PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Hayvan Yetiştirme ve Islahı Konularında Bilgi Teknolojileri


Mr.Muhendis
28.08.2018, 10:21
1- Siyah Başlı Alman koyunu döl verimi özellikleri olmak üzere, incelene diğer verim özellikleri yönünden Bandırma bölgesinde iyi performans göstermiştir. Alman Siyah Baş Et koyunu (ASB) %75 ve Kıvırcık (K) %25 ve %62.5 ASB %37.5 Kıvırcık genotipleri elde edilmiştir. Elde edilen genotiplerde Baş, siyah, bacaklar uzun, vücut dolgun ve derindir. Erkek ve dişiler boynuzsuzdur. Söz konusu melez koyunlar (Bandırma Tipi) kıvırcık koyunlarıyla kıyaslandığında, günlük canlı ağırlık artışı, yapağı verimi ve kalitesi, kuzu verimi, ergin yaş canlı ağırlığı ve gelişme özellikleri, meradan faydalanma yeteneği yönleriyle üstünlük göstermişlerdir.

Beklenen Döl Verim Özellikleri

Koyun :60-65 kg

Koç :95-115 kg

Yapağı :4 kg

Gebelik Oranı : 90-95

Kuzu Verimi :130-135

2- Kıvırcık ırkının İmroz ırkından besi ve karkas özellikleri bakımından daha iyi sonuç verdiği ortaya konulmuş ancak karkas yağlılığı bakımından İmroz ırkının daha az yağlı olduğu, İmroz koyunlarının Kıvırcık koyunlarında daha fazla yapağı ürettiği buna karşın Kıvırcık ırkı koyunların canlı ağırlıklarının daha yüksek olduğu saptanmıştır. Diğer yandan her iki yerli ırkın yapağılarının halı tipi yapağı özelliğine sahip olduğu bildirilmiştir. Kuzularda doğum ve sütten kesim canlı ağırlığı Kıvırcık ırkında daha yüksek bulunurken yaşam gücü oranı İmroz ırkında daha iyi olduğu bulunmuştur.

3- Sütten kesimi takiben yapılacak kuzu besinin et tutma yeteneğinin olduğunu bu nedenle erken kuzu kesiminin yapılmaması önerilmiştir.

4- Bursa İli ve Çevresinde Yetiştirilen Karacabey Merinosu Koyunlarının Yapağı Verim Özellikleri araştırılmıştır. Araştırma sonuçlarından Enstitüde yetiştirilen Karacabey Merinos koyunlarının yapağı özelikleri bakımından daha iyi olduğu saptanmıştır. Bu sonuç, Merinos koyunlarının %99’unun halk elinde olması nedeniyle yapılacak ıslah, seleksiyon, ayıklama bakım ve besleme konularının titizlikle üzerinde durulması gerektiğini göstermektedir. Diğer yandan yapağı konusunda yapılacak bir ıslah çalışmasında kamu kurumlarının elinde bulunan üstün vasıflı damızlıkların kullanımın gerekliği görülmektedir. Karacabey Merinoslarının önemli verim özellikleri ve yaşama gücü yönünden üstün bir performans seviyesine sahip olduğu saptanmıştır. Ancak ikiz doğum oranı bu ırk için düşük bulunmuştur. Söz konusu ırkın et yapağı yönünde bir ırk olduğunu ve yapağısının tekstil sanayiinde kullanılabilmesi için bir seleksiyona gereksinim duyulduğu bildirilmiştir.

5- Karacabey Merinos koyunlarının kuzulama aralığı normalde 12-14 ay iken yapılan araştırma ile 9.2 ay olabileceği saptanmıştır. Karacabey Merinos koyunlarının 2 yılda 3 kuzulatma programına alınabileceği önerilmiştir.

6- Kıvırcık ırkı yarı entansif koşullarda tüm verim özellikleri yönünden genel olarak iyi bir performans gösterdiği ortaya konulmuştur. Dağlıç ırkının kendi bölgesinde daha iyi verim verebileceği bildirilirken, Sakız ırkının Bandırma koşullarında adaptasyon güçlüğü çekeceği ifade edilmiştir.

7-Analı kuzu büyütmede, kuzuların besi öncesi yeme alıştırılması ile besi öncesi uygulanacak alıştırma yemlemesine ihtiyaç duymadan besi yapılabileceğini ve analarında erken dönemde sağılarak çiftçilere gelir sağlayabileceği saptanmıştır.

8- Afyon Bölgesinde çiftçi şartlarında yetiştirilen Simmenthal ırkı sığırların doğum ağırlığı erkeklerde 43,6 kg, dişilerde 41,8 kg, ilkine aşım yaşı 558 gün, buzağılama aralığı 364-380 gün, servis periyodu 76-90 gün, buzağılarda ölüm oranı %18,5, laktasyon süresi 285 gün, süt verimi 3354 kg ve süt yağı %3,58 olarak bulunmuştur.

9- Anadolu mandalarında doğum mevsiminin ve ilkine doğurma yaşının laktasyon süresi ve laktasyon süt verimleri üzerine etkilerinin olmadığı saptanmıştır.

10-1982 yılında Afyon Mandacılık araştırma Enstitüsünde bulunan yerli ırk mandaların süt verimlerinin arttırılması amacı ile Bulgar murrahı sperması ile suni tohumlama yapılarak elde edilen değişik kan seviyeli genotipler, çeşitli özellikler bakımından yerli ırk mandalarla karşılaştırılması yapılmıştır. Yerli, F1, F2 ve G1 genotiplerinde doğum, 3, 6 ve 12 ay yaş canlı ağırlıkları ve vücut ölçüleri tespit edilerek yapılan istatistik analizinde aralarında fark bulunmamıştır.

