organik memo
30.05.2010, 16:34
ORGANİK ÜZÜM YETİŞTİRİCİLİĞİ
1. GİRİŞ
Dünyada geniş alanlarda uygulanan klasik tarımın giderek doğal dengeyi bozması sonucu örgütlenen üreticiler doğayı tahrip etmeyen, insan sağlığında yan etki yapmayan tarımsal ürünleri tercih etmeye başlamışlardır. AB ve FAO tarafından da klasik üretime alternatif olacak tarzda ortaya çıkan bu üretim şekli ekolojik veya organik tarım olarak isimlendirilmektedir.
Ülkemizde 1985 yılında başlayan organik tarım ürünleri üretimi 2000’li yıllarda Dünya organik tarım pazarlarına talep yaratma çabaları ile yeni bir boyut kazanmıştır.1999 yılında 92 tarım ürünü organik olarak üretilmiş olup bu üretimde üzümün payı miktar olarak 7182 ton’dur.
Pestisit kalıntısı bulunmayan çevre dostu ürünlere, bağcılık ve şarap sektörü de ilgi duymuş ve ekolojik bağcılık ve şarapçılık gündeme gelmiştir.
Dünyada 8.000.000 ha bağ alanında 65.000.000 ton yaş üzüm üretilmektedir. Dünyanın önemli bağ ülkelerinden olan ülkemizde 540.000 ha alanda 3.600.000 Ton yaş üzüm üretilmekte olup; % 35 sofralık, % 42’i kurutmalık, % 8’i şaraplık üzüm ve % 15’u pekmez, köftür vb. ürünler olarak değerlendirilmektedir.
Ülkemizde Ege bölgesinde kurutmalık, Marmara bölgesinde sofralık ve şaraplık, Orta Anadolu’da şaraplık, sofralık ve Güneydoğu Anadolu’da çekirdekli kurutmalık ve sofralık üzüm yetiştiriciliği daha yaygın yapılmaktadır.
Tekirdağ ilinde son istatistiklere göre 70.000 ha bağ alanında 70.000 ton yaş üzüm üretimi sağlanmakta üzüm üretiminde büyük bir paya sahip Trakya Bölgesinde ekolojik ürün sertifikasyonuna sahip bağlar ve bu bağlardan elde edilen üzümlerden uygun yöntemlerle ekolojik şarap elde edilmesi için çalışmalar başlatılmıştır. Böyle çalışmaların üretici koşullarında ve çiftlik sistemleri araştırmaları kapsamında yürütülmesinin gerçekçi sonuçlar ortaya koyacağı düşünülmektedir .
3. EKOLOJİK ÜZÜM
Ekolojik tarım, zirai ilaçlar,hormon ve kimyasal gübre kullanılmadan üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü ve sertifikalı tarımsal üretim biçimidir. Birçok tarım ürününde olduğu gibi ekolojik ürün sertifikasına sahip bağ yetiştirme ve yine organik olarak üretilen şaraplara tüketici talebi ve ilgisi her geçen gün artmaktadır.
Ekolojik bağcılık dünya genelinde üretilen üzümler için her türlü katkı kullanımını azaltmayı ve standardizasyon oluşturmayı amaçlamaktadır. Doğal dengeyi bozmadan, en az katkı maddeleri kullanarak üzüm ve şarap elde etme tekniğinin bulunup yaygınlaştırılması sonucunda daha rahat yapılacak bir ihracat yolu ile gelirin artması, yaratılan katma değerden dolayı üreticilerin refah düzeyinin yükselmesi amaçlanmıştır.
Ekolojik tarım, ekolojik sistemde hatalı uygulamalar sonucu kaybolan doğal dengeyi yeniden kurmaya yönelik, insana ve çevreye dost üretim sistemlerini içermekte olup,esas itibariyle sentetik kimyasal ilaçlar ve gübrelerin kullanımının yasaklanması yanında, organik ve yeşil gübreleme, münavebe, toprağın muhafazası, bitkinin direncini arttırma, parazit ve predatörlerden yararlanmayı tavsiye eden, bütün bu olanakların kapsamlı bir sistemde oluşturulmasını talep eden, üretimde miktar artışını değil ürünün kalitesinin yükselmesini amaçlayan bir üretim şeklidir.
