Mr.Muhendis
22.01.2010, 12:36
1.1. YATIRIM
Yatırım kavramı değişik anlamlarda kullanılmaktadır.
* Ekonomide yatırım, milli gelirin yeni imalat üniteleri kurmak veya eskiyen üniteleri yenilemek için ayrılan kısmıdır.
* Girişimci için yatırım, parasal sermayenin ve imkanların üretim yapacak bina, makine ve teçhizata dönüştürülmesidir.
* Finansman dilinde yatırım, gelir getirmeyen parasal varlığın daha az likit hale çevrilerek gelir getirir şekle dönüştürülmesidir. Bu açıdan bakıldığında bir bankanın müşterilerinin bankaya yatırmış oldukları paraları çekerek daha yüksek getirili devlet tahvillerini ya da halka arz edilen şirketlerin hisse senetlerini almaları bir yatırım olarak değerlendirilmektedir.
Özellikle yeni işletmelerin kurulması şeklinde değerlendirilen yatırım, bir yandan toplumun ihtiyaç duyduğu ürünlerin üretilip piyasaya çıkmasını sağlamaktadır. Öte yandan da ülkenin artan nüfusuna iş imkanları yaratarak istihdam sorununun çözümünde önemli bir rol oynamaktadır.
1.2. PROJE
Çok özet bir tanımlama ile bir proje; ekonomik ve teknik yapılabilirliğe sahip minimum yatırımdır. Ancak proje konusunda başka tanımlamalar da vardır. Mesela; ülke kaynaklarının, mal ve hizmet üretilmesi amacına dönük kullanılmasını ihtiva eden bir yatırım önerisine veya mekan boyutunu da ihtiva eden ve belirli girdileri (arazi, insan gücü, hammadde, yarı mamul ve mamul madde, sermaye malları vb.) seçilmiş bir teknolojiye göre kullanarak, mevcut ve potansiyel talebi karşılamak üzere, mal ve hizmet üretmek için yapılan çalışmalara da proje denilmektedir. Ancak bu çalışmaların çeşitli alternatifler şeklinde ve aralarında bir seçim yapabilmeye imkan tanıyacak biçimde ortaya konulması gereklidir.
Yukarıda tanımlamaya çalıştığımız proje kavramının içeriğini ve sınırlarını iyi belirlemek gerekir. Proje önerilerini dar kapsam içinde ele alınmaması ve bir proje kapsamı içerisinde o projenin gerçekleşmesi halinde rasyonel bir biçimde işlemesini sağlayacak bütün harcama kalemlerinin bir bütün olarak ele alınmış olması gerekmektedir. Örnek olarak, belirli bir yöreye bir fabrika tesisi önerisi geliştirildiğinde bu öneri (proje) kapsamında yalnızca fabrika için gerekli arazi, malzeme, makine-teçhizat harcamalarını değil ancak bu fabrikaların rasyonel çalışması için gerekli görülen ulaşım kolaylıkları, enerji hatları ve benzeri altyapı yatırım harcamalarının da, sermaye yatırımları çerçevesinde ele alınmış olması gereğini gösterebiliriz. Mekan boyutunun değerlendirilebilmesi, projenin karlılığının gerçekçi biçimde tespit edilmesi, zamanlama ve gerçekçi yatırım ihtiyacının belirlenebilmesi, projelerin yukarıda sözü edilen şekilde düzenlenmelerine bağlıdır.
Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı (UNIDO)’na göre;”Yatırım Projesi; bir toplumda belirli bir zaman süresi içinde mal ve hizmetlerin üretimini arttırmak için, bazı imkanları yaratma, genişletme ve/veya geliştirmeye dönük bir öneridir”.
1.3.PROJENİN SINIFLANDIRILMASI
Projeler genel olarak, üretilecek mal veya hizmetin yer aldığı sektöre göre sınıflandırılır. Böylece projeler tarımsal projeler, madencilik projeleri, enerji projeleri, imalat sanayii projeleri, ulaştırma-haberleşme projeleri, turizm projeleri gibi isimler alırlar.
Çok amaçlı projeler de vardır. Mesela bazı baraj projeleri, hem enerji hem de sulama amaçlı olabilir. Bu tür projelerin sınıflandırılması, amacın odaklaştığı veya mal ve hizmet üretiminin yoğunlaştığı sektöre göre yapılır.
Projeler sektörler arası ve sektör içi sınıflamanın ötesinde niteliklerine göre üçüncü bir sınıflandırmaya tabi olurlar. Bu sınıflandırma genellikle ;
* Yeni yatırım projeleri,
* Tevsi projeleri,
* Yenileme ve idame yatırımları projeleri
olarak yapılır.
1.3.1. Yeni Yatırım Projeleri
Yeni yatırım projeleri, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, sayısal, ve parasal yönden önemi büyük olan gruptur.
1.3.2. Tevsi Projeleri
Tevsi projeleri, kurulu bir tesisin, mal veya hizmet üretim kapasitesini artırmak amacıyla yapılan yatırımlardır.
Tamamlama ve modernizasyon projeleri de genellikle tevsi projeleri kapsamında ele alınır.Mal ve hizmet üretiminde karşılaşılan tıkanıklıklar veya darboğazların giderilmesi veya eksik kalan bir bölümün tamamlanması amacıyla hazırlanan projeler tamamlama projeleri olarak anılırlar. Mal ve hizmet üretiminin, gelişen ve değişen teknolojik imkanlar kullanılarak artırılması veya mal ve hizmet üretiminin kalitesinin yükseltilmesi veya daha az işgücü ile daha fazla mal ve hizmet üretmek veya verimliliği artırmak vb. amaçlarla yapılan yatırımlar ise modernizasyon projeleri adını alır.
1.3.3. Yenileme ve İdame Projeleri
Yenileme ve idame yatırımları, mal ve hizmet üretiminde kapasite artırımı amaçlanmaksızın teknik veya ekonomik ömrünü tamamlayan altyapı, tesis makine ve teçhizatın vb. yenilenmesi amacıyla yapılan yatırımlardır. Bu yatırımların genel bir uygulama kuralı olarak, bir yıl içinde başlanılıp bitirilmesi şartı aranılır.
1.4.Yatırım Projesi
Proje, başlama ve bitiş zamanları belli olan ve yapılacak işlerin belirli bir düzen içerisinde nasıl ve hangi zaman aralıkları ile yapılacaklarını gösteren bir plan türüdür. Dolayısı ile yatırım projesi de işletmelerin kuruluş fikrinin benimsenmesi sonucu başlatılan ve kesin kuruluşuna kadar sürdürülen çabaların, başlangıç ve bitiş noktalarının da gösterildiği bir kuruluş planlaması olmaktadır.
Yatırım projesinin hazırlanması ve bu konuda gerekli tüm ön bilgilerin derlenmesi, yapılacak yatırımın niteliğine göre güç, masraflı, karmaşık, zaman isteyen ve uzmanlık gerektiren bir iştir. Bu sebeple özellikle büyük nitelikli yatırımların proje aşaması, önemli finansal harcamaları zorunlu kılabilir. Örneğin bir Atatürk Barajı’nın veya bir Sivas Demir Çelik fabrikasının ya da PETLAS ’ ın projelerinin hazırlanması, bir süper marketin inşaat ve yatırım projesinin hazırlanmasına oranla oldukça güç, zaman alıcı, pahalı ve çok değişik uzmanların katkılarını gerektirecek işlerdir.
Özellikle bir projenin hazırlanması gereği, kuruluş çalışmalarının ekonomik ve verimli bir şekilde sonuçlandırılması olduğuna göre, büyük nitelikli işletme yatırım projelerinin hazırlanmasında, ekonomik ve verimli olabilmek için, proje iki kısımda ele alınabilir. Böyle bir yaklaşım içinde yatırım projesinin birinci kısmını ön proje oluşturur. İkinci kısımda ise kesin yatırım projesine geçiş yapılır.
1.4.1. Ön Proje (Fizibilite Etüdü, Ön Yapılabilirlik Araştırması)
Bir yatırım projesi hazırlanırken, kesin yatırım kararı alabilmek için müteşebbisin (girişimcinin) yapacağı yatırıma yönelik bazı ön bilgileri elde etmesine imkan sağlayan çalışmalardan oluşan bölüme ön proje denir. Bu ifadeye fizibilite etüdü, ya da ön yapılabilirlik araştırması adı da verilmektedir.
Ön proje çalışmaları, kesin projenin hazırlanmasına başlanmadan önce yapılan ekonomik, teknik, finansal ve yasal araştırmalardan oluşur. Müteşebbisin bizzat yapabileceği veya yaptırabileceği bu ön çalışmalar sonucu, düşünülen yatırımın ve işletmenin beklenilen karlılığı sağlayamayacağı, ekonomik ve verimli olamayacağı tespit edilirse projeden vazgeçilir.
Görüleceği üzere ön proje çalışmaları müteşebbis ve toplum açısından son derece faydalı amaçlara hizmet etmektedir. Zira ön proje çalışmalarının yapılması kesin proje aşamasında yapılacak çalışmalara oranla daha az zaman alıcı ve az masraflı olmaktadır. Bu durum ekonomik davranma ilkesine de uygundur. Ön proje çalışmaları sonucu yatırımın beklenen karlılığı sağlayamayacağı anlaşılırsa yatırım fikrinden, çok az masraf ve zaman kaybıyla, vazgeçmek mümkün olabilmektedir. Böylelikle kıt toplumsal kaynakların da daha verimli alanlara yönlendirilmesi söz konusu olacaktır.
Ön proje çalışmaları yukarıda bahsedilen genel yararlar yanında, düşünülen yatırımın türüne göre, aşağıda verilen özel nitelikli amaçlara da hizmet etmektedir.
* Yatırımın kesin olarak gerçekleştirilmesine karar vermek,
* İşletmenin kuruluş yerinin belirlenmesine imkan vermek,
* İşletmenin hangi büyüklükte kurulacağını (kapasite) tespit etmek,
* İşletmenin kurulması için iç ve dış finansman ihtiyacının ne olduğunun tespit edilmesi sonucu, finansman kaynaklarının sağlanması için, bankalara ve diğer finansman kuruluşlarına ön projeyi sunmak,
* Yatırım indirimlerinden, kredi ve döviz tahsislerinden ve benzeri teşvik imkanlarından faydalanmak için ilgili kuruluşlara yatırım projesini tanıtıcı bir belge sunmak,
* Projenin gerektirdiği teknik donanımın ve güçlüklerin neler olduğunu tespit edebilmek,
* Projenin gerçekleştirilmesi ile ilgili yasal engeller olup olmadığını araştırmak,
* Projenin uygulanması döneminde karşılaşılabilecek güçlükleri önceden görmek ve gerekli tedbirleri almak.
1.4.2. Kesin Proje
Ön proje çalışmaları sonucunda kurulmak istenen işletmenin beklenen karlılığı sağladığı anlaşılırsa, yatırım kararı alınır ve ön proje aşamasında daha yüzeysel olarak ele alınan konular daha ayrıntılı ve özenli bir analize ve araştırmaya tabi tutulur. Böylece ön proje çalışmalarında yer alan ekonomik, finansal, teknik ve yasal araştırmalar gerekiyorsa bir kez daha ve daha ayrıntılı bilgileri elde etmek amacıyla tekrarlanır. Tüm bu araştırmalardan sonra elde edilen bilgiler doğrultusunda, kurulmak istenen işletme ile ilgili olarak kesin proje oluşturulur. Söz konusu proje, kurulmak istenen işletmenin hukuki biçimi, inşa edilecek bina ve diğer tesislerin mimari ve teknik projeleri, kullanılacak makine ve tesisatın kapasite ve maliyet değerleri, kuruluş çalışmalarının kesin başlama ve bitiş tarihleri, deneme üretimi ve işletmenin kesin işletmeye açılış tarihleri vb. konuları içermektedir.
