Livadi
09.12.2009, 00:05
1. BUDAMANIN ÖNEMİ
Dünya’da tarımsal faaliyetlerin tarihçesi çok eski zamanlara dayanmaktadır. Tüm zamanlarda tarım, insanoğlunun temel ihtiyacı olması sebebiyle popülaritesini muhafaza etmiştir. Artan dünya nüfusu ve üretim alanlarının kısıtlı olması sebebiyle ihtiyaçlar arttıkça bilim adamları birim alandan daha fazla ürün alabilmenin yollarını aramışlardır.
Meyvecilik alanında son yıllarda kaydedilen gelişmeler ümit vericidir. Örneğin elma yetiştiriciliğinde yoğun dikime imkan sağlayan elma klon anaçlarının (M9, MM106 vb.) bulunması ve pratikte aşırı rağbet görmesi bunun en güzel örneğidir. Ancak yeni üretim tekniklerini kabul etme yanında bu tekniklerin gerektirdiği kültürel işlemleri de kabul etmek ve uygulamak çok önemlidir.
Ülkemizde yeni yeni kurulmaya başlayan modern bahçeler Ülke meyveciliği açısından olumlu gelişmeler olmakla birlikte bu bahçelerin gerektirdiği kültürel işlemlerin bilinmemesi ise son derece düşündürücüdür. Bu kültürel işlemlerin uygulanması açısından modern bahçeler büyük kolaylıklar sağlamakta ancak bu bahçeler klasik bahçelere göre daha çok özen istemektedirler.
Özen gösterilmesi gereken konulardan biri de budama ve terbiyedir. Gerek klasik bahçeler gerekse modern bahçelerde ilk yıllarda uygulanan terbiye işlemleri ve ağacın ömrü boyunca yapılan budama; verimi, meyve kalitesini ve ağacın sağlığını direkt etkilemektedir. Gerektiği şekilde yapılan terbiye ve budama sonucunda;
İlerleyen yıllarda ağacın meyve yükünü taşıyacak olan dallar ağaç etrafında eşit oranda dağıtılacağı için uygun bir taç elde edilecek,
Böyle bir taç oluşumu ile güneş ışığının ağacın iç kısımlarına maksimum girişi sağlanacağından meyve gözü oluşumu ve kaliteli meyve rengi elde edilecek,
Taç içerisinde fazlalık yaratan dal olmayacağı için zirai mücadele ilaçları iç kısımlara tam nüfuz edecek, hastalık ve zararlılarla savaşta istenilen sonuçlar alınabilecek,
Budamanın bodurlaştırıcı etkisinden dolayı budanan ağaçlar budanmayan ağaçlara daha küçük hacimli olacak, böylece hasat ve meyve seyreltmesi gibi kültürel işlemler daha kolay yapılacak,
Budama esnasında ağaç üzerinde meyve dalı seyreltmesi de yapılabildiği için özellikle periyodisiteye eğilimli olan çeşitlerde doğal olarak meyve seyreltmesi yapılmış olacaktır.
Ancak budama ve terbiye gerektiği gibi yapılmadığı taktirde büyük beklentilerle kurulan meyve bahçelerinde beklentilerin tam tersi sonuçlar ortaya çıkacaktır.
2. BUDAMANIN AMAÇLARI
Budamanın, meyve verim ve kalitesini arttırmaya yönelik değişik amaçları vardır. Bunları maddeler halinde sıralamak gerekirse;
- Gövde üzerinde düzenli ve dengeli bir taç oluşumu sağlamak ,
- Meyve ağaçlarında gençlik kısırlığı denilen verimsiz dönemi mümkün olduğu kadar kısa tutmak,
- Meyve ağaçlarının bakımını, meyvelerin derimini, zararlılarla savaş vb. teknik işleri kolaylaştırmak,
- Kurumuş, hastalıklı, ekolojik ve mekanik etkilerle zararlanmış, kırılmış dallar ile birbiri üzerine binmiş ya da dar açılı dalları kesmek,
- Güneş ışığının ağacın iç kısımlarına daha iyi girmesini sağlamak,
- Periyodisite denilen ağaçların bir yıl çok, bir yıl az ürün vermesini önlemek ve her yıl düzenli ürün almak,
- Meyve kalitesini iyileştirmek,
- Dikimin ilk yıllarında yapılan budama ile ilerleyen yıllardaki meyve yükünü taşıyabilecek olan dalları oluşturmak ve ağaca iyi bir şekil vermektir.
3. BUDAMA ZAMANI
Budama zamanı, meyve ağacının büyümesini, kesimlere karşı göstereceği tepkiyi, verimini ve ekonomik ömrünü etkiler. Budama kış ve yaz (yeşil ) olmak üzere iki ayrı mevsimde yapılabilir.
3.1. Kış budama zamanı
Kış budaması için en uygun dönem, ağaçların yapraklarını dökmesinden ilkbaharda gözler uyanmasına kadar geçen dönemdir. Kışı ılık geçen yerlerde meyve ağaçları kış dinlenmesine girmelerinden hemen sonra budanabilirler. Çünkü bu dönemde meyvecilik bölgelerinde içgücü yoğunluğu az olduğundan işçi bulmak daha kolaydır. Ancak kışı sert geçen yerlerde şiddetli donlardan önce, budamanın yapılması doğru olmaz. Böyle bölgelerde şiddetli donlar geçtikten sonra kış budaması yapılmalıdır.
3.2. Yaz budama zamanı
Yaz boyunca meyve ağaçlarında sürgünlerin seyreltilmeleri, uç alma, bükme, eğme, dalların bağlanmaları, açıların genişletilmeleri veya daraltılmaları gibi yapılan işlemlerin tümüne yaz budaması denir.
Meyve ağaçlarında, yaz budaması ilkbahar gelişme periyodu geçtikten ve yaz gelişme periyodu içerisinde sürgünler odunsulaşmaya başladıktan sonra yapılabilir. Genellikle ağaçlar üzerinde şekli bozan, büyümeleri istenmeyen gelişmeleri ana dalların zararına olan dallar kesilerek çıkartılabilir yada eğilip bükülebilir. Bazı dallar da açıları genişletilerek gelişmeleri sınırlanabilir.
Yaz budaması özellikle meyve ağaçlarının şekillendirme yıllarında yapılması gerekli olan önemli bir teknik işlemdir. Meyve tür ve çeşidine göre değişmekle birlikte 4-6 yıl içerisinde uygulanan terbiye sisteminin gerektirdiği taç yapısı oluşturulmalıdır. Şekillendirme devresi dediğimiz bu ilk 4-6 yıl içerisinde yaz budaması ile; ileriki yıllarda ağır meyve yükünü taşıyacak olan ana dalları seçmek, dik büyüyen dalların açısını genişletmek, ölü göz oluşturan ve dallanma problemi olan ağaçlarda uç alma yapmak, iç kısımlarda gölgeleme sağlayarak meyve renginin gelişimini engelleyen obur dalları çıkarmak, gövde üzerinde taçlanmanın başladığı noktanın altında kalan sürgünler ile dip sürgünlerini temizlemek gibi işlemler yapılabilmektedir.
Yaz budaması yaparken meyve/yaprak oranına dikkat edilmelidir. Ağaç üzerinde meyveleri besleyecek oranda yaprak alanı mutlaka bırakılmalıdır. Aksi takdirde meyvelerin, küçük ve kalitesiz olması, güneş yanığından zararlanmaları kaçınılmazdır.
4. BUDAMA ARAÇLARININ DEZENFEKSİYONU
Ağaçları budamadan önce dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri de malzemelerin temizliğidir.
Budama yaparken kullandığımız aletler eğer dezenfekte edilmezse ağaçtan ağaca, bahçeden bahçeye hastalıkların bulaşmasına neden olabilirler. Çok basit yöntemlerle budama aletlerinin dezenfeksiyonu sağlanabilmektedir. Piyasa da ticari olarak satılan çamaşır suları bu iş için kullanılan en pratik solüsyondur. Çamaşır suyunun bir kısımına karşılık 5 kısım su katılarak oluşturulan solüsyonla gayet sağlıklı bir dezenfeksiyon sağlanabilir. Bu karışımla budamada kullandığımız makaslar, testereler vb. bir bahçeden diğerine geçerken veya hastalıklı olduğundan şüphelendiğimiz ağaçların budanmasından sonra temizlenmesi gerekir. Böylece hastalıkların diğer ağaçlara ve bölgelere bulaşması önlenmiş olacaktır.
5. BUDAMANIN TEMEL PRENSİPLERİ
Budamanın bir bilim dalı olduğu ve mutlak uyulması gereken kurallarının olduğu baştan kabul edilmelidir. Bu bölümde genel budama prensipleri ve gerekçelerinden bahsedilecektir. Buradaki prensiplerin genel anlamda pratik hale dönüşmesi ise yıldan yıla yapılan budamalar ile tecrübe kazanan kişilerin becerisine bağlıdır. Bilgiyi, deneyimi ve uygulamaya aktarmayı bir bütün halinde birleştirebilen ve ağacı okuyabilenler budamada başarılı olmaktadırlar.
a. Şekillendirme devresinde budama işlemleri odun dallarına uygulanmalı, zorunlu olmadıkça meyve dallarına dokunulmamalıdır.
Böylece meyve ağaçlarına iyi bir şekil verileceği gibi erken meyveye yatması sağlanır. Aksi işlemlerde ise düzensiz şekillenmelere ve ağaçlarını gençlik kısırlığı döneminin uzamasına neden olunur.
b. Budanacak olan ağaç toplu incelenmeli ve her dal ayrı ayrı ele alınmalıdır.
c. Gövde üzerinde tacı oluşturan ana dallar aynı yükseklikte ve eşit kuvvette olmalı, merkezi eksen etrafında eşit açılarla dağıtılmalıdır.
d. Ana dalların gövde ile yaptıkları açılar 45-60o olmalıdır. Dar açılı olan dalların direnci zayıf olduğu için çabuk kırılır.
e. Ne kadar dik büyüme o kadar az ve geç meyvelenme, ne kadar yayvan büyüme o kadar erken ve çok meyvelenme olur.
f. Yardımcı dal oluşumuna özen gösterilmelidir.
Yardımcı dallar ana dallar üzerinde mümkün olduğu kadar eşit uzaklıkta ve aynı yönde bırakılmalıdır. Ayrıca ana dallar ile yardımcı dallar arasında vegetatif gelişme bakımından rekabet olmamalıdır ve şekil bakımından düzenli gelişmelerini sağlayabilmek için yardımcı dallar, ana dalların büyüme noktasından 15-25 cm. daha aşağıda seçilmelidir. Ayrıca ana dallar ile yardımcı dallar arasında 45o lik açı olmasına dikkat etmek gerekir.
g. Dalları kısa kesmek vegetatif gelişmeyi, hiç kesmemek ya da uzun bırakmak da generatif faaliyetleri teşvik eder.
Bir dalı keserek kısaltmış olunduğu sanılmamalıdır. Büyüme döneminde kesim şiddetiyle doğru orantılı olarak kesim noktasının altından sürgün büyümesi olacağı unutulmamalıdır.
h. Aynı noktadan yan yana büyüyen aynı kuvvette dalların gelişmesine izin verilmemeli, geniş açılı dal bırakılarak dar açılı olan çıkarılmalıdır.
Özellikle lidere rakip olacak şekilde bir çatallaşmaya izin verilmemelidir. Uygun olan lider olarak seçildikten sonra diğeri dipten çıkarılmalıdır.
Lider üzerinde aynı noktadan çıkan ana dallardan biri de mutlaka çıkarılmalıdır. Tercihen geniş açılı olan dal bırakılır, dar açılı olan çıkarılmalıdır.
ı. Meyve ağaçlarında türler ve çeşitler arasında gelişme bakımından, oluşturdukları dal ve dalcık sayıları bakımından ve çiçek tomurcuklarını oluşturdukları yerler bakımından farklılıklar bulunmaktadır.
Bu sebeple türler ve çeşitler ayrı ayrı incelenmelidir. Aşağıda gelişme karakterleri birbirinden farklı 4 adet elma çeşidi görülmektedir.
j. Bir kesim yaparken dikkat edilmesi gereken noktalar vardır.
Genellikle budamacılar kesim noktalarını doğru olarak tespit etseler bile kesim hataları yapmaktadırlar. Tepe kesimi yaparken dışa bakan bir göz üzerinden ve meyilli bir kesim yapılır. Böyle bir kesimi göze zarar vermeden yapmak önemlidir.
Eğer seyreltme kesimi yapılacaksa, çıkarılacak olan dalın gövde ile birleştiği yerde besin maddelerinin depolandığı şişkinliğin hemen üzerinden kesmek gerekmektedir. Böylece kesim noktasında oluşan yara yeri daha çabuk kapanmaktadır.
k. Kesim noktasında “Tırnak” bırakmamaya özen gösterilmelidir.
Çünkü tırnaklı kesimler kolay kapanmadığı için bu noktadan aşağı doğru kurumalar olmakta ve kapanmayan yara yerleri hastalık ve zararlıların ağaca girişini kolaylaştırmaktadır.
l. Budamanın bir ışık yönetimi olduğu unutulmamalıdır.
Budamada en önemli noktalardan birisi de ağacın dengesini bozmamak şartıyla iç kısımlara mümkün olduğu kadar fazla ışık girmesini sağlamaktır.
Bodur anaçlar daha küçük bir taç hacmi oluşturduğundan toplam taç hacmi içerisinde gölgelenen alan da daha az olmaktadır.
Örneğin 3 m. büyüklüğünde bir ağaçta gölgelenen alan % 1,6 iken 6,5 m büyüklüğünde bir ağaçta % 24,4 tür. Ağaç şekli de ağacın güneş ışığın faydalanmasını etkilemektedir. Koni şeklindeki ağaçlar güneşten en iyi faydalanma sağlamaktadır.
6. BAZI BUDAMA TEKNİKLERİ
a-Ağacın bir yanında dal oluşmadığı durumlarda.
Böyle bir durumda, dal çevresinin 1/3’ü kadarlık kısmı bir gözün 1 cm. kadar üzerinden kabuk boyunca odun kısmına kadar halka şeklinde kesilir. Bu uygulama genellikle çentiğin altındaki tomurcuğun sürmesini sağlar . Bu uygulama çiçeklenme başlangıcından 3-4 hafta önce yapılabilir. Kesim işleminin yeterli derinlikte, kabuk tabakası boyunca olmasına dikkat edilmelidir.
Bazı meyve tür ve çeşitlerinde ağaçlar ilk yıllarda terbiye edilirken uygun olan taç yapısını oluşturmak için istenilen dallar teşekkül etmemektedir. Bu gibi durumlarla karşılaşıldığında üreticiler istenilen noktadan dal çıkarmak için bu tekniğe baş vurabilirler.
b. Bir sürgünün, çok kuvvetli veya yaşlanmış olduğu veya mekanik etkilerle zararlanmış olduğu için çıkarılması gerekebilir. Eğer aynı noktadan tekrar bir sürgün çıkması isteniyorsa “Üçgen kesim” tekniği uygulanmalıdır.
İlk yıllarda ağaca verilen şeklin, ağacın tam verim çağında çok önemli olduğundan daha önceki konularda bahsedilmişti. Fakat üreticiler ne kadar dikkat ederlerse etsinler bazen çeşidin gelişme karakterinden kaynaklanan sorunlarla karşılaşabilirler. Bu sorunlardan biri de geniş açılı dalların seçilmesi ve oluşturulması sırasında ortaya çıkar. Örneğin Granny Smith elma çeşidi çok dik gelişen bir çeşittir. İlk 4-5 yıl ağaçlara uygulanan dal açma işlemleri çok önemlidir. Fakat ağaç üzerinde bazı dallar istenilen noktadan çıkmasına rağmen açısı genişletilememekte ve zorlandığında ise kırılmaktadır. Böyle bir durumda Üçgen kesim yapılabilir. Üçgen kesim sonucu hem aynı noktadan tekrar dal çıkışı sağlanır hem de çıkan dal geniş açılı olur.