Ekolojik tarımın amaçları arasında mümkün olduğu kadar bölgesel kaynakların ve üretim faaliyetlerinin birbirleriyle girdilerinin kullanılması suretiyle karşılıklı desteklenmesini sağlamak yer almaktadır.Yapılan çalışmalar ekolojik üretimde verim ve kalitenin sağlanabilmesi için üreticilere teknik ve ekonomik konularda bilgi akışının sağlanmasının şart olduğu ve özellikle geçiş sürecinde üreticilerle yakın temasın etkili olacağını ortaya koymaktadır.
Geleneksel tarım içerisinde bitki koruma başlı başına bir bütün iken ekolojik tarım, ekolojik sistemin kendi kendine iyileştirmesini öngörmektedir. Doğaya yabancı, ona aşırı bir şekilde müdahale eden, biyolojik çeşitliliği azaltan, kalıntı sorunu yaratarak canlıların yaşamını riske sokan sentetik kimyasalların, herbisitlerin kullanılması bu sistemde yasaklanmıştır. Ekolojik tarımda toprak canlı bir varlık kabul edilerek her uygulamada onun sağlığının devamı düşünülür. Belirli maddeleri çeşitli formlarda bitkiye uygulayarak hastalık ve zararlıların olumsuz etkilerinden koruma pratiğine başvurulmaktadır.
Londra Gıda Komisyonu, bağlarda kullanılan pestisitlerin kansere neden olabilen 49 adet madde içerdiğini ve bazı insektisitlerin doğumda bazı problemlere yol açtığı belirtmektedir. ABD Ulusal Araştırma Konseyi’nce hazırlanan pestisitler raporunda insektisitlerin % 30’u herbisitlerin % 60’ı ve fungusitlerin %90’ının aşırı kullanılması durumunda tümör oluşumuna neden olduğu bildirilmiştir. Ekolojik bağcılık ve şarapçılık dünya genelinde üretilen ürünlerde her türlü katkı kullanımını azaltmayı ve standardizasyon oluşturmayı amaçlamaktadır.
Ekolojik bağcılıkta, gerek nihai ürün elde edilmesine yönelik gerekse hastalık ve zararlılar ile yabancı ot kontrolüne uygun yöntem ve preparatların çeşit ve dozunun belirlenmesi yada uygun bitki beslenme yöntemlerinin belirlenmesine yönelik araştırmalar yapılmıştır.
Sultani Çekirdeksiz üzüm çeşidinden elde edilen ekolojik ve geleneksel şarapları karşılaştırarak ekolojik şarapları kimyasal ve duyusal yönden başarılı bulmuşlardır. Aynı çalışmada geleneksel yöntemle üretilen şarapların alkol verimlerinin yüksek, tanen miktarının düşük olduğu belirtilmektedir. Ayrıca ekolojik şaraplarda düşük miktarda kükürtdioksit kullanılmasına rağmen şarapta okside rengin olmadığı ve çiftlik gübreli ekolojik üzümlerden en olumlu şarabın elde edildiği vurgulanmıştır.
Bağlarda mildiyö (Plasmapora viticola) ve külleme (Uncinula necator)’ye etkili olduğu belirtilen Polisülfür ve Mycosin adlı ilaçlar bakır ile karşılaştırmalı olarak denenmiştir. Normal bakırlı preparat çiçek öncesi 2, çiçek sonrası l kez olmak üzere 3 kez; Polisülfür , çiçek öncesi l (%5’lik), çiçek sonrası 15-20 gün ara ile 4 kez (%4’lük) ve Mycosin ise çiçeklenme sonrası yaklaşık 15 gün ara ile 5 kez (%l’lik) uygulanmış olup bunlardan Mycosin her iki hastalık için etkisiz bulunurken Polisülfürün %2.5’luk dozunun iyi sonuç verdiği belirtilmiştir .
