Livadi
24.12.2009, 10:28
Alabalık yetiştiriciliği
ALABALIK YETİŞTİRİCİLİĞİ
Doç.Dr. Yusuf GÜNER
E. Ü. Su Ürünleri Fakültesi
Türkiye’de iç su balıkları yetiştiriciliği denildiğinde ilk akla gelen gökkuşağı alabalığıdır. Dünyada ve ülkemizde yaygın biçimde yetiştirilmektedir. 2002 yılında alabalık 42,572 ton üretim ile iç su balıkları kültürünün %53’ünü oluşturmaktadır. Bu rakam toplam balıkçılığımızın da %7.3’üne eşittir.
Alabalık yetiştiriciliği neden yaygındır?
· kolay yem alır
· yem değerlendirme yeteneği yüksektir
· kısa sürede pazar boyuna ulaşır
· pazar problemi yoktur
Alabalıklar soğuk, berrak, hızlı akan suları tercih ederler. Saldırgan ve etçil balıklardır. Alabalıklar yetiştiricilik bakımından iki büyük sınıfa ayrılır.
1. Hayatlarının tüm safhalarını nehir, göl gibi tatlı sularda geçirenler. Örneğin; gökkuşağı alabalığı, dere alabalığı
2. Hayatlarının bir kısmını tatlı suda geçirip, sonradan deniz suyuna göç edenler. Bunlara som balıkları adı verilir. Atlantik som balığı 30 gr.’dan büyük, pasifik som balığı da 20 gr.’dan büyük ağırlığa ulaşıncaya kadar tatlı suda bulunurlar. Bu büyüklükten sonra deniz suyunda yaşayabilecek özellikleri kazanırlar.
Som balıklarının deniz ortamına geçişi engellendiğinde yaşama ve gelişme oranları düşer. Deniz suyu ortamında bir-üç yıl beslenirler. Cinsi olgunluğa eriştikten sonra üremek için tatlı sulara giriş yaparlar.
Som balıklarının yetiştiriciliği iki aşamalı olarak tatlı su ve deniz suyu ünitelerinde gerçekleştirilir. Karadeniz’in acı su özelliğinden dolayı Atlantik som balığı yetiştirme denemeleri yapılmıştır. Ancak yaz aylarında yüksek sıcaklık (26 derece) nedeniyle bazı problemler ortaya çıkmıştır.
2- Su özellikleri:
Alabalık üretimi yapılacak bölgede en önemli konu bol ve kaliteli suyun olmasıdır. Kaynak suları, akar suları, göl ve yer altı suları alabalıkların farklı yetiştirme dönemlerinde kullanılabilmektedir. Alabalıklar soğuk su balığıdır. Yıl içinde su sıcaklığı 5 derecenin altına düşmeyen, 20 dereceyi geçmeyen sularda rahatlıkla yetiştirilebilmektedir. Ancak, alabalıkların her dönemine göre uygun su sıcaklıklarında tutulması en uygun yaşama ve gelişme için son derece önemlidir.
Gökkuşağı alabalığının sıcaklık istekleri aşağıda belirtilmiştir.
· kuluçka dönemi 10-12 derece
· yavru dönemi 12-15 derece
· besi dönemi 15-18 derece
Alabalıklar bol oksijenli suları tercih ederler. Sudaki oksijen oranı en az 6 mg/lt. olmalıdır. Sudaki doğal karbondioksit oranı 6 ppm.’den az, pH ise 6.7–8.2 arasında olmalıdır.
Suyun bulanmasına sebep olan alçı taşı, odunumsu lifler, kömür artıkları ortamda bulunmamalıdır. Bu maddeler 25 ppm.’yi geçtikten sonra suyun fiziksel olarak kirlenmesine sebep olurlar. Özellikle balık yumurtaları ve larvalarına son derece zararlıdır.
