Zooteknist
10.04.2009, 17:14
Ayçiçek Tarımı
http://www.fabiovisentin.com/photography/photo/4/sun-flower_3314.jpg
1. İklim İsteği
Ayçiçeği kara iklim kuşağında ve ılıman iklimin yağışlı bölgelerinde yetiştirilen tek yıllık bir bitkidir. Çok geniş bir adaptasyon alanına sahiptir. Amerika, Avrupa, Asya, Afrika ve Avustralya kıtalarına mensup çok değişik ülkelerde tarımı yapılmaktadır. Kuzey Amerika’da 50. Enlem derecesine kadar olan bölgelerde başarıyla yetişebilmektedir. Ayçiçeği bitkisinin normal bir gelişme gösterebilmesi ve yeterli verim alınabilmesi için, diğer bitkilerde olduğu gibi belirli iklim değerlerine gereksinim duymaktadır. Ayçiçeği bitkisinin yetiştirildiği çevre koşulları, onun büyüme ve gelişmesi ile verim ve tohum kalitesini farklı şekillerde etkilemektedir. Aynı ayçiçeği çeşidinin Güney ve Kuzey Amerika kıtasında yetiştirebilmesi ile elde edilen tohum kalitesi farklı olmaktadır. Ayçiçeği tarımında başarılı bir sonuç alabilmek için, Çevre koşullarına karşı tepkisini çok iyi bilmek gerekmektedir. Bu takdirde değişen çevre koşullarına uygun üretim teknikleri uygulanarak yeterli ürün alınabilmektedir.
2. Sıcaklık
Ayçiçeği bitkisi soğuk ve yüksek sıcaklıklara karşı oldukça toleranslı bir bitkidir. Bu nedenle geniş bir yayılma alanına sahiptir. Ayçiçeği bitkisinin değişik gelişme dönemlerinde farklı sıcaklık isteğine sahiptir. Tohumun çimlenebilmesi için toprak sıcaklığının minimum +4 °C olması gerekmektedir. Çimlenmenin normal olabilmesi için toprak sıcaklığının 8-10 °C’nin altına düşmesi istenmez. Toprak sıcaklığı arttıkça, tohumun çimlenme ve sürme hızı da artmaktadır.
Ayçiçeği bitkisi fide döneminde soğuklara karşı oldukça dayanıklıdır. Bitki, kotiledon yapraklı döneminde, -5 °C kadar dayanabilmektedir. Bitkinin düşük sıcaklıklara direnci 6-8 yapraklı döneme kadar kademeli olarak azalmaktadır. Bitkinin daha ileri gelişme döneminde sıcaklık 0°C’ye düştüğünde, bitki zarar görmektedir.
Ayçiçeği tarımında üretim için 21-24 °C gündüz hava sıcaklığı optimumdur. Yüksek sıcaklıklarda yabancı tozlama tehlikeye düşmektedir.
Yetişme süresindeki, özellikle tohumun gelişme döneminde, ortaya çıkan yüksek sıcaklık, yağ asitleri bileşimini etkileyebilmektedir. Örneğin; Kuzey Amerika kıtasında yetiştirilen ayçiçeklerinde linoleic acid oranı %70, yağın iyod sayısı 130-138 ve oleic acid oranı %26 iken, aynı çeşitler Güney Amerika kıtasında yetiştirildiğinde linoleic acid oranmı %40-50’ye, yağın iyod sayısı 105-121’e düşmekte, oleic acid oranı %51’e yükselmektedir. Bu değerlerin incelenmesinden de görüleceği gibi tohumun gelişme döneminde yüksek sıcaklık, yağın kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir(Doymamış yağ asitlerinin oranını arttırmaktadır).
Yetişme süresi boyunca ortaya çıkan yüksek sıcaklık, protein oranını yükseltmekte, yağ oranını ise azaltmaktadır.
Ayçiçeği bitkisi diğer yağ bitkilerine göre sıcaklığa daha dayanıklı ve bu koşullarda daha yüksek yağ üretimi sağlanır.
3. Gün Uzunluğu
Ayçiçeği bitkisi ışıklanmaya fazla duyarlı değildir. Bitki çok geniş ışıklanma sürelerinde çiçeklenebilmektedir. Genellikle nötr gün bitkisi olarak kabul edilmektedir. Ancak, son zamanlarda ışıklanmaya karşı reaksiyoner ıslah hatları gelişmiştir. Özellikle tohumluk üretimlerinde ana ve baba hatların eş zamanlı çiçeklenmeleri için, ışıklanmaya karşı tepkilerinin çok iyi bilinmesi gerekmektedir.
