PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Mısır Yetiştiriciliği - Zea mays


Mr.Muhendis
23.10.2009, 14:51
Mısır bir sıcak iklim bitkisi olarak güneşli ve sıcak günlerde hızlı bir büyüme ve gelişme gösterir.Mısırda uygun büyüme sıcaklığı 24-32 C olup, gelişme dönemi boyunca toplam sıcaklık isteği bölge ve çeşitlere göre 2000-4000 C arasında değişir.Nemin % 60’ın altına düşmemesi istenir.

TOPRAK İSTEKLERİ

Mısır toprak seçiciliği fazla olmayan bir bitkidir.En iyi gelişmeyi ve en yüksek verimi organik madde ve bitki besin maddelerince zengin,drenajı iyi olan, derin toraklarda gösterir.En uygun pH derecesi 6-7 dir.

TOPRAK HAZIRLIĞI

Birinci ürün mısır tarımında toprak sonbaharda tavda iken kulaklı pulluk ile 15-20 cm derinlikte sürülür.İlkbaharda kazayağı, tırmık ve tapan çekilerek toprak ekime hazırlanır.

İkinci ürün mısır tarımında toprak işlemesinde pulluk devreden çıkarılarak goble, diskaro, rotatiller, rotovatör v.s. aletlerle tohum yatağı hazırlanmalıdır.

EKİM

Ekime genelde ilkbahar son donlarının bittiği tarihten sonra başlanmalıdır. Çukurova’da en uygun I. Ürün mısır ekim zamanı Nisan başıdır. Ekim mayıs ayında yapılırsa, döllenme zamanı Temmuz sıcaklarında denk geleceği için verimi olumsuz etkileyecektir. Toprak sıcaklığı 5-10 cm derinlikte 15 C ye ulaştığı zaman hızlı bir çimlenme olduğu tespit edilmiştir.

Ekim mibzer ile sıra üzeri 70 cm, sıra arası çeşitlere göre değişmekle birlikte 18-24 cm olmalıdır.Ekim derinliği ise 2 ile 7,5 cm arasında değişmekle birlikte ideali 5 cm’dir.

BAKIM

Mısır bitkisinde sulama,gübreleme,hastalık ve zararlılarla mücadelesi dışında önemli diğer bir bakım işlemi yabancı ot kontrolüdür.

Sulama; Mısır bitkisinin tükettiği toplam su miktarı iklime bağlı olarak 400-800 mm arasında değişir.Bitkinin su ihtiyacının karşılanacağı dönemler çok önemlidir Üst gübreleme ve boğaz doldurma işleminden hemen sonra,tepe püskülü çıkışından hemen önce, döllenme sonuyla süt olum dönemi arasında, süt olum döneminde mutlaka sulanmalıdır.

Gübreleme; İyi bir gübreleme için toprak tahlili yaptırılması ve buna göre gübre kullanılması en doğru yöntemdir.Gübre miktarı toprak yapısına iklim şartlarına, ekim sıklığına ve çeşide göre değişir.Mısır tarımında ihtiyaç duyulan saf gübre miktarları ise;

Azot (N) 15-20 kg/da

Fosfor(P) 8-10 kg/da

Potasyum (K) 7-8 kg/da

Fosforlu ve potasyumlu gübrelerin tamamı ekimle birlikte,azotlu gübrenin 1/3 ü ekimle kalanı mümkünse iki parça halinde, değilse ikinci çapa ile birlikte verilmelidir.

Hastalık ve zararlılar; Kök çürüklüğü, Mısır rastığı, Helminthosporium yaprak yanıklığı hastalıkları ile Tel kurdu, Bozkurt,Mısır koçan kurdu, Mısır kurdu, Yeşil kurt, Çizgili yaprak kurdu, Mısır yaprak biti, Kırmızı örümcek zararlıları mevcuttur.Hastalık ve zararlılarla mücadeleye başlamadan önce, teşhisin doğru,ekonomik zarar eşiğinde olup olmadığı, uygulanacak mücadelenin maliyeti, mücadele zamanı konularına aşırı özen gösterilmelidir.

Yabancı ot kontrolü ;Mısırda yabancı otlar verim düşüklüğüne, ürün kalitesinin azalmasına ve hasadın güçleşmesine neden olurlar.Mısırın çıkış ve gelişme devresinde yabancı otlarla rekabeti çok zayıftır.Bu rekabet su, ışık ve besin maddeleri yönünden olmaktadır.Bu nedenle yabancı ot mücadelesi en kısa zamanda yapılmalıdır.Yabancı ot mücadelesi iki türlü yapılmaktadır.

a ) Mekanik mücadele ; Çapa makinesi veya el çapası ile yapılabilir.

b ) Kimyasal mücadele ; Herbisitler (ot öldürücü ilaçlar) kullanılarak yapılabilir.

Herbisitler , ekim öncesi kullanılanlar, çıkış öncesi kullanılanlar ve çıkıştan sonra kullanılanlar olmak üzere üç gruba ayrılırlar.Mısır tarlasında görülen yabancı otlar; Pıtrak,Kanyaş,Sirken, Yabani hardal, Semiz otu, Köpek üzümü, Bozot, Tarla sarmaşığı, Çatalotu, Domuz pıtrağı, Kara darı, Köy göçürendir.

HASAT HARMAN

Fizyolojik olgunluğa ulaşan mısır taneleri yaklaşık % 35 nem içerir.En uygun hasat zamanı tanedeki nem oranının % 25 civarında olduğu dönemdir. Erken hasatta sap çürümesi ve rüzgardan dolayı yatma riski az olur,sonbahar yağışlarına yakalanma ihtimali ve hasat kayıpları en aza indirilmiş olur.Erken hasadın en büyük dezavantajı ise,kurutma için daha fazla enerjiye ihtiyaç duyulmasıdır.Hasadın gecikmesi ürün kaybının artmasına ve kalitenin düşmesine neden olur.



