Mr.Muhendis
14.06.2010, 17:58
Bahçe bitkilerinin diğer kollarında olduğu gibi, bağcılıkta da iki tip çoğaltma mümkündür. Bunlar tohumlarla yapılan generatif çoğaltma; bitkilerin dal, kök, gövde gibi organlarıyla yapılan vegetatif çoğaltmadır.
12.1. GENERATİF(ÇEKİRDEKLE) ÇOĞALTMA ı: Bağcılıkta pratikte
pek kullanılmaz. Ancak ıslah çalışmalarında elde edilen
melezlerin çekirdekten üretiminde kulanılır. Çekirdeklerin
dinlenmesinin kesilmesi ve çimlenmesinin sağlanması için +4°C
da 6-12 hafta tutulması gerekir.
12.2. VEGETATİF(ÇUBUKLA) ÇOĞALTMA | : Bağcılıkta bu tip
çoğaltma genel olarak tamamen odunlaşmış tek yıllık dallar
olan çubuklar ile yapılır. Daldırma, çelik ve aşı olmak üzere
başlıca üç şekilde uygulanır.
12.2.1. Daldırma ile çoğaltma
Kültür çeşitlerinden fidan elde etmek amacıyla, daha çok filokserasız bölgelerde başvurulan bir yöntemdir. Ayrıca filokseralı bölgelerde, yaşlı bağlarda meydana gelen boşlukları doldurmak için ve hatta zor köklenen anaçların köklendirilmesinde kullanılabilir. Çubukların kış sonunda (şubat ayı) ve uyanmadan önce asmanın yakınında açılan çukurlardan geçirilerek veya hendeklere yatırılarak köklendiriimesi esasına dayanır. Köklendirmeyi arttırmak amacıyla çukur veya hendeklerin dibine yanmış çiftlik gübresi konulabilir. Ayrıca yazın sulanarak sürgün ve kök gelişimi arttın 1 ir.
Asmadan çıkan çubuklardan iyi gelişenlerden biri yakında açılan çukura kadar uzatılır. Çukur içinden geçirilerek çubuğun uç kısımdaki iki göz toprak yüzüne çıkarılır. Çubuk üzerinde çukura girinceye kadar olan ve toprak içinde kalan gözler köreltilir. Çubuğun uç kısmının toprak yüzüne çıktığı noktaya bir herek dikilerek, ilkbaharda çıkan sürgün buna bağlanır. Sonbaharda yaprak dökümünden sonra, fidanların ana bitki ile olan bağlantısı çubuğun toprağa girdiği noktadan keşi lir(Seki 1 12.1).
Adi daldırma-. Çubuklar asmanın kenarında toprak içinde açılan çukurdan geçirilip, 2 göz dışarıda kalacak şekilde, ucunun dışarıya çıkarılması şeklinde yapılan bir uygulamadır. Uygulama amacına bağlı olarak derin ve yüzlek olmak üzere iki şekilde yapılabilir. Derin daldırmanın amacı, asma yakınında kuruyan ve boşluk oluşturan asmaların yerlerinin doldurulmasıdır. Çubuğun ucu boşluk olan noktadan dışarı çıkarılır. Yüzlek daldırmada amaç asma fidanı elde etmektir. Asmanın hemen yakma açılan çukurda çubuklar köklendiri 1 ir. Çukur derinliği yüzlek daldırmada 15-25 cm, derin daldırmada 2 5-35 cm dir.
Hendek daldırma: Daldırma yapılan çubuktan, çok sayıda fidan elde edilmesi esasına dayanır. îyi gelişen bir çubuk asmanın hemen yanına açılan 15-20 cm derinliğinde ve 1 m kadar uzunluğundaki hendeklerin içine yatırılır. Çubuğun ucu toprak yüzüne çıkarılmaz. Toprak içinde kalan gözlerden alta bakanlar seyrelt i-lebi 1 ir. Sonbaharda topraktan çıkarılan fidanlar tek tek ayrılarak dikimde kullanılır.
12.2.2- Çelikle çoğaltma ,
Çubukların kökleridir i İmes ini esas alan bir çoğaltma yöntemidir. Uzunlukları kullanım amaçlarına ve toprak koşullarına göre değişebilir. Çelikler sıcak ve kurak yörelerde daha uzun, soğuk yörelerde veya topraklarda daha kısa olmalıdır. Çeliklerin hazırlanmasında genellikle 7-10 mm çapındaki çubuklar kullanılır. Bu tip çelikler doğrudan köklendirmede kullanıldığı için dikim çeliği adını alır. Çeliklerin köklendirilmesinde aşı kısmında bahsedilen köklendirme yöntemlerinden herhangi biri kullanılabilir. Hazırlanma şekillerine göre 4 gruba ayr11 ir(Seki 1 12.2).
Adi çelikler: Aşısız fidan elde edilmesinde en yaygın kullanılan çelik tipidir. Uzunlukları 35-45 cm'dir. Fakat kumlu topraklarda veya kurak yörelerde çelik uzunluğu 1 m'ye kadar çıkabilir. Çelikler üst kısmındaki boğumun 2-3 cm üstünden, gözün ters tarafına meyilli olarak; alt boğumun ise 1 cm altından düz olarak kesilir. Genelde çelik üzerinde 3-5 göz bulunur. Çeliklerin en alt ve en üstteki gözler hariç ortadaki gözleri körletilir. Çelikler fidanlıkta köklendirme yöntemlerinin herhangi biri kullanılarak köklenmesi sağlanır.
Ökçeli ve dipçikli çelikler: Çubuğun alt kısmında iki yaşında bir dal parçasının bulunması şeklinde hazırlanır. Bunun amacı köklenme yüzeyini arttırarak, daha iyi bir köklenme sağlamaktır. Fakat asma başına alınan çelik miktarı daha azdır. Pratikte yaygın bir kullanımı yoktur. Alttaki yaşlı dal olduğu gibi kalırsa dipçikli; iki yaşlı dal kesim yüzeyini daha da arttırmak için ortasından boydan boya kesilirse, ökçeli çelik adını alır. tki yaşlı dal 5 cm, çubuk ise 30-40 cm uzunlukta olabilir.
Yeşil çelik: Sürgünlerden yaz başında alınan ve üzerlerinde yaprak taşıyan çeliklerdir. Bunlar ancak şişleme tavalarında köklendirilebi 1 ir. Çelikler 2-3 gözlü veya 10-20 cm uzunlukta hazırlanır. Pratikte pek kullanılmaz.
Tek gözlü çelikler: Bağ tesisinde kullanılacak fidanların eldesinden çok, eldeki az sayıda bulunan materyalin kısa sürede çoğaltılmasını sağlamak amacıyla başvurulan bir yöntemdir. Çubuklar bir göz içerecek şekilde ve gözün 5-8 cm altından ve 1-2 cm üzerinden kesilerek çelikler hazırlanır. Şişleme tavalarına perlit içine dikilerek köklendirilir.
12.2.3. Aşı ile Çoğaltma
Bağcılık eskiden kültür çeşitlerin in(Üzümünü yediğimiz
çeşitler) çubuklarını köklendirmek suretiyle yapı 1 irdi.Fakat
1860 dan itibaren Avrupa'ya Amerika'dan filoksera denilen bir
böceğin bulaşması sonucu bağların çoğu yok olmuştur. Bu böcek
asmanın köklerinde yaşamakta, ve kökleri tahrip ederek asmayı
kurutmaktadır. Böceğe karşı ekonomik bir ilaçlama
yapılamamaktadır. Bunun yerine filokseraya karşı dayanıklı asma anaçları geliştirilmiştir. Artık günümüzde asmalar bu anaçlar üzerine aşılanarak bağ tesis edilmektedir. Bağcılıkta aşı; fidan üretimi, bağlarda anaçların aşılanması veya verimli bağlarda çeşit değiştirmek amacıyla yapılabilir. Bu nedenle aşıları genel anlamda yapıldıkları yerlere göre bağda yapılan aşılar ve masa başında yapılan aşılar diye ikiye ayırabiliriz.
12.2.3.1. Bağda yapılan aşılar: Bağın tesis edilmesi aşamasında anaçların aşılanması veya daha sonraki yıllarda çeşitlerin değiştirilmesi amacıyla uygulanır. Burada kullanılan başlıca aşı yöntemleri aşağıda verilmiştir.