7. MEYVE AĞAÇLARINDA GÖZLER VE DALLAR
Budama ile ağaç üzerindeki istenmeyen ve şekil bozukluğu meydana getiren dallar çıkarılmaktadır. Ayrıca ağaç üzerindeki meyve gözleri ve dalları budamanın şiddetini etkilemektedir. Budama yapan bir üreticinin ağaç üzerinde hangi dalın meyve dalı hangi dalın odun dalı olduğunu ayrıca ilkbaharda gelişme periyodu başladığı zaman bir gözden çiçek mi, sürgün mü, yaprak mı çıkacağını bilmesi gerekir. Bu sebeple kısaca gözlerden ve dallardan bahsetmekte fayda vardır.
7.1. Elmada Gözler ve Dallar
1.Gözler:
Gözler, etrafı tüy ve pullarla çevrilerek dış etkenlerden korunmuş büyüme noktalarıdır. Meyve ağaçlarında dal, yaprak ve çiçekleri oluştururlar. Yaprak, sürgün ve çiçek gözleri olarak ayrılabilirler.
Yaprak gözleri, basık, üçgen yada hafif kabarık, sivri, oval şekillerde olabilir. Elmada bir yıl önceki sürgünün yaprak koltuklarında oluşur. Sürgün gözleri, büyüme noktalarında olduğu gibi odun dallarının uzun ekseni üzerinde de oluşur. Çiçek gözleri, meyve dallarında bulunur. İri, yuvarlak, kabarık veya oval olabilir. Elmada çiçek ve yaprakları oluşturur.
2. Dallar:
Yumuşak Çekirdekli Meyve Ağaçlarında Meyve Dalları:
1-Topuz: Boğum araları birbirine çok yakın olan meyve dalıdır. Boyları 1-2 mm. den 8 cm. e kadar değişebilir.Genellikle odun gözleriyle son bulur. İlk oluştukları yıl içerisinde topuzların üzerinde rozet şeklinde 2-5 adet küçük yaprak vardır. Çeşit özelliğine ve bakım beslemeye bağlı olarak 1-10 yılda meyve gözüne döner.
2-Lamburt: Topuzların uçlarındaki odun gözünün meyve gözüne dönüşmesiyle oluşur. 2-3 ya da daha yaşlı dallar üzerinde bulunur.
3-Kese: Yedek besin maddelerinin depo edildikleri dallardır. Topuzların uç kısımlarında oluşur. Üzerinde topuz, lamburt ve kargılar bulunabilir. Meyveler, keseler büyükse büyük, küçükse küçük olur.
4-Kargı: 5-20 cm. uzunluğundaki meyve dallarıdır. Üzerinde meyve gözü bulunanlar taçlı kargıdır. Kargıların ucunda bazen odun gözlerine bazen de bazı armutlarda dikenlere rastlanabilir. Bunların meyve gözüne dönüşmesi 1-10 yılda olur. Kargıların üzerindeki odun gözleri de zamanla topuz ve lamburtlara dönüşebilir.
5-Dalcık: Kargı ile odun dalı arasında bir meyve dalıdır, meyve gözü ile sonuçlanır. Budamada zorunluluk olmadıkça dokunulmamalıdır. Meyve ağaçlarının ilk yıllarında taç yapısını oluşturmak için dalcıkların ucundaki meyve gözleri alınmalıdır.
6-Çıtanak: Topuz, lamburt, kese ve kargıların bir arada olmasıyla oluşur. Daha çok yaşlı ağaçlarda görülür. Ağaçta fazla miktarda bulunması ağacın yaşlanmasına işarettir. Gençleştirme budaması sırasında bunların bir kısmı çıkarılmalıdır.
7.2.Şeftali’de Gözler ve Dallar:
1-Dallar:
a- Obur dallar: Ağacın yaşlı kısımlarından çıkan, kuvvetli büyüyen, boğum araları uzun, gevşek dokulu çiçek gözü yapmayan dallardır. Budama sırasında çıkarılmalıdır.
b- Odun dalları: Ağacın iskeletini kuran dallardır. Boğum araları uzun olmakla birlikte obur dallardaki kadar uzun değildir. Üzerlerinde odun gözleri vardır.
c- İyi Meyve Dalları: Bu dallarda dal boyunca değişik aralıklarla üçer göz vardır. Bu gözlerden ortadaki ince ve sivri olanı odun gözüdür. Diğer iki göz ise çiçek gözüdür. Bu gözler uyandığı zaman her bir göz grubunda hem çiçek hemde sürgün oluşur. Vegetatif ve generatif faaliyet bu dallarda dengeli olduğu için iyi meyve dalı denir.
d- Kötü Meyve Dalları: Bu dallarda dal boyunca ve değişik aralıklarla birer çiçek gözü vardır. Yalnız tepedeki göz odun gözüdür. Beslenme şartlarının kötü olması nedeniyle bu dallar az meyve verir, meyvenin kalitesi de iyi olmaz.
e- Karışık Meyve Dalları: İyi meyve dalları ile kötü meyve dalları arasındadır. Böyle dallarda üçlü gözler tek tek odun ve meyve gözleri şeklinde yer almaktadır.
f- Buket Dalları:Şeftalide bu tip dallara çok rastlanmaz. Daha çok tacın uygun olmayan yerlerinde teşekkül eder.
2-Gözler:
a- Odun Gözleri: Meyve gözlerine göre daha ince ve küçüktür. Üzerleri bol tüylüdür. Açıldıklarında bunlardan sürgün veya yapraklar meydana gelir.
b- Meyve Gözleri: İri, uzunca, yuvarlak, dolgun gözlerdir. Üzerleri sık tüylüdür. Genellikle her gözde bir çiçek bulunur. Yaprak yeri bulunmaz. Meyve gözleri tek tek veya bir kaçı bir arada bulunur. Meyve gözleri odun gözlerine göre daha erken sürer.
7.3. Kiraz ve Vişne’de Gözler ve Dallar:
1.Dallar:
Kirazda dallar düzgün ve boğum araları uzundur. Dalcıkların dip tarafında çiçek, uca doğru yaprak gözleri bulunur. Buketler çoğunlukla ikinci yıl teşekkül eder. Sürgün ucu bir odun gözü ile biter.
Vişnelerde dalcıklar genellikle kirazlara göre daha ince ve yay gibi olup sarkıktır. Üzerlerinde çiçek vardır ve uçlarında sürgün gözü bulunur. Kirazlara göre daha çok buket dalları meydana gelir ve buketler genelde ikinci yıl teşekkül eder. Daha yaşlı dallar üzerinde de buket dalları meydana gelir. Çok dalcık teşekkül ettiği için ağacın tacı çalımsı görünür.
2.Gözler:
a- Odun Gözleri: Meyve gözlerine göre daha ince ve küçüktür. Sürgün ucunda veya dalcığın uca yakın kısmında meydana gelir.
b- Meyve Gözleri: Odun gözlerine göre daha iri ve dolguncadır. Dalcıklarda yan gözler halinde bulunur. Buket dallarında ise ortada bir sürgün gözü bunun etrafında meyve gözleri sıralanır.
8. BUDAMA YARALARINA YAPILACAK İŞLEMLER
Budama işlemlerinin büyük bir kısmını, özellikle de kış budamalarını, kesimler oluşturmaktadır. Kesim noktasında oluşturulan yaranın iyileşmesini ağacın kuvveti, bakım ve besleme şartları, kesilen dalın kalınlığı gibi bir çok faktör etkiler.
Kuvvetli gelişen ağaçlar zayıf gelişenlere göre yarayı daha çabuk kapatırlar. Yaralara, macun veya diğer dezenfektanlardan biri ile muamele edilmelidir. İyi kesilmiş ve çabuk kapanan 5 cm. den küçük yaralara macun sürmek gerekmeyebilir.
Yaralara sürülecek macun şöyle hazırlanır; 200 g. iç yağı eritilir. Daha sonra 200 g. balmumu, 200 g. reçine ve 100 g. zift katılır. Hazırlanan eriyik ateşten indirilir. 45 oC’ye gelince kadar içine yavaş yavaş alkol karıştırılır. Kabarma başlayınca alkol karıştırma işlemine son verilir. Hazırlanan macun soğumadan kavanozlara doldurulur. Gerektiğinde kullanıma hazırdır.
9. BUDAMA ARTIKLARINA YAPILACAK İŞLEMLER
Budama artıkları, hastalık ve zararlılar için uygun kışlama yerleri olduğundan gelecek senenin enfeksiyon kaynağını oluşturmaktadır. Bahçedeki budama artıklarının ve yaprakların toplanıp yakılması gelecek senenin hastalık ve zararlı yönünden enfeksiyon kaynağının azalmasına neden olacaktır. Örneğin, elma yetiştiriciliği için önemli bir zararlı olan elma iç kurdu olgun larvaları, yazıcı böcekler, kırmızı örümcek erginleri vs. kışı, budama artıkları, dökülen yaprakların alt kısımları vb. ortamlarda geçirirler.
10. TERBİYE SİSTEMLERİ
Ülkemizde meyve yetiştiriciliği son yıllara kadar tamamen klasik usuller dediğimiz yöntemlerle yapılmakta idi. Özellikle son yıllarda meyvecilik alanında kaydedilen ilerlemeler babadan kalma yöntemlerle üretim yapmanın çok karlı olmadığını, sadece aile ihtiyaçlarını karşılamakla sınırlı kaldığını gözler önüne sermiştir. Üreticilerin yıldan yıla artan modern meyve bahçesi kurma istek ve hevesleri Ülkemizde meyvecilik alanında bir dönüm noktasına yaklaşıldığının göstergesidir. Özellikle son yıllarda kullanımı artan tam bodur anaçlar sayesinde ise yoğun meyvecilik kavramı oluşmuş, meyve yetiştiriciliğinin amaçlarına ulaşma yolunda önemli mesafe kat edilmiştir.
Bilindiği gibi meyve yetiştiriciliğinde amaç;
- Her yıl ve düzenli ürün elde etmek,
- Dikimin ilk yıllarında verime yatmalarını sağlamak,
- Birim alandan daha fazla ürün elde etmek,
- Budama ve meyve seyreltmesi gibi kültürel işlemlerin daha kolay ve ekonomik yapılabilmesini sağlamak,
- Hastalık ve zararlılarla kolay, ucuz ve daha etkin bir şekilde mücadele etmek,
- İnsan gücü ve üretim giderlerinin azaltılıp kaliteli, bir örnek ürün elde ederek pazarlanan meyve oranını arttırmaktır.
Bu amaçlara ulaşmak için uygun bir bahçe tesisi yanında modern meyveciliğin gerektirdiği kültürel işlemlerin tamamını uygulamak gereklidir. Bu gereklerden biri de hiç şüphe yok ki budama ve terbiye işlemleridir. İlk yıllarda ağaca uygun terbiye sisteminin seçilmesi ve uygulanması, ilerleyen yıllarda da optimum verimi almak için periyodik olarak yapılan verim budamaları ağaç için hayati öneme sahiptir.
Bu başlık altında meyve tür ve çeşitlerine göre değişen 3 farklı terbiye sistemi ayrıntılı olarak incelenecektir.
10.1. Merkezi Lider Terbiye Sistemi
Merkezi lider terbiye sistemi destek sistemi kullanılmadan serbest olarak ayakta durabilen elma ağaçlarında (MM 106, MM 111, M 109 ve çöğür anaçlı) ve kiraz ağaçlarında çok rahatlıkla uygulanabilen bir terbiye sistemidir.
Avrupa grubu erikler (Stanley, President, Angeleno gibi) daha çok dik ve dik yayvan geliştiklerinden bunlara da merkezi lider terbiye sistemi uygulanmaktadır.
Ayrıca çok önemli olan konulardan biri de kiraz ağaçlarında budamadır. Kiraz, yıllardır budanmadan yetiştiriciliği yapılan bir meyve türü olarak bilinmeydi. Fakat son yıllarda yapılan araştırmalar, kiraz ağaçlarının budanmasında herhangi bir sakınca olmadığını, yıldan yıla yapılan ılımlı budamalara çok iyi tepki verdiğini ve ilk yıllardaki terbiye işlemlerinin meyve verim ve kalitesini arttırdığını göstermiştir.
10.1.1. Verilebilecek Sıra Arası ve Sıra Üzeri Mesafeler
Dikim mesafeleri anacın kuvvetine, üzerine aşılı olan çeşidin kuvvetine, toprak yapısına, ilaçlamada ve toprak işlemede kullanılan aletin iş genişliğine vb. göre değişmektedir. Düzenli olarak ağaçlara budama yapılması ve uygulanan terbiye sistemi dikim mesafesinin belirlenmesinde direk etkili olmaktadır. Bu sebeple yetiştiricilere bir fikir vermesi açısından bazı meyve türlerinde uygulanabilecek dikim mesafeleri verilmiştir.
Dikim, sonbaharda ağaçların yaprak dökümünden ilkbaharda gözler uyanıncaya kadar olan sürede yapılabilir. Dikilecek olan fidanların sağlıklı, ortalama olarak 1,5 cm. çapında ve 1-1,5 m. uzunluğunda olmasına dikkat edilmelidir. Aşırı kalın fidanların iyi fidan olduğu görüşü çok yanlış bir görüştür.
Meyve bahçesinde dikilecek fidan dallı veya kamçı şeklinde dalsız olabilir. Dikim sistemine göre açılan çukurlara, aşı noktası toprak yüzeyinin 5-10 cm yukarısında olacak şekilde fidanlar dikilir. Eğer fidan kamçı şeklinde dalsız fidan ise dikimden sonra 75 cm. den tepesi vurulur.
Dikimi takip eden ilkbahar gelişme periyodunda kesim noktasının altındaki gözler sürmeye başlayacaktır. Bu devrede ağaçların şekillendirilmesine başlanılır.
Haziran ayının başı-ortasından itibaren sürgünler yaklaşık 7,5-10 cm olunca yaz budaması yapılabilir. İlk iş olarak dik büyüyen fidanın en üstündeki sürgün lider olarak seçilir.
Özellikle dar açıyla çıkan dallar dal açıcılarla (kürdan, mandal, kamış vs.) genişletilmelidir. Dalsız bir fidan dikildiğinde yaz aylarında oluşan sürgünlerden 3-6 adet ana dal seçilir, tercihen 5 adet olmalıdır. Seçilen ana dalların gövde üzerinde eşit açı ve mesafelerle dağıtılması, ilerleyen yıllarda birbirini gölgelememesi açısından önemlidir. Gövde üzerinde ana dallar arasında yaklaşık olarak 7,5-20 cm. lik bir mesafe bulunmalıdır. Seçilen dallar dışındaki yan sürgünler ve liderle rekabet eden dallar dipten çıkartılır. Özellikle lider olarak seçilen en üstteki dalın altındaki 1-2 sürgün çok kuvvetli ve dik büyümektedir. Bu dallara dokunulmadan bırakılırsa lider ile aynı kuvvette gelişeceklerinden ilerleyen yıllarda problem çıkarırlar. Bu sebeple mümkünse bu sürgünler ıslah edilmeli (açısı genişletilerek), mümkün değilse dipten çıkarılmalıdır. Böylece birinci kat oluşturulmuş olur. En alt dal ile toprak yüzeyi mesafesi arası en az 45 cm olmalıdır.
10.1.3. İkinci Yıl Budama ve Terbiye
Ağaçlar yapraklarını döktükten sonra durgun dönemde birinci katı oluşturan dalların en üstündekinin 50-60 cm yukarısından liderin tepesi vurulmalıdır. Ana dallarda 1/3-1/4 oranında bir tepe kesimi uygulanır. Ana dallar, liderden hem daha aşağıda hem de daha ince olmalıdır.
Fidan üzerinde istenilen bir dal oluşumu olmamışsa, yani 3 daldan daha az dal varsa bu dallar dipten çıkarılır ve liderin tepesi 75 cm. den tekrar kesilir.