Kaynak: Prf. Dr. Halis ARIOĞLU

Mr.Muhendis
30.12.2010, 20:04
1. MISIR TARIMININ ÖNEMİ:
Orijini ve gen merkezi Amerika kıtası olan mısır (Zea mays L. 2n=20) bitkisi gerek Dünya'da ve gerekse Türkiye'de bitkisel kökenli proteinlerin yeterli ve ekonomik üretimi için büyük önem taşımaktadır. Özellikle ülkemizde mısır tarımı hayvansal protein üretimine büyük ölçüde katkıda bulunmaktadır. Ayrıca mısırın tanesinden elde edilen nişasta, glikoz ve mısırözü yağı da ekonomide ham madde açısından büyük önem taşımaktadır.
Mısır, Dünya tahıl ekiliş ve üretiminde buğday (232 milyon ha ekiliş, 595 milyon ton üretim, 257 kg/da tane verimi) ve çeltikten (146 milyon ha ekiliş, 519 milyon ton üretim, 356 kg/da tane verimi) sonra üçüncü sırayı almaktadır. Dünyadaki ekiliş alanı yaklaşık 130 milyon ha, üretimde 475 milyon ton ve dekardan alınan verimde 370 kg civarındadır. Türkiye Dünya ülkeleri arasında mısır ekiliş alanı açısından 7. sıradır. Mısır bitkisi Ülkemizde de buğday ( 9.5 milyon ha ekiliş, 20 milyon ton üretim, 212 kg/da tane verimi) ve arpadan (3.3 milyon ha ekiliş, 7.3 milyon ton üretim, 220 kg/da tane verimi) sonra en çok ekim alanı ve üretime (585 bin ha ekiliş, 2.5 milyon ton üretim ve 425 kg/da tane verimi) sahip bir sıcak iklim tahılıdır. Mısır üretimi özellikle ülkemizde sulanır alanların artmasına bağlı olarak son yıllarda önemli artışlar göstermiştir. Sulu tarım alanlarında özellikle ikinci ürün mısır tarımının yapılması süt ve besi hayvanı yetiştiricileri için kaliteli, bol ve ucuz yem kaynağı sağlamaktadır.
Ülkemizde genelde yetiştirilen mısır çeşitleri at dişi mısır (Zea mays intendata), sert mısır (Zea mays indurata), cin mısır veya patlak mısır (Zea mays everta) ve şeker mısırdır (Zea mays saccharata). Bunlardan at dişi mısır hibrit çeşitlerin tohumlarının kullanılmasının çiftçiler arasında yaygınlaşması ile ekiliş alanı hızla 1980'li yıllardan sonra artış göstermiştir. Sert mısırın ekiliş alanı genellikle Karadeniz bölgesi gibi mısır unundan ekmek yapılan yerlerde çok yaygındır. Cin mısır ve şeker mısır çerezlik olarak yenmek üzere küçük alanlarda ülke genelinde ekilmektedir.
Verimli mısır üretim alanları sulanabilir alanlara bağlı olduğundan hemen, hemen en yüksek sınıra dayanmıştır. Bu nedenle mısır üretiminde hedeflenen miktarlara ulaşabilmenin yolu önemli oranda birim alandan alınan verimin artırılmasıyla mümkündür. Mısır tarımında verimliliğin artırılması yüksek verimli ve kaliteli tohumluk kullanımının yaygınlaştırılması ile birlikte çeşitli araştırmaya dayalı agronomik uygulamaların yerinde ve zamanında yapılması ile mümkün olacaktır.

2. MISIR BİTKİSİNİN TOPRAK VE İKLİM İSTEKLERİ:
Mısır bitkisi yetişeceği toprak tipi yönünden çok seçici olmamasına rağmen organik maddece zengin, derin, ve su tutma kapasitesi iyi topraklarda yüksek verim potansiyeline sahiptir. Kumsal topraklardan ağır yapıdaki killi topraklara kadar her türlü iyi drenaj sağlanmış topraklarda tarımı yapılabilmektedir. Özellikle mısır toprak havasızlığından çok zarar görmektedir. Mısır bitkisi asitlik açısından pH'sı 5-8 arasında değişen yerlerde verimli olarak yetiştirilebilir.
Mısırın bitkisinin vejetasyon süresi çeşidin erkenciliğine bağlı olarak 90 ile 130 gün arasındadır. Mısırın minimum çimlenme sıcaklığı 8-10 oC, uygun büyüme sıcaklığı ise 20-30 oC'dir.
Mısır bitkisi, büyüme süresince toprakta bol su ister, özellikle sapa kalkma ile çiçeklenme devereleri arasında çok su tüketir. Bu dönemde mısır bitkisinin su isteği doğal yağışlarla karşılanamıyorsa sulama suyu ile karşılanmalıdır.

3. TOPRAK İŞLEME:
Mısır tarımında toprağı işlemenin amacı, iyi bir tohum yatağı hazırlamak, ön bitkiden kalan sap artıklarını gömmek, toprağı havalandırmak, yabancı otları yok ederek toprakta depolanan suyu artırmaktır.

3.1. Ana Ürün Mısır Tarımında Toprak İşleme:
Sulu koşullarda yapılacak ana ürün mısır tarımında tarla hazırlığı ayçiçeği tarımında olduğu gibidir. Bu amaçla, ön bitkinin hasadından sonra mısır ekimi düşünülen tarla eğer tav uygunsa soklu pulluk ile 8-10 santim derinlikte sürülmelidir. daha sonra Sonbaharda 18-20 cm derinlikte ikinci bir sürüm yapılmalıdır.
İlk sürümden sonra, düşen yağışlar nedeniyle tarlada önemli bir otlanma görülürse, bu otlar kültivatör (kazayağı) ile toprağı 10-15 santim derinlikte işleyerek yok edilmelidir.
Mısır bitkisi düzgün bir çıkış için nemli bir tohum yatağı ister. Bunu sağlamak için İlkbaharda toprak tava geldiğinde tarla önce kültivatör (kazayağı) ve sonra tırmık veya yaylı tırmık ile 10-15 santim derinlikte işleyerek ekime hazır hale getirilir. İlkbahar' da toprak nem ve tavının kaybına yol açabilecek soklu pulluk ile derin sürümden kesinlikle kaçınılmalıdır.


3.2. İkinci Ürün Mısır Tarımında Toprak İşleme:
Haziran ayı içerisinde yapılacak hububat hasadından sonra saplar hemen tarladan uzaklaştırılıp, tarla sulanır, toprak tava gelince sürülür, diskaro ve yaylı tırmık çekilir. Bunun yanında yabancı ot problemi olmayan bazı tarlalarda ise diğer bir toprak hazırlığı yöntemi olarakta birbirine dik istikamette çekilen goble disk ile yapılır. Her iki yöntemde de iyi bir tohum yatağı hazırlamada kolaylık olması açsından hububat hasadının olabildiğince aşağıdan (10 cm) yapılmasında fayda vardır.

4. GÜBRELEME:
4.1. Mısır Tarımında Kuruda ve Suluda Kullanılacak Gübre Dozları:
Öncelikle en doğru bir gübreleme için toprakların analiz yaptırılması şarttır. Genel bir bilgi vermek amacıyla mısır üretiminde yeterli ve dengeli bir gübreleme için kuru ve koşullarda uygulanabilecek gübre form ve dozlarının çeşitli seçenekleri aşağıda Çizelge 1'de belirtilmiştir. Azotlu, Fosforlu ve Potaslı gübrelerin tamamı İlkbaharda ilk toprak işlemesinden önce tarlaya santrifüjlü gübre dağıtma makinası ile saçarak verilip arkasından kaz ayağı ile ekim derinliğine karıştırılabileceği gibi ekimde tarlaya kombine ekim makinası ile de banda tohumun 5 cm sağına (veya soluna) ve altına gelecek şekilde verilebilir. Azotlu gübrelerin yarısı ekimle birlikte, diğer yarısı da ileriki gelişme dönemlerinde sıra arasına, bitkilerin yaprak ve büyüme noktalarında kalmayacak şekilde uygulanabilir. Ayrıca bitki yapraklarını gübrenin yakmaması için sulama yaparken veya yağmur çiselerken yapraklar yaş olacağından kesinlikle azotlu gübre uygulanmamalıdır.

