genc__osman
02.03.2011, 17:07
Yaklaşık 220 bin ton patates depolarda bulunuyor.
Kapadokya Bölgesi'nde, 2010 güz dönemi patates hasadında elde edilen ve halen depolarda bekletilen 220 bin ton patatesin zaman geçirilmeden pazarlanması gerektiği bildirildi.
Nevşehir Ziraat Odası Başkanı Recep Tunç, 1500 çiftçinin yaklaşık 220 bin ton patatesin depolarda bulunduğunu söyledi. Tunç, bölgedeki 1500'e yakın patates üreticisinin depolarda bulundurduğu 220 bin ton patatesin 2 aylık süre içerisinde pazarda tüketilmesi gerektiğine inandığını anlattı. Tunç, şöyle dedi:
"Yüksek bir fiyat beklentisi içerisinde olunmaksızın bu ürünün piyasaya arz edilmesi gerekiyor. 15 Mayıs’dan sonra Adana’da erkenci patates iç ve dış pazara sunulacağı için bu tarihe kadar mutlak surette depolarda bekletilen patatesin piyasaya sunulması zorunlu hale geliyor. Yoksa geçmiş yıllarda yine yüksek bir rakam beklentisinde olunduğu için ciddi bir zararla karşı karşıya kalan üreticimiz, yine aynı durumlara düşebilirler. Aksi halde milli bir servet konumundaki patates dereye dökmesi gerekecektir."
Bu yılın üretim için tarım giderlerinin de bir an önce karşılanması gerektiğini belirten Tunç, akaryakıt başta olmak üzere gübre ve ilaç gibi zorunlu ihtiyaçların bir zam tehlikesine karşın daha şimdiden alınmasının zorunlu olduğunu belirtildi.
"Fazla üretim hesabı, çok kazanç sağlamaz"
Geçmişteki sıkıntıların da değerlendirilerek üretim alanlarının daraltılması gerektiğini belirten Tunç, böyle hareket edilmesinin her açıdan üreticinin lehine bir karar olacağını kaydetti. Tunç daha sonra şöyle devam etti:
"Fazla ekim, masraf yaparak daha fazla üretim yaparım ve bunu da daha fazla rakama satarım’ düşüncesinin ortadan kaldırılması gerekir. Çünkü bölgemizdeki temel ürünler olarak bilinen patates, kabak çekirdeği ve buğdayı 3'e bölerek eşit paylaşılırsa kar- zarar oranı birbirini dengeler. Üretici de bu üç üründen üretim yılını tamamlar ve zarar etmemiş olur. Tek ürüne bağlı kalmaksızın, elde edilen ürünlerin tamamını tek bir sepete koyarak örneğin tüm yumurtaları tek bir sepete koyarak bu sepetin düşmesi ile birlikte tüm yumurtaların kırılabileceğini unutmamamız gerekiyor. 3 ayrı sepette 3 ayrı ürünü üretirsek kentimiz ve ülkemiz açısından daha faydalı bir sonuç alınacaktır."
Kaynak: DHA
Kapadokya Bölgesi'nde, 2010 güz dönemi patates hasadında elde edilen ve halen depolarda bekletilen 220 bin ton patatesin zaman geçirilmeden pazarlanması gerektiği bildirildi.
Nevşehir Ziraat Odası Başkanı Recep Tunç, 1500 çiftçinin yaklaşık 220 bin ton patatesin depolarda bulunduğunu söyledi. Tunç, bölgedeki 1500'e yakın patates üreticisinin depolarda bulundurduğu 220 bin ton patatesin 2 aylık süre içerisinde pazarda tüketilmesi gerektiğine inandığını anlattı. Tunç, şöyle dedi:
"Yüksek bir fiyat beklentisi içerisinde olunmaksızın bu ürünün piyasaya arz edilmesi gerekiyor. 15 Mayıs’dan sonra Adana’da erkenci patates iç ve dış pazara sunulacağı için bu tarihe kadar mutlak surette depolarda bekletilen patatesin piyasaya sunulması zorunlu hale geliyor. Yoksa geçmiş yıllarda yine yüksek bir rakam beklentisinde olunduğu için ciddi bir zararla karşı karşıya kalan üreticimiz, yine aynı durumlara düşebilirler. Aksi halde milli bir servet konumundaki patates dereye dökmesi gerekecektir."
Bu yılın üretim için tarım giderlerinin de bir an önce karşılanması gerektiğini belirten Tunç, akaryakıt başta olmak üzere gübre ve ilaç gibi zorunlu ihtiyaçların bir zam tehlikesine karşın daha şimdiden alınmasının zorunlu olduğunu belirtildi.
"Fazla üretim hesabı, çok kazanç sağlamaz"
Geçmişteki sıkıntıların da değerlendirilerek üretim alanlarının daraltılması gerektiğini belirten Tunç, böyle hareket edilmesinin her açıdan üreticinin lehine bir karar olacağını kaydetti. Tunç daha sonra şöyle devam etti:
"Fazla ekim, masraf yaparak daha fazla üretim yaparım ve bunu da daha fazla rakama satarım’ düşüncesinin ortadan kaldırılması gerekir. Çünkü bölgemizdeki temel ürünler olarak bilinen patates, kabak çekirdeği ve buğdayı 3'e bölerek eşit paylaşılırsa kar- zarar oranı birbirini dengeler. Üretici de bu üç üründen üretim yılını tamamlar ve zarar etmemiş olur. Tek ürüne bağlı kalmaksızın, elde edilen ürünlerin tamamını tek bir sepete koyarak örneğin tüm yumurtaları tek bir sepete koyarak bu sepetin düşmesi ile birlikte tüm yumurtaların kırılabileceğini unutmamamız gerekiyor. 3 ayrı sepette 3 ayrı ürünü üretirsek kentimiz ve ülkemiz açısından daha faydalı bir sonuç alınacaktır."
Kaynak: DHA