Ayçiçeği bitkisi normal olarak fotosentez yapabilmek için, yeterli miktarda ışığa gereksinim duyar. Işığın yetersiz olduğu durumlarda, fotosentez miktarı önemli ölçüde azalır. Örneğin; güneş ışığının %40 eksik olduğu gölge koşullarda yetiştirildiğinde, verimde %64’lük bir azalma ortaya çıkmaktadır. Özellikle, çiçeklenme-tohum oluşum döneminde yeterli ışık olmaz ise, verim önemli miktarda azalmaktadır. Yapılan bir araştırma göstermiştir ki; ışığa yönelen yapraklar, hareketsiz olanlara göre %9 daha fazla ışıktan yararlanmaktadır ve fototropizm bitkinin fotosentez kapasitesini %10-23 daha fazla arttırmıştır. Ayçiçeği C3 bitkisidir.
Ayçiçeği bitkisinin yetiştirildiği enlem derecesi bitkinin gelişmesini etkilemektedir. Güneyden-Kuzeye doğru her bir enlem derecesi, çiçeklenme başlangıcını 1,9 gün uzamasına neden olmaktadır.
4. Yağış
Ayçiçeği; kurak koşullara fazla dayanıklı olmamakla beraber, diğer kültür bitkilerinin yetişemediği kurak koşullarda başarıyla yetişebilmektedir. Ayçiçeği bitkisi topraktaki suyu en iyi değerlendiren bir bitkidir. Bunun nedeni, kök siteminin 2 m derinliğe kadar iniyor olmasıdır. Bitki büyümesinin olmadığı kuraklık stresi koşullarında dahi, ayçiçeği bitkisi fotosentezini devam ettirmektedir. Netice olarak ayçiçeği bitkisi kısa süren kuraklıklardan etkilenmez ve verimde bir azalma meydana gelmez. Transprasyonun düşük olması halinde bitki, büyümesini gece devam ettirmektedir.
Ayçiçeği bitkisi yetişme süresi boyunca 500-600 mm’lik toplam yağışa gereksinim duyar. Bu yağışın yetişme dönemi içerisine dağılmış olması gerekmektedir. Ayçiçeği bitkisinin su isteği bölgelere göre değişmektedir. Bunun nedeni; toprak yapısının, sıcaklığın, nisbi nemin ve rüzgarın etkisinin bölgelere göre farklı olmasıdır. Ayçiçeği bitkisinin değişik gelişme dönemlerinde gereksinim duyduğu su miktarı farklı olmaktadır.
Ayçiçeği tohumlarının çimlenebilmesi için, toprakta yeterince suyun olması gerekmektedir. Diğer bitkilerle karşılaştırıldığında tohumun çimlenebilmesi için daha az su yeterli olabilmektedir.
Ayçiçeği bitkisinin suya en fazla ihtiyaç duyduğu dönem; çiçeklenmeden önceki ve sonraki 40 günlük dönemdir. Bu dönemde bitkinin susuzluk stresine girmesi halinde verim azalmaktadır. Özellikle çiçeklenme ve döllenmenin olduğu 10 günlük dönemde, bitki susuzluk stresine maruz kalırsa, verim çok fazla etkilenmektedir. Bunun nedeni, çok kurak koşullarda anthesisin durmasıdır. Çiçeklenmeden sonraki 20 günlük dönemde bitkinin susuzluk stresine girmesi halinde, yağ verimi olumsuz yönde etkilenmektedir. Aşırı kurak koşullarda bitkinin alt yaprakları kurumaya başlar. Stresin devam etmesi halinde kuruma yukarıya doğru devam eder. Neticede, fotosentez ve verim olumsuz yönde etkilenir.
Ayçiçeği, fazla nemli bölgeleri sevmez. Hava nispi nemin yüksek olması halinde tabla çürüklüğüne neden olan hastalıkların olumsuz etkisi arta. Bu nedenle ayçiçeği tarımında, hava nispi neminin düşük olduğu bölgeler seçilir.
Ayçiçeği tarımında yağışın yeterli olmaması veya yetiştirilme dönemi içerisine dağılmamış olması halinde, sulanmalıdır. Sulama ile önemli verim artışları elde edilmektedir. Bununla beraber, kurak koşullardan en az etkilenen ayçiçeği üreticileri olmaktadır.
5. Toprak İsteği
Ayçiçeği toprak isteği bakımından fazla seçici değildir. Kumlu topraklardan, killi topraklara kadar değişim gösteren farklı yapılardaki topraklarda başarıyla yetişebilmektedir. Özellikle, derin organik maddece zengin alüvial topraklar, ayçiçeği tarımı için çok uygundur. Fazla verimli olmayan topraklarda dahi, çok iyi gelişme gösterebilmektedir. Fazla asitli topraklarda normal gelişme gösteremez. Ayçiçeği tarımı yapılacak topraklarda taban suyu yüksek olmamalı ve drenaj sorunu bulunmamalıdır.