4.2. Azotlu Gübreler:
Üreticilerin en fazla kullandığı azotlu gübreler, Amonyum sülfat (%21 N), Üre (%46 N) ve Amonyum nitrat (% 26 N)' dır. Bu gübrelerin tümü bitkinin ihtiyacı olan azotu sağlamalarına karşın özellikleri gereği toprak asitliğini nötrleştirmek için tuzlu veya alkali topraklarda Amonyum sülfat ekim öncesi veya ekimde tercih edilmeli, diğer nötr veya asit karakterli topraklarda ise üre veya Amonyum nitrat kullanılmalıdır. Azotlu gübreler topraktan değişik yollarla kayba uradığından her yıl mutlaka toprağa verilmesi gerekir.
Mısır bitkisinden dekardan en yüksek tane verimi alabilmek için yapılan gübre denemeleri sonucunda saf madde olarak kuru koşullarda 8-10 kg/da, sulu koşullarda 16-18 kg/da azot yeterli olmaktadır. Bu konuda söz konusu bu azotlu gübre dozları, gübreye verilen para ve tarladan alınan ürünün geliri olarak ekonomik açıdan değerlendirilip en ekonomik doz üreticiye önerilmektedir.

4.3. Fosforlu Gübreler:
Sadece fosfor içermesi yönünden mısır tarımında en çok kullanılan gübre Triple süperfosfat (% 43-46)' tır. Eğer toprak analizi sonucu bu gübreye ihtiyaç duyulursa tamamı ekim öncesi toprağa verilip karıştırılmalıdır. Yapılan araştırmalarda saf olarak 7-8 kg/da fosforun yani 15-18 kg/da Triple fosfotun dekardan en yüksek verimi almada yeterli olduğu görülmüştür. Toprağa verilen fosforun bitkiler tarafından alınmıyan kısmı toprakta birikmektedir. Diğer bir deyişle yağmur suları ile fosforun topraktan yıkanması çok az olmaktadır. Bu nedenle toprak analizi yaptırmadan her yıl gereksiz fosforlu gübre kullanımından ve gereksiz masraftan kaçınılmalıdır.

4.4. Potasyumlu Gübreler:
Genelde Türkiye toprakları potasyum besin maddesi açısından zengindir. Bu nedenle toprak analizleri sonucu tavsiye edilmedikçe potasyumlu gübre kullanmaya gerek yoktur. Eğer toprakta potasyuma gerek duyulursa Potasyum sülfat (%50) gübresinden toprak analizi sonucuna göre ekim öncesi veya ekimle birlikte gübreleme yapılabilir.


4.5. Kompoze Gübreler:
Kompoze gübreler azot, fosfor ve potasyumun belli oranlarda karıştırılmasından yapılmıştır. Türkiye' de en çok kullanılan kompoze gübreler; 20:20:0, 18:46:0, 26:13:0 ve 15:15:15' tir. Burada kompoze gübre içerisinde birinci rakam azot, ikinci rakam fosfor ve üçüncü rakam ise potasyum miktarını % olarak ifade etmektedir. Özellikle mısır tarımında toprağımızın fosfora ihtiyacı varsa 20:20:0 veya 18:46:0 gübresi ekim öncesi veya ekimle birlikte dekara 30-35 kg olmak üzere kullanılabilir. Yalnız kompoze gübrelerin her yıl kullanılması sonucu bazı üretici tarlalarında fosfor fazlalığı oluşmaktadır. Bu nedenle toprak analizi sonucunda fosforlu gübreye ihtiyaç yok ise kompoze gübreler yerine diğer azotlu gübrelerin kullanılması gerek üretici ve gerekse ülkemiz açısından daha ekonomik ve verimli olur.

5. EKİM ZAMANI:
Ekim zamanı toprak ısısı ile yakından ilgilidir. Çimlenmenin iyi olabilmesi için toprak ısısının 12 oC olması gereklidir.. İkinci üründe sıcaklık ekimi engelleyici değildir. Yüksek toprak sıcaklıklarında (18-20 oC) tohumların çimlenme ve çıkışı daha hızlı olur. Bölgelerimizin iklim durumu dikkate alındığında mısır ana ürün ekim zamanları Ege, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde Nisan ayı başında, Marmara, Orta Anadolu ve Karadeniz Bölgelerinde Nisan sonu, Doğu Anadolu Bölgesinde Mayıs ayıdır. O yılın iklim durumu da ekim zamanını belirlemede kuşkusuz önemlidir. Mısır ekimi, gerek ana üründe ve gerekse ikinci üründe olabildiğince erken yapılmalıdır. Erken ekimler, mısır bitkisinin Kış ve İlkbahar yağışlarından daha iyi yararlanmasını sağlar. İkinci ürün ekimi 15 Temmuz' a kadar tamamlanmalıdır.

6. TOHUMLUK MİKTARI VE AYARLANMASI:
Mısır tarımında tohumluğun önemi büyüktür. Ülkemizde genelde en çok yetiştirilen sert mısır (Zea mays indurata) ve at dişi mısır (Zea mays indentata) çeşitleridir. 1980' li yıllarda daha önce üretilmekte olan yerli mısır çeşitlerinin yerlerini hızla hibrit (melez) mısır çeşitleri almıştır. Üreticiler bölgelerine uyan, yüksek verimli mısır tohumluklarını gerek kamu ve gerekse özel sektör tohumculuk kuruluşlarından temin edebilirler. Üreticiler bu tohumların seçiminde şu noktalara dikkat etmelidirler:
a) Her yıl hibrit mısır üreticileri mutlaka sertifikalı yeni tohumluk ekmelidirler.
b) Ekilecek tohumlukların temiz, çimlenme oranı ve çıkış gücü yüksek olmalıdır.
c) Hastalık görülen tarlalarda, söz konusu hastalığa dayanıklı veya toleranslı hibrit çeşitler ekilmelidir.
d) Ekilecek çeşitlerin tohumlukları hasatlık ve zararlılara karşı tohum ilaçlaması yapılmalıdır.