1.4.3. Yatırım Projesinin Aşamaları
Yukarıda bir yatırım projesinin iki ana kısımdan oluştuğuna değinmiştik. Birinci kısımda ön proje araştırmaları yer almakta, ikinci kısımda ise kesin proje ve uygulamaları devreye girmekte idi. Şimdi bu iki kısmı da dikkate alarak, bir işletmenin kuruluş fikrinden başlamak üzere kesin olarak faaliyetlerine başlayacağı son safhaya kadar ortaya konulması gereken tüm çalışmaları şematik bir görünüm içerisinde sunabiliriz.
Bu düşünceden hareketle, bir işletmenin yatırım fikrinin doğuşundan itibaren sürdürülmesi gerekli yatırım projesinde 8 aşama bulunmaktadır.
1. Aşama : Yatırım Yapma Fikri
Bir yatırım projesi her şeyden önce bir fikir olarak doğacaktır. Bu ilk aşamada, ilgili kişilerde araştırmaya dayanmaksızın, bir faaliyet biçimi ve işletmecilik şekli, karlılık açısından yeterlilik ve teknik bakımdan uygunluk fikri oluşması demektir.
2. Aşama : Proje Öncesi Çalışmaları
Yatırım yapma fikrinin karlılık beklentileriyle ne denli uyuştuğu konusunda bazı araştırmaların yapılarak bilgi toplanması gerekmektedir. Hazırlanacak ön proje çalışmalarına temel oluşturacak bu araştırmalar, ekonomik, teknik, mali ve yasal araştırmalardan (etütlerden) oluşur.
3. Aşama : Ön Proje Aşaması
İkinci aşamada yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen bilgilerin değerlendirilip düzenlenmesiyle, daha öncede değinilen yatırım projelerinin birinci kısmı açığa çıkar. Ön proje esas itibariyle girişimci ve yatırım yapma fikrine sahip diğer kişilere, beklentilerine ulaşabilme konusunda, projenin neler sağlayabileceği hususunda bilgi verir.
4. Aşama : Değerlendirme Aşaması
Ön projede sunulan bilgiler, yatırım yapma fikri ile ilgili tüm kişilerin bir kez daha yatırım yapma fikirlerini gözden geçirmelerine imkan sağlar. Bu görüşmeler ve değerlendirmeler sonucu, yatırım yapma fikrinden vazgeçilebilir. Değerlendirme sonuçları olumlu ise yatırım kararı verilmiş olacaktır.
5.Aşama : Kesin Projenin Hazırlanması Aşaması
Yatırım kararının verilmesi sonucu, kurulması düşünülen işletmenin kesin yapım projeleri hazırlanmaya başlanır. Bu aşamada ön proje safhasında yapılan bazı araştırmaların daha geniş ve ayrıntılı olarak ele alınması söz konusudur. Kesin proje ortaya çıktığında, işletmenin alacağı yasal biçim, teknik nitelikleri, kapasiteleri, üretilecek ürünler ve miktarları vb. konularda kesin planlar yapılır. Kesin proje aşamasında da önceden öngörülmeyen bazı gelişmelerin olması halinde de yatırım fikrinden vazgeçmek mümkündür.
6. Aşama : Kesin Projelerin Uygulanması Aşaması
İşletmenin kurulması ve faaliyete geçmesi ile ilgili tüm planlanan çalışmalar artık başlamıştır. Yatırım fiziksel olarak gerçekleştirilmektedir.
7. Aşama : Deneme Üretimi Aşaması
Projede belirlenen tüm çalışmaların bitirilmesi sonucu, işletme faaliyete geçebilecek hale gelmiştir. Bu aşamada işletme yetkililerinin kuruluş aşamasından kaynaklanabilecek bazı aksamaları ortadan kaldırıcı ve mevcut sistemin aksamadan yürüyüp yürümediğini kontrol etmelerine imkan sağlayan deneme çalışmaları yaptırılır. Bu deneme çalışmalarının olumlu sonuçlanması ile artık işletme kesin olarak faaliyete geçecek duruma gelmiştir.
8. Aşama : Açılış ve Yatırım Projesinin Tamamlanması Aşaması
Deneme üretimini başarı ile tamamlayan işletme, açılış töreni ile birlikte, daha önce amaçlanan ve planlanan faaliyetlerine başlar. Böylece işletmenin kurulması ile ilgili yatırım projesi sona ermiş olmaktadır.
II. YATIRIM PROJELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
2.1. YATIRIM PROJELERİNİN TEKNİK AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Teknik değerlendirmedeki amaç, projenin toplam yatırım tutarının, bir başka deyişle projenin maliyetinin doğru olarak tespit edilmesinin yanı sıra kuruluş yeri, üretim tekniği, kapasite, yönetim, faydalı ömür, çevreye etki, uygulama planı gibi projenin hayati noktalarını incelemek ve değerlendirmektir.
2.1.1. Kuruluş Yeri
Herhangi bir coğrafi konumun belirli bir üretim birimine ilişkin olarak sağlaması gerekli tüm şartlar veya haiz olması gerekli tüm özellikler “kuruluş yeri faktörleri” kavramı ile ifade edilmektedir.
Kuruluş yeri faktörleri, belirli bir üretim biriminin belirli bir coğrafi konuma yerleştirilmesi halinde, söz konusu üretim biriminin maliyeti, satış hasılatı ve sermaye yapısı üzerinde etkili olan tüm konumsal özellikleri kapsar.
Kuruluş yeri faktörlerini aşağıdaki gibi sınıflandırmak uygun olacaktır:
* İşletmenin tedarik fonksiyonuna ilişkin kuruluş yeri faktörleri
#
# İşletmenin üretim süreci içerisinde gerekli olan hammadde, sabit yatırım malları, işgücü, enerji, yardımcı hizmetler, kredi ve devlet yatırımları gibi üretim faktörlerini (veya girdi çeşitlerini) dikkate alarak;
*
o Söz konusu üretim faktörlerinin bulunduğu veya arz edildiği coğrafi konumlar ve bu konumların arz kapasiteleri,
o Söz konusu üretim faktörlerinin taşınabilir veya taşınamaz oluşu, taşınabilir üretim faktörleri için taşıma maliyeti veya bozulma riskinin olması durumunda taşıma süresi. Bu iki unsur tarafından belirlenen üretim faktörünün taşıma menzili (tedarik menzili).
* İşletmenin üretim fonksiyonuna ilişkin kuruluş yeri faktörleri
*
o Kuruluş yerinin jeolojik özellikleri,
o Kuruluş yerinin iklim özellikleri,
o Kuruluş yerinde gerçekleştirilmesi mümkün olan ölçek ekonomileri (içsel ekonomiler veya teknik yığılma avantajları).
o Çevre kirlenmesi
o Üretim sürecinin şekli
* İşletmenin pazarlama fonksiyonuna ilişkin kuruluş yeri faktörleri
#
# Pazarlama fonksiyonuna ilişkin faktörler, ürünlerin taşınması ve aktif pazarlama faaliyetleri yanında, özellikle satış hasılatını belirleyen satış miktarı ve satış fiyatı üzerinden kuruluş yeri seçiminde etkili olur.
Burada en önemli husus, üretimin ancak satılabildiği takdirde ekonomik bir anlam kazanmasının doğal bir sonucu olarak, belirli bir kuruluş yerinden uygun bir fiyatla gerçekleştirilebilen satış miktarının en azından minimum ekonomik ölçek büyüklüğünde bir işletmenin kurulmasını garanti edecek büyüklükte olması gereğidir.
İşletmenin pazarlama fonksiyonuna ilişkin olarak belirli bir konumdan ulaşılabilen satış alanı ve bu alandaki satış potansiyeli kuruluş yeri seçiminde büyük bir öneme haizdir.
* Taşıma fonksiyonuna ilişkin kuruluş yeri faktörleri
#
# İşletmenin taşıma faaliyetleri;
*
o Tedarik merkezlerinden üretim merkezine taşıma faaliyetleri (girdilerin taşınması),
o İşletmenin (veya teşebbüsün) üretim sürecini oluşturan üretim aşamalarından bazılarının veya tümünün farklı yerlerde bulunması halinde üretim aşamasından üretim aşamasına taşıma faaliyetleri (yarı mamullerin veya parçaların taşınması),
o Üretim merkezlerinden talep merkezlerine taşıma faaliyetleri (ürünlerin taşınması).
#
# Şeklinde üç ana grupta toplanabilir. Bu taşıma faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan taşıma maliyetlerini etkileyen faktörler de kuruluş yeri seçimine ilişkin olarak
*
o Taşıma mesafesi,
o Taşınan malın ( girdi, yan ürün, parça veya ürün) özellikleri,
o Ulaşım şebekesinin ve taşıma aracının nitelikleri
o Taşınan mal miktarı
#
# Olmak üzere dört grupta toplanabilir.
* Dışsal yığılma ekonomileri şeklinde ortaya çıkan kuruluş yeri faktörleri
Dışsal ekonomilerin kuruluş yeri seçimi üzerindeki etkileri, aşağıdaki faktörlerden kaynaklanmaktadır:
* Üretimin toplandığı bölgelerde genel olarak devlet tarafından gerçekleştirilen altyapı yatırımlarının yeterli derecede mevcut olması,
*
* Yığılma bölgelerinde işletmeler veya teşebbüsler arası iş bölümü derecesinin nispeten fazla olması,
*
* Yığılma bölgelerinde girdilerin tedarik edilmesine ve ürünlerin pazarlamasına ilişkin uygun şartların daha çok mevcut olması.
2.1.2. Üretim Tekniği ve Akım Şeması
Üretimi öngörülen ürünlerin, üretimdeki kayıp ve kazançlar da dikkate alınarak kurulan girdi – çıktı dengesini gösteren eşitliğe Madde Balansı denilmektedir. İşletme dönemi gelir ve giderlerinin sağlıklı bir şekilde hesaplanabilmesi, doğrudan madde balansına bağlıdır.
Madde balansının kurulabilmesi için öncelikle üretim metodunun ve üretim akım şemasının iyi bilinmesi şarttır. Üretim ünitelerinde oluşan reaksiyonlar, işlemler, kayıplar ve kazançlar bilinmeden madde balansının doğru kurulması ihtimali yoktur.
2.1.3. Kapasite ve Kapasite Kullanım Oranları
Kapasiteyi genel olarak “bir işletmenin elindeki üretim faktörlerini en iyi şekilde kullanarak, belli bir zaman biriminde yapabileceği üretim miktarı” olarak tanımlayabiliriz. Bu tanıma göre bir işletmenin kapasitesini belirleyen faktörler, girdilerin nitelik ve nicelikleri ile bu girdilerin birleştirilme şekli yani üretim metodu olmaktadır.
Amaca bağlı olarak kapasiteyi değişik biçimlerde tarif etmek mümkündür:
Örneğin;
* Teknik Kapasite, Ekonomik Kapasite
* Maksimum Kapasite, Optimum Kapasite, Minimum Kapasite, Tam Kapasite, Normal Kapasite
* Teorik Kapasite, Gerçekleştirilebilir Kapasite,
* Sektör Kapasitesi vb.
İşletmenin uygulamada belli bir dönemde yeterli sipariş alınamaması, iş akımı düzenindeki hatalar, hammadde teminindeki gecikmeler gibi sebeplerle ulaşabildiği üretim miktarı ise Fiili Kapasite yi oluşturur. Fiili Kapasite / Normal Kapasite bize çalışma derecesini (Kapasite Kullanım Oranını ) verir.
Kapasitenin bir birim ile ifadesine gelince, genellikle zaman bakımından bir yıl esas alınarak 1.000.000 adet/yıl gibi üretilen mamulün fiziki miktarı ile ifade edilebilir. Ya da şeker fabrikalarında olduğu gibi, 600.000 ton/yıl şeker pancarı gibi giren hammadde üzerinden kapasite tespit edilebilir.
Proje değerlendirme çalışmalarında en zor kısım kapasitenin doğru belirlenmesidir.
Yıllar itibariyle teknik kapasite kullanım oranları belirlenirken, elemanların eğitim durumu, hammadde ve diğer girdilerin teminindeki güçlükler, makinelerin teknolojik durumları, yıllık bakım onarım süresi gibi unsurlar da dikkate alınmalıdır.
2.1.4. Yönetim
Proje yönetimi, önceden belirlenen amaçlara bir plan ve programa göre ulaşılmasını sağlamak için gerekli planlama, organizasyon, koordinasyon ve kontrol faaliyetlerini kapsamaktadır.
