25.11.2009, 21:59 | #1 |
|
Organik Çilek Yetiştiriciliği
Çileğin Bilimsel Sınıflandırılması
Alem : Plantae Bölüm : Magnoliophyta Sınıf : Magnoliopsida Takım : Rosales Familya : Rosaceae Cins : Fragaria Linnaeus Çilek meyvesi gerçek bir meyve olmayıp yenen kısmı 40-60 kadar pistilin birleştiği çiçek tablasıdır . Çilek yüzeysel kök yapan otsu bir bitkidir . Kökler iyi drene edillmiş ( süzek ) topraklarda 60-70 cm’ ye kadar iner . Ağır topraklarda ise kökler yatay büyür . Çileğin kök gövdesi ya da taç kısmı ; çok kısalmış bir gövdedir.Çilek yaprakları 2/5 düzeninde spiral olarak dizilmiştir . İlkbaharda havalar ısınınca patlayan embriyonik yapraklar 2-3 hafta sonra tam büyüklüğe erişir . Her yaprağın 1-3 ay ömrü vardır. Kollar ( stolonlar ) yaz boyunca yeni yaprakların koltuklarındaki tomurcuklarından oluşarak gelişirler . Çilekte çiçekler salkım şeklindedir . Buna değişmiş gövdede denilebilir . Çilekte iyi tozlanma gereklidir . İyi tozlanmamış meyvelerde şekil bozukluğu olur.Tozlanmadan sonra meyve genelde 30-35 günde olgunlaşır.Üzümsü meyveler grubuna giren türlerden en önemlisi çilektir.Fragaria cinsine bağlı olan çileğin, Avrupa, Asya, Güney ve Kuzey Amerika’da 12 kadar türü doğal olarak yetişmektedir. Çilek, turfanda yetiştiriciliğe uygun, ihracat ve iç satış imkanları iyi, otsu fakat çok yıllık bir meyve türü olması nedeniyle ayrıca üzerinde yapılan çok sayıdaki ıslah çalışmaları sayesinde dünya üzerinde yaygınlığı gün geçtikçe artan bir bitki türüdür. Özellikle karlı ve alternatif bir ürün olarak önemli olması ,organik olarak yetiştirilen ürünlerdeki ek maliyetlere rağmen ekolojik olarak yetiştiriciliği de yaygınlaşmaktadır.Nitekim şu anda dünyada toplam 3,028, 548 ton çilek yetiştirilmektedir.Bu ürün mikterının tahminen % 4,8 ‘i ekolojik yöntemlerle yetiştirilmektedir.Ülkemizde ise son istatistiksel verilere göre 110,000 ton olan çilek üretiminin % 2,07 ‘si ( 2279,90 ton ) organik yöntemlerle üretilmektedir. İklim İstekleri Çilek -10 oC ye kadar özel bir önlem almadan yetişebilir. Soğuk bölgelerde ilkbaharın geç donlarından korumak için saman gibi materyallerle ya da örtü altına alınarak korunması daha uygundur (Konarlı ,1997). Çilek çiçeklenme zamanından hasada kadar oransal nemin fazla olmasını istemez. Bu zamanda çok fazla yağış olması fungal hastalıkları (özellikle de botrytis hastalığını) arttırır bazı zararlılar için (salyangoz gibi) ortam oluşturur. Çilek kısa gün ve gün nötr bitkisidir. Kısa gün çilekleri uzun günde kol gelişimi, kısa günde çiçek gözleri oluşturur. Gün nötr çilekleri gün uzunluğuna bağlı kalmadan çiçek açıp meyve verdiklerinden kol oluşumu daha az olmaktadır. Toprak İsteği Çilek toprak bakımından çok seçici değildir. En uygun topraklar kumlu-tınlı süzek ve hafif topraklardır. Daha önce sebze dikilen bir arazide çilek bitkisine zarar veren hastalıklar (Phytophtora,fusarium vb.) olabileceğinden bu arazilerin 2 yıl çilek dikilmemesi önerilir. Yine çilek dikilen yere ertesi yıl yeniden çilek veya sebze dikmeyip 2 yıl buğdaygil veya baklagil bitkisi dikilmesi ya da boş bırakılması tavsiye edilir. Arazinin drenajı çok iyi olmalıdır. Taban suyu çok yüksek ve hareketsiz olan arazilerde çilek yetiştiriciliği tavsiye edilmez. Asitlik bakımından en uygun