Mr.Muhendis
03.01.2010, 11:27
7. ANASON:
7.1. LATİNCE ADI: Pimpinella Anisum L.
7.2. İNGİLİZCE ADI: Garden Sage
7.3. MAHALLİ ADLARI: Anason
7.4. BİTKİ HAKKINDA GENEL BİLGİ VE ÜLKEMİZDE YAYILIŞI:
Anason çok eski bir kültür bitkisidir. Kökeninin neresi olduğu tam olarak bilinmemektedir. Ancak Mısır, Suriye, Kıbrıs, Yunanistan, Ege adaları ve Türkiye'nin olabileceği kanısı yaygındır. Bugün anason değişik iklim bölgelerinde yayılmıştır. Ancak sıcak iklim bölgelerindeki yaygınlığı daha fazladır.
Anasonun kültürü bir çok ülkede yapılmaktadır. İspanya, Balkan ülkeleri, Güney Rusya ve Türkiye en fazla anason üretimi yapan ülkelerdir.
Anason sıcak, orta nemlilikte iklimden hoşlanır. Yurdumuzun özellikle Ege, Marmara ve Güney Anadolu bölgeleri iklim yönünden uygun yörelerdir.
Anason üretimi yıllık 20. 000 ton dolayındadır. Yurdumuzda en fazla anason antalya - denizli- burdur- Muğla ve İzmir yörelerinde üretilmektedir. ABD, Brezilya, Hollanda, Almanya, Fransa, İtalya, İspanya ve Yunanistan Türkiye'nin %74 anasonunu alırlar.
7.5. VERİM:
Anasonda verim bölge ekolojik koşullarına, yetiştirme tekniğine ve kullanılan çeşide göre büyük değişiklik göstermektedir. Bornova koşullarında ispanya, çeşme ve Isparta kökenli anasonların kasım, şubat ve mart aylarındaki ekimlerinde en yüksek verim şubat ekiminden elde edilmiş bulunmaktadır. Burada çeşme (İzmir) çeşidi ortalama 43 kg/da, ispanya çeşidi ise 73 kg/da verim vermiştir.
Literatürde verimin 50-100 kg/da arasında değiştiği belirtilmektedir.
7.6. KULLANILAN BİTKİ KISMI: Fractus Anisi
İçerdiği etken madde:anoson meyvesi uçucu yağ içermektedir. Bunun oranı %1. 5-3 arasında değişmektedir.
7.7. KULLANIM ALANI:
Anason midevi, karminatif, iştah açıcı ve koku verici etkilere sahiptir. Anasonun karminatif etkisi mide ve bağırsaklarda fermantasyona engel olmasından ileri gelmektedir. Ayrıca anason bazı içkilerin (rakı, anitez) hazırlanmasında da kullanılmaktadır.
Kaynak: tarim.gov.tr
-------------------------
Anason Yetiştiriciliği - Anason Üretimi
Giriş
Anason (Pimpinella anisum L.) yaklaşık 1500 yıldır, eski Mısırlılar'dan beri kültürü yapılan bir bitkidir. Ülkemizde tıbbi ve baharat bitkileri arasında önemli bir yere ve ihracat payına sahiptir. Anason %1-6 oranında uçucu yağ içerir ve yağın %70-85'ni anetol oluşturur. Anason uçucu yağı alkollü içeceklerde aroma verici olarak kullanılır. Ayrıca anason baharat olarak kullanıldığı gibi mideyi kuvvetlendirici ve öksürüğe karşı olan olumlu etkisinden dolayı eczacılıkta da kullanılır. Ülkemizde anason çiçeklenme döneminde yağış almayan geçit bölgelerine adapte olmuştur. Anason ekilişinin % 87'si İç Ege, %12'si ise Akdeniz Bölgesi'ndedir ve yıllık üretimi 8-15 bin ton civarındadır. Anason çoğunluğu Denizli, Burdur, Muğla, Antalya illerinde olmak üzere daha az oranda da Bursa, Balıkesir, Afyon, Uşak ve İzmir illerinde yetiştirilmektedir. Üretimin bir bölümü başta A.B.D. olmak üzere değişik ülkelere ihraç edilmektedir. Yıllık ihraç miktarı 3-4 bin ton ve elde edilen gelir de 5-10 bin Amerikan Doları arasında değişmektedir. Ülkemiz dışında diğer Akdeniz ülkeleri, Hindistan, Güney Rusya, Meksika, Çin, Afganistan ve Güney Amerika'da da tarımı yapılmaktadır.