Bir başka tanıma göre proje yönetimi, proje ömrü boyunca çağdaş yönetim tekniklerini kullanarak önceden tanımlanmış amaçlara maliyet, zaman, kalite alanlarında ulaşılması için insan ve makine kaynaklarının yönlendirilmesi ve koordinasyonudur.
Proje yönetiminin başarısı için bu kaynakları, yeterli miktar ve kalitede, gereken zamanlarda sağlamak ve etkin bir biçimde kullanabilmek gereklidir.
Proje yönetiminde temel amaç, projenin en kısa zamanda, istenen kalitede ve mümkün olan en az maliyetle tamamlanmasıdır.
2.1.4. Faydalı Ömür ve Son Değer
Bir tesisin normal bakım ve yenilemelerle kuruluşundaki özellik, maliyet ve miktarda üretimine devam edebileceği, diğer bir ifade ile ekonomik olarak üretimde bulunabileceği süre projenin faydalı ömrüdür. Tesisin faydalı ömrünün tahmini için benzer kuruluşlardan elde edilen bilgi birikimi ve literatür göz önünde bulundurulur.
Sabit kıymetlerin faydalı ömürleri sonunda bir son değeri vardır. Rantabilite hesaplarında proje gelirleri arasında yer alan son değerin hesaplanmasında arsa bedeli, fiziki yatırımın hurda değeri ve işletme sermayesi dikkate alınır.
2.1.5. Çevreye Etki
Anayasamıza göre “herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşın görevidir”.
Ülke kalkınması ve sanayileşme için ise kaliteli ürün veya hizmeti, en güncel ve gelişmiş teknolojiyi kullanarak ve ülke çıkarlarına ağırlık vererek üretmek gereklidir. Ancak doğa kaynakları kullanılamaz hale gelirse, sanayileşmeden söz edilemeyeceği gibi, insanların beslenmeleri ve hatta yaşayabilmeleri bile söz konusu değildir.
Proje sorumlusu olarak görevlerimiz:
* Teknolojiler arası seçim yaparken dikkatli olunmalıdır. Gelişmiş teknolojiler, sorunları en aza indirmeye yönelik olarak geliştirilmektedir. Bu teknolojiler ile doğal kaynaklar daha büyük verimle kullanıldıkları için kayıplar daha az olmakta ve yaratılacak çevre kirliliği de en alt düzeyde gerçekleşmektedir.
* Özellikle dış ülkelerle ortaklaşa yatırıma girişilecekse, bu yatırımların çevreye olumsuz etkilerinin neler olabileceği iyi araştırılmalıdır. Kontrol altına alınması mümkün olmayan derecede kirlilik oluşturan ve çevreye zehirli maddeler saçan yatırımlardan mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.
* Kurulan tesisler için seçilen fabrika sahaları satın alınırken, arazinin ileride yapılması söz konusu olabilecek tevsii yatırımları ve atık tasfiye tesisleri için de yeterli büyüklükte olmasına dikkat edilmelidir.
* Atık, artık ve yan ürünlerin değerlendirilme imkanları araştırılmalıdır.
* Çevre korumaya yönelik yatırım maliyeti ile işletme giderleri ve idame masrafları da hesaplanmalıdır.
2.1.6. Uygulama Planı
Yatırım projelerinde ortak amaç, belli faaliyetlerin müteşebbis veya milli ekonomi açısından en az maliyetle ve en fazla faydayı sağlayabilecek şekilde sonuçlandırılmasıdır. Bunun için de bir bütün olarak ele alınan her bir proje aşamasının daha önceden öngörülen belirli zamanlama dilimlerinde sonuçlandırılması gerekir. Diğer bir ifade ile proje uygulamasının başarısı zamanlama faktörünün planlaması ile yakından ilgilidir.
Özellikle büyük veya entegre proje niteliğindeki yatırımların istenen süre içerisinde ve ekonomik olarak gerçekleştirilmesi için hangi işlerin daha kontrollü yapılmasının zorunlu olduğunu bilmek de şarttır. Bu sebeple artık yatırım ve işletmelerin modern teknolojinin hızla geliştiği çağımızda, her türlü imkanlardan istifade edilerek geniş amaçlı programlara göre yapılması ve kurulması gerekmektedir.
Yatırım dönemi için uygulanacak kur farkı ve fiyat artışları, uygulama planı esas alınarak yapılacağından ve yatırım büyüklüğünü etkileyeceğinden, uygulama planı zamandan, maliyetten, teknik personelden, eğitimden ve diğer temel unsurlardan azami istifadeyi sağlayarak dikkatli hazırlanmalıdır.
2.1.7. Toplam Yatırım Tutarı (Proje Maliyeti)
Bir projenin toplam yatırım tutarını oluşturan kalemler iki ana grupta toplanır:
* Sabit Yatırımı : Tesisin kurulabilmesi için gerekli kaynaklar.
* İşletme Sermayesi Yatırımı : Tesisin işletilebilmesi için gerekli kaynaklar.
Sabit yatırım ile işletme sermayesi yatırımının toplamı, projenin toplam yatırım tutarını verir.
2.1.7.1. Sabit Yatırım
Yatırım yapma fikrinin doğuşundan tesisin kesin işletmeye geçişine kadar yapılan harcamaların tümü sabit yatırım tutarını teşkil eder. Bir başka ifade ile, projenin gerçekleştirilmesi sırasında alınan ve faydalı ömrü boyunca kullanılan sabit kıymetlerin (maddi ve maddi olmayan) para birimi ile değeri işletmenin sabit yatırımını oluşturur.
Sabit yatırım tutarı; arsa bedeli,sabit tesis yatırımı, fiyat artışları ve yatırım dönemi finansman giderleri toplamından oluşur.
Sabit yatırımları aşağıdaki gibi sınıflandırmak mümkündür:
*
o Yenileme ve İdame Yatırımları : Aşınan, yıpranan, hasar gören tesislerin üretime devam edebilmeleri için, üretim kapasite ve özellikleri değiştirilmeden yapılan yatırımlardır.
*
o Tamamlama Yatırımları : Dar boğazların giderilmesi, eksik kalmış hususların tamamlanması ve mamul kalitesinin iyileştirilmesi amacıyla yapılan yatırımlardır.
*
o Genişletme (Tevsii) Yatırımları : Mevcut tesise yeni üniteler ilavesi ile üretim miktarını veya üretilen mal çeşidini artırmayı amaçlayan yatırımlardır.
*
o Yeni Yatırımlar : Yukarıda sıralanan yatırımlar dışında, yeni bir projeyi gerçekleştirmek üzere yapılan yatırımlardır.
Sabit Yatırımı Oluşturan Harcama Bölümleri
YATIRIM UNSURLARI
TOPLAM
İÇ PARA
DIŞ PARA
A - Arsa Yatırımı
B - Sabit Tesis Yatırımı
1 – Etüt - Proje
2 - Teknik Yardım ve Lisans
3 - İnşaat İşleri
4 – Makine ve Teçhizat
5 - Navlun ve Sigorta
6 - İthalat ve Gümrükleme Giderleri
7 - Montaj Giderleri
8 - Taşıtlar ve Demirbaşlar
9 - İşletmeye Alma Giderleri
10 - Genel Giderler
11 - Beklenebilecek Farklar
SABİT YATIRIM TUTARI (Arsa Dahil)
Yukarıdaki çizelgede yer alan harcama kalemleri her proje için sınırlayıcı olmadığı gibi, her projede de bu bölümlerin hepsinin bulunması gerekmez. Amaç sabit yatırım tutarının mümkün olduğu kadar gerçekçi bir biçimde hesaplanması olduğu için, projenin niteliğine göre yeni bölümlerin eklenmesi veya bazı bölümlerin çıkarılması gerekiyorsa, bu yapılmalıdır.
Ayrıca yatırımın dış para ihtiyacının da mutlaka belirlenmesi gereklidir. Bu sebeple çizelgede dış para ihtiyacı, her bir kalem için ayrı ayrı hesaplanmalı ve ayrı bir sütunda gösterilmelidir.
Çizelgede yer alan yatırım kalemleri aşağıda ayrı ayrı ele alınmış ve dikkat edilmesi gereken noktalar özet olarak verilmiştir. Dikkat edilecek husus, bir bölümde verilen harcamanın bir başka bölümde tekrar verilmemesidir.
* Arsa
# Şayet arsa yeni alınacaksa arsa alımı için yapılacak harcama gerçekçi bir tahminle belirlenmeli ve satın alma değeri ile birlikte temini için gerekli masraflar da bu kalemde verilmelidir.
* Etüt – Proje Giderleri
# Ön proje ve kesin proje hazırlanması için yapılacak tüm etüt ve proje çalışmalarına ait harcamaları kapsar. Piyasa etütleri, rezerv etütleri, hammadde ve yardımcı madde etütleri, zemin etütleri, yer seçimi, kapasite seçimi ve üretim metodu seçimi etütleri, inşaat projeleri, ana fabrika ve yardımcı tesislere ait makine ve teçhizat imalat ve montaj projeleri, laboratuar testleri vb. için yapılan veya yapılacak masraflara bu bölümde yer verilir.
* Teknik Yardım ve Lisans Giderleri
# Projenin gerçekleştirilmesinde çeşitli şekillerde teknik yardıma ihtiyaç duyulabilir. Teknik yardım kapsamına giren başlıca hizmetler şu şekilde özetlenebilir:
*
o Teknik Müşavirlik
o Proje Kontrolü
o Makine ve Teçhizatın Kontrolü
o Personel Eğitimi
o Nezaret Hizmetleri
o Teknik Bilgi Temini
#
# Patent : Yaratıcı bir zekanın buluşunu değerlendirebilmesi için, devletin bu buluşu belli bir süre himaye edeceğini göstermek üzere verdiği belgedir. Patent tescil edilmiş bilgidir, gizli değildir. Ancak patenti alınan metot, cihaz veya bir madde himaye süresince patent sahibinin izni alınmadan kullanılamaz, yapılamaz.
Know-How : Bir işin başından sonuna kadar nasıl yapılacağını gösteren teknik bilgilerin toplamıdır. Tescil edilmiş bilgiler olmayıp, titizlikle ve büyük bir gizlilik içerisinde saklı tutulmaya çalışılır.
Lisans : Bir üretim metodunun satın alınan kullanma hakkına denir. Lisans hem patent haklarını hem de know-how’ ı kapsar.
Lisansör : Tescil edilmiş ve edilmemiş teknik bilgilere sahip olan, bunların kullanma hakkını yapılan bir gizlilik sözleşmesi ile satanlara denir. Lisansörden teknik bilgileri iki şekilde almak mümkündür:
*
o Toptan Ödemeli Lisans : Bedeli tesis işletmeye alınıncaya kadar ödenen satın alma şeklidir.
*
o Üretim Üzerinden Lisans : Bedeli, tesis üretime geçtikten sonra yıllık taksitler halinde ödenir ve işletme dönemi giderleri içerisinde yer alır.
#
# Bütün bu hizmetler için yapılacak harcamalara “Teknik Yardım ve Lisans Giderleri” bölümünde yer verilmelidir.
* İnşaat Giderleri
#
# İnşaat giderlerinin toplam yatırım tutarı içindeki payı, projenin ilgili olduğu sektörlere ve sanayi kollarına göre büyük değişiklikler göstermektedir. Örneğin baraj ve su tünelleri gibi büyük inşaat işlerinin yer aldığı bir hidroelektrik santralı yatırımında, inşaat işlerinin yatırım tutarı içindeki payı çok büyüktür.
Genel olarak bir projenin inşaat işleri aşağıdaki kısımlardan oluşur :
*
o Ana fabrika bina ve tesisleri
o Yardımcı işletmeler bina ve tesisleri
o Ambarlar
o İdare binaları
o Sosyal binalar
o Lojmanlar
o İnşaat makinalarının kira ve amortismanları
o Diğer inşaat işleri.
