genc__osman
05.12.2010, 10:15
Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Genel Başkanı Fehmi Kiraz, et fiyatlarının son 3 yılda iki katına çıktığını söyledi.
http://i54.tinypic.com/10hnj92.png
Kiraz, Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Adana Şubesi tarafından Çiftçiler Bİrliği'nde düzenlenen ''Hayvancılıkta Ülkenin Geldiği Durum'' konulu panelde yaptığı konuşmada, Türkiye'de tarımın sürdürülemez hale geldiğini, nedeninin ise tarımın iyi yönetilememesinden kaynaklandığını ifade etti. 1980'li yıllarda 17 milyon olan büyükbaş hayvan varlığının günümüzde 10 milyona, 45-50 milyon olan koyun ve keçi varlığının ise 24 milyonun altına düştüğünü belirten Kiraz, şöyle konuştu:
''Hayvancılığın durumunun buralara geleceğini gerek bizler olsun gerekse de başka sivil toplum kuruluşları, 2007 ve 2008 yılındaki yaşadığımız kuraklık ile dünyadaki ve ülkemizdeki ekonomik krizden itibaren dillendirmekteyiz. Damızlık hayvanların kesime gönderildiği, bunun hayvancılığımıza çok ciddi darbe vuracağını defalarca söyledik. Bir an önce önlem alınması gerektiğini, ekonomik krizden dolayı bazı sektörlere yönelik ciddi önlem paketleri açıklanırken,tarıma ve hayvancılığa yönelik bir takım önlem ve teşvik paketinin açıklanmasını, bu pansuman tedbirlerin yanında tarımda ve hayvancılıkta temeldeki problemlere yönelik politikalar geliştirilmesini istedik. Hal böyle iken bırakın teşvik paketi açıklamayı, temeldeki problemleri bile göremeyen bir iktidar ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı görmekteyiz.''
Kiraz, milli bir tarım ve hayvancılık modelinin olmamasının üreticiyi ve tüketiciyi tedirgin ettiğini ifade etti. Et ve Balık Kurumu'nun 1992 yılında özelleştirme kapsamına alındığını ve 2005 yılına kadar özelleştirme kapsamında kaldığını anlatan Kiraz, ''Bu süre içerisinde 19 adet işletmesi satılmış, 3 adet işletmesi kapatılmış, 5 adet işletmesi ise başka kurumlara devredilmiştir'' dedi.
Türkiye'nin yıllık et tüketimi
Türkiye'deki et tüketiminin yıllara göre değişmesine karşın yaklaşık 500 bin ton civarında olduğunu ifade eden Kiraz, şunları kaydetti:
''1990'lı yıllarda Et ve Balık Kurumu, Türkiye et üretiminin yüzde 13-14'ünü karşılarken, 2009 yılında yüzde 2,5-3'ünü ancak karşılayabilmektedir. Son dönemdeki yem fiyatlarındaki artışlar, et fiyatlarındaki artışı tetiklemiştir ve süt fiyatlarındaki istikrarsızlık ve buna bağlı olarak damızlık hayvanların kesilmesinin önünü açmıştır. Aslında etteki açığımızı güneydeki komşu ülkelerden hayvan girişi ile kapatıyorduk yıllarca. Bu komşu ülkelerde hayvan fiyatları ve hayvancılığa verilen teşvikler artınca kaçak hayvan girişi durdu ve azalan arz ile birlikte et fiyatları artmaya başladı. İnsanlarımız et yiyemez hale gelmiştir. Etin fiyatı son 3 yılda iki katına çıkmıştır. Hayvan bulunamaz hale gelmiş, dışarıdan ithalat yoluyla hayvan hatta et getirilme yoluna gidilmiştir.
Tarımdaki tüm bu sıkıntıları görüp hayvancılığı da tarımdan ayrı düşünmeden temeldeki sorunları çözecek milli tarım politikalarının geliştirilmesi ve uygulanması gerekmektedir.''
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Rüştü Kutlu ise Türkiye'nin hayvan varlığı hakkında bilgiler vererek, şunları kaydetti:
''Koyun varlığımız 15,5 milyona düşmüş, kurban bayramından sonra bu daha aşağıya indi. Keçi varlığımız ise bunu söylemeye bile utanmamız lazım ama malesef 3,5 milyona düşmüş, sığır varlığı 10,7 milyon. Bunlar içerisinde sevindiğimiz tek nokta tavuk sayısında ciddi artış olmuş ama bunun kökeni damızlık olarak dışarıdan geliyor. 10 yılda her yıl 1 milyon baş koyunumuz azaldı ve hala düşüyor ama ciddi bir önlem alınmıyor.''
