ve bu ağacın bir dalında greyfurt, bir dalında portakal ve diğer dalında limonlar boy gösterecek. Bahçenizdeki kayısı ağacını Malatya kayısısına da çevirebilirsiniz. Burada inanılmaz olan şu ki, bir yaprak tomurcuğunu bir meyve ağacına aşılayacaksınız ve sanki o meyve, aşılama yaptığınız yeni gelen tomurcuğun ürettiği ağaçtan çıkıyormuşçasına görünüyor olacak. İnanılmaz bir şey bu. Bu yaşamınızda atacağınız gollerden biri değil de ne? Şimdi aşılamayla ilgili birtakım ipuçlarını size sunacağız. Bu bilgileri Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü’nden Prof. Dr. Şebnem Ellialtıoğlu’yla yaptığımız sohbet sırasında elde ettik. Değerlendirir ya da değerlendirmezsiniz. Size kalmış. Ama -gooolll- demenin tadını isterseniz bir de bu alanda tadın. Bilgi emekle yoğrulduğunda verdiği tat inanılmaz oluyor. Genaratif ve vegetatif ya da başka bir söylemle eşeyli ya da eşeysiz üreme bahçe bitkilerinde çoğaltmanın iki ana yolu. Eşeysiz çoğaltım da, aşıyla, çelikle, daldırmayla ve doku kültürüyle yapılıyor. Bu eşeysiz çoğaltım yollarından biri aşılama. Köklü bir ağaç ya da o ağacın bir dalı üzerine aynı cinsten ya da aileden, ama daha genç ve daha üstün nitelikleri olan bir başka ağaç parçasını ekleme işlemine aşılama deniyor. Aslında bir anlamda bitkilere uygulanan cerrahi bir işlem aşılama. Şöyle ki, bir canlının içinde yaşayıp, büyüyecek bir canlılık materyali, bir yaşam formunu düşünelim. Bunu diğer bir canlının içine verdiğiniz zaman, aynı büyümeyi bir başka canlıda gerçekleştirirsiniz. Yani küçük canlı bir parçayı bir ana gövdeye yerleştirmek için yontuyor, kesiyor, yapıştırıyorsunuz ve bu cerrahi işlem sonrasında onu besleyip büyütüyorsunuz. Bağlarda ve meyve fidanlarının üretiminde uygulanabilecek birçok aşılama tipi var; ama en çok tercih edilenleri kalem ve göz aşıları. Bu aşıları seçerken de üreteceğiniz bitkinin durumu çok önemli. Küçük meyve fidanlarını üretip, sonra da inanılmazı elde etme niyetindeyseniz, göz aşılarını kullanmanız gerekiyor. Ama yaşlı bir ağacınız varsa yani anacınız oldukça kalınsa ve böyle bir bitkiye aşılama yapacaksanız kalem aşılamasını seçmeniz gerekiyor. Anaca göz aşısı yaparken mevsim çok önemli, elbette bu durum kalem aşılamaları için de geçerli. Yani aşılamada zaman hep çok önemli bir unsurdur. Aşılayacağınız bitkiye göre aşılama değişik mevsimlerde yapılıyor; ama rüzgarlı, kıralığı ya da yağmurun sürekliliğini koruduğu günlerde aşılama yapmak birçok olumsuzluğu hatta sonuçsuzluğu beraberinde getiriyor. Bu da aşılamanın “püf” noktalarından birisi. Göz aşıları, yapıldıkları zamana göre sürgün ve durgun aşılama olarak iki farklı yöntemle uygulanıyor. Sürgün göz aşısına “yaprak aşısı” da deniyor. Bu aşılamada göz anaca takıldığı yol uyanıyor ve aynı yol sürgün vermeye başlıyor. Bu durumda uzmanlar bulunduğunuz yere göre mayıs ayının sonuyla haziran ayının başlarında aşılamayı yapabileceğimizi ve Temmuz ayına kadar devam edebileceğimizi Söylüyorlar. Durgun göz aşısındaysa durum biraz daha farklı. Kış ayları çok soğuk geçen bir yerde yaşıyorsanız, göz aşısının durgun olanını seçmeniz gerekiyor. Aşınızı yazın son günlerinde yani Ağustos ve Eylül aylarında yapıyorsunuz. Anaç üzerine taktığınız göz aynı yıl tutuyor; ama kışa