* Makine ve Teçhizat Giderleri
#
# Ana Fabrika Makine ve Teçhizatı
Projenin üreteceği mal veya hizmetin üretilmesi ile doğrudan ilgili olana makine ve teçhizat bedellerine bu bölümde yer verilir. Projelerin dış para harcamalarının büyük bir kısmını bu bölüm teşkil ettiğinden, giderlerin çok dikkatli bir şekilde hesaplanması gereklidir. Makine ve teçhizat seçiminde yerli –ithal ayırımı büyük bir titizlikle yapılmalı, satın alınmış veya alınacak makine ve teçhizatın her birinin bedeli fatura veya proforma faturalardan alınmalıdır. Yurtiçinden sağlanacak olanların fabrika teslim bedelleri iç para, yurtdışından temin edileceklerin ise FOB teslim bedelleri (ithal edilen ülke limanındaki teslim bedeli) dış para olarak dikkate alınmalıdır.
Yardımcı İşletmeler Makine ve Teçhizatı
Yardımcı tesisler, esas üretim ünitelerinin çalışmalarına yardımcı olan ve onlara gereken su, elektrik, yakıt, buhar, basınçlı hava vb. sağlayan tesislerdir.
Genel olarak yardımcı tesisler bölümünde bulunan ve projelerin özelliklerine göre bir kısmı veya tamamı yer alan tesislerden başlıcalarını aşağıda verildiği gibi sıralamak mümkündür:
*
o Elektrik tesisleri
o Su tesisleri
o Yakıt tesisleri
o Buhar tesisleri
o Basınçlı hava tesisleri
o Havalandırma ve ısınma tesisleri
o Bakım-onarım atölyeleri ve laboratuvarlar
o Yükleme – boşaltma ve taşıma tesisleri
o Pis su ve artıkların atılması / arıtılması için yapılması gereken tesisler.
#
# Yardımcı işletmelere ilişkin makine ve teçhizatın, ana fabrika makine ve teçhizatına oranla yurtiçinden sağlanma imkanı çok daha fazladır. Bu sebeple bu bölümde yer alan harcamaların çok büyük bir kısmı iç para olarak yer alır.
* Navlun (Taşıma) ve Sigorta
#
# İç Taşıma ve Sigorta
Yurt içinden sağlananların temin edildikleri yerlerden, yurt dışından ithal edilenlerin ise Türkiye’ye ulaştıkları liman veya istasyonlardan tesis sahasına kadar yapılacak taşıma ve sigortaya ilişkin harcamaları iç para cinsinden taşıma ve sigorta giderlerini oluşturur.
Taşıma sigorta için yapılmış bir sözleşme varsa buradaki tutarlar alınmalıdır. Böyle bir sözleşme yoksa, yerli ve ithal makine - teçhizat bedelleri toplamının % 2 –5 i oranındaki bir gider bu kalem harcaması olarak dikkate alınabilir. Bu oranların seçiminde yurt içi liman veya istasyonun, iç piyasadan temin yerlerinin tesise uzaklığı, taşınacak makine ve teçhizatın büyüklükleri, taşıt araçlarının türü, yolların kalitesi vb. faktörler rol oynar.
Dış Taşıma ve Sigorta
Bu bölümde, ithalat yoluyla sağlanacak makine ve teçhizatın satıcı firmanın bulunduğu ülkeden alınıp yurdumuz istasyonlarından ya da limanlarından birine getirilmesi amacıyla yapılacak tüm taşıma ve sigorta giderlerine yer verilir.
Proje çalışmaları sırasında dış taşıma ve sigorta için sözleşmelerle tespit edilmiş bir kesin tutar mevcut değilse, anılan bu gider FOB bedelin bir yüzdesi olarak hesaplanabilir. Avrupa limanlarından yapılacak bir ithalat için FOB bedelin % 6-8 i, Amerika ve Japonya için FOB bedelin % 10-12 si oranında tahmini bir gidere yer verilebilir. Dış taşıma ve sigorta Türk taşıt araçları ve firmaları ile yapılacaksa, yatırım tutarı tablosunda bu gider iç para cinsinden, aksi durumda ise dış para cinsinden dikkate alınmalıdır.
* İthalat ve Gümrükleme Giderleri
#
# Bu giderler;
*
o İthalat giderleri (akreditif vb.)
o Gümrük vergisi
o Belediye Payı
o Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu
o Damga Vergisi
o Teşvik Fonu
o Toplu Konut Fonu
#
#
# vb. den oluşur. Ancak teşvik belgeli yatırımlarda indirim ve muafiyet söz konusudur.
* Montaj Giderleri
#
# Tesise ait tüm ana fabrika ve yardımcı işletmeler, makine ve teçhizatın yerleşim planına göre bir bütün halinde yerleştirilerek çalışır hale getirilmeleri için yapılan harcamalar montaj giderlerini oluşturur.
* Genel Giderler
#
# Genel giderler, proje maliyetini oluşturan unsurlardan herhangi biri ile ilgili olmayıp, bütün esas unsurların gerçekleştirilmesi ile ilgili faaliyetlerden doğmaktadır. İdari kuruluş ve servislerin giderleri, yayın ve ilan masrafları, kırtasiye giderleri, haberleşme giderleri, aydınlatma, sigorta, vergi-resim ve harçlar (emlak alım, bina, inşaat, taşıt alım, kredi harçları vb.) genel giderleri oluşturur. Bilançolardan geçmiş yıllara ait giderler bulunmalı, gelecek yıllar için ise projenin özellikleri de dikkate alınarak tahminler yapılmalıdır.
* Taşıt Araçları ve Demirbaşlar
#
# Proje konusu tesisin hammadde ve yardımcı madde gibi ihtiyaçlarını tesise, mamullerini pazara taşımada kullanılan çeşitli taşıt araçları ile personelin iş yerine gidiş ve gelişleri gibi hizmetler için gerekli oto, minibüs, otobüs, ambulans, itfaiye gibi araçlarla çeşitli demirbaşlar için yapılacak harcamalar bu bölümde verilmelidir.
* İşletmeye Alma Giderleri
#
# İmalat sanayiinin büyük bir kısmında üretim faaliyetinin kesintisiz olarak sürdürülmesi gerektiğinden, tesisteki makine ve teçhizatın bir bütün olarak işletmeye alınmaları ve denemeden geçirilmeleri zorunluluğu vardır. İşletmeye alınma süresince tesiste meydana gelebilecek arızalar ve/veya ürünün istenilen kalitede elde edilememesi gibi sebeplerle sık sık mecburi duraklamalar olabilir.
İşletmeye alma esnasında tesis başlangıçta düşük daha sonra giderek artan kapasitelerde çalıştırılır.
İşletmeye alma süresince kullanılan hammadde, yardımcı madde, işletme malzemeleri, su, yakıt, buhar, elektrik enerjisi giderleri ile işçilik-personel ve nezaret giderleri, bakım ve onarım vb. harcamalar işletmeye alma giderlerini oluşturur.
İşletmeye alma esnasında elde edilen üretimin bu süre içerisinde değerlendirilmesi mümkün ise bunun belirtilmesi ve satışından elde edilecek değerin giderlerden düşülmesi gerekir.
* Beklenebilecek Farklar (Beklenmeyen Giderler)
#
# Hazırlanan projelerde sabit yatırım tutarı hesabı, projeye ilişkin harcamaların önceden yapılan tahmininden ibarettir. Yani çoğunlukla fiili harcamalar olmayıp tasarlanan harcamalardır. Bu sebeple proje maliyetlerinde yapılan tahmin hatalarını gidermek ve/veya önceden bilinmesine imkan olmayan bir takım harcamaları karşılamak amacıyla sabit yatırım tutarını teşkil eden diğer harcamalara “beklenmeyen giderlerin ilavesi gereklidir.
Bu gider projede yapılan bazı tahmin hatalarının düzeltilmesi, unutulan bazı harcamaların karşılanması, projeye sonradan bir takım ilaveler yapılması, terminin gecikmesi ve fiyat artışları sebebiyle meydana gelebilecek muhtemel artışları karşılayacaktır.
2.1.8. Tam Kapasitede İşletme Gider ve Gelirleri
2.1.8.1. İşletme Giderleri
Proje açısından işletme dönemi giderleri, proje veya yatırım konusu tesiste üretimi planlanan ürün veya hizmetlerin maliyetini oluşturan harcamalardır.
Birim zamanda (genellikle bir yıl) üretilecek ürün veya hizmetler için yapılacak harcamalar ile bunların satışından sağlanacak gelirlerin karşılaştırılması sonucunda pozitif bir değer elde etmek yani kar sağlamak, yatırım kararının hemen hemen tek amacıdır. İşletme dönemi giderlerinin proje aşamasında çok titiz incelenmesi, tahmin ve hesaplanması gerekmektedir. Bu hesaba dayanarak ürünün sınai maliyeti (üretim maliyeti) ve ticari maliyeti tespit edilir.
Sınai Maliyet = Toplam Üretim Giderleri + Amortismanlar
Ticari Maliyet = Toplam İşletme Giderleri + Amortismanlar + Finansman Giderleri
Tam kapasitede yıllık işletme giderleri hesabına ilişkin örnek bir tablo ekte verilmiştir.
* İşletme Dönemi Giderlerinin Kapasite Kullanım Oranına Göre Eğilimleri
İşletme giderleri tesisin tam kapasitede çalıştırılacağı varsayımına göre ve yıllık olarak hesaplanır. Üretim kapasitesindeki değişiklikler karşısında gösterdikleri eğilime göre Sabit, Değişken veya Yarı Değişken olmak üzere üç grupta toplanabilir.
*
o Sabit Giderler : Üretim hacmi ne olursa olsun kısa vadede sabit kalan giderlere denir. Bunlar amortismanlar, lisans vb. giderlerdir.
o Değişken Giderler : Üretim kapasitesi ile aynı yönde azalan veya artan giderlere denir. Bunlar hammaddeler, yardımcı maddeler, işletme malzemeleri vb. giderlerdir.
o Yarı Değişken Giderler : Üretim hacmi ile aynı yönde değişmekle beraber, değişme oranı üretim miktarındaki değişmeden farklı olan giderlere denir. Yarı değişken giderlerin bu özelliği, giderin bir kısmının değişmeyen nitelik taşımasından ileri gelmektedir. Sabit kalan kısmın büyüklüğü projeden projeye geniş ölçüde değişmektedir. Bunlar yakıt, elektrik, işçilik personel, bakım – onarım, genel giderler vb giderlerdir.
Giderlerin kapasite kullanım oranları (üretim miktarları) karşısında gösterdikleri eğilimler, işletmeye alınacak tesislerin ilk yıllarda düşük kapasitede çalışma ihtimalleri dikkate alındığında büyük önem taşımaktadır.
2.1.8.2. İşletme Gelirleri
Ekonomik değerlendirme bölümünde belirlenen fiyatlara göre tesisin tam kapasitede ve öngörülen ekonomik kapasite kullanım oranlarında gelirleri hesaplanır.
2.1.8.3. İşletme Sermayesi İhtiyacının Belirlenmesi
Sabit yatırımın meydana getirdiği tesisin tamamlanarak teslim edilmesi, o tesisin üretime başlayabilmesi için yeterli değildir. Tesisin mal veya hizmet üretebilmesi için hammadde, yardımcı madde , işletme malzemesi, elektrik, yakıt, su, insan gücü gibi kaynaklara, ayrıca ürettiği mal veya hizmeti pazara intikal ettirip satması için bir takım harcamalara ihtiyacı olacağı aşikardır. İşte, tesisin işletilmesi için gerekli olan bu sermayeye İşletme Sermayesi denir. Diğer bir deyişle; işletmeye hayatiyet verecek ve statik halden dinamik duruma geçirecek sermaye işletme sermayesidir. İşletme sermayesinin başlıca kalemleri şunlardır:
1. Hammadde, Yardımcı Madde ve İşletme Malzemesi Stokları
2. Mamul Stoku (Yarı Mamul Stoku dahil)
3. Yakıt Stoku
4. Müşteriye Bağlı Mal Değeri (MBMD)
5. Nakit İhtiyacı
Proje değerlendirme çalışmalarında kapasite kullanım oranlarına göre yıllar itibariyle işletme sermayesi ihtiyacı işletme giderleri tablosu yardımı ile tespit edilmelidir.
