Mr.Muhendis
17.11.2012, 20:05
Organik tarim (ekolojik tarim, biyolojik tarim) Dünya’da özellikle 1970’li yillarda baslayan ve 1990’li yillarin ortalarina kadar etkisini sürdüren yogun tarimsal girdi kullaniminin yarattigi çevre ve saglik sorunlarinin giderilmesinde önemli bir alternatif üretim sekli olarak tanimlanabilmektedir. Diger yandan, organik tarim sadece bir gida üretim kaynagi olmayip, ayni zamanda sürdürülebilir bir kalkinmanin, eko-turizmin, tarimin sürdürülebilirliginin, biyolojik çesitliligin korunmasinin, erozyon, çöllesme ve iklim degisikligine neden olan faktörlerin etkisinin giderilmesinin de baslica dayanagi ve ülkemizin tarimsal üretim yönünden dezavantajli bölgelerinin, gözden hiç de uzak tutulmamasi gereken bir tarimsal üretim modelidir.
Zaman içerisinde yogun girdi kullaniminin olumsuz etkileri tartisilmaya baslamis ve bu etkilerin boyutlari bilimsel çalismalarla da ortaya konulmustur. Daha sonra özellikle gelismis ülkelerde toplum bilincinin insan ve çevre sagligina yogunlasmasi, bu konuda bazi uluslar arasi kuruluslarin tesekkül etmesi (Uluslar arasi Organik Tarim Hareketleri federasyonu- IFOAM) ekstansif tarima yönel inmesi sürecini baslatmis ve hizlandirmistir
.Ülkemizde organik tarimin gelisimi ise, Avrupa ülkelerinden gelen talepler dolayisiyla baslamistir. 1984-1985 yillarinda ilk olarak kuru üzüm ve kuru incir organik olarak üretilerek Avrupa ülkelerine ihraç edilmistir. Gerek miktar gerekse tür açisindan dis ülkelerden gelen talep ülkemizin organik üretim deseninde belirleyici rol oynamistir.Dünya gida tüketiminde tüketicinin bilinçlenmesi sonucu saglikli ve dengeli beslenmeye olan yönelme oldukça artmaktadir.
Ülkemizin uygun toprak varligi ve ekolojik potansiyeli, cografi konumu ülkemize tarim ürünleri dissatiminda yüksek oranda ekonomik girdi saglayacaktir. Avrupa Birligine üyelik sürecinde birlik ülkeleri ve gelismis ülkelerdeki gelir seviyesi yüksek ve bilinçli tüketiciye yönelik organik tarim ürünlerini üretmede alt yapi olusturmak, bu üretimin geleceginin planlanmasinda olusacak mesleki egitimli yetismis ara eleman temin etmek, kaliteli organik ürünler yetistirmek genel gerekçelerdendir.
Bölgenin bu konuda potansiyel teskil etmesi, fazla kirlenmemis ve bakir olmasi, Ileri ülkeler ve Avrupa Birliginde bu alandaki gelismelere uyum saglamak, popüler ve yeni bir brans olarak gelecek vaat etmesi, bu alandaki talepleri karsilamak, Yüksekokulumuzun mevcut ögretim kadrosunun bu alandaki ögretime yeterliligi, üniversitemiz merkez kampusuna en yakin yüksekokul olmamiz, yüksekokulumuzun fiziki ve konuyla ilgili altyapisi yeterli olmasi, üniversitemizde Lisans ve lisans üstü seviyede yapilan ögretime ön lisans seviyesinde ara eleman yetistirmek programi açma gerekçelerimizdendir.
Zaman içerisinde yogun girdi kullaniminin olumsuz etkileri tartisilmaya baslamis ve bu etkilerin boyutlari bilimsel çalismalarla da ortaya konulmustur. Daha sonra özellikle gelismis ülkelerde toplum bilincinin insan ve çevre sagligina yogunlasmasi, bu konuda bazi uluslar arasi kuruluslarin tesekkül etmesi (Uluslar arasi Organik Tarim Hareketleri federasyonu- IFOAM) ekstansif tarima yönel inmesi sürecini baslatmis ve hizlandirmistir
.Ülkemizde organik tarimin gelisimi ise, Avrupa ülkelerinden gelen talepler dolayisiyla baslamistir. 1984-1985 yillarinda ilk olarak kuru üzüm ve kuru incir organik olarak üretilerek Avrupa ülkelerine ihraç edilmistir. Gerek miktar gerekse tür açisindan dis ülkelerden gelen talep ülkemizin organik üretim deseninde belirleyici rol oynamistir.Dünya gida tüketiminde tüketicinin bilinçlenmesi sonucu saglikli ve dengeli beslenmeye olan yönelme oldukça artmaktadir.
Ülkemizin uygun toprak varligi ve ekolojik potansiyeli, cografi konumu ülkemize tarim ürünleri dissatiminda yüksek oranda ekonomik girdi saglayacaktir. Avrupa Birligine üyelik sürecinde birlik ülkeleri ve gelismis ülkelerdeki gelir seviyesi yüksek ve bilinçli tüketiciye yönelik organik tarim ürünlerini üretmede alt yapi olusturmak, bu üretimin geleceginin planlanmasinda olusacak mesleki egitimli yetismis ara eleman temin etmek, kaliteli organik ürünler yetistirmek genel gerekçelerdendir.
Bölgenin bu konuda potansiyel teskil etmesi, fazla kirlenmemis ve bakir olmasi, Ileri ülkeler ve Avrupa Birliginde bu alandaki gelismelere uyum saglamak, popüler ve yeni bir brans olarak gelecek vaat etmesi, bu alandaki talepleri karsilamak, Yüksekokulumuzun mevcut ögretim kadrosunun bu alandaki ögretime yeterliligi, üniversitemiz merkez kampusuna en yakin yüksekokul olmamiz, yüksekokulumuzun fiziki ve konuyla ilgili altyapisi yeterli olmasi, üniversitemizde Lisans ve lisans üstü seviyede yapilan ögretime ön lisans seviyesinde ara eleman yetistirmek programi açma gerekçelerimizdendir.