girdiğiniz için sürgünler uyanmayıp, ilkbaharı bekliyorlar. Göz aşıları, zamana göre sınıflandırılabildiği gibi, yapılış biçimlerine göre de anılıyor. Örneğin meyve fidanı üretiminde T göz aşısı yapılırken, asma bitkisi gibi yerinde aşılama yapılması gerekenlerde –yongalı göz aşısı-uygulanıyor. Dahası da var. Ceviz gibi sert ve girintili çıkıntılı kabuğa sahip meyve veren ağaçlara –yama göz aşısı- yapılıyor. T Göz Aşısı Uzmanlar, T göz aşısı genellikle meyve fidanlarında 0, 6- 2,5 cm çapında, ince ve kolaylıkla kabuk veren anaçlara uygulanır. Gözler de, anaçların toprak yüzeyinden 5-25 cm yüksekliğine, kabuğun düzgün bir yerine, aynı yönde takılmalıdır diyorlar. Bu durumda T göz aşısı uygularken önce anacın kabuk kısmında en çok 2,5 cm lik bir kısmını çiziyorsunuz. Sonra buna dik olacak biçimde bir çizik daha yapacak ve T şeklini oluşturacaksınız. Sıra çizdiğiniz T’nin uç kısımlarını dışarıya doğru kaldırmaya geldi. Burada anacın kabuk verme döneminde olmasına çok dikkat edin. Ağacın canlılığını sürdüğü ve iyi sulandığı bir dönem bu. T’nin anaç kısmına uygulamanızı şimdilik bir kenara bırakıp, gözün hazırlanmasına geçelim. Göz, bir tane yaprağın koltuğundaki tomurcuğun üzerinden aşı bıçağımızla bir çizgi çekmemizle başlar. Sonra kenarından da bu çizgiyi oval biçimde çevreler, elimizle hafif bastırarak gözün olduğu bu küçük parçayı kopartırız. Koparttığımız bu parçayı da hemen anacın üzerindeki T’nin içerisine yerleştiririz. Bu aşılamada önemli olan nokta, dik olarak kestiğimiz kısmının T ile tam olarak çalışmasıdır ki, bu durumu şöyle de ifade edebiliriz. Anacın üzerinde açtığımız dikine enine çizgiyle gözün üzerinde kestiğimiz noktanın tam olarak birbirine temas etmesi mutlaka gerekir. Bu gerekliliğin nedeni de kaynaşmanın tam bu noktadan olmasıdır. Anacı ve gözü birbirine temas ettirdikten sonra dış kısımdan onları herhangi bir materyalle bağlamamız gerekir. Bu materyal faya ya da son zamanlarda geliştirilen bazı sentetik malzemelerdir. Bu bağlamaya ya da sarmayla su kaybını önleriz ve iki ayrı bitkinin tam olarak temasını sağlamış oluruz. Artık aşımız tamamlandı ve bize tutmalarını beklemek düşüyor. Peki yaptığımız aşılamanın başarısını nasıl anlayacağız? Başarımızın anahtarı, yaklaşık 3-4 hafta sonra elimize geçer. Hani gözün dip kısmında bir yaprağın sap kısmı duruyordu ya, işte bu sapa dokunduğumuz zaman düşüyorsa, yani kurumuşsa aşımız tutmuş demek. Ama düşmüyorsa, yumuşak gibiyse, çürümüş gibi kalmışsa bu durumda aşımız tutmamıştır. Aşı tuttuktan sonra bağladığımız rafya benzeri materyali açmamız gerekir. Artık ağacımız aşılama yaptığımız yerden, eğer sürgün dönemindeyse, sürgün vermeye başlayacak yani yeni çeşide ait sürgünler çıkmaya başlayacak. Başta da belirttiğimiz gibi inanılmaz olana tanık olacaksınız. Bir yaprak tomurcuğu girdiği ağacın ürünüymüşçesine fışkırmaya başlayacak. Ona o özelliği verende siz olacaksınız. Eğer aşılama yaptığınız ağaç yetişkinse, bu sürgünler hemen o yıl içerisinde çiçeklenir ve yeni çeşidin meyvesini verir. Ama küçük fidanlara, 1-2 yaşındaki genç fidanlara aşılama yaptıysak en az 3-4 yıl sonra yeni çeşidin meyvelerini verecektir. Yani siz o meyveleri yiyebilmek için biraz beklemek durumundasınız. Beklemeyle