Yatırım kavramı değişik anlamlarda kullanılmaktadır.
* Ekonomide yatırım, milli gelirin yeni imalat üniteleri kurmak veya eskiyen üniteleri yenilemek için ayrılan kısmıdır.
* Girişimci için yatırım, parasal sermayenin ve imkanların üretim yapacak bina, makine ve teçhizata dönüştürülmesidir.
* Finansman dilinde yatırım, gelir getirmeyen parasal varlığın daha az likit hale çevrilerek gelir getirir şekle dönüştürülmesidir. Bu açıdan bakıldığında bir bankanın müşterilerinin bankaya yatırmış oldukları paraları çekerek daha yüksek getirili devlet tahvillerini ya da halka arz edilen şirketlerin hisse senetlerini almaları bir yatırım olarak değerlendirilmektedir.
Özellikle yeni işletmelerin kurulması şeklinde değerlendirilen yatırım, bir yandan toplumun ihtiyaç duyduğu ürünlerin üretilip piyasaya çıkmasını sağlamaktadır. Öte yandan da ülkenin artan nüfusuna iş imkanları yaratarak istihdam sorununun çözümünde önemli bir rol oynamaktadır.
1.2. PROJE
Çok özet bir tanımlama ile bir proje; ekonomik ve teknik yapılabilirliğe sahip minimum yatırımdır. Ancak proje konusunda başka tanımlamalar da vardır. Mesela; ülke kaynaklarının, mal ve hizmet üretilmesi amacına dönük kullanılmasını ihtiva eden bir yatırım önerisine veya mekan boyutunu da ihtiva eden ve belirli girdileri (arazi, insan gücü, hammadde, yarı mamul ve mamul madde, sermaye malları vb.) seçilmiş bir teknolojiye göre kullanarak, mevcut ve potansiyel talebi karşılamak üzere, mal ve hizmet üretmek için yapılan çalışmalara da proje denilmektedir. Ancak bu çalışmaların çeşitli alternatifler şeklinde ve aralarında bir seçim yapabilmeye imkan tanıyacak biçimde ortaya konulması gereklidir.
Yukarıda tanımlamaya çalıştığımız proje kavramının içeriğini ve sınırlarını iyi belirlemek gerekir. Proje önerilerini dar kapsam içinde ele alınmaması ve bir proje kapsamı içerisinde o projenin gerçekleşmesi halinde rasyonel bir biçimde işlemesini sağlayacak bütün harcama kalemlerinin bir bütün olarak ele alınmış olması gerekmektedir. Örnek olarak, belirli bir yöreye bir fabrika tesisi önerisi geliştirildiğinde bu öneri (proje) kapsamında yalnızca fabrika için gerekli arazi, malzeme, makine-teçhizat harcamalarını değil ancak bu fabrikaların rasyonel çalışması için gerekli görülen ulaşım kolaylıkları, enerji hatları ve benzeri altyapı yatırım harcamalarının da, sermaye yatırımları çerçevesinde ele alınmış olması gereğini gösterebiliriz. Mekan boyutunun değerlendirilebilmesi, projenin karlılığının gerçekçi biçimde tespit edilmesi, zamanlama ve gerçekçi yatırım ihtiyacının belirlenebilmesi, projelerin yukarıda sözü edilen şekilde düzenlenmelerine bağlıdır.
Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı (UNIDO)’na göre;”Yatırım Projesi; bir toplumda belirli bir zaman süresi içinde mal ve hizmetlerin üretimini arttırmak için, bazı imkanları yaratma, genişletme ve/veya geliştirmeye dönük bir öneridir”.
1.3.PROJENİN SINIFLANDIRILMASI
Projeler genel olarak, üretilecek mal veya hizmetin yer aldığı sektöre göre sınıflandırılır. Böylece projeler tarımsal projeler, madencilik projeleri, enerji projeleri, imalat sanayii projeleri, ulaştırma-haberleşme projeleri, turizm projeleri gibi isimler alırlar.
Çok amaçlı projeler de vardır. Mesela bazı baraj projeleri, hem enerji hem de sulama amaçlı olabilir. Bu tür projelerin sınıflandırılması, amacın odaklaştığı veya mal ve hizmet üretiminin yoğunlaştığı sektöre göre yapılır.
Projeler sektörler arası ve sektör içi sınıflamanın ötesinde niteliklerine göre üçüncü bir sınıflandırmaya tabi olurlar. Bu sınıflandırma genellikle ;
* Yeni yatırım projeleri,
* Tevsi projeleri,
* Yenileme ve idame yatırımları projeleri
olarak yapılır.
1.3.1. Yeni Yatırım Projeleri
Yeni yatırım projeleri, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, sayısal, ve parasal yönden önemi büyük olan gruptur.
1.3.2. Tevsi Projeleri
Tevsi projeleri, kurulu bir tesisin, mal veya hizmet üretim kapasitesini artırmak amacıyla yapılan yatırımlardır.
Tamamlama ve modernizasyon projeleri de genellikle tevsi projeleri kapsamında ele alınır.Mal ve hizmet üretiminde karşılaşılan tıkanıklıklar veya darboğazların giderilmesi veya eksik kalan bir bölümün tamamlanması amacıyla hazırlanan projeler tamamlama projeleri olarak anılırlar. Mal ve hizmet üretiminin, gelişen ve değişen teknolojik imkanlar kullanılarak artırılması veya mal ve hizmet üretiminin kalitesinin yükseltilmesi veya daha az işgücü ile daha fazla mal ve hizmet üretmek veya verimliliği artırmak vb. amaçlarla yapılan yatırımlar ise modernizasyon projeleri adını alır.
1.3.3. Yenileme ve İdame Projeleri
Yenileme ve idame yatırımları, mal ve hizmet üretiminde kapasite artırımı amaçlanmaksızın teknik veya ekonomik ömrünü tamamlayan altyapı, tesis makine ve teçhizatın vb. yenilenmesi amacıyla yapılan yatırımlardır. Bu yatırımların genel bir uygulama kuralı olarak, bir yıl içinde başlanılıp bitirilmesi şartı aranılır.
1.4.Yatırım Projesi
Proje, başlama ve bitiş zamanları belli olan ve yapılacak işlerin belirli bir düzen içerisinde nasıl ve hangi zaman aralıkları ile yapılacaklarını gösteren bir plan türüdür. Dolayısı ile yatırım projesi de işletmelerin kuruluş fikrinin benimsenmesi sonucu başlatılan ve kesin kuruluşuna kadar sürdürülen çabaların, başlangıç ve bitiş noktalarının da gösterildiği bir kuruluş planlaması olmaktadır.
Yatırım projesinin hazırlanması ve bu konuda gerekli tüm ön bilgilerin derlenmesi, yapılacak yatırımın niteliğine göre güç, masraflı, karmaşık, zaman isteyen ve uzmanlık gerektiren bir iştir. Bu sebeple özellikle büyük nitelikli yatırımların proje aşaması, önemli finansal harcamaları zorunlu kılabilir. Örneğin bir Atatürk Barajı’nın veya bir Sivas Demir Çelik fabrikasının ya da PETLAS ’ ın projelerinin hazırlanması, bir süper marketin inşaat ve yatırım projesinin hazırlanmasına oranla oldukça güç, zaman alıcı, pahalı ve çok değişik uzmanların katkılarını gerektirecek işlerdir.
Özellikle bir projenin hazırlanması gereği, kuruluş çalışmalarının ekonomik ve verimli bir şekilde sonuçlandırılması olduğuna göre, büyük nitelikli işletme yatırım projelerinin hazırlanmasında, ekonomik ve verimli olabilmek için, proje iki kısımda ele alınabilir. Böyle bir yaklaşım içinde yatırım projesinin birinci kısmını ön proje oluşturur. İkinci kısımda ise kesin yatırım projesine geçiş yapılır.
1.4.1. Ön Proje (Fizibilite Etüdü, Ön Yapılabilirlik Araştırması)
Bir yatırım projesi hazırlanırken, kesin yatırım kararı alabilmek için müteşebbisin (girişimcinin) yapacağı yatırıma yönelik bazı ön bilgileri elde etmesine imkan sağlayan çalışmalardan oluşan bölüme ön proje denir. Bu ifadeye fizibilite etüdü, ya da ön yapılabilirlik araştırması adı da verilmektedir.
Ön proje çalışmaları, kesin projenin hazırlanmasına başlanmadan önce yapılan ekonomik, teknik, finansal ve yasal araştırmalardan oluşur. Müteşebbisin bizzat yapabileceği veya yaptırabileceği bu ön çalışmalar sonucu, düşünülen yatırımın ve işletmenin beklenilen karlılığı sağlayamayacağı, ekonomik ve verimli olamayacağı tespit edilirse projeden vazgeçilir.
Görüleceği üzere ön proje çalışmaları müteşebbis ve toplum açısından son derece faydalı amaçlara hizmet etmektedir. Zira ön proje çalışmalarının yapılması kesin proje aşamasında yapılacak çalışmalara oranla daha az zaman alıcı ve az masraflı olmaktadır. Bu durum ekonomik davranma ilkesine de uygundur. Ön proje çalışmaları sonucu yatırımın beklenen karlılığı sağlayamayacağı anlaşılırsa yatırım fikrinden, çok az masraf ve zaman kaybıyla, vazgeçmek mümkün olabilmektedir. Böylelikle kıt toplumsal kaynakların da daha verimli alanlara yönlendirilmesi söz konusu olacaktır.
Ön proje çalışmaları yukarıda bahsedilen genel yararlar yanında, düşünülen yatırımın türüne göre, aşağıda verilen özel nitelikli amaçlara da hizmet etmektedir.
* Yatırımın kesin olarak gerçekleştirilmesine karar vermek,
* İşletmenin kuruluş yerinin belirlenmesine imkan vermek,
* İşletmenin hangi büyüklükte kurulacağını (kapasite) tespit etmek,
* İşletmenin kurulması için iç ve dış finansman ihtiyacının ne olduğunun tespit edilmesi sonucu, finansman kaynaklarının sağlanması için, bankalara ve diğer finansman kuruluşlarına ön projeyi sunmak,
* Yatırım indirimlerinden, kredi ve döviz tahsislerinden ve benzeri teşvik imkanlarından faydalanmak için ilgili kuruluşlara yatırım projesini tanıtıcı bir belge sunmak,
* Projenin gerektirdiği teknik donanımın ve güçlüklerin neler olduğunu tespit edebilmek,
* Projenin gerçekleştirilmesi ile ilgili yasal engeller olup olmadığını araştırmak,
* Projenin uygulanması döneminde karşılaşılabilecek güçlükleri önceden görmek ve gerekli tedbirleri almak.
1.4.2. Kesin Proje
Ön proje çalışmaları sonucunda kurulmak istenen işletmenin beklenen karlılığı sağladığı anlaşılırsa, yatırım kararı alınır ve ön proje aşamasında daha yüzeysel olarak ele alınan konular daha ayrıntılı ve özenli bir analize ve araştırmaya tabi tutulur. Böylece ön proje çalışmalarında yer alan ekonomik, finansal, teknik ve yasal araştırmalar gerekiyorsa bir kez daha ve daha ayrıntılı bilgileri elde etmek amacıyla tekrarlanır. Tüm bu araştırmalardan sonra elde edilen bilgiler doğrultusunda, kurulmak istenen işletme ile ilgili olarak kesin proje oluşturulur. Söz konusu proje, kurulmak istenen işletmenin hukuki biçimi, inşa edilecek bina ve diğer tesislerin mimari ve teknik projeleri, kullanılacak makine ve tesisatın kapasite ve maliyet değerleri, kuruluş çalışmalarının kesin başlama ve bitiş tarihleri, deneme üretimi ve işletmenin kesin işletmeye açılış tarihleri vb. konuları içermektedir.
1.4.3. Yatırım Projesinin Aşamaları
Yukarıda bir yatırım projesinin iki ana kısımdan oluştuğuna değinmiştik. Birinci kısımda ön proje araştırmaları yer almakta, ikinci kısımda ise kesin proje ve uygulamaları devreye girmekte idi. Şimdi bu iki kısmı da dikkate alarak, bir işletmenin kuruluş fikrinden başlamak üzere kesin olarak faaliyetlerine başlayacağı son safhaya kadar ortaya konulması gereken tüm çalışmaları şematik bir görünüm içerisinde sunabiliriz.