Su miktarı, su kalitesiyle birlikte balık çiftliğinde en önemli etkiye sahiptir. Özellikle yazın sıcaklarda yeterli miktarda su temini kesinlikle zorunludur. 15 derece tatlı suda her 100-150 kg alabalık için 1 lt/sn. su gereklidir. Bol ve taze su temin etmek şartı ile bir metre derinliğindeki havuzlara bir metrekare su alanında 10-15 kg balık yetiştirmek mümkündür. Daha fazla balık olması durumunda suya dışarıdan oksijen ilavesi gerekir.
İşletme kurulacak olan bölgede suyun havuzlara giriş ve çıkışı arazi eğiminde yararlanılarak sağlanmalıdır. Arazide havuz yapımı için %1 eğim gerekmektedir. Suyun havuzlara açık kanallar ile getirilmesi oksijen kazandırma açısından son derece önemlidir.
3.Yavru Üretimi
3.1 Anaç Balık Seçimi ve Bakımı
Gökkuşağı alabalığı ve som balıklarında yavru elde edilmesi hemen hemen benzer yöntemlerle gerçekleştirilmektedir.
Yavru balık üretiminde kullanılacak olan anaç balıklar özel bir bakıma tabi tutulurlar. Alabalıklar, cinsi olgunluğa 2-3 yaşta ulaşırlar. Anaç balıklar havuzlarda 3kg/m3 olacak şekilde stoklanır. Yumurtlama döneminden bir iki ay önce anaçlara verilen yem miktarı azaltılır.
Anaç balıkların beslenmesinde hayvansal protein bakımından zengin ve dengeli yemler kullanılmalıdır. Taze balık, karides, midye, vitaminlerle takviye edilerek yumurtaların doğal şekilde gelişmesi sağlanır. Sonbahar aylarında anaçlar iç güdüleri gereği su kaynağına doğru yüzmek isterler. Bu devrede yemleme kesilmelidir. Bu dönemde havuzlar boşaltılır.
Anaçlar dişi-erkek ayrımına tabi tutularak, farklı havuzlara alınırlar. Erkek balıklar alt çenenin üste doğru kıvrım yapması ve karnı hafif sıvazlandığında sperm gelmesiyle ayırt edilir. Dişi balıkların ise karnın şişmiş ve anüs dışarıya hafif çıkıktır.
Anaçlar ayrıldıktan sonra, en az haftada bir kez cinsi olgunluk durumu kontrol edilmelidir. Yumurtalar ovaryum içinde serbest hale geçtiğinde karın hafif sıvazlandığında anüsten çıkabilmektedir. Alabalık yumurtasının çapı 3.5–5 mm. arasındadır. Erkek balıklarda olgunluk tam ise hafifçe sıvazladığında beyaz ve kremsi sperm kolayca dışarı çıkmaktadır. Olgun yumurtalar rahat bir şekilde sağılabilir. Yumurtaların ovaryum içinde olgun kalma süresi sekiz gündür.
Yumurtalar sağılmaz ise vücut tarafından alınır ve balığa zarar verebilir. Aşırı olgun yumurtalardan; erkeklerin fazla olduğu ve aralarında çoğunun sakat olabileceği larvalar elde edilir. Ayrıca, döllenme, sağılma ve kuluçka esnasındaki kayıplar normalden fazla olur. Yumurtalar yeterince olgunlaşmadığında da durum aynıdır.
Anaç miktarı elde edilmesi istenen larva sayısına göre tespit edilir. Bir kilogram ağırlığındaki bir dişinin 1500-2000 yumurta verebileceği kabul edilir. Bir milyon yumurta için 500-750 kg dişi balık gerekmektedir. Dişi balık sayısının üçte biri kadar da erkek balığa ihtiyaç vardır.
Üreme mevsiminde erkek balıklar birden fazla kullanılabilir. Genellikle iki erkek balığın sperması dört dişiden alınan yumurtaları döllemek için kullanılır. Anaçlar için uygun ağırlık 350-1000 gram arasındadır. Anaçlar arasından sağlıklı ve iyi gelişenler havuz yaşamına uyum, hastalıklara dayanılılık, yemi iyi değerlendirme gibi özellikler de dikakate alınarak seçilirler. Döl alım yaşı alabalıklarda iki-dörttür. Altı-yedi yaşlarındaki balıklar anaçlıktan çıkarılır. Bu yaştan sonra kısırlık oranı %50-80’e ulaşır.
