Mr.Muhendis
21.02.2010, 03:09
Ahır gübresinin uygun şekilde saklanmasının asıl amacı, bitki besin maddeleri yitmesini olanaklar elverdiğince önlemektir. En uygun koşullar altında bile bir bölüm azotun ve organik maddenin yitmesini pratikle önlemek olanaklı değildir. Buna karşın buharlaşarak yitmedikleri için fosfor ile potasyum yönünden bir sorun yoktur.
Her ne kadar gübrenin saklanması anında a/ot ve organik maddenin yitmesini tümden önlemek olanaklı değilse de yitme uygun saklama koşullarında en az düzeye indirilebilir. Gübrenin saklanması anında olası yitmeyi en az düzeye indirebilmek için alınması gerekli önlemler üzerinde aşağıda kısa bilgi sunulmuştur.
Yataklığın kullanılması
Yataklığın kullanılmasının asıl amacı hayvanlar için ahırda temiz, ve kuru yatacak yer sağlamaktır. Daha önce de işaret edildiği gibi yataklık idrarın akıp gitmesini önlemek, gübrenin kullanılmasını kolaylaştırmak, bitki besin maddelerini adsorbe ederek yitmelerini önlemek ve gübrenin bitki besin maddeleri ile organik madde kapsamlarını artırmak suretiyle gübre üzerinde olumlu etki yapmaktadır.
Yataklığın asal önemi idrarı adsorbe ederek gübrenin gübre değerinin genelde yarıdan fazlasını oluşturmasından kaynaklanır. Yataklık olarak kullanılan çeşitli materyallerin değerleri, belli ağırlıktaki materyalin sıvıyı adsorbe etme niteliklerine dayanılarak belirlenmektedir. Olağan sap saman karışımı, ağırlığına oranla 2-3 kat, ince kıyılmış saman ise ağırlığına oranla yaklaşık 5 kat daha fazla suyu adsorbe edebilmekledir.
Yataklık olarak kullanılan materyalin özellikle azot kapsamı düşüktür. Yataklık içeren ahır gübresi özellikle ihtimar ettirilmeden toprağa verilirse, daha önce de işaret edildiği gibi, ürün üzerine olumsuz etki yapar.
Yataklığının asıl önemi idrarı absorbe ederek idrarı absorba ederek gübrenin gübre değerinin genelde yarıdan fazlasını oluşturmasından kaynaklanır. Yataklık olarak kullanılan çeşitli materyallerin değerleri, belli ağırlıktaki materyalin sıvıyı absorbe etme niteliklerine dayanılarak belirlenmektedir. Olağan sap saman karışımı, ağırlığına oranla 2-3 kat, ince kıyılmış saman ise ağırlığına oranla yaklaşık 5 kat daha fazla suyu absorbe etmektedir.
Yataklık olarak kullanılan materyalin özellikle azot kapsamı düşüktür. Yataklık içeren ahır gübresi özellikle ihtimar ettirilmeden toprağa verilirse, daha önce işaret edildiği gibi, ürün üzerine olumsuz etki yapar. Ürün miktarında azot noksanlığından ileri gelen bir azalma olur. Bunun nedeni gübrede organik bileşikleri parçalayarak inorganik bileşikler şekline dönüşmesini sağlayacak olan mikroorganizmaların yarayışlı azotu öncelikle kullanmaları ve gereksinimleri için bitkilerin yeterli düzeyde azot bulamamalarıdır.
Gübrenin tarlaya doğrudan taşınması
Kimi çiftçiler ahırdan çıkan gübreyi doğrudan tarlalarına taşıyıp hemen toprakla düzenli şekilde karıştırırlar. Bu uygulama gübreden olası yitmesi büyük ölçüde ortadan kaldırması ve zamanın daha iyi değerlendirilmesi yönünden önem taşıyabilir. Ancak hayvanların sindirim organlarından bozulmadan dışkıya geçen yabani bitki tohumlarıyla tarla kirletilebilir. Hastalık etmenleri de sorun oluşturabilir. Ayrıca kimi çiftçilerin yaptığı gibi ahır gübresi öbekler şeklinde tarlada bir süre bırakılacak olursa gübreden önemli düzeyde yitme ortaya çıkar. Tarlaya taşınan gübrenin hemen düzgün olarak serilip toprakla karıştırılması gerekir. Ahır gübresinin düzenli şekilde serilip toprakla karıştırılıp karıştırılmadığı ise bitkinin gelişme durumundan kolaylıkla izlenebilir.