Bu düşünceden hareketle, bir işletmenin yatırım fikrinin doğuşundan itibaren sürdürülmesi gerekli yatırım projesinde 8 aşama bulunmaktadır.
1. Aşama : Yatırım Yapma Fikri
Bir yatırım projesi her şeyden önce bir fikir olarak doğacaktır. Bu ilk aşamada, ilgili kişilerde araştırmaya dayanmaksızın, bir faaliyet biçimi ve işletmecilik şekli, karlılık açısından yeterlilik ve teknik bakımdan uygunluk fikri oluşması demektir.
2. Aşama : Proje Öncesi Çalışmaları
Yatırım yapma fikrinin karlılık beklentileriyle ne denli uyuştuğu konusunda bazı araştırmaların yapılarak bilgi toplanması gerekmektedir. Hazırlanacak ön proje çalışmalarına temel oluşturacak bu araştırmalar, ekonomik, teknik, mali ve yasal araştırmalardan (etütlerden) oluşur.
3. Aşama : Ön Proje Aşaması
İkinci aşamada yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen bilgilerin değerlendirilip düzenlenmesiyle, daha öncede değinilen yatırım projelerinin birinci kısmı açığa çıkar. Ön proje esas itibariyle girişimci ve yatırım yapma fikrine sahip diğer kişilere, beklentilerine ulaşabilme konusunda, projenin neler sağlayabileceği hususunda bilgi verir.
4. Aşama : Değerlendirme Aşaması
Ön projede sunulan bilgiler, yatırım yapma fikri ile ilgili tüm kişilerin bir kez daha yatırım yapma fikirlerini gözden geçirmelerine imkan sağlar. Bu görüşmeler ve değerlendirmeler sonucu, yatırım yapma fikrinden vazgeçilebilir. Değerlendirme sonuçları olumlu ise yatırım kararı verilmiş olacaktır.
5.Aşama : Kesin Projenin Hazırlanması Aşaması
Yatırım kararının verilmesi sonucu, kurulması düşünülen işletmenin kesin yapım projeleri hazırlanmaya başlanır. Bu aşamada ön proje safhasında yapılan bazı araştırmaların daha geniş ve ayrıntılı olarak ele alınması söz konusudur. Kesin proje ortaya çıktığında, işletmenin alacağı yasal biçim, teknik nitelikleri, kapasiteleri, üretilecek ürünler ve miktarları vb. konularda kesin planlar yapılır. Kesin proje aşamasında da önceden öngörülmeyen bazı gelişmelerin olması halinde de yatırım fikrinden vazgeçmek mümkündür.
6. Aşama : Kesin Projelerin Uygulanması Aşaması
İşletmenin kurulması ve faaliyete geçmesi ile ilgili tüm planlanan çalışmalar artık başlamıştır. Yatırım fiziksel olarak gerçekleştirilmektedir.
7. Aşama : Deneme Üretimi Aşaması
Projede belirlenen tüm çalışmaların bitirilmesi sonucu, işletme faaliyete geçebilecek hale gelmiştir. Bu aşamada işletme yetkililerinin kuruluş aşamasından kaynaklanabilecek bazı aksamaları ortadan kaldırıcı ve mevcut sistemin aksamadan yürüyüp yürümediğini kontrol etmelerine imkan sağlayan deneme çalışmaları yaptırılır. Bu deneme çalışmalarının olumlu sonuçlanması ile artık işletme kesin olarak faaliyete geçecek duruma gelmiştir.
8. Aşama : Açılış ve Yatırım Projesinin Tamamlanması Aşaması
Deneme üretimini başarı ile tamamlayan işletme, açılış töreni ile birlikte, daha önce amaçlanan ve planlanan faaliyetlerine başlar. Böylece işletmenin kurulması ile ilgili yatırım projesi sona ermiş olmaktadır.
II. YATIRIM PROJELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
2.1. YATIRIM PROJELERİNİN TEKNİK AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Teknik değerlendirmedeki amaç, projenin toplam yatırım tutarının, bir başka deyişle projenin maliyetinin doğru olarak tespit edilmesinin yanı sıra kuruluş yeri, üretim tekniği, kapasite, yönetim, faydalı ömür, çevreye etki, uygulama planı gibi projenin hayati noktalarını incelemek ve değerlendirmektir.
2.1.1. Kuruluş Yeri
Herhangi bir coğrafi konumun belirli bir üretim birimine ilişkin olarak sağlaması gerekli tüm şartlar veya haiz olması gerekli tüm özellikler “kuruluş yeri faktörleri” kavramı ile ifade edilmektedir.
Kuruluş yeri faktörleri, belirli bir üretim biriminin belirli bir coğrafi konuma yerleştirilmesi halinde, söz konusu üretim biriminin maliyeti, satış hasılatı ve sermaye yapısı üzerinde etkili olan tüm konumsal özellikleri kapsar.
Kuruluş yeri faktörlerini aşağıdaki gibi sınıflandırmak uygun olacaktır:
* İşletmenin tedarik fonksiyonuna ilişkin kuruluş yeri faktörleri
#
# İşletmenin üretim süreci içerisinde gerekli olan hammadde, sabit yatırım malları, işgücü, enerji, yardımcı hizmetler, kredi ve devlet yatırımları gibi üretim faktörlerini (veya girdi çeşitlerini) dikkate alarak;
*
o Söz konusu üretim faktörlerinin bulunduğu veya arz edildiği coğrafi konumlar ve bu konumların arz kapasiteleri,
o Söz konusu üretim faktörlerinin taşınabilir veya taşınamaz oluşu, taşınabilir üretim faktörleri için taşıma maliyeti veya bozulma riskinin olması durumunda taşıma süresi. Bu iki unsur tarafından belirlenen üretim faktörünün taşıma menzili (tedarik menzili).
* İşletmenin üretim fonksiyonuna ilişkin kuruluş yeri faktörleri
*
o Kuruluş yerinin jeolojik özellikleri,
o Kuruluş yerinin iklim özellikleri,
o Kuruluş yerinde gerçekleştirilmesi mümkün olan ölçek ekonomileri (içsel ekonomiler veya teknik yığılma avantajları).
o Çevre kirlenmesi
o Üretim sürecinin şekli
* İşletmenin pazarlama fonksiyonuna ilişkin kuruluş yeri faktörleri
#
# Pazarlama fonksiyonuna ilişkin faktörler, ürünlerin taşınması ve aktif pazarlama faaliyetleri yanında, özellikle satış hasılatını belirleyen satış miktarı ve satış fiyatı üzerinden kuruluş yeri seçiminde etkili olur.
Burada en önemli husus, üretimin ancak satılabildiği takdirde ekonomik bir anlam kazanmasının doğal bir sonucu olarak, belirli bir kuruluş yerinden uygun bir fiyatla gerçekleştirilebilen satış miktarının en azından minimum ekonomik ölçek büyüklüğünde bir işletmenin kurulmasını garanti edecek büyüklükte olması gereğidir.
İşletmenin pazarlama fonksiyonuna ilişkin olarak belirli bir konumdan ulaşılabilen satış alanı ve bu alandaki satış potansiyeli kuruluş yeri seçiminde büyük bir öneme haizdir.
* Taşıma fonksiyonuna ilişkin kuruluş yeri faktörleri
#
# İşletmenin taşıma faaliyetleri;
*
o Tedarik merkezlerinden üretim merkezine taşıma faaliyetleri (girdilerin taşınması),
o İşletmenin (veya teşebbüsün) üretim sürecini oluşturan üretim aşamalarından bazılarının veya tümünün farklı yerlerde bulunması halinde üretim aşamasından üretim aşamasına taşıma faaliyetleri (yarı mamullerin veya parçaların taşınması),
o Üretim merkezlerinden talep merkezlerine taşıma faaliyetleri (ürünlerin taşınması).
#
# Şeklinde üç ana grupta toplanabilir. Bu taşıma faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan taşıma maliyetlerini etkileyen faktörler de kuruluş yeri seçimine ilişkin olarak
*
o Taşıma mesafesi,
o Taşınan malın ( girdi, yan ürün, parça veya ürün) özellikleri,
o Ulaşım şebekesinin ve taşıma aracının nitelikleri
o Taşınan mal miktarı
#
# Olmak üzere dört grupta toplanabilir.
* Dışsal yığılma ekonomileri şeklinde ortaya çıkan kuruluş yeri faktörleri
Dışsal ekonomilerin kuruluş yeri seçimi üzerindeki etkileri, aşağıdaki faktörlerden kaynaklanmaktadır:
* Üretimin toplandığı bölgelerde genel olarak devlet tarafından gerçekleştirilen altyapı yatırımlarının yeterli derecede mevcut olması,
*
* Yığılma bölgelerinde işletmeler veya teşebbüsler arası iş bölümü derecesinin nispeten fazla olması,
*
* Yığılma bölgelerinde girdilerin tedarik edilmesine ve ürünlerin pazarlamasına ilişkin uygun şartların daha çok mevcut olması.
2.1.2. Üretim Tekniği ve Akım Şeması
Üretimi öngörülen ürünlerin, üretimdeki kayıp ve kazançlar da dikkate alınarak kurulan girdi – çıktı dengesini gösteren eşitliğe Madde Balansı denilmektedir. İşletme dönemi gelir ve giderlerinin sağlıklı bir şekilde hesaplanabilmesi, doğrudan madde balansına bağlıdır.
Madde balansının kurulabilmesi için öncelikle üretim metodunun ve üretim akım şemasının iyi bilinmesi şarttır. Üretim ünitelerinde oluşan reaksiyonlar, işlemler, kayıplar ve kazançlar bilinmeden madde balansının doğru kurulması ihtimali yoktur.
2.1.3. Kapasite ve Kapasite Kullanım Oranları
Kapasiteyi genel olarak “bir işletmenin elindeki üretim faktörlerini en iyi şekilde kullanarak, belli bir zaman biriminde yapabileceği üretim miktarı” olarak tanımlayabiliriz. Bu tanıma göre bir işletmenin kapasitesini belirleyen faktörler, girdilerin nitelik ve nicelikleri ile bu girdilerin birleştirilme şekli yani üretim metodu olmaktadır.
Amaca bağlı olarak kapasiteyi değişik biçimlerde tarif etmek mümkündür:
Örneğin;
* Teknik Kapasite, Ekonomik Kapasite
* Maksimum Kapasite, Optimum Kapasite, Minimum Kapasite, Tam Kapasite, Normal Kapasite
* Teorik Kapasite, Gerçekleştirilebilir Kapasite,
* Sektör Kapasitesi vb.
İşletmenin uygulamada belli bir dönemde yeterli sipariş alınamaması, iş akımı düzenindeki hatalar, hammadde teminindeki gecikmeler gibi sebeplerle ulaşabildiği üretim miktarı ise Fiili Kapasite yi oluşturur. Fiili Kapasite / Normal Kapasite bize çalışma derecesini (Kapasite Kullanım Oranını ) verir.
Kapasitenin bir birim ile ifadesine gelince, genellikle zaman bakımından bir yıl esas alınarak 1.000.000 adet/yıl gibi üretilen mamulün fiziki miktarı ile ifade edilebilir. Ya da şeker fabrikalarında olduğu gibi, 600.000 ton/yıl şeker pancarı gibi giren hammadde üzerinden kapasite tespit edilebilir.
Proje değerlendirme çalışmalarında en zor kısım kapasitenin doğru belirlenmesidir.
Yıllar itibariyle teknik kapasite kullanım oranları belirlenirken, elemanların eğitim durumu, hammadde ve diğer girdilerin teminindeki güçlükler, makinelerin teknolojik durumları, yıllık bakım onarım süresi gibi unsurlar da dikkate alınmalıdır.
2.1.4. Yönetim
Proje yönetimi, önceden belirlenen amaçlara bir plan ve programa göre ulaşılmasını sağlamak için gerekli planlama, organizasyon, koordinasyon ve kontrol faaliyetlerini kapsamaktadır.