geçirdiğiniz bu dönemi bilim insanları gençlik kısırlığı olarak adlandırıyor. Fidanın meyve vermeye başlayacağı yıla kadar geçireceği dönem verimsiz dönem. Bu dönem, Antep fıstığı, ceviz gibi bazı meyve ağaçlarında da 7 yıla kadar uzayabiliyormuş. T aşısının bir diğer tipi de ters T aşısı. Bu aşılamada, anaca açtığımız çizgilerde farklılık söz konusu. Enine açtığımız yarığa dik olarak çizdiğimiz çizgi bu kez üstte değil altta olacak bu aşı biçiminde. Yarma göz aşısı da en çok ceviz ve kestane ağaçlarına uygulanan bir aşılama yöntemiymiş. Anacın üzerinden önce tam bir kere ya da dikdörtgen parçayı kesip çıkarıyorsunuz. Sonra yeni çeşitten, tam bu çıkarılan parçaya uyacak büyüklükte, üzerinde göz bulunduran bir parçayı alıp bu kısma monte ediyorsunuz. Yarma aşıda en önemli hususlardan biri sarma işlemiymiş ki bu işlemin iki önemli fonksiyonu olduğu belirtiliyor. Sarmayla su kaybını önlüyor gözün tam olarak anaca temas etmesini sağlıyorsunuz. Bu aşılamada da aşının tuttuğunu anlamak için dik kısımdaki yaprak parçasına bakmanız gerekiyor. Bu parçanın kuruması, gözün sağlıklı ve tombul yapısının görünür olması, büzüşmüş olmaması gerekiyor. KALEM AŞILARI Göz aşılarından başka aşı yöntemleri de var. Siz eğer, benim ağacım artık verimsizleşti, yaşlı ve eskisi gibi değil diyorsanız, onu çeşitlendirerek gençleştirmek elinizde. Bunu da kalem aşılarıyla gerekse dönüştürebiliyorsunuz. Örneğin yaşlı William armut ağacınızı Ankara armut ağacına dönüştürme olası. Bunun için de Ankara armudundan hazırlayacağınız ince kalemlere gereksinimiz var. Bu kalemlerin yaşlı ağacınıza uygulanma tekniğine gelince. Hani çobanlar ağaç dallarını alıp oturdukları yerde uçlarını yontarak kalem dallar elde ederler ya, siz de aşı bıçağıyla, yeni çeşitten, dip taraflarından, uç tarafı sivri, yontulmuş kalemler yapacaksınız. Bunun için kalemin dip tarafında yaklaşık 45 derecelik verevine bir açıyla ucunu sivrildin ve bu kalemlerin üzerinde en az 3-5 arasında göz bulunmasına dikkat edin. Ancak kullanılacak kalemin tomurcuklarına uyanma başlamış olmalı. Bu nedenle aşı kalemlerini dinleme dönemine alacak, aşı zamanına kadar uygun koşullarda saklayacaksınız. Her aşamada anaçtaki kambiyum dokularıyla kalemdeki kambiyum dokularının birbirine temas etmesi gerekiyor. Bu iki noktadaki hücreler birleşecekler, yani birbirlerini tanıyıp bağlanacaklar ve aşınız böylelikle tutacak. Kambiyum dokusu, kabuğun altında ama odun kısmının da dışında olan, bölünebilir diğer söylemle merismatik hücrelerden oluşan bir doku. Ağacın dışa doğru genişleyip büyümesini sağlayan bir yapı bu. Bölünebilir olması da bu iki dokunun kaynaşmasını sağlayan faktör. Aşılamayı en uygun zamanda yapmanız da çok önemli. Kalem aşılarının çoğu ilkbaharda, anaçta su yürümenin başlayacağı dönemde yapılırmış. Aşılama bittikten sonra, nem kaybını önlemeniz gerekiyor. Bunun için de aşı yüzeylerini aşı macunu adı verilen bir malzemeyle kaplayacak ve sonra bağlayacaksınız. Aşı macunuyla da işiniz bittikten sonra belirli bir süre aşılarınıza dikkat edin. Örneğin kalemle de oluşacak sürgünler çok kuvvetli gelişecekleri için kırılmalarını önlemek, bunun için de sürgünleri bağlamanız gerekebilirmiş. Anacın üzerinde açılan yerlerin tipine göre, kalem