Mr.Muhendis
25.05.2010, 18:27
Sakarya'da Akyazı Ticaret Borsası, Ziraat Odası ve İlçe Tarım Müdürlüğünün hizmet binalarının açılışına katılan Bakan Eker, buralarda açıklamalarda bulundu. Et fiyatları ve hayvancılıktaki gelişmeleri değerlendiren Bakan Eker, şöyle konuştu:
“Türkiye'de hayvancılık çok önemli gelişme gösteriyor. Aralık, Şubat ve Nisan aylarında üç defa Türkiye'deki bütün besi ahırlarını kontrol ettik. Türkiye'de besi ahırlarında 2 milyon 170 bin besi sığırı var. Bu ne demektir? Yılda 1 milyon ton kırmızı ete tekabül eder. Bu kadar besi danası var, fiyatlar anormal yükseliyor. Üreticinin ahırından buzağı çıkarken kilosu 5, 6, 7 liradan çıkıyor ama kesime geldiğinde bir bakıyoruz 12, 13, 14, 15 lira. Biz dedik ki ‘Arkadaşlar burada durun, birileri bu işi speküle ediyor, üreticinin de aleyhine olacak bu, sonuçta sürdürülebilir bir şey değil.’ Daha önce hayvan üreticilerine 83 milyon lira destek veriliyordu. Bunu 2010 yılı itibariyle 1 milyar 250 milyon liraya çıkardık. Bu nakit destek ve yem, hayvan başı, süt primlerini kapsıyor. Toplam desteklerin yüzde 23'ünü hayvancılığa veriyoruz. 5 milyar 600 milyon liranın yüzde 22,3'ünü hayvancılık desteği oluşturuyor. Bu, 2002 yılına göre tam 15 katlık artıştır.
Türkiye'de 70 milyon tüketiciye karşılık 425 bin hayvan üreticisi bulunuyor. 70 milyon tüketici kıymayı, kuşbaşını çok yüksek bir fiyattan alıyorsa o zaman bu işte bir yanlışlık var. Bunu da bizim düzeltmemiz gerekiyor. O nedenle dedik ki, fiyatlar normal düzeye gelinceye kadar Et ve Balık Kurumu kasaplık canlı hayvan getirecek. Yanlış anlaşılmasın, kasaplık canlı hayvan getiriyor, başka yerlerde kesilmiş et değil. Sağ olsun televizyonlarımız et ihalesi diye veriyor, milletimiz de oradan aldığı bilgilerle haklı olarak yanılıyor. Bu doğru değil, kasaplık canlı hayvan. Besisini tamamlamış, kesime hazır canlı besi sığırını alıyoruz. Niye burada yaptırıyoruz? Bunun maliyeti, istihdamı, katma değeri Türkiye'ye gelsin. Kafasından, derisinden, kemiğinden ve iç organlarından da Türkiye istifade etsin. Fiyatlar makul bir düzeye gelirse, biz o takdirde ithalata gerek görmeyeceğiz.”
Geçtiğimiz hafta 8 bin baş kasaplık canlı sığır için ihale yapıldı. Bir miktar besi sığırı üreticiye zarar vermez, üreticilere zarar verecek uygulamanın içinde olmayız ama tüketicileri de korumak mecburiyetindeyiz. 26 Nisandan itibaren ithalat yapacağımızı söyleyince et fiyatlarında perakende fiyatlarında yüzde 19'luk düşüş oldu. Yüzde 19'luk fiyat düşmesi tüketimi yüzde 25 oranında arttırdı. İnsanlar daha önce aldığından dörtte bir oranında evlerine daha fazla et almaya başladılar.”
Dünya Bankası ve uluslararası kuruluşların raporlarına göre Türkiye’nin 50 milyar doların üzerindeki tarımsal üretim değeri ile dünyanın 8. büyük tarımsal ekonomisi haline geldiğini belirten Bakan Eker, Türkiye’nin dünyaya 11,5 milyar dolarlık gıda maddesi sattığını ve 4,5 milyar dolarlık net ihracat fazlası verdiğini de ifade etti.
Bakan Eker, küresel ekonomik krizde bütün sektörlerde küçülme görülmesine rağmen tarım sektörünün 2009 yılında yüzde 3,6 büyüdüğünü ifade ederek, şunları kaydetti:
“Türkiye’de tarım sektörü bu kadar büyümeseydi, bu genel ekonominin daha kötü bir durumda olmasına yol açacaktı. Küresel ekonomik krizde Türkiye istihdamının önemli bir kısmını tarım sektörü absorbe etti. 275 bin civarında kişi yeniden tarım sektöründe işe başladı. Tarım sektörü bu manada bir tampon sektör görevi gördü. 2008 yılında tarımsal büyümemizde yüzde 3,3. Son 6 yılın 5 yılında tarım sektörü pozitif büyüdü. 2007 yılında olağanüstü kuraklık yaşandı, bunun etkisiyle ülkemiz bir yıl tarım sektöründe küçülme yaşadı. Bu yıl da şu ana kadar ki gelişmeler oldukça iyi. Mısır üretimimiz son 6 yılda 2,2 milyon tondan, yaklaşık 5 milyon tona yükseldi. Hububat üretimimizin 35 milyon ton civarında olmasını bekliyoruz. Geçen yıl 33 milyon tondu. 2009 yılı 2008 yılına göre çok çok iyiydi. Bu yıl da 2009 yılına göre daha iyi bir yıl olacak. Dünyadaki genel üretimde buğdayda 17 milyon ton civarında düşüş bekleniyor. Türkiye'deki hububat üretiminde artış bekliyoruz. İnşallah Haziran ayının ortalarına kadar olağanüstü bir problem yaşanmaz.”