7. EKİM ŞEKLİ:
Mısır genellikle iki tip ekim makinası (mibzerle) ile ekilmektedir. Birinci tip klasik ekim makinaları ile ile yapılan ekimde yalnız sıra arası ayarlanabilmekte ve sıra üzeri ekim istenilen aralıkta yapılamamaktadır. Dekara kullanılan tohum miktarı da 4-5 kg civarında olmaktadır. Bu tip ekim makinaları ile yapılan ekimde daha sonra bitkiler çıkınca tekleme (seyreltme) ile sıra üzeri bitkiler istenilen sıklığa getirilmektedir. Ancak, mısır üreticileri ikinci tip gelişmiş hassas (pnomatik) ekim makinalarını kullanarak, sıra arası, sıra üzeri ve ekim derinliğini kolaylıkla ayarlayabilirler. Bu tip gelişmiş ekim makinaları ile ekimde tekleme işlemi ortadan kalktığı gibi bir dekara kullanılan tohum miktarından da önemli tasarruf sağlanabilir (en fazla 2.5 da) ve düzgün bir çıkış elde edilebilir.
Mısır ekiminde sıra arası mesafe 70 cm ve sıra üzerindeki bitkiler arasındaki mesafe ise toprak verimliliği ve yağış durumuna bağlı olarak 20-25 cm arasında olabilir. Bu sıra arası ve sıra üzeri ekim mesafeleri yüksek verim alabilmek için bir dekar alanda istenen yaklaşık 6000-7000 bitkiyi sağlamaya yeterlidir.
Ekim derinliği toprak nemi ile ilgilidir. Ekim derinliği, iyi hazırlanmış tavlı tohum yatağında ve erken ekimlerde 5-6 cm olabilir. Buna karşın toprak tavının yetersiz olduğu ve özellikle geç ekimlerde tohumun nemli toprak tabakasına düşebilmesi için ekim derinliğinin 6-7.5 cm arasında olması uygundur. 8 cm den fazla derine ekimde mısır bitkisin toprak yüzeyine çıkışı zorlaşır ve dekarda istenen bitki sıklığı elde edilemez.

8. BAKIM:
8.1. Tekleme (seyreltme):
Tekleme, eğer ekimde klasik eski tip ekim makinası kullanılmışsa, bitki boyu 8-10 cm. olduğunda öncelikle zayıf, hastalıklı ve zarar görmüş bitkiler temizlenerek yapılmalıdır. Ekimde, hassas (pnomatik) ekim makinaları kullanıldığında teklemeye gerek duyulmaz.

8.2. Çapa:
Mısır tarımı yapılan tarladaki yabancı ot miktarına göre, çıkıştan itibaren tarlaya traktör giremeyecek boya mısır bitkileri gelinceye kadar iki-üç defa ara çapası yapılabilir. İlk çapa, bitkiler 10-15 cm boylanınca, ikinci çapa bitkilerin boyu 40-50 cm olunca, boğaz doldurma ve azotlu gübre verilmesi işlemi ile birlikte yapılır. Ara çapası, toprağı kabartarak topraktan buharlaşma ile su kaybının azalmasını ve yabancı otların mekanik olarak yok edilmesini sağlar.

8.3. Mısır Tarımında Yabancı Ot Mücadelesi:
Yabancı ot mücadelesi mısır yetişme devresinin ilk ayında çok önem taşır ve yapılması % 20-30 oranında daha fazla verim alınmasını sağlayabilir. Hızlı gelişme yeteneğine sahip yabancı otlar özellikle ilk gelişme devresinde faydalı tarla alanını kaplayarak mısır bitkisinin gelişmesini engelleyerek ve bitki besin maddelerine ortak olarak önemli oranda zarar yaparlar. Mısır bitkisi 30-40 cm boyunda olduğunda gölge yaparak diğer yabancı otların gelişmesi büyük ölçüde engellemektedir.
Yabancı ot mücadelesi kültürel tedbirlerle, mekanik yollarla ve kimyasal yöntemlerle yapılmaktadır.

8.3.1. Kültürel Yabancı Ot Mücadelesi:
- Ekimde yabancı ot tohumu bulundurmayan temiz tohumluk kullanılmalıdır.
- Mümkün olduğunca ekim nöbeti yapılmalıdır.
- Rizomlarla vejetatif olarak büyüyüp gelişen ayrık gibi otların toprak işlemesi sırasında kullanılan aletlerle bir tarladan başka bir tarlaya taşınması engellenmelidir.
- Tarla sınırlarındaki yabancı otlar ile de mücadele edilmelidir.

8.3.2. Mekanik Yolla Yabancı Ot Mücadelesi:
- Sıra aralarının, mısır bitkileri 50 cm oluncaya kadar kaz ayağı gibi ara çapa makinaları ile 2-3 kez işlenmesi, hem yabancı ot mücadelesi yapılması açısından
hem de toprakta bulunan kapilerite denilen buharlaşma borucuklarının kırılması açısından çok önemlidir.
- Eğer iş gücü uygun ise makinalı ara çapasından sonra sıra üzerinde kalan otların el çapası ile temizlenmesi gerekmektedir.

8.3.3. Kimyasal Yolla Yabancı Ot Mücadelesi:
- Mısır tarımında en ekonomik yabancı ot mücadelesi yabancı ot ilaçları ile yapılır. Kimyasal mücadelede tarlada görülen yabancı ot türlerine göre seçilen ilaçlar kullanım özelliklerine göre ekim öncesi, ekim sonrası veya çıkış sonrası uygulanabilir.
- Mısır tarımında ekim öncesi kullanılan ilaçlar toprağa diskaro veya kaz ayağı ile 10-12 cm derinliğinde iyice karıştırılmalıdır. Örneğin dar yapraklı
kanyaş, ayrık ve darıcan gibi otlara karşı Eradicane 550 - 800 cc/da
kullanılabilir.
- Ekim sonrası çıkış öncesi kullanılan yabancı ot ilaçları tarla yüzeyine atılır ve
toprağa karıştırılmaz. Örneğin geniş yapraklı pıtrak, sirken, horoz ibiği, tarla sarmaşığı gibi otlara karşı Trophy 200 cc/da kullanılabilir.
- Çıkış sonrası kullanılan ilaçlarının, yabancı otların 2-4 yaprak olduğu
küçük dönemde kullanılması çok etkili olmaktadır. Örneğin geniş yapraklı pıtrak, sirken, horoz ibiği, tarla sarmaşığı gibi otlara karşı Amin terkipli 2,4 D
100-300 cc/da veya Prado 250 cc/da kullanılabilir. Bunun yanında çıkış
sonrası dar yapraklı kanyaş, ayrık ve darıcan gibi otlara karşı Sanson 100cc/da
kullanılabilir.
- Yağışlı bölgelerde ara çapası imkanı azalacağından, yabancı ot mücadelesinin
kimyasal yollar ile yapılmasında fayda vardır. Kullanılan ilaç dozları hafif
kumsal topraklarda biraz düşük tutulmalıdır.
- Yabancı ot ilacı uygulamasında geç kalınırsa mısır bitkilerine zarar verilebileceği
gibi yabancı otlar da iyi kontrol edilemez.