Ayçiçeğinin tuzluluğa toleransı fazla olmayan bir bitkidir. 2-4 mmhos/cm tuz konsantrasyonuna dayanabilmektedir. Bu değerden daha yüksek tuzluluğa sahip olan topraklar, ayçiçeği için iyi değildir. Topraktaki NaCl miktarı %1’in üzerinde çıktığında, çimlenme olumsuz etkilenir. NaCl2nin %2’nin üzerine çıkması halinde, çimlenme sıfıra kadar düşmektedir. Ayrıca topraktaki tuz miktarının artması ile yağ oranı da azalmaktadır.
6. Ekim Nöbeti
Ayçiçeği bitkisi fazla gelişmiş yeşil aksama sahip olduğu için yetiştirme süresi boyunca topraktan fazla miktarda besin elementi kaldırmaktadır. Bu nedenle aynı tarlaya her yıl üst üste ekim yapılması halinde verim düşmekte, daneler küçülmekte ve hastalık zararlılar artmaktadır. Özellikle; ayçiçeği ekimi yapılan alanlarda canavar otu(Orabanch) önemli bir kök paraziti olarak bitkilere zarar vermektedir. Bu zararlının etkili olduğu alanlarda ekim nöbeti uygulaması mutlak zorunludur.
Ayçiçeği tarımında, bölgelere göre farklı bitkiler ekim nöbeti içinde yer alırlar. Ayrıca sulu ve kuru tarım bölgelerine göre de uygulanan ekim nöbeti sistemleri farklı olmaktadır. Kuru koşullarda buğday,arpa,çavdar gibi bitkilerle ekim nöbetine sokulmaktadır. Adana Tarım İşletmeleri Müdürlüğü(Ceyhan-Adana) arazisinde, sulanmayan kuru alanlarda buğdayla, ayçiçeği ekim nöbetine sokulduğunda, buğday alanlarında görülen ve verim düşüklüğüne neden olan kök çürüklüğü hastalığı etkili olmamakta ve buğday tarımında büyük artışlar(%20-50) sağlanmıştır.
Sulu koşullarda ise, patates, şeker pancarı ve baklagil bitkileri ile ekim nöbetine girmektedir. Özellikle pancar ekim alanlarında, ayçiçeğinin ekim nöbetine sokulmasıyla verim artışları elde edilmiştir.
7. Toprak Hazırlama
Ayçiçeği tarımında toprak işleme ve tohum yatağı hazırlama bölgelere göre farklı olabilmektedir. Ön bitkinin hasadından sonra (Haziran ve Sonbaharda) tarla pullukla derin (25 cm)olarak işlenir. Özellikle, buğday ekim alanlarında, buğday hasadından sonra derin sürüm yapılmalı ve sonbaharda tarla tekrardan kültüvatörle karıştırılmalıdır. Kışı bu şekilde geçiren toprak, ilkbaharda toprak nemini koruyacak şekilde kültüvatörle 8-10 cm derinden işlenir. Üzerine gübre ve her bisit atılarak tekrar yüzlek olarak toprak karıştırılır. Arkasından merdane ve sürgü geçirilerek tarla ekime hazır hale getirilir. Özellikle, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesi gibi kurak alanlarda ilkbaharda ki toprak işlemelerinde çok dikkatli olunmalı ve toprak nemini korumak için tarla hazırlığı çok kısa sürede bitirilmelidir. Ayçiçeği tohumları genellikle nemli toprağa ekilirler. Dolayısıyla kuruya ekip üzerine yağmurlama kurma fazla yaygın değildir.
8. Tohumluk ve Çeşit Seçimi
1960’lı yıllara kadar ülkemizde Romanya ve Bulgaristan dan getirilen ayçiçeği çeşitleri ekilirken, 1962 yılında Oranbanşın görülmesiyle birlikte bu çeşitler yerini Rus çeşitlerine bırakmıştır. Bugün ülkemizin bazı bölgelerinde bu çeşitler hala ekilmektedir. 1980’li yıllardan sonra ülkemize hibtit ayçiçeği çeşitleri getirilmiştir. Bu çeşitlerin, kısa boylu, yüksek verimli ve oranbanş’a dayanıklı olması nedeniyle üretimleri hızla artmış ve son yıllarda tamamen hibrit çeşitler ekili hale gelmiştir.
Ülkemizde üretimleri yapılan ayçiçeği çeşitleri: V.8931, TürkAy 1, TR-83, TR-129, TR-259, TR-80, Isomax, Tordillo, Edirne-87, Sundak, Turkuaz, Don Jose, Albero, Sanbro, Sunbrad 277, Sunbrad 262, Istıranca, Sigma 950, Sigma 844, P.6424, P.6433,P.64820’dir. Bunlar yağlık ayçiçeği çeşitleridir. Bunların dışında iri daneli çerezlik çeşitlerde mevcuttur. Ülkemizde ekimleri yapılır.