aşılarınızın da tipi ortaya çıkıyor. Kabuk, yarma, kakma gibi. En çok kullanılan kalem aşısıysa kabuk aşısı adını alıyor. Buna aynı zamanda kalem aşıları içerisinde uygulanması en kolay olması nedeniyle çoban aşısı da deniyor. Bu aşının uygulanmasına gelince. Çeşidini değiştireceğiniz ağacın üzerindeki ince dalları kesmeniz gerekiyor öncelikle. Bu dal budama işlemine kabaklama deniyor. Kabaklama işlemini düşünün. Bu budamada ince dallar gider ve yalnızca ana dallar kalır. İşte kabaklamada böyle olacak ve çeşidi değiştirilecek ağaç üzerinde yalnızca ana dallar kalacak. Sonra çapı yaklaşık olarak 25-30 cm olan bu ana dallar üzerinde işlem yapacaksınız. Eğer dalların çağı 30 cm in üzerindeyse bu yöntemle aşılama yapılmaması öneriliyor. Kabuk aşısında uygulama kabuğun odundan ayrılması bağlı olduğundan bu aşı ilkbaharda, ağaçta büyüme başladıktan sonra yapılıyor. Aşı kalemlerinizse dinlenme döneminde alınanlar olmalı. Her kalem için, dalın ucunda, kabuktan oduna kadar inen yaklaşık 5 cm uzunluğunda yukarıdan aşağıya doğru çizgi halinde bir kesim yapın. Sonra kalemi yerleştirmek için kabuk her iki kenarı boyunca hafifçe kaldırın. Sonra da hazır hala getirdiğiniz kalemleri anaçtaki bu açılan noktalara, kabuk ile odun arasına yerleştirin. Her kalem için ince ve başsız bir çiviyle kalemi anaca çivilemenizin aşı başarınızı arttıracağını uzmanlar belirtiyorlar. Kalemleri anaca bağlayabilirseniz de. Ancak aşı bağının aşıyı boğmaması için bir süre sonra kesilip alınması gerekiyor. Bu işlemler bittikten sonra da aşınızı macunlayacaksınız. Macunlama sayesinde kesilen büyük yüzeyden meydana gelecek su kaybını önleyeceksiniz. Bu macunu, pazarlarda kolaylıkla bulabilirmişsiniz. Zift gibi, parafin gibi organik bir madde bu. Isıtıldığı zaman eriyor, sıcaklık düştüğü zaman da macun kıvamına dönüşüyor. Unutmayın kalem aşılarının durgunu olmazmış. Yani aşı yapıldıktan sonra hemen o yıl içerisinde kalemlerdeki gözlerin sürmesi bekleniyor. Zaten sürgün yoksa aşınız da tutmamış demek. Kalem aşılarının yarma ve kakma gibi türleri olduğunu da vurgulamıştık. Bu aşılar da değişik bitki türlerinde, anaçlara göre değişiyor. Birbirlerine olan farklılıkları da kalemin ve anaçta açılan yerin şekline göre oluşuyor. Örneğin çoban aşısında kabuğu kaldırıyorduk, daha kalın dallara yapacağımız uygulamadaysa, yani kabuğu kolayca kaldıramadığımız dallardaysa anacın tam orta yerinden aşağıya doğru balta gibi bir aletle yarık açmamız gerekiyor. Bu yarıkların içerisine kalemler yerleştiriliyor. Yarma aşı denilen bu uygulamanın yanı sıra oyuk açma durumunda kalıyorsak bu da kakma aşı yapmamızı gerektiriyor. Anlattığımız bu işlemlerin hepsi birer teknoloji, ama teknoloji bizler tarafından da rahatlıkla uygulanabilen türden. Bir de aşılamada yaklaşık 10 yıldan beri masa başında uygulanan yöntemler varmış. Bu masa başı yöntemi asma fidanlarının üretiminde kullanılıyor. Bu üretimde devreye özel aletler giriyor. Anaç olarak da Amerikan asma anacı kullanılıyor. Bu anaca kalecik karası, çavuş, sultani, çekirdeksiz gibi yediğimiz çeşit üzümlerden alınan bir yıllık dalların aynı çapta olanları bir aletin içerisine takılarak otomatik olarak aşılanıyor. Bunların içerisinde en çok kullanılan aşı tipide omega aşısı