genc__osman
21.02.2011, 22:55
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, "Yem fiyatlarındaki artıştan, besiciler zarar görmesin diye 400 milyon lira civarında destek paketi hazırlıyoruz" dedi.
http://www.kamberaga.net/thumbnail.php?file=besiciler_505441443.png&size=article_medium
101. Bab-ı Ali Toplantıları’na Doruk Tarımsal Yatırımlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hasip Gençer ile birlikte konuk olan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, 'Türkiye'nin Tarım Üretimi ve Tarıma Dayalı Sanayi Vizyonu' konulu bir konuşma yaptı. Eker, artık tarımın tarifinin de kapsama alanının da değiştiğini kaydetti.
Tarımın eskiden sadece kırsal alanda yaşayan köylülerin iştigal ettiği sosyal bir alan olduğuna işaret eden Eker, kendilerinin tarıma öyle bakmadıklarını, tarımı biyolojik, ekonomik ve ekolojik disiplinlerin ortak kesişim alanı olarak gördüklerini anlattı.
Eker, dünyada Avrasya bölgesinde hububat olarak buğdayın, Uzak Doğu ve Güney Asya'da pirincin, Amerika kıtasında ise mısırın tüketildiğini belirterek, bu üçü içerisinde değeri en yüksek olan tarımsal ürünün buğday olduğunu bildirdi.
Buğdayın ana vatanının Türkiye olduğunu vurgulayan Eker, buğdayın şu anda dünya fiyatının 1 Hazirana göre yüzde 96,7 oranında arttığını söyledi. Eker, bu artışın Türkiye'de bir 'şok dalgası' yaratmaması için tedbir aldıklarını ve pey der pey Toprak Mahsulleri Ofisine (TMO) ithalat yaptırdıklarını dile getirdi.
Türkiye'nin buğday ihtiyacının yılda 18 milyon ton civarında olduğunu söyleyen Eker, Türkiye'nin buğday üretiminin ise 2010-2011 döneminde 19.5 milyon ton olduğunu anlattı.
Eker, Türkiye'de buğday fiyatlarında 1 Haziran 2010 tarihinden bu zamana kadarki fiyat artışının yüzde 30 oranında olduğunu bildirerek, buğday fiyatlarında aşırı yükselmeye izin vermediklerini vurguladı.
Fonlar piyasaya girdi
Dünyada şeker fiyatında da yüzde 154'lük bir artış olduğuna işaret eden Eker, bu artış oranının bu zamana kadar dünyada görülmediğini belirtti.
Eker, son zamanlarda hedge fonlarının emtia piyasalarına yöneldiğine işaret ederek, 'Fonlar gıda alım satımlarına giriyor. Bunların da fiyat artışlarında etkili olduğu söyleniyor. Bu fonların oraya yönelmesi birtakım spekülatif artışlara sebep oluyor. Aşırı fiyat artışları gıda güvenliğini tehdit ediyor. Özellikle tüketiciye gıdayı ithal etmek mecburiyetinde olan fakir ülkelerin ithalat faturaları kabarıyor' dedi.
Türkiye'nin et ithalatı
Eker, Türkiye'nin et ithalatına da işaret ederek, geçtiğimiz aylarda et fiyatlarındaki artışın normal olmadığını söyledi.
Piyasayı regüle etmek maksadıyla gerek Et Balık Kurumu gerekse sanayicilerin canlı hayvan ve karkas et getirmelerine imkan tanındığını anımsatan Eker, şu ana kadar gelen etin yıllık üretimin yüzde 10'u bile olmadığını anlattı.
Eker, aldıkları tedbirlerle tüketici fiyatlarında bazı et ürünlerinde yüzde 20-25 civarında bir düşüş olduğunu belirterek, şunları söyledi:
Etin üretici fiyatı 9-10 ay önce 16-16,5 lira iken 13,20 liraya düştü. Biz şimdi üretici bundan zarar görmesin ve üretim devam etsin istiyoruz. Bunun için daha ağustos ayında aldığımız tedbirler var. Kredi maliyetlerini düşürmek ve faizi sıfırlamak suretiyle bu işle uğraşan bütün üreticilerimizin ucuz kredi almalarını temin edecek bir mekanizma geliştirdik. 3 milyar 600 milyon lira faizsiz kredi alındı. Kimin tarafından? Türkiye'de hayvancılık yapan, besicilik yapan yaklaşık 50 bin kişi bundan istifade etti.
Yem fiyatlarında hem mevsim itibariyle hem de dünyadaki birtakım gelişmeler sebebiyle artış olunca, biz onlar zarar görmesin diye, şu anda besicilere dönük yaklaşık bir 400 milyon lira civarında paket üzerinde çalışıyoruz. Birkaç gün içerisinde ortaya çıkacak.'
'1 milyon tonun üzerinde et üretimi var
Eker, Türkiye'de 1 milyon tonun üzerinde kırmızı et üretimi olduğuna işaret ederek, şu ana kadar Türkiye'ye giren toplam et miktarının yaklaşık 130-135 bin ton olduğunu, bunun da Türkiye'nin kırmızı et üretiminin yüzde 10'u bile olmadığını vurguladı.
Buğdayda ise Türkiye'nin ihtiyacının üzerinde üretim yaptığını dile getiren Eker, Türkiye'nin kendi tüketimi için 18 milyon ton buğdaya ihtiyaç duyduğunu, 2010 yılındaki buğday üretiminin 19,5 milyon ton olduğunu, Türkiye'nin 1,5 milyon ton fazlası bulunduğunu anlattı.
Eker, 'Bu tür ithaller piyasa regülasyonu ve sanayicinin ham madde ihtiyacı için yapılır. Bu, bizim sanayicilerimizin bunları işleyip dünyaya ihraç etmesi için yapılan bir ticari faaliyettir' dedi.
