PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Süs Bitkileri Zararlıları İle Mücadele


Mr.Muhendis
23.12.2010, 09:10
1. GİRİŞ


Bitkilerin görünüşünden, zayıf büyümesinden bazı problemlerin olduğunun farkına varır, ancak problemin sebebini belirlemek zordur. Birçok Böcek ve benzeri eklembacaklılar hayatlarını devam ettirebilmek ve çoğalmak için bitkilerle beslenmek zorundadır.


2. BÖCEKLERİN ZARAR BELİRTİLERİ


Zararlıların çoğu, bitkilerin üzerinde zararlı türünü belirleyecek görünür etkilere sebep olurlar. Bitkinin belirlenmesi ve zarar belirtilerinin tanınması teşhis işleminde önemli birinci adımdır. Böceklerin meydana getirdiği zararlar ile beslenme sırasındaki dışkıları gibi belirtiler beş grupta toplanabilir:


2.1. Yaprak ve çiçekleri yiyerek zarar verilmesi


Yaprak ve çiçeklerde yenik izleri; böceklerin çiğneyici ağız parçalarına sahip olan bir böceğin mevcudiyetini gösterir. Bu şekilde zarar yapan zararlılar, Lepidopter larvaları, bazı Hymenoptera larvaları, Coleoptera erginleri ve çekirgelerdir.


2.2. Yapraklarda nokta ve benekler, sararma, beyazlaşma, bronzlaşmaya sebep olunması


Sokucu emici ağız parçalarına sahip olan böcek ve akarların beslenme faaliyetleriyle oluşur. Bu belirtiler sokucu emici ağız parçalarının yaprağa sokulması, bitki özsuyunun emilmesi sonucu o bölümdeki klorofilin tahrip olması sebebiyle noktalar, benekler oluşur. Çok miktarda tasallut olduğunda bu noktalar birleşir, yapraklar kısmen veya tamamen beyazlaşma, sararma, bronzlaşma veya gümüş rengini alır. Bu zarara sebep olan zararlılar; Cicadinea alt takımı (Köpüklü ağustos böcekleri), Mridae(Bitki tahta kuruları), Tingitidae (Ağ kanatlı tahtakuruları), Aphidler, Pseudococcidae (Unlu bitler), Psyllidae (Yaprak piresi), akar türleridir.


2.3. Bitki Parçalarında Şekil Bozukluğu


Şekil bozukluğu, yapraklarda kıvrılma, büyüme noktalarında yamukluk, yapraklarda, tomurcuklarda, gövde ve sürgünlerde çeşitli şekillerdeki galler olarak ortaya çıkar. Çoğunlukla zararlı zarar görmüş kısmın yüzeyinde görülmeyebilir. Bu şekil bozukluklarına sebebiyet verenler; aphidler, thripsler, gal arıları, lepidopter larvaları, akarlar (Eriophidae)’dır.


2.4. Bitki organlarında kuruma

Yaprak, dal, sürgün kurumaları bu kategorideki zararlardır. Çok zaman bitkinin tamamen kuruması ile sonuçlanabilir. Yapraklı ağaçların vejetasyon mevsimi içinde kuruyan sürgün ve dallardaki kurumuş yapraklar, ağaç yapraksız kaldığı mevsimde de dökülmez, bir süre asılı kalır. Aynı durum kısmen iğne yapraklı ağaçlar içinde geçerlidir. Bu zararlara; koşniller, kabuk ve kambiyumda zarar yapan Coleopter ve Lepidopter larvaları, gal arıları sebep olurlar.


2.5. Böcek dışkılarının mevcudiyeti

Bazı böcek ürünleri bitkideki zararın ötesinde böceklerin varlığının belirtileridir. Bu ürünlerin çoğu böcek aktivitesini bitirdikten sonra da uzun zaman orada kalır.

