Mr.Muhendis
02.04.2010, 13:44
Fosfor eksikliği yaratan topraklar ;
- Organik madde içeriği düşük olan topraklar - Üst toprağın erozyonla kayba uğradığı alanlar
- Yağışlı bölgelerde demir ile zengin topraklarda, demir fosfat birikmiş (çözünemez formda) topraklar,
- Kurak bölgelerde ve kireçli topraklarda, kalsiyum fosfat birikmiş (çözünemez formda) topraklar,
- Uzun süre fosforlu gübre kullanılmadan üretim yapılan topraklardır.
Fosfor noksanlığına ait belirtiler görsel olarak hemen hemen her bitkide tanımlanmasına rağmen, diğer besin maddelerinin aksine oldukça karakteristik ve aynı zamanda tanısı da en güç olanıdır. Büyümede gerileme dikkate alınmazsa, noksanlık durumu sanki bitki yeterli besleniyormuş görüntüsünü andırmaktadır. Bu durum fosfor noksanlığına ait tanının neden güç olduğunun bir kanıtıdır. Genel olarak ve özellikle sebzelerde kuru maddenin % 0.2 sinde az miktarlarda bulunan fosfor bitkide fosfor noksanlığını ifade etmektedir. Toprak sıcaklığı, nem içeriği, strüktür gibi toprak özellikleri ve bitkilerin fosfordan yararlanma bakımından genetik farklılıkları gibi faktörler nedeniyle, bitkide P noksanlığı, her zaman toprakta elverişli P'un yetersiz olduğu anlamına gelmektedir.
Topraklarda fosfor, Ca, Fe, ve Al-fosfatlar, Fe ve Al-oksitler, hidroksitler ve hidratoksitler yüzeyine adsorbe edilmiş şekilde, organik fosfor bileşikleri (fitat) ve H2PO4 - ve HPO4 -2 formunda toprak çözeltisinde bulunmaktadır. Topraktaki P formları dinamik bir denge içinde olup, bu denge, pH, karbonat, seskioksitler, kil, humus, ağır metaller, nem durumu, su/hava oranı, sıcaklık ve mikrobiyal aktivite gibi pek çok faktöre bağlı olarak topraktan toprağa değişiklik göstermektedir. Toprak çözeltisinde 0.4-8.0 kg/ha oranında çözünmüş P genel olarak bitki ihtiyacını karşılayacak düzeydedir. Buna rağmen yoğun bitkisel üretim ve aşırı azot kullanımına bağlı olarak artan üretim sonucunda topraklarda P noksanlığı görülebilmektedir.
Asit topraklarda P noksanlığı Al toksisitesinin bariz bir belirtisidir. Bu topraklarda noksanlık kireçleme ile kaybolmaktadır. Bitkilerin P alımı kuraklık ve düşük sıcaklık koşullarında azalmaktadır. Bu koşullarda çıkan noksanlık sıcaklık ve nemin artmasıyla kaybolmaktadır. Buna ilave olarak oksijen noksanlığında P alımı engellenmektedir. Bu durum özellikle kompakte olmuş topraklarda görülmektedir. Bitkilerin P alımı topraklardaki P formlarına, bitki çeşidine, bitkinin katyon absorbsiyon özelliğine, kök gelişmesine, kök tüylerinin uzunluğuna, mikoriza'nın varlığı gibi faktörlere bağlıdır. Bunlara ilave olarak kimi bitkilerin beslenme durumuna bağlı olarak özellikle rizosfer pH'sında yaratmış olduğu değişikliklerde P alımında etkili olmaktadır.
Fosfor noksanlığında büyüme gerilemekte, tahıllarda yaprak uçları aşağı doğru sarkmakta, yapraklar dik duramamakta, özellikle erken dönemde koyu mavimsi yeşil renk oluşumu, yaprak büyümesi yavaşladığı için bu arada klorofil sentezi devam ettiğinden yaprak rengi normale göre daha koyu renk almaktadır. Bitkide antosiyanin sentezi arttığından kırmızımsı menekşe renk oluşumu ve ileri dönemde kahverengi nekrotik beneklerin oluşumu görülmektedir. Noksanlık ilk önce yaşlı yapraklarda ortaya çıkmakta, meyvelerde şekil bozukluğu ve dona dayanıklılık azalmaktadır.
