Zooteknist
22.11.2009, 22:44
Tavşanların Besin Madde İhtiyaçları
Tavşanların beslenmesinde kullanılan çok değişik besin maddelerinin kullanılma düzeyleri konusunda genellikle önceden bir tahminde bulunulamaz. Yonca ve tane mısır önerileceği zaman %65 yonca ve %35 mısır uygundur. Yonca ile yulaf arasında %60 ve %'40lık bir oran kullanılır. Eğer mısır taneleri %14-15'ten yüksek nem ihtiva ediyorsa ve depolamada sorunlar bulunuyorsa karışımdaki miktari %45-50'ye kadar yükseltilebilir. Tavşanların beslenmesinde yonca tavsiye edildiğinde yoncanın ihtiva ettiği saponin miktarına dikkat edilmelidir. Bu madde yoncanın acılık derecesini gösterir ve yemlerde bir acılık sağlar.
Tavşan beslemede kullanılan kaba yemlerin miktarı çok fazla arttırıldığı zaman, eğer bu yeniler lezzetli değilse bazı problemler ortaya çıkmaktadır. Bir yetiştirici için yem tüketiminin fazla olması yeterli canlı ağırlık kazancı sağlayabilmek için gereklidir. Bu da ancak daha lezzetli besin maddelerinin kullanılması ile sağlanabilir. Yeni tüketiminde azalma problemleri kaliteli yeşil yemlerin kullanılması ile giderilebilir.
Yapılan çalışmalar son 15 yıl içerisinde tavşanlardan optimum yerini elde etmek için kullanılacak yem maddeleri ile bunların değerlerini ortaya koymuştur. Denemeler fabrika yemlerinin gelişme ve karkas özelliklerine etkilerini ortaya koyma şeklinde genç tavşanlar üzerinde daha fazla yoğunlaşnmıştır. Kullanılan yem maddelerinde en iyi karışımı sağlayacak tavsiyeleri yapabilmek için dört ayrı dönem için çalışmalar sürdürülmektedir:
Ergin tavşanlar (erkekler ve üreme döneminde olmayan dişiler),
Gebe fakat laktasyonda olmayan dişiler,
Laktasyondaki dişiler,
Sütten kesilmiş olan 1-2.5 aylık yaşlar arasındaki genç tavşanlar.
http://site.mynet.com/oyalcin27/mynet_resimlerim/angora.jpg http://www.yeniresimler.com/data/media/428/tavsan_resimleri_tavsanlar_10.jpg
Bu standart değerler Avrupa'da değişik çevre faktörleri altında ortaya konulmuş ve bu değerlere göre en düşük maliyeti sağlayacak yem karışımları önerilmiştir. Bu standartlara göre hazırlanan yem rasyonları arasında bölgeden bölgeye fiyat farklılıkları oluşabilmektedir.
Laktasyondakı dişiler yüksek düzeyde besin maddesine ihtiyaç duyarlar ve kaliteli yemlerle beslenirler. Tavşanlar sığır sütüne göre 3 kat fazla besin maddesi ihtiva eden, günde 100-300 gramlık süt üretimine sahiptirler. Ancak süt ile harcadıkları besin maddelerini vücuttan sağlama özellikleri sığırlara göre çok düşüktür. Gelişmekte olan yavru tavşanlar da bu dönemlerinde anneleri ile birlikte olduğu için bu yemlerle beslenmektedirler. Genç tavşanları, gebe fakat laktasyonda olmayan dişi tavşanlar izler. Bunların besinleri gelişmekte olan genç tavşanların besin maddelerine göre daha az kalitelidir. Proteinler tavşanlarda vücut yapısının temel taşıdır. Selüloz sindirim siteminin çalışmasında ve kör bağırsak sindiriminde önemli işleve sahiptir. Enerji vücut sıcaklığının düzenlenmesinde olduğu kadar metabolik olayların oluşmasında önemli işlevlere sahıptir. Mineraller ve vitaminler hayvanların esas vucut dokularının oluşmasında (iskelet) ve proteinlerin sentezlenmesinde enzimlerin yapısına girmek suretiyle etkili olurlar. Bu yemin yapısı genç tavşanlar ile laktasyondaki dişilerin besin madde ihtiyaçları arasında bir dengeleme yapılarak oluşturulmuştur.