Yarına aşı: Bağ kurmak amacıyla 1-2 sene önce dikilmiş anaçlar toprak seviyesinden aşılanır. Aşılama zamanı Şubat-Mart aylarında asmalarda ağlama başlamadan önceki dönemdir. Kurak yörelerde aşı yerini nemli tutmak amacıyla, aşı toprak seviyesinin 5 cm altından da yapılabilir. Toprak seviyesinden aşı için anaç bu seviyeden kesilir. Kesim yüzeyinin 10 cm kadar altından anaç aşı ipiyle bağlanır. Faydası, anacın yarılması sırasında yarığın derine gitmesini önlemektir. Daha sonra anaç ortasında aşı usturası yardımıyla yarılır. Bu yarığa yerleştirilecek kültür çeşidine kalem adı verilir. Kalem olarak hazırlanacak çelikler aşıdan 1 gün önce suya ıslatıİmalıdır. Aşı sırasında kalemler su dolu bir kova içinde saklanmalıdır. Kalemler 5-9 mm çapındadır ve 2 gözlü olarak hazır lanır(Çeki 1 12.3). Bunun için üst boğumun 1 cm üstünden ve alt boğumun 5-8 cm altından kesilir. Kalemin anaçta açılan yarığa girmesini sağlamak için altta bırakılan uzun internodyum her iki taraftan yontularak kama şekli verilir. Yontulan kısımların birinde öz gözükmesine rağmen diğer tarafta gözükmemesi gerekir. Daha sonra alt göz dışa bakacak şekilde kalem yarığa yerleştirilir. Aşıda kaynaşmayı sağlayan kabuğun hemen altındaki kambiyum tabakasıdır. Dolayısıyla anaç ve kalemdeki kambiyum tabakalarının çakışması sağlanmalıdır. Pratik olarak anaç ve kalemin kabukları çakışırsa kambiyumları da çakışmış kabul edilir. Bunun için kalem anacın dış kenarına yerleştirilmelidir. Daha sonra aşı yeri alta bağlanan iple sıkıca sarılır. Aşı ipi olarak genellikle ketenden yapılmış ve toprak içinde kolayca çürüyebilen ipler kullanılır. Böyle bir ip kullanılırsa bunların ilkbaharda kesilmesine gerek yoktur kendiliğinden kopar. Fakat aşıda plastik ip kullanmak zorunda kalınırsa bunlar ilkbaharda mutlaka keşilmelidir.Aksi taktirde aşı yerini boğar. Aşı işleminden sonra anacın yanına bir herek dikilir. Kalemin üstü de toprakla kapatılır. Bu toprak yığınına kümbet veya köstebek denilir. Kümbetin yüksekliği kalemin üst ucundan 5 cm kadar yukarıda olmalıdır. Ağır bünyeli ve kesekli topraklar sürgünlerin toprak yüzüne çıkmasını önleyeceği için kümbet yapımında kullanılmaz. Bu tip topraklarda kümbet yapımı için hafif bünyeli tınlı veya kumlu toprak kullanmak gerekir. Bu amaçla aşağıdaki gibi bir yol izlenebilir: Kalemin etrafına her iki ucu açılmış yuvarlak boş bir konserve kutusu yerleştirilir. Bunun içi kumlu toprakla, dışı çukurdan çıkan toprakla doldurularak kümbet yapılır. Daha sonra konserve kutusu çekilerek alınır. Böylece sadece kalemin etrafı kumlu toprakla kaplanır. Dolayısıyla kalemden çıkan sürgünlerin toprak yüzüne çıkması engellenmemiş olur. Bu tip aşıda anaç ve kalemdeki kesim yüzeylerine aşı macunu sürmeye gerek yoktur. İlkbaharda çıkan sürgünler hereklere bağlanır. İlkbaharda anaçtan çıkan dip sürgünleri temizlenir. Ayrıca yaz başında kümbetler açılarak kalemden çıkan boğaz kökleri mutlaka temizlenmelidir. îyi bir aşıcı günde 150-250 yarma aşı yapabilir.
