dadasatilla
03.09.2011, 16:14
Giresun Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kubilay Elevli, iklim değişikliği nedeniyle bal üretiminde yarı yarıya düşüş beklendiğini söyledi.
http://i1109.photobucket.com/albums/h434/atillayilmaz25/turkiye_bal_rekoltesinde_dusus_beklentisi.jpg
Giresun Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kubilay Elevli, normalde bal akımının 10 Haziran'da başlamasına rağmen bu yıl özellikle mevsimsel değişimlerden dolayı bunun Haziran ayı sonunda başladığını anımsattı. Geçen yıllarda kovan başına ortama 60 kilogram bal alındığını, miktarın bu yıl 35-40 kilograma kadar düştüğünü ifade eden Elevli, şunları kaydetti: ''Diğer birlik başkanları ve ovalardaki arıcılarımızla görüşmelerimizde arıların bal topladığını ama sırlama dediğimiz balın olgunlaşması döneminde sıkıntı yaşandığını görüyoruz. Bu sene mevsimin geç olmasına bağlı olarak sırlama problemi yaşıyoruz. Bundan dolayı petekli balda bu yıl problem yaşanacağını tahmin ediyoruz. Şu dönemde balımızın tamamının hasat olması, poşetlenip satışa hazır hale gelmesi gerekiyordu. Ne yazık ki iklim değişikliğinden dolayı bal üretiminde yarı yarıya düşüş bekleniyor.''
Türkiye genelinde kayıtlı 4 milyon koloni ile yılda ortalama 80 bin ile 110 bin ton arasında bal üretimi gerçekleştiğini, bunun yüzde 50'sini Muğla, Aydın ve Ordu gibi illerin ürettiğini vurgulayan Elevli, şöyle devam etti: ''Türkiye bal üretiminin yüzde 5'lik bölümü Giresun'dan sağlanmakta. Giresun'da bin 200 aile arıcılıkla geçiniyor. Bunlardan 600'ü gezginci. Birliğimize kayıtlı 80 bin koloni var. Yörede genellikle 600 ton civarında kestane balı üretilirken bu yıl 300 ton üretim beklenmekte. Ovaya giden arıcılarımız her yıl 4-5 bin ton bal alırken bu yıl 2 bin ton civarında bal çıkarabileceği tahmin edilmektedir. Geçen senelere göre önemli oranda rekolte düşüklüğü yaşanmakta.''
'Kalitesiz bal, insan sağlığı açısından ciddi tehdit'
Elevli, Türkiye'de son 10 yılda girdi maliyetlerinin yüksek olmasına rağmen bal fiyatlarında herhangi bir değişiklik olmadığını, üreticilerin ciddi anlamda pazarlama sorunuyla karşı karşıya olduğunu anlatarak, şöyle konuştu: ''Sınır kapıları ne kadar kontrol edilmiş olursa olsun Türkiye'ye çeşitli yollardan kalitesiz bal sokulmaktadır. Özelikle Gürcistan'dan gelen ballarda kimyasal kalıntı problemi çok fazla. Halkımız Kafkas balının kendi başına bir florası olduğu için çok güzel diye ona yöneliyor. Ancak bu balların lezzetinden ziyade içindeki kimyasal kalıntı oranı çok yüksek. Bunlardan Karadeniz Bölgesi'ne çantalarla bavullarla kestane ve karışık akasya balı girmekte ve ucuz satılmaktadır. Giresun'daki kestane balının fiyatı 50-60 lira iken Gürcistan'dan gelen balar 10-12 liraya satılmakta. Bazı pazar yerlerinde 10 değişik markayla resmen glikoz, tatlandırıcılarla, esanslarla elde edilen balların olduğu görülmekte. Bu sahte ballara vatandaşlarımız itibar etmemelidir. Özellikle sağlıklı olmak ve enerji depolamak için tüketilen bal kalitesiz olduğunda sağlık açısından ciddi problem ortaya çıkarabilir.''
Elevli, arıcılık sektöründe 2002'de oluşturulan kurumsal kimlikle olumlu bazı düzenlemeler yapıldığını, G,rekolteıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın yeni dönemde bu yönde daha kapsamlı çalışmalar yürüteceğine inandıklarını sözlerine ekledi.