Kaynak: AA
http://i54.tinypic.com/10hnj92.png
Kiraz, Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Adana Şubesi tarafından Çiftçiler Bİrliği'nde düzenlenen ''Hayvancılıkta Ülkenin Geldiği Durum'' konulu panelde yaptığı konuşmada, Türkiye'de tarımın sürdürülemez hale geldiğini, nedeninin ise tarımın iyi yönetilememesinden kaynaklandığını ifade etti. 1980'li yıllarda 17 milyon olan büyükbaş hayvan varlığının günümüzde 10 milyona, 45-50 milyon olan koyun ve keçi varlığının ise 24 milyonun altına düştüğünü belirten Kiraz, şöyle konuştu:
''Hayvancılığın durumunun buralara geleceğini gerek bizler olsun gerekse de başka sivil toplum kuruluşları, 2007 ve 2008 yılındaki yaşadığımız kuraklık ile dünyadaki ve ülkemizdeki ekonomik krizden itibaren dillendirmekteyiz. Damızlık hayvanların kesime gönderildiği, bunun hayvancılığımıza çok ciddi darbe vuracağını defalarca söyledik. Bir an önce önlem alınması gerektiğini, ekonomik krizden dolayı bazı sektörlere yönelik ciddi önlem paketleri açıklanırken,tarıma ve hayvancılığa yönelik bir takım önlem ve teşvik paketinin açıklanmasını, bu pansuman tedbirlerin yanında tarımda ve hayvancılıkta temeldeki problemlere yönelik politikalar geliştirilmesini istedik. Hal böyle iken bırakın teşvik paketi açıklamayı, temeldeki problemleri bile göremeyen bir iktidar ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı görmekteyiz.''
Kiraz, milli bir tarım ve hayvancılık modelinin olmamasının üreticiyi ve tüketiciyi tedirgin ettiğini ifade etti. Et ve Balık Kurumu'nun 1992 yılında özelleştirme kapsamına alındığını ve 2005 yılına kadar özelleştirme kapsamında kaldığını anlatan Kiraz, ''Bu süre içerisinde 19 adet işletmesi satılmış, 3 adet işletmesi kapatılmış, 5 adet işletmesi ise başka kurumlara devredilmiştir'' dedi.
Türkiye'nin yıllık et tüketimi
Türkiye'deki et tüketiminin yıllara göre değişmesine karşın yaklaşık 500 bin ton civarında olduğunu ifade eden Kiraz, şunları kaydetti:
''1990'lı yıllarda Et ve Balık Kurumu, Türkiye et üretiminin yüzde 13-14'ünü karşılarken, 2009 yılında yüzde 2,5-3'ünü ancak karşılayabilmektedir. Son dönemdeki yem fiyatlarındaki artışlar, et fiyatlarındaki artışı tetiklemiştir ve süt fiyatlarındaki istikrarsızlık ve buna bağlı olarak damızlık hayvanların kesilmesinin önünü açmıştır. Aslında etteki açığımızı güneydeki komşu ülkelerden hayvan girişi ile kapatıyorduk yıllarca. Bu komşu ülkelerde hayvan fiyatları ve hayvancılığa verilen teşvikler artınca kaçak hayvan girişi durdu ve azalan arz ile birlikte et fiyatları artmaya başladı. İnsanlarımız et yiyemez hale gelmiştir. Etin fiyatı son 3 yılda iki katına çıkmıştır. Hayvan bulunamaz hale gelmiş, dışarıdan ithalat yoluyla hayvan hatta et getirilme yoluna gidilmiştir.
Tarımdaki tüm bu sıkıntıları görüp hayvancılığı da tarımdan ayrı düşünmeden temeldeki sorunları çözecek milli tarım politikalarının geliştirilmesi ve uygulanması gerekmektedir.''
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Rüştü Kutlu ise Türkiye'nin hayvan varlığı hakkında bilgiler vererek, şunları kaydetti:
''Koyun varlığımız 15,5 milyona düşmüş, kurban bayramından sonra bu daha aşağıya indi. Keçi varlığımız ise bunu söylemeye bile utanmamız lazım ama malesef 3,5 milyona düşmüş, sığır varlığı 10,7 milyon. Bunlar içerisinde sevindiğimiz tek nokta tavuk sayısında ciddi artış olmuş ama bunun kökeni damızlık olarak dışarıdan geliyor. 10 yılda her yıl 1 milyon baş koyunumuz azaldı ve hala düşüyor ama ciddi bir önlem alınmıyor.''
Kaynak: AA