Livadi
19.04.2010, 15:28
Haplothrips tiritici Kurdj
Haplothrips tiritici Kurdj
Sinonim: H, paluster Pries,
Türkçe İsmi:.Buğday Thrips'i
Erginlerde vücut siyahımsı kahverenkte, tibia ve tarsus'lar sarı, kanatlar ve vücut kılları saydam renktedir. Başın uzunluğu genişliğinden fazla olup önde daralır. Antenler 8 seğmenti.
III, segment sarı, diğerleri takriben vücut rengindedir. Ön kanatlarda 5-8 adet tali cilia bulunur. Vücut uzunluğu 1,5-2,0 mm'dir. Erkeklerine doğada az rastlanır. 1 ve 2. dönem larvalarda vücut portakal sarısı renkte, baş, bacaklar ile abdomen'in ucu siyah- renktedir,
Bu türle H. aculeatus birbirlerine çok benzer. Bunları birbirlerinden ayıran en önemli özellik, H, tri-tici'de pronotum'un arka kenarında .bulunan tüylerin uçlarının küt, H. aculeatus'ta sivri olmasıdır.
http://i44.tinypic.com/29dwb9f.jpg
yayılışı: Rusya, Almanya, Avustralya, Macaristan, italya, Yugoslavya, Fransas Yunanistan, Romanya, Fas s Mısır, İsrail, Irak, İran ve Afganistan'da bulunur»
Yurdumuzda Batı. Orta ve Doğu Anadolu bölgelerinde rastlanırsa da en çok Orta Anadolu Bölgesinde ve yoğun olarak görülüre
Zararı ve konukçulan: Buğdaygiller'de ve özellikle buğday, arpa, çavdar, yulaf ve mısır'da bulunur. Bundan başka muhtelif çayır bitkileri, tirfil ve yoncalarda da rastlanır. Yurdumuzda, en çok buğdaylarda zarar yapar.
Yurdumuzda bulunduğu hemen her yerde buğdaylarda en fazla rastlanan thrips türüdijr. Hele Orta Anadolu!nun bazı kesimlerinde bazı yıllar çok yoğun populasyonlarına rastlanır. Thrips zararı yurdumuzda Orta Anadolu çiftçileri tarafından öteden beri şikayet konusu.olagelmektedir, Ancak thrips'lerin buğdaylarda sebep olduğu zarar şekli maalesef iyi bilinmediği için çoğu defa bu zarar başka etmenlerin zararları ile sık sık karıştırılmakta ve bir türlü de iyi değer-lendirilememektedir. Nitekim Alkan (194 ve Bodenhei-mer (195, Ankara'da mayıs aylarında buğdaylarda yoğun thrips populasyonlarına rastlamışlar, fakat bu po-pulasyona oranla az zarar tesbit ettiklerini, dolayı-sıyie thrips zararının zannedildiği kadar önemli olmadığı kanaatma varmışlardır. Bu bölgede daha sonra thrips zararından şikayetlerin gittikçe artması üzerine Ankara Bölge Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü, Orta Anadolu'da thrips zararını tesbit etmek üzere 1965 yılında başlayan bir araştırmaya girişmiştir. Bu çalışma 1967 yılında sona erdirilmiş ve neticede thrips 'lerin yine ekonomik düzeyde zararlı olmadığı kana atına varılmıştır.
Halbuki yabancı ülkelerde örneğin Finlandiya'da Vappula (1965), Köppa (1970); Fransa'da Bournier et Bernaux (1971); Hollanda'da Franssen et Mantel (1965) ve Kazakistan'da Tansky (195 Buğdaygillerde thrips'-lerin sebep olduğu zararlar iyi şekilde incelenerek önemleri açıklanmıştır. Bu duruma göre yurdumuzda bu hususta yapılan çalışmaların henüz daha, yeterli âüzeye ulaşamadığı anlaşılmaktadır, Bu konuda bizde daha detaylı araştırmaların yapılması zorunluluğu .kanaati kuvvet kazanmaktadır.
Buğdaygillerde zararlı olan,thrips'lerin (H, tici, H. aculeatus, Limothrips cerealÂum,...L nis vb.) bu bitkilerde yaptığı zararı., aşağıda görüle" ceği üzere başağa kalkmadan önce ve sonra olmak üzere başlıca iki kısımda toplayarak incelemek mümkündür,
a) Başağa kalkmadan önceki zaran Baharda erkenden ekinler henüz daha sapta iken thrips f ler, bitkilerin
yaprak ve saplarından beslenirler. Beslenilen yerlerde
hücre muhtevasının boşaltılması ve buralara havanın dolması sonucu beyazımsı .veya..gümüşümsü-lekeler.meydana gelir» Ancak bu dönemde zarar güç farkedildiği gibi, bitkiler büyüme döneminde oldukları için, bundan bitkiler pek etkilenmemektedir» Thrips'leria asıl zararı genellikle başaklar çıkmaya başladıktan sonra,meydana gelir.
b) Başağa kalktıktan sonraki.
Başaklar meydana çıktıktan sonra yaprak kılıflarının arasında bulunan dişiler bu defa başaklara geçerek yumurtalarını bırakır. Bunlardan meydana gelen-larvalar .ve mevcut erginler başaklar çiçekte iken veya daha önce onlarda beslenerek çiçeklerin steril olmalarına sebep olarak tane bağlamalarına engel olurlar (Şekil 13).
Thrips'ler daha
sonra tane teşekkül ettikten sonra da beslenmelerini sürdürerek tanelerde değişik biçimde zararlara sebep olurlar. Tane teşekkülünün erken dönemindetörneğin süt olumu döneminde beslendiğinde tanelerde buruşma ve çeşitli
deformasyonlara sebep olur. Bu gibi taneler gerekli özelliklerden yoksun kalır. Tane teşekkülü esnasında larvalar tane ile kavuz arasına geçer ve özellikle tane yarıı arasına yerleşerek beslenmeye devam eder, Bazan larvalar tanelerin diğer kısımlarına da geçerek beslenebilir.
Böylece gelişmekte olan taneler üzerinde thrips'lerin
beslendiği yerlerde esmer lekeler meydana gelir. Ancak
larvaların taneler üzerinde beslenmek üzere en çok tercih
ettiği yer, tane yarığı arasıdır. Burada serbest olarak
hareket etme olanağına sahip olan larva, en önemli zararını tanenin bu kesiminde yapar. Beslenilen yerler daha sonra koyu esmer lekeler halinde belirir.
http://i40.tinypic.com/2zzt2bo.jpg
Bu lekelerin bulunduğu yani kirli tanelerden yapılan unlar değerlerini büyük ölçüde yitirir. Zira unun elenmesi sırasında bu lekeler undan ayrılamamaktadır. Ayrıca tanenin thrips tarafından tahrib edilen dokularında daha sonra saprofit mantarlar da yerleşerek tahribat daha da artabilir. Nitekim Bournier et Ber-naux (1971) bu gibi yerlerde birkaç mantar ve bakteri türü de tesbit etmişlerdir.
Biyolojisi: Kışı döllenmiş dişi halinde ağaç ve asma kabukları altları, yere dökülmüş yaprak altı ve benzeri yerlerde geçirir. Batı Anadolu'da dişiler nisan başlarından, hatta yerine ve yılma göre mart sonlarından itibaren kışlak yerlerini terkederek Buğdaygillere gelir ve bitkilerin körpe aksamında (özellikle yaprak ve yaprak saplarında) beslenmeye başlar. Daha sonra dişiler yaprak saplarının iç kısımlarına yumurtalarını bırakır. Bu dönemde dişiler bitkilerde devamlı yer değiştirerek daima bitkilerin en körpe yerlerini seçerler. Başaklar çıkmaya başladıktan sonra da onlara geçerek yumurtalarını bırakmaya başlar. Bu organlarda dişiler yumurtalarını kavuzların iç kısımları ile genç yumurtalıklar üzerine bırakır. Yumurtalar özellikle bitki dokularının oluk gibi kısımları arasına yerleştirilir. Çıkan larvalar başağın gelişme durumuna göre sap, kabuk, yumurtalık veya tanede beslenmelerini sürdürür. Çiçek sapları veya yumurtalıklarda beslendiklerinde çiçeklerin steril olmalarına, tanelerde beslendiklerinde ise esmer lekelerin oluşmasına sebep olur. Prepupa, pupa ve 2 pupa dönemleri kavuzlar altında veya başaklar arasında olur. Erkekler takriben haziran ayında meydana gelir. Bunlarçiftleştikten kısa bir süre sonra ölür. Çiftleşmiş dişiler, ise temmuz ayın" dan itibaren kışlak yerlerine çekilmeye başlar. Bu yaşam şekli Orta Anadolu ile yurdumuzun doğu .kesimlerinde, soğuk veya serin yerlerde görülür. Batı Anadolu Bölgesinde uygun yerlerde 2 hatta 3 neslin olması söz konusudur.