Bir başka tanıma göre proje yönetimi, proje ömrü boyunca çağdaş yönetim tekniklerini kullanarak önceden tanımlanmış amaçlara maliyet, zaman, kalite alanlarında ulaşılması için insan ve makine kaynaklarının yönlendirilmesi ve koordinasyonudur.
Proje yönetiminin başarısı için bu kaynakları, yeterli miktar ve kalitede, gereken zamanlarda sağlamak ve etkin bir biçimde kullanabilmek gereklidir.
Proje yönetiminde temel amaç, projenin en kısa zamanda, istenen kalitede ve mümkün olan en az maliyetle tamamlanmasıdır.
2.1.4. Faydalı Ömür ve Son Değer
Bir tesisin normal bakım ve yenilemelerle kuruluşundaki özellik, maliyet ve miktarda üretimine devam edebileceği, diğer bir ifade ile ekonomik olarak üretimde bulunabileceği süre projenin faydalı ömrüdür. Tesisin faydalı ömrünün tahmini için benzer kuruluşlardan elde edilen bilgi birikimi ve literatür göz önünde bulundurulur.
Sabit kıymetlerin faydalı ömürleri sonunda bir son değeri vardır. Rantabilite hesaplarında proje gelirleri arasında yer alan son değerin hesaplanmasında arsa bedeli, fiziki yatırımın hurda değeri ve işletme sermayesi dikkate alınır.
2.1.5. Çevreye Etki
Anayasamıza göre “herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşın görevidir”.
Ülke kalkınması ve sanayileşme için ise kaliteli ürün veya hizmeti, en güncel ve gelişmiş teknolojiyi kullanarak ve ülke çıkarlarına ağırlık vererek üretmek gereklidir. Ancak doğa kaynakları kullanılamaz hale gelirse, sanayileşmeden söz edilemeyeceği gibi, insanların beslenmeleri ve hatta yaşayabilmeleri bile söz konusu değildir.
Proje sorumlusu olarak görevlerimiz:
* Teknolojiler arası seçim yaparken dikkatli olunmalıdır. Gelişmiş teknolojiler, sorunları en aza indirmeye yönelik olarak geliştirilmektedir. Bu teknolojiler ile doğal kaynaklar daha büyük verimle kullanıldıkları için kayıplar daha az olmakta ve yaratılacak çevre kirliliği de en alt düzeyde gerçekleşmektedir.
* Özellikle dış ülkelerle ortaklaşa yatırıma girişilecekse, bu yatırımların çevreye olumsuz etkilerinin neler olabileceği iyi araştırılmalıdır. Kontrol altına alınması mümkün olmayan derecede kirlilik oluşturan ve çevreye zehirli maddeler saçan yatırımlardan mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.
* Kurulan tesisler için seçilen fabrika sahaları satın alınırken, arazinin ileride yapılması söz konusu olabilecek tevsii yatırımları ve atık tasfiye tesisleri için de yeterli büyüklükte olmasına dikkat edilmelidir.
* Atık, artık ve yan ürünlerin değerlendirilme imkanları araştırılmalıdır.
* Çevre korumaya yönelik yatırım maliyeti ile işletme giderleri ve idame masrafları da hesaplanmalıdır.
2.1.6. Uygulama Planı
Yatırım projelerinde ortak amaç, belli faaliyetlerin müteşebbis veya milli ekonomi açısından en az maliyetle ve en fazla faydayı sağlayabilecek şekilde sonuçlandırılmasıdır. Bunun için de bir bütün olarak ele alınan her bir proje aşamasının daha önceden öngörülen belirli zamanlama dilimlerinde sonuçlandırılması gerekir. Diğer bir ifade ile proje uygulamasının başarısı zamanlama faktörünün planlaması ile yakından ilgilidir.
Özellikle büyük veya entegre proje niteliğindeki yatırımların istenen süre içerisinde ve ekonomik olarak gerçekleştirilmesi için hangi işlerin daha kontrollü yapılmasının zorunlu olduğunu bilmek de şarttır. Bu sebeple artık yatırım ve işletmelerin modern teknolojinin hızla geliştiği çağımızda, her türlü imkanlardan istifade edilerek geniş amaçlı programlara göre yapılması ve kurulması gerekmektedir.
Yatırım dönemi için uygulanacak kur farkı ve fiyat artışları, uygulama planı esas alınarak yapılacağından ve yatırım büyüklüğünü etkileyeceğinden, uygulama planı zamandan, maliyetten, teknik personelden, eğitimden ve diğer temel unsurlardan azami istifadeyi sağlayarak dikkatli hazırlanmalıdır.
2.1.7. Toplam Yatırım Tutarı (Proje Maliyeti)
Bir projenin toplam yatırım tutarını oluşturan kalemler iki ana grupta toplanır:
* Sabit Yatırımı : Tesisin kurulabilmesi için gerekli kaynaklar.
* İşletme Sermayesi Yatırımı : Tesisin işletilebilmesi için gerekli kaynaklar.
Sabit yatırım ile işletme sermayesi yatırımının toplamı, projenin toplam yatırım tutarını verir.
2.1.7.1. Sabit Yatırım
Yatırım yapma fikrinin doğuşundan tesisin kesin işletmeye geçişine kadar yapılan harcamaların tümü sabit yatırım tutarını teşkil eder. Bir başka ifade ile, projenin gerçekleştirilmesi sırasında alınan ve faydalı ömrü boyunca kullanılan sabit kıymetlerin (maddi ve maddi olmayan) para birimi ile değeri işletmenin sabit yatırımını oluşturur.
Sabit yatırım tutarı; arsa bedeli,sabit tesis yatırımı, fiyat artışları ve yatırım dönemi finansman giderleri toplamından oluşur.
Sabit yatırımları aşağıdaki gibi sınıflandırmak mümkündür:
*
o Yenileme ve İdame Yatırımları : Aşınan, yıpranan, hasar gören tesislerin üretime devam edebilmeleri için, üretim kapasite ve özellikleri değiştirilmeden yapılan yatırımlardır.
*
o Tamamlama Yatırımları : Dar boğazların giderilmesi, eksik kalmış hususların tamamlanması ve mamul kalitesinin iyileştirilmesi amacıyla yapılan yatırımlardır.
*
o Genişletme (Tevsii) Yatırımları : Mevcut tesise yeni üniteler ilavesi ile üretim miktarını veya üretilen mal çeşidini artırmayı amaçlayan yatırımlardır.
*
o Yeni Yatırımlar : Yukarıda sıralanan yatırımlar dışında, yeni bir projeyi gerçekleştirmek üzere yapılan yatırımlardır.
Sabit Yatırımı Oluşturan Harcama Bölümleri
YATIRIM UNSURLARI
TOPLAM
İÇ PARA
DIŞ PARA
A - Arsa Yatırımı
B - Sabit Tesis Yatırımı
1 – Etüt - Proje
2 - Teknik Yardım ve Lisans
3 - İnşaat İşleri
4 – Makine ve Teçhizat
5 - Navlun ve Sigorta
6 - İthalat ve Gümrükleme Giderleri
7 - Montaj Giderleri
8 - Taşıtlar ve Demirbaşlar
9 - İşletmeye Alma Giderleri
10 - Genel Giderler
11 - Beklenebilecek Farklar
SABİT YATIRIM TUTARI (Arsa Dahil)
Yukarıdaki çizelgede yer alan harcama kalemleri her proje için sınırlayıcı olmadığı gibi, her projede de bu bölümlerin hepsinin bulunması gerekmez. Amaç sabit yatırım tutarının mümkün olduğu kadar gerçekçi bir biçimde hesaplanması olduğu için, projenin niteliğine göre yeni bölümlerin eklenmesi veya bazı bölümlerin çıkarılması gerekiyorsa, bu yapılmalıdır.
Ayrıca yatırımın dış para ihtiyacının da mutlaka belirlenmesi gereklidir. Bu sebeple çizelgede dış para ihtiyacı, her bir kalem için ayrı ayrı hesaplanmalı ve ayrı bir sütunda gösterilmelidir.
Çizelgede yer alan yatırım kalemleri aşağıda ayrı ayrı ele alınmış ve dikkat edilmesi gereken noktalar özet olarak verilmiştir. Dikkat edilecek husus, bir bölümde verilen harcamanın bir başka bölümde tekrar verilmemesidir.
* Arsa
# Şayet arsa yeni alınacaksa arsa alımı için yapılacak harcama gerçekçi bir tahminle belirlenmeli ve satın alma değeri ile birlikte temini için gerekli masraflar da bu kalemde verilmelidir.
* Etüt – Proje Giderleri
# Ön proje ve kesin proje hazırlanması için yapılacak tüm etüt ve proje çalışmalarına ait harcamaları kapsar. Piyasa etütleri, rezerv etütleri, hammadde ve yardımcı madde etütleri, zemin etütleri, yer seçimi, kapasite seçimi ve üretim metodu seçimi etütleri, inşaat projeleri, ana fabrika ve yardımcı tesislere ait makine ve teçhizat imalat ve montaj projeleri, laboratuar testleri vb. için yapılan veya yapılacak masraflara bu bölümde yer verilir.
* Teknik Yardım ve Lisans Giderleri
# Projenin gerçekleştirilmesinde çeşitli şekillerde teknik yardıma ihtiyaç duyulabilir. Teknik yardım kapsamına giren başlıca hizmetler şu şekilde özetlenebilir:
*
o Teknik Müşavirlik
o Proje Kontrolü
o Makine ve Teçhizatın Kontrolü
o Personel Eğitimi
o Nezaret Hizmetleri
o Teknik Bilgi Temini
#
# Patent : Yaratıcı bir zekanın buluşunu değerlendirebilmesi için, devletin bu buluşu belli bir süre himaye edeceğini göstermek üzere verdiği belgedir. Patent tescil edilmiş bilgidir, gizli değildir. Ancak patenti alınan metot, cihaz veya bir madde himaye süresince patent sahibinin izni alınmadan kullanılamaz, yapılamaz.
Know-How : Bir işin başından sonuna kadar nasıl yapılacağını gösteren teknik bilgilerin toplamıdır. Tescil edilmiş bilgiler olmayıp, titizlikle ve büyük bir gizlilik içerisinde saklı tutulmaya çalışılır.
Lisans : Bir üretim metodunun satın alınan kullanma hakkına denir. Lisans hem patent haklarını hem de know-how’ ı kapsar.
Lisansör : Tescil edilmiş ve edilmemiş teknik bilgilere sahip olan, bunların kullanma hakkını yapılan bir gizlilik sözleşmesi ile satanlara denir. Lisansörden teknik bilgileri iki şekilde almak mümkündür:
*
o Toptan Ödemeli Lisans : Bedeli tesis işletmeye alınıncaya kadar ödenen satın alma şeklidir.
*
o Üretim Üzerinden Lisans : Bedeli, tesis üretime geçtikten sonra yıllık taksitler halinde ödenir ve işletme dönemi giderleri içerisinde yer alır.
#
# Bütün bu hizmetler için yapılacak harcamalara “Teknik Yardım ve Lisans Giderleri” bölümünde yer verilmelidir.
* İnşaat Giderleri
#
# İnşaat giderlerinin toplam yatırım tutarı içindeki payı, projenin ilgili olduğu sektörlere ve sanayi kollarına göre büyük değişiklikler göstermektedir. Örneğin baraj ve su tünelleri gibi büyük inşaat işlerinin yer aldığı bir hidroelektrik santralı yatırımında, inşaat işlerinin yatırım tutarı içindeki payı çok büyüktür.
Genel olarak bir projenin inşaat işleri aşağıdaki kısımlardan oluşur :
*
o Ana fabrika bina ve tesisleri
o Yardımcı işletmeler bina ve tesisleri
o Ambarlar
o İdare binaları
o Sosyal binalar
o Lojmanlar
o İnşaat makinalarının kira ve amortismanları
o Diğer inşaat işleri.