- Organik madde içeriği düşük olan topraklar - Üst toprağın erozyonla kayba uğradığı alanlar
- Yağışlı bölgelerde demir ile zengin topraklarda, demir fosfat birikmiş (çözünemez formda) topraklar,
- Kurak bölgelerde ve kireçli topraklarda, kalsiyum fosfat birikmiş (çözünemez formda) topraklar,
- Uzun süre fosforlu gübre kullanılmadan üretim yapılan topraklardır.
Fosfor noksanlığına ait belirtiler görsel olarak hemen hemen her bitkide tanımlanmasına rağmen, diğer besin maddelerinin aksine oldukça karakteristik ve aynı zamanda tanısı da en güç olanıdır. Büyümede gerileme dikkate alınmazsa, noksanlık durumu sanki bitki yeterli besleniyormuş görüntüsünü andırmaktadır. Bu durum fosfor noksanlığına ait tanının neden güç olduğunun bir kanıtıdır. Genel olarak ve özellikle sebzelerde kuru maddenin % 0.2 sinde az miktarlarda bulunan fosfor bitkide fosfor noksanlığını ifade etmektedir. Toprak sıcaklığı, nem içeriği, strüktür gibi toprak özellikleri ve bitkilerin fosfordan yararlanma bakımından genetik farklılıkları gibi faktörler nedeniyle, bitkide P noksanlığı, her zaman toprakta elverişli P'un yetersiz olduğu anlamına gelmektedir.
Topraklarda fosfor, Ca, Fe, ve Al-fosfatlar, Fe ve Al-oksitler, hidroksitler ve hidratoksitler yüzeyine adsorbe edilmiş şekilde, organik fosfor bileşikleri (fitat) ve H2PO4 - ve HPO4 -2 formunda toprak çözeltisinde bulunmaktadır. Topraktaki P formları dinamik bir denge içinde olup, bu denge, pH, karbonat, seskioksitler, kil, humus, ağır metaller, nem durumu, su/hava oranı, sıcaklık ve mikrobiyal aktivite gibi pek çok faktöre bağlı olarak topraktan toprağa değişiklik göstermektedir. Toprak çözeltisinde 0.4-8.0 kg/ha oranında çözünmüş P genel olarak bitki ihtiyacını karşılayacak düzeydedir. Buna rağmen yoğun bitkisel üretim ve aşırı azot kullanımına bağlı olarak artan üretim sonucunda topraklarda P noksanlığı görülebilmektedir.
Asit topraklarda P noksanlığı Al toksisitesinin bariz bir belirtisidir. Bu topraklarda noksanlık kireçleme ile kaybolmaktadır. Bitkilerin P alımı kuraklık ve düşük sıcaklık koşullarında azalmaktadır. Bu koşullarda çıkan noksanlık sıcaklık ve nemin artmasıyla kaybolmaktadır. Buna ilave olarak oksijen noksanlığında P alımı engellenmektedir. Bu durum özellikle kompakte olmuş topraklarda görülmektedir. Bitkilerin P alımı topraklardaki P formlarına, bitki çeşidine, bitkinin katyon absorbsiyon özelliğine, kök gelişmesine, kök tüylerinin uzunluğuna, mikoriza'nın varlığı gibi faktörlere bağlıdır. Bunlara ilave olarak kimi bitkilerin beslenme durumuna bağlı olarak özellikle rizosfer pH'sında yaratmış olduğu değişikliklerde P alımında etkili olmaktadır.
Fosfor noksanlığında büyüme gerilemekte, tahıllarda yaprak uçları aşağı doğru sarkmakta, yapraklar dik duramamakta, özellikle erken dönemde koyu mavimsi yeşil renk oluşumu, yaprak büyümesi yavaşladığı için bu arada klorofil sentezi devam ettiğinden yaprak rengi normale göre daha koyu renk almaktadır. Bitkide antosiyanin sentezi arttığından kırmızımsı menekşe renk oluşumu ve ileri dönemde kahverengi nekrotik beneklerin oluşumu görülmektedir. Noksanlık ilk önce yaşlı yapraklarda ortaya çıkmakta, meyvelerde şekil bozukluğu ve dona dayanıklılık azalmaktadır.