Bağlarda külleme (Uncınula necator)’ye karşı kullanılabilecek bazı kimyasalların etkileri üzerine yapılan bir çalışmada;
1.Ege bölgesinde Bağ küllemesine karşı ilk ilaçlamanın sürgünler 20-30 cm.ye ulaştığı dönemde bağlara uygulanan kükürt yerine doğal kökenli kimyasallardan NaHCo3, KH2PO4, K2SiO3 ve Na2SiO3 ‘ında kullanılabileceğini,
2.İkinci ilaçlamanın koruk dönemde; 3. ve 4. ilaçlamanın 2. İlaçlamayı takiben 12 gün aralıklarla yapılması ve gerektiğinde uygun şartlarda 4. ilaçlamadan yine 12 gün sonra 5. ilaçlamanın yapılabileceği ve tüm ilaçlamalarda hastalık riski yüksek bağlar için K2SiO3+ kükürt, KH2PO4 + kükürt karışımı ile hastalık riski düşük bağlar için ise Na2SiO3 + kükürt karışımı yada tek başına NaHCO3 ilaçlaması programlarıyla yürütülebileceği vurgulanmıştır.
“Ege Bölgesinde Ekolojik ve Geleneksel Yöntemlerle Çekirdeksiz Yaş ve Kuru Üzüm Üretimi Üzerinde Mukayeseli Araştırmalarda Türkiye’de ekolojik, konvansiyonel ve entegre tarımı karşılaştıran, geleneksel tarım üretim yönteminde üretimde gerekli her türlü sentetik kimyasal ilaç ve gübreler kullanılmıştır. Üzümlerde yapılan pestisit kalıntıları analiz sonuçları çeşitli sınır değerleri ile karşılaştırılmış, tespit edilen kalıntı miktarlarının sorun yaratmadığı anlaşılmıştır.
Üreticinin geleneksel üründen ekolojik ürüne geçişi için, ekolojik üründen sağladığı kazancın en az geleneksel üründen sağladığı kazanca (fırsat maliyeti) eşit veya daha büyük olması gerekir ki buda iki şekilde sağlanabilir. Birincisi her iki üretim sisteminde eşit verim koşuluyla ekolojik üretimde birim üretim maliyeti düşüklüğü ile mümkün olabilir. İkincisi ise ekolojik üretimdeki verim azalmasının fırsat maliyetine en az eşit kazancı sağlayabilecek bir yüksek fiyat talebiyle ürün satışı şarttır.
4. EKOLOJİK ÜZÜM YETİŞİTRMENİN PROJELENMESİ
Burada uygulamaya konulan örnek bir proje anlatılacaktır.Projede şaraplık üzüm çeşitlerinden Cabernet Sauvignon ve Merlot siyah şaraplık üzüm çeşitleri ile klondan gelme Sauvignon Blanc beyaz şaraplık üzüm çeşitlerin bulunduğu tınlı, geçirgen, nötr reaksiyona sahip,tuz miktarı düşük, orta düzeyde organik madde kapsayan bağlarda yürütülmüştür. Söz konusu üç çeşit ,Trakya Bölgesinde kaliteli şarap verdiği belirlenmiş, yüksek fiyatla satılan çeşitlerdir.
Çalışmada, Cabarnet Sauvignon, Merlot ve Sauvignon Blanc çeşitlerine ait 2001 yılında tesis edilmiş bağlarda her uygulama için 3’er tekerrür halinde kurulmuş, pestisit uygulamalarından etkilenmemek için uygulamanın yapılacağı parselin yer aldığı sıranın aşağı ve yukarısında izolasyon omcaları olarak bırakılacaktır. Denemede kullanılacak 3 çeşit üzerinde ekolojik-1, ekolojik-2 ve geleneksel olarak adlandırılan uygulamalar yapılacaktır.
-Terbiye Şekli:
Cabernet Sauvignon çeşidinde alternatif Royat Kordonu, diğer iki çeşitte Guyot terbiye şekli uygulanacak olup çeşitler terbiye şekli oluşturulmuştur.
- Toprak ve Yaprak Analizleri:
-
Uygulamaların toprağın besin ve fiziksel özellikleri üzerine etkilerini tespit amacı ile her yıl sonbaharda uygulama parsellerinden toprak örnekleri alınacak, ürün devresinde omca ile toprak arasındaki besin etkileşimlerinin saptanması amacı ile çiçeklenme döneminde güneş gören salkımların tam karşısındaki alınacak yaprak örneklerinde petiollerde makro ve mikro element düzeyleri analizi yaptırılacaktır.