İlkbahar gelişme periyodunda da kesim noktalarının altındaki gözler sürmeye başlar. Merkezi lider terbiye sisteminin esasını “Katlar” oluşturmaktadır. Yani merkezi lider üzerinde alt taraftan üst tarafa doğru azalan sayıda dallardan oluşan 3-4 adet kat oluşturulmalıdır.
Bu amaçla birinci katın 50-60 cm üzerinde ikinci bir kat oluşturulmalıdır. İkinci katı oluşturan ana dalların birinci katı gölgelememesi için daha az sayıda ve daha kısa olması gereklidir. Örneğin ilk katta 5 ana dal seçilmişse ikinci katta 4 adet seçilmelidir. Hem 1. kattaki hem de 2. kattaki ana dallardan dik gelişenlerin açıları gelişme periyodunda genişletilmelidir.
10.1.4. Üçüncü Yıl Budama ve Terbiye
Yeni oluşturulan ikinci katın dalları birinci kattaki dallardan daha kısa olmalıdır.Böylece alttaki dallar gölgelenmez. Ana dalların uçları 1/3 oranında kısaltılmalıdır. Bu tip bir budama ile piramit şekli elde edilir. Alt kattaki ana dallar üzerinde oluşturulan yardımcı dallar aynı yönde bırakılmalı, simetriye dikkat edilmelidir.
Ağaç üzerinde mekanik etkilerle zararlanmış, kırılmış, hastalıklı olan dallar varsa çıkarılır. Genel bir kural olarak çok ince olan dallara dokunulmaz. Ağaç üzerinde gereğinden fazla kesim yapmanın, fayda dan çok zarar getirdiği unutulmamalıdır.
İlkbahar gelişme periyodunda da önceki yıllarda yapılan işlemlere devam edilmelidir.
10.1.5. Dördüncü Yıl Budama ve Terbiye
Geçmiş yıllarda yapılan işlemlere devam edilir. Ağaçların şekil verme işlemi 4 – 6 yılda tamamlanmalıdır. Fakat çok fazla acele edilmemesinde de fayda vardır çünkü çeşitler arasında gelişme bakımından farklılıklar bulunmaktadır ve istenilen ağaç şekli her zaman kısa bir zamanda oluşturulamayabilir.
Ana dallar üzerinde yardımcı dalların oluşabilmesi için her yıl ana dallarda ve liderde 1/3 oranında tepe kesimi uygulanır. Meyve türüne, çeşide, toprak ve iklim durumuna göre olgun verim çağında bir ağaçta 3-4 kat bulunması gerekir. Örneğin MM 106 anaçlı bir elma ağacında 3 kat ve 10-12 adet ana dal, kuş kirazı anaçlı kiraz ağacında ise 3-4 kat ve 16-21 adet ana dal idealdir.
10.1.6. Verim Çağındaki Ağaçlarda Budama
İdeal şekli ve yapısı oluştuktan sonra ağaçlara uygulanan budama optimum verim almaya yöneliktir.
Ölü dallar, hastalıklı ve kırılmış dallar seçilerek budanır. Dar açılı ve dik büyüyen dallar, yaz budaması ile değil kış budaması esnasında çıkarılır. Lider her yıl zayıf bir yan dal üzerinden kesilerek yenisi ile değiştirilir.
Ana dalların her biri ayrı ayrı ele alınarak budanır, bir birini gölgeleyen ve yere değen dallar çıkarılır. Ağacın iç kısımlarına maksimum ışığın girmesi sağlanmalıdır.
Komşu ağacın ana dallarına değen dallar, çok uzun olan dallar da zayıf bir dal üzerinden geriye kesim uygulanır.
10.2. Goble Terbiye Sistemi
Meyve yetiştiriciliğinde uzun yıllardır kullanılan bir terbiye sistemidir. Özellikle gelişme karakterinin uygun olması sebebiyle şeftali, Can ve japon grubu erikler, ayva ve bazı armut çeşitlerinde çok rahatlıkla uygulanabilmektedir.
10.2.1. Dikim Yılı
Şeftali, nektarin ve erik ağaçlarının terbiyesi ilk 3-4 yıl içerisinde yapılmalıdır.
İstenilen ve önceden planlanmış olan dikim aralıklarına göre dikilmiş olan fidanların tepeleri 45-50 cm. den kesilir. Tepe kesiminin yapıldığı yükseklik ana dalların çıkış noktasını belirlemektedir. Çok yüksek yapılan tepe kesimleri hasat, budama ve seyreltme işlemlerini güçleştirmektedir. Tepe kesim noktasının altındaki sürgünler, üzerinde 1-2 göz kalacak şekilde budanır.
Takip eden büyüme periyodunda ana dal olacak olan sürgünler gelişmeye başlarlar. Tam verime yattığı zaman ağır meyve yükünü taşıyacak olan dalların şekillendirilmesine ilk yıllarda özen gösterilmelidir. Fidanların sağlıklı büyümesi için budama ve terbiye işlemleri yanında diğer kültürel işlemlerinde aksatılmadan yürütülmesi çok önemlidir. Gelişme periyodu içerisinde sürgün uzunlukları 15-20 cm. olduğunda fidanlarda şekillendirmeye başlanır. Fidanlar üzerinde merkezden eşit açılarla dağılmış, birbirini gölgelemeyen 3-5 adet ana dal seçilir. Seçilen daların aynı noktadan çıkmamasına özen gösterilmelidir. Bunun dışındaki dallar ya dipten çıkarılır ya da eğilip bükülerek gelişmeden alıkoyulur.
Tür ve çeşide göre değişmekle birlikte bazı ağaçlar dik gelişme eğilimindedir. Genel olarak şeftali ve nektarinler yayvan, bazı erikler dik büyüme temayülündedir. Dik büyüyen bazı erik çeşitlerinde sürgünler büyüme sezonunda zorla dışa doğru çekilip eğilerek şekillendirilir. Dik gelişen dalların yatay ile 30-45 derecelik açı yapacak şekilde açılarının genişletilmesi gerekmektedir. Dallarda yapılan açı genişletmeler ana dalların gövde ile bağlantısını kuvvetlendirir, dalların gelişmesini zayıflatır, dallar üzerinde meyve gözlerinin oluşumunu hızlandırır ve iç kısımlara güneş ışığının nüfuzunu arttırır.
10.2.2. İkinci Yıl
Kış sezonunda bölgenin iklim durumuna göre sert kış soğukları geçtikten sonra budama yapılır. Fakat meyve tür ve çeşidine göre budama istekleri farklı olmaktadır.
Şeftali ve nektarin ağaçlarının çatısını oluşturacak ana dallar istenen yükseklikte yardımcı dalları meydana getirmesi için tepeden budanırlar. Bu budamalar yaklaşık olarak çatal yerinden 50-90 cm. yukarıdan yapılır.
Erik ağaçları çoğunlukla dik gelişmektedirler. Birinci büyüme sezonunun sonunda seçilen ana dalların tepeleri durgun dönemde (kış dönemi) budanır. Ayrıca zararlanmış, hastalıklı, gelişmesi ana dalların zararına olan, aşırı dik büyüyen ve iç kısımlarda gölgeleme meydana getiren dallar dipten çıkarılır.
Takip eden gelişme döneminde ana dallar üzerindeki kesim noktalarının altından yeni sürgünler sürmeye başlayacaktır. Ana dallar üzerinde bu yeni sürgünlerden yardımcı dallar seçilir. Yardımcı dallar, ağacın gelişme durumuna göre her ana dal üzerinde 1-2 adet seçilmeli ve hepsi aynı yöne bakmalıdır.
Dik gelişen dalların açılarının genişletilmesine devam edilir.
10.2.3. Üçüncü Yıl
Durgun dönemde ağaların şekillendirilmesine devam edilir. Bir önceki dönemde seçilmiş olan yan dallar ile birlikte ana dalların tepeleri budanır. Kış budaması esnasında çok dik gelişen çeşitlerde iç kısımları açmak amacıyla ana dallarda çelme yapılabilir.
10.2.4. Daha sonraki yıllar:
4 yıllık büyüme ve budamadan sonra bir ağacın çatal noktasından çıkan 3-4 ana dal ile toprak seviyesinden 100-130 cm. yukarıda 5-8 adet yardımcı dalı bulunur. Ağacın merkezi güneş ışığının girmesi için açık tutulmalıdır.
Uygun bir taç hacmi oluşturan üreticiler bu aşamadan sonra ağaçlarını optimum verim almak için budarlar. Daha önce de anlatıldığı gibi her meyve tür ve çeşidinin budama istekleri birbirinden farklıdır.
Şeftali ağaçları diğer meyve ağaçlarına göre daha sert budanmak ister. Sebebi meyvelerin bir yaşlı dallar üzerinde teşekkül etmesi ve normal bir ürün alınabilmesi için bir yaşlı sürgünlerin yeterli ölçüde sağlanması zorunluluğudur. Ağaç üzerindeki tüm meyve dalları her yıl kış budamasıyla seyreltilmelidir. Geçen yıl teşekkül etmiş ve o yıl meyve verecek olan dallar 2-8 göz üzerinden budanır. Ayrıca odun dalları da ertesi yılın meyve verecek olan dallarını oluşturmak için 2 göz üzerinden kesilir.
Erik ağaçlarında meyveler bir önceki yılda teşekkül eden sürgünlerle daha yaşlı dallar üzerinde meydana gelir. Şeftalideki gibi devamlı bir meyve budamasına ihtiyaç yoktur. Budama daha çok dalların seyreltilmesi, kurularının alınması, obur dalların çıkartılması şeklinde olur. Periyodisite gösteren çeşitlerde sert budama gerekebilir. Tek tek küçük dallarla uğraşılmayıp 1,5-2,5 cm. çapındaki dallar alınarak budama yapılır.
Japon eriklerinde avrupa eriklerine göre daha fazla çiçek tomurcuğu oluştuğundan bunlara daha sert budama yapılmalıdır. Bu eriklerde buket dalı sayısı da fazla olduğu için 3-4 yılda bir sert budama ile çok sayıda yeni sürgünlerin oluşması sağlanmalıdır.
Bir çok Japon eriği çeşidi, 1 yaşındaki dallar üzerinde de meyve yaparlar. Japon ve Avrupa eriği ağaçlarında meyve veren kısa dalcıklar 5-8 yıl yaşarlar. Fakat çoğu bunun ancak yarı süresinde kaliteli ve iri meyve üretirler. Bu dalcıkları bazılarının yenilenmesi için her yıl budamaları gerekli ise de daha ziyade yeni büyümeler kesilip çarılır. Çeşide bağlı olarak ağacın çevresinde yeni sürgünleri bırakıp eskilerini budayarak meyve dallarının % 20-40’ ı yenilenir.
10.3. Tam Bodur Bahçelerde Budama Ve Terbiye
Tam bodur meyve bahçesi, yoğun dikime imkan veren anaçlarla kurulan ve ayakta durabilmesi için destek sistemine ihtiyaç duyan anaçlar ile kurulan bahçelere denmektedir. Ülkemizde bu tip bahçeler son yıllarda hızla artmaktadır. Ancak hala toplam meyve bahçeleri içindeki payları oldukça düşüktür.
Bodur meyve bahçelerinin hızla yaygınlaşmasında aşağıdaki avantajlar etkili olmaktadır.
Bodur meyve bahçesinde;
ü Ağaçların tamamı yerden budanabildiğinden budama işgücü standart çeşitlerin 1/4’ ü kadardır. Aynı zamanda arzu edilen terbiye sistemini uygulamak daha kolaydır.
ü Erken yaşta meyveye yattıklarından yatırım masrafları ilk yıllarda geriye dönmektedir,
ü Sık dikim yapıldığı için kuvvetli gelişen ağaçlardan oluşmuş bahçelere göre döllemenin daha kolay olması nedeniyle, her yıl ve düzenli ürün alınmaktadır.
ü Dikimden sonra hemen verim elde edilip ilk yıllarda kara geçildiğinden değişen şartlar ve pazar isteklerine uyabilen yeni tür ve çeşitler yetiştirilebilmektedir.
ü Budama, seyreltme ve hasat gibi kültürel işlemlerin yerden yapılabilmesi nedeniyle üretim maliyetinde azalma ve işgücünde tasarruf sağlanmaktadır.
ü Meyve verimi ve kalitenin yüksek olması yanında gölgelenme ortadan kalktığı için iyi ve yeknesak bir renk oluşumu gerçekleşmektedir.
Bu faydalarının yanında bilinçsiz yapılan bir üretimin de faydadan çok zarar getireceği de unutulmamalıdır. Meyve yetiştiriciliğinde bodurluk sağlayan klon anaçlarının kullanımını Türkiye’de daha yeni olduğu için kültürel işlemler konusunda da üreticilerimiz tam ve yeterli bilgiye sahip değillerdir. Özellikle budama ve terbiye konusundaki yetersizlik önde gelen sorunlardan birisi olarak kendini hissettirmektedir.
Standart Çeşitlerde
Örn; Starking Delicious
Spur Çeşitlerde
Örn; Starkrimson Delicious
Mark
M26
M9
MM106
M27
M7
Mark, M 9 ve M27 anaçları Starking Delicious,Golden Delicious gibi standart çeşitlerde tavsiye edilmektedir. M27 anacı bodur anaçlar içerisinde en bodur olan elma anacıdır. Bu özelliğinden dolayı dünyada kullanımı pek yaygın değildir, güçlü topraklarda kuvvetli çeşitlerle dikilmesi uygundur. Mark anacı, M9 daha küçük (%30 kadar) bir taç oluşturur. Verimi M9 ile aynıdır ancak dikkatli bir meyve seyreltmesi programı istemektedir. M9, Türkiye’de ve dünyada en yaygın olan bodur elma klon anacıdır. Yaklaşık olarak dekara verimi 6-8 ton arasındadır. Bahsedilen anaçların hepsi destek sistemine ihtiyaç duymaktadırlar.
Starkrimson Delicious gibi spur çeşitler ile, M9, Mark ve M27 anaçları yerine biraz daha kuvvetli olan M7, MM 106 ve M26 anaçları kullanılarak bahçeler tesis edilmelidir. M26 anacı, hem standart hem de spur çeşitlere anaç olarak kullanılabilir. Yaklaşık olarak M9 ile MM106 arasında bir taç büyüklüğü oluşturur. MM106 anacı, yarı bodur anaçlar içerisinde en iyisidir. Kök boğazı çürüklüğüne hassas olduğu için ağır bünyeli topraklarda yetiştirilmesi uygun değildir. M7 anacı da yarı bodur bir anaçtır ve kök boğazı çürüklüğüne hassas olmasına rağmen toprak istekleri konusunda MM106 kadar seçici değildir. MM106, M7 ve M26 anaçları kuvvetli gelişen standart çeşitlerle yetiştirildiğinde destek sistemine ihtiyaç duymazlarken zayıf gelişen spur çeşitlerle kullanıldıklarında destek sistemine ihtiyaç duyarlar .
Spur çeşitlerin (Starkrimson Del., Red Chief, Scarlet Spur gibi) M9, M27 gibi tam bodur anaçlar ile yetiştirilmesinin birtakım sakıncaları vardır. Zira hem anaç hem de çeşit zayıf geliştiği için ortaya çıkan ağaç hacmi çok küçük olmakta, yeterince yan dal oluşturmamakta, dolayısıyla meyve verim ve kalitesi oldukça düşük olmaktadır. Şekil 20’ de görüldüğü gibi aynı yılda dikilmiş M9 anacı üzerine aşılı standart gelişen Golden Delicious elma çeşidi ile, yine aynı anaca aşılı spur bir çeşit olan Red Chief elma çeşidi birlikte görülmektedir. Her iki çeşit arasındaki büyüme ve yan dal oluşturma bakımından ortaya çıkan fark resimden açıkça görülmektedir.
10.3.2. Bodur Elma Bahçelerinde Dikim Aralık ve Mesafesi
M 9 anacıyla standart bir çeşit dikildiğinde;
Sıra üzeri mesafe; 1-1,5 m.