Kakma aşı: Yapımı yarma aşıya benzer. Farkı, anaç yarılmayıp üzerinde üçgen şeklinde bir yatak açılmasıdır. Bu yatağa girecek şekilde kalem yontulur ve ikisi birbirine çakıştırılır. Aşı yeri iple sıkıca bağlanarak, üzerine kümbet yapılır. Daha fazla el becerisi isteyen bir aşı tekniğidir. Anaç ve kalemde açılan üçgen yataklar aynı büyüklükte değilse arada boşluk kalabilir. Fakat böyle durumlarda kalemdeki üçgenin en azından bir yan yüzünün anaçla çakışmasını sağlamak gerekir
Yongalı göz aşısı: Daha çok verimli bağlarda çeşit değiştirmek amacıyla kullanılan bir aşı yöntemidir. Meyvecilikte göz aşıları genellikle kabuk çıkarılarak yapılır. Bunda ise göz ile birlikte odun dokusu da alındığı için yongalı (odunlu) terimi kullanılmıştır. Bağın ilk tesisinde anaçların aşılanmasında da kullanılır. En uygun aşılama zamanı, asma üzerinde sürgünlerin 20-30 cm olduğu ilkbahar aylarıdır. Bu dönemde kabuk odun dokusundan kolaylıkla ayrılır. Aşı gövdeye veya kollara yapılabilir. Kesim yerlerinde ağlama oluyorsa, aşıdan 1 hafta önce dal aşılanacak yerin 10 cm üzerinden kesilir. Aşılanacak yer önce öze doğru 30 derecelik bir aşıyla kesilir. Bunun 3 cm kadar üzerinden ikinci bir kesim yapılarak, gittikçe genişleyecek şekilde ilk kesimle birleştirilir. Böylece anar üzerinde bir kertik açılır. Buraya takılacak gözün büyüklüğü de bu kertiğe uygun olmalıdır. Bunun için kalem üzerinde alınacak gözün 0.5 cm altından öze doğru 30 derecelik bir açıyla kesim yapılır. İkinci kesim gözün 2.5 cm üzerinden başlayıp alta doğru genişleyerek ilk kesimle birleştir i 1 ir(Seki 1 12.5). Alınan göz kertiğe yerleştirilir. Genelde alınan gözler daha küçüktür. Bu nedenle kertikle çakışmayabilir. O zaman gözün ve anacın kabuğu tek taraftan çakıştirıİmalıdır. Aşıların üzeri beyaz, plastik aşı şeridi ile sıkıca ve hava almayacak şekilde sarılmalıdır. Şeritler keşilmeksizin gelecek yıla kadar aşı yerinde kalabilir. Gövde veya kollarda çıkan obur sürgünler sık sık temizlenerek, aşının daha iyi kaynaşması ve aşıdan çıkan sürgünlerin daha iyi gelişmesi sağlanmalıdır.
12.1. GENERATİF(ÇEKİRDEKLE) ÇOĞALTMA ı: Bağcılıkta pratikte
pek kullanılmaz. Ancak ıslah çalışmalarında elde edilen
melezlerin çekirdekten üretiminde kulanılır. Çekirdeklerin
dinlenmesinin kesilmesi ve çimlenmesinin sağlanması için +4°C
da 6-12 hafta tutulması gerekir.
12.2. VEGETATİF(ÇUBUKLA) ÇOĞALTMA | : Bağcılıkta bu tip
çoğaltma genel olarak tamamen odunlaşmış tek yıllık dallar
olan çubuklar ile yapılır. Daldırma, çelik ve aşı olmak üzere
başlıca üç şekilde uygulanır.
12.2.1. Daldırma ile çoğaltma
Kültür çeşitlerinden fidan elde etmek amacıyla, daha çok filokserasız bölgelerde başvurulan bir yöntemdir. Ayrıca filokseralı bölgelerde, yaşlı bağlarda meydana gelen boşlukları doldurmak için ve hatta zor köklenen anaçların köklendirilmesinde kullanılabilir. Çubukların kış sonunda (şubat ayı) ve uyanmadan önce asmanın yakınında açılan çukurlardan geçirilerek veya hendeklere yatırılarak köklendiriimesi esasına dayanır. Köklendirmeyi arttırmak amacıyla çukur veya hendeklerin dibine yanmış çiftlik gübresi konulabilir. Ayrıca yazın sulanarak sürgün ve kök gelişimi arttın 1 ir.
Asmadan çıkan çubuklardan iyi gelişenlerden biri yakında açılan çukura kadar uzatılır. Çukur içinden geçirilerek çubuğun uç kısımdaki iki göz toprak yüzüne çıkarılır. Çubuk üzerinde çukura girinceye kadar olan ve toprak içinde kalan gözler köreltilir. Çubuğun uç kısmının toprak yüzüne çıktığı noktaya bir herek dikilerek, ilkbaharda çıkan sürgün buna bağlanır. Sonbaharda yaprak dökümünden sonra, fidanların ana bitki ile olan bağlantısı çubuğun toprağa girdiği noktadan keşi lir(Seki 1 12.1).
