Destekler Yetersiz Ve İstikrarsız

İzmir Çiftçi Örgütleri Platformu(ÇİFTÇİPLAT) tarım ve hayvancılık sektörünün yaşadığı sıkıntıların sebeplerini belirterek, çözüm önerilerini açıkladı.



İzmir Çiftçi Örgütleri Platformu(ÇİFTÇİPLAT) tarım ve hayvancılık sektörünün yaşadığı sıkıntıların sebeplerini belirterek, çözüm önerilerini açıkladı. Tarım sektörünün ve dolayısıyla çiftçinin sıkıntılarını, aksaklıklarını masaya yatıran ÇİFTÇİPLAT Dönem Sözcüsü Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, Türkiye'nin enerji, protein ve giyinme gereksinimlerini karşılayan tarım ürünlerini temin etme konusunda dışa bağımlı duruma geldiğini belirtti.

Türkiye Cumhuriyetinin, tarihinde ilk defa kurbanlık ithal ettiğine değinen Kaymakçı, tarım ve hayvancılıktaki gerilemeyi istatiki rakamlarla ortaya koydu. Pamukta ihracatçı bir ülkeyken, dünyanın üçüncü büyük ithalatçısı konumuna geldiğimizi anlatan Kaymakçı "Kurbanlık için ithal edilecek koyun sayısının 1 milyonu geçeceği belirtiliyor. 9.4 milyon hektar olan şeker pancarı üretimi 8 milyon hektara geriledi. Tarımsal üretimimizin gerilemesi, nüfusumuzun artması, ürettiğinden az kazanan çiftçimizin topraklarını işleyemez duruma gelmesi, hayvanlarını besleyemez duruma gelmesi ile Türkiye, tarımsal üretim egemenliğini kaybetmiştir" dedi.

Çiftçinin para kazanamamasının sebeplerini, pahalı mazot, artan gübre fiyatları şeklinde sıralayan Kaymakçı "Çiftçimiz ürünlerini değer fiyatına pazarlama imkanından mahrum durumda. Tüketicinin ödediği bedelin çok azı çiftçiye aktarılabiliyor" şeklinde konuştu.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın uyguladığı politikaların iflas ettiğini iddia eden Kaymakçı "Bu sorumluluk sadece Bakanımıza ve bürokratlara yüklenemez. Onlar sistemin uygulayıcısı olmuşlardır. Çıkış yolu; politikalara tavır göstermek ve ulusal tarım politikalarını uygulamaktır" açıklamasını yaptı.

Alınması gereken ilk önlemleri açıklayan Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı "Çiftçinin faiz borçları affedilmelidir. Mazottan ÖTV alınmamalıdır. Hayvancılığa yem desteği sağlanmalıdır. Tüketiciye pazarlanan etten alınan KDV bir yıllık süreyle sıfıra indirilmelidir. Çiftçilerin özel bankalara borçlanmasını engelleyecek düzenlemeler getirilmelidir" diyerek yetkililere seslendi.

Et fiyatlari avrupa'da daha pahalı

Yükselen et fiyatlarıyla ilgili de değerlendirmede bulunan Kaymakçı, "Avrupa bizden daha pahalıya et yiyor. Bizim alma gücümüz düşük olduğundan etler bize pahalı geliyor" dedi. İthal edilen her hayvan, Türk çiftçisine sıkılmış birer kurşundur diyen Mustafa Kaymakçı "İthal ete engel olmalıyız. Bu bir vatanseverlik borcudur. Ayrıca dışarıdan gelen Karkas etler sağlıklı değildir. Bu etler yorgun etlerdir. Yani beklemiş etlerdir. Bu etleri kesinlikle tüketmeyiniz. Bu etleri renklerinden ayırt edebilirsiniz.
Karkas etler daha kararmış görünümdedir" dedi.

Kaynak: Haber Türk

Tarımda en önemli giderleri tohumluk, gübre, mazot gibi girdiler oluşturuyor. Ülkemiz şartlarında bir çiftçinin bunları karşılaması gerçekten güç oluyor. Çoğu çiftçimizin arazileri küçük ve durumları pek de iyi değil. Bu şartlar altında girdilerin önemli bir kısmının devlet tarafından karşılanması lazım. Yani devlet desteği gerekiyor. Devlet desteğinin de belirli bir dönemde değil; her dönemde ve uzun vadeli olarak desteklenmesi lazım. Bir ürün 2 yıl destekleniyor, 5 yıl desteklenmiyor. Doğal olarak çiftçi de bu durumdan mağdur oluyor.

Bunun yanısıra çiftçimiz ürettiği ürününü de ucuza satıyor. Örneğin; 1 TL'ye mal ediyor. Tüccara en iyi fiyatıyla 1,5 TL'ye satıyor. Tüketiciler de bunu 5 TL'ye alıyor. Yani çiftçimiz pahalıya ürettiği gibi, üstüne bir de ucuza elinden çıkarıyor. Hem üretici hem de tüketici zarar ederken, aracılar kar etmiş oluyor.

Bu iki durumunda bir şekilde rayına oturtulması lazım. Aksi taktirde yakın gelecekte her ürünü ithal edeceğiz.

Evet hocam size katılıyorum tarladan kaldırılan ürünün satış fiyatı ile bize sunulan fiyat arasında uçurumlar var. Bunun önüne geçilmeli çifçinin emeğini hiçe saymak bizi her geçen gün daha dışarıya bağımlı hale getiyor.