Mr.Muhendis
28.05.2011, 16:04
http://img683.imageshack.us/img683/5712/uzumcinslerimizionplana.jpg
Türkiye’de şarap sektörü kısa sürede uzun bir yol kat etti. Gün geçmiyor ki yurtdışında ya da içinde yapılan bir yarışmada şaraplarımız madalya almasın, tadanlar tarafından övgüyle karşılanmasın.
Artık Avrupa ülkeleri ve Amerika’da Türk şaraplarının varlığı yavaş yavaş bilinmeye başlandı.
Yedi yıl önce Ankara Kalecik’te bağlarını kuran ve 2008’de de üretime başlayan Vinkara şarapları da her geçen yıl çıtasını biraz daha yükselten markalar arasında yer alıyor. Özellikle de bulundukları bölgenin imzası olan Kalecik Karası üzümü ile iddialılar.
Veritas’ın mayıs ayı başında düzenlediği ‘Master of Wine Weekend’in ikincisinde Kalecik Karası 2009’la 92 puan aldılar. Tadımda farklı markalardan 18 şarap, 90 ve üstü almıştı.
Tasarım etiketler
Vinkara şarapları Yönetim Kurulu Başkanı Ardıç Gürsel, “Türk üzümleri gerçekten çok iyi yerlere gelebilecek kalitede, yeter ki onlara el bebek gül bebek bakalım” diyor. Gerçekten de şarap üreticileri 2000’li yıllarda kendi bağlarını kurmaya başladıktan sonra şaraplarımızın kalitesi arttı.
Gürsel’e göre, Türk şarapçılığının ve üzümlerinin dünya çapında tanınması için üreticiler birlikte hareket etmeli. “Biz Amerika başta olmak üzere dış dünyaya açıldık, birkaç distribütörle görüştük ama anladık ki, tek tek marka olarak değil, bir birlik oluşturarak, ‘Şarabın vatanı olan Anadolu üzümleri’ konseptiyle bir yer edinebiliriz” diyor.
Wine of Turkey/WOT platformuna tüm şarap üreticilerinin girmesi gerektiğini düşünüyor. Kendileri de bu nedenle Ela Cindoruk’un tasarladığı yeni etiketlerde üzüm cinslerini ön plana çıkarmışlar. Bir sonraki aşama da bölgeleri vurgulamak.
Ardıç Gürsel, “Türkiye’nin dünya pazarlarında sadece yerli üzümlerle şansı var” dese de, Vinkara’nın Emir, Narince, Kalecik Karası, Boğazkere ve Öküzgözü üzümleri ile yapılan şaraplarının yanı sıra iç piyasaya yönelik Chardonnay ve Sauvignon Blanc, Merlot ve Cabernet Sauvignon gibi şarapları var. Fıçıya girmiş tek şarapları ise 92 puan alan ve yaz sonunda piyasaya çıkacak olan Kalecik Karası 2009. Burgonya tipi fıçıda dinlenen Kalecik Karası 2009, yuvarlak ama güçlü, aromalarını kaybetmemiş başarılı bir şarap.
Kalecik Karası’ndan şampanya
Vinkara’nın Kalecik’teki üretim tesislerinin başında olan Onur Çağlar Gök, Kalecik’te dağların arasında gece gündüz arasında önemli sıcaklık farklılıklarının olduğu bağların yarısından fazlasında Kalecik Karası üzümünün üretildiğini söylüyor. Bölgenin bir diğer önemli özelliği ise asla don tehlikesinin olmaması. Bu durum Anadolu’nun Pinot Noir’i denilen Kalecik Karası’nı doğal ve dengeli yapıyor.
Vinkara, Kalecik Karası üzümleriyle Türkiye’de ilk defa şampanya bölgesinin klasik yöntemiyle yaptıkları şarabı eylül ayında piyasaya sunuyor.
Markanın yeniliklerinden biri de birer tasarım harikası olan çevirmeli kapaklı küçük şişeler. 25 cl’lik bu boy evde ya da restoranlarda bir-iki kadeh şarap için bir şişe açma zorunluluğunu ortadan kaldırıyor. Her yemekle farklı bir şarap tatmak isteyenlere de uygun bu küçük şişelerin satış fiyatı ise 9.50 lira.