Tarlaya taşınan ahır gübresi öbekler şeklinde ya da toprak yüzeyine serildikten sonra kısa bir süre bırakılacak olursa kuruma, donma ve rüzgarın etkisiyle önemli düzeyde amonyak yitmesi olabileceği gibi gübredeki bitki besin maddeleri de yıkanarak yiter. Kuskusuz ahırdan çıkan gübrenin sık sık tarlaya taşınıp toprakla karıştırılması pratik yönden olanaksızdır. Bu durumda olası yitmeyi en az düzeye indirecek şekilde ahır gübresinin saklanması gerekir.
Ahır gübresinin yığın şeklinde saklanması
Yitmeyi en az düzeye indirebilmek için ahır gübresinin korunmasında her türlü önlemin alınması gerekir. Zaman, işgücü ve para gerektiren koruma işi uygun şekilde yapılmazsa gübrenin önemli düzeyde değer yitirmesi nedeniyle de zarar büyüyecektir.
Yığın seklindeki gübrenin uygun biçimde korunabilmesi için; (a) Gübre yığınının iyice sıkıştırılmış olması, (b) Gübre yığınının yeterli düzeyde nem içermesi, (c) Gübre yığınının hava koşullarından en az düzeyde etkileneceği bir yerde yapılması ve (d) Olanaklar elverdiğince yığının bozulmadan saklanması gerekir. Bu dört noktada açıklanan hususlar asıl olarak gübrenin korunması ile ilgili iki önemli noktayı vurgulamakladır. Bunlardan ilki gübre yığınında yeterli düzeyde nem ile birlikte anaerobik koşulların .sağlanması ve ikincisi yıkanmaya da yol açabilmesi nedeniyle suyun gübre yığınının içerisine sızmasının önlenmesidir.
Almanya'daki kimi işletmelerde uygulandığı gibi, yeterli düzeyde yataklık kullanılmak koşuluyla, gübrenin ahır içerisinde düzgün şekilde serilerek hayvanların ayaklarının allında sıkıştırılarak bırakılması da bir başka koruma şeklidir. Bu usul özellikle besi sığırlarının bulunduğu alanlarda uygulanmakladır. Bu usulde fazla miktarda kullanılan yataklık sıvı dışkıyı adsorbe etmekte ve hayvanların ayaklarının altında bulunan gübre sıkıştırıldığı için ihtimar anında ortaya çıkan yitme en az düzeye indirilebilmektedir. Bu usul gübrenin uygun zamanda tarlaya taşınmasına olanak sağlaması yönünden önem taşımaktadır, öte yandan ahır tabanının toprak olması durumunda sıvı dışkı yitmesi yine önemli düzeye ulaşabilmekledir.
Kimi tarımsal işletmelerde gübre, parasal güçlerine uygun betondan yapılmış özel gübreliklerde korunmaktadır. Yukarıda açıklanmağa çalışılan ilkeler gözönünde bulundurularak sert bir taban üzerine (çimentodan yapılanlar yeğlenir), olanaklar elverdiğince çevre koşullarından daha az etkilenecek şekilde gübre yığınının gerçekleştirilmesi yerinde olacaktır.
Koruyucu maddelerin ahır gübresine karıştırılması
Azot yitmesini önlemek için gübreye kimyasal koruyucuların karıştırılması giderek daha fazla uygulanmakladır. Kimyasal koruyucular ürenin ve öteki azotlu bileşiklerin kimyasal parçalanmalarını önlemek ya da uçucu azotlu bileşikleri uçmaz şekildeki tuzlara çevirmek suretiyle görev yaparlar. En yüksek düzeyde etkili olabilmek için koruyucu maddeler sıvı dışkı ile zaman yitirilmeden karıştırılmalıdır. Çünkü almosferle değinir değinmez sıvı dışkıda azot yitmesi hemen başlar.
Fosforik, sülfürik ve hidroklorik asit gibi güçlü asitler etkili koruyucu maddelerdir. Anılan kimyasal maddeler gübrenin tepkimesini asit yaparak ürenin parçalanmasını önlerler ve amonyağın uçmaz şekilde tuz bileşiklerine dönüşmesine neden olurlar. Her ne kadar belirtilen asitler etkili koruyucu maddeler ise de pahalı olmaları ve kullanma güçlükleri nedeniyle pratikte uygulanmaları sınırlıdır. Koruyucu maddeler içerisinde fosforik asil ötekilerine oranla daha avantajlıdır. Çünkü fosforik asil yalnızca azot yitmesini önlemekle kalmaz, fosforca yoksul olan gübrenin fosfor kapsamının artmasına da neden olur.