Ayçiçeği tarımında seçeceğimiz çeşit ne olursa olsun kullanacağımız tohum kaliteli olmalıdır. Genelde ayçiçeği ekimi havalı nibzerlerle yaygın olarak yapılır hale getirilmiştir. Bu nedenle, tohumların çimlenme oranları yüksek olmalıdır.
Ekimi yapılacak tohumda şu özellikler olmalıdır:
Taze olmalı
Çimlenme ve sürme gücü yüksek olmalı
Tohumlar ilaçlanmış olmalı
Hastalıklarla bulaşık olmamalı
Çeşit karışıklığı olmamalıdır.
9. Ekim
Ayçiçeği tohumlarının çimlenebilmesi için toprak sıcaklığının minimum 8-10 °C olması gerekmektedir. Toprak sıcaklığı arttıkça tohumun çimlenme ve sürme hızı da artmaktadır. Bu nedenle ekim zamanında toprak sıcaklığının 12 °C olması istenir. Bu nedenle, ekim zamanı belirleme de, toprak sıcaklığı önemli bir faktör olmaktadır. Toprak sıcaklığı, tohumun çimlenebileceği dereceye ulaştığında ne kadar erken ekim yapılırsa, verim, o nispette yüksek olmaktadır. Bu nedenle ekimde geç kalınmamalıdır. Bölgelere göre değişmekle beraber ülkemizde ayçiçeği ekim;15 Martta başlamakta ve Nisan ayı sonuna kadar devam etmektedir. Genel olarak ayçiçeği ekim bölgesi olmamakla beraber, Çukurova bölgesinde sulanmayan taban arazilerde ayçiçeği tarımı yapılmakta ve çok iyi verim alınmaktadır. Bu bölgede en uygun ekim zamanı;15 Şubat-1 Mart tarihleri arasındadır. Ekim en geç Mart ortasına kadar tamamlanmalıdır
10. Bakım
Ayçiçeği tohumu uygun koşulların oluşması ile ekimden 10-15 gün sonra çimlenerek toprak yüzeyinde genç bitkiler oluşur. Çevre koşullarının uygun olması halinde bitkiler gelişmelerini hızla sürdürürler. Bitkilerin büyüme ve gelişme süreleri boyunca gerekli bakım işleminin zamanında ve tekniğine uygun olarak aksatılmadan yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde ayçiçeğinden beklenen verim alınamaz. Ayçiçeği tarımında bakım işleri; çapalama ve yabancı ot kontrolü, seyreltme, sulama, hastalık ve zararlılarla mücadeledir.
11. Çapalama ve Yabancı Ot Kontrolü
Ayçiçeği bitkisi ilk gelişme döneminde yabancı otlardan fazla etkilenmekte ve zarar görmektedir. Bu nedenle, yabancı otlarla mücadeleye erken dönemde başlanmalıdır. Bitkiler toprak düzeyine çıkıp 10-12 cm boylandığında ilk çapa, bitkiler 25-30 cm boylandığında ise, ikinci çapa yapılmalıdır. İkinci çapa ile birlikte boğaz doldurmada yapılmaktadır. Ayçiçeği bitkisi saçak köklü olduğu için, çapalama derin yapılmamalıdır. Üst gübreleme yapılacaksa ikinci çapa ile birlikte verilmelidir. Bitkiler 40 cm ye ulaştığında çapalama işlemine son verilmelidir. Özellikle kurak bölgelerde buharlaşma ile su kaybını önlemek için sık sık çapalama yapılmalıdır. Ayçiçeği tarımında 2-3 çapa yeterli olmaktadır.
12. Sulama
Ayçiçeği bitkisi kuraklığa oldukça dayanıklıdır. Ancak, sulu koşullarda yetiştirildiğinde önemli verim artışları elde edilmektedir. Ayçiçeği bitkisinin suya en fazla ihtiyaç duyduğu dönem, tabla teşekkülünden çiçeklenmeye kadar geçen dönemdir. Özellikle çiçeklenmeden 20 gün önce ve çiçeklenmeden sonraki 20 günlük dönem su tüketimi bakımından ayçiçeği için çok kritik bir dönemdir. Bu dönemde bitki susuzluk stresine sokulmamalıdır. Yağışın yeterli olduğu bölgelerde sulamaya gerek duyulmamaktadır. Ancak,yağışın yeterli olmadığı bölgelerde sulama yapılmalıdır. Sulama ile %50 ve daha fazla oranlarda verim alınır.
