Mr.Muhendis
17.04.2011, 19:09
Biyolojik çeşitliliğin önemini kavrayan ülkeler çeşitli koruma yöntemleri geliştirmişlerdir. Konu üzerinde çok değişik resmi ve gönüllü kuruluşlar farklı açılardan sorunu çözmeye çalışmaktadırlar.
Nitekim konu üzerinde görüş birliğine varan 174 ülke 1992 yılında Rio'da dünya çapında ikinci büyük çevre toplantısını gerçekleştirmiştir.
Rio deklarasyonunda "Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesinde" biyolojik kaynakların korunmasını öngören bir bölümde mevcuttur. Bu sözleşmeyi imzalayan ülkelere birtakım sorumluluklar düşmekte ve bunu gerekleri yerine getirilmek zorundadır.
Zaman içerisinde konunun ekonomik boyutu giderek genişlemektedir. Biyolojik çeşitliliğin korunmasında her ülke ekonomik koşulları dahilinde uluslararası kurum ve kuruluşlarla da işbirliği yaparak üstüne düşen görevleri yerine getirme durumundadır.
Konuya bilimsel açıdan yaklaşacak olursak gen kaynaklarını korumada başlıca üç yöntemin olduğu görülür. Bunlar sırasıyla şunlardır;
- Bütün Canlı Varlığın Korunması: Doğada geniş bir yayılma gösteren bitki ve hayvanlardan meydana gelen canlı varlığın bir bütün halinde korunmasıdır. Bu yöntemde kayıp hızı minimumdur. Bununla beraber insanlığın nüfus artış hızı ve sosyal gereksinimleri bu yöntemi zor uygulanabilir bir hale getirmektedir. Örneğin GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) bölgesindeki bitki ve hayvan çeşitliliğinin bu tür bir uygulama ile korunması mümkündür.
-In Situ Koruma: Bitkileri kendi doğal yetiştirme alanlarında (ormanlarda ve meralarda) korumayı esas alan bir yöntemdir. Korunması istenen genetik materyalin bulunduğu alan insan veya evcil hayvanlar tarafından hiçbir şekilde kullanılmadan koruma altına alınır. Yaygın uygulama şekli Milli Parklar şeklindedir.
- Ex Situ Koruma: Korunması düşünülen belli bir bölgenin veya ülkenin genetik çeşitliliğini , özel bir çeşidi veya ırkı olabildiğince çok çeşitli materyaller toplayarak özel saklama koşullarında muhafaza etmek esastır. Bu yöntemin zorluğu teknik ve ekonomik açıdan gelişmiş bir seviye gerektirmesidir.
Ülkemizin sahip olduğu varlıkları korumak ve korurken bu kaynakları nasıl ülke ekonomisine kazandırılacağı yolunda çalışmalarda bulunmak ülkemize hizmet etmenin en önemli yollarından birini oluşturmaktadır.
KAYNAK: tarimcevre.tarim.gov.tr
Nitekim konu üzerinde görüş birliğine varan 174 ülke 1992 yılında Rio'da dünya çapında ikinci büyük çevre toplantısını gerçekleştirmiştir.
Rio deklarasyonunda "Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesinde" biyolojik kaynakların korunmasını öngören bir bölümde mevcuttur. Bu sözleşmeyi imzalayan ülkelere birtakım sorumluluklar düşmekte ve bunu gerekleri yerine getirilmek zorundadır.
Zaman içerisinde konunun ekonomik boyutu giderek genişlemektedir. Biyolojik çeşitliliğin korunmasında her ülke ekonomik koşulları dahilinde uluslararası kurum ve kuruluşlarla da işbirliği yaparak üstüne düşen görevleri yerine getirme durumundadır.
Konuya bilimsel açıdan yaklaşacak olursak gen kaynaklarını korumada başlıca üç yöntemin olduğu görülür. Bunlar sırasıyla şunlardır;
- Bütün Canlı Varlığın Korunması: Doğada geniş bir yayılma gösteren bitki ve hayvanlardan meydana gelen canlı varlığın bir bütün halinde korunmasıdır. Bu yöntemde kayıp hızı minimumdur. Bununla beraber insanlığın nüfus artış hızı ve sosyal gereksinimleri bu yöntemi zor uygulanabilir bir hale getirmektedir. Örneğin GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) bölgesindeki bitki ve hayvan çeşitliliğinin bu tür bir uygulama ile korunması mümkündür.
-In Situ Koruma: Bitkileri kendi doğal yetiştirme alanlarında (ormanlarda ve meralarda) korumayı esas alan bir yöntemdir. Korunması istenen genetik materyalin bulunduğu alan insan veya evcil hayvanlar tarafından hiçbir şekilde kullanılmadan koruma altına alınır. Yaygın uygulama şekli Milli Parklar şeklindedir.
- Ex Situ Koruma: Korunması düşünülen belli bir bölgenin veya ülkenin genetik çeşitliliğini , özel bir çeşidi veya ırkı olabildiğince çok çeşitli materyaller toplayarak özel saklama koşullarında muhafaza etmek esastır. Bu yöntemin zorluğu teknik ve ekonomik açıdan gelişmiş bir seviye gerektirmesidir.
Ülkemizin sahip olduğu varlıkları korumak ve korurken bu kaynakları nasıl ülke ekonomisine kazandırılacağı yolunda çalışmalarda bulunmak ülkemize hizmet etmenin en önemli yollarından birini oluşturmaktadır.
KAYNAK: tarimcevre.tarim.gov.tr