toprak pH’ı 6,5-7,0 olan arazilerdir (Türemiş ve ark. 2000). Yönetmelikte Organik bitkisel üretim yapılacak toprağın pH değerinin 5,5-7 arasında olması istenmektedir. Eğer toprak pH’ı bu sınırlarda değilse yönetmelikte kullanımına izin verilen toprak iyileştiricileri kullanılmalıdır. Yetiştirme Tekniği 1- Sedde Yapımı Organik çilek yetiştiriciliği için konvansiyonel çilek yetiştiriciliğinde olduğu gibi yüksekliği 30 cm, taban alt genişliği 100-120 cm, üst genişliği 60 cm olan seddeler, sedde pulluklarıyla hazırlanır. Dikimden 1 hafta kadar önce seddelere bolca su verilerek toprağın suya doyması ve iyice yerleşmesi sağlanmalıdır. Toprak tava geldiğinde kürekle seddenin bozulan kısımları düzeltilmelidir. Bunun yanında eğer toprak hastalık ve zararlılarla bulaşık ise solarizasyon yöntemi ile ya da buharla toprak sterilize edilmelidir. 2- Yetiştiricilikte Plastik Malç Kullanılması Yabancı otlar organik çilek yetiştiriciliğnde karşılaşılan en önemli sorunlardan bir tanesidir.Bitkinin dikimden önce ve yer hazırlığı aşamasında bu konu çok önemlidir.Özellikle bitki yaşlanması ile bu problem daha da artmaktadır.Bu yüzden pek çok organik üretici daha kısa sürede meyve verimi sağlayan münavebe sistemlerini seçmektedir.Bu da, bir yastıktan şartlar uygun olsada en fazla bir ya da iki ürün alınmasına olanak sağlamaktadır.Bu uygulam hem organik hem de konvasiyonel çilek yetiştiriciliğinde giderek yaygınlaşmaktadır.Sadece ABD ‘de çilek yetiştiriciliğinin % 90 ‘ ı bu yöntemle yapılmaktadır.Esası; siyah ya da farklı renklerdeki plastik örtünün yetiştirme yastıkları üzerine kapatılmasına dayanmaktadır.Bu sistemde damal sulama kanalları örtünün altından örtme işlemi yapılmadan önce yapılmalıdır.Bitkilerin dikim yapılacağı yerler özel aletlerle kesilerek hazırlanır.Bu yöntem sayesinde mükemmel bir yabancı ot kontrolü sağlanır.Meyveler daha temiz ve daha iri olur. 3- Fide Dikimi Çilek yetiştiriciliği için iki türlü fide kullanılabilir. a- Taze fide : Dikimler genelde sonbahar aylarında yapılır. b - Frigo fide: Dikimler genelde temmuz-ağustos aylarında, kışları soğuk geçen yerlerde bahar aylarında (nisan-mayıs) yapılabilir. Dikimde kullanılacak fideler kesinlikle meyve üretim parsellerinden alınmamalıdır. Çünkü bu fideler meyve üretim parselinde olabilecek her türlü hastalık ve zararlılarla bulaşık olacağından bu hastalıklar yeni kurulacak parsellere taşınmış olur. Ayrıca bu fideler yetiştirmelerinde herhangi bir özen gösterilmemesi nedeniyle zayıf kaldığından elde edilecek ürün de düşük olur. Bu nedenlerle fideler, özel olarak meyve üretim parsellerinden uzakta kurulmuş fideliklerden alınmalıdır. Çilek yetiştiriciliğinde fidelerin tutmasında başarı büyük ölçüde dikimlerin dikkatli yapılmasına bağlıdır. Dikimler seddeler üzerinde yaklaşık 15 cm derinliğinde ve 10-12 cm çapında açılan çukurlara yapılır. Fideler bu çukurlara kökleri kıvrılmadan dikilmelidir. Dikim sırasında fidelerin göbek kısımları toprak altında kalmamalıdır . Dikimden hemen sonra mutlaka can suyu verilmelidir. Can suyu verildikten sonra açıkta kalan kökler varsa bunlar toprakla örtülmelidir. Derin dikilmiş bitkiler varsa bunlar toprak yüzüne çıkarılmalıdır. 