3.2 Yapay Dölleme
Su sıcaklığı yumurtlama mevsimini çok etkiler. Alabalıklar 7-13 derecedeki su sıcaklıklarında yumurta verirler. Suyun hareketi de cinsi olgunlaşmada etkilidir. Alabalıklar, hızlı akan sularda daha erken olgunlaşırlar.
Işık da yumurtlama mevsiminde etkilidir. Alabalıklar, gün ışığının az veya günün kısa olduğu yerlerde erken yumurtaya gelirler. Gündüz havuzlar örtülür. Işıktan koruma yardımı ile günde 6-8 saat ışıklandırmaya izin verilir. Uygulama sonucu Haziran-Temmuz aylarında yumurta almak mümkündür.
Yumurtalar olgunlaşınca, kuru yöntemlerle döllenme yapılabilir. Kuru kap içine önce yumurtalar sağılır. Sonra üzerine spermler sağılır. Tavuk, kaz gibi hayvan tüyleri ile yumurta ve spermler karıştırılır. Yumurtaların üzerini örtecek kadar su ilave edilir. Döllenmesi sağlanır. 20 dakika dinlenmeye bırakılan yumurtalar su alarak şişer ve büyür. Spermler su içinde iki dakikadan fazla kaldığında dölleme güçlerini kaybederler. Bir damla sperma 10000 yumurtayı dölleyebilecek miktarda spermatozoit ihtiva eder.
3.3. Yumurta Kuluçkalama
20-30 dakika dinlenmeden sonra yumurtalar yıkanır ve kuluçka tavalarına yerleştirilir. Tavalar üç metre uzunluğunda ve yarım metre eninde havuzlara konur. Kaliteli yumurta elde edebilmek için alabalıkların bulundukları suyun sıcaklığı 10-12 derece olmalıdır. 50x50 cm’lik tavaya 10000 yumurta yerleştirilir.
Yumurta gelişim evresinde su alma ve sertleşme döneminden itibaren 48 saat içinde yumurtalar ayıklanabilir, sayılabilir. Kısa mesafelere taşınabilir. Bu sürenin sonundan alabalık yumurtasında göz teşekkül edinceye kadar (10-11 derecede 15 inci güne kadar embriyo gelişimi olur) yumurtalar hiçbir şekilde hareket ettirilmez. Güneş ışığından korunur. Yumurtalar gözlü hale geldiğinde hareket ettirilebilir. Uzak bölgelere taşınabilir.
Kuluçka dönemi boyunca 1000 yumurta için dakikada yarım litre su sağlanmalıdır. Kuluçhaneye gelen suyun tortudan, milden arınmış olması gerekir. Yumurtalar güneş ışığından kesinlikle korunmalıdır. Su sıcaklığı 14 derecenin üzerine çıktığında yumurtalarda mantar enfeksiyonu görülebilir. Buna karşı malahit yeşili, formol gibi dezenfektanlar kullanılabilir. Ölü yumurtalar mat beyaz olurlar. Ortamdan uzaklaştırılmalıdırlar.
Gözlü dönemin sonunda yumurta gelişmesini tamamlar ve açılır. Kuluçka devresi su sıcaklığına bağlıdır. Kuluçka devresi, yumurta döllendikten sonra 10 derecede 30 gün, 14 derecede 21 gün sürer.
3.4.Yavru Bakımı
Yavru bakımı ve beslenmesi larvaların besin kesesini tükettiği 15 inci günden itibaren başlar. Yavru alabalıkların ilk beslenmesi yalakalarda olur. Üç-dört hafta sürer. Yem olarak; ezilmiş dalak, karaciğer, protein oranı yüksek granül yemler kullanılabilir. Yem, her saat başı balık doyuncaya kadar verilmelidir.
