PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Balık Hastalıkları


Livadi
24.12.2009, 10:56
Hastalıklar, balık yetiştiricisinin korkulu rüyasıdır. Hastalık çıktıktan sonra yapılacak şeyler hem çok azdır, hem de zordur. Önemli olan, hastalıkları balık havuzlarına yaklaştırmamaktır.

Hastalıklar, balık yetiştiricisinin korkulu rüyasıdır. Hastalık çıktıktan sonra yapılacak şeyler hem çok azdır, hem de zordur. Önemli olan, hastalıkları balık havuzlarına yaklaştırmamaktır. Bu hem ucuz, hem kolay, hem de garantilidir. Hastalık havuzlara bir kere bulaşırsa kayıplarımız çok büyük olabilir. Kârımız gittiği gibi zararda edebiliriz.

HASTALIK BELİRTİLERİ
Her balığın kendine göre bir davranışı ve görünüşü vardır. Hasta balıklar iştahsız ve suyun satha yakın kısmında, kıyıda su akıntı başlangıcında veya çıkışında toplanırlar. Su içerisinde spiral şeklinde dönerler, sallanırlar, titrerler, dengelerini kaybederler ve sersem sersem dolaşırlar. Uyuşuk, tembel, zayıf ve mukavemetsiz olurlar.





Bu davranış değişikliklerinin yanında balığın vücudunda renk değişmeleri, yaralar, kanamalar, lekeler ve kistler, solungaçlar da kabarmalar, mukus kaplanma, gözün beyazlaşması ve patlaması hastalık belirtisidir.
Balıklarınızda yukarıdaki belirtiler görüldüğünde en yakın Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İI ve İlçe Müdürlüklerine müracaat ettiğinizde size yardımcı olunacaktır. Özel veteriner hekiminiz varsa hemen haber verin
Şimdi bazı önemli balık hastalıklarını gözden geçirelim.


FURUNKULOSİS
Bulaşıcı ve öldürücü olan bu hastalık daha çok alabalık ve sazan balığı olmak üzere pek çok balıkta görülür.

Hastalık kolayca bulaşır. Hastalık mikrobu bir bakteridir. Bu mikrop çok dayanıklıdır. Hastalık mikrobu, yem, su, malzemeler ve ekipmanlar ile balıktan balığa bulaşır. Uygun olmayan çevre şartlarında ve havuzlara fazla balık konulduğunda hastalığın çok görülmesi özellikle balıklarla ani ve kitle ölümlerine sebep olur. Yavru gökkuşağı alabalığı bu hastalığa daha dayanıklıdır.
Neler görülecek? Büyük balıklarda, vücutta gözle görülebilecek açıklık ve irinli yaralar meydana gelir. Hastalık kan zehirlenmesinin bir türüdür. Hastalık ne kadar ilerlerse, yaralarda o kadar büyür.

Mikrop kan pıhtılaştırarak ekseriya solungaçları tahrip etmekte, barsakların iltihaplaşmasına, kan ve akıntı meydana gelmesine neden olur. Böbrekler pelte gibi yumuşak bir hal alır. Genç balıklar, genellikle belirtiler görülmeden ölürler.
Teşhis: Buna benzer başka hastalıklar da vardır. Acaba hangi hastalık diye laboratuara hasta ve ölü balıklar gönderilir. Teşhis oradan konur.

Neler yapılacak? Önce kötü çevre şartları düzeltilmeli sonra balıklar iyileşinceye kadar yemlere ilaç katılarak tedaviye devam edilmelidir. Bunun için sulfonamitler veya antibiyotikler kullanılır. Mesela 1 kg canlı balık için sulfonamitlerden sulfamerasine 130-140 gr, antibiyotiklerden terramycine, chloramphenical veya oxytetrancycline 50-75 gr yeme katılmalıdır. Tedaviye 10 gün süre ile devam edilmelidir.

SOLUNGAÇ HASTALIĞI

Hastalık, özellikle alabalık ve ılık sularda yaşayan balıklarda görülür. Hastalığa bir bakteri yol açar. Ancak yemlerde pantotenik asit noksanlığı, zararlı kimyasal maddeler, zirai ilaçlar ve solungaç parazitleri de bu hastalığın mikrobu gibi balıkta belirtilere sebep olabilir.
Su sıcaklığı 10 C0’den fazla olduğunda ve balıklandırmanın fazla olduğu durumlarda hastalık daha çok ortaya çıkar.


Hastalığın belirtileri: Hastalığın ilk belirtileri balıkta gri-beyaz bölgelerin teşekkülüdür. Solungaçların kabarması ve sümüksü bir madde ile birbiri üzerine yapışması ile hastalık kendini belli eder. Solungaçlar, kızarık ve şişmiş durumdadır. İleri devrede hastalıklı yerler kanar ve ağız organları erir.
Hasta balıklar: Hasta balıklar iştahsız ve, halsizdirler. Akıntı yönüne doğru hareket etme, su yüzeyinde yüzme, solunum güçlüğü gibi belirtilerle hastalık kendini belli eder.

Teşhis: Hasta balıklar laboratuara gönderilerek kesin teşhisi yaptırılır ve tedavisine başlanır.

Tedavi: Hastalık solungaçlar üzerine lokalize olduğundan daha ziyade antiseptik ve antibiyotik banyolarından yararlanılır.
Banyolar için 1 It suyun chloramphenicol, terramycine’den 10-20 mg, PMA, lignasan, roccal hyamine ve dignat'tan 2 mg katılarak balıklar 40-50 dakika süre ile 2-3 gün banyo yaptırılır. Tedavide bakır sülfat kullanılırsa, 1 It suya 0,5 gr bakır sülfat katılarak balıklar banyo yaptırılır.

Unutma! Su sıcaklığı yüksekse ve balıklar kalabalıksa hastalığın tekerrür edeceği unutulmamalıdır. Bu durumda yapılan tedavi hastalığı yalnız kontrol altına alınır, YOK ETMEZ.
YÜZGEÇ HASTALIĞI

Alabalık ve sazan balığı başta olmak üzere pek çok tatlı su ve deniz balıklarında görülür. Hastalığa bir bakteri sebep olur. Hastalığın çıkışı ve yayılmasına kötü çevre şartları, yemlerde folik asit ve inositol noksanlığı ile a vitamini fazlalığı gibi bir çok etkende sebep olmaktadır. Hastalık, mikroplu sularda ve temas yoluyla balıklara bulaşır.
Hastalığın görülmesi: Hastalık, önce balığın sırt yüzgeçlerinde kalın mat bir çizgi ile dış kenarlarda beyaz renksizleşmeler meydana gelir. Hastalık ilerledikçe çizgi ve renksizleşme yüzgeçlerin köküne doğru yayılır. Yumuşak dokular ve çıkıntılar tahrip olur. Zedelenen ve yaralı yerlere, zamanla mantarlarda yerleşerek durumu ağırlaştırır.

Tedavisi: Hastalığı erken teşhisinde tedavi başarılı olur. İlerlemiş olaylarda balıklar imha edilmelidir. Çevre şartları düzeltilir. Hasta balıklar, 1 lt suyu Chlortetracycline, Oxytetracyline'den 10 mg katılarak 1 saat süre ile banyo yaptırılır. Değerli balıklarda, Kanamycine ile balığın 1 kg için 20 mg hesabıyla iğne yapılarak tedavi edilir.


ENFEKSİYÖZ PANKREAS NEKROZU ( IPN:

Hastalık başka balıklarda görülmekle birlikte en çok alabalıklarda görülür. Hastalığa bir virüs sebep olur. Hastalık belirtileri görüldükten birkaç saat sonra ölümler başlar ve %90'a varan ölümler olur.

Bulaşma: Hastalık mikrobu ile bulaşmış, su, yem, malzeme ve ekipmanlar ile balıktan balığa veya yumurtalarla geçer. Ayrıca su kuşları ile bir yerden bir yere nakledilirler.

Sürüde birden bire ölümler başlayıverir. Balıklar durgun ve iştahsızdır. Ekseni etrafında burgu şeklinde döner veya gelişi güzel yüzerler. Vücudun genelinde renk koyulaşması ve göz çıkıklığı görülür. Mide ve bağırsaklar yem yemiş gibi şimşekte ve açık renkli veya beyaz salya meydana gelmektedir. Karaciğer, böbrek ve dalak solmaktadır.
Tedavi: Hastalığın tedavisi yoktur. Balıklar imha edilir. Malzeme ve ekipmanlar dezenfekte edilir.