Sıra arası mesafe; 3-4.5 m. olabilir.
Yine MM106, M7 veya M26 anaçları ile spur çeşitler dikliyorsa aynı aralık ve mesafeler uygulanabilir.
Dikim aralık ve mesafeleri belirlenirken kullanılan anaç ve çeşidin gelişme kuvveti ve kullanılan tarım alet ve makinelerinin boyutları göz önünde bulundurulmalıdır.
10.3.3. Bodur Elma Bahçelerinde Kurulabilecek Destek Sistemleri
M9 gibi bodur klon anaçları, kök sisteminin zayıf olması, aşırı meyve yükünü taşıyabilecek kuvvetli yan dallara sahip olmaması nedeniyle mutlaka destek sistemine ihtiyaç duyarlar. Bu sebeple dikimle birlikte mutlaka destek sistemi de kurulmalıdır. Aksi halde hemen ilk yıllarda verime yatan ağaçlar meyve yükünü taşıyamayarak devrilebilirler.
Destek sistemlerini farklı şekillerde yapmak mümkündür. Ancak bu sistemler içinde en uygun olanı Şekil 9’ da görülen destek sistemidir. Bu sistemde;
- Her 10-15 ağaca 5 cm. çapında sağlam bir demir direk(1) dikilmeli, direklerin uzunluğu 3 m. olmalı ve 60 cm. lik kısmı toprağın altında kalmalıdır.
- Sıra başındaki ve sıra sonundaki direkler(4) toprak ile 60o lik açı yapacak şekilde dikilmeli, bu sebeple uzunlukları 3,3 m. olmalıdır ve aynı şekilde 60 cm. i toprak altında kalmalıdır.
- Baştaki direkler iki noktadan(6) toprağa sabitlenmelidir.
- Her bir ağaca bambu kamışı, kargı veya ince metal boru(2) dikilmelidir. Bunların uzunluğu yaklaşık 3 m. civarında olmalı ve üst teli 60 cm. geçmelidir.
- İhtiyaca göre değişmekle beraber toprak seviyesinin 60 cm. üzerinden ve ana direklerin üst kısmından olmak üzere iki tel geçirmek yeterlidir. İleride ihtiyaç olursa üçüncü bir tel de eklenebilir. Tellerin arasına gerginliği sağlamak için bir gerdirme mekanizması(3) ilave edilmesi faydalı olacaktır.
Her ne kadar olması gereken destek sistemi böyle olsa da önemli olan tam bodur sistemlerde mutlaka destek sisteminin kullanılmasının gerektiğinin bilinmesidir. Bu destek sisteminin şeklini üreticilerin ekonomik durumlarına göre ayarlamak gerekmektedir.
Örneğin; anlatılan bu destek sisteminden farklı olarak üreticiler ilk direklere birer payanda ilavesi yaparak da destek sistemlerini kurabilmektedirler. Burada ara direklerde herhangi bir değişiklik olmamakta sadece ilk direklerin uzunlukları 3 m. ye indirilerek bunlara yaklaşık 2,5 m. uzunluğunda bir payanda ilave edilmektedir. Ayrıca demir direkler yerine beton veya ahşap direklerde kullanılabilmektedir.
Öte yandan meyveleri dolu zararı ve güneş yanığından korumak amacıyla bazen destek sistemlerinin üzerine bir örtü sistemi de kurulabilmektedir. Eğer örtü kullanılmak isteniyorsa destek sistemi kurulurken kullanılan direklerin boyu en az 3,5 m. olmalıdır.
10.3.4. Tam Bodur Elma Bahçelerinde Budama ve Terbiye Esasları
Tam bodur bir elma bahçesi kurmak isteyen üreticiler bütün kültürel işlemlerde eski alışkanlıklarını bir tarafa bırakıp, teknik elemanların tavsiyeleri doğrultusunda hareket etmelidirler.
Bodur bahçelerde ağaçların en fazla 2,5-3 m büyümesine izin verilir. Böyle bahçelerde budama ve terbiyede asıl amaç meyve yüklü dalların ana eksen etrafında dar bir silindir formu almasıdır. Merkezden dışa açılarak oluşan dalların çapı ağacın üst kısmına doğru tedricen azalmalıdır. Yan dalların kalınlığı daima gövde kalınlığından az olmalı ve ağaçların silindir-konik bir şekil oluşturması temin edilmelidir. Liderde ve yan dallarda ilk yıllarda tepe veya uç kesimi minimumda tutulur.
1. Dikim ve İlk Yıl Budaması
İdeal fidan; 1-1,5 m. boyunda, çapı 1,5 cm. den daha fazla olan ve 5-8 adet geniş açılı yan dal ihtiva eden fidandır. Ülkemizde genellikle kamçı şeklinde fidanlar üretildiği için piyasada dallı fidan bulmak mümkün olmayabilir. Bu sebeple şekillendirmeye kamçı haldeyken başlanmalıdır.
Yukarıda verilen aralık ve mesafelere uygun olarak açılan çukurlara fidanlar aşı noktası toprak yüzeyinden 5 cm. yukarıda kalacak şekilde dikildikten sonra; kamçı şeklinde fidanların tepesi 70-75 cm. den kesilir. Liderde tepe kesimi sadece dikim esnasında yapılır ve bir daha yapılmaz. Eğer fidanların gelişimi zayıf ise 2. yıl tekrar tepe kesimi yapılabilir. Bu durum sistemde genel bir kaide olmasına rağmen üreticiler yetiştirdikleri çeşide göre hareket etmek zorundadırlar. Örneğin; Granny Smith elma çeşidi çok dik büyüme ölü göz oluşturma eğilimindedir. Yani sınırlı sayıda ana ve yardımcı dal meydana getirmektedir. Bu sebeple böyle bir çeşitle bahçe kurulduğunda ana dal ve ana dallar üzerinde yardımcı dal oluşumu sağlamak için her yıl düzenli olarak tepe kesimi yapmak gerekir.
Dikimle birlikte destek sistemi kurulmuş olmalıdır. Lider uygun noktalardan destek sistemine bağlanarak mümkün olduğu kadar sabit durması sağlanır. Ancak lideri destek sistemine sabitlemede kullanılan malzemenin esnek olması gerekir. Eğer kullandığımız malzeme esnek değilse ileriki yıllarda kalınlaşma sonucu gövdede veya yan dallarda boğulmalar meydana gelebilir.
70-75 cm. den tepesi vurulmuş fidanlarda, ilkbaharla birlikte topraktan 45-75 cm. yükseklikte birinci katı oluşturacak yan dallar çıkmaya başlar. Bu sürgünlerden tepe noktasına en yakın olan dal lider dal olarak seçilir. Sürgün uzunlukları 7,5-10 cm. olduğunda her iki haftada bir liderin 10 cm. altındaki sürgünler el ile veya makasla uzaklaştırılması gerekir.Bu kesimler Temmuz sonuna kadar tekrarlanmalıdır.
Öte yandan haziranın ortasından sonra dik büyüyen dalları lider ile 45-60O açı yapacak şekilde açmak gerekmektedir. Bu amaçla eğer dal küçükse kürdan, çamaşır mandalı(Resim 28); biraz büyükse çıtalar, çubuklar veya çamaşır mandalına bağlı beton ağırlıklar kullanılabilir. Açı genişletmede kullandığımız bu materyaller Ağustos ayı sonunda çıkarılmalıdır.
2. İkinci Yıl Budama ve Terbiye
Yukarıda belirtildiği gibi Bodur elma bahçelerinde liderin istisnai durumlar hariç, dikim yılında budandıktan sonra tekrar kesilmez. Eğer gelişme zayıfsa tekrar tepe kesimi yapılabilir. Bununla birlikte liderin ucunda çiçek tomurcuğu oluşmuşsa onu uzaklaştırmak gerekir. Aksi takdirde çiçek tomurcuğu liderin gelişmesini engeller.
İkinci yılda yan dallarda 1/3 oranında bir kısaltma yapılmalıdır. Bu işlem dallar üzerinde ikincil dal oluşumunu ve meyve gözü teşekkülünü sağlar. Ayrıca toprak seviyesinden itibaren 45 cm. e kadar olan mesafeden çıkan sürgünler uzaklaştırılır.
Fidanımızda istenilen dallanma olmamışsa yani sadece 1-2 adet yan dal oluşmuşsa bu dallar çıkarılır ve yeni dikilmiş gibi tepesi 75 cm. den kesilir.
Özellikle kuvvetli gelişen çeşitlerde gelişmeyi azaltmak için daha az budama yapılmalı, her kesimin sürgün büyümesini teşvik ettiği unutulmamalıdır. Dik sürgünler ve aşırı güçlü dallar, kırılmış veya hastalıklı dallar çıkartılmalı ağaç aşırı kuvvetli ise meyveye yatıncaya kadar hiçbir dalı çıkartmamalıyız. Böyle ağaçlarda sadece yaz budaması yapılmalıdır.
Ağaç gençken yan dalların yatay büyümesini sağlamak ve kuvvetli dik sürgün büyümesini engellemek unutulmaması gereken bir prensiptir.
Normal gelişme gösteren ağaçlarda ilkbahardan itibaren ilk katın 60 cm. üzerinde ilk kattan daha zayıf ikinci bir kat oluşmaya başlar. Bu iki kat arasında kuvvetli dalların gelişmesine izin verilmez. Sadece zayıf meyve dalları bırakılır.
Haziranda yan dallar düşeyle 45-60O’e açı yapacak şekilde yukarıda anlatılan yöntemlerle genişletilmelidir. Bu işlemi haziran ortasından önce yapmamak gerekir. Aksi taktirde obur dal oluşumu artmaktadır.
Bodur elma bahçelerinde liderin mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde üst tele ulaşması sağlanmalıdır. Bunu sağlamak için lidere rakip olan sürgünlerin uzaklaştırılmasına devam edilir. Ayrıca liderin dik durmasını sağlamak için destek sistemine bağlanmalıdır.
3. Üçüncü Yıl Budama ve Terbiye
3. Yıl artık önemli miktarda meyve alınacağı için ağaçlar budanırken meyve gözlerine dikkat edilmelidir. Yan dallarda, çeşidin özelliğine göre 1/3 oranında bir kısaltma yapılabilir. Fakat ihtiyaç yoksa kesilmemesi daha iyidir.
Dik sürgünler ve aşırı güçlü dallar, kırılmış veya hastalıklı dallar çıkartılır. Yine toprak seviyesinden 45 cm. mesafeden çıkan sürgünler ve katlar arasında aşırı kuvvetli büyüyen sürgünler varsa çıkarılır.
3. yıl gelişme periyodunun başlaması ile birlikte katlarımız iyice belirginleşmeye başlayacaktır. Lider istenilen yüksekliğe bu sezon sonunda ulaşır.
Haziranda önceki yıllarda yapıldığı gibi dalların açıları genişletililir. Aşırı meyve yükünden dolayı kırılmaları önlemek için meyve dallarını ve ana dalları tellere bağlamak gereklidir. Periyodik olarak yapılan bahçe kontrollerinde buna özellikle dikkat edilmelidir. Ayrıca liderin, dik durmasını sağlamak için destek sistemine bağlanması ihmal edilmemelidir.
4. Verim Çağındaki Ağaçlarda Durgun Dönemde Uygulanan Budama
İdeal elma ağacı, toprak seviyesinden 0,6-1,1 m. yukarıda yaklaşık 4-5 daldan oluşan bir kata sahiptir ve alt katlara daha iyi ışık ulaşması için ilk katın üstündeki boşlukta sadece küçük meyve dalları bulunmalıdır. İlk katın üzerindeki boşlukta bulunan dallar lidere kısa gençleştirme kesimleri ile yaklaştırılır. Alttaki dallar her zaman üsttekilerden daha geniş olmalıdır. Bunu sağlamak için çok acele edilmemeli ve aşırı kesimler yapılmamalıdır. Unutulmamalıdır ki bütün kesimler az veya çok meyve tutumunu geciktirir.
4. Büyüme sezonunda ağaç dengeli bir tac oluşturmuş olur. Bu yıldan sonra aşağıda kat iskeletini oluşturan dallar korunmalıdır ve her katta 4 dal olana kadar ağaç iskeleti oluşturulmaya devam edilir ve sık dallar çıkarılır.
Yan dallarda zayıf dal üzerinden kısaltma kesimleri bu verime tam yatan ağaçlarda en çok kullanılan kesim şeklidir. Çok uzamış ve yaşlanmış dallar, küçük bir sürgün veya spur daldan hemen sonra kesilir. Bu kesimler sonucunda daha küçük fakat daha verimli olan yan dallar oluşur.
Ağacın üst kısmında liderin çapının yarısından daha kalın dallar çıkarılır ve ağacın zirvesinde daha zayıf meyve dalları bırakılır.
Geri kalan budama işlemi, alt iskeleti oluşturan dalların periyodik olarak yenilenmesinden ibarettir. Yaşlanmış ve meyve yükünden olumsuz etkilenmiş olan bu dallar kısa kesimler veya üçgen kesimlerle çıkartılırlar. Eğer kalıcı dallar diğer ağacın içlerine doğru veya sıra arasına doğru çok ilerlemeye başlarsa zayıf yan dala kadar tepeleri alınır veya tamamen yenilenir. (Resim 31)
Budamaya başlarken meyve gözlerine dikkat etmek gerekir. Eğer çok sayıda çiçek gözü varsa budama daha sert yapılabilir.
Bazı çeşitler, spur dallar üzerinde uzun yıllar meyve vermeye eğilimlidir. Bu spur dallara yeterli güneş ışığı ulaştığı sürece büyük, iri, yüksek kaliteli meyve oluştururlar. Zayıf gelişen Spur çeşitler (Örneğin Starkrimson delicious gibi) böyledir. Bu çeşitler çok az gençleştirme budamasına ihtiyaç duyarlar. Budama sadece yeterli güneş ışığını ağacın iç kısımlarına ulaştırmak için yapılır.
Verim çağındaki ağaçlarda yan dallarda dallanmayı artırdığı için uç kesimi genellikle tavsiye edilmez. Uç kesimi, spur çeşitlerde bir dalın devamlı gelişmesini sağlamak amacıyla yapılır. Granny Smith gibi ölü göz oluşturmaya eğilimli çeşitlerde, gövdeye yakın kısımlarda meyve gözü oluşturmak ve ölü göz oluşumunu engellemek için yan dallarda uç kesimleri yapılmalıdır.
Verim çağında ağaç yüksekliği 2,5-3 m civarındadır. Ağaçlar bu yüksekliğe 3-4. büyüme sezonu sonunda gelmelidir. Bu yüksekliğe ulaşan ağacta lider 2 şekilde baskı altına alınabilir.
1- En üst dal telin diğer tarafına kıvrılabilir.
2- 2 yaşlı dallar üzerinde daha zayıf yan dala kadar geriye budanır (Şekil 11).
Büyük meyve bahçelerinde 2. yöntem hem daha pratiktir hem de iş gücü tasarrufu sağlamaktadır. Ancak küçük alanlarda üretim yapanlar 1. yöntemi de çok rahatlıkla uygulayabilirler.
Çok dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi de destek sistemine bağlanan ağaçların her yıl mutlaka kontrol edilmesidir. Bağlantı noktalarında gövdeyi boğma ve kopma neticesinde ağaçlarda yatma (Resim 26) olup olmadığı kontrol edilip gerekli önlemler zamanında alınmalıdır.
5. Verim Çağındaki Ağaçlarda Yaz Budaması
Verim çağındaki ağaçlar aşırı kuvvetliyse, iç kısımlardaki meyvelere yeterince güneş ışığı ulaşmamaktadır. Bunu önlemek için aşırı büyümüş obur dallar dipten çıkartılabilir. Ayrıca hasattan 3-4 hafta kadar önce yapılan geç yaz budamaları meyve büyümesini çok az etkilemekle birlikte meyve rengine olumlu etki yapmaktadır.
