Livadi
11.12.2009, 00:18
Bitki sistematiğinin tarihçesi M.Ö. 300 yıllarına değin inmektedir. Theophrastos (M.Ö.372-287), bu alanda ilk işlev gösteren ve botaniğin babası unvanını alan yunanlı bir bilgindir. Theophrastos bitkileri dış görünüşlerine göre ağaçlar, çalılar, yarı çalılar ve otlar olarak ayırmıştır. Ayrıca, kültür ve doğal bitkiler olarak ta ayırmıştır. Bunlara ilave olarak, bugünkü görüşlere uyan bir yıllık, iki yıllık ve çok yıllık bitkiler olarak bir ayırımda da bulunmuştur.
Bu bilginden sonra bitki sistematiği konusunda çalışan bilginlerden
Dioskorides ve Plinius (M.Ö. 23- M. S. 79),
Caesalpinus (1519-1603),
Bauhin (l54i-1603),
Ray(Rajanus) (1628-1705) gibi bilgin*ler söylenmeye değer olanlar arasındadır.
Burada Plinius'tan sonra büyük bir boşluk var gibi görünüyorsa da 15. yüzyıla değin Theophrastos, Dioskorides ve Plinius'un ortaya koyduğu esaslara bağlı kalan ve onların yöntemlerini aynen ya da değiştirerek kullanan birçok bilginler olmuştur. 15.yüzyılın ortalarından 17. yüzyılın ortalarına değin bitki sistematiği konusundaki çalışmalar çoğunlukla tıbbi bitkiler alanında toplanmıştır. Bunlardan söylenmeye değer olanlar arasında Fuchs, Gesner ve Gerard bulunur. Bu devreye genel olarak Herbalistler devri adı verilir.
Rajanus'tan sonra Joseph Pitton de Tournefort (1656-1708) adlı Fransız botanikçi, bitkileri yirmiiki sınıfta toplamıştır. Bitkileri ağaç, ağaççık ve otsular olarak ayıran son botanikçidir. Tournefort'un bitki sistematiğine en önemli hizmeti cins (genus) kavramını getirmiş olmasıdır. Salix, Populus, Fagus, Betula, Verbena gibi cinsler Tournefort tarafından verilmiş olup,günümüzde de aynen kullanılmaktadır.
Sistematik botanik ve Zooloji konularında en çok şöhret yapan ve günümüzde de kullanılan esasları getiren bilgin ise Linnaeus (Linne) (17O7-1778) adlı İsveç'li bir bilim adamıdır.
1737 yılında yayınladığı "Genera Plantarum" (Bitki Cinsleri) adlı yapıtında bitkileri çiçek yapılarına göre cins düzeyinde tavsif etmiştir. 1753 yılında yayınladığı "Species Plantarum" (Bitki Türleri) adlı yapıtında da 1000 cins ve 6000 kadar bitki türü tavsif etmiştir. Linne bu eserinde türleri stamen ve pistil sayılarına ve yapılarına göre 24 sınıfta toplamıştır.
Linne, bitki türlerini adlandırmada ikili adlandırma (Biner Nomenclatür) yönteminin kurucusu olmuştur. Aynı zamanda, "Species Plantarum" adlı eserinin yayınlandığı yıl olan 1753 yılı modern botanik nomenclatürün de başlangıç tarihi olarak, uluıslararası botanik nomenclatürü kodunun 13. maddesine göre 1 Mayıs 1753 yılı “Tohunlu bitkiler ve Eğreltiler” için geçerli adlandırmanın başlan*gıç tarihi olarak benimsenmiştir.
Daha sonra, Juasieu (1748-1836), De Candolee (l778-l841), Bentham (1800-1864) ve Hooker (1817-1911) gibi bilginlerle bitki sistematiğinde Darwin 'in Evolüsyon (evrim) teorisini ortaya koyduğu 1859 yılına değin gelinmektedir. Bu tarih, bitki sistematiği konusunda yapılan çalışmaları ikiye ayırmaktadır. Birinci devreyi buraya değin işlemiş bulunuyoruz.
Darvin'in evrim teorisinin yayınlanmasından sonra yapılan bitki sistematiği çalışmalarında bitkiler daha önce olduğu gibi yalnızca dış görünüşlerine göre değil, filogenetik durumları esas alınarak sınıflandırılmıştır. Bu devreye adlarını yazdıran ünlü botanikçiler arasında Alman Braun (18O5-1877), Eichler (1839-1887) ve Engler (1844-1930), Avusturya'lı Vettstein (1863-193l) ve İngiliz Hutchinson en önemlileridir.