1. Proteinler:
Tavşanların besin maddeleri içerisinde yer alan proteinlerin en önemli yapı taşları olan amino asitlerce dengeli olması gereklidir. Yapılan araştırmalar tavşanlar için, bilinen 21 amino asitten 10 adetinin esansiyel olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu amino asitler, arginin, histidin, leucin, soleucin, Iysin, phenylalanin+tyrosine, methionin+cystin, threonin, tryptophan ve valindir, Çalışmalar en fazla önemi olan amino asitlerin arginin, lysine ve kükürtlü amino asitler (methionin ve cystin) olduğunu ortaya koymuştur. Günlük ihtiyaç duyulan proteinin %0.6sının kükürtlü amino asitlerden, %0.8m argininden oluşması gereklidir. Tavsiye edilen protein düzeyleri sağlandığı taktirde diğer aminoasitler açısından önemli bır eksiklik ortaya çıkmamaktadır. Bu esansiyel amino asitler besideki tavşanlara %15- 16 ham protein ihtiva eden rasyonlar verildiğinde yeterli miktarda sağlanabilmektedir. Anaç dişi tavşanlar için kullanılması gereken optimum protein düzeyi dengelenmiş amino asitleri ihtiva etmek kaydıyla gelişmekte olan tavşanlarda olduğu gibi %17-18 alınabilir. Tavşanların beslenmesınde kullanılan proteinlerin gerçek protein yapısında olması, protein yapısında olmayan amonyum tuzları ve üre gibi azot maddelerden oluşmaması gereklidir.
2 Enerji ve Ham Seluloz:
İhtiyaç duyulan karbonhidratlar, çok düşük bir miktarı ise yağlar tarafından fazlalığında bunlar da enerji sağlamada kullanılabilmektedirler. Gelişmekte olan tavşanlar, ebeveyn dişilerde olduğu gibi kullanılan yemlerinde protein ve diğer besin maddelerinin dengelenmiş olmasına ihtiyaç duyarlar. Gelişmekte olan Beyaz Yeni Zelanda ve Kaliforniya tavşanları her kg metabolik ağırlık için 220-240 kcal sindirilebilir enerjiye ihtiyaç duyarlar. Laktasyon döneminde bu enerji miktarı 300 Kcal/kg ME ve süt üretim döneminde (laktasyonun 15-20. gününde) 360 kcal'ye kadar çıkabilmektedir. Bu yüzden tavşanlarda enerji ihtiyacı için tam bir sinir vermek oldukça güç olmasına rağmen yemde 2200-3200 kcal/kg sınırları arasında sindirilebilir enerji bulunması uygun görülmektedir. Bundan dolayı enerji kaynakları tüm diğer besin madde kaynaklarına ek olarak ihtiyaçları karşılayacak düzeyde yemlerle karşılanmalıdır.
Tavşanların esansiyel yağ asitlerinden özellikle linoleik asite özel bir ihtiyaçları olduğu, bununda yem %3-4 düzeyinde yağ konulması ile sağlanabileceği bilinmektedir. Rasyonda yağı fazla olması enerji düzeyini yükseltmekte olup aynı ağırlıktaki yağlar karbonhidratlardan sağlanan enerjinin iki katı enerji vermektedirler. Rasyonda yağ kullanımına temel rasyonun yapısına göre karar verilir. Yağın çok fazla kullanımı ekonomik olmamaktadır.
Avrupa ülkelerinde rasyonlarda yonca ve saman gibi ham selülozun sindirilebilirlik düzeyinin düşük olduğu yem maddeleri kullanıldığında (sindirilebilirlikleri %10-30), enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla ek nişasta kaynakları ilave edılmektedir. Bununla birlikte otlarla alınan selüloz, genellikle genç bıtkilerden sağlanıyorsa daha yüksek düzeyde sindirilebilmektedir (%30-60). Uygun şartlarda bu maddeler enerji ihtiyacının %10-20'sinı sağlayabilmektedir. Gelişmekte olan tavşanlar için %13-14 ham selüloz düzeyini sağlayacak şekilde yeni karışımı oluşturulması tavsiye edilmektedir. Laktasyon dönemindeki tavşanlar için ise daha düşük selüloz düzeyi uygundur. Genelde bu dönemde %10-11'lik selüloz düzeyi kullanılmaktadır.
3. Mineral ve Vitaminler:
Gelişmekte olan tavşanların kalsiyum ve fosfor ihtiyaçları laktasyondaki tavşanlardan daha yüksektir. Dişi tavşanlar besinlerle aldıkları minerallerin büyük bır kısmını sütle dışarı verirler. Günde sütle 7-8 gram mineral madde veren bir tavşanın verdiği bu minerallerin üçte biri kalsiyumdur. Rasyonlarda sodyum, potasyum veya klor elementlerinden herhangi birinin dengesizliği nefrit ve doğum anında ölümlerin ortaya çıkmasına neden olur. Bu problemler bitkilerce zengin besleme yapıldığı zaman özellikle fosfor bakımından zengin besleme ile ortadan kalkmaktadır. Bazı araştırcılar fazla miktarda bakır sülfat verilmesinin (200 ppm bakır) performansı arttırdığını ortaya koymuşlardır.