Kullanım Alanları
En büyük oranda içki yapımında kullanılmaktadır. Bunun yanında vücut ısısını arttırıcı, solunumu kolaylaştırıcı, uyku getirici ve ağrı dindirici özelliklerinden dolayı tıp ve eczacılıkta da kullanılmaktadır. Kek ve çörek gibi gıda maddelerinde katkı maddesi olarak kullanıldığı gibi diş macunu yapımı gibi bazı sanayi kollarında da kullanılmaktadır.
İklim ve Toprak İstekleri
Anason sıcak ve güneşli iklimi sever. Rutubetli iklimden, çiçeklenme devresindeki yağışlardan, kuru ve sıcak esen rüzgarlardan oldukça zarar görür. Rüzgar zararını önlemek için kuzeyi kapalı yerler tercih edilmelidir.
Besin maddelerince zengin, çabuk tavagelen, tavını koruyan, havalanabilen gevşek geçirgen topraklarda kolay çimlenir, büyüme ve gelişme hızlı olur.
Tarla Hazırlığı:
Anason ekilecek tarla sonbaharda bir veya iki kere derin olarak, ekimden önce de gerekiyorsa bir kere yüzlek sürülmelidir. Ekim öncesi sürümden sonra diskaro veya benzeri bir aletle yüzlek işleme ile tohum yatağı hazırlanır. İyi hazırlanmış tohum yatağı anason tohumlarının çimlenmesi ve çıkışı için gereklidir.
Kültürü:
Anason ekimi, ılıman iklimlerde ilkbaharda mart-nisan aylarında, daha sıcak bölgelerde ise sonbahar veya iklimin uygun olduğu kış aylarında yapılabilir. Ekim serpme veya sıraya yapılabilir. Ancak sıraya ekim, yabacı ot mücadelesi, hasat ve ilaçlama gibi bakım işlerinde mekanizasyona olanak sağladığından tercih edilmelidir. Serpme ekimde ise tarlaya tohumun homojen dağıtılması söz konusu olmadığı gibi, ekim derinliği de ayarlanamadığından derin düşen tohumlar çıkmaz, yüzeyde kalanlar ise çimlenemez. Sıraya ekim mibizerle yapılabilir. Sıra arası mesafe makine parkındaki mevcut olanaklara göre ayarlanabilmekle beraber 45cm sıra arası ve 1-2 kg/da tohum atılması tavsiye edilir. Ekimden 2-3 hafta sonra anason çıkışları başlar. Çıkış öncesi yağmur yağması durumunda toprak yapısına bağlı olarak toprak yüzeyinde kaymak tabakası oluşabilir. Anason kaymak tabakasına karşı oldukça hassas olup, bu tabaka anason çıkışını engeller. Bu durumda anason çıkışını sağlamak için kaymak tabakası kırılmalıdır. Anason çıkıştan sonra yabancı otlara oranla oldukça yavaş geliştiğinden, bu devrede yabancı ot mücadelesi çok önemlidir ve ihmal edilmemelidir.