-Şıra Analizleri ve Yaş Üzümün Şaraba İşlenmesi:
Çeşitlerde olgunluk izlenerek siyah çeşitler 12.0-12.5 Bome, Sauvignon blanc çeşidi 11.0-11.5 Bome derecesine ulaştığında hasat yapılacak, şırada % şeker ve Genel Asit (g/L T.A.) miktarları saptanacaktır. Şarap yapımı laboratuvar koşullarında mikrovinifikasyon yöntemi ile gerçekleştirilecek(Aktan ve ark.2000 yöntemi), fermantasyonu tamamlanan, durultma ve aktarmaları yapılan şaraplar şişelendikten sonra kimyasal analizleri yapılacak, ilgililerden oluşan jüri tarafından degüstasyon puanları tespit edilecektir. Şaraplarda pestisit kalıntısı miktarlarının analizi gerçekleştirilecektir.
-. Ekolojik Tarımın Öngördüğü Preparatlar ve Mücadelede Uygulanacak Yöntem:
Bu preparatlar EEC’nin öngördüğü preparatlar ile TUBİTAG-TOGTAG 1246 nolu projeden elde edilen sonuçlara göre önerilen preparatlardır. Buna göre bağın başlıca zararlısı olan Salkım Güvesi (Lobesia botrana) ile mücadelede tahmin uyarı sisteminin belirleyeceği zaman ve sıklıkta Bacillus thuringiensis var.kurstaki preparatı (Biobit,Dipel,Javalin gibi), Feromon preparatları kullanılacaktır. 1 ad/ha olacak şekilde asılacak eşeysel çekici tuzaklar ile zararlının ergin populasyonu ilk ergin çıkışından uçuşlar sona erinceye kadar haftalık olarak izlenecektir. Elde edilen rakamlara göre uçuş eğrileri çizilecek, kritik devrelerde en az 100’er salkım gözle kontrol edilerek her dölde beklenen ilk yumurta ve larva çıkışları saptanarak ilaçlamaya karar verilecektir.
Külleme hastalığı ile mücadelede Kükürt’ün yanı sıra buna destek olarak NaSiO3 (sucamı) veya KSiO3, Mildiyö hastalığı ile mücadelede Bakır tuzları yanı sıra Bakıra destek olarak kil minerali¬ ve bitki ekstaktı kapsayan preparatlar (Mycosin, Phytofit vb.) kullanılacaktır.
-. Ekonomik Analiz
Çalışmada, organik ve geleneksel yöntemlerle elde edilen nihai ürün şarap üretiminin brüt üretim değeninin ve toplam üretim giderlerinin bilinmesi, farklı teknolojilerin uygulandığı üretim faaliyetlerinin kar düzeylerinin karşılaştırılması bakımından önemlidir. Brüt üretim değerinden toplam üretim giderlerinin çıkartılması ile elde edilen net kar, değişik üretim dallarının karlılığının karşılıklı olarak ortaya konması amacı ile kullanılabilmektedir (Aras, 1988). Bu araştırmada organik ve geleneksel şarap üretiminin kar düzeylerinin karşılaştırılmasında kriter olarak “net kar” kullanılacaktır
-Projeden Beklenen Yararlar
Trakya Bölgesi için oldukça yeni bir üretim sistemi olan ekolojik üretimin özellikle şarap üretimi için yaygınlaştırılmasının sağlanması ve böylece üreticilerin ihracata yönelik üretim ile gelirlerinin arttırılması mümkündür.
Uygulanacak bu proje çalışması ile şaraplık üzüm üreticilerinin ekolojik üretim sistemi içerisinde gerek yetiştiricilik ve gerekse şarap işletmelerinin bilgi eksiklikleri giderilmeye çalışılacak, şarapta çok düşük orana sahip ihracatın artırılması hedeflenecektir.
Teknik ve ekonomik katkıların yanı sıra insan ve çevre sağlığının korunması bilinci arttırılacak, sektörde ismine doğru bir faaliyetin yapılması olanakları yaratılacaktır.
Ekolojik şarap üretmek isteyen bölge üreticileri konu ile ilgili özellikle teknik ve ekonomik yönüyle bilgilendirilmiş olup faaliyetlerine rasyonel hareket etme olanağına kavuşmuş olacaklardır.
