Hayvan Kaçakçılığı Hakkında

Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin, Türkiye'ye kaçak yollarla sokulan hayvan girişlerine ilişkin, "Şanlıurfa'nın Akçakale, Ceylanpınar ve Suruç, Gaziantep'in Karkamış ilçelerinde Suriye'den kaçan Suriyelilerin yanlarında getirdiği hayvanların yanı sıra, bölgedeki karışıklığı fırsat bilen kaçakçılar Suriye'deki savaş koşullarından da yararlanarak son derece ucuza kapattıkları hayvanları bölgede bilinen bazı mayınsız bölgelerden Türkiye'ye rahatça sokuyorlar" dedi.

TZD Başkanı İbrahim Yetkin, kaçak tarım ve gıda ürünleri ile hayvan girişinde son günlerde görülen artış, bu durumun doğurduğu riskler ve alınması gereken önlemlere ilişkin TZD Genel Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenledi. Yetkin, yaptığı açıklamada, son günlerde özellikle Suriye sınırından Türkiye'ye adeta akın akın hayvan girmeye başladığını belirterek, güvenlik güçlerinin yaptıkları operasyonlarda yakalanan hayvan sayısının geçen yıllara göre kıyaslanmayacak bir artış gösterdiğini söyledi. Gerçek kaçak miktarının yakalanan hayvan sayısının kat kat üzerinde olduğunun bilindiğine dikkati çeken Yetkin, herhangi bir malın kaçakçılığı söz konusu olduğunda uzmanların bu malın boyutunu hesaplamak için genellikle yakalanan miktarı en azından beşle çarptığını ifade etti. Yetkin, "Bugün Şanlıurfa hayvan pazarına gitseniz, orada yerli hayvan yetiştiricilerimizin feryatlarından başka bir şey duyamazsınız. Üretici geçen yıl 500-600 liraya sattığı koyunu şu anda 300-350 liraya satamıyor. Geçen yıl canlı hayvanın kilosu 10-11 liradan satılırken, şu anda 6-7 liraya alıcı bulamıyor. Mahalle aralarında kilosu 5 liradan hayvan satılıyor. Özellikle Şanlıurfa ve Gaziantep civarında stoklanmış hayvanlar o bölgelerden başka bölgelere aktarılmaya çalışılıyor" dedi.

Yetkin, özellikle Şanlıurfa'nın Akçakale, Ceylanpınar ve Suruç, Gaziantep'in Karkamış ilçelerinde Suriye'den kaçan Suriyelilerin yanlarında getirdiği hayvanların yanı sıra, bölgedeki karışıklığı fırsat bilen kaçakçıların Suriye'deki savaş koşullarından da yararlanarak son derece ucuza kapattıkları hayvanları bölgede bilinen bazı mayınsız bölgelerden Türkiye'ye rahatça soktuklarını ifade etti. Hayvan kaçakçılığının bu kadar cazip olmasının nedeninin Türkiye'deki hayvan üretiminin yüksek maliyeti olduğunu belirten Yetkin, hayvancılıkta maliyetin yüzde 70'ini yemin oluşturduğunu ve özellikle son aylarda yem fiyatlarındaki artışın çok fazla olduğunu bildirdi. Bir süt ineğinin günlük ortalama yem maliyetinin 10 TL civarında olduğunu söyleyen Yetkin, "Geçen yıllarda kimsenin dönüp bakmadığı ve pek çok zaman tarla temizliği için yakılan saman bile bu yıl kıymete bindi. Ülke genelindeki mevcut samanlar hayvanlara yetersiz gelince samanın kilosu yüzde 300 oranında arttı. Kilosu 25 kuruştan 70 kuruşa çıktı. Bu miktar ayda 45 lira, kesim dönemi olan 10'uncu aya kadar da 450 lira olarak hesaplanıyor. Oysa geçtiğimiz yıl besicinin saman ihtiyacı için hayvan başına yaptığı masraf 100 lira seviyesindeydi" şeklinde konuştu.