Anason verim ve kalitesini doğrudan etkileyen uygulamalardan birisi de gübrelemedir. Özellikle azotlu gübre miktarı çok önemlidir. Yüksek dozdaki azot, bitkinin yeşil aksamının artmasına ancak tane bağlama ve uçucu yağ oranlarının düşmesine neden olmaktadır. Gübre ihtiyacını belirlemek için en emin yol toprak analizi yapılmasıdır. Anasonda toprak altı gübresi olarak uygulanmak üzere saf madde olarak dekara 5 kg azot, 5-7 kg fosfor ve 8-10 kg potasyum isabet edecek şekilde gübreleme yapılmalıdır.
Anason kazık köklü olmasına rağmen, kökleri fazla derine gitmez. Bu yüzden gelişme döneminin başlangıcında sulama gerekebilir. Ülkemizde kültürü yapılan anason populasyonlarının suya duyarlılıkları farklı olup, Çeşme anasonu diğer populasyonlara göre kurağa oldukça dayanıklıdır.
Anasonun fazla hastalık zararlısı olmamakla beraber, yetiştiriciliğin yapıldığı yıldaki iklim koşullarına ve üst üste anason ekilmesine bağlı olarak halk arasında mantar hastalığı olarak bilinen Macrophimina phaseoli ve anason güvesi zararı görülebilir. Bu durumda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın ilgili birimlerine başvurulmalı ve ekim nöbeti uygulamaya özen gösterilmelidir.
Hasat ana çiçek dallarındaki tanelerin kahverengileşmeye başladığı devrede yapılmalıdır. Ege Bölgesi'nde anason hasadı temmuz başında, daha sıcak bölgelerde ise daha erken devrede yapılmaktadır. Taneler olgunlaştıkça kolayca döküldüğünden, hasatta geç kalınmamalıdır. Hasat bitkileri yolma veya dipten biçme şeklinde yapılmaktadır. Hasat edilen bitkiler demetlenerek kurutulur ve harman edilir. Anason demetleri kurutulmaları esnasında, yağmura maruz kalmaları durumunda, anason tanelerinde renk kararmakta ve kalite düşmektedir.
Anasonda dekara verim ekolojik koşullara, yetiştirme tekniğine ve kullanılan tohumluğun kalitesine bağlı olarak 45-110 kg arasında değişmektedir.
7.1. LATİNCE ADI: Pimpinella Anisum L.
7.2. İNGİLİZCE ADI: Garden Sage
7.3. MAHALLİ ADLARI: Anason
7.4. BİTKİ HAKKINDA GENEL BİLGİ VE ÜLKEMİZDE YAYILIŞI:
Anason çok eski bir kültür bitkisidir. Kökeninin neresi olduğu tam olarak bilinmemektedir. Ancak Mısır, Suriye, Kıbrıs, Yunanistan, Ege adaları ve Türkiye'nin olabileceği kanısı yaygındır. Bugün anason değişik iklim bölgelerinde yayılmıştır. Ancak sıcak iklim bölgelerindeki yaygınlığı daha fazladır.
Anasonun kültürü bir çok ülkede yapılmaktadır. İspanya, Balkan ülkeleri, Güney Rusya ve Türkiye en fazla anason üretimi yapan ülkelerdir.
Anason sıcak, orta nemlilikte iklimden hoşlanır. Yurdumuzun özellikle Ege, Marmara ve Güney Anadolu bölgeleri iklim yönünden uygun yörelerdir.
Anason üretimi yıllık 20. 000 ton dolayındadır. Yurdumuzda en fazla anason antalya - denizli- burdur- Muğla ve İzmir yörelerinde üretilmektedir. ABD, Brezilya, Hollanda, Almanya, Fransa, İtalya, İspanya ve Yunanistan Türkiye'nin %74 anasonunu alırlar.
7.5. VERİM:
Anasonda verim bölge ekolojik koşullarına, yetiştirme tekniğine ve kullanılan çeşide göre büyük değişiklik göstermektedir. Bornova koşullarında ispanya, çeşme ve Isparta kökenli anasonların kasım, şubat ve mart aylarındaki ekimlerinde en yüksek verim şubat ekiminden elde edilmiş bulunmaktadır. Burada çeşme (İzmir) çeşidi ortalama 43 kg/da, ispanya çeşidi ise 73 kg/da verim vermiştir.