4- Sulama Organik Çilek yetiştiriciliğinde sulama suyunun kalitesi ( miktarı ile sulama zamanı çok önemlidir. Çünkü çilek kökleri suya karşı aşırı duyarlıdır. Aşırı sulama sonucunda kloroz (sarılık) ve mantarsal hastalıklar ortaya çıkar. Sulama kesinlikle damla sulama sistemi ile yapılmalı, salma sulama yöntemi kullanılmamalıdır. Zaten yönetmelik zorunlu olmadıkça karıkla sulama yönteminin kullanılmasına vermemektedir. Toprakta Yabancı Ot Kontrolü ve Toprak Gübrelemesi Mekanik Kontrol Avrupa’da üreticiler ve araştırmacılar tarafından bu konudaki çalışmalar halen devam etmektedir. ABD’ki son çalışmalarda, çilek yetiştiriciliğinde çeşitli alet ve ekipmanların ( flex-tine harrow, brush hoe, finger finder-çapa ve tırmık özelliklerinde olan alet ve ekipmanlar) ekonomik olarak yabancı otların kontrolünde kullanılmaktadır.Ayrıca diğer ekipmanlarla karşılaştırlıdığında, bu alet ve makinalarla iki kat daha başarılı bir yabancı ot kontrolü sağlanabildiği ifade edilmektedir. Biyolojik Kontrol Yöntemleri Yabancı kontrolünde herbisit kullanımının yaygınlaşmasından önce ,özellikle kazlar bu iş için kullanılan evcil hayvanlardandı.Fakat kazların bazı otlarla sınırlanan mücadelede kullanılabilir olmaları,başka yöntemlerinde bu amaçta kullanımını gerekli kılmıştır.Biyolojik olarak yabancı ot kontrolünün sağlanması için kullanılabilecek tedbirleri aşağıdaki gibi olmalıdır; a) Organik Malç Kullanımı: Çilekler, özellikle Kuzey Bölgelerde kış zararından korunmak amacıyla hızar talaşı gibi organik materyallerle örtülürler. İlkbaharda tırmıklarla sıra aralarına alınan hızar talaşı, bazı yabancı otların kontrol altında tutulmasını ve meyvelerin temiz kalmasını sağlar. Araştırmalar parçalanmış ve yırtılmış kağıt parçalarının da bu amaçla organik malç kadar güvenli bir şeklide kullanılabileceğini göstermiştir. Yabancı ot kontrolüne yönelik olarak malç uygulaması, kış başlangıcında bitkileri de örtecek şeklide 10 cm kalınlığında kağıt ve karton parçalarının yüzeye serilmesi şeklinde gerçekleştirilmektedir ( Pattern and Neuendorff, 1990; Pritts and Kelly, 1997)Yabancı ot kontrolünde kullanılan örtü bitkileri de canlı malçlar grubunda incelenmektedir. Bu amaçla uzun boylu çayır otu, marigold (kadife çiçeği), esmer buğday, çavdar otu ve sudanotu gibi türlerin kombinasyonları kullanılmaktadır. Bu bitkiler; hızlı büyümeleri, su ve besin maddeleri isteklerinin az olması, yabancı otlarla mücadele yeteneklerinin yüksek olması gibi nedenlerle tercih edilmektedir (William, 1981). Araştırmalar sudanotu tohumlarının ekimi ve kışın hızar talaşıyla birlikte kombineli kullanılmasının herbisitler kullanılmaksızın kabul edilebilir bir yabancı ot kontrolünü sağladığını göstermiştir. Ayrıca yaygın olarak bu amaçla kullanımları çavdar otu da bir yıllık yabancı otları allelopathik özellik göstermesi sebebiyle baskı altında tutmaktadır, (Daar, l 986; loutier and Lamarre, 1997). b) Buhar Uygulaması : Buharla yapılan yabancı ot kontrolü için, alevle yapılan mücadelede kullanılan ekipmana benzer bir alet kullanılmaktadır. Bu uygulamada buharın direkt olarak yabancı otun üzerine uygulanmak suretiyle soldurulması sağlandığı için bu işlemi toprağın buharla yapılan sterilizasyonundan ayırmak gerekir. Genelde pek çok yetiştirici için kullanımı masraflı olsa da kooperatifler şeklinde birleşmiş üreticilerin