dadasatilla
25.12.2010, 13:23
Bakanlar Kurulu, Et ve Balık Kurumu’na sıfır gümrükle ithalat izni verdiği 100 bin tonluk damızlık olmayan canlı sığır ve sığır eti tarife kontenjanının süresini bir yıl uzattı.
http://i55.tinypic.com/25q3itv.jpg
Ayrıca, karkas et, kasaplık canlı sığır, besilik canlı sığır, koyun, kuzu ithalatında uygulanan düşük gümrük vergisi uygulamasının süresi sınırsız olarak uzatıldı.
Et ve Balık Kurumu, Avrupa Birliği ile müzakere sürecinde Türkiye’nin ithal etmeyi taahhüt ettiği 19 bin 100 tonluk et ithalatına ilişkin tarife kontenjanının süresinin uzatılması için talepte bulundu.
Alınan bu kararlar hayvancılığı nasıl etkileyecek?
Öncelikle alınan kararların ne anlama geldiğine bakalım. Bakanlar Kurulu, 29 Haziran 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan kararı ile Et ve Balık Kurumu’na 100 bin ton damızlık olmayan, kasaplık canlı sığır ve sığır etinin sıfır gümrükle ithalatının yapılması için tarife kontenjanı açtı. Bu ithalat için Et ve Balık Kurumu’na verilen süre 31 Aralık 2010’da doluyordu. Dünkü, Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı, bu sürenin 31 Aralık 2011’e kadar uzatılmasını öngörüyor.
Et ve Balık Kurumu Genel Müdürü Bekir Ulubaş’a 100 bin tonluk tarife kontenjanının ne kadarının kullanıldığını sorduk. Bekir Ulubaş, bugüne kadar 50 bin tonunu kullandıklarını söyledi. Bakanlar Kurulu, kalan 50 bin ton için süre uzatımına gitti.
Bekir Ulubaş’ın verdiği bilgilere göre, Et ve Balık Kurumu’nun stokunda 6 bin ton et ve kesilmek üzere 35 bin baş kasaplık sığır var. Bu stok piyasanın durumuna göre değerlendirilecek.
Et ve Balık Kurumu, 1 Ocak 2011 itibariyle ithalat için yeni ihale sürecini başlatacak. Kendisine verilen yetki çerçevesinde karkas et ve kasaplık sığır ithalatını sürdürecek. Bununla yetinmeyip, Avrupa Birliği’ne Gümrük Birliği müzakereleri döneminde verilen ve ilk kez 2010 yılında yerine getirilmesi için adım atılan 19 bin 100 tonluk et ithalatına ilişkin tarife kontenjanının yenilenmesi için talepte bulundu.
Haziran ayında Et ve Balık Kurumu’na sıfır gümrükle ithalat yetkisi verildikten sonra önce 19 Eylül 2010 daha sonra da 28 Ekim 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararları ile özel sektörün de ithalat yapması sağlandı. Bu amaçla, canlı hayvan ve karkas et ithalatındaki yüzde 135 ile yüzde 225 olan gümrük vergisi oranları yüzde sıfır ile yüzde 40 oranına çekildi. Özel sektöre sağlanan canlı hayvan ithalatı ile ilgili düşük gümrük vergisi uygulaması 1 Nisan 2011’de, karkas et ithalatındaki düşük vergi uygulaması ise 1 Ocak 2011’de sona erecekti.
Bakanlar Kurulu’nun Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayınlanan kararı ile hem 1 Ocak 2011 hem de 1 Nisan 2011 sınırlaması kaldırıldı. Canlı hayvan ve karkas et ithalatındaki düşük vergi oranı süre belirtmeksizin uzatıldı.
Dünkü Resmi Gazete’de yayınlanan bu iki kararla Hükümet, hayvancılığın rotasını tamamen ithalata çevirdi. Büyük baş, küçük baş,besilik, kasaplık olmak üzere her türlü canlı hayvan ve karkas et ithalatına kapılar sonuna kadar açılmış oldu.
Hayvancılık sektörünün genel beklentisi ve talebi, besilik sığır ve damızlık hayvan ithalatının yerli üretimi zorlamayacak, yok etmeyecek gümrük vergi oranları ile sürdürülmesi, kasaplık hayvan ve karkas et ithalatının ise durdurulması yönündeydi. Ancak hükümet yerli üreticiyi koruyacak bu öneriyi kabul etmedi. Hayvancılık sektörünü tamamen dışa bağımlı hale getirecek, yerli üretimi bitirecek, besi işletmelerini iflasa sürükleyecek kararlara imza attı.
Karar öncesinde özellikle besiciler, dertlerini anlatabilmek için bakanlık bürokratları ile defalarca görüştüler. Yaşanacakları anlattılar. Fakat dinleyen olmadı.