En çok görülen ürünler ve oluşturan zararlılar;

* Tatlı sıvı (şekerli sıvının üzerinde ekseriya siyah küf gelişir)- Aphid, bazı koşniller, unlubit, psilidler, beyaz sinekler.
* Siyah dışkı lekeleri (Damlalar)- thripsler, ağ kanatlılar-(Lepidopter larvaları daha büyük dışkı parçaları çıkarırlar).
* İpeksi ipliklerden örtü ve keseler oluşturulması; Çadır tırtılları, kese tırtılları, yaprak bükücüler, bazı akarlar.
* Köpüksü sıvı salgılayanlar; Cicadinea alt takımına mensup böcekler.
* Deri değiştirme sebebiyle terkedilen vucut derileri; Aphidler, Cicadinea, Tingitidae (Ağ kanatlı tahtakuruları).
* Pamukumsu, veya mumsu maddeler; unlu bitler, bazı koşniller ve bazı aphidler.
* Odun talaşı, odun parçacıkları, reçine benzeri akıntılar, delikler; odun zararlısı bazı Coleopter ve Lepidopter’ler, kabuk böcekleri (Scolytidae), bazı sürgün zararlısı Lepidopterler.

3. ZARARLILARIN VE DOĞAL DÜŞMANLARININ İZLENMESİ VE ÖRNEKLENMESİ

Ağaç ve çalılardaki böceklerin örneklenmesi ve miktarının hesaplanmasında çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Bu yöntemlerin çoğu önce tarım ürünlerinde kullanılmak için geliştirilmiştir, fakat birkaçı çevre düzenlemesinde kullanılan süs bitkileri ile ilgili araştırma sonucudur. Örnekleme veya izlemenin amacı; zararlının mevcudiyetinin, zararlının ve doğal düşmanlarının miktarının, etkinliğinin meydana çıkarılması, düzenli periyodik örneklemelerle böceklerin populasyon düzeylerinin takip edilmesidir. İzlemenin amacı; zararlı populasyonunun ne zaman mücadele gerektirdiğinin kararının verilmesidir.

Bütün örnekleme yöntemleri belli özellikleri paylaşırlar:

* Yapraklar, terminal sürgün, çırpma veya dakika gibi genel örnekleme birimi kullanılır.
* Seçilen birim gözlenen zararlı populasyonunun beslenme alışkanlığı ile uyumlu olmalıdır. Örneğin sürgünde zarar yapan bir koşnil yapraklarda örneklenmez veya yaşlı yapraklarda görülen bir aphid için sayım ünitesi olarak taze yapraklar alınmamalıdır.
* Alınan örnek sayısı yeterli olmalıdır. Yeterlilik ne olduğu duruma, zamana, malzeme imkanlarına göre belirlenir. Zararlıların bir ağaç veya çalı üzerindeki dağılımı nadiren tekdüzedir. Benzer bir şekilde aynı tür bir grup ağacın her biri aynı derecede böcek zararına konu olmaz. Genel olarak, her bir mesafedeki her bitkiden alınan örnek sayısı, örnekleme periyodunun tamamı, ve bitki örnekleri grubunun tamamı için sabit tutulur.
* Örnekleme yöntemi standardize edilmelidir. Bütün örneklemeleri aynı şahıs yapmalıdır. İki veya daha fazla kişi ile yapılırsa, öncelikle örnekleme metotları ve sonuçlarının aynı olduğunu belirledikten sonra yapılmalıdır.
* Böcek sayımı ile ilgili yazılı kayıtlar tarih, yer, örnekleyen kişi, kullanılan yöntem hakkında kısa bilgi ile birlikte tutulur.
* Bazı böcekler ve akarlar çok küçük olduğundan zararlıların ve onların doğal düşmanlarının izleme ve örneklemesinde büyüteç (10X) kullanılmalıdır.


3.1. Örnekleme Metotları

3.1.1. Bitki parçalarında böcek sayımı

Bitkiden alınan herbir örnekteki mevcut böcekler çıplak gözle veya büyüteç altında sayılırlar. Herbir bitkiden alınan örnek sayısı 5 ila 25 arasında değişir.
Bitki parçalarında böcek sayımı aphid, koşnil, akarlar gibi örnek üzerinde kısmen hareketsiz zararlılar için etkilidir.