Literatürde verimin 50-100 kg/da arasında değiştiği belirtilmektedir.
7.6. KULLANILAN BİTKİ KISMI: Fractus Anisi
İçerdiği etken madde:anoson meyvesi uçucu yağ içermektedir. Bunun oranı %1. 5-3 arasında değişmektedir.
7.7. KULLANIM ALANI:
Anason midevi, karminatif, iştah açıcı ve koku verici etkilere sahiptir. Anasonun karminatif etkisi mide ve bağırsaklarda fermantasyona engel olmasından ileri gelmektedir. Ayrıca anason bazı içkilerin (rakı, anitez) hazırlanmasında da kullanılmaktadır.
Kaynak: tarim.gov.tr
-------------------------
Anason Yetiştiriciliği - Anason Üretimi
Giriş
Anason (Pimpinella anisum L.) yaklaşık 1500 yıldır, eski Mısırlılar'dan beri kültürü yapılan bir bitkidir. Ülkemizde tıbbi ve baharat bitkileri arasında önemli bir yere ve ihracat payına sahiptir. Anason %1-6 oranında uçucu yağ içerir ve yağın %70-85'ni anetol oluşturur. Anason uçucu yağı alkollü içeceklerde aroma verici olarak kullanılır. Ayrıca anason baharat olarak kullanıldığı gibi mideyi kuvvetlendirici ve öksürüğe karşı olan olumlu etkisinden dolayı eczacılıkta da kullanılır. Ülkemizde anason çiçeklenme döneminde yağış almayan geçit bölgelerine adapte olmuştur. Anason ekilişinin % 87'si İç Ege, %12'si ise Akdeniz Bölgesi'ndedir ve yıllık üretimi 8-15 bin ton civarındadır. Anason çoğunluğu Denizli, Burdur, Muğla, Antalya illerinde olmak üzere daha az oranda da Bursa, Balıkesir, Afyon, Uşak ve İzmir illerinde yetiştirilmektedir. Üretimin bir bölümü başta A.B.D. olmak üzere değişik ülkelere ihraç edilmektedir. Yıllık ihraç miktarı 3-4 bin ton ve elde edilen gelir de 5-10 bin Amerikan Doları arasında değişmektedir. Ülkemiz dışında diğer Akdeniz ülkeleri, Hindistan, Güney Rusya, Meksika, Çin, Afganistan ve Güney Amerika'da da tarımı yapılmaktadır.
Kullanım Alanları
En büyük oranda içki yapımında kullanılmaktadır. Bunun yanında vücut ısısını arttırıcı, solunumu kolaylaştırıcı, uyku getirici ve ağrı dindirici özelliklerinden dolayı tıp ve eczacılıkta da kullanılmaktadır. Kek ve çörek gibi gıda maddelerinde katkı maddesi olarak kullanıldığı gibi diş macunu yapımı gibi bazı sanayi kollarında da kullanılmaktadır.
İklim ve Toprak İstekleri
Anason sıcak ve güneşli iklimi sever. Rutubetli iklimden, çiçeklenme devresindeki yağışlardan, kuru ve sıcak esen rüzgarlardan oldukça zarar görür. Rüzgar zararını önlemek için kuzeyi kapalı yerler tercih edilmelidir.
Besin maddelerince zengin, çabuk tavagelen, tavını koruyan, havalanabilen gevşek geçirgen topraklarda kolay çimlenir, büyüme ve gelişme hızlı olur.
Tarla Hazırlığı:
Anason ekilecek tarla sonbaharda bir veya iki kere derin olarak, ekimden önce de gerekiyorsa bir kere yüzlek sürülmelidir. Ekim öncesi sürümden sonra diskaro veya benzeri bir aletle yüzlek işleme ile tohum yatağı hazırlanır. İyi hazırlanmış tohum yatağı anason tohumlarının çimlenmesi ve çıkışı için gereklidir.
