PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Su Çıkarma ve Sulama Aletleri


Mr.Muhendis
18.02.2010, 17:05
1. SU POMPALARI

Pompalar genel olarak mekanik enerjiyi hidrolik enerjiye çeviren iş makineleridir. Tarım işletmelerinde, sulama ve kullanma suyu sağlanmasında değişik tip pompalar kullanılmaktadır. Pratikte kullanılan pompalar 2 grup altında toplanabilir.

1- Santrifüj pompalar

2- Derin kuyu pompaları

Santrifüj pompalar mevcut su kaynaklarından (baraj, göl, akarsu vb) veya çok derin olmayan artezyen veya kuyulardan su elde edilmesinde kullanılırlar. Derin kuyu pompaları ise, derinde bulunan yer altı sularının çıkarılmasında kullanılır.

1.1. Santrifüj Pompalar

Basit bir santrifüj pompa, çark (fan), gövde, difüzör, conta, salmastra kutusu, mil, emme borusu, dip klapesi ve süzgeçten oluşur.

a) Çark: Pompa miline bağlı olan ve üzerinde kıvrık kanatları bulunan aktif bir organdır.

b) Gövde: Genellikle salyangoz şeklindedir ve çarkın etrafını kapatarak çıkan suyu basma borusuna doğru yöneltir.

c) Difüzör: Çarktan çıkan suyun hızını azaltmak ve kinetik enerjinin bir kısmını basınç haline dönüştürmek için, fan ile pompa gövdesi arasına yerleştirilen kanatlı bir halkadır.

d) Conta: Meydana gelebilecek kaçakları önlemek için, fan ile pompa gövdesi arasına yerleştirilir.

e) Salmastra kutusu: Mil ile gövde arasında meydana gelebilecek sızmaları önlemek için, pamuktan dokunmuş ve donyağı veya grafit emdirilmiş salmastranın gövde üzerindeki özel yuvasına yerleştirilmesi ve bir kapakla sıkıştırılmasından meydana gelir.

f) Mil: Motordan aldığı dönme hareketini bağlı olduğu fana ileten elemandır.

g) Emme borusu: Su kaynağı ile pompa girişi arasındaki borudur.

h) Dip klapesi ve süzgeç: Emme borusunun girişinde bulunan ve tek taraflı akış sağlayarak suyun boruya girişine izin veren ancak çıkışını engelleyen süzgeçli klapedir. Pompanın emme işlemini gerçekleştirebilmesi için, pompa gövdesi ve emme borusunun su ile dolu olması gerekir.

Santrifüj pompa çalışırken salyangoz biçimli gövde içinde döndürülen çark, içeride bulunan suyu hareketlendirerek bir hız verir. Meydana gelen santrifüj kuvvet etkisiyle fanın merkeziyle çevresi arasında bir basınç farkı doğar ve bu basınç nedeniyle içerideki su basma borusuna verilir. Boşalan suyu karşılamak için merkezdeki basınç düşüklüğü nedeniyle buraya bağlı olan emme borusundan su emilir. Böylece içten dışa doğru sürekli bir akış gerçekleştirilir.

1.2. Derin Kuyu Pompaları

Derin kuyu pompaları, su seviyesi derinde olan kuyularda kullanılan özel şekilde kademelendirilmiş pompalardır. Transmisyonlu derin kuyu pompaları ve dalgıç pompalar olmak üzere iki grup altında incelenir.

Transmisyonlu derin kuyu pompalarında motor toprak seviyesinde bulunur, pompanın kendisi ise su seviyesine indirilir. Motorun hareketi bir mil yardımıyla pompaya iletilir. Aynı mil üzerine dizili çarklar ve difüzörlü çanaklardan oluşan kademelerden en az bir tanesi suya daldırılır. Böylece kısa bir emme yüksekliğinden aldığı suyu yüksek basınçla yukarı iletir.

Dalgıç pompalar yapılışları ve çalışmaları bakımından, transmisyonlu derin kuyu pompalarına benzer, ancak bunlarda motor ve kademeli pompa bir arada bulunur. Böylece transmisyon mili ortadan kaldırılmıştır. Pompa kısmen veya tamamen suya dalmış olarak çalışırken motor pompanın altında ise tamamen su içinde, pompanın üstünde ise kuru olarak çalışır.