3.1.2. Belli Zaman Aralığında Sayım

Örnekleme işleminden sorumlu kişi, bir veya iki dakika bitkiyi bakarak gördüğü böcekleri sayar.Bitki büyükse inceleme birkaç defa aynı bitkinin farklı kısımlarında tekrarlanır. Bu işlem yapraklarda zararlı lepidopter larvaları, yaprak zararlısı bazı Coleopter larva ve erginleri gibi büyük böcekler ile gövde ve dallardaki yumurta kümeleri için faydalıdır. Bitki zarar görmez, sayılan böcekler daha sonraki sayım içinde değerlendirilir. Bu işlem için alarmlı saat veya zaman tutan ikinci bir kişi gereklidir.


3.1.3. Dallara Vurularak Düşen Örneklerin Toplanması

Dal veya yaprakların altına standart bir ölçüde tepsi veya örtü konur, bir ağaç parçası veya el ile yapraklara standart sayıda (3-5 kere) sertçe vurulur ve düşen böcekler sayılır. Bu işlem bitkinin çevresinde birkaç kere tekrarlanır. Tepsi veya örtü düşen böceklerin rahatça görülebilmesi için beyaz renkli olmalıdır.


3.1.4. Böcek dışkı parçacıkları toplama

Yaprak zararlısı lepidoptera larvaları kısmen büyük, koyu renkli, sert tanecikler halinde dışkı çıkarırlar. Bu yere düşen dışkı parçacıkların büyük çoğunluğu yere düşer. Ağacın altına konulan 3-5 adet toplama kabında birken parçacıklar sayılarak böceğin populasyon miktarı tahmin edilebilir. Parçacıkların boyutu, larvaların genç veya olgun gibi gelişim durumunun göstergesidir. Toplama kapları genellikle herbir hafta için 24 saat süreyle bırakılır. Yağmur gibi kabın ıslanma ihtimali olduğunda kullanılmamalıdır. Ayrıca kese veya örtü içinde yiyim yapan türler için faydalı değildir.


3.1.5. Feromon Tuzaklarıyla Örnekleme

Zararlı böcek türlerinin varlığının, yoğunluğunun belirlenmesi ile uygun mücadele zamanının tespitinde tuzak ve Feromonlar yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bunun için kullanılacak çekici madde kadar tuzağın şekli de önemlidir. Hedef böcek türüne uygun olacak tuzak tipleri (yapışkan yüzeyli, su yüzeyli, delta tipi, kelebek tipi, funnel tipi vs.) geliştirilmiştir.


3.2. Doğal Düşmanlarının İzlenmesi ve Örneklenmesi

Zararlıların örneklemesi yapılırken aynı kişi zararlılar üzerinde beslenerek yaşayan doğal düşmanları da arayıp örneklemelidir;
Bazı Cicindalidae, Carabidae, Histeridae, Coccinellidae, Cleridae türleri, Bazı Formicidae, Chamaemyiidae, Hemerobiidae, Rabhiidae türleri gibi böcekleri parçalayıp yiyerek beslenen böcekler.

Aphidler ve Lepidopter yumurta, larva ve pupalarında parazit canlı varlığı veya yumurta, pupa ve koşnillerde parazit çıkış deliği varlığı,
Siyahlaşmış, ölü Lepidopter larvaları gibi hastalık belirtileri, mantar enfeksiyonları sebebiyle rengi değişmiş Aphidler.