Dünya’da tarımsal faaliyetlerin tarihçesi çok eski zamanlara dayanmaktadır. Tüm zamanlarda tarım, insanoğlunun temel ihtiyacı olması sebebiyle popülaritesini muhafaza etmiştir. Artan dünya nüfusu ve üretim alanlarının kısıtlı olması sebebiyle ihtiyaçlar arttıkça bilim adamları birim alandan daha fazla ürün alabilmenin yollarını aramışlardır.
Meyvecilik alanında son yıllarda kaydedilen gelişmeler ümit vericidir. Örneğin elma yetiştiriciliğinde yoğun dikime imkan sağlayan elma klon anaçlarının (M9, MM106 vb.) bulunması ve pratikte aşırı rağbet görmesi bunun en güzel örneğidir. Ancak yeni üretim tekniklerini kabul etme yanında bu tekniklerin gerektirdiği kültürel işlemleri de kabul etmek ve uygulamak çok önemlidir.
Ülkemizde yeni yeni kurulmaya başlayan modern bahçeler Ülke meyveciliği açısından olumlu gelişmeler olmakla birlikte bu bahçelerin gerektirdiği kültürel işlemlerin bilinmemesi ise son derece düşündürücüdür. Bu kültürel işlemlerin uygulanması açısından modern bahçeler büyük kolaylıklar sağlamakta ancak bu bahçeler klasik bahçelere göre daha çok özen istemektedirler.
Özen gösterilmesi gereken konulardan biri de budama ve terbiyedir. Gerek klasik bahçeler gerekse modern bahçelerde ilk yıllarda uygulanan terbiye işlemleri ve ağacın ömrü boyunca yapılan budama; verimi, meyve kalitesini ve ağacın sağlığını direkt etkilemektedir. Gerektiği şekilde yapılan terbiye ve budama sonucunda;
İlerleyen yıllarda ağacın meyve yükünü taşıyacak olan dallar ağaç etrafında eşit oranda dağıtılacağı için uygun bir taç elde edilecek,
Böyle bir taç oluşumu ile güneş ışığının ağacın iç kısımlarına maksimum girişi sağlanacağından meyve gözü oluşumu ve kaliteli meyve rengi elde edilecek,
Taç içerisinde fazlalık yaratan dal olmayacağı için zirai mücadele ilaçları iç kısımlara tam nüfuz edecek, hastalık ve zararlılarla savaşta istenilen sonuçlar alınabilecek,
Budamanın bodurlaştırıcı etkisinden dolayı budanan ağaçlar budanmayan ağaçlara daha küçük hacimli olacak, böylece hasat ve meyve seyreltmesi gibi kültürel işlemler daha kolay yapılacak,
Budama esnasında ağaç üzerinde meyve dalı seyreltmesi de yapılabildiği için özellikle periyodisiteye eğilimli olan çeşitlerde doğal olarak meyve seyreltmesi yapılmış olacaktır.
Ancak budama ve terbiye gerektiği gibi yapılmadığı taktirde büyük beklentilerle kurulan meyve bahçelerinde beklentilerin tam tersi sonuçlar ortaya çıkacaktır.
2. BUDAMANIN AMAÇLARI
Budamanın, meyve verim ve kalitesini arttırmaya yönelik değişik amaçları vardır. Bunları maddeler halinde sıralamak gerekirse;
- Gövde üzerinde düzenli ve dengeli bir taç oluşumu sağlamak ,
- Meyve ağaçlarında gençlik kısırlığı denilen verimsiz dönemi mümkün olduğu kadar kısa tutmak,
- Meyve ağaçlarının bakımını, meyvelerin derimini, zararlılarla savaş vb. teknik işleri kolaylaştırmak,
- Kurumuş, hastalıklı, ekolojik ve mekanik etkilerle zararlanmış, kırılmış dallar ile birbiri üzerine binmiş ya da dar açılı dalları kesmek,
- Güneş ışığının ağacın iç kısımlarına daha iyi girmesini sağlamak,
- Periyodisite denilen ağaçların bir yıl çok, bir yıl az ürün vermesini önlemek ve her yıl düzenli ürün almak,
- Meyve kalitesini iyileştirmek,
- Dikimin ilk yıllarında yapılan budama ile ilerleyen yıllardaki meyve yükünü taşıyabilecek olan dalları oluşturmak ve ağaca iyi bir şekil vermektir.
3. BUDAMA ZAMANI
Budama zamanı, meyve ağacının büyümesini, kesimlere karşı göstereceği tepkiyi, verimini ve ekonomik ömrünü etkiler. Budama kış ve yaz (yeşil ) olmak üzere iki ayrı mevsimde yapılabilir.
3.1. Kış budama zamanı
Kış budaması için en uygun dönem, ağaçların yapraklarını dökmesinden ilkbaharda gözler uyanmasına kadar geçen dönemdir. Kışı ılık geçen yerlerde meyve ağaçları kış dinlenmesine girmelerinden hemen sonra budanabilirler. Çünkü bu dönemde meyvecilik bölgelerinde içgücü yoğunluğu az olduğundan işçi bulmak daha kolaydır. Ancak kışı sert geçen yerlerde şiddetli donlardan önce, budamanın yapılması doğru olmaz. Böyle bölgelerde şiddetli donlar geçtikten sonra kış budaması yapılmalıdır.
3.2. Yaz budama zamanı
Yaz boyunca meyve ağaçlarında sürgünlerin seyreltilmeleri, uç alma, bükme, eğme, dalların bağlanmaları, açıların genişletilmeleri veya daraltılmaları gibi yapılan işlemlerin tümüne yaz budaması denir.
Meyve ağaçlarında, yaz budaması ilkbahar gelişme periyodu geçtikten ve yaz gelişme periyodu içerisinde sürgünler odunsulaşmaya başladıktan sonra yapılabilir. Genellikle ağaçlar üzerinde şekli bozan, büyümeleri istenmeyen gelişmeleri ana dalların zararına olan dallar kesilerek çıkartılabilir yada eğilip bükülebilir. Bazı dallar da açıları genişletilerek gelişmeleri sınırlanabilir.
Yaz budaması özellikle meyve ağaçlarının şekillendirme yıllarında yapılması gerekli olan önemli bir teknik işlemdir. Meyve tür ve çeşidine göre değişmekle birlikte 4-6 yıl içerisinde uygulanan terbiye sisteminin gerektirdiği taç yapısı oluşturulmalıdır. Şekillendirme devresi dediğimiz bu ilk 4-6 yıl içerisinde yaz budaması ile; ileriki yıllarda ağır meyve yükünü taşıyacak olan ana dalları seçmek, dik büyüyen dalların açısını genişletmek, ölü göz oluşturan ve dallanma problemi olan ağaçlarda uç alma yapmak, iç kısımlarda gölgeleme sağlayarak meyve renginin gelişimini engelleyen obur dalları çıkarmak, gövde üzerinde taçlanmanın başladığı noktanın altında kalan sürgünler ile dip sürgünlerini temizlemek gibi işlemler yapılabilmektedir.
Yaz budaması yaparken meyve/yaprak oranına dikkat edilmelidir. Ağaç üzerinde meyveleri besleyecek oranda yaprak alanı mutlaka bırakılmalıdır. Aksi takdirde meyvelerin, küçük ve kalitesiz olması, güneş yanığından zararlanmaları kaçınılmazdır.
4. BUDAMA ARAÇLARININ DEZENFEKSİYONU
Ağaçları budamadan önce dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri de malzemelerin temizliğidir.
Budama yaparken kullandığımız aletler eğer dezenfekte edilmezse ağaçtan ağaca, bahçeden bahçeye hastalıkların bulaşmasına neden olabilirler. Çok basit yöntemlerle budama aletlerinin dezenfeksiyonu sağlanabilmektedir. Piyasa da ticari olarak satılan çamaşır suları bu iş için kullanılan en pratik solüsyondur. Çamaşır suyunun bir kısımına karşılık 5 kısım su katılarak oluşturulan solüsyonla gayet sağlıklı bir dezenfeksiyon sağlanabilir. Bu karışımla budamada kullandığımız makaslar, testereler vb. bir bahçeden diğerine geçerken veya hastalıklı olduğundan şüphelendiğimiz ağaçların budanmasından sonra temizlenmesi gerekir. Böylece hastalıkların diğer ağaçlara ve bölgelere bulaşması önlenmiş olacaktır.
5. BUDAMANIN TEMEL PRENSİPLERİ
Budamanın bir bilim dalı olduğu ve mutlak uyulması gereken kurallarının olduğu baştan kabul edilmelidir. Bu bölümde genel budama prensipleri ve gerekçelerinden bahsedilecektir. Buradaki prensiplerin genel anlamda pratik hale dönüşmesi ise yıldan yıla yapılan budamalar ile tecrübe kazanan kişilerin becerisine bağlıdır. Bilgiyi, deneyimi ve uygulamaya aktarmayı bir bütün halinde birleştirebilen ve ağacı okuyabilenler budamada başarılı olmaktadırlar.
a. Şekillendirme devresinde budama işlemleri odun dallarına uygulanmalı, zorunlu olmadıkça meyve dallarına dokunulmamalıdır.
Böylece meyve ağaçlarına iyi bir şekil verileceği gibi erken meyveye yatması sağlanır. Aksi işlemlerde ise düzensiz şekillenmelere ve ağaçlarını gençlik kısırlığı döneminin uzamasına neden olunur.
b. Budanacak olan ağaç toplu incelenmeli ve her dal ayrı ayrı ele alınmalıdır.
c. Gövde üzerinde tacı oluşturan ana dallar aynı yükseklikte ve eşit kuvvette olmalı, merkezi eksen etrafında eşit açılarla dağıtılmalıdır.
d. Ana dalların gövde ile yaptıkları açılar 45-60o olmalıdır. Dar açılı olan dalların direnci zayıf olduğu için çabuk kırılır.
e. Ne kadar dik büyüme o kadar az ve geç meyvelenme, ne kadar yayvan büyüme o kadar erken ve çok meyvelenme olur.
f. Yardımcı dal oluşumuna özen gösterilmelidir.
Yardımcı dallar ana dallar üzerinde mümkün olduğu kadar eşit uzaklıkta ve aynı yönde bırakılmalıdır. Ayrıca ana dallar ile yardımcı dallar arasında vegetatif gelişme bakımından rekabet olmamalıdır ve şekil bakımından düzenli gelişmelerini sağlayabilmek için yardımcı dallar, ana dalların büyüme noktasından 15-25 cm. daha aşağıda seçilmelidir. Ayrıca ana dallar ile yardımcı dallar arasında 45o lik açı olmasına dikkat etmek gerekir.
g. Dalları kısa kesmek vegetatif gelişmeyi, hiç kesmemek ya da uzun bırakmak da generatif faaliyetleri teşvik eder.
Bir dalı keserek kısaltmış olunduğu sanılmamalıdır. Büyüme döneminde kesim şiddetiyle doğru orantılı olarak kesim noktasının altından sürgün büyümesi olacağı unutulmamalıdır.
h. Aynı noktadan yan yana büyüyen aynı kuvvette dalların gelişmesine izin verilmemeli, geniş açılı dal bırakılarak dar açılı olan çıkarılmalıdır.
Özellikle lidere rakip olacak şekilde bir çatallaşmaya izin verilmemelidir. Uygun olan lider olarak seçildikten sonra diğeri dipten çıkarılmalıdır.
Lider üzerinde aynı noktadan çıkan ana dallardan biri de mutlaka çıkarılmalıdır. Tercihen geniş açılı olan dal bırakılır, dar açılı olan çıkarılmalıdır.
ı. Meyve ağaçlarında türler ve çeşitler arasında gelişme bakımından, oluşturdukları dal ve dalcık sayıları bakımından ve çiçek tomurcuklarını oluşturdukları yerler bakımından farklılıklar bulunmaktadır.
Bu sebeple türler ve çeşitler ayrı ayrı incelenmelidir. Aşağıda gelişme karakterleri birbirinden farklı 4 adet elma çeşidi görülmektedir.
j. Bir kesim yaparken dikkat edilmesi gereken noktalar vardır.
Genellikle budamacılar kesim noktalarını doğru olarak tespit etseler bile kesim hataları yapmaktadırlar. Tepe kesimi yaparken dışa bakan bir göz üzerinden ve meyilli bir kesim yapılır. Böyle bir kesimi göze zarar vermeden yapmak önemlidir.
Eğer seyreltme kesimi yapılacaksa, çıkarılacak olan dalın gövde ile birleştiği yerde besin maddelerinin depolandığı şişkinliğin hemen üzerinden kesmek gerekmektedir. Böylece kesim noktasında oluşan yara yeri daha çabuk kapanmaktadır.
k. Kesim noktasında “Tırnak” bırakmamaya özen gösterilmelidir.
Çünkü tırnaklı kesimler kolay kapanmadığı için bu noktadan aşağı doğru kurumalar olmakta ve kapanmayan yara yerleri hastalık ve zararlıların ağaca girişini kolaylaştırmaktadır.
l. Budamanın bir ışık yönetimi olduğu unutulmamalıdır.
Budamada en önemli noktalardan birisi de ağacın dengesini bozmamak şartıyla iç kısımlara mümkün olduğu kadar fazla ışık girmesini sağlamaktır.
Bodur anaçlar daha küçük bir taç hacmi oluşturduğundan toplam taç hacmi içerisinde gölgelenen alan da daha az olmaktadır.
Örneğin 3 m. büyüklüğünde bir ağaçta gölgelenen alan % 1,6 iken 6,5 m büyüklüğünde bir ağaçta % 24,4 tür. Ağaç şekli de ağacın güneş ışığın faydalanmasını etkilemektedir. Koni şeklindeki ağaçlar güneşten en iyi faydalanma sağlamaktadır.
6. BAZI BUDAMA TEKNİKLERİ
a-Ağacın bir yanında dal oluşmadığı durumlarda.
Böyle bir durumda, dal çevresinin 1/3’ü kadarlık kısmı bir gözün 1 cm. kadar üzerinden kabuk boyunca odun kısmına kadar halka şeklinde kesilir. Bu uygulama genellikle çentiğin altındaki tomurcuğun sürmesini sağlar . Bu uygulama çiçeklenme başlangıcından 3-4 hafta önce yapılabilir. Kesim işleminin yeterli derinlikte, kabuk tabakası boyunca olmasına dikkat edilmelidir.
Bazı meyve tür ve çeşitlerinde ağaçlar ilk yıllarda terbiye edilirken uygun olan taç yapısını oluşturmak için istenilen dallar teşekkül etmemektedir. Bu gibi durumlarla karşılaşıldığında üreticiler istenilen noktadan dal çıkarmak için bu tekniğe baş vurabilirler.
b. Bir sürgünün, çok kuvvetli veya yaşlanmış olduğu veya mekanik etkilerle zararlanmış olduğu için çıkarılması gerekebilir. Eğer aynı noktadan tekrar bir sürgün çıkması isteniyorsa “Üçgen kesim” tekniği uygulanmalıdır.
İlk yıllarda ağaca verilen şeklin, ağacın tam verim çağında çok önemli olduğundan daha önceki konularda bahsedilmişti. Fakat üreticiler ne kadar dikkat ederlerse etsinler bazen çeşidin gelişme karakterinden kaynaklanan sorunlarla karşılaşabilirler. Bu sorunlardan biri de geniş açılı dalların seçilmesi ve oluşturulması sırasında ortaya çıkar. Örneğin Granny Smith elma çeşidi çok dik gelişen bir çeşittir. İlk 4-5 yıl ağaçlara uygulanan dal açma işlemleri çok önemlidir. Fakat ağaç üzerinde bazı dallar istenilen noktadan çıkmasına rağmen açısı genişletilememekte ve zorlandığında ise kırılmaktadır. Böyle bir durumda Üçgen kesim yapılabilir. Üçgen kesim sonucu hem aynı noktadan tekrar dal çıkışı sağlanır hem de çıkan dal geniş açılı olur.