Adi daldırma-. Çubuklar asmanın kenarında toprak içinde açılan çukurdan geçirilip, 2 göz dışarıda kalacak şekilde, ucunun dışarıya çıkarılması şeklinde yapılan bir uygulamadır. Uygulama amacına bağlı olarak derin ve yüzlek olmak üzere iki şekilde yapılabilir. Derin daldırmanın amacı, asma yakınında kuruyan ve boşluk oluşturan asmaların yerlerinin doldurulmasıdır. Çubuğun ucu boşluk olan noktadan dışarı çıkarılır. Yüzlek daldırmada amaç asma fidanı elde etmektir. Asmanın hemen yakma açılan çukurda çubuklar köklendiri 1 ir. Çukur derinliği yüzlek daldırmada 15-25 cm, derin daldırmada 2 5-35 cm dir.
Hendek daldırma: Daldırma yapılan çubuktan, çok sayıda fidan elde edilmesi esasına dayanır. îyi gelişen bir çubuk asmanın hemen yanına açılan 15-20 cm derinliğinde ve 1 m kadar uzunluğundaki hendeklerin içine yatırılır. Çubuğun ucu toprak yüzüne çıkarılmaz. Toprak içinde kalan gözlerden alta bakanlar seyrelt i-lebi 1 ir. Sonbaharda topraktan çıkarılan fidanlar tek tek ayrılarak dikimde kullanılır.
12.2.2- Çelikle çoğaltma ,
Çubukların kökleridir i İmes ini esas alan bir çoğaltma yöntemidir. Uzunlukları kullanım amaçlarına ve toprak koşullarına göre değişebilir. Çelikler sıcak ve kurak yörelerde daha uzun, soğuk yörelerde veya topraklarda daha kısa olmalıdır. Çeliklerin hazırlanmasında genellikle 7-10 mm çapındaki çubuklar kullanılır. Bu tip çelikler doğrudan köklendirmede kullanıldığı için dikim çeliği adını alır. Çeliklerin köklendirilmesinde aşı kısmında bahsedilen köklendirme yöntemlerinden herhangi biri kullanılabilir. Hazırlanma şekillerine göre 4 gruba ayr11 ir(Seki 1 12.2).
Adi çelikler: Aşısız fidan elde edilmesinde en yaygın kullanılan çelik tipidir. Uzunlukları 35-45 cm'dir. Fakat kumlu topraklarda veya kurak yörelerde çelik uzunluğu 1 m'ye kadar çıkabilir. Çelikler üst kısmındaki boğumun 2-3 cm üstünden, gözün ters tarafına meyilli olarak; alt boğumun ise 1 cm altından düz olarak kesilir. Genelde çelik üzerinde 3-5 göz bulunur. Çeliklerin en alt ve en üstteki gözler hariç ortadaki gözleri körletilir. Çelikler fidanlıkta köklendirme yöntemlerinin herhangi biri kullanılarak köklenmesi sağlanır.
Ökçeli ve dipçikli çelikler: Çubuğun alt kısmında iki yaşında bir dal parçasının bulunması şeklinde hazırlanır. Bunun amacı köklenme yüzeyini arttırarak, daha iyi bir köklenme sağlamaktır. Fakat asma başına alınan çelik miktarı daha azdır. Pratikte yaygın bir kullanımı yoktur. Alttaki yaşlı dal olduğu gibi kalırsa dipçikli; iki yaşlı dal kesim yüzeyini daha da arttırmak için ortasından boydan boya kesilirse, ökçeli çelik adını alır. tki yaşlı dal 5 cm, çubuk ise 30-40 cm uzunlukta olabilir.
Yeşil çelik: Sürgünlerden yaz başında alınan ve üzerlerinde yaprak taşıyan çeliklerdir. Bunlar ancak şişleme tavalarında köklendirilebi 1 ir. Çelikler 2-3 gözlü veya 10-20 cm uzunlukta hazırlanır. Pratikte pek kullanılmaz.