Tavşanlar suda eriyen vıtaminlere (B grubu ve C) olduğu gibi yağda eriyen vıtaminlere (A, D. E, K)'de ihtiyaç duyarlar. Mikroorganizmaların sindirim işlevlerini yerine getirmelerinde ve kaprofajı olayında suda eriyen vitaminlerin önemli rolleri bulunmaktadır. Bu amaçla kullanılacak B ve C grubu vitaminlerin hayvan organizması tarafından sentezlenen miktarı yeterli olmaktadır. Ancak hızlı gelişme dönemindeki hayvanlarda B1 ve B6 vitaminlerinden 1-2 ppm. B2 vıtamininden 6 ppm ve B4 vitamininden 30-60 ppm rasyona ilave edilmelidir Vitamin C ilavesi gelişme üzerinde önemli bır etkiye neden olmamakla birlikte, rasyonda %1 lik seviyede bulunmalıdır. Yağda eriyen vitaminler konusunda yapılmış araştırmaların sayısı daha azdır ve tavsiye edilen miktarlar tecrübeye dayalı olarak verilmektedir. Gelişme döneminde düşük besin madde düzeyine sahip yemlerle beslenen tavşanlarda gelişmeden bir miktar kayıp söz konusu olmakla birlikte, bazen daha ekonomik sonuçlar elde edilebilmektedir. Laktasyondaki dişilerin beslenmesinde kullanılan rasyonların protein düzeyi %13'e kadar düşürulduğü zaman döl verimi etkilenmemekte, ancak sütten kesim dönemindeki yavruların canlı ağırlıklarında düşme olmaktadır.
Eğer yemler ıçerisindeki ham selüloz düzeyi %1O'dan daha düşük olursa, ishal riskleri ortaya çıkmaktadır. Bu miktarın %12 seviyesinde olması etkili bir çözüm olabilmektedir Ancak daha fazla olması kullanılan kaba yem varlığının artması nedeniyle yemin enerji miktarının düşmesine neden olmaktadır. Enerji düzeyinin 2200 kcal/kg ME'nin altında olması performans değerlerini düşürmesine rağmen, hayvanların sağlığını tehlikeye sokmamaktadır. Hayvanlarda yetersizlik belitilerini ortaya koymak oldukça zordur. En iyi yem tüketiminin ölçülmesi ıle hayvanların verim değerlerinin karşılaştırılması ile yapılmaktadır.
Tavşan Yemleri:
Avrupada tavşanlar kuru ham maddelerden yapılmış yemlerle beslenirler. Bunların karışımda bulunması gereken miktarları belirlendikten sonra, ham maddeleri kırılıp karıştırılmaktadırlar. Bu ham maddeler genellikle ezilerek üniform bir karışım sağlanmaktadır. Ancak tavuk ve domuzlarda doğrudan kullanılan bu karışımlar, tavşanlarda toz yemlerin ortaya çıkardığı solunum yolu rahatsızlıkları nedeniyle problem yaratmakta, bu yüzden yemler genellikle peletlenerek kullanılmaktadır. Kullanılacak yemlerde ideal pelet çapı 3-4 mm olma maksimum 5 mm'ye çıkanlmalıdır. Peletlerin uzunlukları 8-10 min'den daha fazla tutulmamalıdır. Peletleme esnasındaki ısıtma yemin besleme değerini toz formuna göre %5-7 oranında yükseltmektedir.
Toz yemler kullanılacaksa yemler tozlarından arındınldıktan sonra kullanılmalıdır. Bu amaçla toz yemleri filtre edecek özel düzenekler bulunmaktadır. Eğer uzun yalak tipi suluklar kullanılıyorsa toz yem kullanmadan kaçınılmalıdır. Bu durumda suluklar hemen kirlenir, tavşanlar su ve yem tüketimlerini durdururlar. Toz yemlerin kullanılması zaruret ise otomatik subap tipi sulukların kullanılması tavsiye edilmelidir. Sulandırılınış yemler (%60 kuru madde, %40 su) oluk tipi sulukların kullanımında temizlik açısından daha uygun olmaktadır. Avrupada işletmelerin büyüklüğüne bağlı olarak yemler 40-50 kg kapasiteli çuvallar veya dökme halinde alınır. Çuvallar yüksek sıcaklık ve rutubetin olmadığı ortamlarda depolanmalı, tavşanların ulaşamayacağı ancak barınağa yakın bir yerde tutulmalıdırlar. Yığınlar duvarlara dayalı olmamalı tavana kadar veya açık yerlerde depolanmalıdır. Tabanın tahta yapılması tam bir çözüm değildir.
Yem deposu iki aylık yem ihtiyacına yetecek büyüklükte olmalıdır. Genel olarak yem aylık olarak alınmaktadır. Fabrikaların üretim durumuna bağlı olarak iki haftalık yem stoku bulunduğu zaman kullanılacak yemin çeşidine göre yeni yem siparişi verilmelidir. Alman yemler düşey olarak inşa edilmiş silolarda da depolanabilir. Silolar tamamen boş olduklarında en az yılda bir defa olmak üzere bakteri, mantar ve virüslere karşı dezenfekte edilmelidir. Taşıma masraflarını azaltmak ve yem zayiatlarını önlemek için 200 veya daha az dişi hayvan kapasiteli işletmelerde sadece iki tip yem kullanılır. Bu yemler Laktasyon döneminde ve ebeveyn dişilerin beslenmesinde kullanılan yemlerdir ve bunlar diğer yaşlardaki hayvanlar için de kullanılır. Kapasitesi 1.000 dişi tavşandan fazla olan işletmelerde ise Tabloda belirtilen bütün yemler kullanılmaktadır.