Haber Kaynağı: Cumhuriyet Gazetesi - www.cumhuriyet.com.tr
http://i1109.photobucket.com/albums/h434/atillayilmaz25/turkiye_bal_rekoltesinde_dusus_beklentisi.jpg
Giresun Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kubilay Elevli, normalde bal akımının 10 Haziran'da başlamasına rağmen bu yıl özellikle mevsimsel değişimlerden dolayı bunun Haziran ayı sonunda başladığını anımsattı. Geçen yıllarda kovan başına ortama 60 kilogram bal alındığını, miktarın bu yıl 35-40 kilograma kadar düştüğünü ifade eden Elevli, şunları kaydetti: ''Diğer birlik başkanları ve ovalardaki arıcılarımızla görüşmelerimizde arıların bal topladığını ama sırlama dediğimiz balın olgunlaşması döneminde sıkıntı yaşandığını görüyoruz. Bu sene mevsimin geç olmasına bağlı olarak sırlama problemi yaşıyoruz. Bundan dolayı petekli balda bu yıl problem yaşanacağını tahmin ediyoruz. Şu dönemde balımızın tamamının hasat olması, poşetlenip satışa hazır hale gelmesi gerekiyordu. Ne yazık ki iklim değişikliğinden dolayı bal üretiminde yarı yarıya düşüş bekleniyor.''
Türkiye genelinde kayıtlı 4 milyon koloni ile yılda ortalama 80 bin ile 110 bin ton arasında bal üretimi gerçekleştiğini, bunun yüzde 50'sini Muğla, Aydın ve Ordu gibi illerin ürettiğini vurgulayan Elevli, şöyle devam etti: ''Türkiye bal üretiminin yüzde 5'lik bölümü Giresun'dan sağlanmakta. Giresun'da bin 200 aile arıcılıkla geçiniyor. Bunlardan 600'ü gezginci. Birliğimize kayıtlı 80 bin koloni var. Yörede genellikle 600 ton civarında kestane balı üretilirken bu yıl 300 ton üretim beklenmekte. Ovaya giden arıcılarımız her yıl 4-5 bin ton bal alırken bu yıl 2 bin ton civarında bal çıkarabileceği tahmin edilmektedir. Geçen senelere göre önemli oranda rekolte düşüklüğü yaşanmakta.''
'Kalitesiz bal, insan sağlığı açısından ciddi tehdit'
Elevli, Türkiye'de son 10 yılda girdi maliyetlerinin yüksek olmasına rağmen bal fiyatlarında herhangi bir değişiklik olmadığını, üreticilerin ciddi anlamda pazarlama sorunuyla karşı karşıya olduğunu anlatarak, şöyle konuştu: ''Sınır kapıları ne kadar kontrol edilmiş olursa olsun Türkiye'ye çeşitli yollardan kalitesiz bal sokulmaktadır. Özelikle Gürcistan'dan gelen ballarda kimyasal kalıntı problemi çok fazla. Halkımız Kafkas balının kendi başına bir florası olduğu için çok güzel diye ona yöneliyor. Ancak bu balların lezzetinden ziyade içindeki kimyasal kalıntı oranı çok yüksek. Bunlardan Karadeniz Bölgesi'ne çantalarla bavullarla kestane ve karışık akasya balı girmekte ve ucuz satılmaktadır. Giresun'daki kestane balının fiyatı 50-60 lira iken Gürcistan'dan gelen balar 10-12 liraya satılmakta. Bazı pazar yerlerinde 10 değişik markayla resmen glikoz, tatlandırıcılarla, esanslarla elde edilen balların olduğu görülmekte. Bu sahte ballara vatandaşlarımız itibar etmemelidir. Özellikle sağlıklı olmak ve enerji depolamak için tüketilen bal kalitesiz olduğunda sağlık açısından ciddi problem ortaya çıkarabilir.''
Elevli, arıcılık sektöründe 2002'de oluşturulan kurumsal kimlikle olumlu bazı düzenlemeler yapıldığını, G,rekolteıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın yeni dönemde bu yönde daha kapsamlı çalışmalar yürüteceğine inandıklarını sözlerine ekledi.
Haber Kaynağı: Cumhuriyet Gazetesi - www.cumhuriyet.com.tr