adını alıyormuş. Anaçta omeganın tersine bir delik açılıyor ve kalem de ona tam uyacak biçimde, çıkıntı bir biçimde omega oluşturuluyor. Bunlar birbirine tam birleştirildiğinde ikisi birbirine giriyor ve sera koşullarında, yani belirli sıcaklık, nem koşulları sağlanarak kaynaşmaları için bekleniyor. Ardından köklendirme işlemi yapılıyor. Bu işlem de plastik tüplerin içerisinde gerçekleştiriliyor. Bu aşılama kontrollü koşullarda yapılan bir uygulama siz bende yaparım derseniz bir hayli zorlanabilirsiniz. Ama bu yöntemle elde edilen asmalar bağların baş belası olan filoksera adı verilen parazitlere hiç aldırmadan, istenen çeşitte üzümlerin elde edilmesini sağlıyor. Kalecik, sultani, çekirdeksiz… Bütün bu anlattığımız geleneksel aşılama yöntemleriyle bağcılıkta uygulanan makineli aşılama ve sebzelerdeki aşılı fide kullanımından başka bir aşılama yöntemi var ki, işte buna tüp bebek gibi tüp aşı desek hiç de yanlış olmaz. Yaşadığımız bilim ve teknoloji çağında bütün bilim dallarında olduğu gibi uygulamalı biyoloji alanında da yenilikler ortaya kondu. Biyoteknolojik uygulamalar ve bunların önemli bir bölümünü oluşturan bitki doku kültürleri, çok değişik amaçlarla bitki ile uğraşan bilim insanlarına çeşitli zulümler sunuyor. İşte mikro aşılama tekniği bunlardan biri. Prof. Dr. Ellialtıoğlu bu konuda bize özetle şu bilgiyi verdi: 0,1* 0,8 mm arasında değişen sürgün ucu parçasının, stereo mikroskop altında, yine tüp içerisinde yetiştirilmiş ve tepesi kesilip uzaklaştırılmış, bu bölgeye değişik biçimlerde kesit açılmış anaçlar üzerine, steril koşullarda yerleştirilmesi işlemine mikro aşılama adı verilmekte. Sürgünün en uç kısmındaki meristem dokusunun virüs bulundurmuyor olması, mikro aşılama yönteminin kullanılmasının başlıca nedeni. Böylece portakal, mandalin, limoni gibi turunçgillerde, zümde, şeftali ve kayısıda, çoğaltmada kullanılacak damızlık parsellerin virüs etmenlerinden arındırılmış temiz materyalle kurulması ve üretiminde hastalıksız fidan kullanımı mümkün olabilmekte. Siz aşılarınızın yalnızca meyve ağaçlarınıza değil bahçenizdeki çalı formunda olmayan ağaçlara, örneğin gül ağacınıza, leylaklarınıza kısaca süs bitkileriniz de uygulayabilirsiniz. Bir dalı mor, bir dalı beyaz leylaklar sizi bekliyor. İlk başlarda yapacağınız aşılamalarda tutma oranı oldukça düşük olabilirmiş. Ayrıca günde birkaç aşılama ancak yapabilirmişsiniz. Bu durum canınızı sakın sımasın. Aşılamayı öğrenip, ustalaştıkça günde yüzlerce uygulama yapabileceğinizi hocamız özellikle vurguladı. Ayrıca %90-95 arası başarı elde edebileceğinizi sözlerine ekledi. Önemli bir ipucuyla yazımızı artık sonlandırıyoruz. Aşılama yapılacak olan kalem ya da gözlerin sağlıklı olması çok önemli. Gözler ya da kalemler bir hastalıkla bulaşık iseler, özellikle de virüslerle bulaşıksalar bu durum hem sizi üzecek hem de sağlıksız bir bitki yaşama katmanıza yol açacaktır. Bu nedenle materyal olarak kullanacağınız ağacı yetiştirme dönemindeyken mutlaka görün. Virüslerle bulaşık olan ağaçların yaprakları üzerinde rozetleşme, şekilde bozukluk olur ve ağaç sağlıksız olduğunu hemen belli edermiş. Kaynak: Bilim ve Teknik Dergisi |
20.10.2012, 19:56 | #5 |
|
cevizi palamut ve tut ağacina aşi yapabilirmiyiz...?
|
|