Ayçiçeğinde sulama karık usulü yapılmaktadır. Özellikle son çapalama da, lister tipi çapalar kullanılarak boğaz doldurma ve karık oluşturma birlikte yapılmalıdır. Sulama sonrası tarlada su bırakılmamalıdır.
http://www.fabiovisentin.com/photography/photo/4/sun-flower_3314.jpg
1. İklim İsteği
Ayçiçeği kara iklim kuşağında ve ılıman iklimin yağışlı bölgelerinde yetiştirilen tek yıllık bir bitkidir. Çok geniş bir adaptasyon alanına sahiptir. Amerika, Avrupa, Asya, Afrika ve Avustralya kıtalarına mensup çok değişik ülkelerde tarımı yapılmaktadır. Kuzey Amerika’da 50. Enlem derecesine kadar olan bölgelerde başarıyla yetişebilmektedir. Ayçiçeği bitkisinin normal bir gelişme gösterebilmesi ve yeterli verim alınabilmesi için, diğer bitkilerde olduğu gibi belirli iklim değerlerine gereksinim duymaktadır. Ayçiçeği bitkisinin yetiştirildiği çevre koşulları, onun büyüme ve gelişmesi ile verim ve tohum kalitesini farklı şekillerde etkilemektedir. Aynı ayçiçeği çeşidinin Güney ve Kuzey Amerika kıtasında yetiştirebilmesi ile elde edilen tohum kalitesi farklı olmaktadır. Ayçiçeği tarımında başarılı bir sonuç alabilmek için, Çevre koşullarına karşı tepkisini çok iyi bilmek gerekmektedir. Bu takdirde değişen çevre koşullarına uygun üretim teknikleri uygulanarak yeterli ürün alınabilmektedir.
2. Sıcaklık
Ayçiçeği bitkisi soğuk ve yüksek sıcaklıklara karşı oldukça toleranslı bir bitkidir. Bu nedenle geniş bir yayılma alanına sahiptir. Ayçiçeği bitkisinin değişik gelişme dönemlerinde farklı sıcaklık isteğine sahiptir. Tohumun çimlenebilmesi için toprak sıcaklığının minimum +4 °C olması gerekmektedir. Çimlenmenin normal olabilmesi için toprak sıcaklığının 8-10 °C’nin altına düşmesi istenmez. Toprak sıcaklığı arttıkça, tohumun çimlenme ve sürme hızı da artmaktadır.
Ayçiçeği bitkisi fide döneminde soğuklara karşı oldukça dayanıklıdır. Bitki, kotiledon yapraklı döneminde, -5 °C kadar dayanabilmektedir. Bitkinin düşük sıcaklıklara direnci 6-8 yapraklı döneme kadar kademeli olarak azalmaktadır. Bitkinin daha ileri gelişme döneminde sıcaklık 0°C’ye düştüğünde, bitki zarar görmektedir.
Ayçiçeği tarımında üretim için 21-24 °C gündüz hava sıcaklığı optimumdur. Yüksek sıcaklıklarda yabancı tozlama tehlikeye düşmektedir.
Yetişme süresindeki, özellikle tohumun gelişme döneminde, ortaya çıkan yüksek sıcaklık, yağ asitleri bileşimini etkileyebilmektedir. Örneğin; Kuzey Amerika kıtasında yetiştirilen ayçiçeklerinde linoleic acid oranı %70, yağın iyod sayısı 130-138 ve oleic acid oranı %26 iken, aynı çeşitler Güney Amerika kıtasında yetiştirildiğinde linoleic acid oranmı %40-50’ye, yağın iyod sayısı 105-121’e düşmekte, oleic acid oranı %51’e yükselmektedir. Bu değerlerin incelenmesinden de görüleceği gibi tohumun gelişme döneminde yüksek sıcaklık, yağın kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir(Doymamış yağ asitlerinin oranını arttırmaktadır).
Yetişme süresi boyunca ortaya çıkan yüksek sıcaklık, protein oranını yükseltmekte, yağ oranını ise azaltmaktadır.
Ayçiçeği bitkisi diğer yağ bitkilerine göre sıcaklığa daha dayanıklı ve bu koşullarda daha yüksek yağ üretimi sağlanır.
3. Gün Uzunluğu
Ayçiçeği bitkisi ışıklanmaya fazla duyarlı değildir. Bitki çok geniş ışıklanma sürelerinde çiçeklenebilmektedir. Genellikle nötr gün bitkisi olarak kabul edilmektedir. Ancak, son zamanlarda ışıklanmaya karşı reaksiyoner ıslah hatları gelişmiştir. Özellikle tohumluk üretimlerinde ana ve baba hatların eş zamanlı çiçeklenmeleri için, ışıklanmaya karşı tepkilerinin çok iyi bilinmesi gerekmektedir.
