PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Ahır Gübresinin Önemi


Mr.Muhendis
21.02.2010, 03:02
Tarım yönünden ahır gübresinin önemini 3 başlıkta inceleyebiliriz:

1) Ahır gübresinin toprağın yapısına etkisi yönünden önemi

Ahır gübresi toprağın su tutma kapasitesini artırır. Az yağış alan yörelerde özellikle suyun bitki gelişmesindeki işlevi son derecede büyüktür.

Ahır gübresi toprağın su geçirgenliğini de olumlu yönde etkilemektedir. Ahır gübresi suyun toprak yüzeyinde bağımsızca akmasına, buharlaşmasına ve tarıma yarayışlı toprakların taşınıp götürülmesine engel olmaktadır. Bu durum, erozyonun son derece büyük zarar verdiği ülkemiz toprakları için gerçeklen önemlidir. Örneğin Kızılırmak nehri yağış havzası yukarı kesimlerinde yapılan bir araştırmada arazının % 91 'inde erozyonun etkin durumda olduğu ve %51 inde ise toprağın hiç kalmadığı saplanmıştır (Yamanlar 1957). Yapılan bir araştırma sonucuna göre ahır gübresinin erozyon üzerine olan etkisi % 12 eğimli ahır gübresi verilmeyen toprakta dönüme 4 ton toprağın taşınmasına karşın, ahır gübresi verildiğinde 1 ton toprak taşınmıştır.

Toprak işlemesinde toprağın zamanında tava gelmesi önemlidir. Ahır gübresi toprağın kolay tava gelmesini sağlar. Ahır gübresi uygulanan kumlu toprakların parçacıkları birbirlerine bağlandığı gibi ağır killi topraklarda parça bağlılığı gevşeyerek porozite artar ve topraklar bitki gelişmesi için daha uygun bir yapı kazanır.

Ahır gübresi organik yapısı nedeniyle toprak havalanmasına uygun etki yapar Öte yandan ahır gübresinin toprakla parçalanması sonucu oluşan karbondioksit ve organik asitler bitki besin maddelerini bitkiler için yarayışlı şekle sokar. Ahır gübresi verilen toprakta CO2 miktarının verilmeyen nadas toprağa göre 2-4 kat daha yüksek olduğu saptanmıştır (Baver I948).

Koyu renkli toprakların ısı tutma kapasitesi açık renkli topraklara göre daha fazladır. 1872-19-10 yılları arasında Rothamsted' de (İngiltere' de) yapılan denemeler sonunda ahır gübresi verilen toprakların koyu renk aldığı saplanmışın (Smith 1952). Bu özelliği nedeniyle ahır gübresi toprak sıcaklığını da bitki gelişmesi için uygun duruma getirmekledir.

Ahır gübresi hafif alkali tepkimeye (reaksiyona) sahip olması nedeniyle toprakların pH' sı üzerinde de etkili olmaktadır. Toprağa uzun yıllar değişik miktarlarda ahır gübresi veren Muhr ve ark (1943) toprak pH' sının yükseldiğini saptamışlardır. Bu arada ahır gübresinin asit tepkimeli topraklarda kullanılmasıyla baklagil bitkilerinin iyi bir şekilde yetiştiği de görülmüştür (Wörthern 1948).

Ahır gübresi toprak mikroorganizmalarının gerek miktar ve gerekse etkinlikleri üzerine olumlu etki yaptığı gibi gelişmeleri için gerekli toprak tepkimesi, nem, sıcaklık, havalanma gibi etmenleri de uygun duruma sokar. Ahır gübresiyle toprağa fazla miktarda

mikroorganizma verilir. Böylece toprakta biyolojik değişmelerin hızı artar. Bir bölüm araştırmacılar ahır gübresinin toprak verimliliği üzerindeki etkisini, bitki besin maddelerinden çok içerdiği olağanüstü fazla miktardaki mikroorganizmaların, işlevlerine dayandırmışlardır. (Waksman veStarkey 1950).

2) Ahır gübresinin bitki besin maddeleri kaynağı olarak önemi

Yapılan çok sayıda analiz sonuçları kolay değişkenliği nedeniyle ahır gübresinin kapsamının durağan olmadığını ortaya koymuştur. Ahır gübresinin kapsamı üzerine pek çok etmen etki yapar. Bunlar: (a) Hayvanların cinsi, (b) Yaşı, (c) Yedirilen yemin miktarı ve besi değeri, (d) Hayvanların gördüğü iş, (e) Kullanılan yataklığın cinsi ve miktarı, (I) Gübredeki katı dışkı ve idrar oranı, (g) Ahırın durumu ve son olarak da (h) Gübrenin saklanma tekniğidir.