Dişiler kışlak yerlerine toplu halde çekilirler. Hatta bu dönemde thripslerin. toplu halde evler ile kapalı yerler içine dahi doldukları görülür. Bu nedenle İngilizler H. tritici ve Buğdaygillerde zarar yapan diğer türlere Thlinder-fl İes (Yıldırım Sinekleri) ismini vermişlerdir.
Savaşı, Buğday thripsi ile savaş, özellikle ilaçlı savaş oldukça güçtür. Çünkü çoğunlukla kavuzların içindeki tanelerde beslenen larvalara ilaçların ulaştırılması oldukça güç bir durum yaratmaktadır.Buna karşılık bazı buğday çeşitleri thrips'e karşı dayanıklılık gösterir. Özellikle bazı sert buğday çeşitlerinde kavuzla tane arasında az bir boşluk bulunduğu için larvaların kavuzlar arasında rahat hareket etmelerine ve dolayısıyla beslenmesine engel olur. Bu gibi çeşitlerin seçilerek eksilmesi, thrips'lerin zararından.kurtulabilmek için en uygun bir yöntem gibi görünmektedir.
Kaynak: Türkiye Entomolojisi -3 – Prof. Dr. Niyazi LODOS
Haplothrips tiritici Kurdj
Sinonim: H, paluster Pries,
Türkçe İsmi:.Buğday Thrips'i
Erginlerde vücut siyahımsı kahverenkte, tibia ve tarsus'lar sarı, kanatlar ve vücut kılları saydam renktedir. Başın uzunluğu genişliğinden fazla olup önde daralır. Antenler 8 seğmenti.
III, segment sarı, diğerleri takriben vücut rengindedir. Ön kanatlarda 5-8 adet tali cilia bulunur. Vücut uzunluğu 1,5-2,0 mm'dir. Erkeklerine doğada az rastlanır. 1 ve 2. dönem larvalarda vücut portakal sarısı renkte, baş, bacaklar ile abdomen'in ucu siyah- renktedir,
Bu türle H. aculeatus birbirlerine çok benzer. Bunları birbirlerinden ayıran en önemli özellik, H, tri-tici'de pronotum'un arka kenarında .bulunan tüylerin uçlarının küt, H. aculeatus'ta sivri olmasıdır.
http://i44.tinypic.com/29dwb9f.jpg
yayılışı: Rusya, Almanya, Avustralya, Macaristan, italya, Yugoslavya, Fransas Yunanistan, Romanya, Fas s Mısır, İsrail, Irak, İran ve Afganistan'da bulunur»
Yurdumuzda Batı. Orta ve Doğu Anadolu bölgelerinde rastlanırsa da en çok Orta Anadolu Bölgesinde ve yoğun olarak görülüre
Zararı ve konukçulan: Buğdaygiller'de ve özellikle buğday, arpa, çavdar, yulaf ve mısır'da bulunur. Bundan başka muhtelif çayır bitkileri, tirfil ve yoncalarda da rastlanır. Yurdumuzda, en çok buğdaylarda zarar yapar.