TEŞEKKÜR EDERİM
Organik Memo
1. GİRİŞ
Dünyada geniş alanlarda uygulanan klasik tarımın giderek doğal dengeyi bozması sonucu örgütlenen üreticiler doğayı tahrip etmeyen, insan sağlığında yan etki yapmayan tarımsal ürünleri tercih etmeye başlamışlardır. AB ve FAO tarafından da klasik üretime alternatif olacak tarzda ortaya çıkan bu üretim şekli ekolojik veya organik tarım olarak isimlendirilmektedir.
Ülkemizde 1985 yılında başlayan organik tarım ürünleri üretimi 2000’li yıllarda Dünya organik tarım pazarlarına talep yaratma çabaları ile yeni bir boyut kazanmıştır.1999 yılında 92 tarım ürünü organik olarak üretilmiş olup bu üretimde üzümün payı miktar olarak 7182 ton’dur.
Pestisit kalıntısı bulunmayan çevre dostu ürünlere, bağcılık ve şarap sektörü de ilgi duymuş ve ekolojik bağcılık ve şarapçılık gündeme gelmiştir.
Dünyada 8.000.000 ha bağ alanında 65.000.000 ton yaş üzüm üretilmektedir. Dünyanın önemli bağ ülkelerinden olan ülkemizde 540.000 ha alanda 3.600.000 Ton yaş üzüm üretilmekte olup; % 35 sofralık, % 42’i kurutmalık, % 8’i şaraplık üzüm ve % 15’u pekmez, köftür vb. ürünler olarak değerlendirilmektedir.
Ülkemizde Ege bölgesinde kurutmalık, Marmara bölgesinde sofralık ve şaraplık, Orta Anadolu’da şaraplık, sofralık ve Güneydoğu Anadolu’da çekirdekli kurutmalık ve sofralık üzüm yetiştiriciliği daha yaygın yapılmaktadır.
Tekirdağ ilinde son istatistiklere göre 70.000 ha bağ alanında 70.000 ton yaş üzüm üretimi sağlanmakta üzüm üretiminde büyük bir paya sahip Trakya Bölgesinde ekolojik ürün sertifikasyonuna sahip bağlar ve bu bağlardan elde edilen üzümlerden uygun yöntemlerle ekolojik şarap elde edilmesi için çalışmalar başlatılmıştır. Böyle çalışmaların üretici koşullarında ve çiftlik sistemleri araştırmaları kapsamında yürütülmesinin gerçekçi sonuçlar ortaya koyacağı düşünülmektedir .
3. EKOLOJİK ÜZÜM
Ekolojik tarım, zirai ilaçlar,hormon ve kimyasal gübre kullanılmadan üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü ve sertifikalı tarımsal üretim biçimidir. Birçok tarım ürününde olduğu gibi ekolojik ürün sertifikasına sahip bağ yetiştirme ve yine organik olarak üretilen şaraplara tüketici talebi ve ilgisi her geçen gün artmaktadır.
Ekolojik bağcılık dünya genelinde üretilen üzümler için her türlü katkı kullanımını azaltmayı ve standardizasyon oluşturmayı amaçlamaktadır. Doğal dengeyi bozmadan, en az katkı maddeleri kullanarak üzüm ve şarap elde etme tekniğinin bulunup yaygınlaştırılması sonucunda daha rahat yapılacak bir ihracat yolu ile gelirin artması, yaratılan katma değerden dolayı üreticilerin refah düzeyinin yükselmesi amaçlanmıştır.
Ekolojik tarım, ekolojik sistemde hatalı uygulamalar sonucu kaybolan doğal dengeyi yeniden kurmaya yönelik, insana ve çevreye dost üretim sistemlerini içermekte olup,esas itibariyle sentetik kimyasal ilaçlar ve gübrelerin kullanımının yasaklanması yanında, organik ve yeşil gübreleme, münavebe, toprağın muhafazası, bitkinin direncini arttırma, parazit ve predatörlerden yararlanmayı tavsiye eden, bütün bu olanakların kapsamlı bir sistemde oluşturulmasını talep eden, üretimde miktar artışını değil ürünün kalitesinin yükselmesini amaçlayan bir üretim şeklidir.
Ekolojik tarımın amaçları arasında mümkün olduğu kadar bölgesel kaynakların ve üretim faaliyetlerinin birbirleriyle girdilerinin kullanılması suretiyle karşılıklı desteklenmesini sağlamak yer almaktadır.Yapılan çalışmalar ekolojik üretimde verim ve kalitenin sağlanabilmesi için üreticilere teknik ve ekonomik konularda bilgi akışının sağlanmasının şart olduğu ve özellikle geçiş sürecinde üreticilerle yakın temasın etkili olacağını ortaya koymaktadır.
Geleneksel tarım içerisinde bitki koruma başlı başına bir bütün iken ekolojik tarım, ekolojik sistemin kendi kendine iyileştirmesini öngörmektedir. Doğaya yabancı, ona aşırı bir şekilde müdahale eden, biyolojik çeşitliliği azaltan, kalıntı sorunu yaratarak canlıların yaşamını riske sokan sentetik kimyasalların, herbisitlerin kullanılması bu sistemde yasaklanmıştır. Ekolojik tarımda toprak canlı bir varlık kabul edilerek her uygulamada onun sağlığının devamı düşünülür. Belirli maddeleri çeşitli formlarda bitkiye uygulayarak hastalık ve zararlıların olumsuz etkilerinden koruma pratiğine başvurulmaktadır.
Londra Gıda Komisyonu, bağlarda kullanılan pestisitlerin kansere neden olabilen 49 adet madde içerdiğini ve bazı insektisitlerin doğumda bazı problemlere yol açtığı belirtmektedir. ABD Ulusal Araştırma Konseyi’nce hazırlanan pestisitler raporunda insektisitlerin % 30’u herbisitlerin % 60’ı ve fungusitlerin %90’ının aşırı kullanılması durumunda tümör oluşumuna neden olduğu bildirilmiştir. Ekolojik bağcılık ve şarapçılık dünya genelinde üretilen ürünlerde her türlü katkı kullanımını azaltmayı ve standardizasyon oluşturmayı amaçlamaktadır.
Ekolojik bağcılıkta, gerek nihai ürün elde edilmesine yönelik gerekse hastalık ve zararlılar ile yabancı ot kontrolüne uygun yöntem ve preparatların çeşit ve dozunun belirlenmesi yada uygun bitki beslenme yöntemlerinin belirlenmesine yönelik araştırmalar yapılmıştır.
Sultani Çekirdeksiz üzüm çeşidinden elde edilen ekolojik ve geleneksel şarapları karşılaştırarak ekolojik şarapları kimyasal ve duyusal yönden başarılı bulmuşlardır. Aynı çalışmada geleneksel yöntemle üretilen şarapların alkol verimlerinin yüksek, tanen miktarının düşük olduğu belirtilmektedir. Ayrıca ekolojik şaraplarda düşük miktarda kükürtdioksit kullanılmasına rağmen şarapta okside rengin olmadığı ve çiftlik gübreli ekolojik üzümlerden en olumlu şarabın elde edildiği vurgulanmıştır.
Bağlarda mildiyö (Plasmapora viticola) ve külleme (Uncinula necator)’ye etkili olduğu belirtilen Polisülfür ve Mycosin adlı ilaçlar bakır ile karşılaştırmalı olarak denenmiştir. Normal bakırlı preparat çiçek öncesi 2, çiçek sonrası l kez olmak üzere 3 kez; Polisülfür , çiçek öncesi l (%5’lik), çiçek sonrası 15-20 gün ara ile 4 kez (%4’lük) ve Mycosin ise çiçeklenme sonrası yaklaşık 15 gün ara ile 5 kez (%l’lik) uygulanmış olup bunlardan Mycosin her iki hastalık için etkisiz bulunurken Polisülfürün %2.5’luk dozunun iyi sonuç verdiği belirtilmiştir .
