Mr.Emre
07.12.2010, 21:47
Et maliyetini düşürmenin en makul yolu embriyo transfer sistemidir'' dedi.
Austock Exports Türkiye (AET) Yetkilisi Sinan Öğün, ''Türkiye'deki et maliyetini düşürmenin en makul yolu embriyo transfer sistemidir'' dedi.
Sinan Öğün, yaptığı açıklamada, büyük ve küçükbaş hayvan ithalatı konusunda danışmanlık hizmeti verdiklerini, Türkiye'de yüksek kaliteli yeni bir genetik havuzun gerekliliğinin tespit edilmesinin ardından da Avustralya'dan Türkiye'ye hayvan ihracatı konusunda çalışmaya başladıklarını anlattı.
Besi hayvancılığının süt ırklarından olmayacağına işaret eden Öğün, bu şekilde hayvancılık yapılan ülkelerde et fiyatlarının yüksek olacağına değindi. Türkiye'nin en büyük maliyetinin ise yem olduğunu kaydeden Sinan Öğün, yemin verimli şekilde değerlendirilmesinin önemine işaret etti. Türkiye'de ''etçi ırka'' ihtiyaç olduğunu vurgulayan Öğün, şöyle konuştu:
''Tabi süt damızlığına da ihtiyaç var. Kaliteli genetik yapıya ihtiyaç var. Daha doğrusu Türkiye'deki mevcut genetik havuzun genişlemesi lazım. Bunu geliştirmek için Avustralya, Yeni Zelanda, ABD'nin bazı eyaletleri ve Uruguay'dan hayvanlar geldi. Benim görüşüm Avustralya genetiği en uygun olanı. Türkiye'de Holstein gibi ırkları geliştirmek mümkün. Çünkü mevcut bir genetik yapı var. Ama Angus gibi yeni bir ırk olacaksa, o bu kadar kolay iş değil. Getirdiğiniz bin hayvanı doğal şartlarda 200-300 bin rakamlarına çıkarmak uzun sürer. O zamana kadar da et fiyatları ve besi konseptinin değişmesi mümkün değil, yani fiyatlar yüksek kalır.''
Et üretim maliyetinin düşmesi için Türkiye'ye uygun ırkın yerleşmesini sağlamak gerektiğini de ifade eden Öğün, ''Türkiye'deki et maliyetini düşürmenin en makul yolu, embriyo transfer sistemidir. Bu ticari bakımdan bir ilk olacak ve 5 ay içinde çalışmalara başlayacağız'' dedi. Sağlıklı her ineğin Anguslar için taşıyıcı annelik yapabileceğini kaydeden Öğün, Türkiye'nin iklim ve doğa şartlarına uygun yerli saf kan Angus ırkının bu şekilde geliştirilebileceğini anlattı.
Embriyo transfer sistemiyle yerli bir ineğin karnında büyüyen Angus yavrusunun henüz anne karnındayken hastalıklara karşı bağışıklık kazanmasını da sağladıklarını anlatan Öğün, şöyle devam etti:
''Bu şekilde, doğal ortama alışkın bir yavru ve saf kan yerli Angus ırkına sahip oluyorsunuz. Bu maliyetleri de aşağı çekecektir. Bir düve 2-3 bin dolar iken, bu yöntemle 300-400 dolara buzağı temin etmiş oluyoruz. Bunu 3 yıldır anlatıyorum. Son bir yıldır 'Gerçekten olabilir' diye olumlu tepkiler almaya başladım. Embriyo transferi çok zor bir iş değil. Önemli olan bunu en karlı bir şekilde yapmak. Benim katkım da bu olacak. Avustralya'da bu işi çok karlı şekilde yapan bir takımı Türkiye'ye getireceğim. Embriyoların mikroskop altındaki kalitesini ölçerek, buzağıların doğumunu 300-400 dolar arasında temin edebilecek kapasiteye sahip. Bu ticari bakımdan bir ilk olacak ve 5 ay içinde çalışmalara başlayacağız. Üniversiteler bu proje ile ilgileniyor, Türkiye'deki ekip hazır.''
Bu ırkın en az 400 bin adede ulaşana kadar et fiyatlarına etki yapamayacağına da dikkati çeken Sinan Öğün, Angus ırkında bazı kesimlerin ''Bunlar yabani, bizim iklimimize uymaz'' diye korktuğunu da anlattı.
Öğün, bu korkuların yersiz olduğunu savunarak, bu üretim şeklinin Türkiye'nin her yerinde güvenle yapılabileceğini anlattı.