ve yeniliğe açık olan çiftçilerin kullanımına uygun bir metottur (Ames and Born, 2000). c) Mısır Gluteni Uygulaması : Yapılan araştırmalar, mısır tozu ve mısır gluteninin bazı yabancı ot tohumlarının çimlenmesini engellediğini göstermiştir (Liu et al., 1994). Mısır gluteni yüksek düzeyde azot içerdiğinden (% 10), gübre yerine de geçmektedir. Çok yıllık yabancı otların çoğunda etkisiz olmasına rağmen organik çilek yetiştiriciliğinde yaygın olan yabancı otlarla mücadelede yardımcı bir uygulama olarak önemlidir. Yağışlı koşullarda mısır gluteninin herbisit etkili maddeleri, topraktan süzülerek uzaklaşmakta fakat geride kalan azot, yabancı otlar için uzun dönemde faydalı kalabilmektedir. Bu sebeple böyle iklim şartlarının hüküm sürdüğü bölgelerde, bu uygulama pek önerilmez (Nonnecke and Christiarıs, 1993; Liu et al., 1994; Liu and Christians, 1994). d) Malç Olarak Dokuma Fabrikası Artıklarının Kullanılması : Dokuma fabrikası artıkları düzenli olarak kullanıldığı taktirde, plastik malç kadar etkili olabilmektedir. Bunların plastik malca göre en önemli üstünlüğü, su ve havayı da geçirebilmeleridir. Kullanımının ilk yılında plastiğe göre daha fazla masraf gerektirse de kaliteli fabrika artıklarının uzun yıllar kullanılabilmesi, bütün dönem dikkate alındığında, plastik malça göre daha hesaplı olduğu sonucunu doğurur. Su ve havayı geçirdikleri için, plastik malç kullanımında gereken sulama kanallarının plastiğin altından geçirilme zorunluluğu da bu uygulama sayesinde ortadan kalkmaktadır (Ames and Born, 2000). e) Metil Bromit Uygulamasına Alternatifler : Geleneksel çilek yetiştiriciliğinde metil bromid kullanımı rutin bir işlemdir. Fakat metil bromidin oldukça fazla toksik etkiye sahip olması ve ozon tabakasına zarar vermesi sebebiyle kullanımı çoğu yerde yasaklanmış ve sınırlandırılmıştır. Organik üreticiler bu amaçla buhar ve solar radyasyon kullanmaktadırlar. Buhar sterilizasyonu geniş arazilerde pratik değildir. Yine de küçük alanlarda yapılan çilek yetiştiricileri tarafından tercih edilmektedir. Yazları sıcak ve yeterince güneşli geçen yerlerde, toprak solarizasyonu, pek çok yabancı ot türü, nematot ve yaygın patojenlere karşı etkilidir. Solarizasyonla birlikte, rotasyon, örtü bitkileri ve nadas gibi diğer alternatif uygulamalar için en önemli problemlerden birisi yetişme sezonunun önemli bir kısmında ya da bütününde arazinin dolu olmasıdır. Bu uygulamaların oldukça zahmetli ve külfetli işlemler olduğu unutulmamalı, ürünler arasında da fumigasyon ihtiyacının olacağı gözden uzak tutulmamalıdır. Organik sistemle yetiştiricilikte, ürünler arasında az da olsa zaman farkının olması, hastalık ve zararlı kontrolüne yardımcı olacaktır. Uzun yıllardır süren araştırmalarda; farklı organik materyal ve kompostolarla, bal ık artıkları ve hayvan gübresinin toprağa ilavesinin hastalık ve nematotların kontrolüne yardımcı olabileceğini, ama hiçbir zaman metil bromidin sağladığı kontrol gibi bir engellemenin söz konusu olamayacağı gözlenmiştir (Pritts and Kelly, 1997; Anon, 1997 ). Bilindiği gibi toprakta biyolojik düzenin tesisinde etkili bir faktör de mikrobiyal antagonizmdir. Bununla, topraktaki organik madde miktarı yükseltilerek pek çok nematot ve patojene karşı antagonist etki yapan