8.4. Hastalık ve Zararlılarla Mücadele:
Mısır bitkisinde tohum ve fide çürüklüklerine karşı ekilen tohumluğun mantari ilaçlarla (fungusitlerle) ilaçlanmasından sonra ekilmesine dikkat edilmelidir. Özellikle bozkurt genç küçük mısır fideciklerine, darı kurdu ve afidler ise mısır gelişmesinin her devresinde zarar yaparlar. Bozkurt için kepekli yemlerde dursban Diptereks kullanılmalı, darı kurdu ve afitler için malathion WP, hektavin - Sevin WP, Gusathion veya benzeri ilaçlar kullanılır.

9. SULAMA:
Mısır tarımında dekardan yüksek verim alabilmek için zamanında ve yeterli su verilmesine dikkat edilmelidir. Mısır ekim döneminde toprakta yeterince rutubet yok ise bir çıkış sulaması yapılabilir. Bunun yanında bitkinin erken gelişme dönemlerinde eğer tarla toprağındaki faydalı su azaldığı diğer bir deyişle bitkilerin kuraklığı duymaya başlayıp solgunluk belirtileri göstermeye başladıkları dönemlerde yaklaşık 15-20 gün aralarla 2-3 sulama yapılabilir. Mısır bitkisin su istediği bitkide pörsüme ve yaprakların kıvrılması şeklinde görülür. Sulama aralığının hesaplanmasında ölçü, tarla toprağındaki rutubetin solma noktasına inmemesi ve genellikle topraktaki faydalı su %50' ye düştüğünde tarla su kapasitesine gelecek miktarda su verilmesidir. Mısır tarlalarında toprağın yapısına bağlı olarak değişmekle birlikte en az 4 sulama yapılmalıdır. Mısır için en önemli sulama zamanları:

9.1. Sulama Zamanları:
- 1. Su: Birinci ara çapası ve seyreltmeden sonra bitki boyu 10-15 cm olduğunda,
- 2. Su: Boğaz doldurma ve ikinci azotlu gübrenin verilmesinden sonra,
- 3. Su: tepe püskülü çıkarmadan 4-5 gün önce yapılmalıdır. Mısır bitkisinin suya en fazla ihtiyaç duyduğu dönem tepe püskülü çıkarmadan bir hafta öncesinden başlayarak çiçeklenme süresince devam eden zamandır. Bu devreye bitki sulanmış olarak girmelidir. Sulamamanın gecikmesi verimi önemli oranda azaltır.
- 4. Su: Süt olum devresinde tane doldurmayı sağlamak için bu sulama yapılır.
Sulanan tarla koşullarında ana ürün ekilişlerinde ilk sulama azotlu gübre uygulamasından sonra, diğer sulamalar ise yağış durumuna göre yapılmalıdır. Yeterli yağış düşen yerlerde sadece kurak periyotta sulama yapılmalıdır.

9.2. Mısır Tarımında Sulama Yöntemleri:
Ayçiçeği tarlaları yağmurlama ve karık sulaması yöntemlerinden faydalanılarak sulanabilir. Çıkış için ve erken gelişme döneminde bitkiler 40-50 cm oluncaya kadar yağmurlama yöntemi, tepe püskülü çıkarma öncesi ve sonrası dönemlerde bitkiler boylandığında yapılacak sulamalar da ise karık yöntemi tercih edilmelidir. Sulama karıkları makinalı ara çapası ve boğaz doldurma sırasında oluşturulur.

9.3. Mısır Tarımında Başarılı Bir Sulama Yapılmasında Dikkat Edilecek Esaslar:
- Sulu tarım yapılacak tarla toprağı pulluk ve benzeri aletlerle Sonbahar mevsiminde derin işlenmelidir.
- Yetiştirilecek mısır bitkisi uygun aralıklarla ve yeteri kadar sulanmalıdır. Sulama aralığının hesaplanmasında ölçü, toprak suyunun hiçbir zaman sürekli solma noktasına inmemesidir. Genellikle topraktaki faydalı su %50' ye düştüğünde tarla su kapasitesine gelecek miktarda sulama yapılmalıdır.
- Eğimli tarım arazilerinde eğime dik ekim yapılmalıdır. Böylece ekim sıraları (karıkları) eğime dik olacaktır.
- Sulamadan önce mısır bitkileri sıralarının arası, daha bitkiler 25-30 cm boyunda iken kaz ayağı ile karıklar oluşturulmalıdır.
- Karıklara eşit su verebilmek için sifon türü aletler kullanılmalıdır.
- Mısır tarlasının sulanması sırasında suyun toprakta kök derinliğine kadar ulaşıp ulaşmadığı bir demir çubuk ile kontrol edilmelidir.
- Sulama suyunun tarlanın her tarafında mütecanis olarak mısır bitkilerinin köklerine kadar ulaşması sağlanmalıdır.
- Tarlanın toprak yapısı ve uzunluğu dikkate alınarak sulama süresi iyi ayarlanmalıdır.
- Sulu tarım yapılan topraklarda organik madde çabuk tükenir, toprağın fiziksel yapısı da bozulur. Bu nedenle sulu tarım alanlarının toprak yapısını organik madde yönünden korumak için ahır gübresi veya yeşil gübre kullanılması çok faydalı olmaktadır.
- Sulanan tarım alanları toprak hazırlığı sırasında çok iyi tesviye edilmeli, sulama suyunun tarlada göllenmesine olanak verilmemelidir. Göllenme durumunda en kısa zamanda fazla su drene edilmelidir. Aksi takdirde göllenen su bitki köklerinin yeterince hava alamaması sonucu ölmesine veya gelişmenin gerileyerek bitkilerin sararıp solmasına neden olmaktadır.
- Sulama suyunun kalitesinin iyi olmasına dikkat edilmelidir. Çok tuzlu, sanayi atıkları ile kirli sular sulama için uygun değildir. Söz konusu elverişli olmayan bu sularla sulama yapılırsa tarlaların çoraklaşmasına neden olunabilir.
- Uzun süreli göllendirilerek yapılan sulamalarda da özellikle drenajı bozuk tarım arazilerinde tuzlulaşma çabuk olmaktadır. Bu nedenle göllendirilerek yapılan sulamalardan kaçınılmalıdır.

10. MÜNAVEBE (Ekim Nöbeti):
Tarım yapılan alanlarda aynı bitkinin aynı tarlaya üst üste ekilmesi toprağın fakirleşmesine ve o bitkinin hastalıklarının artmasına neden olur. Bu nedenle mısır tarımında da yüksek verim alabilmek için mutlaka münavebe yapılmalıdır. Mısır bitkisinin gireceği bazı münavebe modelleri şu şekilde olabilir:
1. Model: Ayçiçeği + Buğday + Baklagil + Mısır
2. Model: Şeker Pancarı + Mısır + Buğday + Baklagil
3. Model: Buğday + Ayçiçeği + Kavun-karpuz + Mısır
4. Model Mısır + Buğday + Ayçiçeği + Baklagil

11. MISIR BİTKİSİNDE TOHUM BAĞLAMA:
Mısır bitkisi tepede sapın ucunda karışık salkım (tepe püskülü) şeklinde erkek çiçekler ve sapın orta kısmında yaprak koltuğunda koçan şeklinde dişi çiçekler bulunur. Her bitkide 1-3 koçan bulunur. Mısır bitkisi tek evcikli (monoecy) yani erkek ve dişi çiçekler aynı bitki üzerinde fakat ayrı ayrı yerlerdedir. Önce tepe püskülü (erkek çiçekler) bitkide çıkar ve hemen bir iki gün içinde aşağıdaki koçanların uçlarında dişi çiçeklerin stigmaları (uzun yeşil püsküller) görülür. Rüzgarın yardımıyla tepe erkek organlarında oluşan milyonlarca polen tanesi aşağıya koçanların uçlarındaki dişicik tepelerine düşerek tozlanma (döllenme) gerçekleşir. Mısır yabancı tozlanan bir bitkidir. Danelerin oluştuğu koçan boyu yetişme şartları ve çeşide bağlı olarak 10-40 cm arasında değişir. Bir mısır koçanında 500 ile 1000 arasında tohum oluşur.