Tavşanların beslenmesinde kullanılan yemler aşağıdaki şekilde gruplandırılabilir:
1. Dengelenmiş Pelet Yemler: Ekstansif ve yan entansif tavşan yetiştiriciliğinde rasyonlar, tahıllar, kepek ve otlardan (yazın yeşil, kışın kurutulmuş otlar) hazırlanır. Kışın yetiştiriciler hayvan pancarı veya havucu da beslemede kullanırlar.
Modern üretim sistemlerinde hayvanlara besin maddelencee dengelenmiş pelet yemler verilir. Pelet yemler değişik verim ve yaş kategorilerine göre hazırlanır. Entansif tavşan yetiştiriciliğinde erkek tavşanlar dışında bütün hayvanların beslenmesinde serbest yenileme uygulanır ve dişiler doğumdan itibaren sütten kesime kadar yavruları ile beslenirler. Tavşanlar hızlı üreme kabiliyetinde oldukları için genelde serbest olarak yenilenirler. Ancak sütten kesini ile gebeliğin son dönemlerinde dişiler kısmen kısıtlı yemlenebilirler. Genç tavşanlarda hızlı gelişmeyi sağlamak için serbest yenileme uygulanmalıdır. Gelişmekte olan tavşanlar grup halinde büyüdükleri zaman daima serbest yemlenirler. Bunlarda subap tipi bir suluk 10-15 tavşan için yeterli olmaktadır. Bir askılı yemlik 10 tavşan için yeterlidir, diğer iki yemlik kullanılarak pelet yemin akışında ortaya çıkacak sorunlar giderilebilir. Herbir yemlikte hayvan başına yem yeme seviyesi 7-8 cm olmalıdır. Tüm bu öneriler dikkate alınarak tavşanların günlük yem tüketimlerinin hesaplanmasında aşağıdaki önerilere uyulmalıdır:
Besiye alınan genç hayvanlar için (4-11.haftalar) 110-130 g/gün,
Laktasyonda yavruları ile birlikte beslenen dişiler. 350-380 g/gün.
Ana ve yavrular aynı kafeste ise, her kafesteki ana ve yavrular için günde: 1-1.4 kg, yem verilmesi yeterli olmaktadır. İyi gelişen tavşanlar pazarlama ağırlığına kadar kg canlı ağırlık için 4 kg pelet yem tüketmektedirler. Bu yem içerisine ebeveynlerin yem tüketimleri de dahildir. İyi şartlara sahip tavşanlıklarda 1 kg canlı ağırlık için 3.6 kg yem tüketilmektedir. Verilen yemlere karşı alınan protein değeri bakımından, 1 kg bitkisel proteinden 190-220 g hayvansal protein alınabilmekte ve protein dönüşümü %19-22 düzeyinde sağlanmaktadır.
2. Enerji Yemleri : Tavşanlarda enerji ihtiyacı tahıllar ve bunların fabrikasyon artıkları ile karşılanabilir. Tavşan rasyonlarında arpa, buğday, mısır, yulaf pirinç ve sorgum daneleri kullanılabilir. Un, buğday kepeği, razmol ve değirmencilik artıkları tahıl daneleri yerine kullanılabilir.
3. Protein Ek Yemleri : Soya, yer fistıği, ve diğer küspelerle süt ve yan ürünleri proteinli yemleri oluşturur. Ayrıca yöresel bitkisel protein kaynakları da tavşan rasyonlarında kullanılabilir.
4. Kuru Kaba Yemler: Tavşan rasyonlarmın önemli bir kısmını oluştururlar. Enerji değerleri düşük olmasına rağmen rasyonlarda besin maddelerinin dengelenmesinde ekonomik önemleri bulunmaktadır. Yonca, üçgül, burçak, bezelye gibi baklagiller ve kelp kuyruğu, ayrık gibi buğdaygil otları bu gruba girmektedir. Baklagil kuru otları daha lezzetli olup protein ve kalsiyum içerikleri daha fazladır. Gebe ve laktasyondaki tavşanların rasyonlarının %40'tan fazlasını baklagil kuru otları oluşturabilır. Otların temiz, küflenmemış ve kalın sap ihtiva etmemesi gereklidir.
5. Yeşil Yemler-Kök ve Yumru Yemler: Yeşil yemler hayvanların doğal yiyeceklerdir. Protein, mineral madde ve vitaminlerce zengindirler. Taze ve yumuşak olduklarından kolayca sindirilme özelliğindedirler. Buna karşılık yüksek düzeyde su içerdikleri için aşırı düzeyde tüketilmeleri halinde ishale neden olurlar. Havuç, pancar, şalgam, patates. yer elması gibi kök ve yumrular hayvanlar tarafından sevilerek yenir.
