Ekolojik Tarım ve Hayvancılık
Türkiye’de ekolojik tarım 1984’te, önceleri Avrupalı bazı şirketlerin, gereksinim duydukları ürünleri anlaşmalı çiftçilerle yetiştirmek ve elde edilen ürünleri Türk ihracatçılar aracılığıyla ithal edebilmek için projeler oluşturmalarıyla başlamıştır. 19901ı yılların başına kadar, ekolojik tarımla ilgili danışmanlık, denetim ve sertifikasyon gibi uygulamalar da yabancı kuruluşlarca yerine getirilmiştir. Başlangıçta Türkiye’nin geleneksel ihraç ürünlerinden kuru incir ve üzümle ilgili olarak Ege Bölgesi’nde gerçekleştirilen ekolojik tarım uygulamaları, daha sonra kuru kayısı ve fındık gibi ürünler de katılarak farklı bölgelere yayılmıştır.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı verilerine göre, 1999’da Türkiye’de yaklaşık 92 değişik üründe, 46.523 bin hektarlık arazide 12.275 dolayında üretici 168.306 ton ekolojik tarım üretimi yapmaktadır. Üretilen ekolojik ürün çeşitlerinin sayısı 1990’da 8 ve üretim alanı 1.037 hektar olarak gerçekleşmiştir. 1999’da ürün çeşidi sayısı 92’ye, üretim alanı da 46.523 hektara çıkmıştır. Türkiye’de üretilen ekolojik ürünler büyük ölçüde ihraç edilmektedir. Bu nedenle, ekolojik ürünlerin üretim miktarı ve çeşitliliği yurtdışından gelen talepler doğrultusunda biçimlenmektedir. Üretilen ekolojik ürünlerde olduğu gibi, bunlardaki kimyasal kalıntıların çözümlenmesinde de dışa bağımlı olunması, ekolojik tarımın ulusal düzeyde yaygınlaştırılmasını zorlaştırmaktadır
Öte yandan, Türkiye’de ekolojik hayvansal ürün üretiminde kayda değer bir gelişme sağlanamamıştır. Türkiye’nin yüksek nüfusunun iç tüketim için daha fazla üretim yapılmasını zorunlu kıldığı dikkate alındığında, ekolojik hayvansal üretim sistemlerinin ekonomik özendiricilerle geliştirilmesinin yararlı olacağı ileri sürülebilir.
Ekolojik tarım ve hayvancılık politikalarının yalnız biyolojik mücadele yöntemlerinden oluşan uygulamaları içermediği dikkate alınarak, biyolojik çeşitliliğin korunması, tarım, istihdam, çiftçi ve tüketici hakları ve yoksullukla mücadele politikalarının bir bütün olarak ele alınacağı bir yapısal dönüşümün sağlanması zorunludur. Bu bağlamda, yasal düzenlemelerin de iyileştirilmesi ve mevcut yönetmeliğin bir yasaya dayanmamasından kaynaklanan sorunların giderilebilmesi için, “Tarımsal Ürünlerin Ekolojik Yöntemlerle Üretilmesine İlişkin Yasa”nın da en kısa zamanda çıkartılması gerekmektedir.
|