Biyolojik mücadelenin etkisi her bir örnekleme birimindeki doğal düşmanların miktarı sayılarak, sonra sağlıklı olanlarla etkilenmiş zararlıların oranı hesaplanarak tahmin edilebilir. Biyolojik mücadelenin etkileri görülüyorsa, insektisit uygulamaları ertelenir. Bir hafta içinde hem zararlı hemde doğal düşman için örnekleme yapılır. Eğer doğal düşman populasyonu zararlı populasyonundan daha hızlı artıyorsa, ilaç kullanılmaması düşünülür. Eğer doğal düşmanlar hala aktif fakat, oran zararlı lehine artıyorsa, zararlı sayısı ve zarar görmüş bitkiler kabul edilemez seviyeye yaklaştığında aşağıdaki tedbirler alınarak böcek ilacı uygulanır;

Eğer mümkünse doğal düşmanları koruyan seçici madde kullanılmalı ( Lepidopter larvaları için Basillus thuringiensis) veya, doğal düşmanlar için en az zararlı maddeler ( sistemik insektisitler, insektisit etkili yağ ve sabunlar gibi) kullanılmalıdır.

Eğer seçici ve az zararlı madde kullanımı mümkün değilse, sadece üzerinde zararlı mevcut olan bitkiler ilaçlanmalı, diğer bitkiler doğal düşman kaynağı olarak bırakılmalıdır.


Şekerli sıvı üreten aphid ve bazı koşniller, onlarda yiyecek kaynağı olarak faydalanan karıncalar tarafından korunmakta, bu yüzden parazit ve predatör etkinliği azalmaktadır. Karıncaların varlığı emici aphid ve koşnillerin bitkiye saldırısını kolaylaştırmaktadır, bu durumda karıncalara karşı ağacın kök boğazı kısmında ilaçlama yapılabilir. Ayrıca gövdeden tırmanarak yapraklarda zarar yapan bazı türler için ağaç gövdesine yapışkan bant kullanılabilir.


4. ZARAR YAPAN BAZI ÖNEMLİ BÖCEKLER


Yapraklarda Zarar Yapan Böcekler

Thaumetooea pityocampa (Schiff.) (Lepidoptera- Thaumetopoeidae), Hyphantria cunea (Drury) (Arctiidae), Lymantria dispar (L.), Euproctis chrysorrhoea (L.) (Lymantriidae), Diprion pini (L.) (Hymenoptera- Diprionidae) , Chrysomela populi L.(Coleoptera- Chrysomelidae), Phylodecta vitellinae (L.), Agelestica alni (L.),


Tomurcuk, Sürgün ve İnce Dallarda Zarar Yapan Böcekler

Rhyaciona buoliana (Den. And Schiff.) (Lepidoptera- Tortricidae), Gypsonoma dealbana (Fröl.), Helicomyia salicis (Schr.) (Diptera- Cecidomydidae), Eriophyes triradiarus Nal. (Acarina- Eriophidae), Eriophyes fraxinivorus Nal.


Özsu Emen Böcekler

Cinara cedri Mimeur (Homoptera- Lachnidae), Aphis craccivora koch.(Aphididae), Aphis fabae Scop. (Aphididae), Pineus pini (Macquart) (Adelgidae), Chionaspis salicis (L.) (Diaspididae) , Lephidosaphes ulmi (L.), Leucaspis pusilla Löw, Pericerya puchasi (Mask) (Monophlebidae)


Kabuk ve Kambiyum Zararlısı Böcekler

Scolytus scolytus (Fabr.) (Coleoptera- Scolytidae), Scolytus multisriatus (Marsh.), Hylesinus crenatus Fabr., Blastophagus piniperda (L.), Blastophagus minor (Htg.), Phloeosinus aubei (Perris), Ips sexdentatus (Boerner), Ips acuminatus (Gyll.), Orthotomicus erosus (Woll.), Doryctria splendidella H.S. (Lepidoptera- Pyralidae), Agrilus viridis (L.) (Coleoptera- Buprestidae), Chrysobothris affinis (Fabr.), Pissodes notatus (Fabr.) (Curculinoidae).


Odunda Zarar Yapan Böcekler


Buprestis cupressi Germar Coleoptera- Buprestidae), Aromia moschata (L.) (Cerambycidae), Cryptorrhychus lapathi (L.) (Cuculionidae), Cossus cossus (L.)( Lepidoptera-Cossidae).


