Mr.Muhendis
27.07.2010, 19:50
Don Olayı Çok düşük hava sıcaklıkları, kritik değerlerin altına düştüğünde bitkilerin hayatını devam ettirmesine engel olarak, özellikle meyve ve sebze yetiştiriciliğinde bir çok zararlara neden olur. Bitkinin bünyesindeki suyun donması sonucu bitkide fizyolojik olayların meydana gelmesi mümkün olamaz. Bu da genelde bitkilerin ölümüne veya veriminin düşük olmasına neden olur. Don olayları, gerekli önlemler alınmadığında üretimin düşmesi sonucu üreticiler ve dolayısı ile ülkemizin ekonomisini olumsuz yönde etkilenmektedir.
Türkiye’de uzun yıllara ait ortalama ilk don tarihlerine bakıldığında, özellikle ilk donların 27 Eylül’de Doğu ve İç Anadolu Bölgelerinde başladığı görülmektedir. Ülkemizin kıyı bölgelerine gidildikçe ilk don tarihi 26 Aralığa kadar değişmektedir. Bilhassa, Akdeniz Bölgesinde ortalama, 26 Kasım’dan sonra ilk donların başladığı görülebilir. Özellikle, GAP’nin gerçekleştirildiği bölge incelendiğinde burada ilk donların, ortalama olarak 11 Kasımdan sonra meydana geldiği saptanmaktadır. Son donların ülkemizdeki dağılımı incelendiğinde, bunların özellikle kıyı bölgelerimizde erken başladığı görülmektedir. Özellikle Akdeniz Bölgesinde, ortalama 16 Martta ilkbahar son donları meydana gelmektedir. Antalya ve Mersin’de son donlar, ortalama 1 Martta meydana gelirken, daha güneye inildiğinde, 14 Şubatta son donların meydana geldiği görülebilir. Doğu Anadolu Bölgesi’nde ise son donlar Mayıs ayının sonuna kadar devam etmektedir.
Öneriler:Ülkemizde hava şartlarının kaderine terk edilmiş tarım politikalarını izlenmekten artık vazgeçilmelidir. Bunun için, T.C. Tarım Bakanlığı da Tarımsal Meteoroloji konusunda uzmanlaşmış Meteoroloji Mühendislerinden de yararlanma yoluna gitmelidir.DMİ ve Tarım Bakanlığı modern bir Tarımsal Meteoroloji Ölçüm Ağını ülkemizde acilen kurmalıdır.Don olayı, meteorolojik şartların kontrolü altında bulunan alanlardan gelir elde eden çiftçileri ve dolayısıyla ülke ekonomimizi doğrudan etkilemektedir. Meteorolojinin görevi, geniş ölçekte sinoptik rasatlar sonucu elde edilen haritalarla, aletler kullanarak, atmosferin karakterinden hareketle gözlem ve tecrübelere dayanarak, ya da ampirik formüller ile don olayını tahmin etmek ve üreticileri erkenden uyarmaktır.Tarımsal üretim açısından don ile ilgili uyarılar ve alınacak önlemler son derece önemlidir. Gelişmiş ülkelerdeki gibi ülkemizde de artık “Tarımsal Amaçlı Hava Durumu Raporları” ile çiftçilere ihtiyaç duydukları özel bilgiler verilmeli ve yol gösterilmelidir. Örneğin, don riskinin çiftçiler tarafından önce bilinmesi durumunda ekonomik kayıplarını en aza indirgeyebilecek önlemlerin alınması mümkündür. Bu nedenle, gerektiğinde özellikle de meyve ağaçlarının çiçeklenme döneminde, 2-aşamalı ve yerel don ihbarları (sırasıyla “Don Gözetleme ve Don Uyarısı”) ile insanlarımız bilgilendirilmesi yoluna gidilmesi şarttır.Geçmişte gözlenen meteorolojik verileri ve don hadiseleri ile Türkiye genelinde don risk alanları değişik ihtimal seviyelerine göre ayrıntılı bir şekilde belirlenerek, Türk Çiftçisinin ekim ve dikim alanları seçiminde doğru bir şekilde yönlendirilmesi gerekir. Bu tür bilimsel çalışmaların ülkemizde de yapılabilmesi için DMİ ile birlikte Tarım Bakanlığı’nın bir “Don Veri Tabanı” oluşturulmalı ve Tarımsal Meteoroloji çalışmaları teşvik edilmelidir.Ayrıca Modern Hava Durumu programlarında don ile ilgili tahmin ve uyarılar da, yeri geldiğinde mutlaka ve, öncelikle verilmeli. Özellikle sonbaharda gözlenen ilk donlar ve ilkbaharda gözlenen son donla ile ilgili bilgilerin çiftçilere ulaştırılmasına bu mevsimlerde önem verilmelidir.