O besicilerden birisi de Adana’da 9 bin baş kapasiteli Şahbazlar Çiftliği’nin sahibi Mehmet Şahbaz. Mehmet Şahbaz, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları ile görüştüğünü belirterek, kendisine gönderdiği rapordan bir bölümü bize şöyle özetledi: “Besi hayvanının canlı olarak kilosu ortalama 11-12 lira. Bu hayvanı beslemek için yem yedirmeniz gerekiyor. Yem fiyatı çok yüksek. Buğdayın tonu 600, arpa 500, mısır 520, pamuk küspesi 550, kepek 400 lira. Buna ilaç ve canlı hayvan ölümlerini de eklersek karkas maliyeti 15-16.5 lira. Daha bunda üreticinin karı yok. İthal edilen besilik dananın canlı ağırlık fiyatı 8-9 lira arasında. Beslenme, ilaç, hayvan ölümü eklendiğinde canlı maliyeti 14-15 liraya geliyor. Bu maliyetler ortada iken dışarıdan 8-9 liraya karkas et ithal ediliyor. Ama markette 25 liradan satılıyor. Yapılan ithalat, 3-5 büyük etçi markete yarıyor. Bu ithalat böyle devam ederse biz besiciler yaşayamayız, hepimiz iflas ederiz. Ben 80-90 kişi çalıştırıyorum. Hepsini evine gönderir işletmeye kilidi vururum.”
Pehlivanoğlu Grubu’nun Et Direktörü Hüseyin Şenoğulları, Salı günü Nazilli pazarına besi danası almak üzere gittiğini ve sadece 15 dana alabildiğini söyledi. Hüseyin Şenoğulları’nın anlattıkları şöyle: “ Piyasada mal yok. Besilik hayvan ithalatına ihtiyaç var. Ama, kasaplık hayvan ve karkas et ithalatı düşük vergi oranları ile ithalatı devam ederse, ki o yönde karar alındı. Bu kararlarla yerli besi işletmelerinin yaşama şansı yok. Bu kararın gözden geçirilerek en azından kasaplık sığır ve karkas et ithalatında vergiler yüzde 50-60 seviyelerine çıkarılmalı.”
Türkiye’nin en büyük besi işletmesine sahip Banvit’in Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Görener, alınan kararı “buyursunlar cenaze namazına” diye yorumladı. Görener, bu şartlarda hiçbir besi işletmesinin yaşayamayacağını ve işletmelerin anahtarını hükümete vereceklerini söyleyerek tepkisini gösterdi.
Özetle, AKP Hükümeti yerli üreticinin çığlıklarını duymadı. Duymak istemedi. İthalata teslim oldu. Bunun faturasını bugün belki birkaç besici ödeyecek. Fakat yakın zamanda 72 milyon ödeyecek. Yerli üretim bitince ithalat bu kadar kolay ve ucuz olmayacak. Bizden uyarması.
http://i55.tinypic.com/25q3itv.jpg
Ayrıca, karkas et, kasaplık canlı sığır, besilik canlı sığır, koyun, kuzu ithalatında uygulanan düşük gümrük vergisi uygulamasının süresi sınırsız olarak uzatıldı.
Et ve Balık Kurumu, Avrupa Birliği ile müzakere sürecinde Türkiye’nin ithal etmeyi taahhüt ettiği 19 bin 100 tonluk et ithalatına ilişkin tarife kontenjanının süresinin uzatılması için talepte bulundu.
Alınan bu kararlar hayvancılığı nasıl etkileyecek?
Öncelikle alınan kararların ne anlama geldiğine bakalım. Bakanlar Kurulu, 29 Haziran 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan kararı ile Et ve Balık Kurumu’na 100 bin ton damızlık olmayan, kasaplık canlı sığır ve sığır etinin sıfır gümrükle ithalatının yapılması için tarife kontenjanı açtı. Bu ithalat için Et ve Balık Kurumu’na verilen süre 31 Aralık 2010’da doluyordu. Dünkü, Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı, bu sürenin 31 Aralık 2011’e kadar uzatılmasını öngörüyor.
Et ve Balık Kurumu Genel Müdürü Bekir Ulubaş’a 100 bin tonluk tarife kontenjanının ne kadarının kullanıldığını sorduk. Bekir Ulubaş, bugüne kadar 50 bin tonunu kullandıklarını söyledi. Bakanlar Kurulu, kalan 50 bin ton için süre uzatımına gitti.
Bekir Ulubaş’ın verdiği bilgilere göre, Et ve Balık Kurumu’nun stokunda 6 bin ton et ve kesilmek üzere 35 bin baş kasaplık sığır var. Bu stok piyasanın durumuna göre değerlendirilecek.
Et ve Balık Kurumu, 1 Ocak 2011 itibariyle ithalat için yeni ihale sürecini başlatacak. Kendisine verilen yetki çerçevesinde karkas et ve kasaplık sığır ithalatını sürdürecek. Bununla yetinmeyip, Avrupa Birliği’ne Gümrük Birliği müzakereleri döneminde verilen ve ilk kez 2010 yılında yerine getirilmesi için adım atılan 19 bin 100 tonluk et ithalatına ilişkin tarife kontenjanının yenilenmesi için talepte bulundu.