Köklerde Zarar Yapan Böcekler


Gryllotalpa, gryllotalpa (L.) (Orthoptera- Gryllotalpidae), Melolontha melolontha (L.) (Coleoptera-Scarabaeidae), Polphylla fullo (L.), Hylobius abietis (L.) (Curculionidae).

5. MÜCADELE METOTLARI

Süs bitkilerini etkileyen zararlılara karşı mücadelede Biyolojik, kültürel, mekanik ve ilaç uygulaması yöntemleri kullanılır.


5.1. Biyolojik Mücadele

Her böcek ve akarın zararlı populasyonlarını azaltmaya hizmet eden doğal düşmanları(predatör ve parazitler) mevcuttur. Peyzaj bitkileri zararlılarının doğal düşmanlarını çoğu, doğal türlerdir, fakat bazıları yabancı ülkelerden getirilip biyolojik mücadele amacıyla bitkilerin bulunduğu çevreye bırakılırlar. O halde biyolojik mücadele zararlıları baskı altına almak için parazit ve predatör kullanılmasıdır.
Farklı ortamdan parazit ve predatör getirilmesi oldukça zor ve zaman isteyen bir süreç olduğundan çalışmalarda yerli türlerin bulunduğu yerde korunması önem kazanmaktadır.

Bu işler için;
Zararlıların önemli doğal düşmanlarını belirlemek,
Fissziksel ve kültürel tedbirlerle zararlı sayısını kabul edilebilir seviyeye indirildiğinde ilaç kullanımından kaçınmak,
Parazit ve predatörlere en az zarar veren ilaçların kullanılması.


5.2. Kültürel Mücadele


Bitkiyi kuvvetlendirmek, seyrekleştirmek, uygun budama, dayanıklı tür ve kültürlerin seçimi gibi işlemleri içeren bitki gelişmesi ile ilişkili işlemler zararlı etkisini önleme ve azaltmada faydalıdır.


5.2.1. Bitkilerin Aralık Mesafesinin Artırılması

Kuru ve kurumaya yüz tutmuş bitkilerin çıkarılması bazı yumuşak kabuklu koşnillerin için uygun olmayan bir fiziki çevre meydana getirir. Örneğin; Yapılan gözlemlerde, Zakkum bitkisinin sık dikimlerde iç kısımlara kadar daha fazla hava akımı ve güneş ışığı girmesi sağalandığında , siyah koşnil populasyonunun azaldığı görülmüştür. Koşnilin azalması kısmen doğal düşmanlarının etkinliğinin artmasıyla bağlantılıdır.


5.2.2. Bitkinin Kuvvetli Olması


İbreli ağaçlarda kabuk böcekleri baskı altındaki ağaçlara, kuraklık, kök hastalıkları, inşaat çalışmalarında köklere zarar verilmesi, kök civarındaki toprağın kompaklaşması, hava kirliliği, zayıf yetişme muhiti, aşırı yaşlanma gibi sebeplerle zayıflamış bitkiler arız olurlar. Yapraklı ağaçlarda zarar yapan bazı kabuk böcekleri, benzer bir şekilde tercihen zayıflamış ağaçları tercih ederler. Birçok Odun zararlıları (buprestid ve Cerabycid) tercihen zayıf ağaçlar üzerinde zararlı olurlar. Bu odun zararlısının arız olduğu ağaçlardaki zararlılar ile mücadele çok zordur, bu sebeple zararlının gelişine engel olmak için kültürel tedbirler uygulanarak bitkilerin kuvvetlendirilmesi zararlı gelişini engellemektedir.


5.2.3. Budama

Yılın uygun zamanında ağaçları düzgün bir şekilde budanması bazı delici böceklerin saldırısını azaltır. İbreliler özellikle, gövdeleri yaralandıktan sonra bazı odun ve kabuk böceklerinin saldırısına hassas hale gelir.

Uygun şekilde budama, kök ve gövde arasındaki dengenin bozulmasına sebep olacak tepe düzeltmeleri ve su sürgünleri vermesini sağlayacak aşırı budamadan kaçınılmalıdır. İbreliler aşırı budamanın arkasından gelen kabuk böceği tasallutu kurumalara sebep olur.