Tavşanların beslenmesinde kullanılan çok değişik besin maddelerinin kullanılma düzeyleri konusunda genellikle önceden bir tahminde bulunulamaz. Yonca ve tane mısır önerileceği zaman %65 yonca ve %35 mısır uygundur. Yonca ile yulaf arasında %60 ve %'40lık bir oran kullanılır. Eğer mısır taneleri %14-15'ten yüksek nem ihtiva ediyorsa ve depolamada sorunlar bulunuyorsa karışımdaki miktari %45-50'ye kadar yükseltilebilir. Tavşanların beslenmesinde yonca tavsiye edildiğinde yoncanın ihtiva ettiği saponin miktarına dikkat edilmelidir. Bu madde yoncanın acılık derecesini gösterir ve yemlerde bir acılık sağlar.
Tavşan beslemede kullanılan kaba yemlerin miktarı çok fazla arttırıldığı zaman, eğer bu yeniler lezzetli değilse bazı problemler ortaya çıkmaktadır. Bir yetiştirici için yem tüketiminin fazla olması yeterli canlı ağırlık kazancı sağlayabilmek için gereklidir. Bu da ancak daha lezzetli besin maddelerinin kullanılması ile sağlanabilir. Yeni tüketiminde azalma problemleri kaliteli yeşil yemlerin kullanılması ile giderilebilir.
Yapılan çalışmalar son 15 yıl içerisinde tavşanlardan optimum yerini elde etmek için kullanılacak yem maddeleri ile bunların değerlerini ortaya koymuştur. Denemeler fabrika yemlerinin gelişme ve karkas özelliklerine etkilerini ortaya koyma şeklinde genç tavşanlar üzerinde daha fazla yoğunlaşnmıştır. Kullanılan yem maddelerinde en iyi karışımı sağlayacak tavsiyeleri yapabilmek için dört ayrı dönem için çalışmalar sürdürülmektedir:
Ergin tavşanlar (erkekler ve üreme döneminde olmayan dişiler),
Gebe fakat laktasyonda olmayan dişiler,
Laktasyondaki dişiler,
Sütten kesilmiş olan 1-2.5 aylık yaşlar arasındaki genç tavşanlar.
http://site.mynet.com/oyalcin27/mynet_resimlerim/angora.jpg http://www.yeniresimler.com/data/media/428/tavsan_resimleri_tavsanlar_10.jpg
Bu standart değerler Avrupa'da değişik çevre faktörleri altında ortaya konulmuş ve bu değerlere göre en düşük maliyeti sağlayacak yem karışımları önerilmiştir. Bu standartlara göre hazırlanan yem rasyonları arasında bölgeden bölgeye fiyat farklılıkları oluşabilmektedir.
Laktasyondakı dişiler yüksek düzeyde besin maddesine ihtiyaç duyarlar ve kaliteli yemlerle beslenirler. Tavşanlar sığır sütüne göre 3 kat fazla besin maddesi ihtiva eden, günde 100-300 gramlık süt üretimine sahiptirler. Ancak süt ile harcadıkları besin maddelerini vücuttan sağlama özellikleri sığırlara göre çok düşüktür. Gelişmekte olan yavru tavşanlar da bu dönemlerinde anneleri ile birlikte olduğu için bu yemlerle beslenmektedirler. Genç tavşanları, gebe fakat laktasyonda olmayan dişi tavşanlar izler. Bunların besinleri gelişmekte olan genç tavşanların besin maddelerine göre daha az kalitelidir. Proteinler tavşanlarda vücut yapısının temel taşıdır. Selüloz sindirim siteminin çalışmasında ve kör bağırsak sindiriminde önemli işleve sahiptir. Enerji vücut sıcaklığının düzenlenmesinde olduğu kadar metabolik olayların oluşmasında önemli işlevlere sahıptir. Mineraller ve vitaminler hayvanların esas vucut dokularının oluşmasında (iskelet) ve proteinlerin sentezlenmesinde enzimlerin yapısına girmek suretiyle etkili olurlar. Bu yemin yapısı genç tavşanlar ile laktasyondaki dişilerin besin madde ihtiyaçları arasında bir dengeleme yapılarak oluşturulmuştur.
1. Proteinler:
Tavşanların besin maddeleri içerisinde yer alan proteinlerin en önemli yapı taşları olan amino asitlerce dengeli olması gereklidir. Yapılan araştırmalar tavşanlar için, bilinen 21 amino asitten 10 adetinin esansiyel olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu amino asitler, arginin, histidin, leucin, soleucin, Iysin, phenylalanin+tyrosine, methionin+cystin, threonin, tryptophan ve valindir, Çalışmalar en fazla önemi olan amino asitlerin arginin, lysine ve kükürtlü amino asitler (methionin ve cystin) olduğunu ortaya koymuştur. Günlük ihtiyaç duyulan proteinin %0.6sının kükürtlü amino asitlerden, %0.8m argininden oluşması gereklidir. Tavsiye edilen protein düzeyleri sağlandığı taktirde diğer aminoasitler açısından önemli bır eksiklik ortaya çıkmamaktadır. Bu esansiyel amino asitler besideki tavşanlara %15- 16 ham protein ihtiva eden rasyonlar verildiğinde yeterli miktarda sağlanabilmektedir. Anaç dişi tavşanlar için kullanılması gereken optimum protein düzeyi dengelenmiş amino asitleri ihtiva etmek kaydıyla gelişmekte olan tavşanlarda olduğu gibi %17-18 alınabilir. Tavşanların beslenmesınde kullanılan proteinlerin gerçek protein yapısında olması, protein yapısında olmayan amonyum tuzları ve üre gibi azot maddelerden oluşmaması gereklidir.
2 Enerji ve Ham Seluloz:
İhtiyaç duyulan karbonhidratlar, çok düşük bir miktarı ise yağlar tarafından fazlalığında bunlar da enerji sağlamada kullanılabilmektedirler. Gelişmekte olan tavşanlar, ebeveyn dişilerde olduğu gibi kullanılan yemlerinde protein ve diğer besin maddelerinin dengelenmiş olmasına ihtiyaç duyarlar. Gelişmekte olan Beyaz Yeni Zelanda ve Kaliforniya tavşanları her kg metabolik ağırlık için 220-240 kcal sindirilebilir enerjiye ihtiyaç duyarlar. Laktasyon döneminde bu enerji miktarı 300 Kcal/kg ME ve süt üretim döneminde (laktasyonun 15-20. gününde) 360 kcal'ye kadar çıkabilmektedir. Bu yüzden tavşanlarda enerji ihtiyacı için tam bir sinir vermek oldukça güç olmasına rağmen yemde 2200-3200 kcal/kg sınırları arasında sindirilebilir enerji bulunması uygun görülmektedir. Bundan dolayı enerji kaynakları tüm diğer besin madde kaynaklarına ek olarak ihtiyaçları karşılayacak düzeyde yemlerle karşılanmalıdır.
Tavşanların esansiyel yağ asitlerinden özellikle linoleik asite özel bir ihtiyaçları olduğu, bununda yem %3-4 düzeyinde yağ konulması ile sağlanabileceği bilinmektedir. Rasyonda yağı fazla olması enerji düzeyini yükseltmekte olup aynı ağırlıktaki yağlar karbonhidratlardan sağlanan enerjinin iki katı enerji vermektedirler. Rasyonda yağ kullanımına temel rasyonun yapısına göre karar verilir. Yağın çok fazla kullanımı ekonomik olmamaktadır.
Avrupa ülkelerinde rasyonlarda yonca ve saman gibi ham selülozun sindirilebilirlik düzeyinin düşük olduğu yem maddeleri kullanıldığında (sindirilebilirlikleri %10-30), enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla ek nişasta kaynakları ilave edılmektedir. Bununla birlikte otlarla alınan selüloz, genellikle genç bıtkilerden sağlanıyorsa daha yüksek düzeyde sindirilebilmektedir (%30-60). Uygun şartlarda bu maddeler enerji ihtiyacının %10-20'sinı sağlayabilmektedir. Gelişmekte olan tavşanlar için %13-14 ham selüloz düzeyini sağlayacak şekilde yeni karışımı oluşturulması tavsiye edilmektedir. Laktasyon dönemindeki tavşanlar için ise daha düşük selüloz düzeyi uygundur. Genelde bu dönemde %10-11'lik selüloz düzeyi kullanılmaktadır.
3. Mineral ve Vitaminler:
Gelişmekte olan tavşanların kalsiyum ve fosfor ihtiyaçları laktasyondaki tavşanlardan daha yüksektir. Dişi tavşanlar besinlerle aldıkları minerallerin büyük bır kısmını sütle dışarı verirler. Günde sütle 7-8 gram mineral madde veren bir tavşanın verdiği bu minerallerin üçte biri kalsiyumdur. Rasyonlarda sodyum, potasyum veya klor elementlerinden herhangi birinin dengesizliği nefrit ve doğum anında ölümlerin ortaya çıkmasına neden olur. Bu problemler bitkilerce zengin besleme yapıldığı zaman özellikle fosfor bakımından zengin besleme ile ortadan kalkmaktadır. Bazı araştırcılar fazla miktarda bakır sülfat verilmesinin (200 ppm bakır) performansı arttırdığını ortaya koymuşlardır.