7. MEYVE AĞAÇLARINDA GÖZLER VE DALLAR
Budama ile ağaç üzerindeki istenmeyen ve şekil bozukluğu meydana getiren dallar çıkarılmaktadır. Ayrıca ağaç üzerindeki meyve gözleri ve dalları budamanın şiddetini etkilemektedir. Budama yapan bir üreticinin ağaç üzerinde hangi dalın meyve dalı hangi dalın odun dalı olduğunu ayrıca ilkbaharda gelişme periyodu başladığı zaman bir gözden çiçek mi, sürgün mü, yaprak mı çıkacağını bilmesi gerekir. Bu sebeple kısaca gözlerden ve dallardan bahsetmekte fayda vardır.
7.1. Elmada Gözler ve Dallar
1.Gözler:
Gözler, etrafı tüy ve pullarla çevrilerek dış etkenlerden korunmuş büyüme noktalarıdır. Meyve ağaçlarında dal, yaprak ve çiçekleri oluştururlar. Yaprak, sürgün ve çiçek gözleri olarak ayrılabilirler.
Yaprak gözleri, basık, üçgen yada hafif kabarık, sivri, oval şekillerde olabilir. Elmada bir yıl önceki sürgünün yaprak koltuklarında oluşur. Sürgün gözleri, büyüme noktalarında olduğu gibi odun dallarının uzun ekseni üzerinde de oluşur. Çiçek gözleri, meyve dallarında bulunur. İri, yuvarlak, kabarık veya oval olabilir. Elmada çiçek ve yaprakları oluşturur.
2. Dallar:
Yumuşak Çekirdekli Meyve Ağaçlarında Meyve Dalları:
1-Topuz: Boğum araları birbirine çok yakın olan meyve dalıdır. Boyları 1-2 mm. den 8 cm. e kadar değişebilir.Genellikle odun gözleriyle son bulur. İlk oluştukları yıl içerisinde topuzların üzerinde rozet şeklinde 2-5 adet küçük yaprak vardır. Çeşit özelliğine ve bakım beslemeye bağlı olarak 1-10 yılda meyve gözüne döner.
2-Lamburt: Topuzların uçlarındaki odun gözünün meyve gözüne dönüşmesiyle oluşur. 2-3 ya da daha yaşlı dallar üzerinde bulunur.
3-Kese: Yedek besin maddelerinin depo edildikleri dallardır. Topuzların uç kısımlarında oluşur. Üzerinde topuz, lamburt ve kargılar bulunabilir. Meyveler, keseler büyükse büyük, küçükse küçük olur.
4-Kargı: 5-20 cm. uzunluğundaki meyve dallarıdır. Üzerinde meyve gözü bulunanlar taçlı kargıdır. Kargıların ucunda bazen odun gözlerine bazen de bazı armutlarda dikenlere rastlanabilir. Bunların meyve gözüne dönüşmesi 1-10 yılda olur. Kargıların üzerindeki odun gözleri de zamanla topuz ve lamburtlara dönüşebilir.
5-Dalcık: Kargı ile odun dalı arasında bir meyve dalıdır, meyve gözü ile sonuçlanır. Budamada zorunluluk olmadıkça dokunulmamalıdır. Meyve ağaçlarının ilk yıllarında taç yapısını oluşturmak için dalcıkların ucundaki meyve gözleri alınmalıdır.
6-Çıtanak: Topuz, lamburt, kese ve kargıların bir arada olmasıyla oluşur. Daha çok yaşlı ağaçlarda görülür. Ağaçta fazla miktarda bulunması ağacın yaşlanmasına işarettir. Gençleştirme budaması sırasında bunların bir kısmı çıkarılmalıdır.
7.2.Şeftali’de Gözler ve Dallar:
1-Dallar:
a- Obur dallar: Ağacın yaşlı kısımlarından çıkan, kuvvetli büyüyen, boğum araları uzun, gevşek dokulu çiçek gözü yapmayan dallardır. Budama sırasında çıkarılmalıdır.
b- Odun dalları: Ağacın iskeletini kuran dallardır. Boğum araları uzun olmakla birlikte obur dallardaki kadar uzun değildir. Üzerlerinde odun gözleri vardır.
c- İyi Meyve Dalları: Bu dallarda dal boyunca değişik aralıklarla üçer göz vardır. Bu gözlerden ortadaki ince ve sivri olanı odun gözüdür. Diğer iki göz ise çiçek gözüdür. Bu gözler uyandığı zaman her bir göz grubunda hem çiçek hemde sürgün oluşur. Vegetatif ve generatif faaliyet bu dallarda dengeli olduğu için iyi meyve dalı denir.
d- Kötü Meyve Dalları: Bu dallarda dal boyunca ve değişik aralıklarla birer çiçek gözü vardır. Yalnız tepedeki göz odun gözüdür. Beslenme şartlarının kötü olması nedeniyle bu dallar az meyve verir, meyvenin kalitesi de iyi olmaz.
e- Karışık Meyve Dalları: İyi meyve dalları ile kötü meyve dalları arasındadır. Böyle dallarda üçlü gözler tek tek odun ve meyve gözleri şeklinde yer almaktadır.
f- Buket Dalları:Şeftalide bu tip dallara çok rastlanmaz. Daha çok tacın uygun olmayan yerlerinde teşekkül eder.
2-Gözler:
a- Odun Gözleri: Meyve gözlerine göre daha ince ve küçüktür. Üzerleri bol tüylüdür. Açıldıklarında bunlardan sürgün veya yapraklar meydana gelir.
b- Meyve Gözleri: İri, uzunca, yuvarlak, dolgun gözlerdir. Üzerleri sık tüylüdür. Genellikle her gözde bir çiçek bulunur. Yaprak yeri bulunmaz. Meyve gözleri tek tek veya bir kaçı bir arada bulunur. Meyve gözleri odun gözlerine göre daha erken sürer.
7.3. Kiraz ve Vişne’de Gözler ve Dallar:
1.Dallar:
Kirazda dallar düzgün ve boğum araları uzundur. Dalcıkların dip tarafında çiçek, uca doğru yaprak gözleri bulunur. Buketler çoğunlukla ikinci yıl teşekkül eder. Sürgün ucu bir odun gözü ile biter.
Vişnelerde dalcıklar genellikle kirazlara göre daha ince ve yay gibi olup sarkıktır. Üzerlerinde çiçek vardır ve uçlarında sürgün gözü bulunur. Kirazlara göre daha çok buket dalları meydana gelir ve buketler genelde ikinci yıl teşekkül eder. Daha yaşlı dallar üzerinde de buket dalları meydana gelir. Çok dalcık teşekkül ettiği için ağacın tacı çalımsı görünür.
2.Gözler:
a- Odun Gözleri: Meyve gözlerine göre daha ince ve küçüktür. Sürgün ucunda veya dalcığın uca yakın kısmında meydana gelir.
b- Meyve Gözleri: Odun gözlerine göre daha iri ve dolguncadır. Dalcıklarda yan gözler halinde bulunur. Buket dallarında ise ortada bir sürgün gözü bunun etrafında meyve gözleri sıralanır.
8. BUDAMA YARALARINA YAPILACAK İŞLEMLER
Budama işlemlerinin büyük bir kısmını, özellikle de kış budamalarını, kesimler oluşturmaktadır. Kesim noktasında oluşturulan yaranın iyileşmesini ağacın kuvveti, bakım ve besleme şartları, kesilen dalın kalınlığı gibi bir çok faktör etkiler.
Kuvvetli gelişen ağaçlar zayıf gelişenlere göre yarayı daha çabuk kapatırlar. Yaralara, macun veya diğer dezenfektanlardan biri ile muamele edilmelidir. İyi kesilmiş ve çabuk kapanan 5 cm. den küçük yaralara macun sürmek gerekmeyebilir.
Yaralara sürülecek macun şöyle hazırlanır; 200 g. iç yağı eritilir. Daha sonra 200 g. balmumu, 200 g. reçine ve 100 g. zift katılır. Hazırlanan eriyik ateşten indirilir. 45 oC’ye gelince kadar içine yavaş yavaş alkol karıştırılır. Kabarma başlayınca alkol karıştırma işlemine son verilir. Hazırlanan macun soğumadan kavanozlara doldurulur. Gerektiğinde kullanıma hazırdır.
9. BUDAMA ARTIKLARINA YAPILACAK İŞLEMLER
Budama artıkları, hastalık ve zararlılar için uygun kışlama yerleri olduğundan gelecek senenin enfeksiyon kaynağını oluşturmaktadır. Bahçedeki budama artıklarının ve yaprakların toplanıp yakılması gelecek senenin hastalık ve zararlı yönünden enfeksiyon kaynağının azalmasına neden olacaktır. Örneğin, elma yetiştiriciliği için önemli bir zararlı olan elma iç kurdu olgun larvaları, yazıcı böcekler, kırmızı örümcek erginleri vs. kışı, budama artıkları, dökülen yaprakların alt kısımları vb. ortamlarda geçirirler.
10. TERBİYE SİSTEMLERİ
Ülkemizde meyve yetiştiriciliği son yıllara kadar tamamen klasik usuller dediğimiz yöntemlerle yapılmakta idi. Özellikle son yıllarda meyvecilik alanında kaydedilen ilerlemeler babadan kalma yöntemlerle üretim yapmanın çok karlı olmadığını, sadece aile ihtiyaçlarını karşılamakla sınırlı kaldığını gözler önüne sermiştir. Üreticilerin yıldan yıla artan modern meyve bahçesi kurma istek ve hevesleri Ülkemizde meyvecilik alanında bir dönüm noktasına yaklaşıldığının göstergesidir. Özellikle son yıllarda kullanımı artan tam bodur anaçlar sayesinde ise yoğun meyvecilik kavramı oluşmuş, meyve yetiştiriciliğinin amaçlarına ulaşma yolunda önemli mesafe kat edilmiştir.
Bilindiği gibi meyve yetiştiriciliğinde amaç;
- Her yıl ve düzenli ürün elde etmek,
- Dikimin ilk yıllarında verime yatmalarını sağlamak,
- Birim alandan daha fazla ürün elde etmek,
- Budama ve meyve seyreltmesi gibi kültürel işlemlerin daha kolay ve ekonomik yapılabilmesini sağlamak,
- Hastalık ve zararlılarla kolay, ucuz ve daha etkin bir şekilde mücadele etmek,
- İnsan gücü ve üretim giderlerinin azaltılıp kaliteli, bir örnek ürün elde ederek pazarlanan meyve oranını arttırmaktır.
Bu amaçlara ulaşmak için uygun bir bahçe tesisi yanında modern meyveciliğin gerektirdiği kültürel işlemlerin tamamını uygulamak gereklidir. Bu gereklerden biri de hiç şüphe yok ki budama ve terbiye işlemleridir. İlk yıllarda ağaca uygun terbiye sisteminin seçilmesi ve uygulanması, ilerleyen yıllarda da optimum verimi almak için periyodik olarak yapılan verim budamaları ağaç için hayati öneme sahiptir.
Bu başlık altında meyve tür ve çeşitlerine göre değişen 3 farklı terbiye sistemi ayrıntılı olarak incelenecektir.
10.1. Merkezi Lider Terbiye Sistemi
Merkezi lider terbiye sistemi destek sistemi kullanılmadan serbest olarak ayakta durabilen elma ağaçlarında (MM 106, MM 111, M 109 ve çöğür anaçlı) ve kiraz ağaçlarında çok rahatlıkla uygulanabilen bir terbiye sistemidir.
Avrupa grubu erikler (Stanley, President, Angeleno gibi) daha çok dik ve dik yayvan geliştiklerinden bunlara da merkezi lider terbiye sistemi uygulanmaktadır.
Ayrıca çok önemli olan konulardan biri de kiraz ağaçlarında budamadır. Kiraz, yıllardır budanmadan yetiştiriciliği yapılan bir meyve türü olarak bilinmeydi. Fakat son yıllarda yapılan araştırmalar, kiraz ağaçlarının budanmasında herhangi bir sakınca olmadığını, yıldan yıla yapılan ılımlı budamalara çok iyi tepki verdiğini ve ilk yıllardaki terbiye işlemlerinin meyve verim ve kalitesini arttırdığını göstermiştir.
10.1.1. Verilebilecek Sıra Arası ve Sıra Üzeri Mesafeler
Dikim mesafeleri anacın kuvvetine, üzerine aşılı olan çeşidin kuvvetine, toprak yapısına, ilaçlamada ve toprak işlemede kullanılan aletin iş genişliğine vb. göre değişmektedir. Düzenli olarak ağaçlara budama yapılması ve uygulanan terbiye sistemi dikim mesafesinin belirlenmesinde direk etkili olmaktadır. Bu sebeple yetiştiricilere bir fikir vermesi açısından bazı meyve türlerinde uygulanabilecek dikim mesafeleri verilmiştir.
Dikim, sonbaharda ağaçların yaprak dökümünden ilkbaharda gözler uyanıncaya kadar olan sürede yapılabilir. Dikilecek olan fidanların sağlıklı, ortalama olarak 1,5 cm. çapında ve 1-1,5 m. uzunluğunda olmasına dikkat edilmelidir. Aşırı kalın fidanların iyi fidan olduğu görüşü çok yanlış bir görüştür.
Meyve bahçesinde dikilecek fidan dallı veya kamçı şeklinde dalsız olabilir. Dikim sistemine göre açılan çukurlara, aşı noktası toprak yüzeyinin 5-10 cm yukarısında olacak şekilde fidanlar dikilir. Eğer fidan kamçı şeklinde dalsız fidan ise dikimden sonra 75 cm. den tepesi vurulur.
Dikimi takip eden ilkbahar gelişme periyodunda kesim noktasının altındaki gözler sürmeye başlayacaktır. Bu devrede ağaçların şekillendirilmesine başlanılır.
Haziran ayının başı-ortasından itibaren sürgünler yaklaşık 7,5-10 cm olunca yaz budaması yapılabilir. İlk iş olarak dik büyüyen fidanın en üstündeki sürgün lider olarak seçilir.
Özellikle dar açıyla çıkan dallar dal açıcılarla (kürdan, mandal, kamış vs.) genişletilmelidir. Dalsız bir fidan dikildiğinde yaz aylarında oluşan sürgünlerden 3-6 adet ana dal seçilir, tercihen 5 adet olmalıdır. Seçilen ana dalların gövde üzerinde eşit açı ve mesafelerle dağıtılması, ilerleyen yıllarda birbirini gölgelememesi açısından önemlidir. Gövde üzerinde ana dallar arasında yaklaşık olarak 7,5-20 cm. lik bir mesafe bulunmalıdır. Seçilen dallar dışındaki yan sürgünler ve liderle rekabet eden dallar dipten çıkartılır. Özellikle lider olarak seçilen en üstteki dalın altındaki 1-2 sürgün çok kuvvetli ve dik büyümektedir. Bu dallara dokunulmadan bırakılırsa lider ile aynı kuvvette gelişeceklerinden ilerleyen yıllarda problem çıkarırlar. Bu sebeple mümkünse bu sürgünler ıslah edilmeli (açısı genişletilerek), mümkün değilse dipten çıkarılmalıdır. Böylece birinci kat oluşturulmuş olur. En alt dal ile toprak yüzeyi mesafesi arası en az 45 cm olmalıdır.
10.1.3. İkinci Yıl Budama ve Terbiye
Ağaçlar yapraklarını döktükten sonra durgun dönemde birinci katı oluşturan dalların en üstündekinin 50-60 cm yukarısından liderin tepesi vurulmalıdır. Ana dallarda 1/3-1/4 oranında bir tepe kesimi uygulanır. Ana dallar, liderden hem daha aşağıda hem de daha ince olmalıdır.
Fidan üzerinde istenilen bir dal oluşumu olmamışsa, yani 3 daldan daha az dal varsa bu dallar dipten çıkarılır ve liderin tepesi 75 cm. den tekrar kesilir.