Bazı delici böcekler için kış sonu, ilkbahar ve yaz periyodundaki budama (Gövdede açık yaralar) yapılması, sonbahar ve kış başlangıcında yapılana nazaran daha fazla tasallut ile sonuçlanır. Ergin delici böcekler sonbahar ve kış aylarında faal değildir, bu zamanda budama yapılması böceklerin aktif olacağı zamana kadar yaraların kapanması için gerekli zamanı sağlamış olur. Yaraların macun ile kapatılması tasallutu engellemekle birlikte, budamanın uygun zaman ve şekilde yapılması daha uygundur.


5.2.4. Dayanıklı Bitki Kullanımı

Zararlılar bitkilerin tür ve kültürlerinin hepsine eşit şekilde saldırmaz. Bu yüzden zararlılara en az hassas türlerin seçiminde, büyüklük, şekil ve renk gibi temel gerekler karşılandığı sürece, zararlılara karşı ilaç kullanım ihtiyacı azalır veya kalmaz. Dayanıklılık terimi bağışıklılık anlamına gelmez. Dayanıklı bitkinin üstünde az miktarda zararlı mevcuttur fakat, bu seviyedeki zarar önemsizdir. Dayanıklı bitki kullanımındaki büyük yararlara karşın, bu kültürel işlem aşağıdaki eksik ve sınırlandırmaları vardır.

Önemli bir zararlı böceğe dayanıklı bir bitki, ciddi bitki hastalıklarına veya diğer problemlere karşı hassas olabilir.

Çevre düzenlemesi halihazırda yapılmışsa, zararlılara dayanıklı bitkiler, yeni bitki ihtiyacı olana kadar kullanılamazlar.

Bugün önemli bir zararlıya mukavim olan bitki, bir zaman sonra sahaya yeni giren yeni zararlıya muhtemelen dayanıklı olmayabilir.
Ergeç bazı zararlı böcekler mukavim bitkiye adapte olma kabiliyeti gösterebilir. Bu zararlının yeni soyu biyotip olarak adlandırılır.
Az kullanılan bir bitki, zararlılara karşı dayanıklı olarak bulunduğu için yaygınlaştırılırsa, Artan sayıda böceğin bu bitkide zararlı olması şansı büyüktür.


5.3. Mekanik Mücadele

Bazı durumlarda bir zararlı tasallutu mekanik yöntemle mücadele edilebilir ve önlenebilir.

5.3.1. Budama

Lepidopter larva kolonilerinin olduğu dalların uçlarını kesilmesi, Yeni yumurtadan çıkmış toplu halde beslenen larvaların olduğu dal uçlarının kesilmesi en iyi çözümdür. Kese yapan larva zararlarında, larvalar keseden uzak yapraklarda beslenirler, fakat akşama doğru keseye döner ve soğuk günlerde kesede kalırlar Bu yüzden larva bulunan keseler, larvaların kese içinde oldukları zamanda kesilerek imha edilmelidir.


Ülkemizde en önemi zararlılardan Çam keseböceği gece beslenir, gündüz kesede kalır. Zarar zamanı Ekim-Nisan arası yani Sonbahar, Kış, İlkbahar dönemlerini kaplar. Normal şartlarda meşcere kenarlarında yoğunlaşır. Kese toplama mücadelede en önemli unsurlardan birisidir.


Bazı kese oluşturmayan Lepidopter larvaları, genç dönemlerinde bir yumurta kümesinden çıkanların tamamı toplu halde aynı yaprakta beslenir. Böyle durumda bir yaprak koparılması bile bir koloninin tamamen yok olmasını sağlayabilir. Budama ile mücadelede epidemi hali ve ağaçların çok büyük oluşu sınırlayıcı faktörlerdir.