Haziran ayında Et ve Balık Kurumu’na sıfır gümrükle ithalat yetkisi verildikten sonra önce 19 Eylül 2010 daha sonra da 28 Ekim 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararları ile özel sektörün de ithalat yapması sağlandı. Bu amaçla, canlı hayvan ve karkas et ithalatındaki yüzde 135 ile yüzde 225 olan gümrük vergisi oranları yüzde sıfır ile yüzde 40 oranına çekildi. Özel sektöre sağlanan canlı hayvan ithalatı ile ilgili düşük gümrük vergisi uygulaması 1 Nisan 2011’de, karkas et ithalatındaki düşük vergi uygulaması ise 1 Ocak 2011’de sona erecekti.
Bakanlar Kurulu’nun Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayınlanan kararı ile hem 1 Ocak 2011 hem de 1 Nisan 2011 sınırlaması kaldırıldı. Canlı hayvan ve karkas et ithalatındaki düşük vergi oranı süre belirtmeksizin uzatıldı.
Dünkü Resmi Gazete’de yayınlanan bu iki kararla Hükümet, hayvancılığın rotasını tamamen ithalata çevirdi. Büyük baş, küçük baş,besilik, kasaplık olmak üzere her türlü canlı hayvan ve karkas et ithalatına kapılar sonuna kadar açılmış oldu.
Hayvancılık sektörünün genel beklentisi ve talebi, besilik sığır ve damızlık hayvan ithalatının yerli üretimi zorlamayacak, yok etmeyecek gümrük vergi oranları ile sürdürülmesi, kasaplık hayvan ve karkas et ithalatının ise durdurulması yönündeydi. Ancak hükümet yerli üreticiyi koruyacak bu öneriyi kabul etmedi. Hayvancılık sektörünü tamamen dışa bağımlı hale getirecek, yerli üretimi bitirecek, besi işletmelerini iflasa sürükleyecek kararlara imza attı.
Karar öncesinde özellikle besiciler, dertlerini anlatabilmek için bakanlık bürokratları ile defalarca görüştüler. Yaşanacakları anlattılar. Fakat dinleyen olmadı.
O besicilerden birisi de Adana’da 9 bin baş kapasiteli Şahbazlar Çiftliği’nin sahibi Mehmet Şahbaz. Mehmet Şahbaz, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları ile görüştüğünü belirterek, kendisine gönderdiği rapordan bir bölümü bize şöyle özetledi: “Besi hayvanının canlı olarak kilosu ortalama 11-12 lira. Bu hayvanı beslemek için yem yedirmeniz gerekiyor. Yem fiyatı çok yüksek. Buğdayın tonu 600, arpa 500, mısır 520, pamuk küspesi 550, kepek 400 lira. Buna ilaç ve canlı hayvan ölümlerini de eklersek karkas maliyeti 15-16.5 lira. Daha bunda üreticinin karı yok. İthal edilen besilik dananın canlı ağırlık fiyatı 8-9 lira arasında. Beslenme, ilaç, hayvan ölümü eklendiğinde canlı maliyeti 14-15 liraya geliyor. Bu maliyetler ortada iken dışarıdan 8-9 liraya karkas et ithal ediliyor. Ama markette 25 liradan satılıyor. Yapılan ithalat, 3-5 büyük etçi markete yarıyor. Bu ithalat böyle devam ederse biz besiciler yaşayamayız, hepimiz iflas ederiz. Ben 80-90 kişi çalıştırıyorum. Hepsini evine gönderir işletmeye kilidi vururum.”
Pehlivanoğlu Grubu’nun Et Direktörü Hüseyin Şenoğulları, Salı günü Nazilli pazarına besi danası almak üzere gittiğini ve sadece 15 dana alabildiğini söyledi. Hüseyin Şenoğulları’nın anlattıkları şöyle: “ Piyasada mal yok. Besilik hayvan ithalatına ihtiyaç var. Ama, kasaplık hayvan ve karkas et ithalatı düşük vergi oranları ile ithalatı devam ederse, ki o yönde karar alındı. Bu kararlarla yerli besi işletmelerinin yaşama şansı yok. Bu kararın gözden geçirilerek en azından kasaplık sığır ve karkas et ithalatında vergiler yüzde 50-60 seviyelerine çıkarılmalı.”
Türkiye’nin en büyük besi işletmesine sahip Banvit’in Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Görener, alınan kararı “buyursunlar cenaze namazına” diye yorumladı. Görener, bu şartlarda hiçbir besi işletmesinin yaşayamayacağını ve işletmelerin anahtarını hükümete vereceklerini söyleyerek tepkisini gösterdi.
Özetle, AKP Hükümeti yerli üreticinin çığlıklarını duymadı. Duymak istemedi. İthalata teslim oldu. Bunun faturasını bugün belki birkaç besici ödeyecek. Fakat yakın zamanda 72 milyon ödeyecek. Yerli üretim bitince ithalat bu kadar kolay ve ucuz olmayacak. Bizden uyarması.