VİRAL HEMORAJİK SEPTİSEMİ (VHS)

Bu hastalık alabalıklarda görülür. En fazla 2-3 aylık balık yavrularda rastlanır. Yukarı yaştakiler nadiren hastalanır.
Hastalık etmeni bir virüstür. Uygun olmayan çevre şartları, stres, su sıcaklığının düşüklüğü hastalığın çıkış ve yayılışında etkili olmaktadır. Bulaşma hastalıklı balıkların etrafa saçtığı virüsle bulaşık su, yem ve malzemeler olur. Hasta balıklar eksenleri etrafında dönerler veya, yatay yüzerler. Renkleri koyulaşır ve tek taraflı göz çıkıklığı ile göz ve göğüs yüzgeçleri etrafında kanamalar görülür. Yüksek oranda ölümler görülür. Tedavisi yoktur.



Su sıcaklığı 15-16 °C nin üzerine çıktığında hastalık durur. Çevre şartlarının iyileştirilmesi, balıkların bakım ve beslenmesine dikkat edilmesi, hijyenik kaidelere uyulması ile hastalığın işletmeye girmesi önlenebilir.

HAVA KESESİ YANGISI

Özellikle sazan balıklarında görülür. Hava keselerinin yangılanması ve iç organlarda bozukluklar görülmesi ile beliren ölüm oranı yüksek bir hastalıktır. Bulaşmada, çevre şartları, besleme ve özellikle hava keselerinin anatomik düzensizlikleri büyük rol oynar. Su sıcaklığının yüksek olması da, hastalığı şiddetlendirir.

Hasta balıklarda spiral yüzme, ekseni etrafında yüzme, yan tarafı üzerinde yüzme, suyun yüzeyine yakın bir başı aşağıya doğru yüzme gibi yüzme bozuklukları, karında şişkinlik, gözlerde çıkıklık, durgunluk, iştahsızlık, refleks azlığı gibi belirtiler görülür. Ölüm oranı % 50-70'e çıkabilir.

Hasta balıklar, tedavi için özel havuzlara alınır ve 1 kg balık için günde 100 mg Chloramphenicol 10 gün süre ile yemlerine katılır. Ayrıca , yemlere vitamin B12 katılmasında da yarar vardır.

SAPROLEGNİASİS

Balıklarda en çok görülen bir mantar hastalığıdır. Zayıf ve güçsüz balıklarda görülür. Sindirim yolu ve temasla bulaşarak balığın deri ve iç organlarında bazı bozukluklara sebep olur. Balıklar bakımlı, vücudunda yara, mukoz tabakası yoksa sularda ne kadar mantar sporu bulunursa bulunsun hastalık oluşmaz. Hastalık en çok yumurtalarda zayiat yapar.


Bu bozukluklar nelerdir? Balığın bütün vücut yüzeyinde, deri ve yüzgeçlerde pamukçuk tarzında beyazımsı mantar demetleri oluşur. Mantarın ürediği dokular tahrip olur.
Hastalığın işletmeye girmemesi için koruyucu tedbirler alınmalı, bakım ve besleme iyi yapılmalı, kullanılan malzeme dezenfekte edilmelidir.
Mantara yakalanmış balıklar, 1 It suya 10 mg potasyum permanganat katılarak 1 hafta süreyle 30-90 dakika arasında banyo yaptırılır. Malahit yeşilinden 15 It suya 1 gr katılarak balıklar, 10-60 saniye 100 It suya 0.5 gr katılarak balık yumurtaları 50-60 dakika banyo yaptırılarak tedavi edilirler.

BALIKLARDA İÇ VE DIŞ PARAZİTLER

Balıklarda da parazit olur mu demeyin. Her canlıda parazit olur. Üstelik bu parazitler onların verimlerine ortaktır. Bizim balığa verdiğimiz yemlerin bir kısmını da onlar tüketir. Kârımıza ortak olurlar. Bazı parazitler insana da geçebilir.
Balık sülüğü, solungaç yengeci, kancalı kurt, balık biti, ligula ve difilobotriyum en çok, rastlanılan parazitlerdir.

Parazitlere karşı koruyucu tedbir olarak su kuşları ve parazitli balıklar yok edilir. Ayrıca 1 litre suya 25 gr masotan veya 1 It suya 25 mg potasyum permanganat katılarak balıklar 5 dakika süreyle banyo yaptırılır. Havuzlarda 1 It suya 0.25 gr Dylox katılarak 4 defa haftada bir ilaçlanır.