Bu dönemde 1000 balık yavrusu için dakikada bir-iki litre su akışı yeterlidir. Su sıcaklığı 12 derece olmalıdır. Bir aylık dönem için metrekareye 10000-30000 yavru stoklanabilir. Bir aylık yavrular kuluçkahaneden ön büyütme havuzlarına üzerleri kapalı olacak şekilde yerleştirilir. Balıklar 10 gr oluncaya kadar direkt güneş ışığından korunmalıdır. Bir metrekübe; bir aylık (3 cm) yavrular 3000 adet, dört aylık (7 cm) yavrular 1500 adet kadar stoklanırlar.
3.5. Porsiyonluk Alabalık Yetiştirme
İlk kıştan sonra alabalık yavruları büyüklüklerine göre sınıflandırılır ve beslenme havuzlarına yerleştirilirler. Bu havuzlar 3-4 metre en, 10-20 metre boy ve bir metre derinliğe sahiptirler. Havuzlardaki hasat yoğunluğu 10–15 kg/m2’dir. Bu dönemde en uygun su sıcaklığı 17 derecedir.
Ülkemizde su sıcaklığına bağlı olarak alabalıklar 10-14 ayda 250-300 gr (porsiyonluk) ağırlığa ulaşabilmektedirler. Yıl boyunca salgın hastalıklara rastlanmaz ise %5–10 mortalite normaldir. Alabalık beslenmesinde %40–45 protein %9-10 yağ içeren pelet yemler kullanılmaktadır.
Alabalıklar genetik müdahaleler yapılarak, en kısa sürede satılabilir boya getirilebilmektedirler. Bu amaçla, tüm balıkların dişileştirilir ve kısırlaştırılırlar. Yurtdışındaki alabalık çiftliklerinde gelişen teknoloji sonucu metrekareye 60 kg stok yoğunluğuna ulaşılmıştır.
Ülkemizdeki alabalık üretiminin gelişmesi için; çiftliklerinin mekanizasyona önem vermesi, yumurta ve yavrular üzerinde genetik müdahalelerin uygulanması zorunlu görülmektedir.
ALABALIK YETİŞTİRİCİLİĞİ
Doç.Dr. Yusuf GÜNER
E. Ü. Su Ürünleri Fakültesi
Türkiye’de iç su balıkları yetiştiriciliği denildiğinde ilk akla gelen gökkuşağı alabalığıdır. Dünyada ve ülkemizde yaygın biçimde yetiştirilmektedir. 2002 yılında alabalık 42,572 ton üretim ile iç su balıkları kültürünün %53’ünü oluşturmaktadır. Bu rakam toplam balıkçılığımızın da %7.3’üne eşittir.
Alabalık yetiştiriciliği neden yaygındır?
· kolay yem alır
· yem değerlendirme yeteneği yüksektir
· kısa sürede pazar boyuna ulaşır
· pazar problemi yoktur
Alabalıklar soğuk, berrak, hızlı akan suları tercih ederler. Saldırgan ve etçil balıklardır. Alabalıklar yetiştiricilik bakımından iki büyük sınıfa ayrılır.
1. Hayatlarının tüm safhalarını nehir, göl gibi tatlı sularda geçirenler. Örneğin; gökkuşağı alabalığı, dere alabalığı
2. Hayatlarının bir kısmını tatlı suda geçirip, sonradan deniz suyuna göç edenler. Bunlara som balıkları adı verilir. Atlantik som balığı 30 gr.’dan büyük, pasifik som balığı da 20 gr.’dan büyük ağırlığa ulaşıncaya kadar tatlı suda bulunurlar. Bu büyüklükten sonra deniz suyunda yaşayabilecek özellikleri kazanırlar.
Som balıklarının deniz ortamına geçişi engellendiğinde yaşama ve gelişme oranları düşer. Deniz suyu ortamında bir-üç yıl beslenirler. Cinsi olgunluğa eriştikten sonra üremek için tatlı sulara giriş yaparlar.