Tek gözlü çelikler: Bağ tesisinde kullanılacak fidanların eldesinden çok, eldeki az sayıda bulunan materyalin kısa sürede çoğaltılmasını sağlamak amacıyla başvurulan bir yöntemdir. Çubuklar bir göz içerecek şekilde ve gözün 5-8 cm altından ve 1-2 cm üzerinden kesilerek çelikler hazırlanır. Şişleme tavalarına perlit içine dikilerek köklendirilir.
12.2.3. Aşı ile Çoğaltma
Bağcılık eskiden kültür çeşitlerin in(Üzümünü yediğimiz
çeşitler) çubuklarını köklendirmek suretiyle yapı 1 irdi.Fakat
1860 dan itibaren Avrupa'ya Amerika'dan filoksera denilen bir
böceğin bulaşması sonucu bağların çoğu yok olmuştur. Bu böcek
asmanın köklerinde yaşamakta, ve kökleri tahrip ederek asmayı
kurutmaktadır. Böceğe karşı ekonomik bir ilaçlama
yapılamamaktadır. Bunun yerine filokseraya karşı dayanıklı asma anaçları geliştirilmiştir. Artık günümüzde asmalar bu anaçlar üzerine aşılanarak bağ tesis edilmektedir. Bağcılıkta aşı; fidan üretimi, bağlarda anaçların aşılanması veya verimli bağlarda çeşit değiştirmek amacıyla yapılabilir. Bu nedenle aşıları genel anlamda yapıldıkları yerlere göre bağda yapılan aşılar ve masa başında yapılan aşılar diye ikiye ayırabiliriz.
12.2.3.1. Bağda yapılan aşılar: Bağın tesis edilmesi aşamasında anaçların aşılanması veya daha sonraki yıllarda çeşitlerin değiştirilmesi amacıyla uygulanır. Burada kullanılan başlıca aşı yöntemleri aşağıda verilmiştir.
Yarına aşı: Bağ kurmak amacıyla 1-2 sene önce dikilmiş anaçlar toprak seviyesinden aşılanır. Aşılama zamanı Şubat-Mart aylarında asmalarda ağlama başlamadan önceki dönemdir. Kurak yörelerde aşı yerini nemli tutmak amacıyla, aşı toprak seviyesinin 5 cm altından da yapılabilir. Toprak seviyesinden aşı için anaç bu seviyeden kesilir. Kesim yüzeyinin 10 cm kadar altından anaç aşı ipiyle bağlanır. Faydası, anacın yarılması sırasında yarığın derine gitmesini önlemektir. Daha sonra anaç ortasında aşı usturası yardımıyla yarılır. Bu yarığa yerleştirilecek kültür çeşidine kalem adı verilir. Kalem olarak hazırlanacak çelikler aşıdan 1 gün önce suya ıslatıİmalıdır. Aşı sırasında kalemler su dolu bir kova içinde saklanmalıdır. Kalemler 5-9 mm çapındadır ve 2 gözlü olarak hazır lanır(Çeki 1 12.3). Bunun için üst boğumun 1 cm üstünden ve alt boğumun 5-8 cm altından kesilir. Kalemin anaçta açılan yarığa girmesini sağlamak için altta bırakılan uzun internodyum her iki taraftan yontularak kama şekli verilir. Yontulan kısımların birinde öz gözükmesine rağmen diğer tarafta gözükmemesi gerekir. Daha sonra alt göz dışa bakacak şekilde kalem yarığa yerleştirilir. Aşıda kaynaşmayı sağlayan kabuğun hemen altındaki kambiyum tabakasıdır. Dolayısıyla anaç ve kalemdeki kambiyum tabakalarının çakışması sağlanmalıdır. Pratik olarak anaç ve kalemin kabukları çakışırsa kambiyumları da çakışmış kabul edilir. Bunun için kalem anacın dış kenarına yerleştirilmelidir. Daha sonra aşı yeri alta bağlanan iple sıkıca sarılır. Aşı ipi olarak genellikle ketenden yapılmış ve toprak içinde kolayca çürüyebilen ipler kullanılır. Böyle bir ip kullanılırsa bunların ilkbaharda kesilmesine gerek yoktur kendiliğinden kopar. Fakat aşıda plastik ip kullanmak zorunda kalınırsa bunlar ilkbaharda mutlaka keşilmelidir.Aksi taktirde aşı yerini