Kaynak:Yaban
Austock Exports Türkiye (AET) Yetkilisi Sinan Öğün, ''Türkiye'deki et maliyetini düşürmenin en makul yolu embriyo transfer sistemidir'' dedi.
Sinan Öğün, yaptığı açıklamada, büyük ve küçükbaş hayvan ithalatı konusunda danışmanlık hizmeti verdiklerini, Türkiye'de yüksek kaliteli yeni bir genetik havuzun gerekliliğinin tespit edilmesinin ardından da Avustralya'dan Türkiye'ye hayvan ihracatı konusunda çalışmaya başladıklarını anlattı.
Besi hayvancılığının süt ırklarından olmayacağına işaret eden Öğün, bu şekilde hayvancılık yapılan ülkelerde et fiyatlarının yüksek olacağına değindi. Türkiye'nin en büyük maliyetinin ise yem olduğunu kaydeden Sinan Öğün, yemin verimli şekilde değerlendirilmesinin önemine işaret etti. Türkiye'de ''etçi ırka'' ihtiyaç olduğunu vurgulayan Öğün, şöyle konuştu:
''Tabi süt damızlığına da ihtiyaç var. Kaliteli genetik yapıya ihtiyaç var. Daha doğrusu Türkiye'deki mevcut genetik havuzun genişlemesi lazım. Bunu geliştirmek için Avustralya, Yeni Zelanda, ABD'nin bazı eyaletleri ve Uruguay'dan hayvanlar geldi. Benim görüşüm Avustralya genetiği en uygun olanı. Türkiye'de Holstein gibi ırkları geliştirmek mümkün. Çünkü mevcut bir genetik yapı var. Ama Angus gibi yeni bir ırk olacaksa, o bu kadar kolay iş değil. Getirdiğiniz bin hayvanı doğal şartlarda 200-300 bin rakamlarına çıkarmak uzun sürer. O zamana kadar da et fiyatları ve besi konseptinin değişmesi mümkün değil, yani fiyatlar yüksek kalır.''
Et üretim maliyetinin düşmesi için Türkiye'ye uygun ırkın yerleşmesini sağlamak gerektiğini de ifade eden Öğün, ''Türkiye'deki et maliyetini düşürmenin en makul yolu, embriyo transfer sistemidir. Bu ticari bakımdan bir ilk olacak ve 5 ay içinde çalışmalara başlayacağız'' dedi. Sağlıklı her ineğin Anguslar için taşıyıcı annelik yapabileceğini kaydeden Öğün, Türkiye'nin iklim ve doğa şartlarına uygun yerli saf kan Angus ırkının bu şekilde geliştirilebileceğini anlattı.
Embriyo transfer sistemiyle yerli bir ineğin karnında büyüyen Angus yavrusunun henüz anne karnındayken hastalıklara karşı bağışıklık kazanmasını da sağladıklarını anlatan Öğün, şöyle devam etti:
''Bu şekilde, doğal ortama alışkın bir yavru ve saf kan yerli Angus ırkına sahip oluyorsunuz. Bu maliyetleri de aşağı çekecektir. Bir düve 2-3 bin dolar iken, bu yöntemle 300-400 dolara buzağı temin etmiş oluyoruz. Bunu 3 yıldır anlatıyorum. Son bir yıldır 'Gerçekten olabilir' diye olumlu tepkiler almaya başladım. Embriyo transferi çok zor bir iş değil. Önemli olan bunu en karlı bir şekilde yapmak. Benim katkım da bu olacak. Avustralya'da bu işi çok karlı şekilde yapan bir takımı Türkiye'ye getireceğim. Embriyoların mikroskop altındaki kalitesini ölçerek, buzağıların doğumunu 300-400 dolar arasında temin edebilecek kapasiteye sahip. Bu ticari bakımdan bir ilk olacak ve 5 ay içinde çalışmalara başlayacağız. Üniversiteler bu proje ile ilgileniyor, Türkiye'deki ekip hazır.''
Bu ırkın en az 400 bin adede ulaşana kadar et fiyatlarına etki yapamayacağına da dikkati çeken Sinan Öğün, Angus ırkında bazı kesimlerin ''Bunlar yabani, bizim iklimimize uymaz'' diye korktuğunu da anlattı.
Öğün, bu korkuların yersiz olduğunu savunarak, bu üretim şeklinin Türkiye'nin her yerinde güvenle yapılabileceğini anlattı.
Kaynak:Yaban