Güçlü asitlerin kalsiyum tuzlarından olan CaSO4, CaCI2, ve Ca(NO3)2 koruyucu madde olarak da değer taşırlar. Gübre ile karıştırılmaları durumunda belirtilen tuzlar azot yitmesini önler. Kalsiyum sülfatın (jipsin) amonyum karbonat ile kimyasal tepkimesi aşağıda formüle edilmiştir
CaSO4 + (NH4)2CO3 CaCO3 + (NH4)2SO4(3)
Formülden de izlendiği gibi kalsiyum sülfat amonyağı durağan tuz, (NH4)2 SO4 şekline dönüştürerek azotun yitmesini önler. Gübre yeterli düzeyde nem içerdiği sürece amonyak yitmesi olmaz. Fakat gübre kuruduğu zaman yukarda formüle edilen kimyasal tepkime sola doğru gelişir ve amonyak yitmesi olabilir.
Özellikle Amerika Birleşik Devletlerinde koruyucu madde olarak süperfosfat gübreye karıştırılmaktadır. Çoğunlukla % 16-18 P2O5 içeren normal süperfosfat bu iş için kullanılmakla ve l ton taze gübreye 30-50 kg kadar süperfosfat karıştırılmakladır. Normal süperfosfat % 40-50 civarında jips (CaSO4) içermekte ve azot yitmesinin önlenmesinde bu yönden etkili olmaktadır.
Tripl süperfosfat çok az kalsiyum sülfat içerdiği için koruyucu madde olarak normal süperfosfat kadar etkili değildir.
Öte yandan fosforu tutma (fikse etme) kapasitesi ayrımlı değişik topraklar üzerinde yapılan araştırmalar ahır gübresiyle karıştırılmış haldeki süperfosfatın toprağa verilmesinin ayrı ayrı verilmelerine oranla çok daha etkili olduğunu göstermiştir. Bu durum ahır gübresindeki organik madde fraksiyonunun toprakla fosforu göreceli olarak daha çok yarayışlı hale getirmesiyle açıklanmıştır.
Her ne kadar gübrenin saklanması anında a/ot ve organik maddenin yitmesini tümden önlemek olanaklı değilse de yitme uygun saklama koşullarında en az düzeye indirilebilir. Gübrenin saklanması anında olası yitmeyi en az düzeye indirebilmek için alınması gerekli önlemler üzerinde aşağıda kısa bilgi sunulmuştur.
Yataklığın kullanılması
Yataklığın kullanılmasının asıl amacı hayvanlar için ahırda temiz, ve kuru yatacak yer sağlamaktır. Daha önce de işaret edildiği gibi yataklık idrarın akıp gitmesini önlemek, gübrenin kullanılmasını kolaylaştırmak, bitki besin maddelerini adsorbe ederek yitmelerini önlemek ve gübrenin bitki besin maddeleri ile organik madde kapsamlarını artırmak suretiyle gübre üzerinde olumlu etki yapmaktadır.
Yataklığın asal önemi idrarı adsorbe ederek gübrenin gübre değerinin genelde yarıdan fazlasını oluşturmasından kaynaklanır. Yataklık olarak kullanılan çeşitli materyallerin değerleri, belli ağırlıktaki materyalin sıvıyı adsorbe etme niteliklerine dayanılarak belirlenmektedir. Olağan sap saman karışımı, ağırlığına oranla 2-3 kat, ince kıyılmış saman ise ağırlığına oranla yaklaşık 5 kat daha fazla suyu adsorbe edebilmekledir.
Yataklık olarak kullanılan materyalin özellikle azot kapsamı düşüktür. Yataklık içeren ahır gübresi özellikle ihtimar ettirilmeden toprağa verilirse, daha önce de işaret edildiği gibi, ürün üzerine olumsuz etki yapar.