Tavşanlar suda eriyen vıtaminlere (B grubu ve C) olduğu gibi yağda eriyen vıtaminlere (A, D. E, K)'de ihtiyaç duyarlar. Mikroorganizmaların sindirim işlevlerini yerine getirmelerinde ve kaprofajı olayında suda eriyen vitaminlerin önemli rolleri bulunmaktadır. Bu amaçla kullanılacak B ve C grubu vitaminlerin hayvan organizması tarafından sentezlenen miktarı yeterli olmaktadır. Ancak hızlı gelişme dönemindeki hayvanlarda B1 ve B6 vitaminlerinden 1-2 ppm. B2 vıtamininden 6 ppm ve B4 vitamininden 30-60 ppm rasyona ilave edilmelidir Vitamin C ilavesi gelişme üzerinde önemli bır etkiye neden olmamakla birlikte, rasyonda %1 lik seviyede bulunmalıdır. Yağda eriyen vitaminler konusunda yapılmış araştırmaların sayısı daha azdır ve tavsiye edilen miktarlar tecrübeye dayalı olarak verilmektedir. Gelişme döneminde düşük besin madde düzeyine sahip yemlerle beslenen tavşanlarda gelişmeden bir miktar kayıp söz konusu olmakla birlikte, bazen daha ekonomik sonuçlar elde edilebilmektedir. Laktasyondaki dişilerin beslenmesinde kullanılan rasyonların protein düzeyi %13'e kadar düşürulduğü zaman döl verimi etkilenmemekte, ancak sütten kesim dönemindeki yavruların canlı ağırlıklarında düşme olmaktadır.
Eğer yemler ıçerisindeki ham selüloz düzeyi %1O'dan daha düşük olursa, ishal riskleri ortaya çıkmaktadır. Bu miktarın %12 seviyesinde olması etkili bir çözüm olabilmektedir Ancak daha fazla olması kullanılan kaba yem varlığının artması nedeniyle yemin enerji miktarının düşmesine neden olmaktadır. Enerji düzeyinin 2200 kcal/kg ME'nin altında olması performans değerlerini düşürmesine rağmen, hayvanların sağlığını tehlikeye sokmamaktadır. Hayvanlarda yetersizlik belitilerini ortaya koymak oldukça zordur. En iyi yem tüketiminin ölçülmesi ıle hayvanların verim değerlerinin karşılaştırılması ile yapılmaktadır.
Tavşan Yemleri:
Avrupada tavşanlar kuru ham maddelerden yapılmış yemlerle beslenirler. Bunların karışımda bulunması gereken miktarları belirlendikten sonra, ham maddeleri kırılıp karıştırılmaktadırlar. Bu ham maddeler genellikle ezilerek üniform bir karışım sağlanmaktadır. Ancak tavuk ve domuzlarda doğrudan kullanılan bu karışımlar, tavşanlarda toz yemlerin ortaya çıkardığı solunum yolu rahatsızlıkları nedeniyle problem yaratmakta, bu yüzden yemler genellikle peletlenerek kullanılmaktadır. Kullanılacak yemlerde ideal pelet çapı 3-4 mm olma maksimum 5 mm'ye çıkanlmalıdır. Peletlerin uzunlukları 8-10 min'den daha fazla tutulmamalıdır. Peletleme esnasındaki ısıtma yemin besleme değerini toz formuna göre %5-7 oranında yükseltmektedir.
Toz yemler kullanılacaksa yemler tozlarından arındınldıktan sonra kullanılmalıdır. Bu amaçla toz yemleri filtre edecek özel düzenekler bulunmaktadır. Eğer uzun yalak tipi suluklar kullanılıyorsa toz yem kullanmadan kaçınılmalıdır. Bu durumda suluklar hemen kirlenir, tavşanlar su ve yem tüketimlerini durdururlar. Toz yemlerin kullanılması zaruret ise otomatik subap tipi sulukların kullanılması tavsiye edilmelidir. Sulandırılınış yemler (%60 kuru madde, %40 su) oluk tipi sulukların kullanımında temizlik açısından daha uygun olmaktadır. Avrupada işletmelerin büyüklüğüne bağlı olarak yemler 40-50 kg kapasiteli çuvallar veya dökme halinde alınır. Çuvallar yüksek sıcaklık ve rutubetin olmadığı ortamlarda depolanmalı, tavşanların ulaşamayacağı ancak barınağa yakın bir yerde tutulmalıdırlar. Yığınlar duvarlara dayalı olmamalı tavana kadar veya açık yerlerde depolanmalıdır. Tabanın tahta yapılması tam bir çözüm değildir.
Yem deposu iki aylık yem ihtiyacına yetecek büyüklükte olmalıdır. Genel olarak yem aylık olarak alınmaktadır. Fabrikaların üretim durumuna bağlı olarak iki haftalık yem stoku bulunduğu zaman kullanılacak yemin çeşidine göre yeni yem siparişi verilmelidir. Alman yemler düşey olarak inşa edilmiş silolarda da depolanabilir. Silolar tamamen boş olduklarında en az yılda bir defa olmak üzere bakteri, mantar ve virüslere karşı dezenfekte edilmelidir. Taşıma masraflarını azaltmak ve yem zayiatlarını önlemek için 200 veya daha az dişi hayvan kapasiteli işletmelerde sadece iki tip yem kullanılır. Bu yemler Laktasyon döneminde ve ebeveyn dişilerin beslenmesinde kullanılan yemlerdir ve bunlar diğer yaşlardaki hayvanlar için de kullanılır. Kapasitesi 1.000 dişi tavşandan fazla olan işletmelerde ise Tabloda belirtilen bütün yemler kullanılmaktadır.