* Makine ve Teçhizat Giderleri
#
# Ana Fabrika Makine ve Teçhizatı
Projenin üreteceği mal veya hizmetin üretilmesi ile doğrudan ilgili olana makine ve teçhizat bedellerine bu bölümde yer verilir. Projelerin dış para harcamalarının büyük bir kısmını bu bölüm teşkil ettiğinden, giderlerin çok dikkatli bir şekilde hesaplanması gereklidir. Makine ve teçhizat seçiminde yerli –ithal ayırımı büyük bir titizlikle yapılmalı, satın alınmış veya alınacak makine ve teçhizatın her birinin bedeli fatura veya proforma faturalardan alınmalıdır. Yurtiçinden sağlanacak olanların fabrika teslim bedelleri iç para, yurtdışından temin edileceklerin ise FOB teslim bedelleri (ithal edilen ülke limanındaki teslim bedeli) dış para olarak dikkate alınmalıdır.
Yardımcı İşletmeler Makine ve Teçhizatı
Yardımcı tesisler, esas üretim ünitelerinin çalışmalarına yardımcı olan ve onlara gereken su, elektrik, yakıt, buhar, basınçlı hava vb. sağlayan tesislerdir.
Genel olarak yardımcı tesisler bölümünde bulunan ve projelerin özelliklerine göre bir kısmı veya tamamı yer alan tesislerden başlıcalarını aşağıda verildiği gibi sıralamak mümkündür:
*
o Elektrik tesisleri
o Su tesisleri
o Yakıt tesisleri
o Buhar tesisleri
o Basınçlı hava tesisleri
o Havalandırma ve ısınma tesisleri
o Bakım-onarım atölyeleri ve laboratuvarlar
o Yükleme – boşaltma ve taşıma tesisleri
o Pis su ve artıkların atılması / arıtılması için yapılması gereken tesisler.
#
# Yardımcı işletmelere ilişkin makine ve teçhizatın, ana fabrika makine ve teçhizatına oranla yurtiçinden sağlanma imkanı çok daha fazladır. Bu sebeple bu bölümde yer alan harcamaların çok büyük bir kısmı iç para olarak yer alır.
* Navlun (Taşıma) ve Sigorta
#
# İç Taşıma ve Sigorta
Yurt içinden sağlananların temin edildikleri yerlerden, yurt dışından ithal edilenlerin ise Türkiye’ye ulaştıkları liman veya istasyonlardan tesis sahasına kadar yapılacak taşıma ve sigortaya ilişkin harcamaları iç para cinsinden taşıma ve sigorta giderlerini oluşturur.
Taşıma sigorta için yapılmış bir sözleşme varsa buradaki tutarlar alınmalıdır. Böyle bir sözleşme yoksa, yerli ve ithal makine - teçhizat bedelleri toplamının % 2 –5 i oranındaki bir gider bu kalem harcaması olarak dikkate alınabilir. Bu oranların seçiminde yurt içi liman veya istasyonun, iç piyasadan temin yerlerinin tesise uzaklığı, taşınacak makine ve teçhizatın büyüklükleri, taşıt araçlarının türü, yolların kalitesi vb. faktörler rol oynar.
Dış Taşıma ve Sigorta
Bu bölümde, ithalat yoluyla sağlanacak makine ve teçhizatın satıcı firmanın bulunduğu ülkeden alınıp yurdumuz istasyonlarından ya da limanlarından birine getirilmesi amacıyla yapılacak tüm taşıma ve sigorta giderlerine yer verilir.
Proje çalışmaları sırasında dış taşıma ve sigorta için sözleşmelerle tespit edilmiş bir kesin tutar mevcut değilse, anılan bu gider FOB bedelin bir yüzdesi olarak hesaplanabilir. Avrupa limanlarından yapılacak bir ithalat için FOB bedelin % 6-8 i, Amerika ve Japonya için FOB bedelin % 10-12 si oranında tahmini bir gidere yer verilebilir. Dış taşıma ve sigorta Türk taşıt araçları ve firmaları ile yapılacaksa, yatırım tutarı tablosunda bu gider iç para cinsinden, aksi durumda ise dış para cinsinden dikkate alınmalıdır.
* İthalat ve Gümrükleme Giderleri
#
# Bu giderler;
*
o İthalat giderleri (akreditif vb.)
o Gümrük vergisi
o Belediye Payı
o Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu
o Damga Vergisi
o Teşvik Fonu
o Toplu Konut Fonu
#
#
# vb. den oluşur. Ancak teşvik belgeli yatırımlarda indirim ve muafiyet söz konusudur.
* Montaj Giderleri
#
# Tesise ait tüm ana fabrika ve yardımcı işletmeler, makine ve teçhizatın yerleşim planına göre bir bütün halinde yerleştirilerek çalışır hale getirilmeleri için yapılan harcamalar montaj giderlerini oluşturur.
* Genel Giderler
#
# Genel giderler, proje maliyetini oluşturan unsurlardan herhangi biri ile ilgili olmayıp, bütün esas unsurların gerçekleştirilmesi ile ilgili faaliyetlerden doğmaktadır. İdari kuruluş ve servislerin giderleri, yayın ve ilan masrafları, kırtasiye giderleri, haberleşme giderleri, aydınlatma, sigorta, vergi-resim ve harçlar (emlak alım, bina, inşaat, taşıt alım, kredi harçları vb.) genel giderleri oluşturur. Bilançolardan geçmiş yıllara ait giderler bulunmalı, gelecek yıllar için ise projenin özellikleri de dikkate alınarak tahminler yapılmalıdır.
* Taşıt Araçları ve Demirbaşlar
#
# Proje konusu tesisin hammadde ve yardımcı madde gibi ihtiyaçlarını tesise, mamullerini pazara taşımada kullanılan çeşitli taşıt araçları ile personelin iş yerine gidiş ve gelişleri gibi hizmetler için gerekli oto, minibüs, otobüs, ambulans, itfaiye gibi araçlarla çeşitli demirbaşlar için yapılacak harcamalar bu bölümde verilmelidir.
* İşletmeye Alma Giderleri
#
# İmalat sanayiinin büyük bir kısmında üretim faaliyetinin kesintisiz olarak sürdürülmesi gerektiğinden, tesisteki makine ve teçhizatın bir bütün olarak işletmeye alınmaları ve denemeden geçirilmeleri zorunluluğu vardır. İşletmeye alınma süresince tesiste meydana gelebilecek arızalar ve/veya ürünün istenilen kalitede elde edilememesi gibi sebeplerle sık sık mecburi duraklamalar olabilir.
İşletmeye alma esnasında tesis başlangıçta düşük daha sonra giderek artan kapasitelerde çalıştırılır.
İşletmeye alma süresince kullanılan hammadde, yardımcı madde, işletme malzemeleri, su, yakıt, buhar, elektrik enerjisi giderleri ile işçilik-personel ve nezaret giderleri, bakım ve onarım vb. harcamalar işletmeye alma giderlerini oluşturur.
İşletmeye alma esnasında elde edilen üretimin bu süre içerisinde değerlendirilmesi mümkün ise bunun belirtilmesi ve satışından elde edilecek değerin giderlerden düşülmesi gerekir.
* Beklenebilecek Farklar (Beklenmeyen Giderler)
#
# Hazırlanan projelerde sabit yatırım tutarı hesabı, projeye ilişkin harcamaların önceden yapılan tahmininden ibarettir. Yani çoğunlukla fiili harcamalar olmayıp tasarlanan harcamalardır. Bu sebeple proje maliyetlerinde yapılan tahmin hatalarını gidermek ve/veya önceden bilinmesine imkan olmayan bir takım harcamaları karşılamak amacıyla sabit yatırım tutarını teşkil eden diğer harcamalara “beklenmeyen giderlerin ilavesi gereklidir.
Bu gider projede yapılan bazı tahmin hatalarının düzeltilmesi, unutulan bazı harcamaların karşılanması, projeye sonradan bir takım ilaveler yapılması, terminin gecikmesi ve fiyat artışları sebebiyle meydana gelebilecek muhtemel artışları karşılayacaktır.
2.1.8. Tam Kapasitede İşletme Gider ve Gelirleri
2.1.8.1. İşletme Giderleri
Proje açısından işletme dönemi giderleri, proje veya yatırım konusu tesiste üretimi planlanan ürün veya hizmetlerin maliyetini oluşturan harcamalardır.
Birim zamanda (genellikle bir yıl) üretilecek ürün veya hizmetler için yapılacak harcamalar ile bunların satışından sağlanacak gelirlerin karşılaştırılması sonucunda pozitif bir değer elde etmek yani kar sağlamak, yatırım kararının hemen hemen tek amacıdır. İşletme dönemi giderlerinin proje aşamasında çok titiz incelenmesi, tahmin ve hesaplanması gerekmektedir. Bu hesaba dayanarak ürünün sınai maliyeti (üretim maliyeti) ve ticari maliyeti tespit edilir.
Sınai Maliyet = Toplam Üretim Giderleri + Amortismanlar
Ticari Maliyet = Toplam İşletme Giderleri + Amortismanlar + Finansman Giderleri
Tam kapasitede yıllık işletme giderleri hesabına ilişkin örnek bir tablo ekte verilmiştir.
* İşletme Dönemi Giderlerinin Kapasite Kullanım Oranına Göre Eğilimleri
İşletme giderleri tesisin tam kapasitede çalıştırılacağı varsayımına göre ve yıllık olarak hesaplanır. Üretim kapasitesindeki değişiklikler karşısında gösterdikleri eğilime göre Sabit, Değişken veya Yarı Değişken olmak üzere üç grupta toplanabilir.
*
o Sabit Giderler : Üretim hacmi ne olursa olsun kısa vadede sabit kalan giderlere denir. Bunlar amortismanlar, lisans vb. giderlerdir.
o Değişken Giderler : Üretim kapasitesi ile aynı yönde azalan veya artan giderlere denir. Bunlar hammaddeler, yardımcı maddeler, işletme malzemeleri vb. giderlerdir.
o Yarı Değişken Giderler : Üretim hacmi ile aynı yönde değişmekle beraber, değişme oranı üretim miktarındaki değişmeden farklı olan giderlere denir. Yarı değişken giderlerin bu özelliği, giderin bir kısmının değişmeyen nitelik taşımasından ileri gelmektedir. Sabit kalan kısmın büyüklüğü projeden projeye geniş ölçüde değişmektedir. Bunlar yakıt, elektrik, işçilik personel, bakım – onarım, genel giderler vb giderlerdir.
Giderlerin kapasite kullanım oranları (üretim miktarları) karşısında gösterdikleri eğilimler, işletmeye alınacak tesislerin ilk yıllarda düşük kapasitede çalışma ihtimalleri dikkate alındığında büyük önem taşımaktadır.
2.1.8.2. İşletme Gelirleri
Ekonomik değerlendirme bölümünde belirlenen fiyatlara göre tesisin tam kapasitede ve öngörülen ekonomik kapasite kullanım oranlarında gelirleri hesaplanır.
2.1.8.3. İşletme Sermayesi İhtiyacının Belirlenmesi
Sabit yatırımın meydana getirdiği tesisin tamamlanarak teslim edilmesi, o tesisin üretime başlayabilmesi için yeterli değildir. Tesisin mal veya hizmet üretebilmesi için hammadde, yardımcı madde , işletme malzemesi, elektrik, yakıt, su, insan gücü gibi kaynaklara, ayrıca ürettiği mal veya hizmeti pazara intikal ettirip satması için bir takım harcamalara ihtiyacı olacağı aşikardır. İşte, tesisin işletilmesi için gerekli olan bu sermayeye İşletme Sermayesi denir. Diğer bir deyişle; işletmeye hayatiyet verecek ve statik halden dinamik duruma geçirecek sermaye işletme sermayesidir. İşletme sermayesinin başlıca kalemleri şunlardır:
1. Hammadde, Yardımcı Madde ve İşletme Malzemesi Stokları
2. Mamul Stoku (Yarı Mamul Stoku dahil)
3. Yakıt Stoku
4. Müşteriye Bağlı Mal Değeri (MBMD)
5. Nakit İhtiyacı
Proje değerlendirme çalışmalarında kapasite kullanım oranlarına göre yıllar itibariyle işletme sermayesi ihtiyacı işletme giderleri tablosu yardımı ile tespit edilmelidir.