genc__osman
23.02.2011, 19:05
Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (KTAE) Müdürü Dr. Hasan Özcan, tarımsal üretimde kullanılan tohum ihtiyacının büyük bölümünün yurt içinden karşılandığını söyledi.
http://www.kamberaga.net/thumbnail.php?file=tohum_236800216.png&size=article_medium
Türkiye'nin, tohumda İsrail'e bağlı olduğu şeklindeki yorumların doğru olmadığını belirten Dr. Özcan, geçen yıl İsrail'e 141 milyon dolarlık ihracata karşılık, 27 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirildiğini, bunun yüzde 6'sının tohum olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin tohum üretimi ve ithalatına ilişkin Cihan'a açıklama yapan KTAE Müdürü Dr. Hasan Özcan, 'Tohumda İsrail'e bağımlıyız' şeklinde basında yer alan haberlere tepki gösterdi. Bunun doğru olmadığının altını çizen Dr. Hasan Özcan, hububat ve bakliyat tohumlarının tamamına yakınının yurt içinde üretildiğini, hibrit tohum ithalatının sadece yüzde 6'sının İsrail'den gerçekleştirildiğini bildirdi.
Türkiye'nin, tohumda İsrail'e veya herhangi bir ülkeye bağımlı olmasının mümkün olmadığının altını çizen Dr. Özcan, "İsrail’e biz geçen sene tarımsal ürün açısından 141 milyon dolarlık ihracat yapmışız. Buna karşılık 27 milyon dolarlık da ithalat gerçekleştirmişiz. Başka ürünler de var. Toplamda ise 1 milyar 200 milyon dolarlık ithalat, 1 milyar 800 milyon dolarlık da ihracat söz konusu. Yani her türlü İsrail’den az almış ama çok ürün satmışız. Bu 27 milyon dolarlık tarımsal ürün içerisinde de tohumun payı yüzde 6 civarında. Bu da 1 milyon 620 bin dolar tutuyor.
Buna rağmen İsrail’e tohumda bağlı olduğumuzu iddia edenleri anlamıyorum. Biz en fazla ticareti Amerika, Fransa, Hollanda gibi ülkelerle yapıyoruz." dedi. İthalatla tohum alınmasa bile, Türkiye'nin kendi ihtiyacını kendisinin karşılayabileceğinin altını çizen KTAE Müdürü Dr. Özcan, "Dışarıdan tohumluk almadığımız taktirde kendi kendimize de yeteriz. Bir sürü araştırma enstitümüz var.
Bizim 40’a yakın geliştirdiğimiz çeşit var.
Bunlarla ihtiyacı karşılarız. 2010 yılı içinde 380 bin ton sertifikalı tohum tükettik. Bunun sadece 30 bin tonunu ithal yoluyla aldık. Ve bunlar serada kullanılan tohumluklar. Açık alanda kullanılan tohumlukların hiç bir tanesi yurt dışından getirilip kullanılmış değil. Geçmişe göre kıyasladığımız vakit, yurt dışından 400-410 ton hibrit tohumu alırken, bugün bu rakam 325 tona düştü." şeklinde konuştu. Hibritlik serbest tohumluğun üretimi konusunda 5 araştırma enstitüsü, 31 firma, 7 üniversitenin bu konuda çalışma yaptığına dikkat çeken Dr. Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun ilk etabını DPT destekledi. O çalışma esnasında tohumluk üretimimiz, bizim kendi hibrit tohumluğumuzu karşılama oranımız yüzde 10'lardan yüzde 35'lere çıktı. Şimdi bunun ikinci dönemi başladı.
Bunu da TÜBİTAK destekliyor.
Buradaki amaç hibrit tohumluk üretimimizi yüzde 60’a çıkarmak. Standart tohumluk üretimi kısmına geldiğimizde, onun yüzde 100’ünü karşılıyoruz zaten. Biz şu anda tohumluk üretiminde kendi kendimize yetiyoruz. Bizim dışarıdan aldığımız nedir? 380 bin ton tohumun içinde 30 bin tonunu dışarıdan alıyoruz. Yüzde 10'luk kısmını dışarıdan alıyoruz. Almadığımız taktirde kendi ihtiyacımızı tabiî ki karşılarız.