İlkbahar gelişme periyodunda da kesim noktalarının altındaki gözler sürmeye başlar. Merkezi lider terbiye sisteminin esasını “Katlar” oluşturmaktadır. Yani merkezi lider üzerinde alt taraftan üst tarafa doğru azalan sayıda dallardan oluşan 3-4 adet kat oluşturulmalıdır.
Bu amaçla birinci katın 50-60 cm üzerinde ikinci bir kat oluşturulmalıdır. İkinci katı oluşturan ana dalların birinci katı gölgelememesi için daha az sayıda ve daha kısa olması gereklidir. Örneğin ilk katta 5 ana dal seçilmişse ikinci katta 4 adet seçilmelidir. Hem 1. kattaki hem de 2. kattaki ana dallardan dik gelişenlerin açıları gelişme periyodunda genişletilmelidir.
10.1.4. Üçüncü Yıl Budama ve Terbiye
Yeni oluşturulan ikinci katın dalları birinci kattaki dallardan daha kısa olmalıdır.Böylece alttaki dallar gölgelenmez. Ana dalların uçları 1/3 oranında kısaltılmalıdır. Bu tip bir budama ile piramit şekli elde edilir. Alt kattaki ana dallar üzerinde oluşturulan yardımcı dallar aynı yönde bırakılmalı, simetriye dikkat edilmelidir.
Ağaç üzerinde mekanik etkilerle zararlanmış, kırılmış, hastalıklı olan dallar varsa çıkarılır. Genel bir kural olarak çok ince olan dallara dokunulmaz. Ağaç üzerinde gereğinden fazla kesim yapmanın, fayda dan çok zarar getirdiği unutulmamalıdır.
İlkbahar gelişme periyodunda da önceki yıllarda yapılan işlemlere devam edilmelidir.
10.1.5. Dördüncü Yıl Budama ve Terbiye
Geçmiş yıllarda yapılan işlemlere devam edilir. Ağaçların şekil verme işlemi 4 – 6 yılda tamamlanmalıdır. Fakat çok fazla acele edilmemesinde de fayda vardır çünkü çeşitler arasında gelişme bakımından farklılıklar bulunmaktadır ve istenilen ağaç şekli her zaman kısa bir zamanda oluşturulamayabilir.
Ana dallar üzerinde yardımcı dalların oluşabilmesi için her yıl ana dallarda ve liderde 1/3 oranında tepe kesimi uygulanır. Meyve türüne, çeşide, toprak ve iklim durumuna göre olgun verim çağında bir ağaçta 3-4 kat bulunması gerekir. Örneğin MM 106 anaçlı bir elma ağacında 3 kat ve 10-12 adet ana dal, kuş kirazı anaçlı kiraz ağacında ise 3-4 kat ve 16-21 adet ana dal idealdir.
10.1.6. Verim Çağındaki Ağaçlarda Budama
İdeal şekli ve yapısı oluştuktan sonra ağaçlara uygulanan budama optimum verim almaya yöneliktir.
Ölü dallar, hastalıklı ve kırılmış dallar seçilerek budanır. Dar açılı ve dik büyüyen dallar, yaz budaması ile değil kış budaması esnasında çıkarılır. Lider her yıl zayıf bir yan dal üzerinden kesilerek yenisi ile değiştirilir.
Ana dalların her biri ayrı ayrı ele alınarak budanır, bir birini gölgeleyen ve yere değen dallar çıkarılır. Ağacın iç kısımlarına maksimum ışığın girmesi sağlanmalıdır.
Komşu ağacın ana dallarına değen dallar, çok uzun olan dallar da zayıf bir dal üzerinden geriye kesim uygulanır.
10.2. Goble Terbiye Sistemi
Meyve yetiştiriciliğinde uzun yıllardır kullanılan bir terbiye sistemidir. Özellikle gelişme karakterinin uygun olması sebebiyle şeftali, Can ve japon grubu erikler, ayva ve bazı armut çeşitlerinde çok rahatlıkla uygulanabilmektedir.
10.2.1. Dikim Yılı
Şeftali, nektarin ve erik ağaçlarının terbiyesi ilk 3-4 yıl içerisinde yapılmalıdır.
İstenilen ve önceden planlanmış olan dikim aralıklarına göre dikilmiş olan fidanların tepeleri 45-50 cm. den kesilir. Tepe kesiminin yapıldığı yükseklik ana dalların çıkış noktasını belirlemektedir. Çok yüksek yapılan tepe kesimleri hasat, budama ve seyreltme işlemlerini güçleştirmektedir. Tepe kesim noktasının altındaki sürgünler, üzerinde 1-2 göz kalacak şekilde budanır.
Takip eden büyüme periyodunda ana dal olacak olan sürgünler gelişmeye başlarlar. Tam verime yattığı zaman ağır meyve yükünü taşıyacak olan dalların şekillendirilmesine ilk yıllarda özen gösterilmelidir. Fidanların sağlıklı büyümesi için budama ve terbiye işlemleri yanında diğer kültürel işlemlerinde aksatılmadan yürütülmesi çok önemlidir. Gelişme periyodu içerisinde sürgün uzunlukları 15-20 cm. olduğunda fidanlarda şekillendirmeye başlanır. Fidanlar üzerinde merkezden eşit açılarla dağılmış, birbirini gölgelemeyen 3-5 adet ana dal seçilir. Seçilen daların aynı noktadan çıkmamasına özen gösterilmelidir. Bunun dışındaki dallar ya dipten çıkarılır ya da eğilip bükülerek gelişmeden alıkoyulur.
Tür ve çeşide göre değişmekle birlikte bazı ağaçlar dik gelişme eğilimindedir. Genel olarak şeftali ve nektarinler yayvan, bazı erikler dik büyüme temayülündedir. Dik büyüyen bazı erik çeşitlerinde sürgünler büyüme sezonunda zorla dışa doğru çekilip eğilerek şekillendirilir. Dik gelişen dalların yatay ile 30-45 derecelik açı yapacak şekilde açılarının genişletilmesi gerekmektedir. Dallarda yapılan açı genişletmeler ana dalların gövde ile bağlantısını kuvvetlendirir, dalların gelişmesini zayıflatır, dallar üzerinde meyve gözlerinin oluşumunu hızlandırır ve iç kısımlara güneş ışığının nüfuzunu arttırır.
10.2.2. İkinci Yıl
Kış sezonunda bölgenin iklim durumuna göre sert kış soğukları geçtikten sonra budama yapılır. Fakat meyve tür ve çeşidine göre budama istekleri farklı olmaktadır.
Şeftali ve nektarin ağaçlarının çatısını oluşturacak ana dallar istenen yükseklikte yardımcı dalları meydana getirmesi için tepeden budanırlar. Bu budamalar yaklaşık olarak çatal yerinden 50-90 cm. yukarıdan yapılır.
Erik ağaçları çoğunlukla dik gelişmektedirler. Birinci büyüme sezonunun sonunda seçilen ana dalların tepeleri durgun dönemde (kış dönemi) budanır. Ayrıca zararlanmış, hastalıklı, gelişmesi ana dalların zararına olan, aşırı dik büyüyen ve iç kısımlarda gölgeleme meydana getiren dallar dipten çıkarılır.
Takip eden gelişme döneminde ana dallar üzerindeki kesim noktalarının altından yeni sürgünler sürmeye başlayacaktır. Ana dallar üzerinde bu yeni sürgünlerden yardımcı dallar seçilir. Yardımcı dallar, ağacın gelişme durumuna göre her ana dal üzerinde 1-2 adet seçilmeli ve hepsi aynı yöne bakmalıdır.
Dik gelişen dalların açılarının genişletilmesine devam edilir.
10.2.3. Üçüncü Yıl
Durgun dönemde ağaların şekillendirilmesine devam edilir. Bir önceki dönemde seçilmiş olan yan dallar ile birlikte ana dalların tepeleri budanır. Kış budaması esnasında çok dik gelişen çeşitlerde iç kısımları açmak amacıyla ana dallarda çelme yapılabilir.
10.2.4. Daha sonraki yıllar:
4 yıllık büyüme ve budamadan sonra bir ağacın çatal noktasından çıkan 3-4 ana dal ile toprak seviyesinden 100-130 cm. yukarıda 5-8 adet yardımcı dalı bulunur. Ağacın merkezi güneş ışığının girmesi için açık tutulmalıdır.
Uygun bir taç hacmi oluşturan üreticiler bu aşamadan sonra ağaçlarını optimum verim almak için budarlar. Daha önce de anlatıldığı gibi her meyve tür ve çeşidinin budama istekleri birbirinden farklıdır.
Şeftali ağaçları diğer meyve ağaçlarına göre daha sert budanmak ister. Sebebi meyvelerin bir yaşlı dallar üzerinde teşekkül etmesi ve normal bir ürün alınabilmesi için bir yaşlı sürgünlerin yeterli ölçüde sağlanması zorunluluğudur. Ağaç üzerindeki tüm meyve dalları her yıl kış budamasıyla seyreltilmelidir. Geçen yıl teşekkül etmiş ve o yıl meyve verecek olan dallar 2-8 göz üzerinden budanır. Ayrıca odun dalları da ertesi yılın meyve verecek olan dallarını oluşturmak için 2 göz üzerinden kesilir.
Erik ağaçlarında meyveler bir önceki yılda teşekkül eden sürgünlerle daha yaşlı dallar üzerinde meydana gelir. Şeftalideki gibi devamlı bir meyve budamasına ihtiyaç yoktur. Budama daha çok dalların seyreltilmesi, kurularının alınması, obur dalların çıkartılması şeklinde olur. Periyodisite gösteren çeşitlerde sert budama gerekebilir. Tek tek küçük dallarla uğraşılmayıp 1,5-2,5 cm. çapındaki dallar alınarak budama yapılır.
Japon eriklerinde avrupa eriklerine göre daha fazla çiçek tomurcuğu oluştuğundan bunlara daha sert budama yapılmalıdır. Bu eriklerde buket dalı sayısı da fazla olduğu için 3-4 yılda bir sert budama ile çok sayıda yeni sürgünlerin oluşması sağlanmalıdır.
Bir çok Japon eriği çeşidi, 1 yaşındaki dallar üzerinde de meyve yaparlar. Japon ve Avrupa eriği ağaçlarında meyve veren kısa dalcıklar 5-8 yıl yaşarlar. Fakat çoğu bunun ancak yarı süresinde kaliteli ve iri meyve üretirler. Bu dalcıkları bazılarının yenilenmesi için her yıl budamaları gerekli ise de daha ziyade yeni büyümeler kesilip çarılır. Çeşide bağlı olarak ağacın çevresinde yeni sürgünleri bırakıp eskilerini budayarak meyve dallarının % 20-40’ ı yenilenir.
10.3. Tam Bodur Bahçelerde Budama Ve Terbiye
Tam bodur meyve bahçesi, yoğun dikime imkan veren anaçlarla kurulan ve ayakta durabilmesi için destek sistemine ihtiyaç duyan anaçlar ile kurulan bahçelere denmektedir. Ülkemizde bu tip bahçeler son yıllarda hızla artmaktadır. Ancak hala toplam meyve bahçeleri içindeki payları oldukça düşüktür.
Bodur meyve bahçelerinin hızla yaygınlaşmasında aşağıdaki avantajlar etkili olmaktadır.
Bodur meyve bahçesinde;
ü Ağaçların tamamı yerden budanabildiğinden budama işgücü standart çeşitlerin 1/4’ ü kadardır. Aynı zamanda arzu edilen terbiye sistemini uygulamak daha kolaydır.
ü Erken yaşta meyveye yattıklarından yatırım masrafları ilk yıllarda geriye dönmektedir,
ü Sık dikim yapıldığı için kuvvetli gelişen ağaçlardan oluşmuş bahçelere göre döllemenin daha kolay olması nedeniyle, her yıl ve düzenli ürün alınmaktadır.
ü Dikimden sonra hemen verim elde edilip ilk yıllarda kara geçildiğinden değişen şartlar ve pazar isteklerine uyabilen yeni tür ve çeşitler yetiştirilebilmektedir.
ü Budama, seyreltme ve hasat gibi kültürel işlemlerin yerden yapılabilmesi nedeniyle üretim maliyetinde azalma ve işgücünde tasarruf sağlanmaktadır.
ü Meyve verimi ve kalitenin yüksek olması yanında gölgelenme ortadan kalktığı için iyi ve yeknesak bir renk oluşumu gerçekleşmektedir.
Bu faydalarının yanında bilinçsiz yapılan bir üretimin de faydadan çok zarar getireceği de unutulmamalıdır. Meyve yetiştiriciliğinde bodurluk sağlayan klon anaçlarının kullanımını Türkiye’de daha yeni olduğu için kültürel işlemler konusunda da üreticilerimiz tam ve yeterli bilgiye sahip değillerdir. Özellikle budama ve terbiye konusundaki yetersizlik önde gelen sorunlardan birisi olarak kendini hissettirmektedir.
Standart Çeşitlerde
Örn; Starking Delicious
Spur Çeşitlerde
Örn; Starkrimson Delicious
Mark
M26
M9
MM106
M27
M7
Mark, M 9 ve M27 anaçları Starking Delicious,Golden Delicious gibi standart çeşitlerde tavsiye edilmektedir. M27 anacı bodur anaçlar içerisinde en bodur olan elma anacıdır. Bu özelliğinden dolayı dünyada kullanımı pek yaygın değildir, güçlü topraklarda kuvvetli çeşitlerle dikilmesi uygundur. Mark anacı, M9 daha küçük (%30 kadar) bir taç oluşturur. Verimi M9 ile aynıdır ancak dikkatli bir meyve seyreltmesi programı istemektedir. M9, Türkiye’de ve dünyada en yaygın olan bodur elma klon anacıdır. Yaklaşık olarak dekara verimi 6-8 ton arasındadır. Bahsedilen anaçların hepsi destek sistemine ihtiyaç duymaktadırlar.
Starkrimson Delicious gibi spur çeşitler ile, M9, Mark ve M27 anaçları yerine biraz daha kuvvetli olan M7, MM 106 ve M26 anaçları kullanılarak bahçeler tesis edilmelidir. M26 anacı, hem standart hem de spur çeşitlere anaç olarak kullanılabilir. Yaklaşık olarak M9 ile MM106 arasında bir taç büyüklüğü oluşturur. MM106 anacı, yarı bodur anaçlar içerisinde en iyisidir. Kök boğazı çürüklüğüne hassas olduğu için ağır bünyeli topraklarda yetiştirilmesi uygun değildir. M7 anacı da yarı bodur bir anaçtır ve kök boğazı çürüklüğüne hassas olmasına rağmen toprak istekleri konusunda MM106 kadar seçici değildir. MM106, M7 ve M26 anaçları kuvvetli gelişen standart çeşitlerle yetiştirildiğinde destek sistemine ihtiyaç duymazlarken zayıf gelişen spur çeşitlerle kullanıldıklarında destek sistemine ihtiyaç duyarlar .
Spur çeşitlerin (Starkrimson Del., Red Chief, Scarlet Spur gibi) M9, M27 gibi tam bodur anaçlar ile yetiştirilmesinin birtakım sakıncaları vardır. Zira hem anaç hem de çeşit zayıf geliştiği için ortaya çıkan ağaç hacmi çok küçük olmakta, yeterince yan dal oluşturmamakta, dolayısıyla meyve verim ve kalitesi oldukça düşük olmaktadır. Şekil 20’ de görüldüğü gibi aynı yılda dikilmiş M9 anacı üzerine aşılı standart gelişen Golden Delicious elma çeşidi ile, yine aynı anaca aşılı spur bir çeşit olan Red Chief elma çeşidi birlikte görülmektedir. Her iki çeşit arasındaki büyüme ve yan dal oluşturma bakımından ortaya çıkan fark resimden açıkça görülmektedir.
10.3.2. Bodur Elma Bahçelerinde Dikim Aralık ve Mesafesi
M 9 anacıyla standart bir çeşit dikildiğinde;
Sıra üzeri mesafe; 1-1,5 m.