Bağlarda külleme (Uncınula necator)’ye karşı kullanılabilecek bazı kimyasalların etkileri üzerine yapılan bir çalışmada;
1.Ege bölgesinde Bağ küllemesine karşı ilk ilaçlamanın sürgünler 20-30 cm.ye ulaştığı dönemde bağlara uygulanan kükürt yerine doğal kökenli kimyasallardan NaHCo3, KH2PO4, K2SiO3 ve Na2SiO3 ‘ında kullanılabileceğini,
2.İkinci ilaçlamanın koruk dönemde; 3. ve 4. ilaçlamanın 2. İlaçlamayı takiben 12 gün aralıklarla yapılması ve gerektiğinde uygun şartlarda 4. ilaçlamadan yine 12 gün sonra 5. ilaçlamanın yapılabileceği ve tüm ilaçlamalarda hastalık riski yüksek bağlar için K2SiO3+ kükürt, KH2PO4 + kükürt karışımı ile hastalık riski düşük bağlar için ise Na2SiO3 + kükürt karışımı yada tek başına NaHCO3 ilaçlaması programlarıyla yürütülebileceği vurgulanmıştır.
“Ege Bölgesinde Ekolojik ve Geleneksel Yöntemlerle Çekirdeksiz Yaş ve Kuru Üzüm Üretimi Üzerinde Mukayeseli Araştırmalarda Türkiye’de ekolojik, konvansiyonel ve entegre tarımı karşılaştıran, geleneksel tarım üretim yönteminde üretimde gerekli her türlü sentetik kimyasal ilaç ve gübreler kullanılmıştır. Üzümlerde yapılan pestisit kalıntıları analiz sonuçları çeşitli sınır değerleri ile karşılaştırılmış, tespit edilen kalıntı miktarlarının sorun yaratmadığı anlaşılmıştır.
Üreticinin geleneksel üründen ekolojik ürüne geçişi için, ekolojik üründen sağladığı kazancın en az geleneksel üründen sağladığı kazanca (fırsat maliyeti) eşit veya daha büyük olması gerekir ki buda iki şekilde sağlanabilir. Birincisi her iki üretim sisteminde eşit verim koşuluyla ekolojik üretimde birim üretim maliyeti düşüklüğü ile mümkün olabilir. İkincisi ise ekolojik üretimdeki verim azalmasının fırsat maliyetine en az eşit kazancı sağlayabilecek bir yüksek fiyat talebiyle ürün satışı şarttır.
4. EKOLOJİK ÜZÜM YETİŞİTRMENİN PROJELENMESİ
Burada uygulamaya konulan örnek bir proje anlatılacaktır.Projede şaraplık üzüm çeşitlerinden Cabernet Sauvignon ve Merlot siyah şaraplık üzüm çeşitleri ile klondan gelme Sauvignon Blanc beyaz şaraplık üzüm çeşitlerin bulunduğu tınlı, geçirgen, nötr reaksiyona sahip,tuz miktarı düşük, orta düzeyde organik madde kapsayan bağlarda yürütülmüştür. Söz konusu üç çeşit ,Trakya Bölgesinde kaliteli şarap verdiği belirlenmiş, yüksek fiyatla satılan çeşitlerdir.
Çalışmada, Cabarnet Sauvignon, Merlot ve Sauvignon Blanc çeşitlerine ait 2001 yılında tesis edilmiş bağlarda her uygulama için 3’er tekerrür halinde kurulmuş, pestisit uygulamalarından etkilenmemek için uygulamanın yapılacağı parselin yer aldığı sıranın aşağı ve yukarısında izolasyon omcaları olarak bırakılacaktır. Denemede kullanılacak 3 çeşit üzerinde ekolojik-1, ekolojik-2 ve geleneksel olarak adlandırılan uygulamalar yapılacaktır.
-Terbiye Şekli:
Cabernet Sauvignon çeşidinde alternatif Royat Kordonu, diğer iki çeşitte Guyot terbiye şekli uygulanacak olup çeşitler terbiye şekli oluşturulmuştur.
- Toprak ve Yaprak Analizleri:
-
Uygulamaların toprağın besin ve fiziksel özellikleri üzerine etkilerini tespit amacı ile her yıl sonbaharda uygulama parsellerinden toprak örnekleri alınacak, ürün devresinde omca ile toprak arasındaki besin etkileşimlerinin saptanması amacı ile çiçeklenme döneminde güneş gören salkımların tam karşısındaki alınacak yaprak örneklerinde petiollerde makro ve mikro element düzeyleri analizi yaptırılacaktır.