Yataklığının asıl önemi idrarı absorbe ederek idrarı absorba ederek gübrenin gübre değerinin genelde yarıdan fazlasını oluşturmasından kaynaklanır. Yataklık olarak kullanılan çeşitli materyallerin değerleri, belli ağırlıktaki materyalin sıvıyı absorbe etme niteliklerine dayanılarak belirlenmektedir. Olağan sap saman karışımı, ağırlığına oranla 2-3 kat, ince kıyılmış saman ise ağırlığına oranla yaklaşık 5 kat daha fazla suyu absorbe etmektedir.
Yataklık olarak kullanılan materyalin özellikle azot kapsamı düşüktür. Yataklık içeren ahır gübresi özellikle ihtimar ettirilmeden toprağa verilirse, daha önce işaret edildiği gibi, ürün üzerine olumsuz etki yapar. Ürün miktarında azot noksanlığından ileri gelen bir azalma olur. Bunun nedeni gübrede organik bileşikleri parçalayarak inorganik bileşikler şekline dönüşmesini sağlayacak olan mikroorganizmaların yarayışlı azotu öncelikle kullanmaları ve gereksinimleri için bitkilerin yeterli düzeyde azot bulamamalarıdır.
Gübrenin tarlaya doğrudan taşınması
Kimi çiftçiler ahırdan çıkan gübreyi doğrudan tarlalarına taşıyıp hemen toprakla düzenli şekilde karıştırırlar. Bu uygulama gübreden olası yitmesi büyük ölçüde ortadan kaldırması ve zamanın daha iyi değerlendirilmesi yönünden önem taşıyabilir. Ancak hayvanların sindirim organlarından bozulmadan dışkıya geçen yabani bitki tohumlarıyla tarla kirletilebilir. Hastalık etmenleri de sorun oluşturabilir. Ayrıca kimi çiftçilerin yaptığı gibi ahır gübresi öbekler şeklinde tarlada bir süre bırakılacak olursa gübreden önemli düzeyde yitme ortaya çıkar. Tarlaya taşınan gübrenin hemen düzgün olarak serilip toprakla karıştırılması gerekir. Ahır gübresinin düzenli şekilde serilip toprakla karıştırılıp karıştırılmadığı ise bitkinin gelişme durumundan kolaylıkla izlenebilir.
Tarlaya taşınan ahır gübresi öbekler şeklinde ya da toprak yüzeyine serildikten sonra kısa bir süre bırakılacak olursa kuruma, donma ve rüzgarın etkisiyle önemli düzeyde amonyak yitmesi olabileceği gibi gübredeki bitki besin maddeleri de yıkanarak yiter. Kuskusuz ahırdan çıkan gübrenin sık sık tarlaya taşınıp toprakla karıştırılması pratik yönden olanaksızdır. Bu durumda olası yitmeyi en az düzeye indirecek şekilde ahır gübresinin saklanması gerekir.
Ahır gübresinin yığın şeklinde saklanması
Yitmeyi en az düzeye indirebilmek için ahır gübresinin korunmasında her türlü önlemin alınması gerekir. Zaman, işgücü ve para gerektiren koruma işi uygun şekilde yapılmazsa gübrenin önemli düzeyde değer yitirmesi nedeniyle de zarar büyüyecektir.
Yığın seklindeki gübrenin uygun biçimde korunabilmesi için; (a) Gübre yığınının iyice sıkıştırılmış olması, (b) Gübre yığınının yeterli düzeyde nem içermesi, (c) Gübre yığınının hava koşullarından en az düzeyde etkileneceği bir yerde yapılması ve (d) Olanaklar elverdiğince yığının bozulmadan saklanması gerekir. Bu dört noktada açıklanan hususlar asıl olarak gübrenin korunması ile ilgili iki önemli noktayı vurgulamakladır. Bunlardan ilki gübre yığınında yeterli düzeyde nem ile birlikte anaerobik koşulların .sağlanması ve ikincisi yıkanmaya da yol açabilmesi nedeniyle suyun gübre yığınının içerisine sızmasının önlenmesidir.
Almanya'daki kimi işletmelerde uygulandığı gibi, yeterli düzeyde yataklık kullanılmak koşuluyla, gübrenin ahır içerisinde düzgün şekilde serilerek hayvanların ayaklarının allında sıkıştırılarak bırakılması da bir başka koruma şeklidir. Bu usul özellikle besi sığırlarının bulunduğu alanlarda uygulanmakladır. Bu usulde fazla miktarda kullanılan yataklık sıvı dışkıyı adsorbe etmekte ve hayvanların ayaklarının altında bulunan gübre sıkıştırıldığı için ihtimar anında ortaya çıkan yitme en az düzeye indirilebilmektedir. Bu usul gübrenin uygun zamanda tarlaya taşınmasına olanak sağlaması yönünden önem taşımaktadır, öte yandan ahır tabanının toprak olması durumunda sıvı dışkı yitmesi yine önemli düzeye ulaşabilmekledir.