11-Anadolu mandalarının enstitü şartlarında o zamana kadar bilinmeyen döl ve süt verimi ile vücut yapısı özellikleri saptanarak ortaya konmuştur. Bu özellikler yetiştirme, ıslah ve besleme uygulama ve araştırmalarına temel bilgi kaynağı olmaktadır.

12- Anadolu mandalarında günde üç sağım uygulamasının bir ve iki sağım uygulamasına göre %12,2 ve %4,9 daha fazla süt verimine neden olmuştur. Sağım sayısının artması süt yağı ve yağsız kuru madde oranını pozitif yönde etkilemiştir. Ekonomik değerlendirme sonucunda en uygun sağım sayısının günde iki sağım olduğuna kanaat getirilmiştir.

13-Anadolu mandalarında ortalama laktasyon verimi ve süresi 1070,5±279,9 kg ve 221,0±44,19 gün; ilkine malaklama yaşı, malaklama aralığı ve periyodu sırasıyla, 1313,2±234,8 gün, 387,2±37,23 gün ve 70,0±39,51 gün; Aralık-Şubat, Mart-Mayıs, Haziran-Ağustos, Eylül-Kasım periyotlarında doğum oranları sırasıyla, %10.7, %29.3, %56,0 ve %4.0 dür.

14- Anadolu mandalarında pik verimindeki tüm ortalamalar , pik verimi, 305 günlük verim, P1, P2, P3persistens değerleri ve malaklama aralığı sırasıyla 55,12±3,22 gün, 7,30±0,15 kg, 894,17±19,55 kg, 120,56±1,72, %34,99±1.07, %85,22±0.92 and 441,97±7,93 gün. 305 günlük verim üzerine süre, parite ve yaş etkisi istatistiksel olarak önemli bulunmuştur.

15- rbST (somatotropin) uygulamasının Anadolu mandalarında süt verimi ve şeker oranını artırdığı, buna karşın sütte yağ ve protein oranları ile SHS üzerinde etkili olmadığı ortaya konmuştur.

16- Anadolu mandalarında ortalama ilkine malaklama yaşı 1127,90±30,34 gün bulunmuş; kalıtım derecesi veriler etkisi önemli görülen doğum periyoduna göre düzeltildikten sonra 0,46±0,45 olarak tahmin edilmiştir.

17- Farklı yaş gruplarındaki Anadolu mandalarının serumlarında bazı biyokimyasal paremetrelerdeki değişimler araştırılmıştır. Klinik olarak sağlıklı, her iki cinsiyetten toplam 93 Anadolu mandası üzerinde yürütülen çalışma sonuçları; BUN, TG, VDL, GLU konsantrasyonlarının yeni doğanlarda ve 6-24 ay yaş grubunda; CHOL, HDL ve CREA serum konsantrasyonlarının ise 6-24 ay ve ³36 ay yaş gruplarında benzer seviyelerde olduğunu ortaya koymuştur. LDH ve TP serum konsantrasyonlarının ise her üç grup için farklılık arz ettiği belirlenmiştir.

18- Afyon İlinde yetiştirici elindeki Ankara keçilerinin durumlarının saptanması amacıyla 4 köyde 8 işletmede, ortalama doğum ağırlığı erkeklerde 2,6-2,9 kg, dişilerde 2,3-2,6 kg, 6. ay canlı ağırlık 10,4-16,3 kg ve 10,8-16,1 kg, 1. yaş tiftik verimi 0,9-1,4 kg,, yaş tiftik verimi 1,4-2,1 kg, kısırlık oranı %9,8, ikizlik oranı %2,8 olarak saptanmıştır. Bu çalışmada Afyon şartlarında yetiştirilen esmer ırk sığırların ilkine aşım yaşı ilkine buzağılama yaşı, iki doğum arası süre ve servis periyodu parametreleri ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca çalışma sonunda hem enstitü idaresi ve araştırmacılarına hem de yetiştiricilere yönelik olarak bu şartlarda yetiştirilen esmer sığırların ilkine aşım yaşı, ilkine buzağılama yaşı, iki doğum arası süre ve servis periyodu değerlerinin ekonomik açıdan uzun bulunduğu ve bu duruma karşı mutlaka önlem alınması gerektiği bildirilmiştir.

19- 1999 yılından beri yapılan çalışmalarda Anadolu mandalarının Murrah ırkı mandalarla melezleme ve seleksiyon yoluyla ıslahında Birinci laktasyonda elde edilen sonuçlar Anadolu mandalarında ve F1 melezlerinde sırasıyla, ortalama süt verimi 516,399±25,348 ve 953,850±127,999 kg; laktasyon süresi 177,517±5,223 ve 285,833±28,767 gün; malaklama aralığı 490,611±10,175 ve 502,600±60,199 gün; kuruda kalma süresi 313,544±11,536 ve 274,000±74,983 gün; servis periyodu 152,552±13,225 ve 196,000±86,217 gün; ilkine malaklama yaşı 1216,418±16,74 ve 1389,625±63,941 gün; gebelik süresi 320,092±0,980 ve 313,760±4,577 gün olarak saptanmıştır. Doğumdan 36 ay yaşa kadar vücut gelişim performanslarında genel olarak F1 melezlerinin üstün olduğu ortaya konmuştur. G1 melezi mandalarda gelişim performansı genel olarak literatür bildirişlerinin aksine F1melezi mandalardan daha üstün değildir. Bu durum G1 melezi manda sayısının çok az olmasından kaynaklanmaktadır. Projeye kesintisiz devam edildiği takdirde istenilen hedefe varılabileceği kanaatine varılmıştır.​

Kaynak: Koyunculuk Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü