spongeee
15.07.2010, 17:48
Dünyada kiraz üretiminde yıllara göre bazen ilk, bazen de ikinci sırada yer alan Türkiyenin, bu üstünlüğünü sürdürebilmesi için kiraz gen kaynaklarının toplanması yönünde çalışma yapılıyor
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüsnü Demirsoy, dünya üzerinde yaklaşık bin 500 kiraz çeşidi bulunduğunu belirterek, 'Kirazda çeşitlilik başka hiçbir meyve türünde olmayacak kadar karışmıştır. Bunun nedeni de çeşitlerin birbirine büyük benzerlik göstermesidir' dedi.
Türkiye'nin, seleksiyonla bulunmuş '0900 ziraat' çeşidi dışında dünya pazarlarında tanınan ve kullanılan herhangi bir kiraz çeşidi bulunmadığını ifade eden Doç. Dr. Demirsoy, 'Oysa meyve gen kaynaklarımızdan yararlanılarak yapılacak ıslah çalışmalarıyla gerek kendi ekolojimize uygun, gerekse dünya standartlarında kaliteli çeşitlerin elde edilmesi mümkün olabilir. Biz de bu amaçla Doç. Dr. Leyla Demirsoy, Yrd. Doç. Dr. Taki Demir, Ziraat Yüksek Mühendisi İdris Macit ve Dr. Haydar Kurt ile birlikte 'Kirazın Anavatanı Giresun'da Kiraz Gen Kaynaklarının Tespiti' konulu bilimsel bir proje hazırladık' diye konuştu.
Kirazın anavatanı olan Giresun'daki kiraz genotiplerinin toplanması, tanımlanması ve bir bahçede toplanacak bu gen kaynaklarının muhafazasının hedeflendiği çalışmaya 2005 yılında başladıklarını anlatan Demirsoy, şunları söyledi:
'Proje Giresun ve Samsun'da yürütüldü. Çalışma kapsamında Giresun ve çevresinde toplanan 42 genotiple 3 farklı anaç üzerinde bir koleksiyon bahçesi kuruldu. Giresun ve çevresinden toplanan genotiplerle kurulan bu bahçede Gisela 5 üzerinde 30, Gisela 6 üzerinde 35 ve Mazzard üzerinde 33 genotip yer almıştır. Amasya'dan getirilen ve bu bahçeye dikilen 14 farklı genotiple birlikte, bahçedeki genotip sayısı 56'ya ulaşmıştır. Dolayısıyla hem yörenin kiraz türleri toplanmış hem de bunlar koruma altın alınmıştır. Bu genotipler bundan sonra yapılacak ıslah çalışmaları için kullanılabilecektir. Denemeye alınan genotiplerde fenolojik gözlemler yapılmış, bazı kombinasyonlarda ise ilk meyveler görülmüştür.'
- 'TESCİL ÇALIŞMALARI BAŞLATILACAK'-
Giresun'da oluşturulan bahçede yer alan genotiplerin 3-5 yıl daha mutlaka gözlenmesi gerektiğine dikkati çeken Doç. Dr. Demirsoy, şunları söyledi:
'Çalışmaların devam etmesi amacıyla yeni bir proje hazırlanıyor. 3 yıllık olması planlanan projeyle daha üstün gözüken genotipler belirlenecek. Daha sonra bunlar da çeşit tescil çalışmaları başlatılabilecek. Denemeye alınan Giresun ve çevresinden toplanan 44 genotip üzerinde moleküler düzeyde tanımlama çalışmaları yapılmış, bunların 42 tanesinin birbirinden farklı olduğu tespit edilmiştir. Önümüzdeki yıldan sonra genotiplerimizde çatlamaya dayanıklılıkla ilgili çalışmalar yapılacak, dayanıklı genotipler belirlenecektir.'
Demirsoy, Türkiye'nin ekolojisi, kiraz ihracatındaki gelişmeler ve kiraz üretim potansiyeli göz önüne alındığında, kirazda bu tür çalışmaların yapılmasının isabetli olduğunu vurgulayarak, 'Türkiye dünyada kiraz üretiminde yıllara göre değişmekle birlikte bazen ilk, bazen de ikinci sırada yer almaktadır. Türkiye yılda ortalama 260 bin tonu aşkın kiraz üretmektedir. Bu özellikler dikkate alındığında, Türk kirazını hak ettiği yere getirmek için gen kaynaklarımızı toplamak zorundayız. Gen kaynaklarımızı kullanılabilir durumda araştırmacılara sunmak çok önemlidir. Ülkemiz kirazda bir numara ve bunu sürdürmek zorundayız' dedi.
Doç. Dr. Hüsnü Demirsoy, bu ve yapılacak benzer çalışmalarda kirazın anavatanı Giresun'daki genotiplerin yerinin çok önemli olacağını belirterek, bahçede toplanan söz konusu gen kaynaklarının ülke biliminin hizmetine sunduklarını kaydetti.
Kaynak: tarimsalhaber
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüsnü Demirsoy, dünya üzerinde yaklaşık bin 500 kiraz çeşidi bulunduğunu belirterek, 'Kirazda çeşitlilik başka hiçbir meyve türünde olmayacak kadar karışmıştır. Bunun nedeni de çeşitlerin birbirine büyük benzerlik göstermesidir' dedi.
Türkiye'nin, seleksiyonla bulunmuş '0900 ziraat' çeşidi dışında dünya pazarlarında tanınan ve kullanılan herhangi bir kiraz çeşidi bulunmadığını ifade eden Doç. Dr. Demirsoy, 'Oysa meyve gen kaynaklarımızdan yararlanılarak yapılacak ıslah çalışmalarıyla gerek kendi ekolojimize uygun, gerekse dünya standartlarında kaliteli çeşitlerin elde edilmesi mümkün olabilir. Biz de bu amaçla Doç. Dr. Leyla Demirsoy, Yrd. Doç. Dr. Taki Demir, Ziraat Yüksek Mühendisi İdris Macit ve Dr. Haydar Kurt ile birlikte 'Kirazın Anavatanı Giresun'da Kiraz Gen Kaynaklarının Tespiti' konulu bilimsel bir proje hazırladık' diye konuştu.
Kirazın anavatanı olan Giresun'daki kiraz genotiplerinin toplanması, tanımlanması ve bir bahçede toplanacak bu gen kaynaklarının muhafazasının hedeflendiği çalışmaya 2005 yılında başladıklarını anlatan Demirsoy, şunları söyledi:
'Proje Giresun ve Samsun'da yürütüldü. Çalışma kapsamında Giresun ve çevresinde toplanan 42 genotiple 3 farklı anaç üzerinde bir koleksiyon bahçesi kuruldu. Giresun ve çevresinden toplanan genotiplerle kurulan bu bahçede Gisela 5 üzerinde 30, Gisela 6 üzerinde 35 ve Mazzard üzerinde 33 genotip yer almıştır. Amasya'dan getirilen ve bu bahçeye dikilen 14 farklı genotiple birlikte, bahçedeki genotip sayısı 56'ya ulaşmıştır. Dolayısıyla hem yörenin kiraz türleri toplanmış hem de bunlar koruma altın alınmıştır. Bu genotipler bundan sonra yapılacak ıslah çalışmaları için kullanılabilecektir. Denemeye alınan genotiplerde fenolojik gözlemler yapılmış, bazı kombinasyonlarda ise ilk meyveler görülmüştür.'
- 'TESCİL ÇALIŞMALARI BAŞLATILACAK'-
Giresun'da oluşturulan bahçede yer alan genotiplerin 3-5 yıl daha mutlaka gözlenmesi gerektiğine dikkati çeken Doç. Dr. Demirsoy, şunları söyledi:
'Çalışmaların devam etmesi amacıyla yeni bir proje hazırlanıyor. 3 yıllık olması planlanan projeyle daha üstün gözüken genotipler belirlenecek. Daha sonra bunlar da çeşit tescil çalışmaları başlatılabilecek. Denemeye alınan Giresun ve çevresinden toplanan 44 genotip üzerinde moleküler düzeyde tanımlama çalışmaları yapılmış, bunların 42 tanesinin birbirinden farklı olduğu tespit edilmiştir. Önümüzdeki yıldan sonra genotiplerimizde çatlamaya dayanıklılıkla ilgili çalışmalar yapılacak, dayanıklı genotipler belirlenecektir.'
Demirsoy, Türkiye'nin ekolojisi, kiraz ihracatındaki gelişmeler ve kiraz üretim potansiyeli göz önüne alındığında, kirazda bu tür çalışmaların yapılmasının isabetli olduğunu vurgulayarak, 'Türkiye dünyada kiraz üretiminde yıllara göre değişmekle birlikte bazen ilk, bazen de ikinci sırada yer almaktadır. Türkiye yılda ortalama 260 bin tonu aşkın kiraz üretmektedir. Bu özellikler dikkate alındığında, Türk kirazını hak ettiği yere getirmek için gen kaynaklarımızı toplamak zorundayız. Gen kaynaklarımızı kullanılabilir durumda araştırmacılara sunmak çok önemlidir. Ülkemiz kirazda bir numara ve bunu sürdürmek zorundayız' dedi.
Doç. Dr. Hüsnü Demirsoy, bu ve yapılacak benzer çalışmalarda kirazın anavatanı Giresun'daki genotiplerin yerinin çok önemli olacağını belirterek, bahçede toplanan söz konusu gen kaynaklarının ülke biliminin hizmetine sunduklarını kaydetti.
Kaynak: tarimsalhaber