Mr.Muhendis
07.09.2010, 11:19
İç mekan süs bitkileri genellikle yarı gölgeye dayanıklı, oda sıcaklığında yaşayabilen, sıfırın altındaki sıcaklara dayanamayan bitkilerdir. Bu bitkileri satın alırken ışık ve ısı istekleri sorulmalı ve ona göre bir köşeye yerleştirilmeli. Işık durumuna göre yapraklar hep aynı yöne yöneleceğinden zaman zaman saksıların çevrilmesi görüntü ve dengeli büyüme açısından gereklidir. Aksi durumda bitki tek taraflı büyür ve yamulur.
İç mekanlara yağmur yağmadığından zamanla yapraklar tozlanır ve stomaların üzeri kapanır. Bunu önlemek için ya uygun bir şekilde yapraklar silinir veya sisleme şeklinde bitkiye yapraklardan su verilir. Bu şekilde yaprakların temizlenmesi sağlanır. Yapraklarına fazla su istemeyen bitkilerde dikkatli olmak gerekir aksi taktirde yapraklar çürür.
Genellikle yapılan yanlışlardan birisi bazı özel bitkiler hariç- saksı altlığında dolu vaziyette su bırakmak. Bu durumda bitki kök bölgesinde toksik maddeler oluşmaktadır. Bu toksik maddeler bitki sağlığını olumsuz etkilemekte ve hatta ölümüne sebep olmaktadır. Bir başka etkisi de bitki kök çürümesine sebep olmaktadır ki buda bitkiyi öldürmektedir. Yine kapalı döngü içersinde buharlaşan ve bitki tarafından kullanılan suyun yerine ilave edilen suyla bir miktarda tuzda verildiğinden ve tuzun buharlaşamaması nedeni ile saksı toprağı zaman içerisinde tuzlanacaktır buda bitkiye toksik etki yapacaktır. Bütün bu olumsuz etkileri önlemek için benim önerim saksı altlığına ağzına kadar çeşitli renklerdeki çakıl taşları ile doldurmak en pratik çözümdür. Belli aralıklarla çakıllar yıkanmak sureti ile temizlenebilir.
Saksı bitkiler için çok önemlidir. Bitki boyutuna, şekline ve kök yapısına göre saksı seçilmeli. Saksıya koyacağımız toprak o bitkinin her şeyi olacağı için çok önemlidir. Su tutma kapasitesi yüksek su geçirgenliği iyi orta bünyeli topraklar tercih edilmeli. Karışım içerisinde hayvan gübresi olmamalıdır. Zira kapalı mekan koku yapacağı gibi sinek ve diğer parazitleri davet eder.
Bitkiye "günde üç defa tok karnına" der gibi şu periyotlarda su verilir denilemez. Mutlaka gözlenmeli, elle kontrol edilmeli. Şayet nemli değil isi yeteri kadar su verilmelidir. Gereksiz sulamadan kaçınılmalıdır. Çünkü toprak zaten mahdut olduğundan yıkanır. sonuçta mineral ve besin maddeleri bitki faydalanamadan erken tükenir.
Beslenme yönünden değişik bitkilere farklı yöntemler uygulansa da genellikle iç mekan bitkilerinin belirli bir formda kalması istenir. Bitkinin azmanlaşıp büyümesi arzu edilmez. Ona göre canlılığını sağlayacak periyodik olarak bitkisine uygun karışımda gübre vermek gerekir. Mesela çiçekli bitkilere fosforlu, yapraklı bitkilere azotlu karışımlar önerilir.
Mümkünse her yıl saksıların toprağı değiştirilip kök budaması yapılır, aynı zamanda gerek duyulursa tepe budaması da yapılır ki sağlıklı ve formlu bir bitki elde edilmiş olsun.