5.3.2. Bazı Kabuk ve Odun Zararlısı böceklerin tasallutunun azaltıcı Faaliyetler

Çeşitli kabuk böcekleri ibrelilerin sıkıntıdaki ağaçlarda ve kuru veya yeni kuruyan odunlarında ürerler. İbreli ormanlarda böyle odunların uzaklaştırılması yaşayan ağaçlarda olabilecek tasallutları azaltır. Bu işlem epidemi olsun olmasın, potansiyel üreme kaynağı odunlar görüldüğünde yapılır. Karaağaç hastalığı taşıyıcısı, küçük karaağaç kabuk böceği (Scolytus multistriatus) ve (Shothole borer) benzer şekilde yeni kurumuş ve kurumakta olan Karaağaç ve Prunus sp. gibi ağaçlarda çoğalırlar. Böceğe hassas sağlıklı ağaçların korunması için bu üremeye elverişli materyalin uzaklaştırılması tavsiye edilmektedir.

Kuruyan ve kurumakta olan ağaçların yakılması, yonga şeklinde parçalanması, 40-50 cm derinliğinde gömülmesi veya alandan en az 500-600 m kadar uzaklaştırılması, etkili olmaktadır.

Zor olmakla birlikte, yeni kesilmiş ağaçların hemen kabuklarının soyulması, ağacı uygun üreme yeri olmaktan çıkararak, odunu kullanım için emniyetli şekilde bekletilmesine imkan sağlar. Soyulmuş kabuklar böcekler için uygun konukçu olmadığından sahadan uzaklaştırılmasına gerek yoktur.


5.4. Kimyasal Mücadele (İlaçlı Mücadele)

Ciddi bir zararlı afeti ile karşılaşıldığında genellikle ilaçlı mücadeleden başka çözüm yolu kalmamaktadır. İlaçlı mücadele çoğunlukla gövde ve yapraklara püskürtme şeklinde olmakla birlikte, toprağa sulama gibi verilmesi ve gövdeye enjekte edilmesi yöntemleri de kullanılmaktadır.


5.4.1. Püskürtme şeklinde tatbik metotları

Püskürtme hidrolik pulvarizatör veya sisleme makineleriyle uygulanabilir. Hidrolik pülverizatörde ilaç suyla karıştırılarak yüksek basınç altında püskürtme borusu ve ucundaki meme vasıtasıyla hedef ağaca püskürtülür. Sislemede yüksek konsantrasyonda ilaç ve hava akımı kullanılır. İlacın 10-20 mikron gibi çok küçük zerreciklerden meydana gelmiş sis bulutu oluşturması, birkaç saat atmosferde kalarak bitkinin bütün organlarına nüfüs etmesi sağlanır. Uygulama için geniş sahada ve rüzgarsız havalarda yapılmalıdır.


5.4.2. Sistemik İlaçlar


Sistemik ilaçlar bitkilerin köküne yapraklarına, kabuğuna veya iletim sistemine injekte edildiğinde, Emilir, yukarı doğru taşınarak öncelikle yapraklarda beslenen böcekleri öldürür. Püskürtülerek uygulandığında hem temas zehiri hemde yaprağın bünyesine geçerek mide zehiri olarak böcekleri öldürür (Acephate, Dimethoate). Sistemik ilaçların avantajlerı, uzun süreli etki, uygulandığında mevcut olmayan yeni oluşan yaprakların korunması, püskürterek ilacın nüfus edemeyeceği tomurcuk, sürgün gibi bitki organlarının korunması, faydalı böceklere zararın azaltılmasıdır.


Sistemik ilaçlar bitki üzerinde yaşayan bütün böcekleri öldürmez. İlaç nasıl tatbik edilirse edilsin, derhal bitki bünyesine geçerek bitki organlarına ve yaprakların hepsine nüfüs eder. Uygun sistemik ilaçlarla birçok emici böcek ve yaprak yiyen bazı böcekler ile mücadele edilebilir. Temas etkisi ile ölüme sebep olan uygun maddeler kullanılmadıkça, sistemik ilaçlar odun zararlısı böceklerin çoğu ve kabukta beslenen koşnillere karşı etkili değildir.