Kaynak: Hürriyet
http://www.kamberaga.net/thumbnail.php?file=besiciler_505441443.png&size=article_medium
101. Bab-ı Ali Toplantıları’na Doruk Tarımsal Yatırımlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hasip Gençer ile birlikte konuk olan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, 'Türkiye'nin Tarım Üretimi ve Tarıma Dayalı Sanayi Vizyonu' konulu bir konuşma yaptı. Eker, artık tarımın tarifinin de kapsama alanının da değiştiğini kaydetti.
Tarımın eskiden sadece kırsal alanda yaşayan köylülerin iştigal ettiği sosyal bir alan olduğuna işaret eden Eker, kendilerinin tarıma öyle bakmadıklarını, tarımı biyolojik, ekonomik ve ekolojik disiplinlerin ortak kesişim alanı olarak gördüklerini anlattı.
Eker, dünyada Avrasya bölgesinde hububat olarak buğdayın, Uzak Doğu ve Güney Asya'da pirincin, Amerika kıtasında ise mısırın tüketildiğini belirterek, bu üçü içerisinde değeri en yüksek olan tarımsal ürünün buğday olduğunu bildirdi.
Buğdayın ana vatanının Türkiye olduğunu vurgulayan Eker, buğdayın şu anda dünya fiyatının 1 Hazirana göre yüzde 96,7 oranında arttığını söyledi. Eker, bu artışın Türkiye'de bir 'şok dalgası' yaratmaması için tedbir aldıklarını ve pey der pey Toprak Mahsulleri Ofisine (TMO) ithalat yaptırdıklarını dile getirdi.
Türkiye'nin buğday ihtiyacının yılda 18 milyon ton civarında olduğunu söyleyen Eker, Türkiye'nin buğday üretiminin ise 2010-2011 döneminde 19.5 milyon ton olduğunu anlattı.
Eker, Türkiye'de buğday fiyatlarında 1 Haziran 2010 tarihinden bu zamana kadarki fiyat artışının yüzde 30 oranında olduğunu bildirerek, buğday fiyatlarında aşırı yükselmeye izin vermediklerini vurguladı.
Fonlar piyasaya girdi
Dünyada şeker fiyatında da yüzde 154'lük bir artış olduğuna işaret eden Eker, bu artış oranının bu zamana kadar dünyada görülmediğini belirtti.
Eker, son zamanlarda hedge fonlarının emtia piyasalarına yöneldiğine işaret ederek, 'Fonlar gıda alım satımlarına giriyor. Bunların da fiyat artışlarında etkili olduğu söyleniyor. Bu fonların oraya yönelmesi birtakım spekülatif artışlara sebep oluyor. Aşırı fiyat artışları gıda güvenliğini tehdit ediyor. Özellikle tüketiciye gıdayı ithal etmek mecburiyetinde olan fakir ülkelerin ithalat faturaları kabarıyor' dedi.
Türkiye'nin et ithalatı
Eker, Türkiye'nin et ithalatına da işaret ederek, geçtiğimiz aylarda et fiyatlarındaki artışın normal olmadığını söyledi.
Piyasayı regüle etmek maksadıyla gerek Et Balık Kurumu gerekse sanayicilerin canlı hayvan ve karkas et getirmelerine imkan tanındığını anımsatan Eker, şu ana kadar gelen etin yıllık üretimin yüzde 10'u bile olmadığını anlattı.
Eker, aldıkları tedbirlerle tüketici fiyatlarında bazı et ürünlerinde yüzde 20-25 civarında bir düşüş olduğunu belirterek, şunları söyledi:
Etin üretici fiyatı 9-10 ay önce 16-16,5 lira iken 13,20 liraya düştü. Biz şimdi üretici bundan zarar görmesin ve üretim devam etsin istiyoruz. Bunun için daha ağustos ayında aldığımız tedbirler var. Kredi maliyetlerini düşürmek ve faizi sıfırlamak suretiyle bu işle uğraşan bütün üreticilerimizin ucuz kredi almalarını temin edecek bir mekanizma geliştirdik. 3 milyar 600 milyon lira faizsiz kredi alındı. Kimin tarafından? Türkiye'de hayvancılık yapan, besicilik yapan yaklaşık 50 bin kişi bundan istifade etti.
Yem fiyatlarında hem mevsim itibariyle hem de dünyadaki birtakım gelişmeler sebebiyle artış olunca, biz onlar zarar görmesin diye, şu anda besicilere dönük yaklaşık bir 400 milyon lira civarında paket üzerinde çalışıyoruz. Birkaç gün içerisinde ortaya çıkacak.'
'1 milyon tonun üzerinde et üretimi var
Eker, Türkiye'de 1 milyon tonun üzerinde kırmızı et üretimi olduğuna işaret ederek, şu ana kadar Türkiye'ye giren toplam et miktarının yaklaşık 130-135 bin ton olduğunu, bunun da Türkiye'nin kırmızı et üretiminin yüzde 10'u bile olmadığını vurguladı.
Buğdayda ise Türkiye'nin ihtiyacının üzerinde üretim yaptığını dile getiren Eker, Türkiye'nin kendi tüketimi için 18 milyon ton buğdaya ihtiyaç duyduğunu, 2010 yılındaki buğday üretiminin 19,5 milyon ton olduğunu, Türkiye'nin 1,5 milyon ton fazlası bulunduğunu anlattı.
Eker, 'Bu tür ithaller piyasa regülasyonu ve sanayicinin ham madde ihtiyacı için yapılır. Bu, bizim sanayicilerimizin bunları işleyip dünyaya ihraç etmesi için yapılan bir ticari faaliyettir' dedi.
Kaynak: Hürriyet