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, 24 Mayıs pazartesi gününden itibaren yağlı tohum primlerinin birçoğunu çiftçilerin hesabına yatıracaklarını da sözlerine ekledi.Çiftçilerimiz paralarını 28 mayıs cuma günü çekebilecekler
“Türkiye'de hayvancılık çok önemli gelişme gösteriyor. Aralık, Şubat ve Nisan aylarında üç defa Türkiye'deki bütün besi ahırlarını kontrol ettik. Türkiye'de besi ahırlarında 2 milyon 170 bin besi sığırı var. Bu ne demektir? Yılda 1 milyon ton kırmızı ete tekabül eder. Bu kadar besi danası var, fiyatlar anormal yükseliyor. Üreticinin ahırından buzağı çıkarken kilosu 5, 6, 7 liradan çıkıyor ama kesime geldiğinde bir bakıyoruz 12, 13, 14, 15 lira. Biz dedik ki ‘Arkadaşlar burada durun, birileri bu işi speküle ediyor, üreticinin de aleyhine olacak bu, sonuçta sürdürülebilir bir şey değil.’ Daha önce hayvan üreticilerine 83 milyon lira destek veriliyordu. Bunu 2010 yılı itibariyle 1 milyar 250 milyon liraya çıkardık. Bu nakit destek ve yem, hayvan başı, süt primlerini kapsıyor. Toplam desteklerin yüzde 23'ünü hayvancılığa veriyoruz. 5 milyar 600 milyon liranın yüzde 22,3'ünü hayvancılık desteği oluşturuyor. Bu, 2002 yılına göre tam 15 katlık artıştır.
Türkiye'de 70 milyon tüketiciye karşılık 425 bin hayvan üreticisi bulunuyor. 70 milyon tüketici kıymayı, kuşbaşını çok yüksek bir fiyattan alıyorsa o zaman bu işte bir yanlışlık var. Bunu da bizim düzeltmemiz gerekiyor. O nedenle dedik ki, fiyatlar normal düzeye gelinceye kadar Et ve Balık Kurumu kasaplık canlı hayvan getirecek. Yanlış anlaşılmasın, kasaplık canlı hayvan getiriyor, başka yerlerde kesilmiş et değil. Sağ olsun televizyonlarımız et ihalesi diye veriyor, milletimiz de oradan aldığı bilgilerle haklı olarak yanılıyor. Bu doğru değil, kasaplık canlı hayvan. Besisini tamamlamış, kesime hazır canlı besi sığırını alıyoruz. Niye burada yaptırıyoruz? Bunun maliyeti, istihdamı, katma değeri Türkiye'ye gelsin. Kafasından, derisinden, kemiğinden ve iç organlarından da Türkiye istifade etsin. Fiyatlar makul bir düzeye gelirse, biz o takdirde ithalata gerek görmeyeceğiz.”
Geçtiğimiz hafta 8 bin baş kasaplık canlı sığır için ihale yapıldı. Bir miktar besi sığırı üreticiye zarar vermez, üreticilere zarar verecek uygulamanın içinde olmayız ama tüketicileri de korumak mecburiyetindeyiz. 26 Nisandan itibaren ithalat yapacağımızı söyleyince et fiyatlarında perakende fiyatlarında yüzde 19'luk düşüş oldu. Yüzde 19'luk fiyat düşmesi tüketimi yüzde 25 oranında arttırdı. İnsanlar daha önce aldığından dörtte bir oranında evlerine daha fazla et almaya başladılar.”
Dünya Bankası ve uluslararası kuruluşların raporlarına göre Türkiye’nin 50 milyar doların üzerindeki tarımsal üretim değeri ile dünyanın 8. büyük tarımsal ekonomisi haline geldiğini belirten Bakan Eker, Türkiye’nin dünyaya 11,5 milyar dolarlık gıda maddesi sattığını ve 4,5 milyar dolarlık net ihracat fazlası verdiğini de ifade etti.
Bakan Eker, küresel ekonomik krizde bütün sektörlerde küçülme görülmesine rağmen tarım sektörünün 2009 yılında yüzde 3,6 büyüdüğünü ifade ederek, şunları kaydetti:
“Türkiye’de tarım sektörü bu kadar büyümeseydi, bu genel ekonominin daha kötü bir durumda olmasına yol açacaktı. Küresel ekonomik krizde Türkiye istihdamının önemli bir kısmını tarım sektörü absorbe etti. 275 bin civarında kişi yeniden tarım sektöründe işe başladı. Tarım sektörü bu manada bir tampon sektör görevi gördü. 2008 yılında tarımsal büyümemizde yüzde 3,3. Son 6 yılın 5 yılında tarım sektörü pozitif büyüdü. 2007 yılında olağanüstü kuraklık yaşandı, bunun etkisiyle ülkemiz bir yıl tarım sektöründe küçülme yaşadı. Bu yıl da şu ana kadar ki gelişmeler oldukça iyi. Mısır üretimimiz son 6 yılda 2,2 milyon tondan, yaklaşık 5 milyon tona yükseldi. Hububat üretimimizin 35 milyon ton civarında olmasını bekliyoruz. Geçen yıl 33 milyon tondu. 2009 yılı 2008 yılına göre çok çok iyiydi. Bu yıl da 2009 yılına göre daha iyi bir yıl olacak. Dünyadaki genel üretimde buğdayda 17 milyon ton civarında düşüş bekleniyor. Türkiye'deki hububat üretiminde artış bekliyoruz. İnşallah Haziran ayının ortalarına kadar olağanüstü bir problem yaşanmaz.”
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, 24 Mayıs pazartesi gününden itibaren yağlı tohum primlerinin birçoğunu çiftçilerin hesabına yatıracaklarını da sözlerine ekledi.Çiftçilerimiz paralarını 28 mayıs cuma günü çekebilecekler