Bunlardan Engler sisteminde tüm bitkiler organizasyon kademeleri gözönünde tutularak 17 bölümde toplanmıştır. 1-15. bölümler Sporlu bitkileri (Cryptogaraae), 16 ve 17. bölümler ise Tohumlu bitkileri içermektedir. Her bölümde kademeli olarak sınıf, takım, familya gibi sistematik gruplara ayrılmış, her bir bitkinin cins ve türünün bu sistem içinde yeri kesin olarak belirtilmiştir. Engler'in yöntemi bu açıdan günümüzde floristik araştırmalarda, aynı zamanda modern Herbaryum düzenlemelerinde en çok kullanılan yöntem olmuştur. 1900-1953 yılları arasında tamamlanabilen 107 ciltten oluşan "Das Pflanzenreich, Regni Vegetabilis Conspectus" (Bitkiler Alemi, Bitkiler Alemine Bakış) adlı eseri, son yıllarda Melchior ve Verdermann tarafından 1954-1964 yıllarında "Syllabus der Pflansen Familien" (Bitki Familyalarının Özeti) adıyla özetlenmiştir.
Wettstein ise Engler sistemini filogenetik görüşlere göre işleyip, değiştirerek "Handbuch der Systematischen Botanik" (Sistematik Botanik El Kitabı) adlı yapıtı oluşturmuştur. 1935 yılında yayınlanan son baskısında bitkiler alemi 9 kola (Phylum) ayrılmıştır. Kol ise sistematikte alemle bölüm arasında kullanılan, ancak son yıllarda uluslararası botanik nomenclatüründe bulunmayan bir sistematik birimdir. Biraz sonra değinilecek olan Hutchinson yönteminde de aynı birim kullanılmaktadır.
Hutchinson’ın "The Families of Flowering Plants" (Çiçekli Bitkilerin Familyaları) adlı yapıtında özellikle Angiospermae’ler yeni bir sınıflandırmaya alınmışlardır. Bu sınıflandırmada Dicotyledoneae'lar için filogenetik olmayan bir yol benimsenmiş, bu bitkiler Lignosae: Odunsular, Herbaceae : Otsular olarak iki guruba ayrılmıştır.
Bitki sistematiği, botanik ilminde ki modern görüşlerin ışığı altında sürekli bir gelişme içindedir. Özellikle son 30-40 yıl içinde Morfoloji, Anatomi, Ontogeni, Genetik, Sitoloji ve Palinoloji gibi botanik dallarında görülen ilerlemeler bitki sistematiğine yansımış ve birçok değişiklikler ve yöntemlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Günümüzde bitki sistematiği İngiliz Davis, Tutin ve Heywood'la, Rus Komarov ve Takhtajan’la, Fransız Chadefaud ve Emberger'le, Alman Melchior ve Verdermann'la, Avusturya'lı Rechinger'le ve Amerika'lı Cronquist'le sürekli bir gelişim ve aşama içindedir.
Bu bilginden sonra bitki sistematiği konusunda çalışan bilginlerden
Dioskorides ve Plinius (M.Ö. 23- M. S. 79),
Caesalpinus (1519-1603),
Bauhin (l54i-1603),
Ray(Rajanus) (1628-1705) gibi bilgin*ler söylenmeye değer olanlar arasındadır.
Burada Plinius'tan sonra büyük bir boşluk var gibi görünüyorsa da 15. yüzyıla değin Theophrastos, Dioskorides ve Plinius'un ortaya koyduğu esaslara bağlı kalan ve onların yöntemlerini aynen ya da değiştirerek kullanan birçok bilginler olmuştur. 15.yüzyılın ortalarından 17. yüzyılın ortalarına değin bitki sistematiği konusundaki çalışmalar çoğunlukla tıbbi bitkiler alanında toplanmıştır. Bunlardan söylenmeye değer olanlar arasında Fuchs, Gesner ve Gerard bulunur. Bu devreye genel olarak Herbalistler devri adı verilir.
Rajanus'tan sonra Joseph Pitton de Tournefort (1656-1708) adlı Fransız botanikçi, bitkileri yirmiiki sınıfta toplamıştır. Bitkileri ağaç, ağaççık ve otsular olarak ayıran son botanikçidir. Tournefort'un bitki sistematiğine en önemli hizmeti cins (genus) kavramını getirmiş olmasıdır. Salix, Populus, Fagus, Betula, Verbena gibi cinsler Tournefort tarafından verilmiş olup,günümüzde de aynen kullanılmaktadır.
Sistematik botanik ve Zooloji konularında en çok şöhret yapan ve günümüzde de kullanılan esasları getiren bilgin ise Linnaeus (Linne) (17O7-1778) adlı İsveç'li bir bilim adamıdır.