Som balıklarının yetiştiriciliği iki aşamalı olarak tatlı su ve deniz suyu ünitelerinde gerçekleştirilir. Karadeniz’in acı su özelliğinden dolayı Atlantik som balığı yetiştirme denemeleri yapılmıştır. Ancak yaz aylarında yüksek sıcaklık (26 derece) nedeniyle bazı problemler ortaya çıkmıştır.
2- Su özellikleri:
Alabalık üretimi yapılacak bölgede en önemli konu bol ve kaliteli suyun olmasıdır. Kaynak suları, akar suları, göl ve yer altı suları alabalıkların farklı yetiştirme dönemlerinde kullanılabilmektedir. Alabalıklar soğuk su balığıdır. Yıl içinde su sıcaklığı 5 derecenin altına düşmeyen, 20 dereceyi geçmeyen sularda rahatlıkla yetiştirilebilmektedir. Ancak, alabalıkların her dönemine göre uygun su sıcaklıklarında tutulması en uygun yaşama ve gelişme için son derece önemlidir.
Gökkuşağı alabalığının sıcaklık istekleri aşağıda belirtilmiştir.
· kuluçka dönemi 10-12 derece
· yavru dönemi 12-15 derece
· besi dönemi 15-18 derece
Alabalıklar bol oksijenli suları tercih ederler. Sudaki oksijen oranı en az 6 mg/lt. olmalıdır. Sudaki doğal karbondioksit oranı 6 ppm.’den az, pH ise 6.7–8.2 arasında olmalıdır.
Suyun bulanmasına sebep olan alçı taşı, odunumsu lifler, kömür artıkları ortamda bulunmamalıdır. Bu maddeler 25 ppm.’yi geçtikten sonra suyun fiziksel olarak kirlenmesine sebep olurlar. Özellikle balık yumurtaları ve larvalarına son derece zararlıdır.
Su miktarı, su kalitesiyle birlikte balık çiftliğinde en önemli etkiye sahiptir. Özellikle yazın sıcaklarda yeterli miktarda su temini kesinlikle zorunludur. 15 derece tatlı suda her 100-150 kg alabalık için 1 lt/sn. su gereklidir. Bol ve taze su temin etmek şartı ile bir metre derinliğindeki havuzlara bir metrekare su alanında 10-15 kg balık yetiştirmek mümkündür. Daha fazla balık olması durumunda suya dışarıdan oksijen ilavesi gerekir.
İşletme kurulacak olan bölgede suyun havuzlara giriş ve çıkışı arazi eğiminde yararlanılarak sağlanmalıdır. Arazide havuz yapımı için %1 eğim gerekmektedir. Suyun havuzlara açık kanallar ile getirilmesi oksijen kazandırma açısından son derece önemlidir.
3.Yavru Üretimi
3.1 Anaç Balık Seçimi ve Bakımı
Gökkuşağı alabalığı ve som balıklarında yavru elde edilmesi hemen hemen benzer yöntemlerle gerçekleştirilmektedir.
Yavru balık üretiminde kullanılacak olan anaç balıklar özel bir bakıma tabi tutulurlar. Alabalıklar, cinsi olgunluğa 2-3 yaşta ulaşırlar. Anaç balıklar havuzlarda 3kg/m3 olacak şekilde stoklanır. Yumurtlama döneminden bir iki ay önce anaçlara verilen yem miktarı azaltılır.
Anaç balıkların beslenmesinde hayvansal protein bakımından zengin ve dengeli yemler kullanılmalıdır. Taze balık, karides, midye, vitaminlerle takviye edilerek yumurtaların doğal şekilde gelişmesi sağlanır. Sonbahar aylarında anaçlar iç güdüleri gereği su kaynağına doğru yüzmek isterler. Bu devrede yemleme kesilmelidir. Bu dönemde havuzlar boşaltılır.
Anaçlar dişi-erkek ayrımına tabi tutularak, farklı havuzlara alınırlar. Erkek balıklar alt çenenin üste doğru kıvrım yapması ve karnı hafif sıvazlandığında sperm gelmesiyle ayırt edilir. Dişi balıkların ise karnın şişmiş ve anüs dışarıya hafif çıkıktır.
Anaçlar ayrıldıktan sonra, en az haftada bir kez cinsi olgunluk durumu kontrol edilmelidir. Yumurtalar ovaryum içinde serbest hale geçtiğinde karın hafif sıvazlandığında anüsten çıkabilmektedir. Alabalık yumurtasının çapı 3.5–5 mm. arasındadır. Erkek balıklarda olgunluk tam ise hafifçe sıvazladığında beyaz ve kremsi sperm kolayca dışarı çıkmaktadır. Olgun yumurtalar rahat bir şekilde sağılabilir. Yumurtaların ovaryum içinde olgun kalma süresi sekiz gündür.
Yumurtalar sağılmaz ise vücut tarafından alınır ve balığa zarar verebilir. Aşırı olgun yumurtalardan; erkeklerin fazla olduğu ve aralarında çoğunun sakat olabileceği larvalar elde edilir. Ayrıca, döllenme, sağılma ve kuluçka esnasındaki kayıplar normalden fazla olur. Yumurtalar yeterince olgunlaşmadığında da durum aynıdır.
Anaç miktarı elde edilmesi istenen larva sayısına göre tespit edilir. Bir kilogram ağırlığındaki bir dişinin 1500-2000 yumurta verebileceği kabul edilir. Bir milyon yumurta için 500-750 kg dişi balık gerekmektedir. Dişi balık sayısının üçte biri kadar da erkek balığa ihtiyaç vardır.
Üreme mevsiminde erkek balıklar birden fazla kullanılabilir. Genellikle iki erkek balığın sperması dört dişiden alınan yumurtaları döllemek için kullanılır. Anaçlar için uygun ağırlık 350-1000 gram arasındadır. Anaçlar arasından sağlıklı ve iyi gelişenler havuz yaşamına uyum, hastalıklara dayanılılık, yemi iyi değerlendirme gibi özellikler de dikakate alınarak seçilirler. Döl alım yaşı alabalıklarda iki-dörttür. Altı-yedi yaşlarındaki balıklar anaçlıktan çıkarılır. Bu yaştan sonra kısırlık oranı %50-80’e ulaşır.
3.2 Yapay Dölleme
Su sıcaklığı yumurtlama mevsimini çok etkiler. Alabalıklar 7-13 derecedeki su sıcaklıklarında yumurta verirler. Suyun hareketi de cinsi olgunlaşmada etkilidir. Alabalıklar, hızlı akan sularda daha erken olgunlaşırlar.
Işık da yumurtlama mevsiminde etkilidir. Alabalıklar, gün ışığının az veya günün kısa olduğu yerlerde erken yumurtaya gelirler. Gündüz havuzlar örtülür. Işıktan koruma yardımı ile günde 6-8 saat ışıklandırmaya izin verilir. Uygulama sonucu Haziran-Temmuz aylarında yumurta almak mümkündür.
Yumurtalar olgunlaşınca, kuru yöntemlerle döllenme yapılabilir. Kuru kap içine önce yumurtalar sağılır. Sonra üzerine spermler sağılır. Tavuk, kaz gibi hayvan tüyleri ile yumurta ve spermler karıştırılır. Yumurtaların üzerini örtecek kadar su ilave edilir. Döllenmesi sağlanır. 20 dakika dinlenmeye bırakılan yumurtalar su alarak şişer ve büyür. Spermler su içinde iki dakikadan fazla kaldığında dölleme güçlerini kaybederler. Bir damla sperma 10000 yumurtayı dölleyebilecek miktarda spermatozoit ihtiva eder.
3.3. Yumurta Kuluçkalama
20-30 dakika dinlenmeden sonra yumurtalar yıkanır ve kuluçka tavalarına yerleştirilir. Tavalar üç metre uzunluğunda ve yarım metre eninde havuzlara konur. Kaliteli yumurta elde edebilmek için alabalıkların bulundukları suyun sıcaklığı 10-12 derece olmalıdır. 50x50 cm’lik tavaya 10000 yumurta yerleştirilir.