Kaynak: CHA
http://www.kamberaga.net/thumbnail.php?file=tohum_236800216.png&size=article_medium
Türkiye'nin, tohumda İsrail'e bağlı olduğu şeklindeki yorumların doğru olmadığını belirten Dr. Özcan, geçen yıl İsrail'e 141 milyon dolarlık ihracata karşılık, 27 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirildiğini, bunun yüzde 6'sının tohum olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin tohum üretimi ve ithalatına ilişkin Cihan'a açıklama yapan KTAE Müdürü Dr. Hasan Özcan, 'Tohumda İsrail'e bağımlıyız' şeklinde basında yer alan haberlere tepki gösterdi. Bunun doğru olmadığının altını çizen Dr. Hasan Özcan, hububat ve bakliyat tohumlarının tamamına yakınının yurt içinde üretildiğini, hibrit tohum ithalatının sadece yüzde 6'sının İsrail'den gerçekleştirildiğini bildirdi.
Türkiye'nin, tohumda İsrail'e veya herhangi bir ülkeye bağımlı olmasının mümkün olmadığının altını çizen Dr. Özcan, "İsrail’e biz geçen sene tarımsal ürün açısından 141 milyon dolarlık ihracat yapmışız. Buna karşılık 27 milyon dolarlık da ithalat gerçekleştirmişiz. Başka ürünler de var. Toplamda ise 1 milyar 200 milyon dolarlık ithalat, 1 milyar 800 milyon dolarlık da ihracat söz konusu. Yani her türlü İsrail’den az almış ama çok ürün satmışız. Bu 27 milyon dolarlık tarımsal ürün içerisinde de tohumun payı yüzde 6 civarında. Bu da 1 milyon 620 bin dolar tutuyor.
Buna rağmen İsrail’e tohumda bağlı olduğumuzu iddia edenleri anlamıyorum. Biz en fazla ticareti Amerika, Fransa, Hollanda gibi ülkelerle yapıyoruz." dedi. İthalatla tohum alınmasa bile, Türkiye'nin kendi ihtiyacını kendisinin karşılayabileceğinin altını çizen KTAE Müdürü Dr. Özcan, "Dışarıdan tohumluk almadığımız taktirde kendi kendimize de yeteriz. Bir sürü araştırma enstitümüz var.
Bizim 40’a yakın geliştirdiğimiz çeşit var.
Bunlarla ihtiyacı karşılarız. 2010 yılı içinde 380 bin ton sertifikalı tohum tükettik. Bunun sadece 30 bin tonunu ithal yoluyla aldık. Ve bunlar serada kullanılan tohumluklar. Açık alanda kullanılan tohumlukların hiç bir tanesi yurt dışından getirilip kullanılmış değil. Geçmişe göre kıyasladığımız vakit, yurt dışından 400-410 ton hibrit tohumu alırken, bugün bu rakam 325 tona düştü." şeklinde konuştu. Hibritlik serbest tohumluğun üretimi konusunda 5 araştırma enstitüsü, 31 firma, 7 üniversitenin bu konuda çalışma yaptığına dikkat çeken Dr. Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun ilk etabını DPT destekledi. O çalışma esnasında tohumluk üretimimiz, bizim kendi hibrit tohumluğumuzu karşılama oranımız yüzde 10'lardan yüzde 35'lere çıktı. Şimdi bunun ikinci dönemi başladı.
Bunu da TÜBİTAK destekliyor.
Buradaki amaç hibrit tohumluk üretimimizi yüzde 60’a çıkarmak. Standart tohumluk üretimi kısmına geldiğimizde, onun yüzde 100’ünü karşılıyoruz zaten. Biz şu anda tohumluk üretiminde kendi kendimize yetiyoruz. Bizim dışarıdan aldığımız nedir? 380 bin ton tohumun içinde 30 bin tonunu dışarıdan alıyoruz. Yüzde 10'luk kısmını dışarıdan alıyoruz. Almadığımız taktirde kendi ihtiyacımızı tabiî ki karşılarız.
Kaynak: CHA