12. HASAT VE DEPOLAMA:
Mısır bitkisi, havaların sıcak veya yağışlı gitmesine ve çeşidin erkenciliğine bağlı olarak çiçeklenmeden 45 ile 55 gün sonra hasat olumuna gelir. Mısır bitkisi hasat olumuna geldiğinde bitkilerin sap, yaprak ve tablaları tamamen kuruyup kahverengine dönüşür. Genellikle ana ürün mısır tarımında kurutmada pek problem olmaz. Hasat mısır koçan kavuzları kuruyup danelerin sertleştiği dönemde danenin sömeğe bağlandığı yerde siyah leke oluştuğunda yapılabilir. İkinci ürün mısır hasadı, Sonbaharın yağışlı günlerine rastlayacağından serende koçanlı muhafaza-kurutma veya suni kurutucularda yapılır. Mısır hasat üç şekilde yapılabilir:
" Elle Hasat: Mısır koçanları normal gelişmesini tamamladığında tane nemi %35'tir. Koçan kabukları elle soyulup koçanlar toplanır. Tane nemi %13-15'e düşünceye kadar serende veya açıkta kurutulduktan sonra mısır daneleme makinaları ile danelenir.
" Biçerdöverle Hasat: Bu şekilde hasat hububat biçerdöverlerine mısır tablası ekilerek yapılır. Biçerdöverle hasatta tarla kaybının en az olacağı tane nemi oranı % 22-26'dır. Tane ürününün hasattan sonra kurutulması gerekir.
" Koçan Toplayıcıları İle Hasat: Traktör kuyruk milinden hareket alan koçan toplama makinaları ile nem %22-28 olan koçanlar hasat edilir ve toplanan koçanlar tane nemi %13-15'e düşünceye kadar kurutulup harmanlanır. tek üniteli bir koçan makinası günde 30 dekar hasat edebilir.
Mısır tanelerinin depolanmasında rutubet %14'ün altında olmalıdır. Mısır ürünü %14'ten daha fazla nem içerirse kızışma, küflenme sonucu hızla bozulur.
Sonuç olarak, mısır tarımında çiftçilerimizin birim alandan daha yüksek verim elde etmeleri ve kazançlarını artırmaları buraya kadar belirtilen yetiştirme tekniği esaslarını tam olarak uygulamalarına bağlıdır. Mısır tarımı konusunda daha geniş teknik bilgi almak isteyenler en yakın Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı Araştırma Enstitüleri ile Tarım İl ve İlçe Müdürlüklerine başvurdukları takdirde kendilerine yardımcı olunacaktır.



KAYNAK: kirsehirtarim

rımat
21.08.2012, 15:59
Mısır ( corn)
Dünyada üretilen mısırın % 27'si insan beslenmesinde, % 73'ü ise hayvan yemi olarak kullanılmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde mısırın kullanımı hayvan beslenmesinde % 46, insan beslenmesinde ve sanayi hammaddesi olarak % 54'dir. Gelişmiş ülkelerde ise bu oran hayvan beslenmesinde % 90, insan beslenmesinde ve sanayi hammaddesi olarak % 10'dur. Dünyada insan beslenmesinde tüketilen günlük kalorinin % 11'i mısır bitkisinden sağlanmaktadır. Bu oran gelişmiş ülkelerde %4'e düşerken, Meksika ve Orta Amerika gibi ülkelere % 27'e kadar yükselmektedir. Mısırın endüstride kullanımı diğer tahıllara göre artmış, gün geçtikçe de artmaktadır. Bunun sebebi; birim alandan yüksek verim alınması, yetiştirme tekniği, hasat, nakliye ve depolama gibi işlemlerinin kolay oluşu ve sürekli geliştirilme özelliğine sahip olmasıdır.

Mısır dünyada tahıllar içinde üretim açısından buğdaydan sonra ikinci sırada yer alır, bunu çeltik takip eder. Gelişmekte olan ülkeler içinde mısır Asya'da buğday ve çeltikten sonra yer alırken, Latin Amerika ve Afrika'da birinci sırada yer alır. Mısır, hayvan yemi ve insan yiyeceği olarak çok değişik alanlarda kullanılan ve ülkemizde buğday ve arpadan sonra en fazla üretilen bir hububat bitkisidir. Ülkemizde mısırın geleneksel üretim alanları Karadeniz ve Güney Marmara bölgesi olarak bilinir. Ülkemizin hemen her yerinde yetiştirilen mısır, yakın zamana kadar yaygın bir şekilde sadece Karadeniz Bölgesinde yetiştirilmekte iken 1980 yıllardan itibaren özellikle Tarım Bakanlığı tarafından yürütülen II. ürün projesi ile güney bölgelerimizde yaygınlık kazanmıştır.

İklim ve Toprak İstekleri
Mısır tipik bir sıcak iklim tahılıdır. Minimum çimlenme sıcaklığı 9-100C olup, optimum çimlenme sıcaklığı 180C'nin üstündedir. En uygun büyüme sıcaklığı ise 25-300C arasındadır. 150C'nin altındaki sıcaklar ilk büyümeyi yavaşlattığından verimde belirgin düşüşlere yol açar. Mısır bitkisinin toprak seçiciliği fazla değildir. Uygun ve zamanında işlenen ve gerekli bitki besin maddeleri verilen, değişik tip topraklarda mısır başarıyla yetiştirilebilir. Ancak mısır en iyi gelişmeyi ve en yüksek verimi , organik madde ve alınabilir besin maddelerince zengin ve drenajı havalanması iyi olan derin, sıcak, tınlı topraklarda gösterir.