Çiçekleri ile konuşan insanların çiçekleri güzel olur derler. Doğru söylerler . çünkü çiçekle konuşan insan çiçeği seviyor demektir. Ve ancak çiçek seven insanlar çiçeğe gereği gibi bakar. Onunla konuşurken eksiğini görür hisseder, kuruyan yaprağını alır. Sonuçta konuştukça çiçek güzelleşir.
Gönlümüzü çiçeklere dolayısı ile güzelliklere açalım.
İç mekanlara yağmur yağmadığından zamanla yapraklar tozlanır ve stomaların üzeri kapanır. Bunu önlemek için ya uygun bir şekilde yapraklar silinir veya sisleme şeklinde bitkiye yapraklardan su verilir. Bu şekilde yaprakların temizlenmesi sağlanır. Yapraklarına fazla su istemeyen bitkilerde dikkatli olmak gerekir aksi taktirde yapraklar çürür.
Genellikle yapılan yanlışlardan birisi bazı özel bitkiler hariç- saksı altlığında dolu vaziyette su bırakmak. Bu durumda bitki kök bölgesinde toksik maddeler oluşmaktadır. Bu toksik maddeler bitki sağlığını olumsuz etkilemekte ve hatta ölümüne sebep olmaktadır. Bir başka etkisi de bitki kök çürümesine sebep olmaktadır ki buda bitkiyi öldürmektedir. Yine kapalı döngü içersinde buharlaşan ve bitki tarafından kullanılan suyun yerine ilave edilen suyla bir miktarda tuzda verildiğinden ve tuzun buharlaşamaması nedeni ile saksı toprağı zaman içerisinde tuzlanacaktır buda bitkiye toksik etki yapacaktır. Bütün bu olumsuz etkileri önlemek için benim önerim saksı altlığına ağzına kadar çeşitli renklerdeki çakıl taşları ile doldurmak en pratik çözümdür. Belli aralıklarla çakıllar yıkanmak sureti ile temizlenebilir.
Saksı bitkiler için çok önemlidir. Bitki boyutuna, şekline ve kök yapısına göre saksı seçilmeli. Saksıya koyacağımız toprak o bitkinin her şeyi olacağı için çok önemlidir. Su tutma kapasitesi yüksek su geçirgenliği iyi orta bünyeli topraklar tercih edilmeli. Karışım içerisinde hayvan gübresi olmamalıdır. Zira kapalı mekan koku yapacağı gibi sinek ve diğer parazitleri davet eder.
Bitkiye "günde üç defa tok karnına" der gibi şu periyotlarda su verilir denilemez. Mutlaka gözlenmeli, elle kontrol edilmeli. Şayet nemli değil isi yeteri kadar su verilmelidir. Gereksiz sulamadan kaçınılmalıdır. Çünkü toprak zaten mahdut olduğundan yıkanır. sonuçta mineral ve besin maddeleri bitki faydalanamadan erken tükenir.
Beslenme yönünden değişik bitkilere farklı yöntemler uygulansa da genellikle iç mekan bitkilerinin belirli bir formda kalması istenir. Bitkinin azmanlaşıp büyümesi arzu edilmez. Ona göre canlılığını sağlayacak periyodik olarak bitkisine uygun karışımda gübre vermek gerekir. Mesela çiçekli bitkilere fosforlu, yapraklı bitkilere azotlu karışımlar önerilir.
Mümkünse her yıl saksıların toprağı değiştirilip kök budaması yapılır, aynı zamanda gerek duyulursa tepe budaması da yapılır ki sağlıklı ve formlu bir bitki elde edilmiş olsun.
Çiçekleri ile konuşan insanların çiçekleri güzel olur derler. Doğru söylerler . çünkü çiçekle konuşan insan çiçeği seviyor demektir. Ve ancak çiçek seven insanlar çiçeğe gereği gibi bakar. Onunla konuşurken eksiğini görür hisseder, kuruyan yaprağını alır. Sonuçta konuştukça çiçek güzelleşir.
Gönlümüzü çiçeklere dolayısı ile güzelliklere açalım.