Türkiye’de uzun yıllara ait ortalama ilk don tarihlerine bakıldığında, özellikle ilk donların 27 Eylül’de Doğu ve İç Anadolu Bölgelerinde başladığı görülmektedir. Ülkemizin kıyı bölgelerine gidildikçe ilk don tarihi 26 Aralığa kadar değişmektedir. Bilhassa, Akdeniz Bölgesinde ortalama, 26 Kasım’dan sonra ilk donların başladığı görülebilir. Özellikle, GAP’nin gerçekleştirildiği bölge incelendiğinde burada ilk donların, ortalama olarak 11 Kasımdan sonra meydana geldiği saptanmaktadır. Son donların ülkemizdeki dağılımı incelendiğinde, bunların özellikle kıyı bölgelerimizde erken başladığı görülmektedir. Özellikle Akdeniz Bölgesinde, ortalama 16 Martta ilkbahar son donları meydana gelmektedir. Antalya ve Mersin’de son donlar, ortalama 1 Martta meydana gelirken, daha güneye inildiğinde, 14 Şubatta son donların meydana geldiği görülebilir. Doğu Anadolu Bölgesi’nde ise son donlar Mayıs ayının sonuna kadar devam etmektedir.
Öneriler:Ülkemizde hava şartlarının kaderine terk edilmiş tarım politikalarını izlenmekten artık vazgeçilmelidir. Bunun için, T.C. Tarım Bakanlığı da Tarımsal Meteoroloji konusunda uzmanlaşmış Meteoroloji Mühendislerinden de yararlanma yoluna gitmelidir.DMİ ve Tarım Bakanlığı modern bir Tarımsal Meteoroloji Ölçüm Ağını ülkemizde acilen kurmalıdır.Don olayı, meteorolojik şartların kontrolü altında bulunan alanlardan gelir elde eden çiftçileri ve dolayısıyla ülke ekonomimizi doğrudan etkilemektedir. Meteorolojinin görevi, geniş ölçekte sinoptik rasatlar sonucu elde edilen haritalarla, aletler kullanarak, atmosferin karakterinden hareketle gözlem ve tecrübelere dayanarak, ya da ampirik formüller ile don olayını tahmin etmek ve üreticileri erkenden uyarmaktır.Tarımsal üretim açısından don ile ilgili uyarılar ve alınacak önlemler son derece önemlidir. Gelişmiş ülkelerdeki gibi ülkemizde de artık “Tarımsal Amaçlı Hava Durumu Raporları” ile çiftçilere ihtiyaç duydukları özel bilgiler verilmeli ve yol gösterilmelidir. Örneğin, don riskinin çiftçiler tarafından önce bilinmesi durumunda ekonomik kayıplarını en aza indirgeyebilecek önlemlerin alınması mümkündür. Bu nedenle, gerektiğinde özellikle de meyve ağaçlarının çiçeklenme döneminde, 2-aşamalı ve yerel don ihbarları (sırasıyla “Don Gözetleme ve Don Uyarısı”) ile insanlarımız bilgilendirilmesi yoluna gidilmesi şarttır.Geçmişte gözlenen meteorolojik verileri ve don hadiseleri ile Türkiye genelinde don risk alanları değişik ihtimal seviyelerine göre ayrıntılı bir şekilde belirlenerek, Türk Çiftçisinin ekim ve dikim alanları seçiminde doğru bir şekilde yönlendirilmesi gerekir. Bu tür bilimsel çalışmaların ülkemizde de yapılabilmesi için DMİ ile birlikte Tarım Bakanlığı’nın bir “Don Veri Tabanı” oluşturulmalı ve Tarımsal Meteoroloji çalışmaları teşvik edilmelidir.Ayrıca Modern Hava Durumu programlarında don ile ilgili tahmin ve uyarılar da, yeri geldiğinde mutlaka ve, öncelikle verilmeli. Özellikle sonbaharda gözlenen ilk donlar ve ilkbaharda gözlenen son donla ile ilgili bilgilerin çiftçilere ulaştırılmasına bu mevsimlerde önem verilmelidir.