Kaynak: Radikal
Türkiye’de şarap sektörü kısa sürede uzun bir yol kat etti. Gün geçmiyor ki yurtdışında ya da içinde yapılan bir yarışmada şaraplarımız madalya almasın, tadanlar tarafından övgüyle karşılanmasın.
Artık Avrupa ülkeleri ve Amerika’da Türk şaraplarının varlığı yavaş yavaş bilinmeye başlandı.
Yedi yıl önce Ankara Kalecik’te bağlarını kuran ve 2008’de de üretime başlayan Vinkara şarapları da her geçen yıl çıtasını biraz daha yükselten markalar arasında yer alıyor. Özellikle de bulundukları bölgenin imzası olan Kalecik Karası üzümü ile iddialılar.
Veritas’ın mayıs ayı başında düzenlediği ‘Master of Wine Weekend’in ikincisinde Kalecik Karası 2009’la 92 puan aldılar. Tadımda farklı markalardan 18 şarap, 90 ve üstü almıştı.
Tasarım etiketler
Vinkara şarapları Yönetim Kurulu Başkanı Ardıç Gürsel, “Türk üzümleri gerçekten çok iyi yerlere gelebilecek kalitede, yeter ki onlara el bebek gül bebek bakalım” diyor. Gerçekten de şarap üreticileri 2000’li yıllarda kendi bağlarını kurmaya başladıktan sonra şaraplarımızın kalitesi arttı.
Gürsel’e göre, Türk şarapçılığının ve üzümlerinin dünya çapında tanınması için üreticiler birlikte hareket etmeli. “Biz Amerika başta olmak üzere dış dünyaya açıldık, birkaç distribütörle görüştük ama anladık ki, tek tek marka olarak değil, bir birlik oluşturarak, ‘Şarabın vatanı olan Anadolu üzümleri’ konseptiyle bir yer edinebiliriz” diyor.
Wine of Turkey/WOT platformuna tüm şarap üreticilerinin girmesi gerektiğini düşünüyor. Kendileri de bu nedenle Ela Cindoruk’un tasarladığı yeni etiketlerde üzüm cinslerini ön plana çıkarmışlar. Bir sonraki aşama da bölgeleri vurgulamak.
Ardıç Gürsel, “Türkiye’nin dünya pazarlarında sadece yerli üzümlerle şansı var” dese de, Vinkara’nın Emir, Narince, Kalecik Karası, Boğazkere ve Öküzgözü üzümleri ile yapılan şaraplarının yanı sıra iç piyasaya yönelik Chardonnay ve Sauvignon Blanc, Merlot ve Cabernet Sauvignon gibi şarapları var. Fıçıya girmiş tek şarapları ise 92 puan alan ve yaz sonunda piyasaya çıkacak olan Kalecik Karası 2009. Burgonya tipi fıçıda dinlenen Kalecik Karası 2009, yuvarlak ama güçlü, aromalarını kaybetmemiş başarılı bir şarap.
Kalecik Karası’ndan şampanya
Vinkara’nın Kalecik’teki üretim tesislerinin başında olan Onur Çağlar Gök, Kalecik’te dağların arasında gece gündüz arasında önemli sıcaklık farklılıklarının olduğu bağların yarısından fazlasında Kalecik Karası üzümünün üretildiğini söylüyor. Bölgenin bir diğer önemli özelliği ise asla don tehlikesinin olmaması. Bu durum Anadolu’nun Pinot Noir’i denilen Kalecik Karası’nı doğal ve dengeli yapıyor.
Vinkara, Kalecik Karası üzümleriyle Türkiye’de ilk defa şampanya bölgesinin klasik yöntemiyle yaptıkları şarabı eylül ayında piyasaya sunuyor.
Markanın yeniliklerinden biri de birer tasarım harikası olan çevirmeli kapaklı küçük şişeler. 25 cl’lik bu boy evde ya da restoranlarda bir-iki kadeh şarap için bir şişe açma zorunluluğunu ortadan kaldırıyor. Her yemekle farklı bir şarap tatmak isteyenlere de uygun bu küçük şişelerin satış fiyatı ise 9.50 lira.
Kaynak: Radikal