Değişik hayvan dışkılarındaki ayrımlılık genelde içerdikleri ayrımlı su miktarlarından ileri gelmektedir. At ve koyun dışkıları göreceli olarak az su içerirler. Bunlara sıcak ya da kuru gübreler denir. İhtimarları (çürümeleri) kolay olduğu gibi ihtimar anında da yüksek sıcaklık oluştururlar. Öte yandan göreceli olarak fazla miktarda kuru madde içeren bu gübreler bitki besin maddeleri yönünden de varsıldırlar. Buna karşın daha fazla su içeren sığır ve domuz gübrelerine soğuk gübreler denir ve öteki gübrelere göre daha az bitki besin maddeleri kapsarlar.

Hayvanların katı ve sıvı dışkıları, içerikleri yönünden önemli ayrımlılık gösterir. Genelde fosfor dışında N ve K2O miktarları sıvı dışkıda katı dışkıya oranla daha yüksektir. Buna karşın P2O5 yönünden katı dışkı idrara göre daha varsıldır.

Yapılan karşılaştırmalarda 1 sığıra karşın 7 domuz ve 200 kümes hayvanının dışkısı birim olarak ele alınmıştır. Üç değişik hayvandan 1 yıl süre ile elde edilen dışkılardaki N miktarları birbirine çok yakın olmasına karşın P, K ve Mg miktarlarında önemli farklılıklar saptanmıştır. Büyük olasılıkla bu durum hayvanlara yedirilen yemin çeşit ve miktarıyla ilgili olarak ortaya çıkmıştır.

Gübrelerin kapsamları üzerinde hayvanların yaş durumları da önemli etki yapar. Genç hayvanlar kemik yapılarını sağlamlaştırmak ve kas sistemlerini geliştirmek için fazla miktarda P, Ca ve K gibi madensel maddelerle hazmolabilir proteine gereksinim gösterirler, ve bunları yedikleri yemlerden almak durumundadırlar. Yedikleri yemlerde bulunan hazmolabilir maddelerin çok azından yararlanabilen yaşlı hayvanların dışkılarında N, P, K gibi bitki besin maddeleri miktarları genç hayvanlarınkine göre daha fazladır.

Hayvanlara yedirilen yemin hazmolabilme derecesi, gübrelerin kapsamına etkisi yönünden önem taşır. Yemlerde hazım enzimlerine dayanıklı bileşikler doğrudan dışkı şeklinde alılırlar. Hayvanların besin değen yüksek yenilerle beslenip beslenmemeleri ve hayvana yedirilen yemin miktarı da gübrenin kapsamına etki yapar. Besin değeri yüksek yemlerle beslenen hayvanların gübrelerinde fazla miktarda bitki besin maddeleri bulunur. Yalınız potasyum bu kurala uymaz. Kaba yemlerle beslenen bir hayvanın gübresinde fazla miktarda potasyum bulunmasına karsın besin değeri yüksek yemlerle beslenen hayvanın gübresinde potasyum az bulunur. (Wörthern I948)

Van Slyke' a (1953) göre çiftlik hayvanları yedikleri yemdeki N ve P2O5'in ortalama olarak % 80 'ini, K2O'in % 90'ını ve organik maddesinin % 50'sinı dışkı halinde çıkarırlar. New Jersey deneme istasyonunda 6 Holstein süt ineği üzerinde yapılan araştırmada yemde bulunan N' un % 70' inin, P2O5 in % 63 ünün, K2O'in % 86' sının ve CaO' in % 65'inin katı ve sıvı dışkı halinde çıkarıldığı saplanmıştır (Bear ve ark 1950).

Hayvanların yedikleri yemlerden yararlanma durumları da gübrenin kapsamı üzerine etkilidir. Örneğin süt veren ineklerin laktasyon dönemlerindeki gübreleri kumdaki zamanlarına göre daha az N, P, K gibi bitki besin maddesine sahiptir Stil inekleri süt verebilmek için yemden fazlasıyla yararlanmak zorundadırlar. Besi ve iş hayvanları yedikleri yemdeki daha çok karbonhidratlardan yararlanırlar. Bir stil ineğiyle bir besi sığırından alınan gübrelerin analizleri sonunda aralarında N miktarı yönünden bir ayrım bulunmamasına karşın, besi sığırı gübresinin P2O5 ve K2O miktarı yönünden daha varsıl olduğu saplanmıştır (Smith 1952).

Gübreye karışan yataklığın cins ve miktarı da çeşitli yönlerden önem taşır Yataklık: (a) İdrarı adsorbe ederek yıkanıp yitmesini önlemek, (b) İçerdiği organik madde ve bitki besin maddelerini gübreye vermek, (c) NH3 yitmesini önlemek ve (d) Gübrenin kullanılmasını kolaylaştırmak suretiyle etkisini gösterir. Munzet Girard' ın yaptığı denemeye göre,yataklık inek gübresinden N yitmesini % 18 azaltmıştır (Hall 1947). Yataklığın idrarı adsorbe edişi önemle üzerinde durulmağa değer bir noktadır. Bitkiler tarafından kolay alınabilir şekildeki besin maddelerini içeren idrarda, yitme her yönden kolay ve çabuk olur Bear ve ark (1950)'na göre N' un idrar ve katı dışkı içinde benzer olarak dağılmasına karşın, P2O5'in % 1'i ile K2O'in % 84'ü idrar içerisinde bulunmaktadır.