Sıra arası mesafe; 3-4.5 m. olabilir.
Yine MM106, M7 veya M26 anaçları ile spur çeşitler dikliyorsa aynı aralık ve mesafeler uygulanabilir.
Dikim aralık ve mesafeleri belirlenirken kullanılan anaç ve çeşidin gelişme kuvveti ve kullanılan tarım alet ve makinelerinin boyutları göz önünde bulundurulmalıdır.
10.3.3. Bodur Elma Bahçelerinde Kurulabilecek Destek Sistemleri
M9 gibi bodur klon anaçları, kök sisteminin zayıf olması, aşırı meyve yükünü taşıyabilecek kuvvetli yan dallara sahip olmaması nedeniyle mutlaka destek sistemine ihtiyaç duyarlar. Bu sebeple dikimle birlikte mutlaka destek sistemi de kurulmalıdır. Aksi halde hemen ilk yıllarda verime yatan ağaçlar meyve yükünü taşıyamayarak devrilebilirler.
Destek sistemlerini farklı şekillerde yapmak mümkündür. Ancak bu sistemler içinde en uygun olanı Şekil 9’ da görülen destek sistemidir. Bu sistemde;
- Her 10-15 ağaca 5 cm. çapında sağlam bir demir direk(1) dikilmeli, direklerin uzunluğu 3 m. olmalı ve 60 cm. lik kısmı toprağın altında kalmalıdır.
- Sıra başındaki ve sıra sonundaki direkler(4) toprak ile 60o lik açı yapacak şekilde dikilmeli, bu sebeple uzunlukları 3,3 m. olmalıdır ve aynı şekilde 60 cm. i toprak altında kalmalıdır.
- Baştaki direkler iki noktadan(6) toprağa sabitlenmelidir.
- Her bir ağaca bambu kamışı, kargı veya ince metal boru(2) dikilmelidir. Bunların uzunluğu yaklaşık 3 m. civarında olmalı ve üst teli 60 cm. geçmelidir.
- İhtiyaca göre değişmekle beraber toprak seviyesinin 60 cm. üzerinden ve ana direklerin üst kısmından olmak üzere iki tel geçirmek yeterlidir. İleride ihtiyaç olursa üçüncü bir tel de eklenebilir. Tellerin arasına gerginliği sağlamak için bir gerdirme mekanizması(3) ilave edilmesi faydalı olacaktır.
Her ne kadar olması gereken destek sistemi böyle olsa da önemli olan tam bodur sistemlerde mutlaka destek sisteminin kullanılmasının gerektiğinin bilinmesidir. Bu destek sisteminin şeklini üreticilerin ekonomik durumlarına göre ayarlamak gerekmektedir.
Örneğin; anlatılan bu destek sisteminden farklı olarak üreticiler ilk direklere birer payanda ilavesi yaparak da destek sistemlerini kurabilmektedirler. Burada ara direklerde herhangi bir değişiklik olmamakta sadece ilk direklerin uzunlukları 3 m. ye indirilerek bunlara yaklaşık 2,5 m. uzunluğunda bir payanda ilave edilmektedir. Ayrıca demir direkler yerine beton veya ahşap direklerde kullanılabilmektedir.
Öte yandan meyveleri dolu zararı ve güneş yanığından korumak amacıyla bazen destek sistemlerinin üzerine bir örtü sistemi de kurulabilmektedir. Eğer örtü kullanılmak isteniyorsa destek sistemi kurulurken kullanılan direklerin boyu en az 3,5 m. olmalıdır.
10.3.4. Tam Bodur Elma Bahçelerinde Budama ve Terbiye Esasları
Tam bodur bir elma bahçesi kurmak isteyen üreticiler bütün kültürel işlemlerde eski alışkanlıklarını bir tarafa bırakıp, teknik elemanların tavsiyeleri doğrultusunda hareket etmelidirler.
Bodur bahçelerde ağaçların en fazla 2,5-3 m büyümesine izin verilir. Böyle bahçelerde budama ve terbiyede asıl amaç meyve yüklü dalların ana eksen etrafında dar bir silindir formu almasıdır. Merkezden dışa açılarak oluşan dalların çapı ağacın üst kısmına doğru tedricen azalmalıdır. Yan dalların kalınlığı daima gövde kalınlığından az olmalı ve ağaçların silindir-konik bir şekil oluşturması temin edilmelidir. Liderde ve yan dallarda ilk yıllarda tepe veya uç kesimi minimumda tutulur.
1. Dikim ve İlk Yıl Budaması
İdeal fidan; 1-1,5 m. boyunda, çapı 1,5 cm. den daha fazla olan ve 5-8 adet geniş açılı yan dal ihtiva eden fidandır. Ülkemizde genellikle kamçı şeklinde fidanlar üretildiği için piyasada dallı fidan bulmak mümkün olmayabilir. Bu sebeple şekillendirmeye kamçı haldeyken başlanmalıdır.
Yukarıda verilen aralık ve mesafelere uygun olarak açılan çukurlara fidanlar aşı noktası toprak yüzeyinden 5 cm. yukarıda kalacak şekilde dikildikten sonra; kamçı şeklinde fidanların tepesi 70-75 cm. den kesilir. Liderde tepe kesimi sadece dikim esnasında yapılır ve bir daha yapılmaz. Eğer fidanların gelişimi zayıf ise 2. yıl tekrar tepe kesimi yapılabilir. Bu durum sistemde genel bir kaide olmasına rağmen üreticiler yetiştirdikleri çeşide göre hareket etmek zorundadırlar. Örneğin; Granny Smith elma çeşidi çok dik büyüme ölü göz oluşturma eğilimindedir. Yani sınırlı sayıda ana ve yardımcı dal meydana getirmektedir. Bu sebeple böyle bir çeşitle bahçe kurulduğunda ana dal ve ana dallar üzerinde yardımcı dal oluşumu sağlamak için her yıl düzenli olarak tepe kesimi yapmak gerekir.
Dikimle birlikte destek sistemi kurulmuş olmalıdır. Lider uygun noktalardan destek sistemine bağlanarak mümkün olduğu kadar sabit durması sağlanır. Ancak lideri destek sistemine sabitlemede kullanılan malzemenin esnek olması gerekir. Eğer kullandığımız malzeme esnek değilse ileriki yıllarda kalınlaşma sonucu gövdede veya yan dallarda boğulmalar meydana gelebilir.
70-75 cm. den tepesi vurulmuş fidanlarda, ilkbaharla birlikte topraktan 45-75 cm. yükseklikte birinci katı oluşturacak yan dallar çıkmaya başlar. Bu sürgünlerden tepe noktasına en yakın olan dal lider dal olarak seçilir. Sürgün uzunlukları 7,5-10 cm. olduğunda her iki haftada bir liderin 10 cm. altındaki sürgünler el ile veya makasla uzaklaştırılması gerekir.Bu kesimler Temmuz sonuna kadar tekrarlanmalıdır.
Öte yandan haziranın ortasından sonra dik büyüyen dalları lider ile 45-60O açı yapacak şekilde açmak gerekmektedir. Bu amaçla eğer dal küçükse kürdan, çamaşır mandalı(Resim 28); biraz büyükse çıtalar, çubuklar veya çamaşır mandalına bağlı beton ağırlıklar kullanılabilir. Açı genişletmede kullandığımız bu materyaller Ağustos ayı sonunda çıkarılmalıdır.
2. İkinci Yıl Budama ve Terbiye
Yukarıda belirtildiği gibi Bodur elma bahçelerinde liderin istisnai durumlar hariç, dikim yılında budandıktan sonra tekrar kesilmez. Eğer gelişme zayıfsa tekrar tepe kesimi yapılabilir. Bununla birlikte liderin ucunda çiçek tomurcuğu oluşmuşsa onu uzaklaştırmak gerekir. Aksi takdirde çiçek tomurcuğu liderin gelişmesini engeller.
İkinci yılda yan dallarda 1/3 oranında bir kısaltma yapılmalıdır. Bu işlem dallar üzerinde ikincil dal oluşumunu ve meyve gözü teşekkülünü sağlar. Ayrıca toprak seviyesinden itibaren 45 cm. e kadar olan mesafeden çıkan sürgünler uzaklaştırılır.
Fidanımızda istenilen dallanma olmamışsa yani sadece 1-2 adet yan dal oluşmuşsa bu dallar çıkarılır ve yeni dikilmiş gibi tepesi 75 cm. den kesilir.
Özellikle kuvvetli gelişen çeşitlerde gelişmeyi azaltmak için daha az budama yapılmalı, her kesimin sürgün büyümesini teşvik ettiği unutulmamalıdır. Dik sürgünler ve aşırı güçlü dallar, kırılmış veya hastalıklı dallar çıkartılmalı ağaç aşırı kuvvetli ise meyveye yatıncaya kadar hiçbir dalı çıkartmamalıyız. Böyle ağaçlarda sadece yaz budaması yapılmalıdır.
Ağaç gençken yan dalların yatay büyümesini sağlamak ve kuvvetli dik sürgün büyümesini engellemek unutulmaması gereken bir prensiptir.
Normal gelişme gösteren ağaçlarda ilkbahardan itibaren ilk katın 60 cm. üzerinde ilk kattan daha zayıf ikinci bir kat oluşmaya başlar. Bu iki kat arasında kuvvetli dalların gelişmesine izin verilmez. Sadece zayıf meyve dalları bırakılır.
Haziranda yan dallar düşeyle 45-60O’e açı yapacak şekilde yukarıda anlatılan yöntemlerle genişletilmelidir. Bu işlemi haziran ortasından önce yapmamak gerekir. Aksi taktirde obur dal oluşumu artmaktadır.
Bodur elma bahçelerinde liderin mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde üst tele ulaşması sağlanmalıdır. Bunu sağlamak için lidere rakip olan sürgünlerin uzaklaştırılmasına devam edilir. Ayrıca liderin dik durmasını sağlamak için destek sistemine bağlanmalıdır.
3. Üçüncü Yıl Budama ve Terbiye
3. Yıl artık önemli miktarda meyve alınacağı için ağaçlar budanırken meyve gözlerine dikkat edilmelidir. Yan dallarda, çeşidin özelliğine göre 1/3 oranında bir kısaltma yapılabilir. Fakat ihtiyaç yoksa kesilmemesi daha iyidir.
Dik sürgünler ve aşırı güçlü dallar, kırılmış veya hastalıklı dallar çıkartılır. Yine toprak seviyesinden 45 cm. mesafeden çıkan sürgünler ve katlar arasında aşırı kuvvetli büyüyen sürgünler varsa çıkarılır.
3. yıl gelişme periyodunun başlaması ile birlikte katlarımız iyice belirginleşmeye başlayacaktır. Lider istenilen yüksekliğe bu sezon sonunda ulaşır.
Haziranda önceki yıllarda yapıldığı gibi dalların açıları genişletililir. Aşırı meyve yükünden dolayı kırılmaları önlemek için meyve dallarını ve ana dalları tellere bağlamak gereklidir. Periyodik olarak yapılan bahçe kontrollerinde buna özellikle dikkat edilmelidir. Ayrıca liderin, dik durmasını sağlamak için destek sistemine bağlanması ihmal edilmemelidir.
4. Verim Çağındaki Ağaçlarda Durgun Dönemde Uygulanan Budama
İdeal elma ağacı, toprak seviyesinden 0,6-1,1 m. yukarıda yaklaşık 4-5 daldan oluşan bir kata sahiptir ve alt katlara daha iyi ışık ulaşması için ilk katın üstündeki boşlukta sadece küçük meyve dalları bulunmalıdır. İlk katın üzerindeki boşlukta bulunan dallar lidere kısa gençleştirme kesimleri ile yaklaştırılır. Alttaki dallar her zaman üsttekilerden daha geniş olmalıdır. Bunu sağlamak için çok acele edilmemeli ve aşırı kesimler yapılmamalıdır. Unutulmamalıdır ki bütün kesimler az veya çok meyve tutumunu geciktirir.
4. Büyüme sezonunda ağaç dengeli bir tac oluşturmuş olur. Bu yıldan sonra aşağıda kat iskeletini oluşturan dallar korunmalıdır ve her katta 4 dal olana kadar ağaç iskeleti oluşturulmaya devam edilir ve sık dallar çıkarılır.
Yan dallarda zayıf dal üzerinden kısaltma kesimleri bu verime tam yatan ağaçlarda en çok kullanılan kesim şeklidir. Çok uzamış ve yaşlanmış dallar, küçük bir sürgün veya spur daldan hemen sonra kesilir. Bu kesimler sonucunda daha küçük fakat daha verimli olan yan dallar oluşur.
Ağacın üst kısmında liderin çapının yarısından daha kalın dallar çıkarılır ve ağacın zirvesinde daha zayıf meyve dalları bırakılır.
Geri kalan budama işlemi, alt iskeleti oluşturan dalların periyodik olarak yenilenmesinden ibarettir. Yaşlanmış ve meyve yükünden olumsuz etkilenmiş olan bu dallar kısa kesimler veya üçgen kesimlerle çıkartılırlar. Eğer kalıcı dallar diğer ağacın içlerine doğru veya sıra arasına doğru çok ilerlemeye başlarsa zayıf yan dala kadar tepeleri alınır veya tamamen yenilenir. (Resim 31)
Budamaya başlarken meyve gözlerine dikkat etmek gerekir. Eğer çok sayıda çiçek gözü varsa budama daha sert yapılabilir.
Bazı çeşitler, spur dallar üzerinde uzun yıllar meyve vermeye eğilimlidir. Bu spur dallara yeterli güneş ışığı ulaştığı sürece büyük, iri, yüksek kaliteli meyve oluştururlar. Zayıf gelişen Spur çeşitler (Örneğin Starkrimson delicious gibi) böyledir. Bu çeşitler çok az gençleştirme budamasına ihtiyaç duyarlar. Budama sadece yeterli güneş ışığını ağacın iç kısımlarına ulaştırmak için yapılır.
Verim çağındaki ağaçlarda yan dallarda dallanmayı artırdığı için uç kesimi genellikle tavsiye edilmez. Uç kesimi, spur çeşitlerde bir dalın devamlı gelişmesini sağlamak amacıyla yapılır. Granny Smith gibi ölü göz oluşturmaya eğilimli çeşitlerde, gövdeye yakın kısımlarda meyve gözü oluşturmak ve ölü göz oluşumunu engellemek için yan dallarda uç kesimleri yapılmalıdır.
Verim çağında ağaç yüksekliği 2,5-3 m civarındadır. Ağaçlar bu yüksekliğe 3-4. büyüme sezonu sonunda gelmelidir. Bu yüksekliğe ulaşan ağacta lider 2 şekilde baskı altına alınabilir.
1- En üst dal telin diğer tarafına kıvrılabilir.
2- 2 yaşlı dallar üzerinde daha zayıf yan dala kadar geriye budanır (Şekil 11).
Büyük meyve bahçelerinde 2. yöntem hem daha pratiktir hem de iş gücü tasarrufu sağlamaktadır. Ancak küçük alanlarda üretim yapanlar 1. yöntemi de çok rahatlıkla uygulayabilirler.
Çok dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi de destek sistemine bağlanan ağaçların her yıl mutlaka kontrol edilmesidir. Bağlantı noktalarında gövdeyi boğma ve kopma neticesinde ağaçlarda yatma (Resim 26) olup olmadığı kontrol edilip gerekli önlemler zamanında alınmalıdır.
5. Verim Çağındaki Ağaçlarda Yaz Budaması
Verim çağındaki ağaçlar aşırı kuvvetliyse, iç kısımlardaki meyvelere yeterince güneş ışığı ulaşmamaktadır. Bunu önlemek için aşırı büyümüş obur dallar dipten çıkartılabilir. Ayrıca hasattan 3-4 hafta kadar önce yapılan geç yaz budamaları meyve büyümesini çok az etkilemekle birlikte meyve rengine olumlu etki yapmaktadır.