Toprak Hazırlığı
Mısır için toprak işlemede dünyada değişik yöntemler kullanılmaktadır. Bunların başlıcalar; geleneksel toprak işleme (pulluk ile), anız örtülü malç sistemi, ark açıcıları kullanılarak yapılan işleme, minimum toprak işleme ve toprak işlemesiz yöntemlerdir. Ülkemizde mısır genel olarak geleneksel toprak işleme metodu olan pullukla derin sürüm, gerekirse ikileme, diskaro ve tırmık kullanılarak yapılmaktadır. Ancak daha fazla güney bölgelerimizde uygulanan ikinci ürün mısırda azaltılmış toprak işleme metotları kullanılmaktadır. Bu yörelerde yapılan yanlış uygulamalardan birisi anızın yakılarak toprak işlemesi yapılmasıdır. Bunun yerine anız mibzerleri ile gölge tavına sürümsüz ekim yapılması yerleştirilmelidir. Bir diğer uygulama Doğu ve Batı Karadeniz Bölgelerinin yamaç arazilerinde uygulanan elle toprak işleme şeklidir. Bu yörelerde ticari anlamda mısır üretimi yapılmamaktadır. Fazla işgücüne ve toprak erozyonuna neden olan bu uygulamadan vazgeçilerek buralarda da sürümsüz ekim metotlarının uygulanması gerekmektedir.

Ekim Zamanı
Mısır yazlık olarak yetiştirilen bir bitkidir. Ancak çok uzun bir ekim periyoduna sahiptir. Mısır, fizyolojik oluma erme zamanına kadar olan toplam sıcaklık istekleri baz alınarak olum guruplarına ayrılmıştır (FAO 200, FAO 300 ? FAO 700 gibi). Üretim yapılacak yerin iklim şartlarına göre ve yetiştirilecek çeşidin FAO olgunluk gurubuna göre ekim zamanı belirlenmelidir. Fideler ilkbahardaki donlardan veya düşük sıcaklıklardan çok etkilenirler. Böyle şartlarda tarlada yeterli sıklığı gerçekleştirebilmek zor olur. Veya bitkiler zayıf düştüğünden dolayı yabancı ot kontrolü zorlaşır. Bu bakımdan ana üründe ekim zamanının tespitinde en doğru ölçüt toprak sıcaklığıdır. Tohum yatağındaki sıcaklık 10C'nin üstünde olmalıdır. Karadeniz bölgesinde ekim, Mayıs ayı içinde yapılmalıdır. Ancak Güneydoğu Anadolu gibi sıcak bölgelerde ana ürünün uygun olmadığı ve ll. ürün olarak erkenci çeşitlerle tarım yapılması gerektiği tespit edilmiş olup, ekimin de Haziran ortalarından Temmuz başlarına kadar bitirilmesi gerekmektedir. İkinci ürün tane yetiştiriciliğinde olgunluk gurubuna göre seçilmiş olan çeşit mümkün olduğu kadar erken ekilmelidir. Ya da bölgelere ve olgunluk guruplarına göre yapılan araştırmalar sonucu belirlenmiş olan en son ekim tarihlerine bakarak ekim yapılmalıdır.

Ekim Derinliği
Ekim derinliği genel olarak 5-6 cm olmalıdır. Ağır topraklarda biraz daha yüzlek, hafif topraklarda biraz daha derin olabilir. Ekim mutlaka tavlı toprağa yapılmalıdır. Tohumun toprakla temasını arttırmak için merdane çekmek faydalı olmaktadır. Bilhassa azaltılmış toprak işleme veya sürümsüz ekimlerde bu işlemin etkisi daha da önemli olmaktadır.

Bitki Sıklığı
Mısırda verimi oluşturan en önemli komponent dekardan hasat edilen bitki sayısıdır. Bitki sıklığı; çeşidin özelliği, toprağın verim gücü, sulama durumu ve yetiştirme amacına göre değişir. Orta geççi (FAO: 700) çeşitler için sıklık, hasat sırasında dekarda 5500 7000 bitkiyi sağlayacak şekilde sıra arası 65-70 cm, sıra üzeri 20-25 cm olmalıdır. Yeterli suyun olduğu yerlerde ve erkenci çeşitlerde bitki sıklığının biraz fazla, suyun kısıtlı olduğu yerlerde ve geççi çeşitlerde bitki sıklığının biraz az olması istenir. Bunu sağlamak için tane iriliğine göre dekara 2-3 kg arasında tohum kullanılmalıdır. Silajlık olarak yetiştirilen mısırda tohum miktarı artırılmalıdır. Yapılan araştırmalar sonucunda Karadeniz bölgesinde en uygun bitki sıklığının dekara 12000-14000 bitki olması gerektiği, bunun da 4-6 kg /da tohuma tekabül ettiği tespit edilmiştir.

Gübreleme
Mısır, topraktan çok fazla miktarda su ve besin maddesi kaldırır. Ancak mısır, fizyolojik olarak bir C4 bitkisi olduğundan kullandığı bu su ve besin maddelerine karşılık birim alandan çok yüksek oranda kuru madde üretir. Bu özelliğinden dolayı mısırda su ve besin maddelerindeki her hangi bir eksiklik verimde ekonomik zararlara yol açar. Bu bakımdan mısırda bitki beslemeye ayrıca özen gösterilmesi gerekmektedir. Mısıra verilecek gübre miktarı toprak ve iklim şartları, çeşit ve bitki sıklığına göre değiştiği gibi ekilişin ana veya ikinci ürün olması ile yada tane üretimi veya silajlık üretim olmasına göre de değişebilir. Mısırın özellikle azotlu gübre isteği çok fazladır. Melez çeşitlerle ülkemizde yapılan araştırmalarda 18-24 kg / da N ve 7-9 kg / da P2 O5 vermenin ekonomik verim sağladığı görülmüştür. Azotlu gübrenin yarısı ve fosforun tamamı ekimle birlikte verilmelidir. Azotun kalan kısmı da bitkiler 40-50 cm olduğunda sıra arasına verilerek toprağa karıştırılmalıdır.

Ülkemizde özellikle bazı ikinci ürün bölgelerinde çok aşırı azotlu gübre kullanılmaktadır. Ekonomik kayba ve çevre kirliliğine sebep olan bu durumdan vazgeçilerek gerektiği kadar gübre uygulamak gerekir. Ayrıca Orta Karadeniz Bölgesinde tabii yağış şartları altında sulanmaksızın mısır üretilen bölgelerde, azotlu gübrenin ikiye bölünerek verilmesi daha sonraki dönemlerde yeterli yağışın olmaması durumunda gübreden yeterince yararlanılmasını önlemektedir. Onun için mısır ekilecek alanlardan toprak örnekleri alınarak tahlil yaptırılmalı ve tavsiye edilen dozlarda gübre kullanılmalıdır. Silajlık olarak yetiştirilen mısırda azotlu gübre miktarı da artırılmalıdır. Yine yapılan araştırmalar sonucunda Karadeniz bölgesinde en uygun azotlu gübre miktarının dekara 22-25 kg saf azot olması gerektiği tespit edilmiştir.