Yukarıda belirtilen değişik tip pompalarla elde edilen su, değişik sulama yöntemleriyle verilmektedir. Sulama suyunun bitkilere uygun bir şekilde verilmesi büyük önem taşımaktadır. En iyi sulama yönteminin seçilmesinde; arazinin topografyası, toprak tipi, su kaynakları, tuzluluk yetiştirilecek bitkiler, iş kuvveti ve maliyet gibi faktörlerin göz önüne alınması gerekmektedir. Sulama yöntemleri; yüzeyden (salma), yağmurlama ve damla sulama olarak 3 grup altında incelenebilir.

1) Yüzey sulama: suyun önceden hazırlanan tavalara veya listerle açılan karıklara salınarak verilmesi şeklinde uygulanan sulama yöntemidir. Gereğinden fazla su tüketimi ve istenmeyen alanların da sulanmış olması gibi önemli sakıncaları bulunmaktadır. Ancak herhangi bir yatırım, alet ve makine gerekmediği için yoğun olarak uygulanan bir yöntemdir.

2) Yağmurlama sulama: Suyun değişik sistemler yardımıyla yağmur gibi havadan verilmesi ile yapılan sulamadır. Yağmurlama sistemi 3 kısımdan oluşur.

a) Pompaj merkezi

b) Boru sistemi

c) Suy dağıtan organlar (püskürtme tabancaları, yağmurlama başlıkları)

Kaynağından pompa sistemi yardımıyla emilen su, boru sistemi aracılığıyla basılarak su dağıtım organlarına iletir. Sistemdeki basınç nedeniyle, dağıtım organları üzerinde bulunan özel memelerden büyük bir hızla püskürtülerek tarlaya dağıtılır. Bir yağmurlama sistemi projelendirilirken, tarla yüzeyindeki boruların ve püskürtme organlarının yerleri ve sayıları uygun bir şekilde saptanmalıdır. Böylece sulanmamış veya gereğinden fazla sulanmış alanların bulunması engellenebilir.

Yağmurlama sulama yönteminin, yüzey sulama yöntemine göre üstünlükleri ve sakıncaları şöyle sıralanabilir.

Üstünlükleri:

1) İnişli çıkışlı tarlalar hafif bir tesviye ile kullanılabilir. Suyun yüzeyde akması ve meydana gelebilecek erozyon önlenebilir.

2) Tarlada sulama kanallarına gerek olmadığı için hem ekim alanı artar hem de kanalların bakım işlemi ortadan kalkar.

3) Sulama suyunun az olduğu yerlerde sudan yararlanma oranı artar.

4) Yağmurlama sulama yöntemi, tohum yatağı hazırlama, çimlendirme ve fide dikimi için yapılan hafif sulamalar için uygundur.

Sakıncaları:

1) Yatırım ve işletme masrafı yüksektir. Tesisin kurulması e işletilmesinde harcanan masraflar yüksektir.

2) İşletilmesi, sürekli bakım ve dikkat gerektirir.

3) Damla Sulama: Damla sulama sistemi; bir pompadan basılan suyu, toprak üstünden veya altından döşenmiş olan ve üzerinde küçük memeler bulunan esnek hortumlar aracılığıyla doğrudan bitkiye ulaştıran bir sistemdir. Dala sulamada toprak yüzeyinin çok küçük bir bölümü ıslandığından buharlaşmayla oluşan su kaybı, hemen hemen yok gibidir. Yatırım masrafı, yaklaşık olarak yağmurlama sistemi kadardır. Yağmurlama sulama sistemine göre üstünlükleri ve sakıncaları şunlardır.

Üstünlükleri:

1) Su dağıtımı için daha düşük basınçgerektirir.

2) Sızıntı yoluyla oluşan su kayıpları engellenir.

3) Bitkiler kuru olarak tutulur.

4) Bitkiler arasındaki toprak yüzeyi kuru kalır.

5) Toprakta kaymak tabakasının oluşumu önlenir.

6) Buharlaşma ile oluşan su kaybı olmadığı için hava nemi sulama ile etkilenmez.

7) İşletme masrafları daha düşüktür.

Sakıncaları:

1) Tıkanmaların önlenmesi için, çok iyi bir filtre sistemi bulunması zorunludur.

2) Damlatıcıların oluşturduğu hortum ağı, bazı çalışmaları engelleyebilir.

3) Sık büyüyen ürünler damla sulamayla sulanamazlar.

4) Sistemi kullananların teknik bilgi ve beceri sahibi olması gerekir.