Yurdumuzda bulunduğu hemen her yerde buğdaylarda en fazla rastlanan thrips türüdijr. Hele Orta Anadolu!nun bazı kesimlerinde bazı yıllar çok yoğun populasyonlarına rastlanır. Thrips zararı yurdumuzda Orta Anadolu çiftçileri tarafından öteden beri şikayet konusu.olagelmektedir, Ancak thrips'lerin buğdaylarda sebep olduğu zarar şekli maalesef iyi bilinmediği için çoğu defa bu zarar başka etmenlerin zararları ile sık sık karıştırılmakta ve bir türlü de iyi değer-lendirilememektedir. Nitekim Alkan (194 ve Bodenhei-mer (195, Ankara'da mayıs aylarında buğdaylarda yoğun thrips populasyonlarına rastlamışlar, fakat bu po-pulasyona oranla az zarar tesbit ettiklerini, dolayı-sıyie thrips zararının zannedildiği kadar önemli olmadığı kanaatma varmışlardır. Bu bölgede daha sonra thrips zararından şikayetlerin gittikçe artması üzerine Ankara Bölge Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü, Orta Anadolu'da thrips zararını tesbit etmek üzere 1965 yılında başlayan bir araştırmaya girişmiştir. Bu çalışma 1967 yılında sona erdirilmiş ve neticede thrips 'lerin yine ekonomik düzeyde zararlı olmadığı kana atına varılmıştır.
Halbuki yabancı ülkelerde örneğin Finlandiya'da Vappula (1965), Köppa (1970); Fransa'da Bournier et Bernaux (1971); Hollanda'da Franssen et Mantel (1965) ve Kazakistan'da Tansky (195 Buğdaygillerde thrips'-lerin sebep olduğu zararlar iyi şekilde incelenerek önemleri açıklanmıştır. Bu duruma göre yurdumuzda bu hususta yapılan çalışmaların henüz daha, yeterli âüzeye ulaşamadığı anlaşılmaktadır, Bu konuda bizde daha detaylı araştırmaların yapılması zorunluluğu .kanaati kuvvet kazanmaktadır.
Buğdaygillerde zararlı olan,thrips'lerin (H, tici, H. aculeatus, Limothrips cerealÂum,...L nis vb.) bu bitkilerde yaptığı zararı., aşağıda görüle" ceği üzere başağa kalkmadan önce ve sonra olmak üzere başlıca iki kısımda toplayarak incelemek mümkündür,
a) Başağa kalkmadan önceki zaran Baharda erkenden ekinler henüz daha sapta iken thrips f ler, bitkilerin
yaprak ve saplarından beslenirler. Beslenilen yerlerde
hücre muhtevasının boşaltılması ve buralara havanın dolması sonucu beyazımsı .veya..gümüşümsü-lekeler.meydana gelir» Ancak bu dönemde zarar güç farkedildiği gibi, bitkiler büyüme döneminde oldukları için, bundan bitkiler pek etkilenmemektedir» Thrips'leria asıl zararı genellikle başaklar çıkmaya başladıktan sonra,meydana gelir.
b) Başağa kalktıktan sonraki.
Başaklar meydana çıktıktan sonra yaprak kılıflarının arasında bulunan dişiler bu defa başaklara geçerek yumurtalarını bırakır. Bunlardan meydana gelen-larvalar .ve mevcut erginler başaklar çiçekte iken veya daha önce onlarda beslenerek çiçeklerin steril olmalarına sebep olarak tane bağlamalarına engel olurlar (Şekil 13).
Thrips'ler daha
sonra tane teşekkül ettikten sonra da beslenmelerini sürdürerek tanelerde değişik biçimde zararlara sebep olurlar. Tane teşekkülünün erken dönemindetörneğin süt olumu döneminde beslendiğinde tanelerde buruşma ve çeşitli
deformasyonlara sebep olur. Bu gibi taneler gerekli özelliklerden yoksun kalır. Tane teşekkülü esnasında larvalar tane ile kavuz arasına geçer ve özellikle tane yarıı arasına yerleşerek beslenmeye devam eder, Bazan larvalar tanelerin diğer kısımlarına da geçerek beslenebilir.