1737 yılında yayınladığı "Genera Plantarum" (Bitki Cinsleri) adlı yapıtında bitkileri çiçek yapılarına göre cins düzeyinde tavsif etmiştir. 1753 yılında yayınladığı "Species Plantarum" (Bitki Türleri) adlı yapıtında da 1000 cins ve 6000 kadar bitki türü tavsif etmiştir. Linne bu eserinde türleri stamen ve pistil sayılarına ve yapılarına göre 24 sınıfta toplamıştır.
Linne, bitki türlerini adlandırmada ikili adlandırma (Biner Nomenclatür) yönteminin kurucusu olmuştur. Aynı zamanda, "Species Plantarum" adlı eserinin yayınlandığı yıl olan 1753 yılı modern botanik nomenclatürün de başlangıç tarihi olarak, uluıslararası botanik nomenclatürü kodunun 13. maddesine göre 1 Mayıs 1753 yılı “Tohunlu bitkiler ve Eğreltiler” için geçerli adlandırmanın başlan*gıç tarihi olarak benimsenmiştir.
Daha sonra, Juasieu (1748-1836), De Candolee (l778-l841), Bentham (1800-1864) ve Hooker (1817-1911) gibi bilginlerle bitki sistematiğinde Darwin 'in Evolüsyon (evrim) teorisini ortaya koyduğu 1859 yılına değin gelinmektedir. Bu tarih, bitki sistematiği konusunda yapılan çalışmaları ikiye ayırmaktadır. Birinci devreyi buraya değin işlemiş bulunuyoruz.
Darvin'in evrim teorisinin yayınlanmasından sonra yapılan bitki sistematiği çalışmalarında bitkiler daha önce olduğu gibi yalnızca dış görünüşlerine göre değil, filogenetik durumları esas alınarak sınıflandırılmıştır. Bu devreye adlarını yazdıran ünlü botanikçiler arasında Alman Braun (18O5-1877), Eichler (1839-1887) ve Engler (1844-1930), Avusturya'lı Vettstein (1863-193l) ve İngiliz Hutchinson en önemlileridir.
Bunlardan Engler sisteminde tüm bitkiler organizasyon kademeleri gözönünde tutularak 17 bölümde toplanmıştır. 1-15. bölümler Sporlu bitkileri (Cryptogaraae), 16 ve 17. bölümler ise Tohumlu bitkileri içermektedir. Her bölümde kademeli olarak sınıf, takım, familya gibi sistematik gruplara ayrılmış, her bir bitkinin cins ve türünün bu sistem içinde yeri kesin olarak belirtilmiştir. Engler'in yöntemi bu açıdan günümüzde floristik araştırmalarda, aynı zamanda modern Herbaryum düzenlemelerinde en çok kullanılan yöntem olmuştur. 1900-1953 yılları arasında tamamlanabilen 107 ciltten oluşan "Das Pflanzenreich, Regni Vegetabilis Conspectus" (Bitkiler Alemi, Bitkiler Alemine Bakış) adlı eseri, son yıllarda Melchior ve Verdermann tarafından 1954-1964 yıllarında "Syllabus der Pflansen Familien" (Bitki Familyalarının Özeti) adıyla özetlenmiştir.
Wettstein ise Engler sistemini filogenetik görüşlere göre işleyip, değiştirerek "Handbuch der Systematischen Botanik" (Sistematik Botanik El Kitabı) adlı yapıtı oluşturmuştur. 1935 yılında yayınlanan son baskısında bitkiler alemi 9 kola (Phylum) ayrılmıştır. Kol ise sistematikte alemle bölüm arasında kullanılan, ancak son yıllarda uluslararası botanik nomenclatüründe bulunmayan bir sistematik birimdir. Biraz sonra değinilecek olan Hutchinson yönteminde de aynı birim kullanılmaktadır.
Hutchinson’ın "The Families of Flowering Plants" (Çiçekli Bitkilerin Familyaları) adlı yapıtında özellikle Angiospermae’ler yeni bir sınıflandırmaya alınmışlardır. Bu sınıflandırmada Dicotyledoneae'lar için filogenetik olmayan bir yol benimsenmiş, bu bitkiler Lignosae: Odunsular, Herbaceae : Otsular olarak iki guruba ayrılmıştır.
Bitki sistematiği, botanik ilminde ki modern görüşlerin ışığı altında sürekli bir gelişme içindedir. Özellikle son 30-40 yıl içinde Morfoloji, Anatomi, Ontogeni, Genetik, Sitoloji ve Palinoloji gibi botanik dallarında görülen ilerlemeler bitki sistematiğine yansımış ve birçok değişiklikler ve yöntemlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Günümüzde bitki sistematiği İngiliz Davis, Tutin ve Heywood'la, Rus Komarov ve Takhtajan’la, Fransız Chadefaud ve Emberger'le, Alman Melchior ve Verdermann'la, Avusturya'lı Rechinger'le ve Amerika'lı Cronquist'le sürekli bir gelişim ve aşama içindedir.