boğar. Aşı işleminden sonra anacın yanına bir herek dikilir. Kalemin üstü de toprakla kapatılır. Bu toprak yığınına kümbet veya köstebek denilir. Kümbetin yüksekliği kalemin üst ucundan 5 cm kadar yukarıda olmalıdır. Ağır bünyeli ve kesekli topraklar sürgünlerin toprak yüzüne çıkmasını önleyeceği için kümbet yapımında kullanılmaz. Bu tip topraklarda kümbet yapımı için hafif bünyeli tınlı veya kumlu toprak kullanmak gerekir. Bu amaçla aşağıdaki gibi bir yol izlenebilir: Kalemin etrafına her iki ucu açılmış yuvarlak boş bir konserve kutusu yerleştirilir. Bunun içi kumlu toprakla, dışı çukurdan çıkan toprakla doldurularak kümbet yapılır. Daha sonra konserve kutusu çekilerek alınır. Böylece sadece kalemin etrafı kumlu toprakla kaplanır. Dolayısıyla kalemden çıkan sürgünlerin toprak yüzüne çıkması engellenmemiş olur. Bu tip aşıda anaç ve kalemdeki kesim yüzeylerine aşı macunu sürmeye gerek yoktur. İlkbaharda çıkan sürgünler hereklere bağlanır. İlkbaharda anaçtan çıkan dip sürgünleri temizlenir. Ayrıca yaz başında kümbetler açılarak kalemden çıkan boğaz kökleri mutlaka temizlenmelidir. îyi bir aşıcı günde 150-250 yarma aşı yapabilir.
Kakma aşı: Yapımı yarma aşıya benzer. Farkı, anaç yarılmayıp üzerinde üçgen şeklinde bir yatak açılmasıdır. Bu yatağa girecek şekilde kalem yontulur ve ikisi birbirine çakıştırılır. Aşı yeri iple sıkıca bağlanarak, üzerine kümbet yapılır. Daha fazla el becerisi isteyen bir aşı tekniğidir. Anaç ve kalemde açılan üçgen yataklar aynı büyüklükte değilse arada boşluk kalabilir. Fakat böyle durumlarda kalemdeki üçgenin en azından bir yan yüzünün anaçla çakışmasını sağlamak gerekir
Yongalı göz aşısı: Daha çok verimli bağlarda çeşit değiştirmek amacıyla kullanılan bir aşı yöntemidir. Meyvecilikte göz aşıları genellikle kabuk çıkarılarak yapılır. Bunda ise göz ile birlikte odun dokusu da alındığı için yongalı (odunlu) terimi kullanılmıştır. Bağın ilk tesisinde anaçların aşılanmasında da kullanılır. En uygun aşılama zamanı, asma üzerinde sürgünlerin 20-30 cm olduğu ilkbahar aylarıdır. Bu dönemde kabuk odun dokusundan kolaylıkla ayrılır. Aşı gövdeye veya kollara yapılabilir. Kesim yerlerinde ağlama oluyorsa, aşıdan 1 hafta önce dal aşılanacak yerin 10 cm üzerinden kesilir. Aşılanacak yer önce öze doğru 30 derecelik bir aşıyla kesilir. Bunun 3 cm kadar üzerinden ikinci bir kesim yapılarak, gittikçe genişleyecek şekilde ilk kesimle birleştirilir. Böylece anar üzerinde bir kertik açılır. Buraya takılacak gözün büyüklüğü de bu kertiğe uygun olmalıdır. Bunun için kalem üzerinde alınacak gözün 0.5 cm altından öze doğru 30 derecelik bir açıyla kesim yapılır. İkinci kesim gözün 2.5 cm üzerinden başlayıp alta doğru genişleyerek ilk kesimle birleştir i 1 ir(Seki 1 12.5). Alınan göz kertiğe yerleştirilir. Genelde alınan gözler daha küçüktür. Bu nedenle kertikle çakışmayabilir. O zaman gözün ve anacın kabuğu tek taraftan çakıştirıİmalıdır. Aşıların üzeri beyaz, plastik aşı şeridi ile sıkıca ve hava almayacak şekilde sarılmalıdır. Şeritler keşilmeksizin gelecek yıla kadar aşı yerinde kalabilir. Gövde veya kollarda çıkan obur sürgünler sık sık temizlenerek, aşının daha iyi kaynaşması ve aşıdan çıkan sürgünlerin daha iyi gelişmesi sağlanmalıdır.