Kimi tarımsal işletmelerde gübre, parasal güçlerine uygun betondan yapılmış özel gübreliklerde korunmaktadır. Yukarıda açıklanmağa çalışılan ilkeler gözönünde bulundurularak sert bir taban üzerine (çimentodan yapılanlar yeğlenir), olanaklar elverdiğince çevre koşullarından daha az etkilenecek şekilde gübre yığınının gerçekleştirilmesi yerinde olacaktır.
Koruyucu maddelerin ahır gübresine karıştırılması
Azot yitmesini önlemek için gübreye kimyasal koruyucuların karıştırılması giderek daha fazla uygulanmakladır. Kimyasal koruyucular ürenin ve öteki azotlu bileşiklerin kimyasal parçalanmalarını önlemek ya da uçucu azotlu bileşikleri uçmaz şekildeki tuzlara çevirmek suretiyle görev yaparlar. En yüksek düzeyde etkili olabilmek için koruyucu maddeler sıvı dışkı ile zaman yitirilmeden karıştırılmalıdır. Çünkü almosferle değinir değinmez sıvı dışkıda azot yitmesi hemen başlar.
Fosforik, sülfürik ve hidroklorik asit gibi güçlü asitler etkili koruyucu maddelerdir. Anılan kimyasal maddeler gübrenin tepkimesini asit yaparak ürenin parçalanmasını önlerler ve amonyağın uçmaz şekilde tuz bileşiklerine dönüşmesine neden olurlar. Her ne kadar belirtilen asitler etkili koruyucu maddeler ise de pahalı olmaları ve kullanma güçlükleri nedeniyle pratikte uygulanmaları sınırlıdır. Koruyucu maddeler içerisinde fosforik asil ötekilerine oranla daha avantajlıdır. Çünkü fosforik asil yalnızca azot yitmesini önlemekle kalmaz, fosforca yoksul olan gübrenin fosfor kapsamının artmasına da neden olur.
Güçlü asitlerin kalsiyum tuzlarından olan CaSO4, CaCI2, ve Ca(NO3)2 koruyucu madde olarak da değer taşırlar. Gübre ile karıştırılmaları durumunda belirtilen tuzlar azot yitmesini önler. Kalsiyum sülfatın (jipsin) amonyum karbonat ile kimyasal tepkimesi aşağıda formüle edilmiştir
CaSO4 + (NH4)2CO3 CaCO3 + (NH4)2SO4(3)
Formülden de izlendiği gibi kalsiyum sülfat amonyağı durağan tuz, (NH4)2 SO4 şekline dönüştürerek azotun yitmesini önler. Gübre yeterli düzeyde nem içerdiği sürece amonyak yitmesi olmaz. Fakat gübre kuruduğu zaman yukarda formüle edilen kimyasal tepkime sola doğru gelişir ve amonyak yitmesi olabilir.
Özellikle Amerika Birleşik Devletlerinde koruyucu madde olarak süperfosfat gübreye karıştırılmaktadır. Çoğunlukla % 16-18 P2O5 içeren normal süperfosfat bu iş için kullanılmakla ve l ton taze gübreye 30-50 kg kadar süperfosfat karıştırılmakladır. Normal süperfosfat % 40-50 civarında jips (CaSO4) içermekte ve azot yitmesinin önlenmesinde bu yönden etkili olmaktadır.
Tripl süperfosfat çok az kalsiyum sülfat içerdiği için koruyucu madde olarak normal süperfosfat kadar etkili değildir.
Öte yandan fosforu tutma (fikse etme) kapasitesi ayrımlı değişik topraklar üzerinde yapılan araştırmalar ahır gübresiyle karıştırılmış haldeki süperfosfatın toprağa verilmesinin ayrı ayrı verilmelerine oranla çok daha etkili olduğunu göstermiştir. Bu durum ahır gübresindeki organik madde fraksiyonunun toprakla fosforu göreceli olarak daha çok yarayışlı hale getirmesiyle açıklanmıştır.