Ayçiçeği bitkisi normal olarak fotosentez yapabilmek için, yeterli miktarda ışığa gereksinim duyar. Işığın yetersiz olduğu durumlarda, fotosentez miktarı önemli ölçüde azalır. Örneğin; güneş ışığının %40 eksik olduğu gölge koşullarda yetiştirildiğinde, verimde %64’lük bir azalma ortaya çıkmaktadır. Özellikle, çiçeklenme-tohum oluşum döneminde yeterli ışık olmaz ise, verim önemli miktarda azalmaktadır. Yapılan bir araştırma göstermiştir ki; ışığa yönelen yapraklar, hareketsiz olanlara göre %9 daha fazla ışıktan yararlanmaktadır ve fototropizm bitkinin fotosentez kapasitesini %10-23 daha fazla arttırmıştır. Ayçiçeği C3 bitkisidir.
Ayçiçeği bitkisinin yetiştirildiği enlem derecesi bitkinin gelişmesini etkilemektedir. Güneyden-Kuzeye doğru her bir enlem derecesi, çiçeklenme başlangıcını 1,9 gün uzamasına neden olmaktadır.
4. Yağış
Ayçiçeği; kurak koşullara fazla dayanıklı olmamakla beraber, diğer kültür bitkilerinin yetişemediği kurak koşullarda başarıyla yetişebilmektedir. Ayçiçeği bitkisi topraktaki suyu en iyi değerlendiren bir bitkidir. Bunun nedeni, kök siteminin 2 m derinliğe kadar iniyor olmasıdır. Bitki büyümesinin olmadığı kuraklık stresi koşullarında dahi, ayçiçeği bitkisi fotosentezini devam ettirmektedir. Netice olarak ayçiçeği bitkisi kısa süren kuraklıklardan etkilenmez ve verimde bir azalma meydana gelmez. Transprasyonun düşük olması halinde bitki, büyümesini gece devam ettirmektedir.
Ayçiçeği bitkisi yetişme süresi boyunca 500-600 mm’lik toplam yağışa gereksinim duyar. Bu yağışın yetişme dönemi içerisine dağılmış olması gerekmektedir. Ayçiçeği bitkisinin su isteği bölgelere göre değişmektedir. Bunun nedeni; toprak yapısının, sıcaklığın, nisbi nemin ve rüzgarın etkisinin bölgelere göre farklı olmasıdır. Ayçiçeği bitkisinin değişik gelişme dönemlerinde gereksinim duyduğu su miktarı farklı olmaktadır.
Ayçiçeği tohumlarının çimlenebilmesi için, toprakta yeterince suyun olması gerekmektedir. Diğer bitkilerle karşılaştırıldığında tohumun çimlenebilmesi için daha az su yeterli olabilmektedir.
Ayçiçeği bitkisinin suya en fazla ihtiyaç duyduğu dönem; çiçeklenmeden önceki ve sonraki 40 günlük dönemdir. Bu dönemde bitkinin susuzluk stresine girmesi halinde verim azalmaktadır. Özellikle çiçeklenme ve döllenmenin olduğu 10 günlük dönemde, bitki susuzluk stresine maruz kalırsa, verim çok fazla etkilenmektedir. Bunun nedeni, çok kurak koşullarda anthesisin durmasıdır. Çiçeklenmeden sonraki 20 günlük dönemde bitkinin susuzluk stresine girmesi halinde, yağ verimi olumsuz yönde etkilenmektedir. Aşırı kurak koşullarda bitkinin alt yaprakları kurumaya başlar. Stresin devam etmesi halinde kuruma yukarıya doğru devam eder. Neticede, fotosentez ve verim olumsuz yönde etkilenir.
Ayçiçeği, fazla nemli bölgeleri sevmez. Hava nispi nemin yüksek olması halinde tabla çürüklüğüne neden olan hastalıkların olumsuz etkisi arta. Bu nedenle ayçiçeği tarımında, hava nispi neminin düşük olduğu bölgeler seçilir.
Ayçiçeği tarımında yağışın yeterli olmaması veya yetiştirilme dönemi içerisine dağılmamış olması halinde, sulanmalıdır. Sulama ile önemli verim artışları elde edilmektedir. Bununla beraber, kurak koşullardan en az etkilenen ayçiçeği üreticileri olmaktadır.
5. Toprak İsteği
Ayçiçeği toprak isteği bakımından fazla seçici değildir. Kumlu topraklardan, killi topraklara kadar değişim gösteren farklı yapılardaki topraklarda başarıyla yetişebilmektedir. Özellikle, derin organik maddece zengin alüvial topraklar, ayçiçeği tarımı için çok uygundur. Fazla verimli olmayan topraklarda dahi, çok iyi gelişme gösterebilmektedir. Fazla asitli topraklarda normal gelişme gösteremez. Ayçiçeği tarımı yapılacak topraklarda taban suyu yüksek olmamalı ve drenaj sorunu bulunmamalıdır.