Ortalama 4 bin liraya satılan bir hayvan için yapılan 450 liralık saman harcamasının yüzde 8'lik ek bir maliyet anlamına geldiğini dile getiren Yetkin, samanın yalnızca bu sorunun bir parçası olduğunu söyledi. Yoncanın geçen yıl 35-40 kuruş olan kilogram fiyatının bu yıl 65-70 kuruşa çıktığını bildiren Yetkin, buğdayın kilosunun 60 kuruş, hayvanın tükettiği arpanın kilosu 75 kuruş olduğunu belirtti.

Yetkin, 2011 yılında yakalanan kaçak çay miktarının bir önceki yılın neredeyse iki katı olduğuna dikkati çekerek, Rize'de son 2 yılda yalnızca çay işletmelerinde ele geçirilen kaçak çay miktarının 200 ton olduğunu ifade etti. Kaçak çayın menşeinin Sri Lanka ve Kenya gibi büyük çay üreticisi ülkeler olduğunu söyleyen Yetkin, "Yani Rize'deki çay işletmesinde yakalanan bu çaylar oralardan kalkıp geliyor. Tabii kendiliğinden gelmiyor. Bunlar İran ve Kuzey Irak'a getirilip oradan ülkeye sokuluyor. Van'ın Başkale'sinden Hakkari'nin Yüksekova'sından kimi katır sırtında kimi gümrük kapılarından başka bir kisve altında geçerek geliyor" dedi.


"ÜLKEMİZ SİGARA KAÇAKÇILIĞINDA 10. SIRADA YER ALIYOR"

"Geçenlerde ana muhalefet partisi lideri Sayın Kılıçdaroğlu Hakkari Esendere Gümrük Kapısı'nın kaçak çayın ana giriş yollarından biri olduğunu açıkladı. Bununla ilgili ne yapıldı? Bildiğimiz kadarıyla bu kapı ile ilgili bazı gerçekleri soruşturan üç müfettişin soruşturma yetkisi alındı” diyen Yetkin, konuşmasında şunları kaydetti:

“Yapılan araştırmalar, ülkemizin uluslararası sigara kaçakçılığında 10. sırada yer aldığını gösteriyor. Burada da nereden geliyor bu sigaralar diye sorduğumuzda, karşımıza İran-Irak sınırı çıkıyor. Güvenlik güçlerinin yaptığı araştırmalar, bu sigaraların ağırlıklı olarak Bulgaristan'da Kuzey Irak bağlantılı olarak üretildiğini oradan Mersin serbest bölgesi aracılığıyla Kuzey Irak'a aktarıldığını ve oradan da gerek gümrük kapılarından başka mallar gibi gösterilerek, gerekse katır sırtında sınırdan geçirilerek ülkeye sokulduğunu gösteriyor. Kaçakçılık bu yukarıda belirttiğimiz ürünlerle sınırlı değil."


"ÜLKEMİZE KAÇAK BOZUK FINDIK SOKULUP BİZE YEDİRİLİYOR"

Sarp Sınır kapısından Türkiye'ye kaçak yollarla sokulan 40 ton bozuk fındık içinin yakalandığını bildiren Yetkin, "Düşünün, tek başına dünya üretiminin yüzde 60-65'ini gerçekleştiren bir ülkeyiz. En fazla ihraç ettiğimiz ürün fındık. En kaliteli fındığı biz üretiyoruz ve ülkemize kaçak bozuk fındık sokulup bize yediriliyor" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin karpuz üretiminde dünya ikincisi olduğunu dile getiren Yetkin, karpuzun Türkiye'ye kaçak sokulduğunu ve satıldığını söyledi. Yetkin, kaçak yollarla Türkiye'ye sokulan ürünlere ilişkin, "Antep fıstığımız ünlü. Piyasa kaçak Siirt, Antep fıstığı dolu. Kuru üzüm üretiminde dünyada adımız var. TIR'larla kuru üzüm yakalanıyor. Dünyanın en kaliteli balı bizim topraklarımızda üretiliyor. Gürcistan'ın kaçak kestane balını yiyoruz" dedi