Sulama
Mısırda iyi bir verimin sağlanması için bitkinin su ihtiyacının tam ve zamanında sağlanması gerekir. Özellikle tepe püskülü çıkarmadan bir hafta önce ile süt olum devresi arasında mısırın su ihtiyacı fazladır. Yapılan araştırmalar çiçeklenme dönemindeki bir haftalık su stresinin verimi %50 azalttığını göstermiştir. Yağışı yetersiz olan yerlerde birkaç kez sulama yapılmalıdır. Yapılacak sulama sayısı, sulamanın zamanı ve her bir sulamada verilecek su miktarı iklim ve toprak koşullarına bağlıdır. Üretim planlanırken gerektiği dönemde gerektiği kadar suyun temin edilip edilmeyeceğine dikkat edilmelidir. Ülkemizin Kuzey bölümünün (Karadeniz ve Marmara) yağışı yetersiz olan yerlerinde; ikinci azotlu gübreden sonra tepe püskülü çıkarmadan bir hafta önce ve süt olum devresinde olmak üzere en az üç kez su verilmelidir. Batı, Güney ve Güney Doğu da ise topraktaki faydalı su izlenerek sulama yapılmalıdır. Bu bölgelerimiz için sulama sayılarının batıdan güneydoğuya doğru artması şartı ile 6-15 arasında olabileceği tespit edilmiştir.

Yabancı ot Kontrolü
Yabancı otların tarıma yıllık maliyeti oldukça büyüktür. Yabancı otlar nedeniyle tarla bitkilerindeki başlıca kayıplar; verim düşüklüğü, ürün kalitesinin azalışı ve hasadı zorlaştırma şeklinde sıralanabilir. Mısır, yabancı otlar ile çok iyi rekabet etmesine rağmen mısırın yaşama biyolojisine adapte olmuş olan bazı çok önemli yabancı otların kontrolü en önemli bakım işlerindendir. Ayrıca her ne kadar güçlü bir yabancı ot mukavemeti varsa da erken dönemlerde bu rekabetten çok uzaktır. Bu bakımdan mısırda yabancı ot kontrolü en fazla araştırılan konulardan birisidir. Yabancı ot kontrol metotlarının başında kültürel mücadele ve kimyasal (herbisitle) mücadele gelir. Yabancı ot kontrolü için geliştirilmiş mısıra selektif pek çok herbisit bulunmaktadır. Bunlar, mekanik yöntemler ile kombine edildiğinde çok olumlu sonuçlar alınabilmektedir. Mısırda yabancı ot kontrolünde dikkat edilmesi gereken en önemli husus çıkıştan itibaren mısırın toprak yüzünü kapatıncaya kadar olan 6-7 haftalık periyodun otsuz olarak geçirilmesidir.

Hastalık ve Zararlıları
Mısır, verim potansiyeli yüksek olan bir bitkidir. Bir mısır tarlasında genel olarak yirminin üzerinde zararlı böcek bulunmaktadır. Bu zararlılar, bitkinin gelişme dönemleriyle ilgili olarak beş kısımda incelenebilir:
? Bitkinin ilk beş haftalık döneminde fide ve köklerinde beslenen, bitki sıklığını ve sağlığını bozan zararlılar (Tel kurtları, bozkurtlar vs.)
? Sapa kalkma döneminde, yaprak helezonu içinde beslenen zararlılar (Güz tırtılları, mısır kurtları ve mısır yeşil kurtları vs.)
? Tepe ve koçan püskülü üzerinde beslenen ve tozlanmayı engelleyen zararlılar (Mısır kök kurtları erginleri, mısır yeşil kurdu ve yaprak afitleri)
? Koçan üzerinde ve özellikle taneleri yiyerek beslenen zararlılar (Mısır yeşil kurdu, güz tırtılları vs.)
? Sapa saldıran, yatmaya ve koçan kaybına sebep olan zararlılar (Mısır kurdu, pembe sap kurdu vs.)
Mısır, mevcut tarla bitkileri içinde en sağlıklı görülen bir bitkidir. Ancak yıllardır yapılan çalışmalarla başta hastalıklara dayanıklı hibrit çeşitler elde edilmesine ve kültürel önlemler gibi pek çok teknoloji ortaya konmasına rağmen hastalıklar, mısır üretimini sınırlayan önemli faktörlerden biridir. Hastalıklardan dolayı mısırda yıllık verim kaybının % 7-20 arasında değiştiği tespit edilmiştir.

Mısır bitkisinin büyümesi sırasında değişik organlarında görülebilen önemli bazı hastalıklar şunlardır.
Tohum ve fide hastalıkları, Yaprak hastalıkları, Sap çürüklükleri, Koçan çürüklükleri, Virutal hastalıklar, ve Nematotların neden olduğu hastalıklar. Mısır hastalıklar ve zararlılarıyla mücadelede çeşitli metotlar kullanılır. Bunların bazıları dayanıklı çeşit kullanmak, ekim nöbeti uygulamak, değişik sürüm sistemleri, farklı ekim zamanları, karantina tedbirleri ve kimyasal mücadeledir. Özellikle zararlılarla kimyasal mücadele önemli olup bunun için zararlının biyolojisini takip etmek ve gerektiği zamanda ilaçlama yapmak gerekir.

Hasat-Harman
Hasat, koçan kavuzlarının kuruyup tane rutubetinin %30'un altına düştükten sonra yapılabilir. Hava koşulları uygun ise hasatı geciktirmek, tanedeki rutubetin düşürülmesi bakımından istenir. Makinalı hasatta tane rutubetinin %21-28 arasında olması gerekir. Hasat elle veya makine ile yapılmalıdır. Makine ile hasatta, koçanları toplayarak kavuzlarını soyan makinalar veya aynı zamanda daneleme yapan makinalar (biçerdöver ) kullanılmaktadır. Mısır tane olarak depolandığında tane rutubetinin % 14'ün altında olması gerekir. Özellikle Karadeniz ve Marmara da ve ikinci ürün yapılan yerlerde mısır tarlada iken taneleme nemine düşemez. Bundan dolayı mısır koçanları kabukları soyulmuş olarak hasat edilerek sergen adı verilen yerlerde bekletilir ve ürün Ocak-Şubat aylarında taneleme nemine düşünce tanelenir. Karadeniz ve Marmara'da bu teknoloji gelenekselleşmiş iken bazı İkinci ürün bölgelerinde bu teknoloji bilinmediğinden ikinci ürün tarımı yapılamamaktadır.

ysfaydogan92
30.03.2015, 14:16
sentetik çeşit ve komposit çeşitleri hakkında bilgı verebilirimisiniz

fatihdemir15
27.07.2015, 22:00
Arkadaşlar mısır ve buğday gibi tarla bitkileri tohumlarının kaplanması hakkında ne düşünüyorsunuz? Uygulayanlar var mı?

Mr.Muhendis
27.07.2015, 22:20
Arkadaşlar mısır ve buğday gibi tarla bitkileri tohumlarının kaplanması hakkında ne düşünüyorsunuz? Uygulayanlar var mı?

Kaplanmadan kasıt nedir ?