Böylece gelişmekte olan taneler üzerinde thrips'lerin
beslendiği yerlerde esmer lekeler meydana gelir. Ancak
larvaların taneler üzerinde beslenmek üzere en çok tercih
ettiği yer, tane yarığı arasıdır. Burada serbest olarak
hareket etme olanağına sahip olan larva, en önemli zararını tanenin bu kesiminde yapar. Beslenilen yerler daha sonra koyu esmer lekeler halinde belirir.
http://i40.tinypic.com/2zzt2bo.jpg
Bu lekelerin bulunduğu yani kirli tanelerden yapılan unlar değerlerini büyük ölçüde yitirir. Zira unun elenmesi sırasında bu lekeler undan ayrılamamaktadır. Ayrıca tanenin thrips tarafından tahrib edilen dokularında daha sonra saprofit mantarlar da yerleşerek tahribat daha da artabilir. Nitekim Bournier et Ber-naux (1971) bu gibi yerlerde birkaç mantar ve bakteri türü de tesbit etmişlerdir.
Biyolojisi: Kışı döllenmiş dişi halinde ağaç ve asma kabukları altları, yere dökülmüş yaprak altı ve benzeri yerlerde geçirir. Batı Anadolu'da dişiler nisan başlarından, hatta yerine ve yılma göre mart sonlarından itibaren kışlak yerlerini terkederek Buğdaygillere gelir ve bitkilerin körpe aksamında (özellikle yaprak ve yaprak saplarında) beslenmeye başlar. Daha sonra dişiler yaprak saplarının iç kısımlarına yumurtalarını bırakır. Bu dönemde dişiler bitkilerde devamlı yer değiştirerek daima bitkilerin en körpe yerlerini seçerler. Başaklar çıkmaya başladıktan sonra da onlara geçerek yumurtalarını bırakmaya başlar. Bu organlarda dişiler yumurtalarını kavuzların iç kısımları ile genç yumurtalıklar üzerine bırakır. Yumurtalar özellikle bitki dokularının oluk gibi kısımları arasına yerleştirilir. Çıkan larvalar başağın gelişme durumuna göre sap, kabuk, yumurtalık veya tanede beslenmelerini sürdürür. Çiçek sapları veya yumurtalıklarda beslendiklerinde çiçeklerin steril olmalarına, tanelerde beslendiklerinde ise esmer lekelerin oluşmasına sebep olur. Prepupa, pupa ve 2 pupa dönemleri kavuzlar altında veya başaklar arasında olur. Erkekler takriben haziran ayında meydana gelir. Bunlarçiftleştikten kısa bir süre sonra ölür. Çiftleşmiş dişiler, ise temmuz ayın" dan itibaren kışlak yerlerine çekilmeye başlar. Bu yaşam şekli Orta Anadolu ile yurdumuzun doğu .kesimlerinde, soğuk veya serin yerlerde görülür. Batı Anadolu Bölgesinde uygun yerlerde 2 hatta 3 neslin olması söz konusudur.
Dişiler kışlak yerlerine toplu halde çekilirler. Hatta bu dönemde thripslerin. toplu halde evler ile kapalı yerler içine dahi doldukları görülür. Bu nedenle İngilizler H. tritici ve Buğdaygillerde zarar yapan diğer türlere Thlinder-fl İes (Yıldırım Sinekleri) ismini vermişlerdir.
Savaşı, Buğday thripsi ile savaş, özellikle ilaçlı savaş oldukça güçtür. Çünkü çoğunlukla kavuzların içindeki tanelerde beslenen larvalara ilaçların ulaştırılması oldukça güç bir durum yaratmaktadır.Buna karşılık bazı buğday çeşitleri thrips'e karşı dayanıklılık gösterir. Özellikle bazı sert buğday çeşitlerinde kavuzla tane arasında az bir boşluk bulunduğu için larvaların kavuzlar arasında rahat hareket etmelerine ve dolayısıyla beslenmesine engel olur. Bu gibi çeşitlerin seçilerek eksilmesi, thrips'lerin zararından.kurtulabilmek için en uygun bir yöntem gibi görünmektedir.
Kaynak: Türkiye Entomolojisi -3 – Prof. Dr. Niyazi LODOS