Kültürü:
Anason ekimi, ılıman iklimlerde ilkbaharda mart-nisan aylarında, daha sıcak bölgelerde ise sonbahar veya iklimin uygun olduğu kış aylarında yapılabilir. Ekim serpme veya sıraya yapılabilir. Ancak sıraya ekim, yabacı ot mücadelesi, hasat ve ilaçlama gibi bakım işlerinde mekanizasyona olanak sağladığından tercih edilmelidir. Serpme ekimde ise tarlaya tohumun homojen dağıtılması söz konusu olmadığı gibi, ekim derinliği de ayarlanamadığından derin düşen tohumlar çıkmaz, yüzeyde kalanlar ise çimlenemez. Sıraya ekim mibizerle yapılabilir. Sıra arası mesafe makine parkındaki mevcut olanaklara göre ayarlanabilmekle beraber 45cm sıra arası ve 1-2 kg/da tohum atılması tavsiye edilir. Ekimden 2-3 hafta sonra anason çıkışları başlar. Çıkış öncesi yağmur yağması durumunda toprak yapısına bağlı olarak toprak yüzeyinde kaymak tabakası oluşabilir. Anason kaymak tabakasına karşı oldukça hassas olup, bu tabaka anason çıkışını engeller. Bu durumda anason çıkışını sağlamak için kaymak tabakası kırılmalıdır. Anason çıkıştan sonra yabancı otlara oranla oldukça yavaş geliştiğinden, bu devrede yabancı ot mücadelesi çok önemlidir ve ihmal edilmemelidir.
Anason verim ve kalitesini doğrudan etkileyen uygulamalardan birisi de gübrelemedir. Özellikle azotlu gübre miktarı çok önemlidir. Yüksek dozdaki azot, bitkinin yeşil aksamının artmasına ancak tane bağlama ve uçucu yağ oranlarının düşmesine neden olmaktadır. Gübre ihtiyacını belirlemek için en emin yol toprak analizi yapılmasıdır. Anasonda toprak altı gübresi olarak uygulanmak üzere saf madde olarak dekara 5 kg azot, 5-7 kg fosfor ve 8-10 kg potasyum isabet edecek şekilde gübreleme yapılmalıdır.
Anason kazık köklü olmasına rağmen, kökleri fazla derine gitmez. Bu yüzden gelişme döneminin başlangıcında sulama gerekebilir. Ülkemizde kültürü yapılan anason populasyonlarının suya duyarlılıkları farklı olup, Çeşme anasonu diğer populasyonlara göre kurağa oldukça dayanıklıdır.
Anasonun fazla hastalık zararlısı olmamakla beraber, yetiştiriciliğin yapıldığı yıldaki iklim koşullarına ve üst üste anason ekilmesine bağlı olarak halk arasında mantar hastalığı olarak bilinen Macrophimina phaseoli ve anason güvesi zararı görülebilir. Bu durumda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın ilgili birimlerine başvurulmalı ve ekim nöbeti uygulamaya özen gösterilmelidir.
Hasat ana çiçek dallarındaki tanelerin kahverengileşmeye başladığı devrede yapılmalıdır. Ege Bölgesi'nde anason hasadı temmuz başında, daha sıcak bölgelerde ise daha erken devrede yapılmaktadır. Taneler olgunlaştıkça kolayca döküldüğünden, hasatta geç kalınmamalıdır. Hasat bitkileri yolma veya dipten biçme şeklinde yapılmaktadır. Hasat edilen bitkiler demetlenerek kurutulur ve harman edilir. Anason demetleri kurutulmaları esnasında, yağmura maruz kalmaları durumunda, anason tanelerinde renk kararmakta ve kalite düşmektedir.
Anasonda dekara verim ekolojik koşullara, yetiştirme tekniğine ve kullanılan tohumluğun kalitesine bağlı olarak 45-110 kg arasında değişmektedir.