Ayçiçeğinin tuzluluğa toleransı fazla olmayan bir bitkidir. 2-4 mmhos/cm tuz konsantrasyonuna dayanabilmektedir. Bu değerden daha yüksek tuzluluğa sahip olan topraklar, ayçiçeği için iyi değildir. Topraktaki NaCl miktarı %1’in üzerinde çıktığında, çimlenme olumsuz etkilenir. NaCl2nin %2’nin üzerine çıkması halinde, çimlenme sıfıra kadar düşmektedir. Ayrıca topraktaki tuz miktarının artması ile yağ oranı da azalmaktadır.
6. Ekim Nöbeti
Ayçiçeği bitkisi fazla gelişmiş yeşil aksama sahip olduğu için yetiştirme süresi boyunca topraktan fazla miktarda besin elementi kaldırmaktadır. Bu nedenle aynı tarlaya her yıl üst üste ekim yapılması halinde verim düşmekte, daneler küçülmekte ve hastalık zararlılar artmaktadır. Özellikle; ayçiçeği ekimi yapılan alanlarda canavar otu(Orabanch) önemli bir kök paraziti olarak bitkilere zarar vermektedir. Bu zararlının etkili olduğu alanlarda ekim nöbeti uygulaması mutlak zorunludur.
Ayçiçeği tarımında, bölgelere göre farklı bitkiler ekim nöbeti içinde yer alırlar. Ayrıca sulu ve kuru tarım bölgelerine göre de uygulanan ekim nöbeti sistemleri farklı olmaktadır. Kuru koşullarda buğday,arpa,çavdar gibi bitkilerle ekim nöbetine sokulmaktadır. Adana Tarım İşletmeleri Müdürlüğü(Ceyhan-Adana) arazisinde, sulanmayan kuru alanlarda buğdayla, ayçiçeği ekim nöbetine sokulduğunda, buğday alanlarında görülen ve verim düşüklüğüne neden olan kök çürüklüğü hastalığı etkili olmamakta ve buğday tarımında büyük artışlar(%20-50) sağlanmıştır.
Sulu koşullarda ise, patates, şeker pancarı ve baklagil bitkileri ile ekim nöbetine girmektedir. Özellikle pancar ekim alanlarında, ayçiçeğinin ekim nöbetine sokulmasıyla verim artışları elde edilmiştir.
7. Toprak Hazırlama
Ayçiçeği tarımında toprak işleme ve tohum yatağı hazırlama bölgelere göre farklı olabilmektedir. Ön bitkinin hasadından sonra (Haziran ve Sonbaharda) tarla pullukla derin (25 cm)olarak işlenir. Özellikle, buğday ekim alanlarında, buğday hasadından sonra derin sürüm yapılmalı ve sonbaharda tarla tekrardan kültüvatörle karıştırılmalıdır. Kışı bu şekilde geçiren toprak, ilkbaharda toprak nemini koruyacak şekilde kültüvatörle 8-10 cm derinden işlenir. Üzerine gübre ve her bisit atılarak tekrar yüzlek olarak toprak karıştırılır. Arkasından merdane ve sürgü geçirilerek tarla ekime hazır hale getirilir. Özellikle, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesi gibi kurak alanlarda ilkbaharda ki toprak işlemelerinde çok dikkatli olunmalı ve toprak nemini korumak için tarla hazırlığı çok kısa sürede bitirilmelidir. Ayçiçeği tohumları genellikle nemli toprağa ekilirler. Dolayısıyla kuruya ekip üzerine yağmurlama kurma fazla yaygın değildir.
8. Tohumluk ve Çeşit Seçimi
1960’lı yıllara kadar ülkemizde Romanya ve Bulgaristan dan getirilen ayçiçeği çeşitleri ekilirken, 1962 yılında Oranbanşın görülmesiyle birlikte bu çeşitler yerini Rus çeşitlerine bırakmıştır. Bugün ülkemizin bazı bölgelerinde bu çeşitler hala ekilmektedir. 1980’li yıllardan sonra ülkemize hibtit ayçiçeği çeşitleri getirilmiştir. Bu çeşitlerin, kısa boylu, yüksek verimli ve oranbanş’a dayanıklı olması nedeniyle üretimleri hızla artmış ve son yıllarda tamamen hibrit çeşitler ekili hale gelmiştir.
Ülkemizde üretimleri yapılan ayçiçeği çeşitleri: V.8931, TürkAy 1, TR-83, TR-129, TR-259, TR-80, Isomax, Tordillo, Edirne-87, Sundak, Turkuaz, Don Jose, Albero, Sanbro, Sunbrad 277, Sunbrad 262, Istıranca, Sigma 950, Sigma 844, P.6424, P.6433,P.64820’dir. Bunlar yağlık ayçiçeği çeşitleridir. Bunların dışında iri daneli çerezlik çeşitlerde mevcuttur. Ülkemizde ekimleri yapılır.