Ahır gübresi kapsadığı mikro elementler yönünden de değerli bir gübredir. l. eeper' e (1952) göre 10 ton ahır gübresinde 453 g Mn, 57 g Cu ve 27 g B bulunmaktadır.

Bitkiler için ahır gübresindeki fosfor, kimyasal gübrelerdeki fosfora göre çok daha yararlıdır. Bir çok topraklar fosforu bitki tarafından yararlanılamaz, ya da güç yararlanılabilir şekilde tutar (fikse eder). O nedenle bitkiler kimyasal gübreler şeklinde toprağa verilen fosforun kimi hallerde % 5-30)' undan yararlanabilmekledir (Smith 1952). Ahır gübresinde bulunan organik fosfor bileşikleri, bitki tarafından alınamaz ya da güç alınabilir şekilde toprakla tutulmaz. Ahır gübresinin toprakla yavaş yavaş parçalanması sonucu bağımsız, şekle dönüşen fosfordan bitkiler kolaylıkla yararlanırlar. Ahır gübresi kullanılan topraklarda toplam ve bitkiye yarayışlı fosfor miktarlarının ahır gübresi verilmeden münavebeli tarım yapılan topraklara göre daha fazla olduğu saptanmıştır (Rhoades ve Harrıs 1954).

Organik bir gübrenin gerçek değerini belirtmede C:N oranının bilinmesi de büyük önem taşır. C:N oranı geniş olan gübreler, toprağa ayrıca azot verilmeden kullanıldıkları zaman bitkilerde azot noksanlığına yol açabilmekledir. Çünkü organik parçalamağa çalışan mikroorganizmalar toprakla bitkiler tarafından kolay yararlanılabilir azotu vücut proteinlerini oluşturmak için kullanırlar. Bu yüzden mikroorganizmaların işlevleri sonucu organik materyaldeki azot bağımsız şekle dönüşünceye değin bitkiler azot noksanlığını göstermeyi sürdürürler. Karbon: azot oranı 40.1 olan organik materyalin parçalanma süresi uygun koşullarda 2-4 haftadır. Bu oran 25: l olduğu zaman süre 1-2 hafta olmaktadır. Örneğin mısır sapının C:N oranı 50: 1 'dir. Mısır sapının tarlaya verilmesi durumunda ekim için koşullara göre 4-8 hafta bir süre beklemek gerekir. Bir dekar tarlaya 400 kg mısır sapı ile birlikle uygulanacak 32 kg azot (N), C:N oranının 25: 1 'e düşmesine ve ekimin bir haftalık süre içinde yapılmasına olanak verir.

3. Ahır gübresinin ürün miktarı üzerine etkisi yönünden önemi

Daha önceki açıklamalardan da anlaşılacağı gibi ahır gübresi gerek toprak üzerindeki etkileri yönünden ve gerekse bitki besin maddelerini içermeleri yönünden değerli bir gübredir. Çok yönlü etkiye sahip böyle bir gübrenin bitkilerde ürün miktarı üzerine olumlu etki yapması doğaldır. Ülkemizde ve öteki ülkelerde çeşitli bitkiler üzerinde ahır gübresi ile yapılan denemeler bu görüşü doğrulamıştır.

Ahır gübresinin etkisi giderek azalmak suretiyle 3-4 yıl sürer. Bir başka deyişle ahır gübresinin dikkate değer son etkisi vardır. Örneğin, dekara 4 ton hesabıyla uygulanan ahır gübresinin gübresize göre buğday ve arpada ürün miktarı üzerine etkisi dördüncü yılda dahi olumlu ve önemlidir.

Keeble' a (1932) göre ahır gübresiyle sağlanan ürün artışı bitki köklerinin toprakta göreceli olarak daha iyi gelişmelerinden ve dolayısıyla bitkilerin toprak derinliklerinde bulunan besin maddelerinden ile yararlanabilmelerinden ileri gelmekledir. Stapledon (1936) bozulmağa yüz tutmuş otlakların düzeltilmelerinde ahır gübresinin çok etkili olduğunu rapor etmiştir.

Berkman'ın (1952) Ankara Zirai Araştırma Enstitüsü deneme tarlalarında anıza ve nadasa bırakılan topraklarda, dekara 2 ve 4 ton hesabıyla ahır gübresi kullanmak suretiyle yaptığı deneme sonuçlarında, ahır gübresinin ürün miktarı üzerine etkilerini açık bir şekilde ortaya koymuştur.