Yumurta gelişim evresinde su alma ve sertleşme döneminden itibaren 48 saat içinde yumurtalar ayıklanabilir, sayılabilir. Kısa mesafelere taşınabilir. Bu sürenin sonundan alabalık yumurtasında göz teşekkül edinceye kadar (10-11 derecede 15 inci güne kadar embriyo gelişimi olur) yumurtalar hiçbir şekilde hareket ettirilmez. Güneş ışığından korunur. Yumurtalar gözlü hale geldiğinde hareket ettirilebilir. Uzak bölgelere taşınabilir.
Kuluçka dönemi boyunca 1000 yumurta için dakikada yarım litre su sağlanmalıdır. Kuluçhaneye gelen suyun tortudan, milden arınmış olması gerekir. Yumurtalar güneş ışığından kesinlikle korunmalıdır. Su sıcaklığı 14 derecenin üzerine çıktığında yumurtalarda mantar enfeksiyonu görülebilir. Buna karşı malahit yeşili, formol gibi dezenfektanlar kullanılabilir. Ölü yumurtalar mat beyaz olurlar. Ortamdan uzaklaştırılmalıdırlar.
Gözlü dönemin sonunda yumurta gelişmesini tamamlar ve açılır. Kuluçka devresi su sıcaklığına bağlıdır. Kuluçka devresi, yumurta döllendikten sonra 10 derecede 30 gün, 14 derecede 21 gün sürer.
3.4.Yavru Bakımı
Yavru bakımı ve beslenmesi larvaların besin kesesini tükettiği 15 inci günden itibaren başlar. Yavru alabalıkların ilk beslenmesi yalakalarda olur. Üç-dört hafta sürer. Yem olarak; ezilmiş dalak, karaciğer, protein oranı yüksek granül yemler kullanılabilir. Yem, her saat başı balık doyuncaya kadar verilmelidir.
Bu dönemde 1000 balık yavrusu için dakikada bir-iki litre su akışı yeterlidir. Su sıcaklığı 12 derece olmalıdır. Bir aylık dönem için metrekareye 10000-30000 yavru stoklanabilir. Bir aylık yavrular kuluçkahaneden ön büyütme havuzlarına üzerleri kapalı olacak şekilde yerleştirilir. Balıklar 10 gr oluncaya kadar direkt güneş ışığından korunmalıdır. Bir metrekübe; bir aylık (3 cm) yavrular 3000 adet, dört aylık (7 cm) yavrular 1500 adet kadar stoklanırlar.
3.5. Porsiyonluk Alabalık Yetiştirme
İlk kıştan sonra alabalık yavruları büyüklüklerine göre sınıflandırılır ve beslenme havuzlarına yerleştirilirler. Bu havuzlar 3-4 metre en, 10-20 metre boy ve bir metre derinliğe sahiptirler. Havuzlardaki hasat yoğunluğu 10–15 kg/m2’dir. Bu dönemde en uygun su sıcaklığı 17 derecedir.
Ülkemizde su sıcaklığına bağlı olarak alabalıklar 10-14 ayda 250-300 gr (porsiyonluk) ağırlığa ulaşabilmektedirler. Yıl boyunca salgın hastalıklara rastlanmaz ise %5–10 mortalite normaldir. Alabalık beslenmesinde %40–45 protein %9-10 yağ içeren pelet yemler kullanılmaktadır.
Alabalıklar genetik müdahaleler yapılarak, en kısa sürede satılabilir boya getirilebilmektedirler. Bu amaçla, tüm balıkların dişileştirilir ve kısırlaştırılırlar. Yurtdışındaki alabalık çiftliklerinde gelişen teknoloji sonucu metrekareye 60 kg stok yoğunluğuna ulaşılmıştır.
Ülkemizdeki alabalık üretiminin gelişmesi için; çiftliklerinin mekanizasyona önem vermesi, yumurta ve yavrular üzerinde genetik müdahalelerin uygulanması zorunlu görülmektedir.