Ayçiçeği tarımında seçeceğimiz çeşit ne olursa olsun kullanacağımız tohum kaliteli olmalıdır. Genelde ayçiçeği ekimi havalı nibzerlerle yaygın olarak yapılır hale getirilmiştir. Bu nedenle, tohumların çimlenme oranları yüksek olmalıdır.
Ekimi yapılacak tohumda şu özellikler olmalıdır:
Taze olmalı
Çimlenme ve sürme gücü yüksek olmalı
Tohumlar ilaçlanmış olmalı
Hastalıklarla bulaşık olmamalı
Çeşit karışıklığı olmamalıdır.
9. Ekim
Ayçiçeği tohumlarının çimlenebilmesi için toprak sıcaklığının minimum 8-10 °C olması gerekmektedir. Toprak sıcaklığı arttıkça tohumun çimlenme ve sürme hızı da artmaktadır. Bu nedenle ekim zamanında toprak sıcaklığının 12 °C olması istenir. Bu nedenle, ekim zamanı belirleme de, toprak sıcaklığı önemli bir faktör olmaktadır. Toprak sıcaklığı, tohumun çimlenebileceği dereceye ulaştığında ne kadar erken ekim yapılırsa, verim, o nispette yüksek olmaktadır. Bu nedenle ekimde geç kalınmamalıdır. Bölgelere göre değişmekle beraber ülkemizde ayçiçeği ekim;15 Martta başlamakta ve Nisan ayı sonuna kadar devam etmektedir. Genel olarak ayçiçeği ekim bölgesi olmamakla beraber, Çukurova bölgesinde sulanmayan taban arazilerde ayçiçeği tarımı yapılmakta ve çok iyi verim alınmaktadır. Bu bölgede en uygun ekim zamanı;15 Şubat-1 Mart tarihleri arasındadır. Ekim en geç Mart ortasına kadar tamamlanmalıdır
10. Bakım
Ayçiçeği tohumu uygun koşulların oluşması ile ekimden 10-15 gün sonra çimlenerek toprak yüzeyinde genç bitkiler oluşur. Çevre koşullarının uygun olması halinde bitkiler gelişmelerini hızla sürdürürler. Bitkilerin büyüme ve gelişme süreleri boyunca gerekli bakım işleminin zamanında ve tekniğine uygun olarak aksatılmadan yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde ayçiçeğinden beklenen verim alınamaz. Ayçiçeği tarımında bakım işleri; çapalama ve yabancı ot kontrolü, seyreltme, sulama, hastalık ve zararlılarla mücadeledir.
11. Çapalama ve Yabancı Ot Kontrolü
Ayçiçeği bitkisi ilk gelişme döneminde yabancı otlardan fazla etkilenmekte ve zarar görmektedir. Bu nedenle, yabancı otlarla mücadeleye erken dönemde başlanmalıdır. Bitkiler toprak düzeyine çıkıp 10-12 cm boylandığında ilk çapa, bitkiler 25-30 cm boylandığında ise, ikinci çapa yapılmalıdır. İkinci çapa ile birlikte boğaz doldurmada yapılmaktadır. Ayçiçeği bitkisi saçak köklü olduğu için, çapalama derin yapılmamalıdır. Üst gübreleme yapılacaksa ikinci çapa ile birlikte verilmelidir. Bitkiler 40 cm ye ulaştığında çapalama işlemine son verilmelidir. Özellikle kurak bölgelerde buharlaşma ile su kaybını önlemek için sık sık çapalama yapılmalıdır. Ayçiçeği tarımında 2-3 çapa yeterli olmaktadır.
12. Sulama
Ayçiçeği bitkisi kuraklığa oldukça dayanıklıdır. Ancak, sulu koşullarda yetiştirildiğinde önemli verim artışları elde edilmektedir. Ayçiçeği bitkisinin suya en fazla ihtiyaç duyduğu dönem, tabla teşekkülünden çiçeklenmeye kadar geçen dönemdir. Özellikle çiçeklenmeden 20 gün önce ve çiçeklenmeden sonraki 20 günlük dönem su tüketimi bakımından ayçiçeği için çok kritik bir dönemdir. Bu dönemde bitki susuzluk stresine sokulmamalıdır. Yağışın yeterli olduğu bölgelerde sulamaya gerek duyulmamaktadır. Ancak,yağışın yeterli olmadığı bölgelerde sulama yapılmalıdır. Sulama ile %50 ve daha fazla oranlarda verim alınır.
Ayçiçeğinde sulama karık usulü yapılmaktadır. Özellikle son çapalama da, lister tipi çapalar kullanılarak boğaz doldurma ve karık oluşturma birlikte yapılmalıdır. Sulama sonrası tarlada su bırakılmamalıdır.