mikroorganizmaların popülasyonu artırılır. Bu amaçla ticari olarak, Soil Gard (toprak kaynaklı çilek hastalıklarına karşı) ve (nematotlara karşı) kullanılmaktadır. Her iki ürün de doğal mikroorganizmalardan oluşur. Rotasyon, nadas ve özel örtü bitkileri gibi diğer kullanılabilir alternatifler öncelikle alınması gerekli kültürel önlemler olup, metil bromidin kullanıldığı pek çok probleme karşı mukavemeti artırır. Örneğin çim bitkileri genellikle nematotlar için konukçu değillerdir. Rotasyon sayesinde de nematot kontrolüne yardım edilmiş olur. Bununla birlikte çim bitkileri mayıs böcekleri ve Japon böceklerinin konukçuları arasında yer aldıklarından bu tip zararlı problemleri artabilir. Bu sebeple denilebilir ki; her bir bölge ve her bir yetiştiriciye göre rotasyon uygulaması en iyisidir. Bunun yanısıra marigold (kadife çiçeği), castor fasulyesi susam ve hardal gibi belli başlı örtü bitkileri dışarıya salgıladıkları kimyasal maddelerden dolayı nematotları baskı altında tutmaktadırlar. Hatta bazı örtü bitkilerinin gösterdiği nematot önleyici etkinin, "aldicarb" kimyasalınınkiyle eşit düzeyde olduğu bildirilmektedir (Grossman, 1990). Bundan da öte, bu bitkiler, toprağa karıştırıldıklarında nemasit olarak daha da etkili olmaktadırlar. Mustard familyasındaki Brassica'lar gibi bütün bu örtü bitkileri, yabancı ot, nematot ve patojen kombinasyonlarına oldukça etkilidir. Bu etkinin, artıkların ayrışmasından dolayı ortaya çıkan sülfür bileşikleri sebebiyle olabileceği bildirilmektedir. Yapılan araştırmalar, Brassica'larda da hardal etkisi hipotezini ortaya çıkarmış, Brassica'ların ayrışmasıyla oluşan gluosionolate ve isothiocyonate maddelerinin bu etkiyi ortaya çıkardığı belirlenmiştir. Gluosionolatelerin etkisinin, kimyasal bir fumigant olan VapamTM ile aynı etkiyi yaptığı tespit edilmiştir . Brassica'lardaki ıslah çalışmalarında yüksek düzeylerde glucosionalate maddesi içeren hatlar tespit edilmiş, kolza tohumu da bu amaca yönelik olarak kullanıma sunulmuştur. (Anon, 1997 a; Pritts and Kelly, 1999). Yapılan çalışmalarda broccoli, kompost ve mycorhiza ilavesinin topraktaki kök patojenlerini kontrol altında tutma etkisinin diğer kimyasal uygulamalara yakın bir sonuç sağladığı gözlenmiştir. Yine bitkilerin dikilmesi sırasında fidelikte yetiştirilen çıplak köklü fidelerin aksine, küçük poşetlerdeki steril ortamlarda yetiştirilen fidelerin fumige edilmemiş topraklardaki fidelere göre %38.5 oranında daha verimli olduğu saptanmıştır (Sanches and Ingham, 1996). |
Sponsorlar/Google Reklamları |
Bu alandan sitenizi, ürünlerinizi tanıtabilirsiniz. Bilgi almak ve reklam vermek için bize ulaşın.
|
Etiket (Tag) Ekle |
Çilek, organik, organik çilek, organik çilek tarımı, organik çilek üretimi, yetiştiriciliği |
Seçenekler | |
Stil | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Organik Arı Yetiştiriciliği | Mr.Muhendis | Organik Tarım | 1 | 04.03.2011 17:32 |
Organik Domates Yetiştiriciliği | Mr.Muhendis | Organik Tarım | 3 | 03.12.2010 20:15 |
Organik Ayçiçeği Yetiştiriciliği | Mr.Muhendis | Organik Tarım | 0 | 25.11.2009 21:51 |
Organik Kanola Yetiştiriciliği | Mr.Muhendis | Organik Tarım | 0 | 25.11.2009 21:50 |
Organik Patates Yetiştiriciliği | Mr.Muhendis | Organik Tarım | 0 | 25.11.2009 21:45 |