Tavşanların beslenmesinde kullanılan yemler aşağıdaki şekilde gruplandırılabilir:
1. Dengelenmiş Pelet Yemler: Ekstansif ve yan entansif tavşan yetiştiriciliğinde rasyonlar, tahıllar, kepek ve otlardan (yazın yeşil, kışın kurutulmuş otlar) hazırlanır. Kışın yetiştiriciler hayvan pancarı veya havucu da beslemede kullanırlar.
Modern üretim sistemlerinde hayvanlara besin maddelencee dengelenmiş pelet yemler verilir. Pelet yemler değişik verim ve yaş kategorilerine göre hazırlanır. Entansif tavşan yetiştiriciliğinde erkek tavşanlar dışında bütün hayvanların beslenmesinde serbest yenileme uygulanır ve dişiler doğumdan itibaren sütten kesime kadar yavruları ile beslenirler. Tavşanlar hızlı üreme kabiliyetinde oldukları için genelde serbest olarak yenilenirler. Ancak sütten kesini ile gebeliğin son dönemlerinde dişiler kısmen kısıtlı yemlenebilirler. Genç tavşanlarda hızlı gelişmeyi sağlamak için serbest yenileme uygulanmalıdır. Gelişmekte olan tavşanlar grup halinde büyüdükleri zaman daima serbest yemlenirler. Bunlarda subap tipi bir suluk 10-15 tavşan için yeterli olmaktadır. Bir askılı yemlik 10 tavşan için yeterlidir, diğer iki yemlik kullanılarak pelet yemin akışında ortaya çıkacak sorunlar giderilebilir. Herbir yemlikte hayvan başına yem yeme seviyesi 7-8 cm olmalıdır. Tüm bu öneriler dikkate alınarak tavşanların günlük yem tüketimlerinin hesaplanmasında aşağıdaki önerilere uyulmalıdır:
Besiye alınan genç hayvanlar için (4-11.haftalar) 110-130 g/gün,
Laktasyonda yavruları ile birlikte beslenen dişiler. 350-380 g/gün.
Ana ve yavrular aynı kafeste ise, her kafesteki ana ve yavrular için günde: 1-1.4 kg, yem verilmesi yeterli olmaktadır. İyi gelişen tavşanlar pazarlama ağırlığına kadar kg canlı ağırlık için 4 kg pelet yem tüketmektedirler. Bu yem içerisine ebeveynlerin yem tüketimleri de dahildir. İyi şartlara sahip tavşanlıklarda 1 kg canlı ağırlık için 3.6 kg yem tüketilmektedir. Verilen yemlere karşı alınan protein değeri bakımından, 1 kg bitkisel proteinden 190-220 g hayvansal protein alınabilmekte ve protein dönüşümü %19-22 düzeyinde sağlanmaktadır.
2. Enerji Yemleri : Tavşanlarda enerji ihtiyacı tahıllar ve bunların fabrikasyon artıkları ile karşılanabilir. Tavşan rasyonlarında arpa, buğday, mısır, yulaf pirinç ve sorgum daneleri kullanılabilir. Un, buğday kepeği, razmol ve değirmencilik artıkları tahıl daneleri yerine kullanılabilir.
3. Protein Ek Yemleri : Soya, yer fistıği, ve diğer küspelerle süt ve yan ürünleri proteinli yemleri oluşturur. Ayrıca yöresel bitkisel protein kaynakları da tavşan rasyonlarında kullanılabilir.
4. Kuru Kaba Yemler: Tavşan rasyonlarmın önemli bir kısmını oluştururlar. Enerji değerleri düşük olmasına rağmen rasyonlarda besin maddelerinin dengelenmesinde ekonomik önemleri bulunmaktadır. Yonca, üçgül, burçak, bezelye gibi baklagiller ve kelp kuyruğu, ayrık gibi buğdaygil otları bu gruba girmektedir. Baklagil kuru otları daha lezzetli olup protein ve kalsiyum içerikleri daha fazladır. Gebe ve laktasyondaki tavşanların rasyonlarının %40'tan fazlasını baklagil kuru otları oluşturabilır. Otların temiz, küflenmemış ve kalın sap ihtiva etmemesi gereklidir.
5. Yeşil Yemler-Kök ve Yumru Yemler: Yeşil yemler hayvanların doğal yiyeceklerdir. Protein, mineral madde ve vitaminlerce zengindirler. Taze ve yumuşak olduklarından kolayca sindirilme özelliğindedirler. Buna karşılık yüksek düzeyde su içerdikleri için aşırı düzeyde tüketilmeleri halinde ishale neden olurlar. Havuç, pancar, şalgam, patates. yer elması gibi kök ve yumrular hayvanlar tarafından sevilerek yenir.