genc__osman
16.12.2010, 17:24
Gaziantep Ziraat Odası (GAZO) Başkanı Zihni Kepkep, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki hububat bakliyat ekili tarım arazilerinin son yağışlarla birlikte suya doyduğunu söyledi.
http://www.kamberaga.net/thumbnail.php?file=sulama_987903708.png&size=article_medium
Kepkep, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ekim ayında hububat bakliyat ekimi yapan çiftçilerin, iki ay süreyle kurak bir dönem geçirdiğini ve bunun sonucunda da bazı bölgelerde kuraklığının olumsuz etkilerini görmeye başlayan bölge çiftçilerinin tedirginlik yaşadığını belirtti.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin, son yılların en kurak Ekim ve Kasım aylarını geçirdiğine işaret eden Kepkep, ''Ekim ayında dikimini yapan bölge çiftçisi, iki ayrılık uzun bir kuraklık döneminin ardından, sıkıntı yaşadı. Kuraklığın etkisi ile bazı bölgelerde yer yer kurumalar başlayınca çiftçilerin tedirginliği arttı. Ancak, Aralık ayında gecikmeli de olsa başlayan yağışlar, çiftçileri rahatlattı, kuraklık tehlikesini tamamen ortadan kaldırdı'' diye konuştu.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yağışların bir süre daha süreceğinin uzmanlar tarafından açıklandığına dikkat çeken Kepkep, ''Yağışlar, toprağın suya doymasına, kuraklık tehlikesinin de tamamen ortadan kalkmasına neden oldu. Bu arada, kuraklık nedeniyle zarar gören hububat bakliyat ekili alanlara da yeniden dikim yapılması için 5-6 günlük bir zaman olduğunu ve bunun da iyi değerlendirilerek, yeni dikim yapılabileceğini düşünüyoruz. Çiftçilerimiz bu dönemi vakit geçirmeden değerlendirebilir'' dedi.
''Hala yağışa ihtiyaç var''
Yağışların hububat bakliyat ekili alanlarda kuraklık tehlikesini ortadan kaldırmasına karşın, meyve ağaçları, meralar ve yer altı su kaynakları açısından hala yağışa ihtiyaç olduğunu dile getiren Kepkep, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İklime bağımlı tarımsal üretim yapılması dolayısı ile Ekim ve Kasım ayı yağışları son derece önemli. Türkiye'nin en az yağış alan bu bölgesinde hububat bakliyat üretiminin yanı sıra, meyve ağaçları, meralar ve yer altı su kaynakları da son derece önemli. Aralık ayında gecikmeli olarak gelen yağış, hububat bakliyat ekili alanları olumlu etkilemesine ve kuraklık tehlikesini tamamen ortadan kaldırmasına karşın hala bölgenin yağışa ihtiyacı var.
Bölge hayvancılığı için önemli olan meraların hala yeterli yağışı alamadığını, yer altı su kaynaklarının da yeterli seviyelere gelemediğini görüyoruz. Ayrıca, meyve ağaçlarının da hala suya ihtiyacı var. Özellikle, kar yağışı bölge için son derce önemli. Bölgede, yüksek kesimlere kar yağmakla birlikte, bunun yeterli olmadığını görüyoruz.''
''Tarım iklime bağımlılıktan kurtarılmalı''
Kepkep, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, tarımın iklime bağımlılıktan kurtarılması gerektiğini ifade etti.
Bölgede, sulu tarımın çok yetersiz olduğunu ve hala tarımsal üretimin yüzde 70'den fazlasında sulu tarım yapılamadığını anlatan Kepkep, şunları kaydetti:
''Bölgede, tarımsal üretimi iklime bağımlılıktan kurtarmak için sulu tarımın yaygınlaştırılması gerekir. Bunun için de bir an önce Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında kalan illerdeki tarım arazilerin sulanması projelerinin hayata geçirilmesi gerekir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerde, tarımı iklime bağımlılıktan kurtarmak için sulu tarımı yaygınlaştırmak, özellikle de damla sulama tekniğini geliştirmek zorundayız.
Suyun tasarruflu kullanımı ve bitki gelişimi için çok uygun bir teknik olan damla sulama, bölge için hayati önem taşıyor. Bölgede sulu tarımın yaygınlaştırılması için yapılan çalışmalar, hala yeterli düzeye gelmedi. Tarımsal üretimde, sulama alanlarının yetersiz oluşu, modern sulama tekniklerinin kullanılamaması nedeniyle, tarımsal üretim tamamen iklime bağımlı olarak yapılabiliyor. Bu durum, çiftçilerimizin her yıl kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya kalmasına neden oluyor. Bölge çiftçisi, umutla GAP'ın sulama projelerinin tamamen hayata geçirilmesini bekliyor.''
Kaynak: AA
http://www.kamberaga.net/thumbnail.php?file=sulama_987903708.png&size=article_medium
Kepkep, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ekim ayında hububat bakliyat ekimi yapan çiftçilerin, iki ay süreyle kurak bir dönem geçirdiğini ve bunun sonucunda da bazı bölgelerde kuraklığının olumsuz etkilerini görmeye başlayan bölge çiftçilerinin tedirginlik yaşadığını belirtti.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin, son yılların en kurak Ekim ve Kasım aylarını geçirdiğine işaret eden Kepkep, ''Ekim ayında dikimini yapan bölge çiftçisi, iki ayrılık uzun bir kuraklık döneminin ardından, sıkıntı yaşadı. Kuraklığın etkisi ile bazı bölgelerde yer yer kurumalar başlayınca çiftçilerin tedirginliği arttı. Ancak, Aralık ayında gecikmeli de olsa başlayan yağışlar, çiftçileri rahatlattı, kuraklık tehlikesini tamamen ortadan kaldırdı'' diye konuştu.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yağışların bir süre daha süreceğinin uzmanlar tarafından açıklandığına dikkat çeken Kepkep, ''Yağışlar, toprağın suya doymasına, kuraklık tehlikesinin de tamamen ortadan kalkmasına neden oldu. Bu arada, kuraklık nedeniyle zarar gören hububat bakliyat ekili alanlara da yeniden dikim yapılması için 5-6 günlük bir zaman olduğunu ve bunun da iyi değerlendirilerek, yeni dikim yapılabileceğini düşünüyoruz. Çiftçilerimiz bu dönemi vakit geçirmeden değerlendirebilir'' dedi.
''Hala yağışa ihtiyaç var''
Yağışların hububat bakliyat ekili alanlarda kuraklık tehlikesini ortadan kaldırmasına karşın, meyve ağaçları, meralar ve yer altı su kaynakları açısından hala yağışa ihtiyaç olduğunu dile getiren Kepkep, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İklime bağımlı tarımsal üretim yapılması dolayısı ile Ekim ve Kasım ayı yağışları son derece önemli. Türkiye'nin en az yağış alan bu bölgesinde hububat bakliyat üretiminin yanı sıra, meyve ağaçları, meralar ve yer altı su kaynakları da son derece önemli. Aralık ayında gecikmeli olarak gelen yağış, hububat bakliyat ekili alanları olumlu etkilemesine ve kuraklık tehlikesini tamamen ortadan kaldırmasına karşın hala bölgenin yağışa ihtiyacı var.
Bölge hayvancılığı için önemli olan meraların hala yeterli yağışı alamadığını, yer altı su kaynaklarının da yeterli seviyelere gelemediğini görüyoruz. Ayrıca, meyve ağaçlarının da hala suya ihtiyacı var. Özellikle, kar yağışı bölge için son derce önemli. Bölgede, yüksek kesimlere kar yağmakla birlikte, bunun yeterli olmadığını görüyoruz.''
''Tarım iklime bağımlılıktan kurtarılmalı''
Kepkep, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, tarımın iklime bağımlılıktan kurtarılması gerektiğini ifade etti.
Bölgede, sulu tarımın çok yetersiz olduğunu ve hala tarımsal üretimin yüzde 70'den fazlasında sulu tarım yapılamadığını anlatan Kepkep, şunları kaydetti:
''Bölgede, tarımsal üretimi iklime bağımlılıktan kurtarmak için sulu tarımın yaygınlaştırılması gerekir. Bunun için de bir an önce Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında kalan illerdeki tarım arazilerin sulanması projelerinin hayata geçirilmesi gerekir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerde, tarımı iklime bağımlılıktan kurtarmak için sulu tarımı yaygınlaştırmak, özellikle de damla sulama tekniğini geliştirmek zorundayız.
Suyun tasarruflu kullanımı ve bitki gelişimi için çok uygun bir teknik olan damla sulama, bölge için hayati önem taşıyor. Bölgede sulu tarımın yaygınlaştırılması için yapılan çalışmalar, hala yeterli düzeye gelmedi. Tarımsal üretimde, sulama alanlarının yetersiz oluşu, modern sulama tekniklerinin kullanılamaması nedeniyle, tarımsal üretim tamamen iklime bağımlı olarak yapılabiliyor. Bu durum, çiftçilerimizin her yıl kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya kalmasına neden oluyor. Bölge çiftçisi, umutla GAP'ın sulama projelerinin tamamen hayata geçirilmesini bekliyor.''
Kaynak: AA