5.4.3. Sistemik etkili İlaçların Gövdeye enjeksiyonu


Bazı özel süs bitkilerinde böceklerle mücadele için gövdeye sistemik ilaç verilmesi amacıyla iki sistem(Mauget, Acecap) geliştirilmiş ve uygulanmaktadır. Uygulamalar genelde vejetasyon mevsimi içinde yapılır. Birinci sistemde (Mauget) herbir deliğe beslenme tüpleri yerleştirilir.


İnsektisit enjeksiyonu , ağaç ilacı hemen kabul eder ve hedef böceğe karşı etkili olduğu takdirde çok tavsiye edilir. Bu şekil uygulama, uzun kalabalık sokaklar, çarşı çevresi gibi diğer uygulamaların zor olduğu yerlerdeki ağaçlardaki zararlılarla mücadele için yararlıdır. Gerekli ekipman basit ve ucuzdur, pülverizasyonun yapılamayacağı olumsuz hava şartlarında yapılabilir, çevreye ilaç dağılması olmaz, faydalı böceklere etkisi azdır


5.4.3. İnsektisit olarak Yağlar


Yağlar kimyasal etkiden ziyade hava almayı engelleyerek bszı böcekleri ve akarları öldüren temas etkili maddedir. Yağların hiç kalıntı etkisinin olmadığını, ancak uygulandığında mevcut zararlıları etkilediğini, sonra gelenler üzerinde bir etkisinin olmadığını yapılan araştırmalar göstermiştir. Uygulama sonrası gelen bazı böceklere uzaklaştırıcı etkisi olduğu da belirlenmiştir.


Zararlının bulunduğu gelişme devresine göre yağlar; yumurta, larva ve ergin safhasında öldürebilir. Bitkilerin durgun döneminde yağlar koşnillere, akarlara, aphidlere, psyllidlere ve bazı lepidopterlere karşı kullanılması faydalıdır. Yağlar ister vejetasyon mevsimi içinde ister durgun devrede kullanılsın, toprakta nem açığı olduğu devrede ağaçlara ve çalılara tatbik edilmemelidir. Vejetasyon mevsiminde kullanıldığında, ilkbaharda tomurcukları patlayıp, yapraklanmaya başlayan bitkilerde taze yaprakları zarar görebileceği için kullanılmamalıdır.


5.4.3. İnsektisit olarak sabunlar


Böcek öldürücü olarak yağlarla aynı şekilde etkiye sahiptir. Kalıntı etkisi olmadığından vejetasyon mevsimi süresince hedef zararlılara karşı uygulamalar tekrarlanmalıdır. Sabunlar aphidler, thripsler, akarlar, psyllidler ve beyaz sineklere karşı iyi sonuçlar vermektedir. 5 birim arap sabunu + 95 birim su karışımı ile yapılan uygulamalarda Aphidlere karşı iyi sonuç alınmıştır (SEKENDİZ ve Ark. 1997).


5.4.4. Mikrobiyal İnsektisitler

Bu insektisitler yaşayan mikroskobik (virüs, bakteri, mantar, protozoa, veya nemotod) organizmalardan veya bunların ürünleri olan zehirlerden oluşmaktadır. Bunlar diğer insektisitler gibi püskürtme, toz ve granül halde uygulanacak şekilde kullanıma sunulmuşlardır.
Mikrobiyal insektisitler birçok zararlı böcekle mücadelede için etkili seçenektir. En büyük artıları insan ve hayvanlarda zehirlenme ve hastalıklara sebep olmamasıdır. Her zararlı için kullanılamasa da bu ürünler süs bitkilerinde yaşayan bazı zararlı böcekler için başarılı bir şekilde kullanılabilir. Çünkü mikrobiyal insektisitlerin çoğu belli böceklere karşı etkilidir ve bu insektisitler çevrede çok çabuk şekilde zehir etkilerini kaybederler. Kullanıcılar hedef zararlıyı düzgün şekilde tanımlamalı ve etkili uygulama planı yapmalıdır.


Kaynak: angelfire