-Şıra Analizleri ve Yaş Üzümün Şaraba İşlenmesi:
Çeşitlerde olgunluk izlenerek siyah çeşitler 12.0-12.5 Bome, Sauvignon blanc çeşidi 11.0-11.5 Bome derecesine ulaştığında hasat yapılacak, şırada % şeker ve Genel Asit (g/L T.A.) miktarları saptanacaktır. Şarap yapımı laboratuvar koşullarında mikrovinifikasyon yöntemi ile gerçekleştirilecek(Aktan ve ark.2000 yöntemi), fermantasyonu tamamlanan, durultma ve aktarmaları yapılan şaraplar şişelendikten sonra kimyasal analizleri yapılacak, ilgililerden oluşan jüri tarafından degüstasyon puanları tespit edilecektir. Şaraplarda pestisit kalıntısı miktarlarının analizi gerçekleştirilecektir.
-. Ekolojik Tarımın Öngördüğü Preparatlar ve Mücadelede Uygulanacak Yöntem:
Bu preparatlar EEC’nin öngördüğü preparatlar ile TUBİTAG-TOGTAG 1246 nolu projeden elde edilen sonuçlara göre önerilen preparatlardır. Buna göre bağın başlıca zararlısı olan Salkım Güvesi (Lobesia botrana) ile mücadelede tahmin uyarı sisteminin belirleyeceği zaman ve sıklıkta Bacillus thuringiensis var.kurstaki preparatı (Biobit,Dipel,Javalin gibi), Feromon preparatları kullanılacaktır. 1 ad/ha olacak şekilde asılacak eşeysel çekici tuzaklar ile zararlının ergin populasyonu ilk ergin çıkışından uçuşlar sona erinceye kadar haftalık olarak izlenecektir. Elde edilen rakamlara göre uçuş eğrileri çizilecek, kritik devrelerde en az 100’er salkım gözle kontrol edilerek her dölde beklenen ilk yumurta ve larva çıkışları saptanarak ilaçlamaya karar verilecektir.
Külleme hastalığı ile mücadelede Kükürt’ün yanı sıra buna destek olarak NaSiO3 (sucamı) veya KSiO3, Mildiyö hastalığı ile mücadelede Bakır tuzları yanı sıra Bakıra destek olarak kil minerali¬ ve bitki ekstaktı kapsayan preparatlar (Mycosin, Phytofit vb.) kullanılacaktır.
-. Ekonomik Analiz
Çalışmada, organik ve geleneksel yöntemlerle elde edilen nihai ürün şarap üretiminin brüt üretim değeninin ve toplam üretim giderlerinin bilinmesi, farklı teknolojilerin uygulandığı üretim faaliyetlerinin kar düzeylerinin karşılaştırılması bakımından önemlidir. Brüt üretim değerinden toplam üretim giderlerinin çıkartılması ile elde edilen net kar, değişik üretim dallarının karlılığının karşılıklı olarak ortaya konması amacı ile kullanılabilmektedir (Aras, 1988). Bu araştırmada organik ve geleneksel şarap üretiminin kar düzeylerinin karşılaştırılmasında kriter olarak “net kar” kullanılacaktır
-Projeden Beklenen Yararlar
Trakya Bölgesi için oldukça yeni bir üretim sistemi olan ekolojik üretimin özellikle şarap üretimi için yaygınlaştırılmasının sağlanması ve böylece üreticilerin ihracata yönelik üretim ile gelirlerinin arttırılması mümkündür.
Uygulanacak bu proje çalışması ile şaraplık üzüm üreticilerinin ekolojik üretim sistemi içerisinde gerek yetiştiricilik ve gerekse şarap işletmelerinin bilgi eksiklikleri giderilmeye çalışılacak, şarapta çok düşük orana sahip ihracatın artırılması hedeflenecektir.
Teknik ve ekonomik katkıların yanı sıra insan ve çevre sağlığının korunması bilinci arttırılacak, sektörde ismine doğru bir faaliyetin yapılması olanakları yaratılacaktır.
Ekolojik şarap üretmek isteyen bölge üreticileri konu ile ilgili özellikle teknik ve ekonomik yönüyle bilgilendirilmiş olup faaliyetlerine rasyonel hareket etme olanağına kavuşmuş olacaklardır.
TEŞEKKÜR EDERİM
Organik Memo